21 Ağustos 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

21 Ağustos 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

geei Di0 1 SAYFA ? y K, 21 AĞUSTOS 1936 CUMA , ŞEYDEN " | BİRAZ | Muaşeret muallimi sormuş: “Balığı nasıl yersiniz? — Herkes gibi.... — Yani? — Bıçağı bir elime, çatalı... S Muallim n yenmez..,. ilâahir...” Onun gibi, bir kahve tiryakisi sordu: “Kahveyi nasıl pişirirsiniz? | — Herkes gibi.. — Yani? — Musluktan suyu cezveye... demeğe - klamadı, tiryaki konuşanın sözünü kesti: “İlk önce, kahve musluk suyu ile pişiril- mez, Bütün o zevkli kokusunu muhafaza edebilmesi için kahvenin ya | taktir olunmuş su ile ve yabut yağmur suyu ile pişirilmesi lâzımdır, ilâahır...” Kokulu kahve içmek için; bundan böyle, demek ki evlerde birer de imbik bulunduracağız, yahut gözlerimiz havada, yağmur bekliyeceğiz! Kahve tiryakileri, ne dersiniz buna? Kahve nasıl pişirilir? ah - ol * iş: “İlk önce, balık bıçakla kesilip - Hindistan'ın kaç yolu vardır? Fransız muharriri Paul Morand “Hind Yolu” adındaki yeni eserinde Hindistanın kaç yolu olduğunu şöyle anlatıyor: “İnsan faaliyetinin kaç gübesi varsa Hindistanın da o kadar yolu vardırı iIk önce, limanların tona- jrnr, demiryollarının profillerile gabarilerini hesaplayan ekonomiciler yolu: r Sonra, Britanya imparatorluğunun itilip sömürülen bir şişkoya benzetildi- ği, ve fakat, yanından geçilirken ayağına basmanın da hâlâ tehlikeli oldu- ğu bilinen “hariciyeciler,, mahfilleri yolu: dâha sonra, Musset'nin de- diği gibi bütün bir “Hurma ağacı altında sarnıç” asrının henüz tatmin elemediği “şarkiyat” delisi edebiyatçılar yolu; nihayet, Onbinler - ricati- nin veya eski İran - Yunan muharebelerinin gelip geçmiş oldukları yerler hakkındaki izahlarını, lise talebesinin, kara tahtada, güçlükle takib edebil- dikleri profesörler yolu...” Bunların dışında Hindistan'ın karadan, havadan, denizden yolları var- sa da bu yolların birçok da geçid noktaları vardır.., Cocuklar... * —— Yeni doğmuş, gayet sessiz, bir fransız komşu çocuğiyle pek alâ- kalanan bir küçük kız, bir gün, bebeğin ağladığını işitince şaşırı- yor ve koşa koşa gelip, çetrefil di- di ile anlatıyor: — Bak anne, fransız bebeği türkçe ağlıyor. — Garson, bu Malağa (şarabı) bulanık.. — Eece, elbette, oralarda neier oluyor, görmüyor musunuz?(La Populaire'den) Gliserinli cişara icelim. SA Ş GA ÜZAİNE S üeüi Fazla cigara içen ve dumanını yutantarın tenetfüs ve hazım cihazla- rında görülen bozuklukların sebebi, yapılan tetkiklere göre, cigaranın kendisi değil, tütünün nemli kalması için tâbi bulundurulduğu manipülas- yonda kullanılan “ıslak tutucu” maddedir. Çok cigara içtiklerinden dola- yı burun, boğaz, gırtlak ve ciğerlerinde bir takrm arızalar peyda olmuş olan hastalara, manipülasyonları sırasında ıslak tutucu madde olarak gli- serin kullanılmış cigaralar verilmiş ve bu hastlar, gene içtikleri bi İSTANBUL TEL_EFONLAR': Tarihi binaların korun- ması için İstanbul, 20 — Şehrimiz belediyesin- de toplanan hususi bir kamisyon, İs- tanbuldaki tarihi binaların muhafaza ve idamesi için beş senelik bir tamir prog- ramı hazırladı. Bu gibi binalar; inşa edil- dikleri zamânm mimari tarzı göz önün- de bulundurulmak suretiyle tamir edi- leceklerdir. Saad âbâd ve Kâğıthane ka- sırları da tamir edilecek binalar arasın- da bulunmaktadır, Bir eroin kaçakçısı mahküm oldu İstnbul, 20 — Dokuzuncu ihtisas mahkemesinde Hasan adında bir *eroin kaçakçısı 14 ay habse, 1 sene Kastamo- ni'de sürgüne ve 200 lira para cezasıma mahküm oldu. Gayri mübadiller cemiyetinde İstanbul, 20 — Gayri mübadiller ce- miyetinin bu gün toplanan kongresin- de, 50,000 