Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
f.'&rlî_ŞRiN 1936 SALI ŞT Ç TI — bak Teçi MA Y eee geei t - Slaae ” M l rle SAYFA 5 | Tarihdeki "zan: Max KEMMERİCH Eıâüğ'ük fizikçi Galvani 1791 de kur- '%acaklarmda tecrübeler yaparak keç, ve kendi ismiyle anrırlan cereyanı bi t_u;t“ğı sırada birkaç kişi müstesna, ]%ı'd“nyl tarafından alayla karşı - | '.lki hh- x_endisi 1792 de şöyle yazıyor: Ükay, Sım insan tarafından hücuma uğ- K Um: Abdallar ve akıllılar.. her ha de benimle alay ediyorlar ve ba- h.;:zığllırm dans ustası diyorlar. i tabiatın yeni bir — kuvvetini 4&“ *ttiğimi biliyorum.” * Sın deveranını keşfeden Harvey Bldu nîm dünyası ve hattâ mensup D üÜniversite tarafından alayla kar- Iştır. | n * | 'ıerl'I_'oh“Sl humması” nın sart karak- a * keşfeden ve buna göre tedbirler h’!h ölüm mikdarını asgariye indiren he ür viyanalı doktor Semmelveis w:ı.nıkkdlşlarmm ©o kadar Aanlayışsızlı- : “hıyhı&â alayına maruz kalmıştır ki, | 'y%“ yesinden ve kendini için için | ü'lh'iktt:n deli olmuş ve timarhanede j Ştür. * * “::04 de fizikçi Fulton bir buharlr tini filosiyle İngiltereye hücum etme- j Nlpoleon'a teklif etmiştir. Napo- © bu teklifi tetkik için Pariste mil- ,:n'“lüye havale etmiş ve bu mesele- Ş, Tair 21 temmuz tarihinde nazırlar- | —Si chimpaguy’yı şunları yazmıştır: | 'hb;beni pek geç olarak bu meseleden Yanı ar ettiniz. Çünkü bu proje dün- İ dim çehresini değiştirecek mahiyet - ' Gözlerimin önünde muazzam bir Mitikat, açık, elle tutulur bir. hakikat " Or, Aynı şeyleri görüp anlamak İşi *fendilerin (enstitü — azalarının) Yeri K Bir rapor tanzim edilip size tiş 37 verilmez derhal bana gönderi - h_;_îşm en çok sekiz günde halledil -« ini temin ediniz. Çünkü pek* sabir- ;x ıanlyorum_" * lli Havagazı tenviratının mucidi Phi- Ppe Lebon o zamanın âlimlerini fitil- t bir lambanın da yanacağına inandı- ı::nîmıştır. Ancak 1818 de, yani Le- “H'un ölümünden 14 sene sonra bu ke- :x': Pariste tatbik edilmeğe başlanmış- * İlk tren tecrübeleri yapılırken mü- h Mdisler lokomotiflerin asla yerlerin- n hareket edemiyeceklerini ve teker- lerin hep olduğu yerde döneceğini iş t tmişlerdir. Mebuslardan — Arago 38 de fransız mebusan meclisinde, p Miryolları inşası bitince memleket B_ı_mihde nakliye masraflarının azala- Einr, yani memleketin nakliye bedel- Tinden aldığı kazancı kaybederek fa- irleşeceğini iddia etmiştir. * N _Gene fransız mebusan meclisinde , Mers şöyle demiştir: “İtiraf ederim & demiryolları yolcu nakli hususunda “Taz faydalı olacaktır. Fakat bunlar *selâ Paris gibi büyük şehirlerin ci- garib vakalar Çeviren: S. ALİ XLI varında kısa hatlardan ibaret olmalıdır. Uzun hatlara hiç lüzum yoktur,” * Bavyera kırallığı Etibba odası de « miryolu inşasının halkın sıhhatine bir suikast olduğunu ilân etmiştir. Çünkü bu kadar süratli yolculük yolcularda beyin sarsıntısı, seyredenlerde ise baş dönmesi doğururmuş. Muhterem hekim- ler bunun önüne geçmek için demiryo- lunun iki tarafına vagonlardan daha yüksek duvarlar