VLUS ULU £: mş s/waii;m Dikmen sırtlarında dünkü canlı kış sporları gününe aid enstanteneler (Başı 1. inci sayfada) Muhlis'le şakalaştığı — görülüyor, bir- gok vekâletlerin müsteşarları Türk spor kurumu ikinci reisi B. Halid Bayrak, saylavlar, Albay Fikret, şehrimizdeki sefir ve konsoloslardan birçokları, aile- leriyle bilhassa göze çarpıyorlardı. Genç sporcular Gazi Terbiye Enstitü. sü, ve Halkevi ile Gençler birliği ve sair kulüplere mensubdular. men'den itibaren yolların nisbe- 'ten daha karlı, Hanönü'nün rüzgârın Süpürüp topladığı karlarla daha örtülü olması, her yeni gelen arabayı bir müddet oyalıyor, ve hemen yardıma koşması, kulüp ve aynı sporu #even kimselerin tabii ve kendiliğin- oğan samimiyet ve karşılıklı te- misallerini gös herkesin lünün en güzel da olduğu halde muvaffaki- yetle birçok yeni uçuşlar yaptı. Bir- gok aileler, dört beş kişi bir arada bin- dikleri kızaklar yapmışlardı, Otuz kırk kilometre yapan otomobillerin arkası. ma bağlanmış iplere yapışarak deniz sporları şeklinde dün iribirine muva: ilk defa yapılan kayışlar pek eğlenci 've heyecanlı oldu. Çok defa ip kopu- yor veya kayakçı otuz kırk kilometre sürate tahammül edemiyerek ipi bıra- kıyordu. ir buçuğa doğru piknik çantaları açılmış, neşeli ve umumi bir yemek â- demi başlamıştı. Güneş sıcaktı. Kimse kar içinde ol- duğuna inanmıyordu. Göl istikametinde, Çalbağları istikametinde ava çıkmış, ço- le buluşup öğle yemekleri Ki yi mek için dönmüş her avcı, çantaları boş veya dolu / göründüğüne nazaren, şid- detli ve konu değişen umumi “Hurr; sesleriyle karşılaşıyor, bu da ayrıca bir- eğlence oluyordu. Saat dörde doğru kayakçılar şehir yolunu tutmağa başladılar. Bir kerre da- ha kaymak için, dizlerine yapışmış, ken- disinden izin istiyen “çocuğunun karşı sında bir sefir şöyle diyordu: “Burada her pazar bütün bir hafta için kuvvet topluyorum. Şu tepede etrafı camekân- larla çevrilmiş bir büfeli çay salonu, bir dans yeri, bir müzik de tesis edilse bu- Tası İsviçrenin en güzel sanatoryomu ka- dar istifadeli bir yer olur. Biz ihtiyarlar | icab ettikçe orala divleniriz ve çocukla- tımızı daha serbesiçe ve istedikleri ka- dar oynamağa terkederiz Acaba böyle bir yer temin edilemez Kayakçıların şikâyet ettiği diğer bir nokta belediyenin yeni kar yağdığı za- manlarda yolları açtırmamakta olmasıdır. Acaba belediye cümörtesi günleri bir Şas - Nej'le veya bir kaç amele ile Dik- men'den Hanönü'ne kadar olan yolu ve Hanönü'nü otomobil geçiş ve duruş için daha elverişli bir hale getiremez mi? Dün bir çok Bayanlarımız çok şik o- dan kayak kıyafetleriyle bilhassa göze çarpıyorlardı. Ankarada artık bir kayak kıyaleti modasının yerleştiği söylenebi- dir. Demirsvo--Muhafızgü- cünü 5-4yendi Dün - Demirsporla - Mubafız Gücü Biztlsi nn B a Baköya S ça gt ftubilez Gücül geçen hafin Çanlar Hot Muhafız üçüncü av 18/1/ 1937 —a Gücünün binişi Dünkü biniş çok zevkli oldu Muhafız Gücü dün mevsimin üçün- cü av binişini yaptı. Binişte Güçten ve atlı spor kulübünden, havanım oldukça soğuk olmasına rağmen, kadınlı erkek- Ti yetmişe yakın binici bulundu. Saat onda, Elektrik fabrikası civa- rından harekete geçildi. Binişi Muha- fız Süvari grup Komutanı Binbaş: A- kıncı idare ediyordu. Harbiye mektebi. yakınlarına kadar süratli - yürüyüşle gelindi. Bundan itibaren av başlıyacak. Kovalanacak olan tilki salıverildi. Fa- kat soğuktan buz haline gelmiş olan karlı zemin seri bir koşu yapmaya im- kân vermiyor. Hayvanların ayakları çok kayıyor. Binişten ziyade kayak havası. İhtiyatlı bir koşu ile av kovalanıyor ve uzun sürmiyen bir takiple yakalanıyor. Av bittiğ temiyor. Herkes biraz yumuşak bir tope rak parçası bulup at sürmek hevesinde Daha ilerilerde oldukça müsait yerler bulundu. ve biniciler istedikleri binişi yapmak fırsatına kavuştular, Hele dö- nüş, Söğütözünden Orman Çiftliğine doğru, tarlalar arasından, dörtnal yü- Tüyüşle günün asıl zevkini verdi. Arada, Söğütözünde hazırlanan ma- salarda biraz dinlenildi. Çay ve sıcak şarab içildi. Bunun vekdiği hararetle olacak, dönerken kimsede sabahki çe- kinme kalmamıştı. Herkes alabildiğine at koşturuyor. Bu arada birkaç kişi de düştü. Düşenler şen latifelere oluyor. Güzel, zevkli birkaç saat geçirdikten sonra, atlılar eski koşu yerinden dağıl- halde kimse dönmek is- dilar. ATLI Gündelik SENEVRE ARİFESİNDE (Başı 1 inci sayfada) başka şekillerde Hindistan (Hi sası), Mısır Cingiliz - Mısır i zere diğer arab devletlerinin tavassut. larını kullanmak) için tatbik etmiş- 'tir. Arada bir fark varsa, o da, em- peryalıst poliükasını revizyona tut- mak bahısinde, İngilterenin - bermi taa ustaca harekel etmesine mukabi Fransanın Suriye bahsinde, ne suri- yelileri, ne Hatay türklerini, ne Ke- malist Türkiyeyi ne de bizzat Fransa- yı tatmın edebiten melez, kusurlu ve beceriksizce bir formülü ortaya koy- Mmuş olmasıdır. Dediğimiz gibi, B. Blum'un nasıl bir karar vermiş olduğunu bilmiyo- ruz. Vakit ise, son derece dardır. E- ger B. Bium, nalc cephesi hükümeti nin başında bulunduğunu, türlü sar- sıntılar geçirmekte olan fransız men- faatlerinin bu sefer Onasya'da da a- ğir bir imuhancan geçmek tehlikesi- 'ne maruz kalacaklarını ve dünyanın yeni Fransa'dan yeni bir görüş bek- lemekte olduğunu unutarak - yahud ihmal ederek kararını verdi ise, Tür- kiye cumhuriyeti bükümeti ve türk milleti, bundan çok müteessir olmak- la beraber, davasını buna rağmen gerçekleştirmek imkânlarını bulmak- ta aslâ sıcıntı çekmiyecektir. Bundan üç hafta önce, Adana'- nn surtuluş bayramında — bulunur- ken, halk yığınlarıda gördüğümüz ve Hatay davasma , türk mülletinin hataylı kardeş- kında verebileceği kararlar ve fedakârlıklar bi merkezden gidenleri bi- le şaşırlmıştır. Bir. haksızlığa karşı duyulan isyanın ve bu haksızlığı g- dermek bahsinde balk - yığınlı kendiliklerinden yapabilecekleri mas- sif gayret ve hamlelerin bu memle- Keve, millet ölçüsüne çıktığına ve Mmünevverinden sokaktaki adamma kadar herkesi ” kapıp ” sürüklediğine şüphe yoktur. Çukurova'da — yalnız bu, göz ile görülür bir hale gel- miştir. İşte bunun için 21 ikinci kânun- da verilecek Milletler Cemiyeti ka- rarından önce, Fransa ile aramızda Ankara futbol şampiyonluğu ve Adana turnovası T.S.K. Ankara Bölgesi Başkanlığından: 1 — Son günler bazı gündelik gaze telerde ve spor mecmualarında Ankara futbol şampiyonunun ve milli kümeye dahil olacak kulüblerin belli olduğu şek- linde yazılar görülmektedir. Lig maçla- Tının bitmiş olmasına rağmen bazı ku- lüblerce yapılan itirazlar bölgece tetkik edilerek pürüzlü görülen vaziyetler alâ- kadar makamlardan sorulmuş ve henüz bunların neticesi alınmamıştır. Almacak cevablara göre vaziyet taayyün edecek ve belki de bu hal müsavi şartlar taşıya- cak bazı kulüblerin yeniden karşılaşma- larını icab ettirecektir. (Ankara futbol şampiyonu) ile (milli küme) ye girecek kulüblerin vaziyeti bu suretle tesbit ve ilân edileceğinden bu kabil yazıların ae Sılsız ve mevsimsiz olduğunun tavzihi- 'ne lüzum görülmüştür. 2 — Adana felâketzedeleri menfaati- 'ne tertib ve fakat havaların müsaadesiz- liğine binaen tehir edilen turnuva müsa- bakalarına bağlı fiküstür mucibince, hae va müsaade ettiği takdirde, 24.1.937 pa- zar günü başlanacağından keyfiyet spor sevenlerin ve alâkadarların - bilgilerine arzolunur. Kadikse dörtbin italyanın çıktığı bidiriliyor (Başı 1. inci sayfadı) Melila, 17 (A.A.) — İngilir görmen. der-iddia edilen alman faaliyeti, da, ç burada da tahkikat yaptık. Vanok destroyeri ile Söta'ya gitmişlerdir. Görmenler bir çok kimsele- ri dinlemişlerdir. İtalyan gazetelerinin " Fransaya hücumu Roma, 17 (A.A.) — İtalyan gazete- leri fransız meclisinde ittifakla kabul edilen gönüllü kanununu şiddetle tenkit ve kanunun bilhassa ispanyada bir mü. dafaa Jehinde propagandanın devamına müsait olduğunu ve halen ispanyada bu. lunan gönüllülerin geri dönmesini istih. daf etmediğini kaydetmektedirler. Curnale Ditalya gazetesi, lâyihanın fransız gazetelerinde sebeb olduğu ten- kitleri kayıtla iktifa etmekte ise de La va- 1o faşistagazetesi şiddetli bir lisan kullan. makta ve sarih olmayan ifadeleri eden kanunun #ransız. karışmaz! sadece itibari kalmasına imkân verece. ğini bildirmektedir. Gazete bu vesile ile “fransz parlâ- mento mürailiğinin son tezahürü,, gibi tabirler kullanıyor. Bu gazetenin Paristeki muhabirinin kanaatine göre, fransa bitaraflık vazi. felerini namuskârane bir surette yap- madığı takdirde, vaziyetin yeniden tet. kiki İtalya, Almanya ve fransaya - te- rettüb edecektir Alman gazetelerinin tenkidleri Berlin, 17 ÇA.A.) — Alman gazete- deri, fransız meclisi tarafından kabul e “altında baş- ka bir fikir gizli bulunan şarta muallak bir kanun” olarak göstermektedir. her iki tarafı memnun edici bir kara- rın verilmesini samimi olarak is- tiyoruz. Barış fikrine- bağlılığı herkesçe malüm olan bugünkü fransız hükü- metinin, barışın bizi alâkadar eden parçasında, Ouai d' Orsay'in sabota- jma şu dafsikada bir nihayet vermiş olmasını çok dileriz. Burhan BELGE dilen gönüllü kanununu