7 Aralık 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Adımız, andımızdır 7 İLKKÂNUN 1935 CUMARTESİ Son haberler ikinci sayfada Heryerde 5 kuruş UN ALTINCI YIL No: 5161 Göçmenlere ve çiftçiye dağı tılacak yemeklik ve tohumliık buğday 2.250 000 liralığa çıkarıldı Kamutay dünkü top lantısında turist gemilerinden alınacak deniz resimlerini indiren vetamamen kaldıran bir kanun da kabuletti Başbetke SPOR KAVGALARI F.R. ATAY Eğer Galatasaraylılardan _l?it takım gençler, spor kavgası yü - zünden, bir kulübü tışlamı,larısı: 'ne bu memlekette Galamaraıy 1 ların imtiyazlı bir sınıf oldukları- na hükmetmek, ne de Gall'ataâ:ıl':- iye etmek lâzım gelir. Hala- î;::::;îîııer türk mekte_bıd_ır. Keı;:- tür Bakanlığı herlfanğı bir n;kt ; tepte disiplin ve nizam ğı_ırm ga aciz göstermiş değildir. Biz m lekette ara sıra, tıbbiyelilerin ve- ya mülkiyelilerin dî ş.enelık top - lantılar yaptığmı_gı'n:uıroı'uı.i SA biyeliler ve mülkiyeliler ne eli rızlı ne de imtiyazsız bir sını! ar. ee Fakat dahası var: Hemen 'a tün İstanbul evlerinde kız ve €" kek çocuklar ya Galatasaray, ya rini taşımakta - Sîıî::b Hak l'eı'ık]elzıir Fenerbahçe mektebi yoktur. Evlerde çocuk_ d_ı_ dişmelerinin önüne gelî;nâl: iışın Fenerbahçe isim ve renkle y e ' » » “kl-;'peı:ı: ::înız b_izi_ yetiştiren mekteb için değil, birlikte bir sı- nıfta okuduğumuz arlfadaşlo:r için husust bir bağlılık hısıederızi“ “ 313 lüler ve 324 lüler hep. r- biyelidirler; fakat yıllarca bir sı- nıfta bulunmak, bunlar ._ırî.uı daha sıkı bir tanışıklık vücu dııe: tirmiştir. Aralarımdaki ıpo:mlı v.ı- sı bir anane haline gelen k KERİLA liler ve oksfordlular aynı ı:: z iki ün'ıverıiteıinjâı. lışl"ı;ı n i deği rler? geniö:::ılî;îl:ı:ıtıa:afından dokun- mak yanlıştır. Meseleye hfkiü d:_ rafından dokunmak lâzımdır: lekette spor anlayışını, t İh:tea':bul:n, mahalle kın'rgaıııve rt. kipliği üstüne çıkarmağa çııı:::. müııbıkıl;n, Galatasaray - Fener kavgası ise, a _ul _wkıınları ftoplanıp İzmire gıttık!'eı'ı zaman, İzmir - İstanbul kavğası © hdllfl'e müsabakayı kazanmak bir ü kayı Laybet- şeref, ne de mu_sal?a UK B fsizlik meselesi mek bir şîl';. iıl:u! Te bulda ğ Bugün İç sayfalarımızda okuyunuz kinci sayfada: ; "wıh.alyan - habeş harbına Ş Ş ğ aid son haberler, radyo ğ “ile aldığımız haberler.. -Üçüncü sayfada: e Yarı sıyasal; Samue! Ho- run nutku, dil anketi Dördüncü sayfada: Yabancı gazetelerde okuduklarımız. Beşinci sayfada: Ye Cenup vilâyetlerimizde trahomla mücadele. Altancı sayfada: K Hindistan yolunun emni- yeti: Habeşistan ve ci - - warının haritası. Kamutay dün B. Tevfik Fikret Si- ı.y|n * ıl H e SN . . Bazı saylavlara izin verilmesi hak- kında K tay başkanlığının tezk resi okunduktan sonra sözle ve yazı ile verilen emri yapmamak ve memuri- yetini izinsiz bırakmak suçundan üç sene kalebendlikle askerlikten çıka- rılmaya mahküm edilmiş ve sonradan af kanunundan faydalanmış olan bin- başı Alinin tekaütlüğü hakkındaki başbakanlık tezkeresinin görüşülme- sine başlandı. Milli Müdafaa komisyonu raportö- rü General Kâzım Sövüktekin (Diyar- (Sonu 5, ci sayıfada) B. SAMUEL.HOR Avam kamarasında İngilterenin dış sıyasasını anlattı Londra, 6 (A-A.) — Sir Samuel Hor, dün vermiş olduğu söylevde Mısır me - selesine temas ederek, İngiltere hükü - tinin ana yasa vücude getirmek üze- ve bütün partiler delegelerinden mü- rekk.elı bir koı;ıîsyon kurulması imkâ - nını düşünmekte bulunduğunu söyle « miştir.b Bu hal, İngilterenin Mı- sır'da bir ana ya- sa vücuda geti- rilmesine muarız olduğu suretinde —— telakkiyi red ve cerh edecektir. B.Laval kabinesi Bay Laval Paris, 6 (Radyo ile) — Fransız saylavlar meclisinin bugün öğleden sonraki toplantısı münakaşalı olmuş- tur. B. Laval kabinesinin lehinde ve aleyhinde hatiplerin söyledikleri söz- lerden ve en son söz alan B. Leon Blumdan sonra B, Laval kürsüye gel- miş ve şu sözleri söylemiştir: — Yarın memleketim için yapaca- ğım mühim sıyasal işler var, Vatanı- mı severim. Sulhu da severim. Bugün izden beklediğim ve duğ iti- mad bana vatanım için daha faydalı hizmetler yapmak kuvvetini verecek- tir. B. Lavalin bu sözleri alkışlar ve (bravo) sesleri ile karşılanmış, — so- nunda 219 reye karşı 351 reyle parla- mento hükümete itimad kararını ver- (Sonu 2, inci sayfada) miştir. İngiltere hü- kümeti, Mısır me- & selesini milletine — karşı beslemek- ; te olduğu sem- patiden mülhem olarak itibara al- maktadır. Habeş meselesi Habeş mesele- sinden bahseden 447777 z Sir Samuel Hor, B. Samuel Hor hükümetin — görüşünü müdafaa etmiş ve münferid bir hareket ya- (Sonu 4. cü sayıfada) “Ulus,, un dil yazıları SES- SUS Şekilce bir olan iki kelimenin analizde gösterdiği semantik fark neden ileri geliyor? Konson değişmeleri Pekarski'nin Yakut dili lügatin- deki bazı sözlere bakalım: . — Sis, (eski Türkçede) Yıs — ormanlık demektir. 2. — Sas, (eski Türkçede) Ya- şın — gizlemek manasınadır. 3. — Sas, (eski Türkçede) Yaş. anlamınadır. Bu üç örnekte Yakutça “s” har- finin başka Türk lehçelerindeki . y” yerine geçtiği görülüyor. 4, — Sâs (sağs) — Yaz, jaz, ças — ilkbahar demektir. Burada da Yakutça “s”nin baş- ka Türk lehçelerinde “y, j, ç” ye- rini tuttuğunu görüyoruz. 5. — Sem — Yem (bildiğimiz yemdir). Burada “y — 8” müsavatı göze çarpıyor. 6. — So — ho: korku nidası. 7. — Sısık — hıhı (hihi); Sâsah — hâha — nida Bu iki örnekte de “s — h” mü- savatını buluyoruz. 8. — Sesen — çeçen — şecen — hikâye, nakil, rivayet Sesenneğ — anlatmak Sesennes — görüşmek Burada da “ş,8,ç” müsavatı vardır. Not: 1 — Güneş - Dil teorisini izaha çalışan notlarda görülmüş- tür ki: (V. -— K.) formülünün ba- şında hangi vokal bulunursa bu- lunsun ve ondan sonra gelen kon- son hangi konson olursa olsun, a- na kök mefhumunu temsilen onun yerini tutabilir. HALKEVİNDE KONFERANS Hukuk ilmini yayma kuru- mu tarafından bugün halkevin- de bir konferans verdirilecek- "E . y Dessie bombardıman edildi İmparator az daha bombaların altında kalacaktı Londra, 6 (A.A.) — Röyter ajansı- nn mühabirinden: İtalyan uçaklarının bugün üç baskın esnasında Dessie'ye at- tıkları bin kadar bomba, asker, kadın ve çocuk 40 kişinin ölümüne ve 200 - 300 yar sebeb ol İlk bombardıman esnasında imparator 'hı.yıtııu, tayyarelerin Dessie istikame - tinde uçtukları hakkında vaktinde ya - pılan ihbara borçludur. İmparator evve- la emin bir mahalle çıkmak ist T ( Sonu 2 inci sayfada) Be Slet, ibeş imparatoru Haile Selasiı y ga Vet ı ış son resimlerinden biri. Pekarski'nin “Yakut dili lüga - ti'nden aldığımız yukarıki misal- ler - ki, başka Türk diyaleklerinde de türlüsü görülür - bilhassa, “g” ve ondan türeyen “y, A” gibi aynı kategoriden olan konsonların * c, ç” ve “j” ile tebadülünü göstermektedir. Not: 2 — Güneş - Dil kelimeler üzerinde tatbikatı ü lırken düşülmesi muhtemel bazı tereddütlerin izalesi için, derhal yukarda işaret ettiğimiz konson değişmelerini göz önüne getirmek kâfidir. : Ş Bu noktayı, hep bilinen bazı ke- limeleri semantik bakımından dü- şünerek, izah edelim: N I. Ses, IL. Söz, söy, soy, suy; — NI, Sav; IV. Say; V. Saz, caz. L SES Kelimenin etimolojik şekli şu- dury , LEARİİ MA - (8) (eğ 4 es 4 eğ) (1) Eğ: ana köktür. Burada “sa- da” anlamınadır. (2) Es: (. - s), ektir. Merkez. den oldukça uzakta sada m a munun varlığına işaret eder; yani “ego” dan, “iç” ten gelen bir mef- humu hariçte tebarüz ettirr. Bu tebarüz edenin adını koyan, onun anlamını tamamlıyan da (3) Eğ: dir. - (Eğ - es 4 eğ — eğeseğ - eseğ — seğ): insanın düşündüğü- “günü hariçte herkesin kulağına 'gidecek kadar aksettiren bir mef- hümun ifadesidir. Kelimenin eski Türkçede orijinal şekli budur. Ke- limenin tarihi kadimdir. Onu kul- lanan cetlerimiz de çok - eskiden garpta Avrupada tesadüf ettikle- ri yerlere bu orijinel Türk kelime- âi_nî şu şekillerde hediye etmişler- ir: 1. — Bugün Alman namı altın- da mevcudiyet gösteren insanlara “sağ - zag - zagen — söylemek, — yani ses çıkarmak” şeklinde; 2. — Fransızcaya: “caus (koz) - er” olarak. Bu son sözün etimolojik şekli: (eğ 4 es—ok 4 oz 4 eğ) olduğu düşünülürse; Almancada “zag” ve fransızcada - ana kökün (8) sini (k) şeklinde muhafaza ederek - (koze) denmiş olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz. Halbuki bu Türk kelimesi, Türk ağzında tekâmül ederek “Ses” şeklini al- mıştır. İşte yukarda gösterdiğimiz konson değişmelerinin manası bu son mütekâmil Türk sözünde gö- rülür. Sözün Avrupada intişarını temin eden Türkler, kelimenin mütekâmil fonetik şeklini yaratan Türklerden çok evel Avrupaya gitmiş Türk uluslarıdır. H, SÖZ , Kelimenin kuruluşu; “ses” keli. mesinin kuruluşunun aynıdır. Ma- na itibariyle de ona yakındır. Fa- kat ufak bir nüansı da vardır: Burada bahis mevzuu sadece bir sadadan ibaret değildir; bir dü- şüncenin, bir geçmiş hatıranın seş- le ihyasıdır. Onun için “söz — ha- - —Sayfayı çeviriniz— F ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: