v . —- ON YEDİNCİ YIL. NO: 5523 MURAHHAS HEYETİMİZ DÜN GİTTİ ULUS ADIMIZ, ANDIMIZDIR Sancak davamızı, Milletler Cemiyeti konse- yinde müzakere edecek delegasyonumuzu Başbakanımız İsmet İnönü uğurladı Başbetke DELEGELERİMİZ GİDERKEN.. Falih Rıfkhı ATAY Cenevre'de Milletler Cemiyeti konseyinde Sancak meselesini ko- nuşmak üzere, doktor Tevfik Rüştü Aras'ın reisliği altımdaki delegasyo- numuz dün akşam Ankara'dan ha- Teket etti. Mesele konseyin 10 birin- tikânun ruznamesine konulmuştur. Bütün Türkiye kamoyunun San- Cak davası üzerine nasıl titremekte olduğunu izah etmeğe lüzum yok- tur. En başta, Sancak'tan alageldi miz kötü haberlere bir nihayet veril Mek, Sancak türklerinin emniyet, sü- ün ve hürriyetleri temin olunmak noktası üzerinde ısrar etmek isteriz. ley gece Paris'ten gelen telgraf- lar arasında fransız Başvekili Leon lum'un, Türkiye ile Fransa ara- sındaki münasebetlerin hiç bir va- kit bugünkü kadar dostlukla mü- temayiz olmadığı ve Sancak me- #elesini ârızi bir müşkül addettiği hakkındaki sözleri her- €& tarafından memnuniyetle telak- © edilmiştir. Biz ahidlerden, vaziye- Tin hakikatlerinden ve bir bölge halk Ekseriyetinin hakkımdan gayri bir şey istemiyoruz. İki cümhuriyet arasın- daki dostluğa verdiğimiz kıymet, şe- fimiz ve hükümetimiz tarafından gerektiği gibi anlatılmıştır. Ankara itilâfından beri geçen on beş senelik kmnqııluk. Türkiye'nin fransız itibar ve menfaatlerine ne kadar sıkı bir Tiayet hissi beslemekte olduğunu is- hat eder, Cümhuriyet Türkiyesine karşı Fransa'nın aykırı bir meyilde olması için hiç bir sebeb yoktur. Fransa, Sancak meselesine Şef'in, hükümetin ve bütün milletin ver- Mekte olduğu ehemiyeti ve Atatürk- Üün nutkundaki meşhur fıkradan beri Beçen hâdiseleri pek iyi biliyor. Ba- zi hakikatsever muharrirler Sancak '!luımm nezaketini pek güzel tah- İi etmişlerdir. Jean - Pierre Görard Üqıılıü nüshamızda çıkan yazısında diyordu, ki: “İskenderun mesele- sinde Atatürk'ün hükümeti -dost, Nazik ve dürüst davranmıştır. Me- sele ortaya atılmıştır. Her şey bi- Zi, bu meseleye tatmin edici bir hal şekli bulmağa sevkeder. Her #ey: yani asırlık ananelerimiz, Minnet vazifemiz ve mahalli men- aatlerimiz!” deden parçası dikkat edilmeğe değer. (Sonu 5. inci sayfada) BUĞÜN İKINCI SAYFADA: Nüfus ve rakam münakaşası - Dil kö- Şesi -ınu.unn,ıeı: münakaşa taktiği - iç rler, DÇUNCU SAYFA'DA: Dış haberler son dakika, ::ımoucu SAYFADA: İkan işbirliği - Cengel kitabı. lışmâu SAŞPAD:Ş İspanya iç harbi - Bilinmiyen İnsan, 'TINCI SAYFADA: “Adananın geçirdiği büyük-acı hak Adana husus? muhabirimizin mek: tub. AAA K LT LARERKDADI Sancak davamızı, milletler cemiyeti konseyinde müzakere edecek olan mu- rahhas heyetini Dış baknımız Dr. Tev- fik Rüştü Aras, Cumur reisliği umumt kâtibi B. Hasan Rıza Soyak, dış işler ba- kanlığı umumi kâtibi B. Numan Menc. mencioğlu ile heyete dahil olanlar dün akşam 19.10 ekspresiyle ve İstanbul yo- luyla Cehevreye hareket etmişlerdir. Murahhas heyetimizi istasyonda baş- bakanımız, vekiller, mebuslar, kordiplo- matik ile seçkin bir kalabalık uğuılımı!nr. Antakya meselesi Milletler Cemiyeti ruznamesinde Cenevre, 9 (ALA.y — Türk hüküme- ti Antakya meselesinin yarınki içtima ruzmamesine ithal edilmesini Milletler Cemiyetinden telgrafla istemiştir. Cenevreye gitmek üzere dün akşamki eksptesle Ankaradan hareket eden Dış Bakanımız Doktor Tevfik Rüştü Aras'ın Montrö konleransına iştirak için Ankaradan ayııliğında alınmış bir resmi Ü Mehalsğa |Teşekkür telgrafında Memleketimiz hakkındaki temen- . .