çekilmesini taleb et « mişlerdir. * Bavyera mimarlar odası da trenle- rin doldurma yerlerden asla geçemiye- ceğini, buralarda rayların altına muaz- zam duvarlar yapılması icab ettiğini bildirmiştir. ' * 1853 senesinde Avrupadan Âmeri « kaya bir kablo döşemek teklifi ilk ola- rak yapıldığı zaman o devrin en büyük fizik otoritelerinden biri ve Paristeki politeknik mektebinin profesörü olan Babinet şunlarr yazıp neşretmiştir: “Bu plânları ciddiye almak imkânı yok- tur; çünkü elektrik cereyanı nazariye- leri böyle bir cereyan naklinin imkân- sızlığını göstermektedir. Halbuki böy- le uzun ve elektrikli bir yolda ayrıca bir cereyan teşekkül edecektir. Nitekim Dover ile Calais arasındaki kısa kablo- da bile böyle bir cereyan hissedilmek - tedir. Eski ve yeni dünyayı birleştire- cek yegâne yol Behrenk boğazı yolu « dur, * 13 temmuz 1873 de Darwin'in ilim akademisine kabulü teklifi reddedit- miş, ve onun yerine Mösyö Loven adın- da biri kabul edilmiştir. Böyle bir âlim tanryor musunuz? * Elektrikçi Ohın da muasırları tara- fından deli addolunurdu. (Sonu var) İSPAYOL iHTİLÂLİ (Başı 1. inci sayfada) zin Madrid hükümetine Karşr kendi topraklarında âsilere üssülhareke temin eylediğini meydana koymaktadır. Sovyetler Birliğinden yapılan yardımlar Moskova, 5 (A.A.) — Sovyetler bir- liği işçileri tarafından İspanya kadın ve çocuklarına yardım için yapılan ianede toplanan para ile satın alınmış erzak yüklü Ziraniene adlı sovyet vapuru İs- panyaya müteveccihen Odesadan hare- ket etmiştir. Nasyonalistler ilerliyorlar Sevil, 5 (A.A.) — Nasyonalist kuv- vetler dün Bilbao'ya otuz kilometre kadar yaklaşmış bulunuyorlardı. Hükü- met kuvvetlerinin ümidsizcesine muka- wemetlerine rağmen nasyonalistler dur- madan ilerlemektedirler, ğ Kd Sovyet Rusyadaki son fudbol maçında . . da yenildik Odesa, 5 (ALA.) — Odesada yapı- lan futbol maçını 2 - 1 kaybettik. Sov- yetler birliğindeki müsabakalar bitmiş- tir. Sovyetler birliğinde yapılan spor te- maslarının neticesi şudur: Futbol maçlarını tamamen kaybet- miş, bisiklet, eskrim ve güreş müsaba- kalarını da kazanmış bulunuyoruz. Spor ekibinin Sovyetler birliği dahi- lindeki seyahati büyük bir samimiyet ve alâka ve dostluk havası içinde geçmiş- tir. Ekib bu ak$am Odesadan İstanbula harekte edecektir, İNGİLTERE'NİN YENİ SİLAHLANMA PROGRAMI Bu program müd- hiş bir hava filosu kurulmasını hedef tutmaktadır Londra, 5 (A.A.) — Sunday Eks- pres gazetesi, ingiliz hükümetinin silâh- lanma proğramını başarmak için yeni bir politika tatbik etmeğe karar verdiği- ni iddia etmektedir. Bu politika bundan böyle, işitilme- miş bir çabukluğa, tesir sahasına ve yak- ma ve yıkma kudretine malik bir taar- ruz hava filosu kurulmasına matuf ola- caktır. Daha şimdiden kısmen faaliyete gir- miş olan yeni hava kuvvetleri çabuk a- tışlı toplarla cihazlı ve hafif tayyareler kadar hızlı gidebilen ve tonlarca bom- ba nakledebilen makinelere malik ola- taklardır. Bu makineler yardımiyle, bir ingiliz şehrine baskın yapan bir düşman memleketin ber hangi bir şehri, bu bas- kından bir iki saat sonra tahrib edilebi- cektir. Bu siyasa diğer bir memlekete karşı taarruz gayeleri takibetmemekte, yalnız hükümetin hava müdafaası için en müessir şeklin misliyle mukabele ola- cağına kani bulunduğunu göstermekte- dir. Silâhlanma masrafı şimdilik mahdud telâkki edilmemelidir. Proğram, masra- —fa bakılmaksızın başarılacaktır. W El İşleri ve küçük sanatlar sergisine hazırlanıyormu - sunuz ?.. İngiltere ve Fransada Faşistlerle sosyalistler arasında hâdiseler oluyor Paris, 5 (A.A.) —« Park de Prensde yapılan mukabil nümayiş münasebetiyle polis 150 kişi yakalamış ve bunlardan on kişi silâh taşıdıklarından dolayı ad- liyeye verilmiştir. Vuku bulan kargaşa- Irktan 20 kişi ve 5 polis hafif yaralan- mıştır, B. Törez'in bir nutku Paris, 5 (A.A.) — Park de Prensde söz alan B. Torez komünistlerin parla- mentodaki reyini tasvib etmiştir. Muha- lif tarafın sosyal tedbirlerle istikrazın muvalfakiyetsizliğe uğraması için yap- tığı hareketleri kaydeden B. Torez de- miştir ki ; “— İşçiler ve orta sınıfta inkişaf et- meğe başlıyan karışıcılığın sebebini hü- kümet icraatındaki kifayetsizlikte gör- melidir. Muhaliflerimiz, Halk kütlele- rini inkisarı hayale uğratmakla maksad- larına varmak istemektedirler. Çünkü ekonomik müşkülâtı doğuran halkçı cep- he programının tatbiki değildir. Bilâkis, hu Pl'ogfimxn ç S L İ 1 kette hareket getirecektir.., Halkçı cepheye mensup bazı teşek- küller tarafından tatbik edilen hareket tarzının memleketi bir harbe sürükledi- ği hakkındaki iddiaları tekzip eden B. 'Torez şunları söylemiştir : “— Faşizm önünde baş eğmek mem- leketi kurtarmıyacak, tamtersi onu ebe- diyen fect bir mevkie sokacaktır.,, Londra'dki hâdiseler Londra, 5 (A.A.) — İşçi partisi mil- 1i konseyi, bir karar sureti kabul etmiş« tir. Bu karar suretinde dünkü hâdiseles Te tcessüf edilmekte ve Sir Osvald Mog ley'in faşistlerinin nümayişlerini menet mek hususunda hükümetin göstermiş olduğu tereddüd takbih olunmaktadır. Bu karar süreti, faşistlerin tahrikatçe tabiyeler yapmış olduklarını haber vere mekte ve siyasi üniformalar giyilmesi« nin yasak edilmesi lâzım gelmekte ole duğu mütaleasını ileri sürmektedirler, | Karar sureti, hükümetten son kargae şalıklarla faşistlerin faalivetleri ve bu faaliyetlerde bulunabilmek için nere« den para tedarik etmekte oldukları hakj kında hemen tahkikata girişmesini ise temektedir. Bir altı şubat teşebbüsü Paris, 5 (A.A.) — Dün Park de P-« rensde vukua gelen hâdiseler hakkında şöyle deniliyor : “Dünkü gün, fesatçı albayın aleya hindeki dosyayı şişirmek suretiyle ta« mamlanmıştır. Fransız sosyal partisiniş feshi ve son hareketlerin failleri hak« kında ceza tedbirleri alınması geçikmi« yecektir. Ateş haç mensupları, dün ha- kiki bir dahili harb talimi yapmak için teşebbüste bulundular. Parisli ve taşral yirmi bin ateş haçlı verilen gizli talimaj ve askeri nizamlara göre seferber edil« di. Fesadcılar, yeni bir altı şubat değil« se de yeni bir beş şubat yapmak istedi« diler, Ş Fransada gümrük resimlerinin indirilmesi Hükümet hayat pahalılığına karşı esaslı surette mücadele edecek — Nevyork, 5S '(A, A.) — Nevyork « | Taymis gazetesi, Fransa'da gümrük re- simlerinin indirileceğinden bahseden yazısında bunun bizzat para kanunu kas- dar mühim olduğunu #azmaktadır. Bu gazete, Fransa hükümetinin bu kararı- nın çok büyük bir kıymeti olduğunu, çünkü ne İngilterenin, ne de Amerika- nın paralarının kıymetini indirirken gümrük tarifelerini tenzil etmemiş ol- duğunu bildirmektedir. Fransa'nın ver. miş olduğu bu misalin anlaşılacağını ve takib edileceğini ümid ederiz. Eğer altın bloke eden memleketler Fransa'nın gittiği yoldan gidecek ölur- larsa iktisadi nasyonalizm dalgasının geçmiş olduğuna inanmak için ortada müsbet bir çok deliller bulunacaktır. Çek kuronunun düşürülmesi ve ÂAvusturya Viyana, 5 (A. A.) — Çekoslovakya kuronunun devalüasyonu Avusturya'da iyi karşılanmamıştır. - Rayhşpost gızeteıi_bunda hiç şüp- hesiz olarak siyasal bir hareket gör« mekte ve Paris'in çek hükümetini bu yola sevk için şiddetli bir tesir yaptı« ğını zannetmektedir, Fransa'da hayat pahalılanmıyacak Paris, 5 (A.A.) — Radyo ile neşres dilen bir nutukta, B. Spinas, frangın kıymetten düşürülmesiyle hayat pala- İIrlığının aslâ artmıyacağını söylemiş. tir. Nazır bu hususta İngiltere, Ameri« ka ve Belçika'yı misal diye göstemmiş- tir. “Yalnız, demiştir, bazı yabancı mal- ların fiatında biraz yükseklik husule gelebilir, Ancak, bizimle beraber para- larını düşürmüş bulunan İsviçre ve Belçika mallarını bu ihtimalden hariç tutmalıdır.” Bundan sonra B. Spinas her eyalet-« te teşkil edilen ve fiatların arttırılma- sına karşı seri ve müessir tedbirler ala. cak olan “fiat kontrol komisyonları,, nim faaliyet tarzları hakkında izahat ver« miştir. İ 'Tefrika: No: 72 Fayaliş , üdyard KİPLİNG Bir aşağı, bir yukarı baktılar; biribirleri- © bakıştılar. Hayret ettiler. Çünkü fillerin İtuğu yol, siyah olsun beyaz olsun, insan tekâsının anlıyamıyacağı kadar karışıktı. Maçua Appa: ÜN Kırk beş senedenberi, fil peşindeyim. iç bir zaman bu çocuğun gördüklerini bir Aşka çocuk görmüş'olsun, böyle bir şey Uymadım. Bütün tepelerin Tanrıları şahid Olsun ki bu bir.... Ne diyebiliriz? dedi ve ba- Sını salladı. Kampa döndükleri zaman akşam yemeği kti olmuştu. Petersen Sahib kendi çadırın- 3 tek başına yemeğini yedi. Fakat kampta IVafet verileceğini bildiği için iki koyun, ikaç tavuk kesilmesini, un, pirnç ve tuz Yınlarının iki misli verilmesini emretti. ö Büyük Tumai, kamptan çıkarak kanter Ginde çocusunu ve filini aramaya koyulmuş- n üluncada onlardan korkarmış gibi yüz- €rine baktı. Osırada kazıklara bağlı fil saf- Arının önünde meşaleler yanıyor ve büyük Çeviren: Nurettin ARTAM Va Z bir ziyafet veriliyordu. Küçük Tumai o ge- cenin kahramanı idi. Koyu esmer fil avcıları, sürücüler, ipçi- ler, hulasa en yabanı filleri yakalamanın yo- lunu bilen bir çok adamlar çocuğu bir elden bir ele gezdiriyorlar ve alnına yeni kesilmiş bir Cengel horozunun kanından damgalar vuruyorlardı. Bu işaret onun bir ormanlı ol- duğuna, nengelde serbest serbest dolaşabi - leceğine delalet ediyordu. Nihayet, meşaleler sönmeğe başladığı ve yanan kütüklerin ışığı bütün filleri baştati ayağa kadar kana batmış gibi gösterdiği Za- man Keddah'taki bütün sürücülerin başı ve Petersen Sahib'in bir ikinci nüshası olan Maçua Appa, büyüklüğüne kendi isminden başka delâlet istemiyen Maçua Appa birden ayağa kalktı ve küçük Tumai'yi başının ü « zerinde havaya kaldırarak bağırdı: — Dinleyin kardeşlerim. Fil safları ara- sında bulunan efendilerim, siz de dinleyi- niz. Çünkü ben, Maçua Appa konuşuyorum. Bu küçük çocuğa bundan böyle küçük Tu- mai denilmiyecek, babasının ve büyük baba- larının taşrmış olduğu unvanla “fillerin Tu- maisi” denilecektir. O, uzun bir gecede bü « yük adamların göremediği şeyi göı-mı'.işti_ır: Fil milletinin ve Cengel tanrılarının sevgisi onunla beraberdir. O, büyük bir avcı olacak; hattâ ben Maçua Appa'dan daha büyük bir avcı olacaktır. O düz izleri, karışık izleri berrak gözleriyle izliyecektir. O, Keddah'ta fillerin karınlarının altında ve iplerinin arasında dolaşırken hiç bir za- Tar görmiyecek. Eğer bir filin önünde ayağı kayar da yere düşerse fil ona hiç bir şey Yapmıyacak; çünkü önündekinin kim oldu - gunu anlıyacaktır. , Ey zincire vurulmuş büyük filler, burada birisi var ki sizin gizli yerlerde yaptığınız dansı görmüştür. O manzarayı hiç bir büyük adam görmemişti. Ona saygı gösteriniz! , Salan Karo, çocuklarım, fillerin Tumai- sini selâmlayınız. Gunga Parsad, aha!, Hira guc, Birçi guc, Kuttar guc aha! Pudmini, sen onu dans yerinde görmüş- sündür. Sen de Kala Nag ey benim fillerimin incisi! Hep birden! selam fillerin Tumai'si- ne! Barrao! Nihayet bütün filler, uçları alınlarına de- Becek surette hortumlarını kaldırdılar; böy- le tam bir selâm vaziyeti aldılar. Filler,bu vaziyeti ancak Hindistan umumi valisine gösterirlerdi. Fakat bütün bunlar, Garo tepelerinin 1s- sız göbeğinde şimdiye kadar hiç bir büyük adamın göremediği fil dansını görmüş olan küçük Tumai içindi. (Tumai'nin annesi tarafından bebeğine söylenen şarkı) Hasadı boşaltmış ve rüzgârı estirmiş olan Şiv, Günlerce evel bir gün kapısının önünde otururkel Herkese alınyazısı ve azıktan ne nasibi varsa vermişti, Tahtında oturan kıraldan kapıda dilenen dilen« ciye kadar, Koruyucu şiva, her şeyi o yarattı. Mahadeo! Mahadeo! her şeyi o yarattı, Sığırlar için yemi, develer için dikeni, Uyuklayan bir baş için çarpan ana kalbini, benim ü çocuğum, Zenginlere buğdayı o verdi, yoksullara kepeği, Kapı kapr dolaşıp dilenen ermişlere ekmek & parçalarını Kaplanlara sığırları, akbabalara lâşeleri, Gecelerini açıkta geçiren kurtlara kemikleri veren odur. O kimseyi yüksek saymamış, kimseyi - hor gör« memiştir; Yanındaki Parbati, gelenleri, gidenleri gözetler. #“W B 8 5 gi B U W b ge ; b a AA « P ai K G a ASA IN . x : (.Sonu ,vaı:) z KA ae Cai 5Gi Öun'Aka Ki akil BB