tüşünüşler Dinamizm mist:gi Dostum Sadri Ertem, Kurul:ı:l “Türk çacuklarına Yc?cç_gm Nan” 1 araştırırken iki 3ur_l:mn. olduğunu söylüyor: Misti C Pozitif inan. Ve: “Biz dev gee Çocuklarına mistik bir inan v tik DU L Tnali Meyiz, diyor, çünkü ml:ı:': şey- tabiati zorlamak, v,.r;ıdd-!"'“ bir leri görmemek, olanın man yaratmaktır... ifi ya- Sadri, her halde bu '”3'::5- Par ve mistik inanı şiddetie FEn dederken “mistik,, kelimesi nız diniğ anlamda alı.Y:"u bir de epey zaman önce ÇiT d:!' yazımda kelimeye bü ayi Üü ğat anlamını vererek i mistikten ve mî-'".’îm-nd,ğ lemiş- kalmamız,, gerektiğin! K tim. Halbuki sonra, çerce manla çok geni;leuü&,o limeyi bu kadar dar bin çinde hapsederek ONu Savvuf karşılığı © Mmenin doğru olmaya müş ve “dinami ani! bizim için Tüzumunu niş anlamla ğ’i“:'ı: mnm(naı R laşması, bağınazlı j ve sa- ıîlay:ası)ı ke.'kınıeî:::d::' bit bir fikir haline gee Bir fikre, uğrunda car HLA cek kadar bağlılık bir D Her koyu idealde mistis dır. vesi Za * ı bu ke- z tü l ir memleket, yıkfı)ğc:rfım ylP'"yeg;B bir yenisi- ni koymak, çin bir mistik yaratmaK dır. Emil Roche, veya Sovyet Ruıyiıı:uı lerini bir kelime latmaları zerrekıe “mı:önl;. ân mistik,, "cl;tın.fiı?'l.: Jguvonçl de, devletin z:ıçlıirğşl gyaııııı'ıd.a şöylf d::;:. x'1'(:knik gibi m'ıst.ık de lüzu dur. Hiç bir devrim J zç "lılmıx.ç Dinci îcy?nl:gık ul sal veya evrensel, KarRa alışkın olduğu ı:rlecııc:âlğr:::a Ş kip ayıran, onu İçinCe | di eseri ( K î:':nog;:şmi:ı'a ea l;alışıhılecei! bir geleceğe çıkı“rın ve BŞi hon'un övdüğü o 'devrimci tan,, ı temelidir. — Sanırım ki d_evnmcı gerekliğini içim yen kimse yok! devrim yapmış l mî::;ğe an:lön:m “drınv':im b Okullarımıza egrıı G yi hını sistematik bir $e ıııııı bör cak ve bütün ders taf SAÇT S re rlüzenli_vece!ı geniş Eki büyük girişmiş değiliz. Türkiyenînd'::::âm enerji ve d! mek için çok çnlışmgnflî H e Asırlarca süren kötü K aAd ve afyon gibi kötıâ_rüm Şi e bir inan, Türkün, dünyaya tanıttığı. T çok gey kayhettirmist'i fiyi ve çalışma Tmistik halinde yen bir hareket &1tmasi rundayız. Ancak doğrü Ve k, Türke, )ı': ,—;;i!klerîn' geri heyecan e etmi - Halbuki biz, k içinde uluslar içinC H verebilir. Yaşar NABİ Öste- Ulusal savaşımız! g i recek resim müzes! 30 ağustosta Ankara de bir resim müzesl ulusal savaşımızı kond diye kadar yapılm “lolar halka gösteri! Habeş elçisi gldl)"':i’:i iç Habeşistanın Ankır': c'ı apdik Markos bugün htınlıdll e bir ay kedar Yalovada tı- Dünkü İstanbul gazete- leri başyazılarında n2 diyorlar? Tanda basyarı yoktur ZAMHN da, Edirne kork- ma, başlıklı yazı- da deniliyor ki” “Edirneden gelmiş geçenlerde görüşüyorduk Runa-"e Fhıim(ıdeln vaziyeti sorduk. — Ta Şarız, vaziyetin genel bakımdan eyi o1 düğünü ,fakât edirnelilerin düaimi bir endişeden — de kurtulamadıklarını söv. tedi. Edirnelilerin böyle daimi surette “z 'çok bir Ürüntü içinde olmalarına i« bilhassa bulgarların durmadan devem eden — neştiyatı — 'I’r_'ıyıyı_ ir. Trakya bizimdir ve nasıl olsa .ı_.pmf;u & tatzındaki iddiâlarının şüphesiz ki mad gi hiçbir değeri yoktur. Bulgaî)ar Trak- yayı bir gün alabileceklerini isterlerse hakikaten Ümid etsinler, isterlerse hu mesele etrafında bütün — yazdıkları ve yaptıkları kendi milli akidelerini sağ damlaştırmak İçin bir (blöf) den ibaret bulunsun, bundan — sonra — bülgarlerin Trakyamıza bir adım atmaları imkân ha ricindedir... Zaman, dulgarlarla uyuşmağa im*ün varsa Trakya'nın bugünkü durumunun gabammül - edilebileceğini - söyledikten sonra diyor ki: *Bulgarlarla uyuşmak imkânı kal madığı şahakkuk edince biz türkler için Edirnenin coğrafi ve askeri vaziyet'ni tevsi ve takviye büyük bir vatan vazi fesi olüyor. Bu vazifeyi ise ergeç yap mağa mecbur olacağız. _Oııun içindir ki, Edirneye (korkma) dıyoruz_ Edirne korkmasın, çünkü o, Rufııelı .ıııhıı—lı- mizde kurulmuş yetim bir şehir değil- dir, onun arkasında yirmi milyonluk kfı bir türk vatanı, altı asırlık koca bir fi'ıâ ve zafer tarihi vardır. Edirne S an çünkü onuNn en ufak bir teh Iî"km" ruz kaldığı hissedilirse hütün :;rk':ı:l:ıi mücessem bir satvet ve sav fet ile onu muhafazaya koşacaktır. Trak- yayı Türkiyeden ayırmak, başı gövde. den ayırmak demektir, Türkün başı ise 'den ayrılamaz. Belki onun satvet ve celâdeti karşısında başlar eğilir ve icap ederse kopar... da, para yerine bi- KURUN gek, başlığı altın- da yazısında Asım Us şunları yazıyor: “Acaba İtalya fransızların bilmedik- leri ve Fasta tatbik edemedikleri başka bir işgal usulü mü bulmuştur? İtalyan- Jar bu usülle Eritre ve Somaliye bir kaç yüz bin asker yığarak, havadan bombar- drman uçakalrı yollayarak — Fransa ve Almanyanın ikisini birden içerisine a. Jacak kadar geniş olan Habeşistan top- raklarımı üç, beş ay içinde baştan başa silâhlarına ve emirlerine boyun mu eğ- girecekler? İtalya silâh altına bir mil- a kadar asker topladı. Bir yandan da devletler arasında geçen konuşmalarda babeş işini kısa yoldan kan-tk için sö. bırsızlık gösteriyor. Oııı:m için acıba i- talyanlar ne yapacak, diye gerçekten herkes merak ediyor. Cumhuriyet bir tanıdık İle te B. Yunus Nadi “İstanbulun hasta- hane ihtiyacım gidermek için tramvay irketinden alınacak paranın satfedile- bilip editemiyeceği meselesini incele- mektadit. birincisi Gençler Birliğinccz ilama 4 Salahattin etlarken İÇ HABERLER B. Zoyferd Karadeniz ' çevresinde bir gezi yapacak Tarım enstitüsü profesörlerin- den Bay Zoyferd yakında Kara - deniz çevresindeki hayvanlar hak- kında bir inceleme yapmağa gide- cektir. Bu yıl tarım enstitüsün- . den çıkanlar Bu yıl Tarım Enstitüsünün ta- rım kısmından 16 , baytar kızmın- dan 17 kişi çıkmıştır. Bunlar ya kında stajlarımnı görmek üzere Ta- rım kurumlarına gönderilecekler ve buralarda stajlarını bitirerek bir yıl da seminer gördükten son- ra diplomalarını alacaklardır. Bu yıl seminerini bitirmiş ve diploma alacak 15 talebe vardır. Bunlar - dan bazılarının enstitüde asistan- lıklara yerleştirilmesi düşünülü - yor. Kamyonların kontrolu Ankazadan uzak ve yakın şe hirlere gitmekte olan yolcu ve eş- ya kamyonlarına alabileceğinden çok yük yükletilmemesi ve yolcu bindirilmemesi için uray zabıtası hergün yola çıkmak üzere — olan kamyonları çıkış yerinde kontrol etmektedir. Kamyon sahibleri şe hir içinde sıkı bir surette kovalan dıklarından yolcuların bir kısmını şehirden biraz uzakta almaktadır lar. Uray zabrtası bunün — önüne geçmek için dün Kırşehir yolu ü zer'nde, Sü Bakanlığı ilerisinde v: Çarkırı yolunda kontroller yap mış v e birkaç kamyonu bu halde yatslamıstır. B. Namık Pekergin Finans Bakanlığı finansal sa. gısmanlık direktörü B. Kâsif Me riçli iki ay izinle memleketine git miştir. Kendisine direktörlük ka.- lem şefi B. Namık Pekergin ve - killik edecektir. RADYOLAR ANKARA 1910 . Gülme saati 1940 - Müsiki; Viotti: Konserte Necdet Remzi: Keman Ulvi Cemal: Piyano 20. —- Ziraat vekületi saati 20.10 - Muslki: Plakla örkestra konseri 20.30 . Dans musikisi 20.50 - Haberler İSTANBUL Yüzme dersleri. Bayan Azade Tarcan Fransızca ders. Plak neşriyatı Estegaço — orkestrası. halk musikisi Son haberler - borsalar Bayan Bedriye Tüzün türkçe sözlü eserler. Radyo caz ve tan- go orkestraları İstanbul konservatuvarı hefes- Vi sazlar ptofesörlerinin iştira- kiyle oda musikisi 22.0$ Plak deşriyatı 1830 18.50 19.10 19.50 Romeo 20.20 20.30 2138 DÜNKÜ SPOR GÜNÜ Ankarada yüzme ve yapıldı - Upeşt (Başı 1. inci sayfada) 100 metre serbest: Sekiz spor- cü girdi. İkisi yarışı bitiremedi. Birinci Orhan (D. S.), ikânci Nu- ri (A. G), üçüncü Şakir (G. B), 100 metre sırt üstü: - Beş ki- Şi girdi. İkisi favul yaptı. Birin- ci Ezher (A.G), ikinci Adil (A. 0). 200 metre serbest: 5 kişi girdi. Üçü yarışı bitiremedi, Birinci Ra- af (D. S), ikinci Ziya (G. B). 200 Metre kurbağalama;: Beş kişi girdi. Dördü favul yaptı. Bi- rinci Tolon (G. B). 400 Metre serbest: Beş kişi girdi. İkisi yarışı bitiremedi. Bi rinci Nihad (D. S), ikinci Ebül. hayır (A. G), üçüncü Battal, (a. 6G). 1500 serbest: Üç kişi girdi. Birinci Orhan (D. S), ikinci Ab dullah (A. G), üçüncü Rauf (D. S). Atlamaları: Beş türlü atlama yapıldı. En çok puvan alan Gençler Birli - #inden Salâhaddin birinci, An - kara Güçünden Salih ikinci ve Gençler Birliğinden Suad üçüncü oldu. Bisiklet yarışması Dün bisiklet kurulu şimdiye kadar büyük yarışlara girmemiş ikinci kategori bisikletçiler ara - sında bir koşu hazırlamıştı. Ko- şu sabahleyin saat dokuzda Ka- mutay altındaki köşeden başla- dı ve yarışa girenler Orman çift. liğine kadar gittiler ve geldiler, On bir sporcunun katıldığı bu ko- şunun sonunda Ankara Gücün - den Faruk birinci geldi. Şükrü ikinci ve Osman üçüncüdür. Genç takımlar maçı Dün Ankara Gücü alanında Altın ordu — Ankara Gücü genç takımları bir kupa maçı yaptılar Çok güzel ve birinci takımlarda görmediğimiz zevkli bir oyundan sonra berabere kaldılar. Ankara klüpleri genç takımlar üzerinde calışarak yeni bir yola girmiş o- Tayorlar. - Bu yol başarıya gider Umarız ki bu çalışmadan usana- rak işin arkasını bırakmazlar ve başka bölgelerden