*f Zanguldağın genel Zongüuldak, (Özel aytarımızdan) — İT içinde inceleme gezisi yapan Öbay sayın B. Halit Aksoy: Ulus adına şu Giyevde bulundu: “— Çok sevdiğimiz arkadaşımız Parti ilyönkurul başkanı saylav Dr. Mi- tat Altıokla dirlikte, bütün ilçeleri, ka. munları ve birçok köyleri gidip gör- dük. Yönetime, kültüre, sağlığa, bayın- dırlığa ait ve bizi ilglendiren diğer bü- tün işleri tefetiş ettim, halkımızla ya. kından değette bulunarak onların dert- İzrini dinledim. Genel olarak aldığım sonuçlardan ve halkımızın Cumuriyet Halk partisine ve cumuriyet hüküme- tine olan çözülmez bağlılıklarından ve ülkü çalışmalarındaki güzel duygula. rından, derin sevgi ve güvenlerinden çok hoşnud olduk. Güvenlik işleri: İlimizin her taralında tam bir gü- venlik vardır. En ufak bir hâdise bile yoktur. Örgütümüzün kuvveti ber su. retle güvenebileceğimiz durumdadır. Telefon kayramız da her gün için ge- nişlemektedir. Önemli, merkezlerle bü. tün köyleri biribirine telefonla bağla- mak ilk amaçlarımızdandır. Kültür işleri: İlimizin kültür işleri; kıvançla söy liyebilirim ki çok ileri ve başka yerle. Te göre daha zengindir. Bilhassa köy - lümüzün okuma aşkı bizleri çok sevin. dirmektedir. Son yıllarda köylülerimi - zin yüksek yardımlariyle bir çok yeni kültür kurağları yapıldı. Son üç yıl içinde Bartm ilçesinde 18, Safranbolu da 23 Ereğlide 23, Devrekte &, Zongul. dakta 8 okul yapısı kurüldü. Bunlar Cumuriyetin birer anıtıdır. Buü yıl alı- nan tandıman da diğer-yıllardan üs « tündür. Sağlık işleri: Sağlık işleri Zm shrdlu cmföpemm Hlimizde sosyal yardım bizmtetleri de çok iyidir. Sağlısal örgütümüz ge - | niştir. Safranbolu, Bartın ve Ereğlide özel yönetimin birer hastaevi ve mer - Zonguldak ilbayı B. Halid Aksoyun Ulus'a diyevi Zonguldak nasıl bir şehir olacak? görünüşü hastaevi 'îli' resmi kurumlardan başka mâağden ocaklarının ve işçi birliğinin revirleri ve dispanserleri ve Halkevinin polikliniği vardır. Yeni yapılmakta o- lan işçi hastaevi çok modern ve fenniğ olacaktır. İlimizdeki frenği savaş ör. gütü de şehir ve köylerde geniş ölçüde kınava geçmiştir. Bayındırlık işleri: Sevimeli yurdumuzun bir çok yer - bakımsız ve tek düzgün bir yolu bile ol mıyan Zonguldak; cümuriyetten son. radır ki canlı, inanlr ve programlı ça dışmalarla göz kamaştırıcı bayındırlığa kavuşmuştur. Son yıl içinde — yalnız Zonguldakta yopt için utaydan 96 izin almınıştır. İlçelerimiz ve köylerimizde de yeni uramlar kurulmağa başlamış - tır. Yollara gelince: Övünçle söylüyebilirim ki kısa bir zamanda çok önemli işler başarılmıştır. Üç yılda yapılması — programa konan yollar tek üstenciye verilmek suretiyle bir çuçuk yılda tamamlarıdı. Zonguldak — Devrek, Devrek — Reşadiye, Devrek — Ereğli, Bartın — Safranbolu yolları ile bütün ilçeler ö. nemli kamun merkezleri birbirine bağ landı. Safranbolu — Araç, Ereğli — Bolü yolları ile de Bolu — Kastamonu sıtırlarına varmış oluyoruz. Yalnız şu na kaydedeyim ki bitişik iller de ay- nt hızla çalıştığı takdirde ekonomik ve kültür bakımından birbirine yaklaşma sı ve kaynaşması gerekli olan koamşu il halkının — bu önemli ihtiyaçları da sağlanmış olacaktır. Köy yolları: İl ve ilçelerimizde köy yollarına da çok önem verilmektedir. Bilhassa Bar, tın ilçebayı Nazım Günesenin başarıcı çalışmaları, ve köylülerimizin yüksek emekleri ve özveri — fedakâürlıkları ile meydana getirilen bu yollar ve köprü- ULUS rimizde de köy yollarının yapımı aynı hız ve özenle devam etmektedir. İlçelerdeki uray kınavı ve Bartın elektriği: İlçelerdeki uray işleri de kıvanç ve riti bir derecededir. Bilhassa Bartın ve Devrek urayı çok güzel çalışmakta - dır. Şirin kentlerimizden — Bartının « lektriksiz kalması bizlere üzüntü veri. yordu. Bu gereki Bartın gezisinde memleketin önemli Işlerini ellerine a. lan genclerle parti kurağında bir top- lantı yapılarak konuştuk . ve Bartın'ın iktiyaçlarını bir kere daha gözden ge. girdik. Bundan sonra uray — genkurulu üsnomal bir toplantı yaparak Bartın'ın elektrikle nurlandırılmasını — kararlaş- tırdı. Memleketin bütün işlerini el ve gönül birliğiyle başarmağa — çalışan genclerin; bu işi de kısa bir zamanda bitireceğine inanımız vardır. Nüfus' sayımı hazarlıkları: Gerek il merkezinde, gerek bütün ilçelerde ve her tarafta sayım hazırlık ları sona ermiş ve gerekli tedbirler a- İınmıştır. Bu iş üzerinde gereken izah. lar verilmek Üzere ayın otuzunda ilgili. lerle hükümet konağında bir toplantı yapılacaktır. Finanş işleri: Himizin finans işleri de çok eyi ve yolundadır. Gerek genel ve gerek. özel yünetimlerin alım ve üretim işleri hoş- nudlukla karşılanacak bir durumdadır.. demişlerdir. Zonguldak Urayı hayat pahalı- lığı savaşına geçli: Dışardan geldiğinden ve yerli seb- zeler yetişip bollaştığındanberi bir tür. ü inmiyen ve hiç bir yerde benzeri bu. lunmıyan sebze pahalrlığına karşı Zon guldak urayı kesin olarak bir narh koymuş ve bu fiat üzerinden satılma- dığı takdirde ucuaca getirtilerek satıi. ması kararlaştırılmıştır. Parti kongreleri: İlkteşrinin başında parti köy, uram ve kamun koöngrelerinin yapılmasına başlanılacaktır. Bu işi en önemli bir ödev bilen parti örgütleri, kongrelerin ilgili ve canlı yapılması için hazırlık. larını bitirmişlerdir. Saylavlarımız: Saylavlarımızdan BB. Rifat Vardar, Esat Zonguldağa — gelmişler, Bartın, Safranbolu, Ereğli, Amasra ilçe ve ka- munlarına giderek halkla konuşmuşlar, parti programının ana vasıflarını an- latmışlar ve bölgenin ihtiyaçlarını vle. mişler ve saptamıslardır. Bu ilgili de. getler halkımızı çok sevindirmektedir. Bartında türlü ve zengin mağ denler: Bartının deniz ve demiryoluna ya kın Durnuk Akgöz köyünde, zcagin kömür ve demir ve pembe, mavi, siyah renkte boya ve çok eyi çimente mağ denleri bulunmuştur. Bartına — incele. meler için gelen profesör Granig ve 'asistanı Kılar bu mağdenleri görmüş. ler ve pek beğenertk notlarina almış- lardır, Fabeş harbının yankıları Altılar komitesi raporunu bitirdi -Amerika SAYIFA 5 harb gereçi ihracına ambargo koydu - Konseyin konuşmaları ve fransız basını Altılar kemitesi raporunu hazırladı Cenevre, € (AA.) — Altılar komi. tesi, konseye vereceği raporu bitirmiş. tir. Paktın ihlal edildiği sorusuna var tir. Paktın ihlal edildiği sonucuna var- diği söylenmektedir. Cenevre, 6 ÇALA.) — Altılar komi- tesi raporunu bitirmiş olduğundan, ya. rın saat 17 de toplanacak olan konsey, iki vesikanın kabulü hakkında kararını verebilecektir. Bu iki vesikadan biri meseleyi mühasematın açılışı gününe kadar inceleyen 13 lerin Taporu ve öte- ki de o zamandanberi geçen hadiseler hakkındaki altıların raporudur. d Di Rarb i ih t koydu Vaşington, 6 (A.A.) — Habeşistan - la İtalya arasında harb hali bulunduğu Dü tasdik eden B. Ruzvelt, bundan ötü- TÜ silâb, cephane ve harb gereci ihraç. ları üzerine ambargo ilân ctmiştir. Kesin tarafsızlık durumunu muha- faza eden B. Ruzvelt harb eden taraf, kardan hangisinin saldırgan olduğunu tesbit etmek için hiç bir teşebbüs yap- mamıştır. ... Vaşington, 6 (A.A.) — Amerikanın bildiriği bütün harb levazımı ve cepha. ne, top, mitralyöz, tank, tüfek, bıçak, motör ve uçaklar için tek tek parçalar, Kazlar, harb gemileri, gemi techizatı Ü- zerine ambargo konmasını emretmekte. dir. Bu emre karşı gelenlere 5$ yıl ha. pis ve 10.000 dolar da pazâa cezası veri. lecektir. M. Hul, bu emrin — tatbikini bütün amerikan gümrüklerine yaymış- tır. Ambaruo ve uluslar sosyelesi Cenevre, 6€ (AA.) — B. Ruzvelt'in İtalya ile Habeşistan arasındaki harb dürümünü tamımasını ve silâhlar üzer » ambarge koymasını hoşnudlukla karşı. layan uluslar sosyetesi çevenleri “bu tedbir Birleşik Amerika devletlerinin barış eserinc engel olmamak hisliliğini göstermektedir.,, diyorlar. Konseyin konuşmuları ve fransız gazeteleri Paris, 6 (A.A) — Gazeteler, Cenev 20 İLKTEŞRİN PAZAR Genel nti Sayunm günü, suyım işinin bittiği ilân edilinceye kadar çocuklarınızı sokağa bırakmayınız. Küçük çocukların sokağa çıkmalarından ana darı mes'ul tutulacaktır. re toplantısının ilk gününden oldukça karışık bir intiba hasıl etmişler ve ek- seriyetle, ancak vakit kazanıldığını kay detmekte bulunmuşlardır. Bu durum, uluslar sosyetesi nüfurunun — daha a - çıkça ortaya çıkarılmasını istiyen sol yan basınının sukutu hayale uğraması- na sebeb olmuştur. Pöti Pariziyen diyor ki: <Bu top - lantı diplomasi kurnazlığının soğukkan hlığın ve dürüstlüğün bir örneği ol - muğştur. Konsey üyeleri bu yola sapmakla 15 inci maddeden 16 mcı maddeye ge - çişin pek birdenbire olmamasını gözet- mişlerdir.> Jurnal şu fikardedir; «Bugünün bilançosu 36 saatlık bir mühlet kazanmaktan ibaret kalmıştır. Bu mühlet zarfında andlaşma hüküm - lerinin İtalya tarafından çiğnendiğini göz önünde tutmanın sonuçları arasın da sıkışıp kalmamanın çareleri aranıla- caktır. Eko dö Paride, Pertinake da şunu yazıyor: « rlacak cihet conseyin hemen bemen hiç kımıldamamış olmasıdır. O, 16 mer maddenin tatbikine doğru adım atmış, fakat bu madde ile 15 inci mad- denin metinleri arasında kalakalmıştır. Bu tereddütle bu yavaşlık, geçen hai - taların kabadayrca diyevleriyle çok ay kırt düşmektedir. Evelemirde berkes &yrr ayrı alına - cak kararların ağırlığı ile bunların ar- sruhuısal işler üzerinde yapacağı tesir « lerin farkındadır. Sonra, B. Eden de hâlâ fransız notasını incelemekle vğra. şan Londradan hiç bir talimat alma - mıştır. Maten şöyle diyor- « Toplantının heyecansız olduğunu teslim etmek gerektir. 16 ıncı madde - - nin otomatik ve apaçık taraflarını kon sey üyelerinden hiç biri tamamı tama- mına takip etmeyip üyclerin hepsi de ber zaman olduğu gibi, vakit kazanma- ğa bakmışlardır. Cenevredekiler, eko nomik zecri tedbirlerin tatbik olunma- sıtdan mütcesstir olmalıdırlar ve het ne kadar çirkin görünecek olsa da, men Jeketin çokluk kısmı ekonomik tedbir - lerden ziyade süc? tedbirlere daha ta Taftar olsalar gerektir... furs sayımı ve baba- Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü kezde Sağlık Bakanlığının memleket Sevda ve asıl gönül, ikisi aynı geydir. âr isti ile, Mis Bel- Hafif ve pek tatlı bir istihza ile, | in ömründe hiç sevip sevmemiş olduğunu ve sevgilerinin ne olabileceğini .kendı_ ken- dine sordu. Şair kadının Fiezole'de, hiç ya- nından ayırmadığı bir tanıdığı, prens Alber- tinelli vardı. Çok güzel olan prens, sevmek arzusuna bir din bayramı mııdğ ilâve eden bir estetikci'nin wrni;ıâ;:du. mek içi kaba ve bayağı gö y —ıî?lı:ııp;; Terez, bitkin bir haldeyim. Gelen, esmer ve vabşi etine yapışmış Sa- nılan körkleri içinde, yumuşak prenses Seniavin'di. az erkeği ve bîm“:uşu kat okşayıcı sesi ile: YAt ö im, “Dediko- gencral Larivyer'le, yaya geçtim. — Dodti du,, yolunda rastladım ve onu Arjantöy köp- Tüsüne kadar sürükledim. General, orada, küçük bir tüfekle bir takım talimler yapan bir bilgiç saksağanı, bana ve_nnek üzere, Or- man bekçisinden satın almağa kalkıştı. Ye- Tuldum, bittim. : M — Faftat generali Arjantöy köprüsüne i h YA hatırlatan kalın, fa- ler övgü değer izerlerdir. Diğer ilçele. heT l BB aa kadar niçin g 'düni — Çünkü ayağının bileğinde gut vardı. Terez gülümsiyerek omuzlarmı silkti: — Muzibliğinizi israf ediyorsunuz. — Yoksa yavrum siz, ciddiğ bir işe Ya- tırmam için iyiliğimi de, muzibliğimi de bi- riktirmemi mi istiyorsunuz? Böyle diyerek bir parça Tokay şarabı içti. Kuvvetli soluğunun gürültüsü arkasın> dan, general Larivyer de, ağır adımlarla içe- ri girip iki kadının ellerini öptükten sonra, şakaklarının bütün küçük kırışıkları arasın- da gözleri gülerek, inadcı ve itminanlı bir tavurla, ortalarına geçti, oturdu. — Mösyö Marten Bellem nasıl? Her za- manki gibi işi gene çok mu? 'Terez onun parlamentoda ve hattâ bü si- rada bir söylev vermekte olduğunu sanı- yordu. Havyarlı bir sandöviç yemekte olan prenses Seniavin, dün neden Madam Mey- yan'a gelmediğini Madam Marten'den sor- du. Orada bir komedya oynanmıştı. — — Bir İskandinavya piyesi değil mi? İyimi başarıldı hari? ğ londa, dük d'Orlean'ın resmi altında oturu- yordum. Mösyö Lö Menil geldi ve unutul- maz hizmetlerden birinde bulundu; beni Mösyö Garen'den kurtardı. * — Salnamelerle uğraşan ve koca kafasında bütün lüzumlu haberleri bir araya toplayan general, bu adı işitince; kulak kabarttı. — Garen, dedi, prensler sürüldüğü sıra- da kabinede bulunan bakan mı? — Ta kendisi. Pek hoşuna gidiyorum. Yüreğinin ihtiyaçlarından bahsederek bana korkunç bir sevgi ile bakyordu. Ve, zaman zaman, içini çekerek dük d'Orlcan'ın resmi- ni Ielyrediyordıı. Ona dedim ki: "Möııyö îl&- ren iltibas yapıyorsunuz. Orleancı olan rümcemdir. Ben onlardan hiç değilim.,, Bu sırada Mösyö Lö Menil gelip beni büfeye gö- türdü. Birçok iltifatlarda bulundu.. atlarım hakkında. Sonra, kışın ormanlardan güzel bir şey olmadığını söyledi. Bana kurtlardan ve kuürt yavrularından bahsetti. Böylece Gencleri sevmiyen general, bir gün ön- ce, sonu ölüm olabilecek bir dört nalla atı- nı koşturan Lö Menil'e Bulonya ormanında —————ı'—ıüş%%. Sat l eÜ . çiy> v b y WEe f N —— e rastgeldiğini ve artık yalnız eski binicılerin doğru ananaya uyduklarını, kibarların şim- di cokeyler gibi ata bindiklerini söyledi. ilâ- ve etti: — Eskrim de öyle. Eskiden... ü Prenses Seniavin birdenbire sözünü kes. — Bakınız #eneral; Madam Marten ne kadar güzel. Her vakit sevimli ise de bu sı- rada her zamankinden de sevimli. Çünkü ıı.kılı)_'m. Ona can sıkıntısı kadar yaraşan hıç_bu' şey yoktur. Buraya geldiğimizden- ::, mııı ıdı:ıakxllı sıkıyoruz. Yüzüne ba- z; alnı tasalı, ğzı ıstı- rab ıi'çinde. Bir kurbmbah?m SD erinden fırladı, Terez'i şapur şupur ö tü ve böylece generali şaşkına dü'ı:'l'ıirü& ten sonra kaçıp gitti. Madam Marten hu çılgına kulak asma« masını generalden rica etti. General kendine geldikten sonra- — Şairleriniz ne haldeler, Madam? Yazı yazan ve onum muhitinden olmı. yanlardan zevk duymakta olmasını Modam Marten'e bir türlü yakıştıramıyordu. (Sonu var* *