27 Eylül 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HER ŞEYDEN "İ BİRAZ Yan sokaklara dair... Bir okurumuz, bize gönderdiği bir mektupta diyor ki: “Bazı ev hanım- ları vardır; eve misafir geleceği azman salonda ne bulurlarsa hemen yatak odasına ve öteki odalara tıkıştırırlar. Salon düzgün görünür ama, öteki oda- ların hali dumandır. Ankaranın ana caddelerine nisbetle bazı yan sokakla. rr da böyle. Meselâ benim evimden ana caddeye çıkmak için yüz metre bile vürümeğe lüzüm yoktur. Bakınız, yürürken yolun kenarında nelere rast geliyorum: Bir karpuz, kavun sergisi, biz kısmı tahammür etmeğe başla- mış bir üzüm sergisi, iki yerde yanan ve dumanını bütün yola savuran tah- ta parçaları üzerinde kaynayan iki “utkal çömleği v. s. v. s.....” Okurumuzun mütalaasına hak vermemek isterdik, fakat asfalttan ken- di matbaamıza dönerken seyyar manavlarla esrgicilerden zor geçmek mec- buriyetinde bulunmasaydık.... Yeni bir silah Amerikanın merkezinde ve cenubundaki büyük ormanlara avlanmağa hazırlanan bir heyet, kurşun yerine bir nevi-gaz atan silâhlar kullanacak- larmış Bu silâhla yüz elli yardadı dilebilmek ve isabet ettiği hay- ateş vanı öldürmeyip bayıltmakta ve bir müddet sonra bu şikârı, üzerinde hiç bir tehlikeli yara kalmaksızın, ayıltmak mümkün olmakta imiş. Hayvanla- ra karşı bu yeni silâhı kullanan insanlar, şu icadlarını muharebelerde biri- birlerine karşı da kullansalat ne olur? Sanat: Müzik ve ziraat -— Dünyanın en neşeli, en keyifli çiftçileri netededir? Biliyör mus;îi.gıı'ı'?ıı!!ğ E #Filipin adalarında. Çünkü orada bir adam çift sürer, bağ çapalar, hicasu ça ıçiliğe aid bir iş görürken mutlaka arkasından birkaç kişi yürür, Bun. lardan bir kısmı çalğı çalar ; bir kısmı şarkı töyler. Çift süren adam da çalınıp söylenen havanın temposuna ayak uydurur. Dünyanın başka taraflarında bu manzarayı, görsek görsek, sesli operet filimlerinde görebiliriz. Bervard Shaw'un takdiri Üat Genç bir kemancının verdiği konserdeh memnun kalıp kalmadığım Bernard Shaw'dan sordular. İrlandalı edip: —- Bu genç bana Paderevski'yi hatırlattı. Cevabını verdi, Soran dedi ki: — Fakat Mr. Shaw, Paderevski kemancı değildir. Shaw: — Evet, evet, dedi, omt bilerek söyledim. Yalrız ynemiyecek porsivon Meşhür opera muganniyesi Madam Şuman Henk bir gün bir lokantaya gi terek okkalı bir yemek porsiyonu ısmarlamıştı. Meşbur muganni Karuzo c sırada masanın önünden geçerken bu okkalı yemeği gördü ve dedi ki; — Stena, bu yemeği yalnız yiyeceğini zannetmiyorum. Madam Şuman cevab verdi: — Tabü, yalnız yemiyeceğim; yanı sıra patates de gelecek. Onu bek- fiyorum. 9 Receb 1355 14 Eylül 1352 Hidirellez 145 Güneşin batması 5,53 ” m 18.— ... . GÜNLÜK TAKViM 27 EYLÜL 1936 PAZAR — Dahiliye vekâleti, bütün vilayetlere gönderdiği bir tamim emri ile şehirlerde ahşap inşaatın yasak edildiğini bildirdi (932) 1 — İstanbul itfaiyesinin 62 inci yıldönümü (936) ... İÇ HABE ISTANBUL TELEFONLARI: B. Çetinkaya Trakyada İstanbul, 26 — Bayındırlık bakanı- mız B. Ali Çetinkaya bugün Trakyaya hareket etti. Orada tetkikler yapacak- tır. Muhacirlerin şekerleri İstanbul, 26 — Epey zamandanberi tahkikatı devam etmekte olan muhacir- lere aid şeker işi neticelendirildi. Bu şe- ker satılacak ve bedeli olan 50 bin lira muhacirlere verilecektir. Bir ingiliz finans grupu geldi İstanbul, ile yapılan ticaret muahedesinin bir neti- cesi olarak ingiliz sermayesini işletmek üzere bir ingiliz grupu mümessilleri İs- tanbula gelmişlerdir. İçlerinde Finan- siyal Taymis'in muhabiri de vardır. He- yet ankaraya gidecektir. 