* * y y 3* . nilerini bildirdi Ankara, 9 (A.A.) — Yunan başbakanı general Metaksas, Ankara elçisini, aşağıdaki telgraft Tür kiye hükümetine tevdi etmeye memur etmiştir. : * Türk elçisinin Türkiye hükümeti namına bana izhar etmek lütfunda bu- lunduğu hissiyat beni derin surette mü- tehassis etmiştir. Türk filosunun ziyarteinin yunan milletine bütün türk milletine olan bağ- Idığını izhara bir vesile teşkil etmiş olmasından son derece memnunum. Ba- na yolladığı selâmlardan dolayı türk behriyesine bütün kalbimle — teşekkür eder ve yunan millet ve bahriyesi namı- na dest ve müttefik türk milletinin sa- adet ve refahı için en samimi temenni- lerimi bildiririm.,, n * Atina, 9 (A.A.) — Falerde toplanan türk ve yunan gazetecilerinin kendisi- ne çektikleri telgrafa cevab olarak baş- bakan B Metaksas,. muharrirler birliği başkanı B. Ksarifis'e aşağıdaki telgra- fı çekmiştir: “Bana müştereken gönderdikleri sa- mimi selamdan dolayı türk ve yunan gazetecilerine İçten teşekkür ederim, Kehdilerini ve umumiyet itibariyle iki (Sonu S.inci sayfada) KAMUTAY Tuz kanunu projesinin ikinci görüşülmesini yaptı Kamutay, dün Refet Canrtezin re- isliğinde toplanmıştır. Bazı mebuslarımıza izin - verilmesi hakkında Başkanl:ık Divanı tezkeresi okunarâk kabuül edildikten sonra tuz kanunu projesinin ikinci görüşülmesi- ne başlandı. Projenin dördüncü maddesi görü- şülürken söz alan B, Mehmed Somer (Kütahya), tuzun üç kuruşa satılması zarurt bulunduğunu, bundan istisnalar yapılamıyacağını, bahis mevzuu — maş- rafın bin kiloda nihayet yüz kuruş ol- duğunu söyledi ve maddenin tadili için şu takriri verdi: *“Dördüncü maddede tuzun kanuni fiatı üç kuruştur denildiği halde mad- denin aşağt fıkralarında vasıtanın yas naşacağı yere kadar bir fiat farkından bahzediliyor. İzah ettiğim sebeblerden dolayı moemlaha perakende - satışları kanununa uygün olarak halka Üç kuruşa satılması lâzım gleir, Binaenaleyh döt- düncü maddenin bilümum — tuzlalarda tuzun fiatr üç kuruştur şeklinde tadi- lini heyeti muhterecmenin tasvibine ar- zederim... Reye konan takrir nazarı dikkate a- lmmdı ve encümene verildi 14 üncü madde görüşülürken veresi. ye tuz satışının doğrü olmadığını, tüc- (Sonu $. inci sayfada) Umumi müfettişler toplantır Ankara, 9 (ALA.) — Umumi mülettişler konferansında bügün ikinci umumi müfettiş gencral Kâzım Diriğin raporu okunmuş-ve güm- Tük mubafaza kumandamı general Seyfi- nin kaçakçılık hakkında verdiği izahat dinlenmiştir. Adanayı kaplayan sular Seyhan nasıl taştı, neler yaptı? Adanadaki mu- babir arkadaşımız bize, Seyhanın ta- şarak şehir ve civa- ranı nasıl kaplamış olduğunu gösteren bir takım resimler gönderdi. Bu re- simlerden çoğu, sel- ler akıp sular aralk dıktan sonra —alın mıştır. Fakat bun- lara göz gerdirilim ce görülür ki tuğ- yan o mrntaka içta bir telâket olmuş. tur, Felâkete aid diğer resimleri, muhabirimi- 2 in mektubunu dercettiğimiz ah tıncı sayfada bu- Tacaksınız. HATAY HABERLERİ Tazyikın bir başka türlüsü: hudud dışına atmak - haberalma elele vererek şapka bürosu, yobazlarla ile mücadele ediyor Halep ve Lâzkiyeden İstanbula gelen bir takım haberler Sancakta tatbik edilen bir takim yeni tazyik usullerini anlat- maktadır. İstanbuldaki arkadaşımız — bunları telefonla bildiri- yor. Halep, 9 (Hususi) — Birer bahane i- le türklerin Sancak'tan — çıkarılması işi bir direktif halinde tatbik edilmektedir. Bazan tedhişlerle, bazan tevkillerle, ba. zan zorla hudud dışımna bir takım kim- seleri sürmekle bu vazifenin ifasına çalı- pılmaktadır. Bu arada İskenderun gaz şirketi veznedarı türk tebaasından Mem- duh Selim Payas'a kadar mahfuzen ge- tirilmiş ve buradan budud harici edil- miştir. Lüzikiye, 9 (Hususi) — İşkenderun Yransız istihbarat bürosu şapka giyen (Sonu 5. inci sayfada) 10 BİRİNCİKÂNUN 1936 PERŞ Son hüberlerimiz üçüncü suyfadadır HER YERDE 5 KURUŞ Yugoslav Radikal Birliği Belediye seçiminde Büyük bir ekseriyet kazandı Belgrad, 9 (A.A.) — Avala ajansı, 9 banovinden müteşekkil olan bütün memlekete ald belediye seçiminin kati neticesini neşretmiştir : Partisinin büyük bir seçim muvaffakiyeti kazandığı Yugoslavya Başbakanı Doktor Stoyadinoviç Belediye adedi; 3762 Seçici adedi; 39015526 Rey veren seçicilerin adedi : 2,239,756 İştirak nisbeti: yüzde 66. Partlie Yugoslav radikal birliği: 1374262 rey Nisbeti: yüzde 61, Belediye adedi: 2626 Nisbeti: yüzde 69,8. Kovalize muhalefet: 248137 rey, 318 belediye Nisbeti : 8,5 Eski hırvat partisi: 348.092 rey, Nisbeti: yüzde 15,5 (Sonu 3. üncü sayfada) Üü ĞÜĞÜ Fıkrı İş devleti Senelerce masa başında kalem oyu- mu ile vakit geçiren bir adamı, bir gün, sokağa atınız ve kendisine, geçinebile mek için, serbest hayat kavgasında muw vaffak olmaktan başka çaresi olmadı« ğrmı söyleyiniz. Bu adam, birdenbire, kâinatı başka türlü görür. Sokağın, binanın, sürünüp geçen yolcunun, her şeyin manası ar- tık başkadır. Nereye dokunsa, yüzüne şüphe ile bakıldığını, neye teşebbüs etse, önün kazanç imkânlarını çoktan başkalarının zaptetmiş olduklarını gö- rür. Daha dün, maroken koltuğuna gö- mülüp, penceresinden baktığı vakit, kiç ehemiyet vermediği serbest hayat adamları, yavaş yavaş, ona birer ilah tesiri vermeğe baylamıştır. Fakat yaşamsk lâzımdır. Bu adam, düşe kalka, kendini iyi telkinlerle te- davi ederek, bir gün, herhangi bir mu- vaffakryet elde eder, Sır bulunmuştur. Aynı adamı birkaç sene sonra, gene bit masa başında, fakat kulağı telefon hat« ları ile dünyaya bağlı, iş yaratmaktan Başını kaşımağa vakit bulmadığını gö- rürsünüz. Bürokrasi devleti olmaktan büyük gerçeleştirmeler devletine doğru bizde böyle buhranlarla intikal ettik. Gözlü- züzü kapayınız; 1922 de imkânsız zan- nettiğiniz şeylerin, bugün niçin hemen yapılmadığına bayret ettiğiniz şeyler arasında bir mukayese yapınız. Düşününüz; aylıktan Başka bir şey istemediğimiz devletten neler istiyos ruz ve hazne mahkümu addettiğimiz vatandaşların kabiliyet ve mesuliyet bududlarını we kadar. genişletiyoruz. Esrar kalmamıştır. - Fatay ea aa Bi ddi n söfka'ü A a p ö S LA S nnn ah u dd aitzae ü <i hÜ