Yurddışınd Geçen yıl Ankara nak ü resim sergisi dost leektte olup sanat işleri len dolayısiyle Jurnal dö M şu makaleyi yazmıştır ; Moskovada açılan türk resim sergisi de yanı, B. İbrahim Çallı Sovyetler Birliğiyle - cumuriyetçi Türkiye arasındaki münasebeler, son yıllarda uci memleketin / entelektücl ve artistik elbirliğinde kendilerine la- yık akisler yaptı. Moskovada açılmış olan Türk plastik sanatların yeni Türkiye- de ne kadar inkişaf etmiş olduğu hak kında tam bir fikir vermektedir. Di taraftan, emperyalizme karşı ya- olan müzafferane — harbiın, ketin hayatında ne yenilikler uyandırmış olduğunu tasvir ediyor. e — Moskova sergisi türk resminin muh. “ delif temayüllerini gösteriyor. - Başta iki ihtiyar ressamı / zikretmeliyiz ki — bunlardan biri olan Feyhaman üç tab- mort ve Türk dağlarının yalçın gü- çök muvaffakıyetli hir tarz. “da yapılmıştır. Bu grupun ikincisi o- lan tanınmış ressam Çallı İbrahimin “ eserleri daha başka temler üzerinde- dir. Yunanlı esirler Türkiyede milli ir sıra tablolar yolla- çuvvetler müfrezesi, top- O bülkçder Küt hüstürk'per ilhassa muvaffak olmuştur: A:- İıma çok sadık ve Türk milletinin ön- — derinin iradeli silcetini çok ran bir tablodur. “ canlar Ressam Sami Boyar ve Şevket ay- ki Türkiyenin şairane anlandırıyor ve sanatı rus resmetmekten hoşlanan üçük renlist - tablolarındı Türkiyenin / manzaralarına rastlıyoruz. Sami ve Mahmud gibi daha senc vessamlar da istiklal harbına sid mev Mi kovadu 'ürk r esim sergis e İstanbulda şılanmıştır. Sovyetler Birliği Kül tür Baka: ULUS asanatimiz Bibliyografya Ğ ALMANAK Türk alâka ve takdirle kar- B. Bub Bayan Olga Bubnon | imiş olan re Moskova'da tertib edil İstanbulda Basın Birliği — tarafın- dan her yıl neşredilen" Almanağın 1936 sayısı çıkmıştır. İçinde - bütün Kamutay mebuslarının, — Basın Ku ve Türk Basın Ku- istirak et büyük or'un karısı rumu üyelerinin rultayına deleze olarak miş olanların resimleri, Vedad Tör, Sadri Etem ve İskit'in birer B. Hakkı Tarık Us'un “Gü- hakkında bir maka- yıl takvimi ve Server yazısı, 'neş dil teorisi,, desinden başka yeni şu faydalı malumatlar vardır: Ter- mometrenin mukayesesi, kendi ken- Avrupada farkları, resmi günlerimiz ve başka devletlerin resmi günleri, 1935 de yılların / biribirine çev. ilmesi hesabları ilk Basım Kurultayı 1935 de kaybettiklerimiz, Türkiye- yi başka devletlerde temsil edender, başka devletleri Türkiyede edenler, Türkiyede çıkan gazete ve dine elbise ölçüsü, saat meler oldu? temsil mecmualar, vilayet “ve kazalarımız ve daha başka meraklı dır. yazılar var OKUL . ve ÖĞRETMEN Bu ad altında hi: gretmenlere tab eden ve yılda on nüsha çıkacak olayısiyle Moskovaya — giden B. Salâh — | *Ö7*İ bir derginin neşrine başlanmış. B Tzi tır. Hem öğretmenlerin mesleki in- biş kişaflarına hitab etmek ve hem de zulara meylediyorlar: — Bombacılar, | ilk okullarımızda ders hazırlamal cak malzemeleri öğret- bütün bu tablolar | rma yara; askerler, toplar, eli altında - bulundurmak gayesile çıkan bu derginin elimizde bulunan ilk sayısı çok hoşautluk ve- recek bir güzelliktedir. İi tablosunun mevzuu ol! Si mecmuasiyle uzun - yıllardanberi memleketin çocuk edebiyatı hizme- tinde bulunan B. M. Faruk tarafın- eserleri Türkiye için aktüel olan sahneleri temsil ediyor: Yeni Türkiyenin kadınlarını dersha- mecmua da, çöcük Omasalı - ilave dergide Selim Sırrı, Mahmud Yesa- Fi gibi tanınmış imzalarla, bir çok değerli öğretmenlerimizin terbiye ve üzerinde çok faydalı e vardır. Ayrıca gene okullar- larak - faydal a ders malzeme nabilecek tam sayfa üzerine bir çok resimlerle süslenmesi dergiye — ayrıca bir alım ve güzellik vermektedir. Bu İbrahim dünyayı rönesansın arkasından zörüyor: Kompozisyonu çok entere- san olan “Türk kadınları cephede" terli dergiyi mutlaka görmelerini isimli tablosunda onu çok iyi anlıyo- | çe okumalarını okur! ruz. ederiz. Yıllık abonesi 250 kuruştur. Üçüncü cereyan empresiyanizm te- YURD Köylülerimiz için her on beş zünde bir altmiş bin nüsha - olarak basılgın ve bütün köylerimize Partimizin ar. v yankaapanlesbaraz mağanı olarak dağıtılan bu güzel Namık damail de bir empresyonist- | E*zetenin 1 sonkânun tarihli 52 inci Sayısı d faydalı - yazılarla çıkmıştır. tir. Sarp Türk güneşiyle yıkanan Gröylüler" i tarla hayatının türlü saf. | İsinde Atatürkün milletine öğüdleri, endüstrileşme sahasında yeni be halarını tasvir etmektedir. Aynı za- banda sanat münekkidi olan ve Mi | İsrımız, köy sağlık bilgisi, - kooperatif e gy ün eser de yazmıştır. | Pareketleri hakkında herkesin an- hıyacağı bir dille verilen - ve büyük Genc ressam Bursalı Şefik Konya şehrinden peyizajlar teşhir ediyor. Bunlar resim bakımından enteresan- dırlar ve büyük nüans incelikleri gös- kıtada resimlerle vesikalandırılan ya- aılar hakikaten çok özenli bir elden çıkmış hissini verecek — mükemmeli- termektedir. — Bunlardan — başka- bir | / yettedirler. de mühteşem bir natür mortunu - | ——— rüyoruz. Pirosmanikvilli'yi hatırlatan primitit- ler grupunu / bilhassa - zikretmek Iâ- zım. Bu grup ressamlarından biri o- lan Turgud'un tablosu köy âdetlerin. 'den sahneler tasvir ediyor ve halk üs- Tübunda dekoratif freskler - tarzında resmedilmiştir. Aynı temayüllü bir “D” grupundan Bayan Melekle, Nurüllah / Cemal / Ber f etüd edilmesinden doğan kübizm temayülleri görülüyor. eserlerinde Nihayet en yeni fransız cereyan. darının (Monparnas) tesiri çok genc (1913 de doğmuştur) ressam ve dik- ee ressam olan Hâmid bir süvariler Wate değer bir kabiliyete sahib Bed. | Erupunu temsil eden ve kompozisyo- vi Rahmi'nin tablolarında - hissedil: | "u enteresan olan küçük bir eser teş- ekledir. Bu ressam ilk adımlarını | bir ediyor. Bu kadar biribirinden a) yüllere mensub bütün bu ressam gruş bugünkü cumuriyetçi Türkiyenin İbrahim Çallı'nın idaresinde atmış ve tema- gürel sanatlar akademisinde birinci mükâfatını kazanmıştır. Çalışmaları arasında “resim stüdyosu”, “1 “kuklalı portre” Türk kadın ressamı Hâle Asaf'ın ancak bir eserle temsil edilmiş olma- 4 esefe değer. Onun “genc adam por- dresi” resim tonalitesi ve ifade itiba- viyle ince bir çalışma eseridir ki mu- «Ki vastalarla modellik karakterini #fade etmektedir. Bu eserin pitoresk azibesi hafızaya nakşoluyor. Umumi tanı hâdiselerinin hatırasına bu esver- lerde rastlıyoruz. Bu da, Moskova sergisinde teşhir edilen Türk ressam- larının sanatı yeni Türkiyenin desta- sıkı- samları, gelecek yıllar zarfında, bü- yük milletlerine lâyık bir şeref mev- 8 SONKANUN 1936 ÇARŞAMBA Yurdda spor hareketleri elilerimizin ludağ gezintileri Uludağa çıkan liseliler dinleniyorlar nutarak, dinlenmeden ayaklarına kayaklarını takıp 2600 metre yük- sekliğe doğru yürümüşlerdir. 20 kilomereye yakın olan bu yolu s- porcular, duydukları heycan ve Uludağ'ın doyulmaz güzellikleri ile farkında bile olmadan çıkmış- lardır. Ankara erkek lisesi Atatürk iz çi oymağı dağcılık kolu, bayram | ve yılbaşı tatillerinden - faydala- narak Uludağa bir gezinti yapmış- lardır. Lisenin dağcılık kolu, be- den eğitim öğretmeni B. Şinai Ça: kınokun - başkanlığında, oldukca 3 | B aai ae — 9 e gi Kayakçıları Uludağ yakın bir yerde, buraya daha ev- vel gelmiş diğer kayakçılar spor- culuk sevgisinin sıcaklı; öteline | şılamışlar ve liseliler dört gün karlarda kayarak, yuvar- lanarak kayak sporunun” bütün safhalarını yaşamışlardır. Genç sporcular, içlerinde ilk defa ayaklarına kayak geçirenler- de olduğu halde, Yedi gün süren bu spor gezisinde büyük bir zevk Ankora liselilerinden bir grup kalabalık bir kâfile halinde birin ci kânunun 26 sında Ankara'dan ayrılmışlardır. Kayakçılar Kara- köy yoluyla Bursa'ya gitmişler ve burada yarım saatlik kısa bir din- lenmeden sonra hemen - Uludağ yolunu tutmuşlardır kayakçıları - Uludağ'ın Kara belen denilen yerine kadar otöbüsle çıkmışlardır. Buradan ö- teye kar başladı cular uzun culuğunun verdiği yorğunluğu u- Liseliler bir geninti yaparlarken Halkevinde koro Halkevi bu yıl bir koro teşkil edeceğinden bu koro içinde çalış- mak isteyen sesleri müsait Bayan ve Bayların her gün öğleden sonra halkevi bürosuna baş rica olunur. Yazı işleri beşine kadar sürecektir. Teşekkür Çok uzun senelerdenberi müpte- 15 olduğu tedar d teliktan ölen eşimin son günlerine, ve büyük ihtir kaç gün daha katan ve bu kara gün- le bana ve yavrularımıza tesolli menbar olan muhterem Doktor Bay Niyazi Kansuk'a yalnız teşekkürleri- mizi değil, minnetdarlığımızı da ale- 'nen bildirmeyi borç biliriz. Mütekait hakim: Akif Özgör vurmaları ayın on Koroya iştirak etmek isteyipte şimdiye ka- dar musiki ile meşgul olmamış o- lanlar da ders görmek üzere ken- Trakyada açılan arteziyenler Trakyada, tarımsal kalkınmanın ehemiyetli bir yardımcısı olan su işi üze- teziyenlerden bol ve ya açılan bu arteziyenlerin sayı- kuraklığın da önüne rinde çalışmalar devam etmektedir. Alpulluda açılan “amulandan üstün su fışkırmaktadır. 800 li ları çoğaltılacak ve toprağın verimi ar tırılacağı / gibi