oyuncu bulmak ve getirtmek yükünden de kur - tolmüş olurlar. Galatasaray, Macarları 2 —1 yendi İstanbul, 4 Ç(A.A.) — Şehrimizde bulunan macar Upeşt klübünün ama. törleri ikinci maçlarınt bugün Taktim #tadında Galatasarayla yaptılar. Alana önce macarlar çıktılar. Bugüa beyaz yollu eflatun formalar Biymişler. di. Üç dakika sonra da galatasaraylılar göründüler ve alkışlarla karzılandılar, Tören kısa sürdü takımlar karşılıklı 400 mette yüzüe varışı ortalarında bisiklet yarışmaları Ankaraya geliyor dizildiği vokit gelatasaraylılar şu şekil de yer aldıkları görüldü: Necdet - Osman, Lütfi - Kadri, Pa: bir, İbrahim - Neodet, Münevver, Gün. düz, Fazıl, Danyal. Yargıç B. Nuri Başlama vuruşu ile beraber galata saraylılar hücüma geçtiler. Macarlar bu anl hücüma Beşiktaşa karsı v ntık ları sert tabiye İle kargı koymağa baş ladılar ve muvaffak da oldular, Rüzgâr mcarlardan yana oldukça sert — esiyor Rgalatasaraylılar kuvvetli önürdeşlerile rüzgârla olduğu kadar kalım bir duman tabakası ile de uğraşmak zorağında kal dılar, Sarı - kırmizili gençler beşiktaşl ların bir gün önce gördüğümüz oyunla- > tına göre daha canlı ve enerjik oynu- yorlar hızlı we çok sert oynayön macar amatörleri bugün karşılarında kendile rine ayni oyunu çıkarabilen bir takım buldular. Oyunun ilk önemli durumu & inci dakikada görüldü. Necdet Münevver kombinezonda ile Macar kalesine inen top Münevverin ayağında ve gollük bir şekilde kaleye 6 metre kadar Münevverin önlü açık ve tamamen böş idi. Fakat bir vuruş- la bu fırsatı kaybel Buna Macarlar anl bir akınla cevap verdiler, sol için sert bir şütünü Necdet güzel bir plon. jonla çevird. Oyun çok sert olmaza güzel ve seri oynanıyor. 16 mct dakika: Necdetten Münev- vere geçen topu Macar beki ceza çiz- gisl içinde topu eli ile çevirdi. Yargıç penaltı verdi, fakat Münevver şaşıla - cak kadar bir vuruşla bu fırsatı kaybet- ti Macarlar yavaş yavaş duruma h- kim olmağa başladılar. Necdet 24 we 2 inci 7dakikalarda iki güzel kurtarış yaptı. Fakat 34 üncü dakikada lüzum. suz bir gösterişle topu tutmak İsterken Macarların gol diye ıscar ettikleri bir durüm hasıl oldu. Top kaleye girer gibi olmuştu, fakat yargıç bunu gol saymadı. Oyun bu şekilde devre sonuna ka- dar geldi ve ild takım gölsür alandan çıktılar. " İkinci devre çoklukla Galatasarayın üstünlüğü altında geçti, bununla bera- ber sonuna kadar çok canlı oynayan macarlar beşinci dakikada güzel bir gol fırsatı yakaladılar ve bir sayı yaptılar. Rüzgârla beraber oynayan Galatasaray- ldarın kesin bir gol peşinde koştukları görülüyor, bu imkânı 13 üncü dakikada elde ettiler ve Fazıl Plasa bir şutla be- raberlik sayısını yaptı. Dört dakika sonr ra da gündüz hatalı bir vuruş yapan kalecinin - şaşkınlığından - faydalanaral takımına Üstünlük golünü kazandırdı. Süratini ve sertliğini asla kaybetmiyen bu ikinci devre içinde Galatasaraylılar sayı adedini çoğaltmak fırsatını birkaç (Sanu $. inci sayfada) v ve 200 metre yüzme bitincil mir spordan Orhan ve R: .- Ğ İ