4 Ü K BE AÇ , ULUS v> ', T - K ş , R 8 AĞUSTOS 1935 PERŞELİ Dil işleri GOLERE * Söz kıtlığı yoktur Yaşar Nabi, ince ve duygulu ozan yüreğini sıkan acıyı N€ gü zel haykırıyor: Dil devrimin ı değildir. Bğnda hiç işkilim yoktur. ğlk sayısındanberi türk dilevine ışn Ü nül veren (Ulus), bütı'ı_n devrimin_ en yüksek izeri olan d_ı_! d;;r Ş de de arkadaşlarının Onu”" evfen_ zel türkçe, düzenli türkçe,__ek ge sel dil olmaya ı,(ıagııuıkıu türkç ayarken söz kıtlığ! ;nî’.: Ah, şu dilleri kc'îkündkeııiı II:;;- pası geri düşünceli örümcü” . v0 lrlara ne demeli ki şimdi oî Silir çeye de bir kulp takmaya Ü lar. Yeni yazılar çok çetre e luyormuşta anlaşılmıyonıı:ı_ıtşâıeyi_ “ ulusunun sağduyusu bu F00 ci örümcekli başlı, gerıgıı y'aîar ğ mak istiyenlere yakıştı arverı'le- şılığı vermektedir. Oı'ılaırâır Gi cek en büyük ceza, savSü! ıe. hei ları yoka sayarakaıtı;î:î::: SEzşiR ü gnın ;î!l:u%: l;nı zavallıları savsa ma!â:'î’ırı.eşe tanık kendi î;:: lığıdır. Onu göremiyen bu sanı&&:. * lıa!anşan y:'pıştıklan îe;gl:!;g kurtarmaya çılışn;îğtpe Şi den bir savaşma Olu!. : Türk dilirî'rı': jensi kı:d ; kes;;;n: açık söyleyip yazmakta 'ı_f n van Babıâliden kalan zinc roktur. ye türkçenin kat!antıs; 'h'y Tülk Çetretil görünen türk di'i. beğt sözleri değildir. — Geçmise VE kalanların başlarının içiN ; yük- yanlardır. Halka inen, hal i' tY hâ selten, ulusal birliği .kutan şte Bi türkçedir, bu öz dı_ldrr. Bunun Ç z retil yönü eğer içinden sungpeç ü kardığı yabancı söz_lerın_ yerin lğ ğ len öz türk sözleri ise bır_tur Va fasının bu kadar dar dı;ııî:nce i lacafına cuda inanamayı?. Söczlğr yabancı ve çetretfil iıı:i gde,î len kendimizdir, türkün ta ken sidir. bir yere işaret etmçk gerğg!i:'ğl ;ı:itelerimi_xin öz dile tükel dönmeleri ger_ektır_. lâaı;iış yavaş türkçe değildir. Bize Ön e; rimiz biri ona sıkıştırınız demeı:( mi? - Devrimde türk çocuğu evri- *i geri bırakıyor, at!ı_yot. Zira du- racak, yavaş yavaş yurüyece!( gü- nü yoktur. Üzkes amacına îrken irişecektir. Geçmişin bıraktığı çok derin boşlukları evrimle doldura- maz, tinal atılımla dolduracaktır. Bunun için yazarlarımız tek tük görünen yabancı sözleri kalem_!_e - rinin ucundan söküp atarken _turk diline bir hız vermek ödevini u - hutmamalıdır. Bir işi şı'şu"etçk sö- ze boğarak değil türkçenin jenisi- ne uygun kısa, kesin, açık ve ÖZ türkçe yazmak yazadrlanmızm en b borçlarıdır. ŞBSN Şereft AYKUT de ülkü söz kıtlı- Türk vatandaşlığından çıkarılanlar İzin almadan yabancı devlet tâbiiyetine geçtikleri anlaşılan Ohanes Çalıkyan, Simpat Hacı Mi- kâelyan, Vahram Kulaksızyan, İs- tefan İplikçiyan, Polidi İpsalti, A- simo Dokriyadi, Jorj Bitar, Fani Nikolaidi; Avram Esterya, İgya Kuyumcuyan, karısı Satanik, oğlu Artin, Hristo Bok_- çevik, Nerres Keçeciyan;” Sergis Aşıkyan, Sergis Çırıklıy?n ve Efyeniye türk vatandaşlığından çıkarılmışlardır. Vatandaşlığa alınanlar Türkiye'ye göçerek ve sığına - rak vatandaşlığa alınmalarını di- leyen ve kötü bir halleri o_lm?dığı anlaşılan 28 kişi ile, Türkiye'de 5 sene oturma süresini doldurarak türk vatandaşı olmak istiyen 42 bağlı | Giden Bokar, karısı * İÇ HABERLER İç pazarl'arnmzda kuru üzümümüzün satışını artırmak için Yabancı memleketlerde oldu ğu gibi iç pazarlarda da kuru üzümlerimizin satışını nrtıı:mnk ve tanıttırmak için Ekoönomi ve Tarım Bakanlıkları ms[ı 'tedb..- ler almaktadırlar. Satış için res miğ kurullardan da faydalanmak düşünülmektedir. Mağazaların erken kapanması Ankara mağazalarının da İs tanbul ve Samsun ve diğe_r bazı bü yük şehirlerde olduğu g.ıb.ı akşam ları erken kapatılması için .A.nka ra tecimerlerinden birkaç kişi te - cm ve endüstri odasına, ekonomı bakanlığına ve uraya başvurmuş. larıdır: Yersiz bir önürdeşme yü - zünden dükkân işçilerinin gece yarılarına kadar çalıştıklarını gö- ren ilgili orunlar bu işi inceleme - ğe başlamışlardır. Yakında bunun için bir karar verilecektir. Reçimüs yağı yetiş- tirilecek Uçaklarda kullınılıq ve şim - diye kadar memleketimize dışar dan getirilen (Reçimüs) ıd_lı lruıd nebati yağının memleketimizde yetiştirilerek ihtiyacımızın karşı lanması Ekonomi ve Tarım Bakan lıklarınca kınrlaştmlın_ış ve bu otların yetiştiği bölgelerin saptan - ması önemle ele alımmştr. Yaban domuzlarına karşı Giresun, Ordu, Trabzon ille - rinde ürünlerimizi yaban dom Ki rının zararlarından korumak için Tarım Bakanlığı buralarda savaş örgütü yapmıştı. Bu nnqıı.ı. kuv vetlendirilmesi ve yer yer ıur?k av ları yapılması l'ıık_kın.dn_ bu illere tekrar emirler verilmiştir. 750 göçmen aylesi dahâ geldi Dün Romanya'dan vapurla memleketimize yeniden 750 göç - men aylesi gelmiştir. Bunlar Te - kirdağına _verleşt'ırîlecektîr. Adana'da Atatürk anıtı Adana, 7 (A.A.) — Atatürk anıtının şimdiye kadar bitirilmi - yen iki figürüö de tamamlanarak şehrimize getirilmiştir. Adana'ya gelen mısırlı uçmanın geçirdiği kaza Adana, 7 (A.A.) — Londra' - da arsıulusal yarışlara girmek üze- re ötey gün Kahire'den kalkan bir Mısır uçağı, içinde pilot Nebil Ha- lil ve Bayan Mağler olduğu hal - de dün şehrimiz pilot alanına in - miştir. Yarım saat sonra uçmak is- tiyen pilot pervaneyi çevirince gaz kolunun açık bulunmasından he - men yürümeye başlıyan uçak bir - az ileride bir çukura yuvarlanmış ve pervanesi, tekerlekleri, kanat ları parça parça olmuştur. Arka - sından koşan pilot çukurda gazı kapamış ve uçağın yanmasını ön - lemiştir. Başka bir zarar yoktur. Uçak sökülüyor, Londra'ya trenle gönderilecektir. Üni versite rektörü İstanbul üniversitesi rektörü B, Cemil Bilsel dün öğleye kadar Kültür Bakanı ile görüşmüş ve ak- şam treniyle tekrar İstanbula dön- müştür. Üç dört gün sonra tekrar geleceği söylenmektedir. Tarım Bakanlığı yönetgöri Tarım B-tkanlığı yönetgeri B. Atıf biray izin alarak İstanbul'a gitimstir. Türe Fakültesinde sınaçlar Türe fakültesinin haziranda başlıyan sınaçlarında üçüncü sınıf ta (161) talebeden (57) si mekte. bi bitirmiş (103) sonbahar sınaç larına kalmış ve birisi dönmüştür. İkinci sınıfta (230) talebeden (75) i geçmiş, (154) ü sonbahar sınaçlarına kalmış ve biri dönmüş- tür.. Birinci sınıfta (258) - talebe- den (59) zu geçmiş, (199) sonba 'hara kalmış ve hiç sınıfı dönen lmamıştır. Fakültenin sınacına :irebilecek 649 talebesi vardır. Önümüzdeki yıl kırk yatılı talebe aktır. Bunun için liseleri p.k :ıylînâîrecede bitirmiş olmak ge fektir. Adisababa işgüderimiz Adisababa, 7 (A.A.) — Türki- yenin yeni işgüderi B. Nizamettin buraya gelmiştir. Giresun'da fındık ürünü Giresun, 7 (A.A.) — Bugün borsaya 935 yılı fındık ürünü ge - tirilmiş ve törenle satılarak piyasa- sı açılmıştır. 600 kilo tombul ka - buklu fındık yüzde onbeş fireli 25 kuruştan, 63 çuval sivri fımdık ar- diyede teslim eylül yüklemesi 19 buçuktan, 189 çuval fındık içi ar- diye teslimi ağustos ilk yükleme - si 48 den, 63 çuval iç ardiye tesli- mi ağustos zarfında teslimi 47 o - tuz paradan, 63 çuval ağustos tes- limi fob 47 on paradan satılmıştır. Havaların yağmurlu gitmesin- den piyasa durgun ve isteksizdir. Hızar ve kereste işleri sosyetesi dağıldı «İstanbul ve Trakya şeker fab- rikaları T. A. Ş.» «Anadolu şe - ker fabrikaları T. A. Ş.» «Turhal şeker fabrikası T. A, Ş.» sosyete - lerinin 200.000 lira kapital kata - rak meydana getirdikleri 600.000 lira kapitalli «hızar ve kereste iş - leri sosyetesi» yukarda yazılı s0s- yetelerle beraber «Türkiye şeker fabrikaları T. A.Ş.» ne - geçmiş; fakat bir ortaklı kaldığı için ka - nunen dağılmış sayılmış, bu da - ğılma işi, Türkiye şeker fabrikala: rp yönetim kurulu tarafından ber- kitilmiş ve şirketin arıtılmasına Bay Bezmi Ötkeren - oybirliğiyle atanmıştır. Erzurumda hayvan sergisi Erzurum, 7 (A.A.) — Dün Er- zurumda bir hayvan sergisi açıl - mıştır. Sergi, üç gün halka açık olacaktır Orman yangını söndürüldü Muğla, 7 (A.A.) Sarıyer yangını söndürülmüştür. Yangını söndürmek için halk, asker, jan - darma çok çalışmıştır. Dünkü İstanğul ğ . Yunus Nadi Cumhuriyet (.7 77 “Orta Avrupanın karışıklığını dü- zeltebilecek en dokunaklı tılisım ciddi- yetle ileri götürülürse bu federas.yffı fikrin - şimdiki küçük anlaşma hükü- metinden başka ilerde diğer balkan dev- letlerinin bile ortaklık etmek ihtimali yok değildir. Bu kâadar genişlemiş yeni bir alan gerçekten kürenin bu bölüğü- nü her cihetle kendi kendine yaşatabi- lir bir alem sayılmalıdır. Böyle bir top- luluğun dışarıya karşı kuvveti ise 8Ü milyonluk dediğimiz — şekilde bir pan 'Tuna ona çok güzel, çok çekici bir baş- Tangıç olmaz mı?. TAR “Bir gün Sotya'da bulgar profesör ve doktorlariyle dolu bir salonda Akil Muhtarın verdiği bir könferansın nasıl şaşırtıcı bir alâka uyandırdığını ve na- sıl dakikalarca alkışlandığını gözlerim yaşararak gördüm. Başka bir gün Bükreş'te İzmir mem- leket hastahanesinden gelmiş bir opera- racatiı diyor ki: da B. Ali Naci Ka- gazetelerinin başyazılarından özetler tör, dünyanın het tarafından — gelmiş mütehassısların tOj?İalldlğı bir köngre- de türk hekîmliğînı“' )'îülül!ü ağartacak kadar muvaffıkıyet.h.bır ameliyatla bü- tün salonun dikkatini üzerine çekti. Ne ise, gözlerimizi yalnız onların kazançlarına delik keselerine dikiyoruz. Halbuki başka yerlerde onların bu memleketteki şöhretleri derecesine var- mış eşleri, değil üzerlerine bir koca re- hin damgası vurulmuş iğreti apartıman- fakat servetlerin ve kâşanelerin ları sahibi olarak yaşıyorlar ve omuzlarda taşınıyorlar. : Ayıptir, insaf edelim ve türk hekim- ierej) hiç ölmasa yâbanet hekimler ka- dar olsun savRT göstüğşe'm... KURUN da B. Asım Üs di- yor ki: Biz Başbakanın gözlerini gerek do- ğgudaki, gerek Karadeniz kıyılarındaki illerimiz için yeni bir bayındırlık müj- desi gibi alryoruz. Çünkü bu sözlerden bir kere Diyarbekir ve Erzurum hatla- rı ile Samsun ve Hopa arasındaki tecim limanlarının hağl ğina sonra Hopa ile Samsun arasında boydanboya bir kı- yı şosesi yapılacağını anlıyoruz. Karadeniz kenarının müstesna güzel- liğinin yaz ve kışı ayrı olan alımı bü- tün yurddaşlarca bilinmeli ve herkes bundan kolayca faydalanmalıdır. Bu da ancak Karâdenizin doğu kıyıları ile ba- tr illerimiz arasında gidip gelmeyi ko- laylaştırmakla ve Samsun ile Hopa ara- sında boydanboya deniz kıyısından şo- se yapmakla olur. ZAMAN Tiyor ki: Bu sene de yapılmış olan tecrübe ar- tık bu işlerle meşgul olan “resmi ma- kamları kâfi derecede ikaz etmiş olsa gerektir. Binaenaleyh gelecek sene yi- ne bir yerli mallar sergisi açılacak ise herhalde daha çok geniş ve daha çok münasib bir yer intihab edilmelidir. Mesalâ bunun için belediyeye geçmiş olan harbiye civarındaki mezarlık çok münasib bir yer olabilir. Oraya ise mu- vakkat barakalardan olsun ister beton- dan ve daimi yapılsın, hethalde iyi ve geniş bir «srot vücuda getirilmelidir da Zaman imzalı başyazıda denili- Düşünüşler . İSTANBUL Marsel Sovaj'ın Türkiye nak- kındaki anketinde İstanbula ayır- dığı satırlar hepimizin gördüğü - müz ve duyduğumuz bir kaygıya dilmaç oldu: İstanbul günden gü- ne sötimektedir. Daha düne kadar Edirne için de hal böyle idi. Bu tarihi türk şehrinin, Sinan'ın eşsiz Selimiye- sini türk dehasının göklere çekil- miş bir bayrağı gibi koynunda taşıyan Edirnenin çöküşüne içi - mizin sızısı ve gözlerimizin ya - şiyle karşıdan seyirci kalıyorduk. Fakat ulusun arzusu günün bi- rinde bir enerji hamlesine kalbol- du, ve bugün Edirne yeniden ku- ruluşunun ve canlanışının sevinçli günlerini yaşıyor. —Büyük türk yurdunun en güzel ve en örnek bir köşesi olmaya layık türk Trak ya, sarsılmaz dölenimizle yarımn bir cennet haline gelecektir. Atatürk'ün işaretiyle Florya - nın yeni baştan yapılması da, İs - tanbulun kalkınması için bir baş- langıç olacağına kuvvetle inanı - yoruz. Dünyanın en güzel şehri İstanbul, iki büyük kıtayı birbi - rine birleştiren kıyıları üzerinde; bu kadar bakımsız. — kalamaz, bu «Kadar kendi haline terkedilemezdi. Türk, İstanbulla haklı olarak övünür. Havası, suları, tarihiğ anıtları ve tabiiğ güzellikleri ile, her biri bir şehre büyük değer ver- meye yetecek bütün bu vasıflariy- de, yabancıların öve öve bitireme - dikleri ve hakkında yazılmış des - tanlarla kütüpaneler doldurulabi- lecek İstanbul, ayni zamanda, Türkiyenin büyük bir gelir kay- nağıdıt da. İstnbulun güzelleşmesi yalnız platonik sonuçlar verecek bir ha- dise olmıyacaktır. Canlı, modern, model ve ucuz bir İstanbul mey- dana çıkardığımız gün, sadece tu- rizm yolundan, o bize, her yıl, kalkınması için — harcayacağımız paranın bir kaç katını getirecektir Sarp dağlarla, ufacık - göllerden başka görey tanımıyan bütün bal- kanlar, düz ve monoton ovaları içinde boğulan orta Avrupa, hat- tâ sıcak denizin ve mavi gökün özlemiyle tutuşan Polonya ve Al- manyadan, Marmara — kıyılarına akmaya can atan yüz binlerce in- sanı durduran tek engel İstanbu - lun düzensizliği, örgütsüzlüğü ve pahalılığıdır. Yalnız yabancı tu- rist değil, iyi ve yerinde metod - larla, her yaz, Anadolunun her kö- şesinden on binletce yurddaşı da buraya getirmek imkânlıdır. Bir vandan gitgide Pire'ye ka- çan transit işlerini, alınacak ted- birlerle, yeniden İstanbula kazan- dırgak, bir yandan daen mo dern otelleri, stadyomları plâjla- tı, tiyatro ve kongre salonlariye İstanbulu doğu Avrupasının ve ba ti Asyasının bir buluşma yeri ve merkezi haline getirmek, yalnız Türkigenîn dış memleketlerdeki kredisini yükseltmek ve ona yeni hayranlıklar kazandırmakla kal - mıyacak, memleketin ekonomik ilerlemesinde de hayırı etkiler yapacaktır. Ben, kendi hesabıma, her şey- den önce bu işi ekonomik bir iş - letme gibi ele alşmak. ince hesab- lar yanmak ve bir plana bağlamak gerekliğine inamıyorum. < Yasar NABİ Nafra Fen Mektebi Me- zunları Birliği Başkanlı- gından: Esas nizamnamemizin 28 inci maddesi mucibince yıllık kurulta- yımız 10 ağustos 1935 cumartesi günü saat 15 te birlik merkezinde yapılacağından üyelerimizin biz- zat veya vekil tayin ederek işti - rak etmeleri ilân olunur. kişi vatandaşlığa alınmışlardır. Ankara Birası; Sıcakl çok içilmekte olan bir içkidir.