SAYIFA 2 B.S. Arıkanın diyevi (Başı 1. inci sayfada) mıza yaptığım izahlara göre al- dığım emirler çalışma çerçevesi- ni kurmuştur. Bu kuram içinde, bugüne kadar geçen zamana sığa- bilen incelemeleri geçende Atatür- ke arzetmekle bahtiyar oldum. Gazetelerde kültür kurulunda ve bakanlıkta epiy değişiklikler o- lacağı yazılıyordu. Ankarada da bir yığın tahminler günün konuş- maları arasında büyük yer almış. tı. Ulus okuyucuları için bunu sor- mamak doğru olamazdı. İkinci so- rura bu oldu: Kültür kurulunda ve bakanlıkta yapıldığından bahso- lunan değişiklikler doğru mudur? — Doğrudur. Kültür kurulundaki arkadaşla- rımdan yalnız ikisinin yerlerinde çalışmalarını, diğerlerinin kendi uzmanlıkları içinde faydalı olma- larımı, daha uygun buldum. Bakanlıkta da açık olan Orta Öğretim Genel direktörlüğüne Ankara Kız Lisesi Direktörü B. Avniyi getirdim, İlköğretim Di- rektörü B. Ali Rızayı da yeni a- çılan İzmir Kültür Direktörlüğü ile ödevlendirdim. Bu dayreyi de Bakanlık müzeler direktörü B. İs- mail Hakkı şimdilik vekillikle yö- netecektir, Ancak bu değişiklik bir kısım yazıcılarımızın yorumak is- tedikleri şekil ve yönde alımma- malıdır. Ben, her vatandaşın ken- di yetkesinden ve uzmanlığından en çok fayda çıkarmaktan yana- yım. Bu arkadaşlarıma yeni bir ö- dev verirken bu kıymetlerin bu ye- ni işlerinde kamuğasıya daha çok yararlık gösterecekleri kanışı ile hareket etmiş bulunuyorum, Ve bunların aldıkları ödevleri en İyi başardıklarım görmekle de sevinç “duyacağım. Ben kültür kuruluna yalnız ba- temde en yüksek dereceli olanla- sın getirilmesi likrinde değilim, şinde uzman ve bu uzmanlığı- nı Ööğretmenlik hayatında tanıt- mış olan genç arkadaşlarımın bu kurulda faydalı olmalarına çalışa- cağım, Gerekirse bunu kanunlaş- tırmak için kamutayın yüksek ir- desine yalvaracağım, — Bir takım kültür uzmanları- nt Ankaraya çağırdığınız doğru mudur? — Doğrudur. Şimdi söyledim ki ben, işini i- yi bilir genç erkadaşlarımdan fay- dalanmak isterim, Bakaniığa geldiğim günden- beri, okullarımızda öğretilen ilim ve fenlerin kangi kaynaklardan o- kutulduğu işi ile uğraştım. Gör- düm ki bu kaynaklar tek sistem, tek kitap prensipine uygun değil- dir ve düzeltilme yoksunudur. Bilgisine güvenilir okutan bil. ginlerin de bunların esaslı olaraâk gözden geçirilmesini istediklerini öğrendim. Bir işte uzman olanın #özüne önem vermek, ancak iste- diğini esaslı bit İrdel süzgecinden geçirmek bilgiye saygısı olanlar için bir borçtur. Bu sebepledir ki güvenilir arkadaşlarımı buraya çağırdım. Bunlar bu dediğim iş ü- zerinde önemle çalışıyorlar. Bu cevabında bakan, gazetele- rin doğru olmayan yoruları ü- zerindeki duygularına çok wyer vermişti. İş alanında, her kıy- meti, kendi çevresinde faydalan. dırmağı erge bilen bir bakan için bu sözler yalnız, asil bir arkadaş- lik duygusunun ilhamı değildi. Bu cevapta kültür işlerinin birer ba- şarıcısı olacak “her unsura özel kıymetini vermeğe çalışan ve bu- nun için kendinde geniş bir mesu- liyet duyan bir bakanım derin düşünüş kuvveti vardı. Bakanlık örgütündeki değişik- likleri adları ile öğrenmiştim. Kül- tür kurulunda da kimlerin çalışa- cağını okurlarımıza bildirmek ge- ryekti; hemen sordum: — Kültür kurulunda kalanlar kimlerdir? Çekilenlerin yerlerine kimler geliyor? — — Kültür kurulunda aslan iki üyelik açıktı. Bunlardan vekil ola- rak bulunan B, Saftet daha önce - bendine başka bir iş verilmesini dilemişti. Yerlerinde bırakılanlar Başkan B. İhsan ve üye B. Ali Haydardır. Açık üyeliklere asıl o- larak şimdilik İzmir kültür direk- lğnî B. Hikmet Türk getirilmiş- tir. B. Arıkanın bu cevahbı ile kül- tür kurulunun alacağı yeni yön aydınlanmıştı. Bakanlıkta kültür kurulunun nomal çalışmasından başka özel komisyonlara da esas. l1 sorular verildiğini ve bunlar ü- zerinde çalışıldığını öğrenmiştik. Uzmanlarla kurulan bu komisyon- lar, yapılan geniş araştırmaları teknik bir yönden inceleyip karar altına alınacak şekle getirecekler- di. Bu cevabile bakan, kültür işle- rinde tutulacak yeni yolun ana çizgilerini aydınlattı. Okutma kay- naklarının tek sistem ve tek kitap prensibine, uygunlaştırılması i- Teriki kültür çalışmalarının esası oluyordu. Ancak bu esastan sap- tanma alanına geçilirken uzman- ların sözlerine önem verilmekte- dir. Büyük Parti kurultayı geçen mayısta kültürümüz için yeni bir prensip koydu ve köy çocukları- nin ilk öğretim şeklini değiştirdi bunlar için kısa zamanda pratik hayat için lüzumlu bilgiyi verebi- lecek üç veya dört sömestrli köy okulları kurulması esası progra- ma girdi. Bu okullar, çocukları yüksek öğretim derecelerine hazırlayan ilk okullardan ayrı olacaktır. Bu- ralarda çocukların daha olgun yaşta okumağa başlamaları ve o- kumanın arasız devam etmesi ve bu işi devletin askerlik borcu gibi sıkı tutması gene programda ifa- de olunmuştur. Bay Saffet Arıkan, Kurultaya sunulan Parti programı taslağının hazırlanışında Parti genkurulu ü- yesi olarak bulunmuştur. Kurultay asbaşkanı, B. Arı- kan, kurultayın onayladığı ulusal eğitim esaslarmı bakan olarak saptamak ödevini almıştı. Kültür bakanının, programda- ki köy okulları üzerinde öteden- beri çalıştığımı da biliyorduk. Bu- nun Üzerinde Ulus okuyucularının aydınlanmasında büyük değer var- dı, bunu geri bırakmıyarak - sor- dum: — Parti programında bir. ö- zenlik verilmesi göz önüne alıman köy okulları için ne hazırlıklar vardır? — Çok yerinde olan bu prog- ram maddesi ile ilk gündenberi il- gilendim. Ancak size şimdilik ke- sin bir karar söyliyebilecek sonu- ca varmış değilim. Bilirsiniz ki böy- le bütün bir kütleyi en çok ilgilen- diren işlerde, yapılacak şey, en in- ce parçasına varıncaya kadar na- sıl yapılacağı düşünülmek; yapa- cağın yerine kendini koymak; ya- prlabilir olduğuna kandıktan son- ra karar ve emir vermektir. Bu- nun içindir ki bakanlığın en önem- N olan bu işi ile bu yönden her an zihnimi yormaktayım. Ancak İşin nasıl bir çerçeve içine alınmasın- da en çok fayda olduğunu kaba- taslak kestirdim. Gözettiğim &- maç; köy okulu talebelerinin, Kemealist, yurtsever, uluscıl, birer fert; kamuğasıyı özel düşünce üs- tünde tutar ekonomik birer unsur olmasıdır. Bu amaca varmak için yeni bir program hazırlamak; var olanı bu programa uydurmak ge- rektir, Bunun kolay bir iş olmıya- cağım kestirirsiniz. Yalnız şunu söyliyeyim ki köy eğitiminde bü- tün devlet örgütlerinin, bakanlık: Tarın köylüden bilgi olarak ne is- tedikleri; bu programın temeli o- Tacaktır. Bakanlığa geldiğim gün- lerde bakan arkadaşlarıma yaptı- ğim bu sorulara önemle hazırla- makta oldukları cevapları bekli- yorum, Bunlar gelince irdelene- cek, hazırlık yapılacak; bu yıl işi- dir. Bunun içindir ki size kesin bir şey söyliyemem, demiştim. Kültür işlerinde bütün yurdu ilgilendiren konulardan biri de Pri.ÜL ULUS S1 İEMMUZ 1955 ÇAn, 4 DISŞ HABERLER İtalya - Habeşistan (Başı 1. inci sayfada) yapmayı çoktan kabul ederdi. Halbuki, bugün habeş imparato- ru, harbtan bahsediyor ve mem- leketi son damla kadar savgayacağını söyliyor. mparator, ancak böyle hare- kete yetki aldığı içindir ki, bu tav: rı takınmaktadır » Roma, 30 (A.A.) — İtalyan - habeş anlaşmazlığına bakmak için Uluslar Sosyetesi konseyinin ya- pacağı toplantıdan bahseden Gi- ornale d'İtalia gazetesi diyor ki: “Uluslar Sosyetesinin işe ka- rışmasını zorla kabul ettirmek ve bnunu doğru olduğunu göstermek için hak beraberliğinden ve arsı- ulusal — ilgilerden bahsediliyor. Halbuki, bu beraberlik ilk önce tarih ve tüze bakımından var ol- malıdır. Sonra, İtalya ile büyük sömürge devletleri arasında görü- len beraberlik ancak teoriktir. İn- giltere, Fransa ve Belçikanın, he- le İngiltere'nin, Versay'da ele ge- çirdikleri toprak ve sömürge ka- zançlarımnı bir tarafa bırakalım, - Versay'da İtalya'nın eline hemen hemen hiç bir şey geçmemiştir - İşin esasını ele alalım: Kendi top- rağında aslında demir ve kömür. den çok zengin bulunan ve nüfu- su da italyanımnkinden biraz fazla olan İngiltere'nin, dominyonlar- dan başka yedi buçuk milyon kilo- metre murabbarı sömürgesi ve 62 milyon kadar da sömürge halkı vardır. Gene kendi toprağında kö- mür ve demir ve potastan zengin olan ve nüfusu ise italyanınkin- den az bulunan Fransanın da 12 milyon kilometre murabbar 1ö- mürgesi ve 65 milyon kadar da sömürge halkı vardır. Verimsiz ve dağlık bir ana toprağı bulunan İ- talyanın ise büyük bir parçası çöl olan iki buçuk milyon - kilometre murabbar sömürgesi ve iki buçuk milyon da sömürge halkı vardır. Bundan başka İngiltere, domin- yonları ile dünyanın en büyük par- çasımı kontrolu altında bulundu- ruyor ve buraların kapılarını ya- bancı göçmenlere ve tecimlere ka- pamış bulunuyor. Varlığı eeasen kesin olmryan bir Uluslar Sosyetesinin bugün or- tada bulunuşu uluslar - tarihinde biribirlerinden ayrı iki zaman ve iki ahlak yaratamaz. Uluslar s03, e- tesi uluslayı hareketsiz bırakmak savasında olamaz. Uluslar Sosye- tesini böyle bir savası tabiata, ta- rihe karşıdır. İşte uluslar sasyete- sinin kesip atacağı mesele budur, yoksa bir takım akıl öğretmenle- rinin habeş imparatoruna ileri sür- mesini perde arkasmden - fısılda- ——— —— sımaçlardır. Bunun üzerinde her zaman birçok şeyler söylenir. Öğ- retmenleri suçlu çıkaranlar olur, çocuklar çalışmıyor denilir. Usul. lere itiraz edilir. Bu bir yığın fi- kir arasında tek birleşilen nokta, en bini aşan çocuğun her yıl en iyi bir sınamaya irişmesidir. Yeni Kültür Bakanının sınaç- larrmız Üzerinde duracağından şüphe etmemiştim. Sordum: — Sınaç öğreneğinde, numara. larında değişiklik yapılacağı ha- beri doğru mudur? — Evet, bunlarda degişiklik yapılmasında sakmacak bir şey görmüyor ve fayda umuyorum, Kaldı ki ben fazla olarak smmaç sorularının, talebenin kapasitesi göz önüne alınarak buradan gön- derilmesinde; birinci ikinci ve ge- nel sınaçlara ve öğretmeninin talebesine ders yılında yoklama- sına ayrı ayrı kiıymet vermek lüzumuna da kanığım. Kültür bakanıma teşekkür ede- rek ayrılırken içimde ulusal eği- tim üzerinde alman yeni kararla. rın aydınlık ve diri heyecanı var- di $ e .. dıkları paktın şu veya bu madde- sinin yeritilmesi değildir.» Habeş parasının sağlamlığı için Adisababa, 30 (A.A.) — Habeş im- paratoru, bir şölen sırasında, finans uz- manları ve teçimenlerle görüşmüştür. Taler » habeş parası meselesile ülkenin ekonomik kapasitesi işi, görüşmelerin e- sası idi BB. Eden - Laval görüşmesi Paris, 30 (A.A.) — B. Eden, bugün saat 19. da B. Laval ile görüşecektir. Cenevre yolculuğunu beraber yapmala- rr ihtimali vardır. Fransız salkuru arasında —dış işleri bakanlığı süre! sekreteri B. Alcacis Le- ger, B. Lavalin özel bürosu şefi B. Ra <hat ile sıyasal büro şefi ve uluslar s06- yetesi uzmanı B. Massigli de bulunmak- tadır. Adisababa, 30 (A.A.) — Habeşistan. da doğmuş ve habeş orduşuna girmiş o- lan 47 ermeni, dün imparator tarafın- dan kabul edilmişlerdir. Fransa, Somalisinde tedbir alıyor Paris, 30 (A.A.) — Hükümet, ital - yan » habeş harbı başlarsa sınırda çık- ması ihtimali olan karışıklıkların önü- nü almak — için fransız Somalsmdeki garnizonları çoğaltmağa karar vermiş- tir, Somaliye hava kuvvetleri de yolla- nacaktrr. İtalyan harp gemileri çağrıldı. Paris, 30 (A.A.) — Bir fransız tel- graf ajansı, bazı doğu limanlarını göret etmekte olan italyan harb gemilerinin geri çağırıldıklarını bildirmektedir Gemiter, İtalyaya doğru hareket et- mişlerdir. Polonyanın delegesi Varvoşa, 30 (A.A.) — Deş bakanlı: ğı sıyasal işleri yar direktörü B. Gla- zadovski konseyin Üsnomal toplantram- ga hazır bulunmak ülzere Cenevreye ha- reket etmiştir. Polonya, bu toplantıda yalnız süel delegesi tarafından oruntanacaktır. Oa üçler komitesinin raporu Cenevre, 30 (A.A.) — Uluslar sos. yetesi konseyi tarafımdan, Cenevre a: laşması hükümlerini, birge güvenliği düzenlemek hususunda daha etgili yap- manın yollarını araştırmağa memar e- dilen 13 ler komitesi işlerini bitirmiş- tir. Komite, türeciler ve ekonemistler- den kurulu ikinci derecedeki kumi*ele- Tin raporlarını okumuş, fakat yapılan ö- nergeleri daha derinleştirmeden şimdi- Jik kabul etmemiştir. Komite kendi başkanlığında bulunan eski Portekiz dış bakanını, uluslar soz- yetesi genel sekreterile görüşüp, silah yapımı için gereken ilk maddeler mese- lesini inceleyecek olan uzmanları seç- meğe memur etmiştir. Bu uzmanlar, ilgili ülkenin ekano- misini ciddiğ surette sarsmaksızın, han- gi ilk maddeler teciminin yasak edile- bileceğini kestireceklerdir. Görülüyor ki, 13 ler komitceinde - runtıyan devletlerden her biri, italyan- habeş davasından doğan arsrulusal kir- çinmeden ötürü, muhtemel tavsiyeleri hakkında hiçbir şey söylemek — istemi- yorlar. B. Eden Parise hareket etti Londra, 30 (A.A.) — B. Eden, hı- va yolu ile Parise hareket etmiştir. B. Edenin hareketinden önce, ingiliz hi- kümeti, uluslar sosyetesi könseyi top- Tantısında yürünecek yolllar hakkında hiçbir karar almış değildir. Bu husustaki kararları konseyin kendisi alacaktır. Fakat Londrada La- val - Eden konuşmalarının, İngiltere ve Fransaya, konsey toplantısında takına- cakları durum hakkında bir uslaşma a- Tanı bulmak imkânını vereceği düşünül- mektedir. Bakanlar kurulunda B. Lavalin diyevi Paris, 30 (ALA.) — Cumur başka-» nınin başkanlığı aftında — toplanan ba- > t kanlar kurulunda B. Laval, uluslar sot- yetesinde Fransayı oruntaklayacak olam delegenin ingiliz dostluğu İt italyan dostluğunu bozmamak, uluslar sosyete- sine karşı yükenlerine saygı göstermek ve bu sosyetenin vahim bir buhrana düş mesinin önüne geçmek kaygusu ile ha- reket edeceğini ve bif tuzlaştırma yolu güdeceğini söylemiştir. Misir ve Hindisztnnda Habeşistan- dan yana gösteriler Londra, 30 (A.A.) — Taymisin Kal- kütş aytarı gazetesine bildiriyor: Kalkütada müslümanlarla hindular büyük bir toplantı yapmışlardır. Veri- len söylevlerde İtalyanın Habeşistana karşı takındığı durüm — ve emperyalist devletlerin dunumları takbih edilmiştir. Londra, 30 (ALA.) — Times gazete> sinin İskenderiye aytarı, Mısır halke n Habeşistandan yana yaptıkları dost- luk gösterilerini yazmaktadır. Kopt Pratik “Habeşistana karşt duyulan dost- Tuğun gösterilmesi tede birleri görüşmek üzere cemaat konseyi- için alınacak ni otplantıya çağırmıştır. Genç Müslüman birliği, Kopt'lar ve müslümanların da girdiği büyük bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda bir de Habeşistan egemenliği komisyonu- nun görüşülmüştür. Öte yandan yerli piyasalardaki arpa fiatla rının yükselmesinin italyan alımların« dan ileri geldiği söylenmektedir. Bu yükselme, rekolteleri bitmek Üzere bu- lunan mrsırlıları korkuya düşürmüştür, Mısır yakında yüksek fiatlarla arpa al- mak zorunda kalacaktır kurulması Habeş imparatoru Kaptan subay getirtiyor Kap, 30 (ALA.) — Royter bildiriyor: Habeş imparatoru Kap'taki oruntas ğma bir telgraf çekerek hemen beyaz ırktan ve talim görmüş kura efradın- ajanım dan bir miktar göndermesini istemiştir. İmparator bunları habeş ordusunda su- bay olarak kullanacaktır. Oruntak bu subayların gereçlerini sağlamak ve ken dilerini uçakla Habeşistana göndermek için gereken bütün tedbirleri almıştır. Paris, 30 (A.A.) — B. Laval, İngil: tere elçisi B. Clarkı kabul etmiştir. Dış bakanı öğleden sonra B. Edeni kabul edecektir. Trablustaki italyan askerleri Londra, 30 (A.A.) — Deyli Telgraf gazetesinin Kahire aytarımın öğrendiği- ne göre, Trablustaki italyan kuvvetleri Habeşistana yollanmıştır. İtalyan hükümeti Eritrede iş kamp- ları kurmak için trabluslu arabları top: lamaktadır. FRANSA'DA: Kral Aleksandrın ölümünün suçluları Marsilya, 30 ÇA.A.) — Kral Alek. sandır — öldürmekten suçlu Ustaşiler davasının sorgu kısmı bitmiştir. Duruşe manın gelecek ilk teşrinde Buş dü Ron ceza hakyerinde yaprlacağı sanılıyor, Fransada yeni finansal tedbirler Paris, 30 (A.A.) — Kabinenin son toplantısında ekonomik durumu düzelte mek üzere bazı kanunların incelenmesi- lc uğraştığı sanılmaktadır. Bu kanunlar, ağustos başında ve ha- rarname şeklinde yayılacaktır. Bu arada ispirto, şeker ve şarap f yatlarımın indirilmesi meselesi de var- dır. Bu kararnamelerden bir kısmının, cumur başkanı tarafından bugün imze edilmesi ihtimal içindedir. Küçük anlaşma konseyi lopluıııyor Bükreş, 30 (A.A.) — Küçük anlağ ma koönseyi toplantıları 29 ağustosta Yugoslavya'da Bled'de yapılacıktır. (Dış haberlerimizin devamı 5. inci sayıfamızdadır )