SAYFA 5 12 AGUSTOS 1936 ÇARŞAMBA BERLİN OLİMPİYADLARINA GİDEN ARKADAŞIMIZ NAŞİD ULUĞ'DAN: Olimpiyadlar da serbest güreşlerin son günü "Tersinli Ahmed bir günde nasıl üç güreş kazandı ve dünya üçüncüsü oldu? - Neşeli bir günden sonra şüreşlcrde üçüncü güne giriyoruz. Rakibler daha kuvvetlileşiyor. Oyunlar daha .entete- sanlaşıyor. Seyircilerin sinirleri büsbü- tün gerilmiş, nerede ise kopacak. Bu- gün serbest güreşlerin sonu ılmaeak. Bizim takımımız minderin önünde bir sırada dizili.. Gözlerimiz pehlivanlarda... Mersinli Ahmed isveçli Lind- blom'u nasıl yendi? I. — İlk güreşi bizden Mersinli Ah- med ile İsveçli Lindblom yaptı. Ahm.ed rakibini ilk dakikada yere vurdü, m;n— derin dışına fırlamıştı. Oırtada ayadta oyuna başlanıldı. Ahmed'in _l_(aı".şısm a- ki kendisinden üç beş yaş buy.u.k,_ daha boylu, muhakkak daha kuvvetli ı.dı. Ah- med karşısındakinin bu faikiyetine kar- şı oyunla işi halletmeyi düsünüyor, ra- kibini bacağından yakalıyarak yere ça- Iryor, tekrar yerden yere vuruyor. Tam bu sırada isveçli Ahmed'in boynunu yakaladı. Boğazını sıkıyor. Sıralardan bağırıyorlar, favul.. favul.. Hakemden önce Ahmed işi hallediyor ve boynunu kurtararak rakibini altına alryor. Bu bir harika... herkes Ahmedi alkışlıyor. Düdük çalıyor.. üç hakemin lambası birden yanıyor: berabere. ; Kura atılıyor, Ahmed alta. İsveçli Ahmed'in kolunu kapıyor, fakat Ah- med, rakibini tepesinden fırlatıyor ve kolunu kurtarıryor. İsveçli tekrar kol kapmaya teşebbüs ediyor, gene_A_hmed bu tehlikeyi atlatıyor ve isveçlinin ba- ilmik takıyor.. Cağı'_;:d;îkf ;ıiıyor.. şimdi i_ıveçli aşağı- da: İsveçli yamyassı yüzükı.ıyı.m m:â- dere yapışmış. Ahmed, bu büyük — vü- cudu çevirmeye çalışıyor. l?îr kere c;nı— kalayıp yere çalıyor, rakibi bundan kurtuluyor. Rakibinin ayağından çalı- şan Ahmed hakemden bir ihtar a.lxyo;. Düdük çaldı: Şimdi ayaktalar. Ah- med bir hamlede isveçliyi yere çalıyor: bununla iyi bir puvan alıyor, hveç:t kaçıyor, mütemadiyen kaçıyor. İsveçli son bir oyunla Ahmedin başını kapfna_- ya çalışıyor... Düdük çaldı.. oyun bı_ttf. Ahmed'in tefevvuku meydanda idi, lamba yandı. Ahmed galib.. salon ya- sesleri ile çınİryor. Bi . & Bu suretle 79 kilonun bugünkü bi- rinci güreşini kazanmış bulunuyoruz. İkinci galibiyetimiz: Ankaralı Hüseyin ingiliz Fuksu yendi IL, — İkinci güreşimizi ankaralı Hüseyin ingiliz Fux ile yaptı. Hal;şm Finlandiyalı idi, İngiliz çok çetin.. Hü- seyin bir oyuna düşmenîe.k .ıçm SOk te. tik hareket ediyor. Ingılı.zm Hüseyin- den daha adaleli ve daha iri olan v_ücu- du, ortada korkunç bir farkın olduğunu göı;-le;lı’:ylr:“;ir hamlede ingilizin baca- ğmna yapıştı. İngiliz kaçmaya uğrıî;;: yor. Hüseyin çevirmeye çııışıyot 1 giliz bir hamlede Hüseyinin üıentı: çıktı. İkisi de birer puvan aldılar. İn- giliz Hüseyini yakalamak istiyor. Hü- seyin kaçıyor. Bir ara kolunu l:ıptırîııı: Hüseyin, büyük bir tehlike geçirdi. giliz üstte.. favul yapıyor. Düdük çaldı: berabere. Şiüş Kurada Hüseyin üstte. Şngılız _ ;; vullü bir kaçış yaptı. İng_'ilıı 3 daki altta durmanın şart oldugı.m?ı unut:- yor. Fakat Hüseyin rakibini s:msıiı yakalryor, çevirmek istiyor. Huıey n bir tehlike atlattr. İkisi de biribirine oyun wermemek için çırpınıyorlar. Hüü- seyin çevik, canlr güreşiyor, bugünün hareketli güreşlerinden.. ! i Düdük çaldı, şimdi Hüıe_yın alttn_ t İngiliz Yüseyinin üzerine çöktü, ıîı; seyinin bacağından yapıştı, fakat bf şey yapamadı, belinden sarıldı, gene dır Şey yapamadı. Omuzlarından yakaladı, bir netice yok... ; un;u& ç.ıaî şimdi ayakta devam edecekder, Haydi Hüseyin.. diye ııâon çınlıyor. Hüseyin, ingilizi min&crde:_ fırlatıyor. Hüseyin takibini belinde kavrayıp yere vuruyor. Hüıe?ln :ıttc Bacağından ve belinden ingilizi kavra iliz kurtuluyor. Hüseyine saldı- ğ:;ol:g;lüıeyin bu ııldmu. defedi.yı_ır. Hüseyin tuş yapmak îmyor. Bizim gençler haykırıyor: Hüıeyın_ _tuq, Hü- seyin tuş... ingiliz harika kabılım':len bu tuştan kurtuluyor. Hüseyin ıîıüte.fev.- vik. Yarım dakika var. Hüseyin, ingi- lizi tepesi aşağı bir kere dikti... Tam a düdük çaldı. 4 - î;;a?amba birâen yandı: Hüsexın sayı ile galib.. Şa şa şa, şa şa Şa, Tür- cuların sesi böyle yükseldi. 5 İlk tuşla galibiyetimizi kazanan Küçük Ahmed III. — Soldaki minderde küçük Ah- med ile ingiliz Cazaux güreşe çağrıldı. İngiliz bundan önceki gtğreşlerde ç'ok çevik ve çok mukavemetli hıîeketlerıy- le göze batmıştı. Şimdi küçük Ahmed en sert rakiblerinden biriyle lfz.r;ıkar- şıya.. Ahmed sona kalabilmek için hep tuş yapmak mecburiyetinğe. Onun için çok büyük bir heyecanla işe sarıldı ve ilk hamlede ingilizi altına .a!dı. Tuş yapmak için çırpınıyor. İngiliz Ahme- din bacağına yapıştı, O da tuş yapmfık mecburiyetinde. Musaraa .çok çetur. Ahmed ingilizin üzerine bir kartal Bi- bi atıldı. İngiliz güç bir vaziyette, bi- rinci tuştan ingiliz kurtuldu. Ahmed ikinci defa tuşa yürüyor. Fakat ingiliz gene kurtuldu. Ahmed geve i.in':te.'A- kıl almıyacak bir süratle rakibinin üze- rine atlıyan Ahmed, ingilizi yere çaldı. (Güreşlerde ilk tuşla zaferimizi kaydet- tik.-Ahmed rakibinin sırtını yere getir- mişti. Arka arkaya Üç muvaffakıyet.. sevincimize son yoktu.. Yeneceği bir rakibe Mustafa nasıl yenildi? IV. — Şimdi sıra Mustafada, İsviç- reli Datwyler ile güreşecek. İsviçreli müthiş bir rakib, Mustafa da OA aynı korkuyu veriyor. Hakem' bir Finlandi- yaııl.VIustafı büyük bir cesaret, fakat dikkatsizlikle, hattâ biraz da gururla çalışmaya başladı. Rakibini bacnğ_ın_dııî