26 — İngilizler İzmir'de hava hücumla- rından korunma tecrübesi İzmir, 26 (A.A.) — Biri bu sabah sa- at 10 a 10 kala ve diğeri de saat 20.55 te olmâak üzer iki defa hava taarruzua karşı korunma denemesi yapılmıstır. Denemeler, muvaffakiyetle neticelen- miştir. Suriyelilerin emlaki Memleketimizde malları bul Su- riyelilerin mallarından ünce hüsümetim'z tarafından metrük zanniyle zabtolunanlar, Türkiye - Suriye emlâk itilâfnamesi mu- cibince kendilerne iade edilecek, satı- lanların da bedelleri verilecekti. Haber aldığımıza göre, önümüzdeki sene büd- ceye bu kabil acîîılar için tahsisat lâîjüîjâşrk KİBEr eet V,k_ı*" ya?dmakta— Gümüşhan'de kar yağıyor Gümüşhane, 26 (A.A.) — Bir hafta- danberi devam eden soğuk dalgası, dün gece şiddetini pek ziyade arttırmış ve bütün vilâyete kar yağmıştır. Bütün a- gaçlarnı dalları kırılmış ve meyveler pek büyük hasara uğramıştır. Harmanlar ve mezruatın bir kısmı kar altındadır. Karasaz bataklığı Kurutulan topraklar göçmenlere verildi Aksaray, 26 (A.A.) — Sıtma müca- delesi teşkilâtınca kurutulan Karasaz bataklığı arazisi göçmenlere verilmişti. Bugüne kadar 210 haneye 14.000 dö- nüm arazi verilmiştir. Bir yıl önceye ka- dar ölüm saçan bu topraklar bugün ilk defa olarak pullükla sürülmeğe başları- mış ve bu münasebetle büyük bir tören . yapılmıstır. Cümuriyet devletinin bu büyük ese- ri şükranla karşılanmıştır. Gelecek göç- menlere de bu topraklardan arazi verile- cektir. Kurutulan bu toprakların sağlık durumunda yaptığı büyük iyilikten baş- ka da kazanın iktisadi durumunda bir milyon Hiralık bir istihsal fazlalığı yapa- cağı tahmin edilmektedir. Göçmenler bu topraklara sahib olmaktan seviniyorlar. Ka-alk hayvan ihbar edenlerin ikramiyesi 1905 numaralı kanunda, kaçak hay- van ilıbar edenlere ikramiye verilebilme- si çin ihbarnamtlere mektum hayvanla- rın hakiki veya takribi mikdrlariyle han- gi mahalde saklandıklarının ve kimlere aid bulunduğunun gösterilmesi yazılı bulunduğu hlde, bazı yerlerde buna ria- yet edilmediğini gören maliye vekâleti valiliklere ehemiyetli bir tamim gönder- — miştir. Bu le ihbatı lerinde bu ; şartlar bulunmıyanlara ikramiye veri- lemiyeceği bildirilmektedir. Yakalanan kaçakçılar Geçen bir hafta içinde gümrük mu- hafaza örgütü: Beşi ölü biri yaralı 204 kaçakçı, 5.811 kilo gümrük kaçağı, 283 kilo inhisar kaçağı, 35.150 defter sigara kâğıdı., 366 türk Hrası, 12 altın lira, 11 silâh, 196 mermi, 2 sandal ve 89 koyun ile 111 kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir. XXX RLER34 XN Çankava * Çanakkale K7? Ankara fudbol 4P pazar oynznln ça Çanakkale kupas! ” üzerine, bugün K münasebetlewulk;ı—. T lerbirliği - Kırı8S ” » bırakılmıştır. F:îı;î“ 4 bugünkü maçın 5 g Maç: 15.30 da, *7 Anlkcara TP arasmda', Anııa;ra_bifîn“i orta alimi B. Kemal rafya muallimliğine — alim mektebinden P- lisesine, B- Rahmi #yüb 'orta Re . GA mişlerdir. Açık M e vekillik etmek“d_'î 3-0i Nöbetçi 1 — Pazar * 2inel Pazarte$i ' 4 a Çarşamba İ 5 — Perşembt BU 6 — Cuma G 7 — .Cumartesi xa Düğünüşler . * .ye -. Hdi _ Üniversite tahsili ve Yüi , Üniversitenin ya - bancı diller mektebinde muvaffak — olamadıkları için fakülte imtihanla « rına kabul edilmiyen ta. Jei elerin mazur oldukla- rı iddiasiyle şikâyette bul ı, bir hafta « DİL KÖŞESİ : «Ankaralı adı altında, herhangi bir şehre değil, inkılâba, yeni Türkiyeye bağlı olanlardır.» Görüyorsunuz ki bu cümlede fail mevcud değildir. «bağlı olanlar» kim - lerdir? Cümlenin gelişinden anlaşılıyor ki &«Ankaralı adı altında anılanlar» dır. Fakat bu «anılanlar» kelimesinin unu » tulması cümlenin rabıtasını bozuyor. &* «Memleketteki kalkınmanın yıllar. ca ileri, gelmesini istiyorsak...» «İleri glemek» tabiri yanlıştır. Geri gelmek, ileri gitmek, denilir. KA «Birçok şehirlerin adı altında top- lanan, gören, yanan gençlik...» «Muhtelif şehirlerin adı altında toplanan..» ibaresi vüzuhlu bir fikir ifa- de etmiyor. Fakat ondan sonraki fiil « ler, yani «mubhtelif şehirlerin adı altın. da görmek, yanmak» büsbütün manasız oluyor. Dökülen süt değil, döken kedi mühim, (Le Journal'den) dır İstanbul matbuatın - da bu mesele etrafında münakaşalar yapılması na yol açmıştır. Çok insaflı ve man. tıklı hükümler yanında, meselenin esasını gö- zetmeden acele edinil - miş kanaatlerle, pratik imkânları itibara alma- yan Aasabi — tenkidlere rastladığımız için, bu bahis üzerinde biraz du. rarak bir tahlil yapma - nın faydalr olacağını görüyoruz. İlk önce üzerinde it- tif. k edilen bir hüküm mevcud olduğunu müşa- hede 'edelim: Memleket. te bugünkü şartlar için- de beklenen randrmanı verecek bir üniversite tahsili için yabancı dil Ir, Şimdi itirazları göz- den geçirelim: Bir ar « kadaş, bugünkü dil öğ - retme sistemimizin ve bu arada üniversite ya »- bancr diller mektebinin tamamiyle verimsiz ve bu itibarla lü ol- mikdarı ancak seksene Pü yml varmaktadır. Demek h l : diğer talebeler tatmin edecek kadar bir yaban- cı dil bilgisine sahib ol- mak imkânını bulmuşlar- dır. Ve bunların hepsi « nin hususi ders sayesin- de bu mazhariyete eriş * miş ve muvaffak olamı- yan küçük zümrenin de böyle bir imtiyazdan mahrum kalanlar olduk- larını ileri sürmek gü- Tünçtür. İddia, eğer, ya- bancı dil öğretme işleri- mizde randımanın artti- :::“ rılması lüzumuna işa- i pir retle kalmış olsaydı pek yındaf haklı olurdu. iye) İkinci bir itiraz! k yabancı dilini orta mek- tep ve liselerde öğret * mek lâzımdır ki üniver- siteye gelen gençler branşlarına aid ilmi eser- leri asıllarından — oku- mak ve yabancı profe- sörleri takib edebilmek imkânma malik olsuf. lar. Ancak üniversite tahsil müddetinin deva- mınca yabancı dil öğre- ten mekteb, buna mu- vaffak olsa bile, talebe « ye lâzım gelen dil bilgi- sini ancak üniversiteyi bitirdikten sonra ver- miş olacak, bu itibarla da takib edilen gayeyet hizmet etmekten uzak kalacktır. GESLEL AA A duğunu söyliyerek hu « susi ders almadan ya- bancı dil — öğrenmenin memleketimizde imkân- sız olduğu iddiasını or- taya atıyor. Doğru ta- rafları olan bu hüküm kategorik mahiyeti do.- layısiyle tamamiyle yan- lış olmaktadır. İşte mi « sali: Binlerce üniversi « te talebesi içinde bu se- ne yabancı dil dolayısile sınıflarında — kalanların Şimdi bu iddianım doğruluk derecesini gözden geçirelim: Orta mekteb ve lisclerimizı:lı yabancı dil derslerinin beklenen randımanı ve - remediği herkesçe V€ başta Vekâletçe — kabul edilen - bir hakikattir. Tedavisi, mütehassıs ya” bancı dil — muallimleri kadrosunun çoğalması * na yani zamana bağlı 0- lan bu derd için acele

Bu sayıdan diğer sayfalar: