SOÖVYET VE FRANSIZ CEVABLARI Sovyet ve fransız hükümetleri, 10 ikinci kânun tarihinde İngütere tarafından İspanya meselesinde ya- pılan teşebbüse ayrı ayrı, fakat bek- gibi, aynı mealde cevab ver- mişlerdir. Paskalya — tatillerinin fesinde yapılan müşterek ingiliz - fransız teklifine Almanya — ve İtalya tarafından verilen baştan savma ce- vabdan sonra İngiltere yalnız başına hareket ederek, Fransaya, Sovyetle. re, Portekize, İtalyaya ve Almanyı ya şu teklifi yapmışt 1 — İspanyaya gönüllü asker git- tedbirlerin der- mesine mani olacak idelerinin mücs- İngiltere, bu teşebbüste bulundu- Hu gün 1870 Fransa - Prusya muha- rebesi sıralarında ingiliz parlamen- tosu tarafından kabul edilen bir bita- yaflık kanununun İspanya meselesi e de şamil olduğunu ve bundan böy- İe İspanyaya gönüllü olarak dahi as- ker gidemiyeceğini — ilân yani teklifin — birin ier devletlerin muv: mtelerini beklemeksizin - derhal bik etmeye başlamıştır. İngiltereyi Fransa takib etmiştir: lır almaz, İspanyaya gönüllü asker gitmesine mani olacak tedbirleri mak salâhiyetini taleb eden bi Ancak fransız hükümeti, . bu salâhiyeti - derhal 'den olduğu da dün neşredilen Sov- 'yet cevabından anlaşılmaktadır. Dün gazetelerde çıkan Sovyet ve fransız cevabları teklifini k bul etmekte, ancak gönüllü asker göndermeyi İngiltere gibi derhal memnuiyet altıa almaya yanaşmı maktadır. Sovyetlere göre, Almanya ve İtalya asker göndermekte devam ettikçe, Soveytlerin asker gönderil- mesini menetmeler lere yardım demek olur. Asker gönderilmesine ya hep birlikte mani olmalı, yahud a devam etmeli, iki gibi göndermekte n üzerinde ısrarla nokta da, İspanya sahil- lerinin ve İspanya hududlarının kon- İspanya sikr olmıyacağı Vels. panya meselesinin altı aydanberi ge- #safhalar da Sovyetleri bu nok- tada haklı göstermektedir. Herhalde Sovyet cevabı, İspanya eselesine karşı tam bir bitaraflığın samimi ifades Fakat bir şartla: “karşı taraf,, diye tavsif. edilen Al- manya ve İtalyanın da aynı bit Jığa riayet etmeleri şartiyle. Eğer 'Almanya da İspanya meselesine kar- 41 bitaraf kalmakta aynı derecede sa- mimi ise, bitaraflığın tatbikatı gilmez ge. için artık ortada hiç bir ma- ü kalmamış demektir. Bunu da bu- gün yarın verilecek olan Almanya ve İtalya cevablarından anlıyacağız. A Ş. Esmer ——— Amerikada otomobil grevi devam ediyor Ditroit, 19 ÇA.A.) — General Mo- tors delegeleriyle otomobil işçi sendi- kası mümessilleri arasında yapılan bir içtimadan sonra sendika reisi B. Martin| Eörüşmelerin kesildiğini söylemiştir. İştima ancak bir kaç dakika sürmüş- tür. B. Marten General Motors müdüri- melenin fabrikaları işgal et mekte olması hesabiyle müzakereye de. vam etmek istemediğini bildirmiştir. Detorit, 19 ÇA.A.) — Mişigan valisi B. Murfi, General Motors imalâthanc. lerindeki grev yüzünden hâdis olan ziyet hakkında, federal makamlarla tüşmek üzere, Vaşingtona hareket et miştir. DIŞ HABERLERİMİZ ULUS: (Başı 1. inci sayfada) Malaga'nın zaptı, bu havalide emir bir deniz üssü bulmuş olan hükümet fi- losunun ricatile neticelenecektir. Gene- ral Kucipo dö Lano'nun ordusu bilhassa filodan yardım gören makineleşmiş bir takım müfrezelerden ibarettir. - Birkaç gün evel Cebelüttarıktan hareket eden bu müfrezeler otuz kilometre kadar ilerle- mişler ve Malagaya 40 kilometre mesa- fede bulunan Manilla, Estepona ve Mar- bella kasabalarını ellerine geçirmişlerdir. Cenub ordusunun hareketine ne tayya- reler ne de büyük çaplı toplar iştirak etmektedir. Bu itibarla bu hareket bir 'nevi sömürge harbı mahiyetini almak- tadır. Âsi kolların ilerleyişi Salamanka, 19 (A.A.) — Bazı gör- Mmenlerin cenub cephesinden bildirdikle. rine göre Malaga zimamdarları Almeria şehrine doğru çekilmektedirler. Âsi kıtalar dün Marbella ile Malaga yl olan Fuengirola isti- leri hareketlerine devam et Aynı zamanda âsi gruplar Antekue- ra'dan Malaga istikametinde Sierra de Abdalakis tepesine doğru ilerlemekte- dirler. Madrid önlerinde hükümetçilerin saferi Madrid, 19 (A.A.) — Dün Madridin cenubunda Karabanşel civarında - vuku bulan çarpışmalara âsilerin - Fernando- po yerlileri arasından topladıkları siya- hilerden müteşekkil kıtalar da iştirak et- mişlerdir. Bu kıtaların alman küçük za- bitlerinin kumandasında hareket ettikle- ri söylenmektedir. Havas ajansının muhabiri hükümet merkezinin cenubundaki cepheye — kısa bir ziyaret yaparak cephenin bazı kısım- larında kızıllara aid siperlerle âsi siper- leri arasında ancak otuz metrelik - bir mesafe olduğunu görmüştür. Cümhuriyetçilerin maneviyat yüksek- saflarındaki zabıt ve rabrt muhare- bede derin bir tesir bırakmıştır. Zabit- lerden biri kendisine şu sözleri - söyle miştir “— Taarruza geçmekte acele ediyo- ruz. Fakat emirlere itaat etmek yakında âsilere hücum edeceğimizden İazım, €min olabilirsiniz. Âsilerin tebliği Salamanka, 19 (A.A.) — Resmi teb- Kiğ: Şimal ordusu cephesinde hafif tü. fek ateşi olmuştur. Cenub ordusu cephesinde: kıtaları- miz, Marbella mıntakasında milisler ta- rafından terkedilen ehemiyetli harb mal- zemesinin tasnif ve tadadına devam ct- mektedirler. Fransayı Milletler cemiyetinde B. Delbos temsil edecek Paris, 19 (A.A.) — Fransayı Millet. ler Cemiyetinde B. Delbos temsil ede- cektir. B. Vieno da B. Delbosla bera- Asiler Malagaya doğru ilerli Üniversite mahallesinde iki milis askeri. Polonya - Litvan hudud hâdiseleri hakkında Pat ajansının tebliği Varşova, 19 (ALA.) — Bu ayın on- üçünde Polonya - Litvanya hududunda vuku bulan hâdise hakkında Pat ajansı bir tebliğ neşretmiştir. Bu tebliğde de- miliyor ki: tvanya hudud muhafızları düncü defa olarak Svienciany mıntaka- sındaki hudud direğini devirmişlerdir. Bir Polonya müfrezesi direği yerine koymağa çalışırken litvanyalılar polone yalı muhafızlara ateş açmışlardır. Leh makamları o mıntakadaki Litvnya şefine| hâdiseyi bildirmiştir. Şimdiye kadar hiç bir cevab'alınmamış olması Litvanya daresinin bir dereceye kadar hâdisede methaldar olduğunu teyit etmektedi Hudud direğinin kaldırılması ve dev- rilmesi hâdiseleri hududda sık sık vu. kua gelmekte bir nevi meydan okuma mahiyetini almaktadır. Bu gibi hâdiselerin Litvanyanın menfaatlerine uygun olduğu şüphe edi- lecek bir keyfiyettir.., yorlar döre Yazılarımızın çokluğu dola- yısiyle konamamıştır Özür dile- riz. ğ '— Bu faaliyetler tabil Fransayı Fastaki vaziyeti ve anlaşmaları dola- yısiyle endişelere düşürmüştür. - Baş- konsolosumuzdan bize bu hususta bir- rapor göndermesini istedik - ve aldığı: miz cevablar umumiyetle teskin edici mahiyette oldular. Ancak hükümet bu mıntakada vaziyeti büyük bir dikkat. de takibe devam edecektir. Çünkü is- panyol Fasındaki vaziyetin bugün me- Fi olan muahedelerce tesbit edilen ye- kilde muhafazasiyle sıkı sıkıya menfa- | attardır.. Centilmen-Agrement' gayesi B. Eden, ingiliz j * Agrment ve iki hükümet arasında te- ati olunan mektublara dair demiştir ki — “Ne bu muhaede ne de bir p mun etmediği gibi ne bir taviz taleb ediyor ve ne de taviz- de bulunuyor. Keza mevcud dostlukla- rımızda da hiçbir değişiklik yapmıyor. — Fransa bunü — hararetle - karşılamıştır. Büyük Britanyanın kendileriyle bil- | hassa dostluk münasebetleri idame et | tiği diğer devletler de, Türkiye, Yuz SON DAKİKA B. Edenin avam kamarasında ehemiyetli bir nutku Londra, 19 ÇA.A.) — Hariciye Bakanı Eden bugün Avam Kamarasında en- ternasyonal vaziyet hakkında verdiği uzun izahatta ilk önce, sulha, gerek İngilte- rede gerek diğer birçok memleketlerde halk tarafından gösterilen büyük alâkayı memnuniyetle kaydetmiş, ancak enternasyonal münasebet ve söz hürriyetinin mev- cud olmamasına eseflenerek demiştir ki: '— Bu hürriyetin mevcud olmaması dünya kamoyunun tamamiyle mani oluyor. Buna mütcessifiz, hususiyle dünya milletlerinin sulh arzusu © kadar büyüktür ki, münasebet ve söz hürriyetine karşı dikilen manialar yıkılacak olsa sulhu tehdid eden hususların geniş bir nisbet içinde bertaraf edileceğine kanliz. 1937 senesi fevkalâde çetin meseleler senesi olacaktır. Bununla beraber enternas- yonal sükünet yılı da olacaktır. Geçen her ay sulh lehine bir kazanç elde etmekte- Büyük Britanya beynelmilel sahada uh- dir. Her kazanılan az da olsa yine kârdır. İspanyol meselesi B. Eden, ispanyol meselesi için demiştir ki: “— Bu mesele, Avrupayı bir harba sürüklemesi tehlikeleri tamamiyle berta- af edilmemekle kati olarak tahdid edilmiş olmasına rağmen beynelmilel diğer bü- tün meseleleri gölgede bırakmaktadır. Eğer bir kimse, bu iç harbın neticesinde herhangi bir yabancı — devle panyı yaşayışını, harici siyasetini idare edecej nediyorsa, pek çok aldandığına kanüm. Bu cihet, dahili harbın melhuz neticele- rinden en az mühtemel olanıdır. Esasen biz böyle bir hâdiseye şiddetle karşı ko- yacağız. Bunu yaparken de yalnız kalmıyacağız. 24 milyon ispanyol da mutlak sürette bizimle beraber olacaktır. Bütün İspanya tarihi bize gösteriyor ki bu mağ- rur millet kendi işlerine en az kim karışırsa ona daha fazla minnettar olur. İspanya işlerine müdahale yalnız insani bakımdan değil politika bakımından da fenadır. Büyük Britanya rejim meselesiyle alâkadardeğildir.” İngiliz -Italyan anlaşması ve karışmazlık... İngiliz - İtalyan Akdeniz anlaşmasın da, İspanyanın herhangi bir kısmındaki hükümetin şekli ne olursa olsun İspanyaya müdahale etmek hakkını hiç bir ya- bancı devlete tanıyan tek bir kelime, tek bir virgül yoktur. İspanya'da ve ispanyol ihtilâfında büyük Britanyanım biricik menfaati şunlar- deri 1. — Bu ihtilâfın ispanyol hududlarını aşmaması, 2. — İspanyanın siyasi istiklâline ve mülki tamamlığına riayet olunması. Blum karışmazlık için teşebbüs ettiği vakit bütün Büyük Britanya kamoyu bu prensibe müzaharet etmişti. la hâkim olacağını, onun Gönüllüler meselesi, B. Eden gönüllüler meselesine geçerek, bunun daha evelden ortaya atıl- mamiş olmasının bazı devletlere bir dereceye kadar hak verdiğini - teslim etmiş ve demiştir ki: İngilterede İspanya için gönüllü toplamak faaliyetinin artmış olduğu hususuna son haftalar içinde hükümetin dikkati celbedildi. Bazı — memurlar İn- gilterede gençler ve bilhassa tayyare kullanabilenler arasında İspanyada harb et Hükümet bir tayyareciye haftada 40 sterling ve bundan başka da düşüreceği her düşman tayyaresi için 500 sterling mükâfat teklif edildiğinden haberdar oldu. Diğer taraftan Fransanın cenub kısmındaki birçok — yerlerden de İspanyaya gidişler oldu. Fransa parlamentosu da gönüllüler hakkında bir kanun kabul etti. Eğer bü- tün hükümetler böyle hareket etseler vaziyet bugünkünden çok daha iyileşir. Al- man ve italyan cevablarının birkaç güne kadar geleceğini haber aldım. Fas meselesi.. mek üzere gönüllü toplamaya çalıştılar. B. Eden, bundan sonra Fas vaziyetinden bahsederek Fransa Büyük Elçisi- 'nin kendisine Fastaki alman faaliyeti hakkında 8 ikinci kânunda yaptığı teb- ber gidecektir. liğleri zikretmiş ve demiştir ki: golavya, Yunanistanı ve Mi buna muvafakat etmişlerdir. Bu Akdeniz devletlerinin mütaleası Centilmen Age | Tement hakkında bir hüküm vermek i- — çin mikyas olabilir. B. Eden demiştir kdı — Bizien kabul etmediğimiz bazı geyler vardır: Avrupanın — sağ ve sol diktatörlüklerden birini tercih etmesi Tözım geldiği hakkındaki tezi kabal ee miyoruz, Keza demokrasilerin - komür nizm için müsald birer yuva olduğu te: zini de kabul etmiyoruz. Avrupayı bi — ine rakib iki zıd düşüncelerin diz, : Almanya hakkında b kaç söz B. Eden, “Şimdi izahatımı Almany hakkında bir kaç söz söyliyerek bitir ceğim,, demiş ve şunları söylemiştir : Almanyanın istikbali, Avrupada — oynuyacağı rol bugün bütün Avrupanın başlıca kayğısıdır. 65 milyonluk büyük millet irkcılık ve nasyonalistlik duygu- — lariyle fışkırıyor ve bunları aynır aldığı. heyecanla tatbik ediyor. Şimdi dünya- soruyor: Bu fikirler Almanyayı ve biz- zat bütün bizleri nereye sürükleyecek? Bugün Avrupa bu suale cidden bir ce- vab arıyor. Çünkü Avrupa git gide da- ha kararsız olan bir istikbale doğru y< Tümek devam edemez. Avrupa aynı nasyonalistlik ve taban tabana zıd fikir ler arasında parçalanamaz. Avrupa her hanği bir felâketten nesillerce yarasını taşınmadan çıkabileceği ümidini besleye mez. Yalnız kendisini değil bütün Av- Tupanın mukadderatını tayin edecek oe — Jan intihabı yapmak bugün Almanyanın — elindedir. Eğer Avrupa ile tam ve mut- lâk işbirliğini seçerse, kötü tefehhüm- leri bertaraf etmek ve sulh ve refah yo- Tunu hazırlamak hususunda İngilterede kendisine yardım etmiyecek tek bir ferd yoktur. İstdirablarımızı yalnızca teskin edici ilâçlarla iyi edebileceğimizi düşün mek boştur. Mevzil hiç bir ilâç kâfi dee ğildir. Keza dünyayı ne pakt ve müahe- delerle ne de sulh lehinde parlak nu- tuklarla iyi edebiliriz. Bunu yapabil- mek için işbirliği azmi lazımdır. Bu az- min müsbet bir şekilde tezaliür etmesi dâzımdır, Milliyet inhisarını terketmek dâzımdır. Avrupa işlerini umumi tes- viyesinde her Avrupa devletini ortak oe Jarak kabul etmek lâzımdır, ve nihayet —| lâhları müdafaaya kâfi dereceye in- dirmek ve itilâfların milletler cemiye- tine göre her kesin menfaatlerine uygun olan ve hiç kimsenin zararına olmuyan bir tarzda halli için enternasyonal bir teşekkülü kabul etmek lâzımdır. Bize gelince, bizim beslediğimiz em büyük arzu istisnasız her kesle tam biz. işbirliğinde bulunmaktır.,.,