yakalıyarak bir defa yere çaldı, ikinci -defı gene yakaladı, kaldırdı yere çal- dı, bir üçüncü daha... bu hareektler Mustafaya pek pahalıya malol'uyor. Müthiş enerji sarfettiriyordu, netice a- lınmayınca birer kâyıbtan başka bir şey değildi. Mustafa üstte, isviçreliyi gene yere çaldı. İlk tehlike Mustafaya gözüktü. Müustafa kendi oyuniyle azıkıldı yıkılı- yordu. Fakat bu tehlikeyi atlatır atlat- maz isviçreliyi alta aldı, çelme ile yere vurdu, İsviçreli de çelme atmak istiyor, Mustafa kesiyordu. Tam bu anda Mus- tafa isviçreliye bir oyun tatbik etmek isterken, rakibinin oyununa düştü, köp- . rüsü zayıf olan pehlivanımızın sırtı ilk defa yere geldi. Salondaki yüzlerce is- viçreli ve binletce seyirci be%'nimiıi yak kıp kavuran bir sesle bu neticeyi alkış- ladılar. ti, baygınlık geçiriyordu. Güçlükle ye- rinden kaldırdılar, Beli müthiş ağrılar ve gözleri yaş içinde idi. Puvanla yene- bileceği bir rakibin oyununa düşmek Mustafanın çok ağrına gitmişti. Üç ga- lebeden sonra, en büyük ümidler taşı- dığımız bir pehlivanımızın bu fureîle yenilmesi ve belinin zedelenmesi bizi çok acındırdı. Pehlivanlarımızın yüs zünden yarı sarı bir bulutun - geçtiği görünüyor. General Ayerdem, güreş şeflerimiz, “yenmek de yfnumek de sporculuğun icabıdır, metin olma.k lâ. zımdır” yollu öğüdlerle maneviyatı takviye ediyorlar. Sadık tuşla yenildi V. — Sadık, müthiş bir rakible kar« şılaşmaya çağrıldı: Finlandiyalı Pihla- jamaki ybütün güreşlerde tem,yüı et mişti. Hakem bir amerikalı idi. Sadık dikkatli güreşiyordu. Finlan- kiye cumuriyeti çok yaşa... bizim spor-? Mustafa sırt üstü mindere urilmiı-' diyalı Sadık'ın başını bir hımle.de ka[.'ı- tı. Birincide Sadık kurtuldu, finlandi- yalı ikinci defa Sadık'ın kafasından kaptı. Fakat Sadık gene kurtularak ra- kibinin üzerine atıldı, tuş yâpmîYf uğ- raşıyor, rakibini tepesi aşağı dıkıy.oı_-. Fin. minderden kaçıyor, Sadık Takibi- ni yakalıyor, sürükliyor, yere vuru- yor. Fakat çok güçlü olan Fin fxrlıyo'r. Sadık rakibini gene altına ı!lyoı:. 'an güçlükle kurtuluyor. Fakat Takibinin çok çabuk bir oyununa düşen Sadık tuşla yeniliyor... Çobana gelince... VI. — Şimdi ağır siklete çobanı ça- ğirdılar. Alman Gehring ile güreşecek. Çoban bu almanla 1928 de Grekoromen tarzında güreşmiş ve almıx.ıl çobam yenmiş. Çoban o zaman acemi idi. Şim- Grökorömen'de'dünya şampiyonluğunu alan yiğit pehlivanımız*Yaşar di alman için müthiş bir tehlikedir. Ço- ban rakibinin üzerine atladı ve minde- rin dışına fırlattı. Minderin - ortasına geldiler, Çoban rakibini altına aldı, al- man kaçıyor. Gene ortadalar. Çobanın tazyikinden kurtulmak için alman, min- derden kaçıyor. Şimdi ortadalar, biri- birlerine yapıştılar. Çoban çelmeye te- şebbüs ediyor, bir netice yok.: Tektar ortaya:. alman kaçıyor. Fakat Çoban çok dikkatli olmalı... alman fırsat kol- luyor,.. Tam bunları düşünürken Ço- ban almanın kolunu kaptı, fakat rakibi tetik davrandı. Çoban alta düştü. Aman Çoban müşkül vaziyette.. alman Çoba- nr eziyor. Düdük öttü. Çoban — tuşla mağlüb. Yaşarın yenilişi,. VIL. — Bugün yedinci güreşi Yaşar Finlandiyalı Kust ile yapacaktı. Yaşar başlangıçta fena yakalandı. Rakibi ise bu sikletin en müdhiş pehlivanların- dan biriydi, Yaşart minderin dışına bı- rakmıyor, muhakkak tuş yapmak isti- yordu. Fin, Yaşarın üzerine çıktı, onu bir, iki hamle ile hirpaladıktan sonra tuşla yendi. Bu suretle Yaşar turnova- dan çıkmış oluyordu. Yiğit Mersinlt Ahmedir ikinci galibiyeti VIIL — Sekizinci güreşe Mersinli * Ahmed çağrıldı. Mersinli en çeti üç rakibinden biriyle, italyan Gallagati ile karşılaşıyordu. Hakem bir Çek'ti. He- pimiz müthiş bir heyecan içindeyiz. Bugüne kadar yenilmşiyen Ahmed, şim- di bu çok çetin rakible ne yapacak, kaç defa dünya şampiyonu olmuş olan bu italyan pek mağrur, Ahmed'den üç beş yaş da büyük... İtalyan, Ahmedi hemen yakalayıp tuş yapmak için üzerine atladı. Ah- med onun bacağına saldırdı. İtalyan ol- gun bir rakible karşılaştığını. anladı. Çok tetik hareket ediyor. Ahmed ise ondan daha tetik. Mustafanın ve Ço- banın düştükleri akıbete düşmemek için 4 " çok dikkatli.. Ahmed italyanı altına al- mak istiyor, italyan minderin dışına fırlryor. Ahmed baştan aşağı dikkat kesilmiş, italyan bir çelme atmak iste- di, Ahmed bir lastikmiş gibi uzadı ve tehlikeyi atlattı. Ahmed, italyanı bir türlü tütamryordu. Çünkü rakibinin vü- cudu kayıyordu. Hakeme italyan'ın vü- cudunun yağlı veya kremli olduğunu söyledi. Hakem kulak asmadı. (Diğer güreşlerde pehlivanların bu şikâyetles rini diğer hakemler dinlediler ve yağ- lanmış ve kremlenmiş — pehlivanların, hattâ başları biriyantinli güreşçilerin başlarmı sildirdiler.) Birinci altı dakikada türk ve italyan berabere ilan edildiler. Kurada Ahmed alta düştü. İtalyan Ahemdi çevirip tuş yapmak — istiyor, Ahmed kurtuluyor, Ahmed her kavra- yışta fırlıyor. İtalyan Ahmedin kolu- nu kapmak istiyor, bir defa Ahmedin kolunu nizamsız bükerek favul bile yas Ppıyor. Bağırıyoruz. Hakem de bağırı- yor, italyan duymamazlığa geliyor ve işi gürültüye getirmeye uğraşıyor. Ah- med kolunu kurtarıyor, italyanın ye- ni bir saldırşını defediyor. Minderin dışma fırlıyorlar. Üç dakika bitti, Şimdi italyan altta. Ahmed takibini inderin dört köş sürükliyor. İ- talyan çok kuvvetli, yenmek güçleşiyor. Ahmed buna rağmen rakibini bir kere, bir kere daha yere vuruyor, bacağından yakalayıp italyanı tepesinden — fırlatı- yor. Ahmed bu anda bir fırsat kaybedi- yor. Ahmedin üstünlüğünü herkes tas- dik etti. İtalyanların ağzını bıçak aç- mıyor. Şimdi ayaktalar: Ahmed bir kavra- yışla italyanı yüzükuyun yere vurdu, italyan kalktr, Ahmed bir daha rakibini yere vurdu, bir puvan aldı. Şimdi Ah- med üstte. Üç dakika bitti. Gene, yaşa Ahmed, diye bağırıyoruz. —Lambalar yandı. Ahmed müttefikan galib ilan edildi. Hüseyinin yenilmesi IX. — Takımımızın dokuzuncu gü- reşini ankaralı Hüseyin amerikalı Le- wis ile yaptı. Hakem bir Çek'ti. Hüse- yin iyi bir başlangıçla güreşe girdi. Fa- kat çok çetin olan amerikalı esasen bu sikletin şampiyonluğuna namzed bulu- nuyordu. Hiç yenilmemişti. Oyunca da kuvvetce de Hüseyine mütefevvikti. 5 dakika 19 saniyede tuşla yenildi. Hü- seyinin yenilmesini âdeta tabil gördük. Hüseyin bu rakibini yenmek için daha çok yıllar çalışmalıdır. Onnucu güreş... X. — Takımımızın onuncu Bgüreşi- ni küçük Ahmed, Macar Zombori ile karşılaştı. Zombori filiz sikletin en ba- şında idi. Önce ayakta güreştiler. Ah- med çok dikkatli güreşiyor ve rakibi- ne oyun vermiyordu. Fakat macar genci pek müthiş bir rakibti. $ dakika 45 ga- niye Ahmed tuşla Zömbori'ye yenildi. Çobanın ikinci güreşi.. XI. — On birinci güreşimizi Çoban Mehmet ile Estonyalı Palusalu yaptı. Hakem bir italyandı. Çoban düzgün bir maneviyatla mindere çıktı. Estonyalı ağır siklette dünya şampiyonluğuna namzeddi ve müthiş kuvyetliydi. Çoban * rakibini yere çekmek istiyor, minder- den fırlıyorlar veya beraber yuvarlanı- yorlardı. Estonyalı minderin dışına yu- varlanmamak için Çobana tutunuyor, tekrar minderin ortasına geliyorlar. Fakat ilk harekette dışarı fırlamış bu- lunuyorlar. Adeta minder, bu iki deve küçük geliyordu. Şimdi hep ayakta gü- reşiyorlar. Estonyalı Çobana nazaran daha iri, daha adalt ve daha kuvvetli, Çoban rakibini bir kere başından ve bir kere bacağından yakalamaya — uğraştı. Düdük çaldı: Berabere, Kurada Çoban alta düştü. Estonyalı Çobanın iki defa kolunu kaptı, Çoban kurtuldu. Şimdi rakibi Çobanın bacağı- nr bükmeye uğraşıyor. Bugün Çobanın en nazik yeri ayakları, ağrıyor, acıyor, Çoban ve Mustafa neden yenildiler? âdeta iyi basamıyor. Estonyalı Çobanın kolunu kaptı, Çoban kurtardı, bacağına atıldı, bir netice alamadı, (Güreş artık batileşti. Estonyalının üstünlüğü artık tahakkuk ediyor. Çoban üstte; Estonyalının bacağını yakalıyor, rakibi kaçıyor, başından ya- kalıyor, fakat rakibi Çobanım - kolları- nın arasından sıyrilryor. Şimdi ayaktalar: Çoban bir çelme tecrübesi yaptı. Bir netice yok... Düdük çaldı: Estonyalı ittifakla ga- lib... Mersinli Ahmed üçüncü defa galip.. XIL — Mersinli bugün üçüncü gü- reşe çağrılryor. Arslan mersinli ay yıl- dızlı mayonun içinde bir bayrak > gibi minderin ortasıtıda.. O kadar sempatik ki, herkes ona bakıyor. Bir heykel gibi duruyor. Rakibi İsviçreli Krebs. Öyle bir rakib ki adalf vücudu, boyu ve uzun kolları ile iki müthiş takible güreşen ve hayli yorulan Ahmed için: müthiş bir tehlike. Fakat Ahmed, o kadar me- tin, o kadar mütebessim ki. İnsan bu mütebessim yüze bakarak bütün endi- şelerini siliyor.. hakem bir alman. İsviçreli ilk hamlede Ahmedi yere vurdu. Ahmed bir mukabele olarak ra- kibini bacağından yakaladı, fakat alta alamadı, Bu sefer beline saldırdı, raki- bi bu tehlikeyi de atlattı ve Ahmedin kafasını kaptı. İsviçreli Ahmedi sürük- liyor, Ahmed de minderden kenara ka- çıyordu. Bu çok kritik vaziyeti bütün salon, tam on beş bin kişi sessiz, çıt çıkarmadan gözlüyor. Ayaktalar.. ikisi biribirini tartıyor. Ahmed gene mütebessim... İsviçreli bir fırsat kolluyor. Tam yakaladı, Ahme- din bacağına yapıştı. Ahmed kaçtı, kur« tuldu ve rakibini bir hamlede alta aldı, isviçreli bu tehlikeyi de atlattı," Ah- medin üzerine fırladı, Ahmed kurtul- du, müthiş bir süratle isviçreliyi kaldı- rıp yere vurdu, Bir puvan almıştı. Dü- dük öttü, iki hakem berabere ve bir ha- kem de Ahmedden yana reyini vermiş bulunuyordu. Kurada Ahmed üstte: Ahmed güzel bir oyunla bir puvan daha aldı. Zafere doğru gidiyoruz. Bir hâmlede isviçre« liyi yere atmak istiyor, rakib çok çetin. Ahmed tuşa çalıştyor, olmiyor. Şimdi Ahmed altta: Krebs Ahme- din bacağına yapıştı. onu çevirmeye uğraşıyor. Ahmed minderin kenarmma kadar fırlryor, tekrar bir tuş tehlikesi.. Ahmed bu tehlikeden sıyrılıyor. İsviç« reliyi tuşla yenmek için bir hamle da- ha yapıyor. Netice yok. Şimdi ayakta- lar.. Ahmed rakibini kaldırdı, üste çık- tı, İsviçreli kaçıyor. Fakat fırsat düş- künü, Ahmedin bacağına saldırıyor. Ahmed imkân vermiyor. Düdük çaldı, Ahmed sayı ile galib.. salon çınladı: Şa şa şa, şa şa şa, Türkiye cumuri- yeti bin yaşa... Şimdi Ahmedin iki rakibi kalmıştı. Eğer amerikalı Boliva'yı yenebilirse bir tek fena numara âalan fransızla kar- şılasacaktı. Ahmed, bugün üç büyük rakible on beşer dakikadan kırk beş dakikalık gü- reş yapmış, müthiş efor sarfetmişti. Saat gecenin on birbuçuğuydu. Ameri- kalr ile güreşi saat bire kalacaktı. Eğer amerikalryr yenemezse dünya üçüncüsü yenerse dünya ikincisi olacaktı ve fran- sızla karsılaşmaya mecbur kalacaktı. Mersinli bunlara da hazırdı, Fakat iki müthiş rakib kolay kolay yenilir şeyler değildi. Her biri şimdiye kadar birçok şampiyonluklar kazanmış mlüt- hiş varlıklardı. Ve nihayet bu gecenin on üçüncü güreşini saat birde yaptı. — Aldığımız bronz madalya XITI, — Ahmed amerikalı Boliva ile karşılaştı. Yiğitçe, o kadar yiğitçe güreşti ki Amerikalının müthiş kuvve- tine ve üstünlüğüne rağmen onun tuş yapmak ve dünya birincisi olmak arzu- (Sonu 7. inci sayfada)