Sayım G (Başı 1. ci sayıtada) olan tarihi meydan — boş tenha ve sessiz ka'ılı. Bu sayımın tarihi Bizde istatistik; cumuriyetle beraber gelmiş ve İsmet İnönü hükümetinin ana Sıyasasına girmiş bir Eski devirlerin nüfus denince hatıra gelen «kötü bir nüfus kütüğüs telakkisi yeri- ne bütün büyük davaların temeli - olan mevzudür. ulusun sayısını, içinde bulunduğu sox yal ve ekonomik durumu doğru olarak bilmek farmülünü koyabilmek için İs . İ M elinünde Afkara'rın büömboş * b bi " ULUŞ SAYIFA 3 ününde Ankara dığımız Resimler imet İnönü ea modern araçlara sahib bir sistatistik genel direktörlüğür kurmuş- tur. Başında yurdun genç ve değerli ço cuklarının bulunduğu bu makineleşmiş kurumun 20 hirinci teşrin 93$ sayımı Sayım nasıl huze londı? Sekiz yıl etil edilen bu bazırlık bü buçuk yıldanberi filt ve arasız bir çalış ma devresi gecirmistir. Sayım için kul anılan defter sayısı 139,500 dür. Sayım m” r 120 bini bulmuştu. Harcanan kâğıd miktatı 140 tona yak sokakları — — yokağa tmsenin çıkmamasını temin İ çin devriye gezen polis me - mrurları — İstanbuldan gelen t treninden cek an ren güra giriyor — İstanbul yolcular. ta 027 denheri calretiğimi bilmeliyiz. ——— ——— -——- midlrE Üai ae ç TiARAR Nü ea re F CÜĞÜ DÜŞTÜĞÜNÜ T LaİLaŞEnaaüRa a DarEn ŞeliDEĞĞĞĞÜN eee İRiŞEDE ĞĞ aa aa NEERRĞİN eee üERRANDENEİNÜÜŞĞN aa nnn laşmıştır. Yıllarca süren bu uzun ve yo- rucu çalışmanın büyüklüğünü ve geniş- liğini, sayıin tamamiyle bittikten ve eli- mize türk ulusunun cihan içindeki yı ni anlatan #onuçlar geçtikten sonra ân - İryacağız. Ankaruda sayım nuzal geçti? Saat 6 yı 20 geçiyor. "İsmetpaşa., ma hallesinin dik yokuşlarına —düşen bir sokağının köşesindeki evin kapısını ça- lan sayım memuru ile beraberiz.. Kapı- yı genç bir okullu açıyor ve memurü bir dakika bile fazla bekletmemek için e. vin içinde olanların isimlerini ve def- tere yazılması lâzem olan şeyleri bir >üo evelinden hazırladığı bir kâğıd- dan ukuyor. Genç neslin cumuriyetin bütün büyük davalarını bir tek kalp ve şuur halinde yerine getirdiğini bir da- ha görüyoruz. Uyuyan şehir Eski Ankaranın en sık evli mahal Tesi olan İametpaşa ve Hacıbayram ma hallelerinin dar sokaklarındaki bol ço. cuk kalabalrğının çıkardığı bin bir gü- rültü ve ses yerine bugüakü İnsana se. bebsiz bir hüzün vecen sessizlikte tam bir “boşalan şehir,, manzarası var. Bu altı saat süren sessizliz'» — bugünkün- den daha canlt ve hareketli bir hayat yaratmak savaşına temel olacağını bil. mek ve inanmak bizi teselli ediyor. Kalede sayım Kaleye doğru çıkan dar yokuşlarda Ki tektük evlerdeki sayımı çok çabuk yapıp geçiyoruz. Saat 7.5 ga doğru, pencerelerde toplanan ve çoğu çocuk o. dan bir kalabalık memurlacı bekliyor. Daha sekize varmadan mıntakasını bi- tirip üşlerini tamamlayanların 1ayısı gittikçe çoğalıyor cağına yayılmış olan memurların oto, mobillerle yavaş yavaş döndüklerini görüyoruz. Dün saat sekizde Aakaranın — mrihi kalesinde sert, yayla rüzgârının ç- kardığı sesden başka hiç bir şey işite medik. Hecgün bir uğultu talinde ora. ya kadar uzanan şehrin gürüleüsünden eser bile yok.. Ankarada sayımın G0 gurduğu sessizliğ'n en iyi duyulduğu yer biç şüphesiz ki Ankara kalesidir. Yamaçlara bel vermiş eski evlerde sa yım her yerden daha önce bitti. ve şehrin dört bu- Gece yerlerinde kalanlar Anafartalar caddesile ona muvazi â0. kaklarda sıralanan lokanta ve kahveler. de garsonlacın hirçoğu gece gitmemiş, sayımın bitmesini bekliyorlar. İçlerin- de en tezcanlıları nihayet kapının önü. ne çıkabilmiş. -Biz birisinin önünder geçerken elinde soyduğu patatesin ka. buklarını süprüntü sepetine atmak için Herleyen bir aşçı çırağına ustası hid- detli hiddetli bağırdı: #— Gir içeri bakayımı! Adam başına 28 lira ceza alıadığını halâ anlamadın mı?. Sonra genti bili Unutular zeytinyağı hikâüyesi Estişehirde dir mahalle arasından çiyoruz.. Kapısını çaldığımız evin i. deli katşılıklı Üri evin açık o- de iki bayan biribirime r vessizlik... neerelerim derd yanıyor: M0 Patircan kızartacaktım. Dün zey- Bilmem ne tin yağ almayı unulmuşum. yapsam?.. Komşu bayan tami bir feragatle ve derhal cevab veriyor: — A ayol! üzülecek ne var? Ben Şimdi size bir fincan Weririm..., Zotluğa bakınız; insama neler yap. friyor: iki dakika geçmeden pencere. den bir sıçiğin ueuna takılı ve pence- tede bu konuşmayı dinleyen çocuğunun oynadığı ufak gü kovasını komşust. Na uzatan özverili kamşu bayan heye- canla bağırıyaz: “— Aman iyi tut! Kovanım içindeki fincanda zeytin yağt Va Yaratıcı kadın bülur Sayım bitti: saat on dörde on iki var. Saat on dörde doğru gel koreket ihtiyact var gibi.. Yapılışı wri bir dakika bile hareketsiz ve ses- «i> kalmamıs-olatı Yatadhir bu asate ka, dar sayımın ne bir eksik. ne hir fazla olmaması için olduğu Çİbİ yerinde kal Öargter Artık sayım memurları dönmüşler ve neticeler ilbaylıkta toplanmaya baş- lamıştır. £ | İ İ ı | Saat on dörde on iki vâar.. Bir top se. si, bir daha ve bir daha.. Bu ses daha derinlerden ve daha yakınlardan da ge- liyor: Sayım bitmiştir.. Karşımızdaki evlerin ve belikçi kapısı aç ı itmsi kadar çocuk neşeli ve heyecanlı sokağa fırladılar. Onlar da bir bayram ve bir büyük gün içinde ol- duğumuzu anlamışlardır. Hep bir ağız- dan, ciğerleriri şişirerek ve heyecan- larıtı anlatmak için bütün kuvvetlerini şeslerine cercrek haykırıyorlar : “Cek tık a " Gerçekten türk ulusu, bugün Meriç k al » Ş Volcular oslürken — Sayım ka ntrol memurları I:ıılı;ıı alıyorlu., — Kaentrol memurlarına zarflar dağıtılırken -— Röl boylarından tutunuz da Kara — yaylamı. na, Akdenizin yeşil kıyılarından, Karas denizin sert poyrazının yaladığı sahil- lere kadar bütün — yurdun sayım sava. şından açık alınla çıkmıştır. Şimdi Tür- kiyenin kalbi olan Ankaranın yurdun dört köşesinden dolgun ve sevindirici neticeleri beklemekten başka yapacağı kalmamıştır. “Memleket bir tek aılam gibi yürüdü.,, Caddele: insan ulmiyor < Sayıfayı çai Uray Tidle - A elerin ilkery. lığa getirilen fişleri. — İstatistik goönel direktörlüğürüle sayıman sonucunu almak için yapıları çalışma