21 İLKTEŞRİN 1935 PAZARTESİ Endüstri bahisleri: Macar endistrisi Savaştan sonra Macaristan endüstri. ye canla başla 5: Yeriden bir endüstci bakanlığı kurulm bu çalısmaların hayati sebebleri — var dir: 1) Nüfusun sıklığı gün zıklr K 2. de $ rım Km 2. ancak 70 Sovyet spor temasları alkışlarıdı. Fakat madı ikslarca Azkadiyef, Jebriakei, Nevii vaki arasın n - Zeonski maç dan segilecektir Küçük Hös ı gü - eşi oldu . ya gi yargıçların öç deta ça budapeşte'de kaldığı günlerde Macar endüstri bilgi sekreteri B. Veğgh bize çok değerli yol gösterirlik — etti. Türkçeyi çok güzel konuşan B. Vegh bizi yeni kurulan Endüstri - Bakanlığı Petnehazy — Antal ile macâr endilstriyeller birliği direktörü doktor Maka Fenyö İle tanıştırdı. Bu- Macaristan endüstrisi hak 1 en zevkle seyredilen gü fırması cevabsız kaldı. Mehmed güreş - meden gene alkışlar arasında minder - den ayrıklı. inığtır. ştur. Bütün Türk ve sovyet gençliğini bir araya toplıyan Yaşar - Buskakaf maçı: Çok teknik ve usta bir güreşçi olan Yaşar'ın hamlesiyle başlıyan bu —maç , Güreşçilerimizin göaterişle an hücumiyle ve B un min Ulusal takımımıza mensub güreşçi hafif! lerden bugün maça girmiyenler bu ata n Fa- | da, birer gösteriş maçı yaptılar, Oğu - argıçlar çoğunlukla Baskalof'ı ka- | terdikleri oyunlar halkr kendilerini da. dralr. Halbuki Yaşar'ı kikalarca alkışlamağa sevketti ve maç. görünür bir üstünlüğü vardı lar 12,30 da bitti kMaucaristanda bu- Habbuki ta. hep o1 der dışına kaçmasiyle getçi. En şölenler Libay ve garbay B. Tandoğan bugün sast 17.40 da Şehir lokantasında sovyet- H komuklar perefine bir çay niyaleti ve recektir. Bövyet büyük siçial B Kara. han da saat 21.50 da Sovyet büyük elçi müsteşarı Viu dür Yaşar'ın kazanmış olması lâzımdı. bilir. kat 2) Bundan ristan imparator zatlar bize kında de, Şurasını hemen söylemeliy li geyler öğü aşka Avusturya . Maca- | canmı anından kal günkü ristan her şeydi ma kabarık bir işyar ve orta «mıfın kal nün geçinmek Bugün ikinci futbol maçı var sporculariyle ikinci tarım ülkesi olmakla & ere başvurmaları nce Budi nan macat end endüstri devletidir de eşte etrafında sinde lvanya ve Sle sövyet , devle akya gibi toprak. tler eline — geçmesi v saat 15 de — yapılacaktır maçtaki noksanlar göz önünde tu- k bu gün karma takımın daha iyi t Üretim değeri r şekilde çıkacağını umut ederiz, Ö. maçı görenler haf hattımı « daha çok zın daha çok müdafaa yaparak forvet mi: 3.860.000.000 Pe b ğ i hattını beslemediğini ve karşı tarafın 00 P. a C bundan faydalandıklarını söylemekte - dirler. Bu fikir çok doğrudur. Hasta o. mek için kurulmuştur. Bu bakanlık ül kedeki bütün madenleri metodik bir su- üretimi tarım üretim a lan Niyazinin yerine de Selim veya İz. risi — yalnız ni hammâdde olarak vn, alkol, ko ri fabrikaları vardı. e işliy rikalar, ve endü elektroteknik ve radyo makinaları ya leri bir endüstri de ku- pan büyük ve TuUlLmuUş bu B. Pet göre M düstrileşmi Devlet o tarihte çıkard bazı endüstri kollarına miryollarına ise doğru ra yardımları Devletin € unuyor Antal'ı eketi başlar 1 bir kanunla sıta ve de. apmağa başlamıştır. dım: 15 de gök fabrikaları kurmak 30 milyon kron harcanmıştır. Devletin dımt Üzerine Macaristanda en için devletçe bu y rette araştırmak ödevini de üzerine al mıştır. Yeni endüstri bakanlığı b ka ülkedeki elektrik kuvvetlerin tihsal ve dağıtılmasını da kontrol c ndan cektir. Macar hükümeti 1933 de çıkar- dığı bir kan ' a bu yardım m eye varılır Bu hadde niden fabrika kurulabilmesi için caktı varıldık tri konseyinin kararı alınmak ge 1933 nle bir za at miz bugüne kadar 15000 muştur. Dr. ORHAN CONKER Eskrim maçlarında — kılıç ve kalkan gösterişleri yapan gençlerimiz Yusuf Aslan - Katolin maçı: Yusul Aslan'ın bügün — mütereddit tesi dolayısiyle yarı ortada kay Katolin sayı hesabiyle maçı ka Nuri - Zolotof maçı: ortada en İyi gü- kendisinde ha oçk güzel bi Altta ve üstte bir © tuşsuz takımımızın Nuri n n takı ilân edilmedi. - Konca ma med - Konca maçı ç Onun Mehmed reşi idi, için mailin oynatılması doğru olur. İlgili - lerin her ihtimali göz önünde bulundu. rarak iyi bir takım kucmağa çalışacak. larr şüphesizdir ve bu onların ödevidir. Takımun bolculardan daha çok çalışma bekliyo. vuz. Üzerleri kazanması için biz fut ni göz önünde bulundurarak biraz da- ha enerjik o) ları la dır. lar, Eskrim ulusal takımları | terürr. karşılaşıyor Futbol maçlarından sonra sa Enstitü Bugünkü ve türk ulusal flore takım. Het iki taraf kım çıkaracaklardır Türk takımının Enver, Sermed, Mus tafa, Cevad olarak çıkacağı umulmak - | dir gene C>: Terbiye rim maçları vardır olacaktır cektir tadır. I eri yedektirler. Sovyet ta. Sovyet — türk eskrim maçlarıne giren ayan Suad ve Halet C.H.P, genyönk türk spor teşkili leri ve daha birçok kim Yarının programı Konuklarımız yarın sabahleyin 9.30 da Tarım ve Gazi terbiye enstitülerini ve çiftliği gezeceklerdir. Öğleden *0 va dış bakanlığı tarafından 16.30 Ankarapalasta bir çay ziyaf Bundan vonra Sovyet sporcula Baat 19.45 ekspresile İzmire gidecekler- — ——— düstri için çok v ir inkişaf dev. resi açılmış ve bilhassa maderler ve demir endüstrisi önemli surette ilerle Bo mişti avaştan önceki yıllarda maı gıda maddeleri — endi $ — bulunüyordu. k doğrudan doğruya n kesmiş ve ancak ver. Bi muafiyetli ik) gibi ted. birlerle endüstriye y ediyordu. Trianon andlaşması Macaristanım ekonomik alanda vardığı bütün eyi &©6 etmiştir: topraklarınn ile nüfusunun yarısını kay- n yeniden çok zar bi Mesela bugünkü pek az ormun — kaldığın. devrede devlet para yardım! Tha işi altüst üçte ikisi beder duruma girmiştir Maca: Macaristanda dan yalnız odun ve kereste ithalatr içim her yıl Gişarıya 100-150 milyon Pengö verilmektedir. Cumur Macaristanın en | çin Cej Trianon andıi zengin demir madenlerini de ulusal $: narlar doışında bırakmıştır anönü — İsparta ara - sında ray döşeniyor yapı ve toprak düzeltme miş, dün Bozanönünde m: ne baslanmıştır. Bu olan gerel Ispartadaki istasyon yapı işleri bitmiş, sıvalarının ya- pılmasma başlanmıştır. Çak kısa bir zamanda muvaffakiyetle başa- rılan bu yolun memleket ekonomi si üzerinde yapacağ ıspartalrlar köşesini de kaplaması & bir dölenin, yıkılmaz ve ray döşenmesi- hat üzerinde binalarının olden dola içindedirler. n ve cumuriye- urdun bu rsılmaz inanın sevinç devrii sıyasasının canlı bir eseridir. U 'un romanız Tefrika: 15 Kırmızı Zanbak Yazanı Anatol FRANS Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Kontes Marten, Döşartr'ın de düşünce- sini söylemiş olmasını isterdi. Fakat o âde- ta ürkeklik göstererek bundan çekindi. Şmol gene söze karışt! — Bir Portekiz yahudisinin eşsiz ilhamı olan üç yüzük hikâyesini biliyor musunuz? Garen, Pol Vans'ın yaptığı parlak para- doks'tan dolayı onu övmekle beraber, zekâ- nın böyle ahlak ve adalete karşı harekete geçebilmesine esef ediyordu. — Çünkü, dedi, bir prensip vardır; bu da, erkekler hakkında, yaptıkları İşlere gö- re hüküm verileceği prensiptir. Prenses Seniavin, damdan düşercesine sordu: — Ya kadınlar? Onlar hakkında da yap- taıkları işlere göre mi hüküm verirsiniz? Ve ne yaptıklarını nasıl bilirsiniz? Sesler, gümüş takımlarının şıkartılarına karışıyordu. Çıkan buğ 4 ağırlaşmış &ı cak bir hava salonu yıkayordu. Solan gül lerin yapracıkları birer birer örtüye dökülü- yordu. Düşünceler beyinlere daha ateşli çı- kıyordu. General Larivyer rüya görür gibi yanın dakine: Beni emekliye çıkardıkları vakit, gi dip Tur'da yaşıyacak ve çiçek yetiştirece- ğim. Sonra, iyi bir bahçevan olduğunu söyle- di. Adını bir güle,vermişlerdi. Bundan do- layı kendini bahtiyar sayıyordu. Şmol, üç yüzük hikâyesini bilip bilme- diklerini gene sordu. Bu sırada prenses saylavı kızdırıyordu: - Demek ki siz, Mösyö Garen, insanla- rın aynı şeyi ayrı sebeblerle yaptıklarını bil- miyorsunuz? Montessüi prensese ha:: -verdi—v — Evet Madam, dediğiniz gibi, y işler hiç bir şeyi ispat etmez. Bu düşü doğruluğu, Don Juan'ın hayatının, ne Mol- yer ve ne de Mozar'ca bilinmemiş olan bir safhasında, göze çarpacak kadar acık — ola- zaman da kımı da Ulusal eskrim tekımimiz limof, Mordevin, Bodonof, RADYOLAR ANNKARA 1930 — Eğitim saati: Dr. H. Fikret Kanac konuşuyor. 1940 — Halil Bediin Macar beste - kürr List hakkında bit ko masr. 1945 — Muslki Sana Listten Nakguru ve rapsodi 20.15 — Yurdda gezi 2020 — Musiki Plak neşriya List'in 2045 — habetler eserlerinden Muğlada un fiatları Muğla, 20 (A.A.) — Un fiat- ları yükselmektedir. Bir halta i- çinde bir çuval un 150 kuruş art- buçük küruş- niştir. miştir. Buğday tari 8 kuruşa yüksel vak görünür. Ben bu hayat saihasını Londra! dostum Ceyms Lovel'in anlatmış olduğu bir ingiliz masalından öğrendim. Bu masala bakılırsa o büyük aldatıcı, üç kadınla vakti. ni kaybetmiş: bu kadınlardan biri bir bur- juva imiş; kocasını seviyormuş. Öteki rahi- be imiş; rahibe kalmak için içmiş ol- duğu anddan dönmeğe razı olmarmnaış. Uzi » bir fuhuş hayatı sürdükten sonra çirkinleş- miş olan üçüncüsü kötü bir evde hizmetç lik ediyormuş Yapmış olduğu, görmekte bulunduğu şeylerden sonra sevdanın - onca bir anlamı artık kalmamış. İşte bu üç kadın, aytı ayrı sebeblerle, aynı harekette bulun- muşlar, Bir tek hareket hiç bir şey ispat et mez. Bir insanm değerini meydana getiren şey bütün hareketlerinin kül halinde, ağırlı- ğt ve yekünudür. Madam Marten: — Hareketlerimizin bazılarında kendi halimiz, kendi simamız vardır: bunlar bizim öz çocuklarımızdır. Bazıları da kendimize hiç benzemezler. Kalktı ve generalin koluna girdi. Prenses, Garen'in kolunda, salona geçer- ken: — Tererz'in hakkı var... Bazıları da ken- dimize hiç benzemezler. Bunlar, uykuda öl- muş arab yavrularıdır. Halılardaki nenfolar, ken yan konuklara, geçmiş tazelikleriyle boşuna gülümsiyorlardı. Madam Marten, genc yeğeni Madam Bellem dö Sennon'la birlikte kahveyi da- ğıttı. Pol Vansı, solrada söylemiş olduğu sözlerden dolayı kutladı. - — Siz Napolyon'dan, işittiğim konuşma- larda nadir rastladığım bir zekâ hürriyeti ile bahsettiniz. Dikkat ettim ki bir takım küçük çocuklar, nazlandıkları zaman Vaterlo akşa- mındaki Napolyona benziyorlar, Siz bana bu benzeyişin derin sebeblerini duyurdunuz, Sonra Döşartr'a dönerek sordu: — Ya siz, Napolyon'u sever misiniz? — Madam ben ihtilali sevmem. Halbuki Napolyon çizmeli ihtilaldir. — Mösyö Döşartr, neden bunu yemekte söylemediniz? Görüyorum ki siz ya'nız, in« sanla başbaşa iken nükte yapmağa razı ölü« yorsunuz, dilerine bakmı- böşu- (Sonu var)