liradan aşağı miktarda ala- cakları olan azalar reylerini öteki aza- nın gösterdiği dlere ver ve bu'seçim aleyhinde hükümete müra- caat etmişlerdir. Tevfik Fikret günü İstanbul, 20 — Şair Tevfik Fikretin ölümünün yıldönümü dolayısiyle bu gün mezarında mutad ihtifal yapıldı. isler v Tünel şirketinin yeni hanır İstanbul, 20 — İstanbul tünel şirke- tinin Galatada Yyaptıracağı yeni hanın temel atma töreni 1 eylül tarihinde ya- pılacaktır. Z * İstanbul, 20 — 30 ağustosta Harbi- ye mektebinde yeni subaylara dip- loma dağıtma töreni yapılacaktır. * İstanbul, 20 — Orman mektebinin Bursaya nakli için tetkikler yapılmak- tadır. İzmir fuarından -bahsederken bir sayıda cigara içtikleri halde, hastalıklarının çabucak geçtiği görülmüştür. İnhisarlar idaresi gliserinle muamele görmüş cigaralar çıkaracak olur- sa Türkiye'de gliserin endüstrisi başka taraflardakileri derhal geride bı- rakacaktır. ,Alkolizmin yeni tedavisi Fazla içkinin neticesi olan tehlikeli alkolik komalarda hastaya 94 10 gaz karbonik ve 9, 90 oksijen teneffüs ettirmek suretiyle buldukları teda- vi usulü hakkında iki amerikalı doktorun yaptıkları tıbbi tebliğ ehemiyet- le dikkate alınmıştır. Bu tedavi usulü kandaki alkol mikdarının derhal azalmasını intaç etmekte ve başka usullerle tedavi edildiği takdirde ölü- mün muhakkak olduğu vakalarda hastayı iyileştirmektedir. » — 96 10 gazkarbonik ve 96 90 oksijen... Ne olur ne olmaz, bir tarafa kay- dedelim. / ğ Gülenler ve güldürenler İngilterede tanınmış sinir hastalıkları mütehassıslarından birine, İn- gilizlerin “spleen”, hekimlerin “hâd nevrasteni” ve halkımızın da “kara sevda” dedikleri korkunç hastalığa tutulmuş bir hasta baş vurur. Dok- tör hastaya; — hepsini tecrübe edip faydasını görmediğini söylediği — birçok ilâçlar tavsiye ettikten sonra nihayet: — Sizin sinirlerinizi düzeltecek tek, fakat kati bir çare düşünüyorum: Tiyatroya gidip meşhur komik Mathews'u seyrediniz. — İmkânı yok. — Neden ? — Çünkü Mathews... benim! * Anadolu g i şöyle yazıyor: “Panayırın kazandığı büyük ebedi- yet ve kazandığı rağbet...” Bir panayıra ebediyet kazandırmak, hakikaten divan edebiyatı şairlerine parmak ısırtacak bir mübalağa hüneri- dir. Hele ebediyete de “büyük” vasfı- nrn lâyık görülmesi bu hüneri büsbü- tün göze batar bir şekle sokuyor. Aca. ba, bu ebediyet kelimesi, gene divan e- debiyatından kalma bir itiyadla, “rağ- bet”" kelimesiyle kafiye teşkil ederek nesirde seci yapmak hevesiyle mi ora- ya sıkıştırıldı? “Basit binalar için bile mi- marlara avuç dolusu para vergliğimiz halde bugün onlardan çok gü;€Cerini genç mühendislerimiz meydaM fetiri- riyor.” Bizim bildiğimiz binayı mühendis değil, mimar yapar. Vazifelerin böyle değişilmesi, hayatta bazen rastlanan bir hakikat olsa bile, münevverin vazi- fesi bunu medih değil tenkid etmektir, 4...Süt çocuklarının hayatlarını ko- rTumak için onlara yapılması gereken sıhhi bakımından...” “Sihhi bakımından” değil “srhhi ba- kımdan”, Hem “bakrm yapmak” da ol- dukca acayib bir tabirdir. e . ğenmiştir. Öğleden sonra sıtma savaşı .için akşam treniyle Akşehir'e hareket Sıhat Bakanimız Konya, 20 (A. A,) — Sağlık Bakanı bugün ilbaylığı, partiyi, belediyeyi do- ğum evini, hastaneyi ziyaret ederek in- celemeler yapmıştır. Vekil, sıhat ku- rumlarımızın çalışmasından hoşnud kal- mış, doğum evinin-yeni binasını çok be- üstünde incelemeler yaptıktan Bsonra göçmenlerin vaziyetini gözden geçirmek etmiştir. Denizli civarında bir - tren kazası Denizli, 20 (A.A.) — Gece saat 21 raddelerinde Denizli civarında Gencali * ile Kocabaş istasyonları arasındaki ge- çitte İspartadan Denizliye gelmekte o- lan marşandiz katarı bir yük arabası- na çarpmıştır. Araba, bu şiddetle sa- deme neticesinde parça parça olmuş ve arabacı ezilmek suretile ölmüştür. A- rabada bulunan bir yolcunun kolu kı- rılmış ve araba hayvanlarından biri de parçalanmıştır. B. Nazmi Toker Kayseri herişehrisi oldu Kayseri, 20 (A. A.) — Bugün fev- kalâde olarak toplanan belediye meclisi Sivas ilbaylığına tahvil edilen ilbay Nazmi Tokere fahri hemşehrilik vermiş- tir. / Oslo . - tarih kongresine . . A . iştirâk ediyoruz 1936 yılı aüustosunun son günlerinde Norveç'in merkezi Oslo şehrinde topla- nacak olan pre - historic ve pro « h_îı— torie bilgiler milletlerarası kongresine Maarif Vekâletimiz iştirake karar ver- miştir. Hükümetimiz adına Ankara dil - ta- rih ve cografya fakültesi- antropoloji profesörü Dr. Şevket Aziz Kansu ile Maarif Vekâleti müzeler dairesi arkeo- loğu B. Remzi Uğuz arık kongrede bu- lunmak üzere yola çıkmışlardır. HABERLER3Ş x__///': B. Celâl Bayar — İstanbula dönüyüf İzmir, 20 (A. A.) — Lipar yati ” Çeşme'ye gelen Ekonomi Bakanı B. V lâl Bayar önümüzdeki pazartesi gi toplanatak oları fuvar komitesine Hü kanlık etmek üzere şehrimize g€ ve o gün akşam İstanbula hareket © cektir. B. Celâl Bayar, fuvar açılma * reninde bulunmak üzere tekrar 1290 dönecektir, z çiren Bayındırlık Bakanlığı n B. Arif Baytin, dün akşam Erz “dan Gümüşane'ye gelmiş ve geceyi rada geçirdikten sonra sabahleyif yındırlık dairesine gelerek bay $ müdüründen yollar hakkında lâzım &” Teti izahları almış ve saat 9 da 17 zon'a hareket etmiştir. di N Üç türk yavrusunun Türkiye seyahatı — İzmir, 20 (A. A.) — Memleketi” zin şimendifer güzergâhı üzerinde © yahata çıkan üç seyyah çacuk şeh a de bülunmaktadırlar. En büyüğü 12 7 şında bulunan bu seyyah kardeşler V dilerine belediyece memur edilen F? mandar delâletiyle halkevini, müf**, milli.kütüphaneyi, erkek ve kız lisef” ni, öteki kültür müesseselerini etmişlerdir. Her yerde tatlı bir ME” yaratan bu üç müteşebbis cessuf " yavrusu yarın Manisa'ya ve 0f0 Bandırma yolu ile İstanbul'a gid lerdir. Yavuz ve İzmir güreşçil? arasında müsabakâ . İzmir; 20 (A.A.) — Yavuz gürt3 kımı ile İzmir'li güreşçiler arasındâ "” kevinde müsabakalar yapılmıştır. yi reşler çok zevkli ve heyecanlı : Greko - Römen'de 4/4, serbest BÜT de 1/1 berabere kalınmıştır. —3 “Jatmak üzere İngiltere Edinburg üni- . verşitesi tarih pr_oiçgöşlerjndeu Mr. Ahat köyü kazasın Kültür Bakanlığının yaptırdığı ka- zilarda, İsa'dan yıllarca evvel Sakarya vadilerinden ta cenublara kadar uzanan arazide yaşayan Firikya'lılara ait eser- lere, bilhassa orta Anadolu'da tesadüf edilmektedir. Bundan bir müddet ev- vel, Eti türkleriyle pek yakın alâkası: olan bu kavmin tarihini daha iyi aydın- Calder Uşak. kazasının . Banaz. nahiye-. sine bağlı Ahat köyüne kadar bir tet- kik seyahati yapmıştır. Yaptığı küçük bir araştırma neticesinde üç adet yazı- lr taş bulmuştur. Yazılar deşifre edi- lince bu yerde vaktiyle bir kadın ve iki Ahat köyünde Kastaloğlu Mehmed bağı yakınında çıkan bu hey5t : şimdi Afyon müzesindedir. kr da bulunan eser?” ra Afyon müzesi memuru kendi yatifi ile harekete gelmiş ve Fi Irların Akmonia sitesi ismini VEF ri bu köyde mühtelif derin soNC yaptırmıştır. Hakikaten prof a diği gibi Kastal oğlu Mehmedin ” dıhirhdınveyıımzhkerlf’ : keli bulunmuştur. Yaptlan diğer * ra rağmeri diğer erkek heykeli qv-— çirilememiştir. Heykeller eh gösterecek bir tarzda yontulmuştur ” yazık ki bu güzel anıtların başlarf " || ve yalnız erkek heykelin el ve 8) sağlamdır. Heykeller muvaffakıyetle Af zesine nâakledilmiş ve herkese * başlanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: