10 Aralık 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— H S p M d vm -: H a&a'ı -a vW e et reY OFT yi e e el E -ON YEDİNCİ YIL. NO: 5523 ULUS | 10 BİRİNCİKÂNUN 1936 PERŞEMBE Son haberlerimiz üçüncü suyfadadır ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ MURAHHAS HEYETİMİZ DÜN GİTTİ Sancak davamızı, Milletler Cemiyeti konse:- yinde müzakere edecek delegasyonumuzu Başbakanımız İsmet İnönü uğurladı Başbetke DELEGELERİMİZ GİDERKEN.. Falih Rıfkı ATAY Cenevre'de Milletler Cemiyeti konseyinde Sancak meselesini ko- nuşmak üzere, doktor Tevfik Rüştü Aras'ın reisliği altımdaki delegasyo- numuz dün akşam Ankara'dan ha- reket etti. Mesele konseyin 10 birin- tikânun ruznamesine konulmuştur. Bütün Türkiye kamoyunun San- cak davası üzerine nasıl titremekte olduğunu izah etmeğe lüzum yok- tur. En başta, Sancak'tan alageldiği- miz kötü haberlere bir nihayet veril- Mek, Sancak türklerinin emniyet, sü- Ün ve hürriyetleri temin olunmak noktası üzerinde ısrar etmek isteriz. tey gece Paris'ten gelen telgraf- r arasında fransız Başvekili Leon lum'un, Türkiye ile Fransa ara- sındaki münasebetlerin hiç bir va- kit bugünkü kadar dostlukla mü- temayiz olmadığı ve Sancak me- selesini ârızi bir müşkül addettiği hakkındaki sözleri her- k?l tarafından memnuniyetle telak- A edilmiştir. Biz ahidlerden, vaziye- tin hakikatlerinden ve bir bölge halk _ekleriyetı'nin hakkından gayri bir şey istemiyoruz. İki cümhuriyet arasın- daki dostluğa verdiğimiz kıymet, şe- fimiz ve hükümetimiz tarafmdan gerektiği gibi anlatılmıştır. Ankara itilâfından beri geçen on beş senelik komşuluk, Türkiye'nin fransız itibar ve menfaatlerine ne kadar sıkı bir riayet hissi beslemekte olduğunu is- bat eder. Cümhuriyet Türkiyesine l:arşı Fransa'nm aykırı bir meyilde olması için hiç bir sebeb yoktur. Fransa, Sancak meselesine Şef'in, hükümetin ve bütün milletin ver- mekte olduğu ehemiyeti ve Atatürk- Üün nutkundaki meşhur fıkradan beri geçen hâdiseleri pek iyi biliyor. Ba- Zi hakikatsever muharrirler Sancak C!lveıımm nezaketini pek güzel tah- | etmişlerdir. Jean - Pierre Görard dünkü nüshamızda çıkan yazısında d—_îyordu, ki: “İskenderun mesele- sinde Atatürk'ün hükümeti dost, Nazik ve dürüst davranmıştır. Me- sele ortaya atılmıştır. Her şey bi- Zi, bu meseleye tatmin edici bir hal şekli bulmağa sevkeder. Her $ey: yani asırlık ananelerimiz, Minnet vazifemiz ve mahalli men- faatlerimiz!” Aynı yazınm, işgaldenberi, San- Cak türklerinin Fransa'ya karşı ta- kib etmekte olduğu dürüstlüğü kay- parçası dikkat edilmeğe değer. (Sonu 5. inci sayfada) BAA ADT L TT TRDRDDA BUĞÜN İKINCİ SAYFADA: Nüfus ve rakam münakaşası - Dil kö- Besi « Düşünüşler: münakaşa taktiği - iç rler. UÜÇÜNCÜ SAYFA'DA: Dış haberler son dakika, DÖRDÜNCÜ SAYFADA: Balkan işbirliği - Cengel kitabr. ll:şıncı SAYFADA: iç harbi - Bil iyen i Mr?ı:g)ımsîvum: TEREEE “Adananın geçirdiği büyük acr hak- krüda Adana husust muhabirimizin meks tub. W Sancak davamızı, milletler cemiyeti konseyinde müzakere edecek olan mu- rahhas heyetini Dış baknımız Dr. Tev- fik Rüştü Aras, Cumur reisliği umumt kâtibi B. Hasan Rıza Soyak, dış işler ba- kanlığı umumi kâtibi B. Numan Mene. mencioğlu ile heyete dahil olanlar dün akşam 19.10 ekspresiyle ve İstanbul yo- luyla Cenevreye hareket etmişlerdir. Murahhas heyetimizi istasyonda baş- bakanımız, vekiller, mebuslar, kordiplo- matik ile seçkin bir kalabalık uğurlamıştır. Antakya meselesi Milletler Cemiyeti ruznamesinde Cenevre, 9 (A,A.) — Türk hüküme- ' ti Antakya meselesinin yarınki içtima ruznamesine ithal edilmesini Milletler Cemiyetinden telgrafla istemiştir. Cenevreye gitmek üzere dün akşamki ekspresle Ankaradan hareket eden Dış Bakanımız Doktor Tevfik Rüştü Aras'ın Montrö konferansına iştirak için Ankaradan aytılişında alınmış bir resmi B. Metaksas Teşekkür telgrafında Memleketimiz LA hakkındaki temen- İ » hd d . . nilerini bildirdi Ankara, 9 (A.A.) — Yunan başbakanı general Metaksas, Ankara elçisini, aşağıdaki telgrafi Tür- kiye hükümetine tevdi etmeye memur etmiştir. : “ Türk elçisinin Türkiye hükümeti namına bana izhar etmek lütfunda bu- lunduğu hissiyat beni derin surette mü- tehassis etmiştir. Türk filosunun ziyarteinin yunan milletine bütün türk milletine olan bağ- lrlığını izhara bir vesile teşkil etmiş olmasından son derece memnunum. Ba- na yolladığı selâmlardan dolayı türk bahriyesine bütün kalbimle — teşekkür eder ve yunan millet ve bahriyesi namı- na dost ve müttefik türk milletinin sa- adet ve refahı için en samimi temenni- lerimi bildiririm.,, n £ Atina, 9 (A.A.) — Falerde toplanan türk ve yunan gazetecilerinin kendisi- ne çektikleri telgrafa cevab olarak baş- bakan B Metaksas,. muharrirler birliği başkanı B. Ksarifis'e aşağıdaki telgra- fi çekmiştir: “Bana müştereken gönderdikleri sa- mimi selamdan dolayı türk ve yunan gazetecilerine içten teşekkür ederirm. Kehdilerini ve umumiyet itibariyle iki (Sonu 5.inci sayfada) KAMUTAY Tuz kanunu projesinin ikinci görüşülmesini yaptı Kamutay, dün Refet Canıtezin re- isliğinde toplanmıştır. Bazı mebuslarımıza izin verilmesi hakkında Başkanlık Divanı tezkeresi okunarak kabul edildikten sonra tuz kanunu projesinin ikinci görüşülmesi- ne başlandı. Projenin dördüncü maddesi görü- şülürken söz alan B, Mehmed Somer (Kütahya), tuzun üç kuruşa satılması zaruri bulunduğunu, bundan istisnalar yapılamıyacağını, bahis mevzuu - mas- rafın bin kiloda nihayet yüz kuruş ol- duğunu söyledi ve maddenin tadili için şu.takriri verdi: İ “Dördüncü maddede tuzun kanuni fiatı üç kuruştur denildiği halde mad- denin aşağı fıkralarında vasıtanın ya- naşacağı yere kadar bir fiat farkından bahzediliyor. İzah ettiğim sebeblerden dolayr memlaha perakende satışları kanununa uygun olarak halka üç kuruşa satılması lâzım gleir, Binaenaleyh dör- düncü maddenin bilümum — tuzlalarda tuzun fiatı üç kuruştur şeklinde tadi- lini heyeti muhtercmenin tasvibine ar- zederim.,, Reye konan takrir nazarı dikkate a- lımdr ve encümene verildi. 14 üncü madde görüşülürken veresi- ye tuz satışımın doğru olmadığını, tüc- (Sonu 5. inci sayfada) ——— Umumi müfettişler toplantır Ankara, 9 (A.A.) — Umumit müfettişler konferansında bugün ikinci umumi müfettiş general Kâzım Diriğin raporu okunmuş-ve güm- rük muhafaza kümandanı general Seyfi- - nin kaçakçılık hakkında verdiği izahat Adanayı kaplayan sular ' Seyhan nasıl taştı, neler yaptı? Adanadaki mu- hbabir arkadaşımız bize, Seyhanın ta- şarak şehir ve civa- rını nasıl kaplamış olduğunu gösteren bir takım resimler gönderdi. Bu re- simlerden çoğu, sel- ler akıp sular azalı dıktan sonra alıns mıştır. Fakat bun- lara göz gezdirilin- ce görülür ki tuğ- yan o mıntaka için bir felâket olmuş- tur. Felâkete aid diğer resimleri, muhabirimi- zin mektubunu dercettiğimiz al- tıncı sayfada bu- lacaksınız. HATAY HABERLERİ Tazyikın bir başka türlüsü: hudud dışına atmak - haberalma bürosu, yobazlarla elele vererek şapka ile mücadele ediyor Halep ve Lâzkiyeden !stanbular gelen bir takım haberler Sancakta tatbik edilen bir takimi yeni tazyik usullerini anlat- maktadır. İstanbuldaki arkadaşımız " bunları telefonla bildiri- yor. * Halep, 9 (Hususi) — Birer bahane i- le türklerin Sancak'tan çıkarılması işi bir direktif halinde tatbik edilmektedir. Bazan tedhişlerle, bazan-tevkiflerle, ba: zan zorla hudud dışına bir takım kim- seleri sürmekle bu vazifenin ifasına çalı- gılmaktadır. Bu arada İskenderun gaz. şirketi v darı türk teb dan Mem- Yugoslav Radikal Birliği Belediye seçiminde Büyük bir ekseriyet kazandı Belgrad, 9 (A.A.) — Avala ajansı, 9 banovinden müteşekkil olan bütün memlekete aid belediye seçiminin kati neticesini neşretmiştir : Partisinin büyük bir seçim muvaffakiyeti kazandığı Yugoslavya Başbakanı Doktor Stoyadinoviç Belediye adedi: 3762 Seçici adedi: 3915526 Rey veren seçicilerin adedi: 2,239,756 İştirak nisbeti: yüzde 66, Partlier: Yugoslav radikal birliği: 1374262 rey Nisbeti: yüzde 61, Belediye adedi: 2626 Nisbeti: yüzde 69,8, Kovalize muhalefet: 248137 rey, 318 belediye Nisbeti : 8,5 Eski hırvat partisi: 348.092 rey, Nisbeti: yüzde 15,5 (Sonu 3. üncü sayfada) Fıkra: —— İş devleti Senelerce masa başında kalem oyu- nu ile vakit geçiren bir adamı, bir gün, sokağa atınız ve kendisine, geçinebil- mek için, serbest hayat kavgasında muü- vaffak olmaktan başka çaresi olmadı- ğını söyleyiniz. Bu adam, birdenbire, kâinatı başka türlü görür. Sokağın, binanın, sürünüp geçen yolcunun, her şeyin manası ar- trik başkadır. Nereye dokunsa, yüzüne şüphe ile bakıldığını, neye teşebbüs etse, önün kazanç imkânlarını çoktan başkalarının zaptetmiş olduklarını gö- rür. Daha dün, maroken koltuğuna gö< mülüp, penceresinden baktığı vakit, hiç ehemiyet vermediği serbest hayat adamları, yavaş yavaş, ona birer ilah tesiri vermeğe başlamıştır. Fakat yaşamak lâzımdır. Bu adam, düşe kalka, kendini iyi telkinlerle te- davi ederek, bir gün, herhangi bir mu- vaffakıyet elde eder, Sır bulunmuştur. Aynı adamı birkaç sene sonra, gene bit masa başında, fakat kulağı telefon hat« ları ile dünyaya bağlı, iş yaratmaktan başını kaşımağa vakit bulmadığını gö- rürsünüz, Bürokrasi devleti olmaktan büyük gerçeleştirmeler devletine doğru bizde böyle buhranlarla intikal ettik. Gözü- nüzü kapayınız; 1922 de imkânsız zan- nettiğiniz şeylerin, bugün niçin hemen yapılmadığına hayret ettiğiniz şeyler duh Selim Payas'a kadar mahfuzen ge- tirilmiş ve buradan hudud harici edil- miştir. : Lâzikiye, 9 (Hususi) — İşkenderun -fransız istihbarat bürosu şapka giyen * (Sonu 5. inci sayfada) ar da bir mukayese yapınız. — Düşününüz; aylıktan başka bir şey istemediğimiz. devletten neler istiyde ruz ve hazne mahkümu addettiğimiz vatandaşların kabiliyet ve mesuliyet hududlarını ne kadar- genişletiyoruz. Esrar kalmamıştır. - Fatay S A V YR A AĞ el SÜ el

Bu sayıdan diğer sayfalar: