16 Mayıs 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

16 Mayıs 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SAYIFA 4 Bay Receb Pekerin dünkü sö_ı;îevi (Başı 1 incı sayıfada) soplanışımız, bir lokma yemek yi yiş için değildir; bu toplanıştan gaye, hepimizin bir arada bulunu- şundan faydalanarak, hepimi- e' >zek duyguları i zerinde, müm- kün olduğu kadar kısa çizgiler içinde konusuşunu temir etmektir. Bu parti sofrasında bu beraber bulunu:" » istifade ed .3k sizle - re hoş geldiniz, derim. Ve sizlerin yüce, değerli ve sevimli şabı: "arı- nı-da, en büyük liyakatle 1.msil ettiğiniz Partimi, bütün Parti teş kilâtını selâmlarım. (Sürekli alkış- lar) Arkadaşlar, ulusal Önder, bi - zim yüce Şefimiz Kurultayda ulus kulağına duyurucu bir önem”". BÜ lerliği Siheler arasında, Parti çü- " amızı bilhassa övmüştür. Bu, bizim bir taraftan göğsümüzü ka- bartırken, dııaı- taraftan da bize bu deyirli yolda çalış-amızı is - tiyen bir ödev duygusu vermekte - dir. Parti çalışması şekli, mana, kuvvet ve değeri itibariyle bıldiil- niz gibi hepimizin bir ve beraber sayesinde, son - yıllarda mi,0.ş özlenmiş, koyulaş mış ve katmerleşmiştir. Bu Parti çalışışı; yurdun ileri gidiş hızına hâkim bir hisle ve aynı zamanda yurda inkılâp ruhundaki heyeca . hi ç 0şşışımı Lemsil etmiş olac.! bir sıcaklık ve bir hızla, sönme den, her gün artan bir hızla de - vam etmektedir. Biz, ancak t çalışma ödevini yerine getirmiş - zamanda, büyük aynı lerin bizden istediği vazifenin çizgisine takatimizin yettiği kadar yakla , vş oluruz. Arkadaşlarım, bugün görü - yorsunuz, bütün yurdun varlığ içinde, yurdun kuvvetini ve şere - fini temsil edca bir varlık olarak, Partimiz vardır. Partimiz bugün kü yüce ve şerefli, Türk varlığınır kısa bir ifade ile, tam özü ve bel. kemiğidir. (Bravo sesleri alkışlar) Tu önemi hatırdan çıkarmıyan bir ilgi ile v.zifemizi önümüzde tuta - rsak; bizden tarihin bekledizi, ulusan beklediği ve nihayet Şefin istediği vazifeyi yerine getirmek için, bütün kuvvetlerimizi kiulla» w vız. İç çalışmanm, devleti te bakımından hükümete ve ulus var- lığını temsil bakımından Pa: ze taksim edilmiş tarafları vard Hükümet, içten ve dıştan görül -, düğü ve takdir edildiği gibi en bü- yük liyakatle bu ödevini yapm * taç . Partimiz bu ileriye gidişi. türk varlığındaki kuvveti olmak manasiyle hakikaten devletin iç - ten ve dıştan takdir edilen hali:. mya..k ve nihayet devleti, bütün bu çalışmalarda arkalryacak, des- tek" >ecek bir liyakatle ilerleme lidir. İç çalışmanın devlete ait o lan tarafı, bir takım metotlar usu' ler üstünde yürümekten ibarettir Partinin calışışında da en çok di katle üstün€- durulacak nokta; Pa: ala her günkü ileriye atışında hakikatı arayışında ve parlak, yılın hedeflere çabuk va rışında en önemli nokta al"'alı vicdanlı ve çalışkan bir suret': kendi hüviyet ve vazifesini anla - masıdır. Hakikati arayan bir ça hışmanın tarifi içinde bazı sert ko nmuşmalar ve bazı geregin çekişme ler de dahildir. Kurultaydaki söz. lerim arasında da söylediğim gi bi, biz ulusal zekânın çalışıp il- lemesini yurt işlerinin ıyılınlıfı ısa yollardan varması için esas sayarız. Ulusal zekâ ulusal varlı - ğımn bir özü olan bizim partimizin ça'ısmasında bilhassa kendi mev cudiy. ni ve değerini göstermek tedir. Yalnız, arkadaşlar, çalışı: ken, konuşurken hakikati arama - nn İcap ettirdiği çekişme çizgisi içinde kalmak da bizim için bir ana terbiye düsturu olmalıdır. ğerde çalıştıklarmı; kurultayın komisyonlarında genel kurul ko- Türükllür — yördüğüm - sbek için tekrara bile lüzum hissetme (l öim bir sev olarak söylerim. Fakal biz yalnız bizden ib-. * değiliz. Biz bugün parti diye bir yüce varlığı temsil ediyoruz. Bü - tün partimizi, hepimizi kastede - rek söyliyorum; hakikati ararkon, hakikatin çetin yollarında ileri gi- derken meseleler üzerinde kıyasi- ye konuşmalıyız. Fakat bu lo'uı ma ve çetin yollardan ileri gitme işlerini görürken, biribirimizle al dığımız bazı çatışma vaziyetleri hiç bir zaman ana varlığımız üze rinde yıkıcı bir tesir yapmamalı dır. Biz hakikati ararken her haki- kati arayanın bulunduğu, tabiiğ vaziyette bulunuyoruz ve hakikatı arayanların konuşmalarında görü- len sertliğin, bu göze batıcı hali kendini göst .» Faka' her han gi müşterek neticeye vardık - tan sonra birimizin öte'cine uyma sı ve nihayet her birimizin, topu muzun karariyle tesbit edilen ne - ticelere içten bağlanması, Parti varlığı için en büyük terbiye esa - sıdır. (Alkışlar) sıyasal ve sosyal devrimimizi gü - zel anlamaları için bir fırsattır. Fakat Türkiyede bulunan bizim halkımız içinde, Ankarada bulun- mak, Ankaranın çalışıcı, sevici bü- tün çalışmalardaki çetin safhalara rağmen nihayet varılan neticeler - de birleştirici havasına temas et mek ayrıca ehemmiyeti haiz bir noktadır. Bilhassa bizim parti ar- kadaşlarımız(ı ve bütün yurdun dört bucağından Partiyi temsil et- mek değerinde bulunan siz arka - daşlarımızın, Ankaraya gelip An- kara havu.ına temas etmek fırsa tında bulunuşu, bu toplanmanın özünde kaidelenmek lâzımgelen noktaları müştereken kavrayış ba- kımmdan partiye büyük bir değ. verecek bir hâdise olmuştur. Biz Dartice, şimdi size başka partili ar- kadaşlarım için de kaide olması - nı söylediğim yollar üzerinde ça - î;ıım. halinde çok mesafe almışız- Arkadaşlarımız kendilerine alt olan özel parti işlerini, ve genel yurt işlerini düşünücü ve kovala - yıcı oluşta bizim için ideal olan bir olgunluğa varmışlardır, diye - bilirim (Bravo sesleri) Arkadaşla- rın bu olgunluğa varış seviyesini ta- mamen temsil etmek halindeki bir özel vaziyetimiz de bütün parti - nin çalışışıdır. Bunu onlara, her gün kovalanacak bir yol olarak göstermek hepimize barçtur. Siz - den dileğim buradan ayrılıp vazi- felerinizin başına, yurt köşelerine dağıldığınız zaman buradaki ha - vanın ısıtıcı, toplayıcı ve beraber götürücü ve hakikatleri ararken çalışmada kovalanacak metod ve tarz'arı bütün memlekete yayma nızdır. Arkadaşlar, yeni onadığınız Parti programı ve tüzüğü partiye ör”.aüzdeki dört yıl içinde old.!: ça çetin ödevler yükliyor. Ulusça teşkiltâlanacağız. Kon- di teşkilâtımızı her gün yurt için- de değer ifade eden bütün yurt daşlara, kuvvetlendirmek, onl.r kendimize kendi sinemizin - 1 muhitine almak için emek - sarf - ederken memlekette başka bir ta- kım mevcudiyetleri de kendi vazi- yet'ari içerisinde teşkilâtlandıra cağız ve nihayet programın gös - terdiği yolda alacağımız dört yıl lık mesafeden sonra yurtça, mil - Tetçe teşkilâtlanmak mesafesini hiç olmazsa yarılamış olacağız; Bundan sonraki durum ve ödevi - görmekle değil, onun ilerisinde ve onun üstünde bir muvaffakiyete varıcı heyecanla ve hararetle çalı- may. iş edinmeden başarmağa im- kân yoktur. Bazı partili arkadaşlar arasın- da (bir çok işlerimiz vardır, bu YLUS arada parti işlerini de bu “kadar görüyoruz) diyenlere rastlanıyor. Akadaşlar gerçi bir çok işleri. miz vardır. Fakat onlar arasında parti işleriniri o kadar ehemmiye' haiz olmadığı telakkisi kökünden yanlıştır. Yurdun bugünkü var lığı, ileriye doğru mesafe alması devlet teşkilâtı kendi resmi çalışı şında devam ededursun bizim ç- Lışışımızın hızina, küvvetine — ve değerine bağlıdır. Her hangi bir idare heyetimiz haftada bir topla nıp da, meselâ ne bileyim; her hangi bir banka idare meclisi, bir imtiyazlı şirket idare heyeti icabettirdiği üç beş küçük mevzuu konuşmakla vazifemizin bitmiş ol. duğuna kani olmamalıyız. Evet.... Hususi iş vardır. Herkesin memle- kette kazancı, ailesinin, mesleği nin icabettirdiği işler vardır. Fa kat parti için çalışış ona inanmı; olanlar için, öteki özel çalışışlar - dan sonra gelen ve vakit kalırsa yapılması gereken bir ikinci, bir beşinci iş değildir. Mademki par - tili, inanını başını bu teşkilâta ver- miş ve bağlamıştır ve mademki bu günkü yüksek onurla büyük is tikbale giden türk devleti varlığı na dayanmak için bir ulusal varlı- ğa muhtaçtır ve bu idoal ulus var- lığının özü de Partimizdir; Parti- li kendi hayatı için çalıştığı za mandan artırdığı her zamanı ica bında bu müşterek çalışmaya ver- melidir. Arkadaşlar, bu inananların ya pacağı bir iştir. Biz inanıyoruz ve güveniyoruz ki Parti kurumu nun bütün üyeleri ve bütün un - surları bu inana kendilerini ver - mişlerdir ve verme yolundadırlar Yalnız bazılarımızda çalırmma hu- susunda bir anlayış eksikliğidir ki bu işleri ikinci derecede saydır - maktadır. Bu parti sofrası başında Ben sizlerle beraber bulunmanın - ver- diği fırsattan istifade ederek diye- ceğim ki daimi surette görüşme ve lar yapma vazife olarak bir esastır. Arkadaşlar, yurd ufuklarında batan her günün güneşi bir geç mişi tarihe mal ediyor. Yaşadığı - mız her günün, bizim hesabımı>a kaydolunacak muhasebesi, bir ek siğin maziye mal olmasının ifade- sidir. Bunun gibi, her sabah y2- doğan güneş önümüzde gideceği - miz yolları aydınlatıp göstererek bizi ilerisi için daha özlü, daha yüksek bir çalışma vazifesi ve -” kümü altına koyuyor. Nihayet ar kadaşlar, sizinle beraberliğin il - ham ettiği noktalarım bilhassa psi kolojik taraflarını da söylemek hususunda tuttuğum bu yolu, o ka- dar uzatmağı bir sofra başmda bulunmanın özel haline uygun g" - müyorum. Onun için şimdi sözlerimi bu - rada keseceğim. Son söz olarak, Partimizin kuvvet ve şerefi — için, ve hem Partimizin ve hem de y” ce türk ulusunun hayat ve hare ket unsuru olan Büyük Şefimizit Süleli ve yidk” e şörelimin — bler gün artması için, başarıcı hükü- metimizin kuvvet ve arasız mu - vaffakiyetleri için ve nihayet her varlığın özü ve kaynağı olan türk ulusunun şevketli bir istikbale, en büyük bir şeref ve genlikle ulaşısır- 61 için iç dileklerimi hepinizim yü- reğinde, kaynadığına inandıtım sıcaklığa dayanarak söyliyeceğim. durmayan bir ileri gidiş artsız arasız bir genlik ve Partiye yüce şerefler dilerim. (Bravo sesleri ve alkışlar). ANKARA RADYOSU BU AKŞAMKİ PROGRAM 19.30 — Musiki: Mozart Sonate Necdet Remzi Ukhvi Cemal 19.50 — Matbuat Raporu 20.30 — Musiki: Wilhelm Bor An- dante B » — Seherzo Necdet Remzi Ulvi Cemal 20.50 — Haberler Sü Bakanımızın dünkü diyevi ) (Buşı 1 inci sayıfada) pek yerinde sözler söylenmiştir. Cumu- riyet ordusu da bu müddet içinde “bir kat daha ilerlemiş ve güveninize Jâyik bir derecede yükselmiştir. (Alkışlar,) Ordu işlerinin giz! iği hepinizce bi- Tünen bir meşele olduğundana burada bu işler hakkında açıkça söz — söylememi siz de caiz görmezsiniz, (Tabil sesleri) Bu sebepten sözlerim kısa olacaktır. Arkadaşlar, ordumur en ileri millet. lerin ordularından ayırtlı olmryarak son sistem ve teknik vesaitle mücehher bu- lunmaktadır. (Bravo sesleri, Kara, deniz ve hava kuvvetlerimizin teş- kilâtr bugünkü ileri askerliğin icapları göz önünde tutularak milletimizin yük- sek kabiliyetleri de bize her yönden Üs- tün bir orduya malik olmak İmkânınrı vermiştir. (Alkışlar) Öyle bir zamanda bulunuyoruz ki bütün milletlerin savaş vasıtalarını ço- galtmakta ve ordularının gücünü biri- birlerile yarış edercesine artırmaktadır- lar, Biz de bu hava içinde pek tabif ©- lsrak hazırlanmaktan geri kalmıyoruz. (Alkışlar) Ordumuz gerekli olduğu va- kit bütün baklarımızı ve en yüksek merfaatlerimizi bakkiyle koruyabilecek bir haldedir. (Bravo sesleri, alkışlar) Bu değerde bulunan ordumüzün maddi ve manevi kuvvetlerine bugünkü ihtiyaçlara uygun bir surette vilsat ve inkişaf vermek milli ödevimizdir. Bü- tün emeklerimiz bu ödevi yerine getir- mek içindir. Bu uğurda, malını, canmı ve bütün varlığını feda etmekten çekinmediğini göstermiştir. (Alkışlar) Bu sayede or. dumuzun kendisine düşen vatan? hiz- metlerini her zaman yapabilecek bir halde olduğuna güvenebilirsiniz. (AL kışlar.) Bu yüzden müsterih olunuz. Arkadaşlar, bu sözlerimle teşkilât, teçhizat, talim ve terbiye yönlerinden ordumuzun durumunu anlatabildiğimni zanesdiyorum, İşte böyle bir ordunun Atatürk gibi büyük bir başbuğun buy- ruğu altında değerinin ne kadar yüksel- diğini ve nelere kadir olabileceğini ar- tık siz takdir edersiniz. Başka bir di- yeceğim yoktur. Bravo sesleri ve sürekli alkışlarla karşılanan bu sözlerden sonra birçok imaza ile verilen aşağıdaki takrir okun- müştür: *“Bütün ulusun da duygularına ter- geman olarak Parti kurultayının kıtra- an, şanlı ve yiğit cumuriyet ordusunı Jderin güven ve saygısımın sunulmasına karar alınmasını ve sayın bakanın bu dileğimizi yerine getirmesini rica ede. RİZ.r, Bu takrir sürekli alkışlar arasında ittifakla kabul edilmiş ve kurultay bu- günkü işlerini bitirdiğinden bugün saat onda toplanmak Üzere saat 12.50 de da- gılmıştır. Aalkışlar) 16 MAYIS 1935 PERŞEĞ Ornuın Çihtliğinin enuncu u!ı (Başı | inci sayıfada) lar bir an önce gitmek için ikinci! treni beklemektense ilk trende a“ yakta durmaya katlanıyorlardı, Buna rağmen ikinci tren de az ka« labalık olmadı. Ve bu iki tren, ya- rım saat ara ile, çiftlik istasyonü: na binlerce insan boşalttı. Çağrılılar, bişa fabrikasının ö- nündeki bira parkının geniş hah- çelerinde toplandılar. Kalabalık arasında Kamutay başkanı, bütüm bakanlarımız, partimiz genel sekiâ reteri, bütün Kamutay üyeleri kurultay dolayısile şehrimizde bı lunan il oruntakları ve Ankaranın bütün tanınmış yüzleri görülüyor.. du. İki yüz kişiye birden servis yı pabilecek uzunlukta zengin bir bâ fe, çiftliğin temizliği, iyiliği ve kâr litesi pek ongun olan türlü yiye- cek ve içeceklerin, ve bu arada Ankara birasını çağrılılara büyük bir bollukla dağıtıyor, süel fanfar ile bir orkestra halka güzel par- çalar çalıyordu. Sayısı bini geçen kalabalık ha- vuz kenarında oturup müzik din- liyerek ,veya park yollarında her an karşılaştıkları tanıdıklara se- lâmlar dağıtıp gezerek akşama ka: dar büyük bir keyf içinde vakit ge. çirdiler. Henüz çiftliği gezmemiş olan parti il oruntakları da bu fırsattan faydalanarak çiftliği do- laştılar ve Marmara, Karadeniz havuzlarının, hayvan bahçesinin modern kümeslerin önünde ayrı ayrı durdular. Saat 18 de kalabalık yolda bir-« denbire yükselen alkış sesi bünin hazır bulunanların yüreklerini se« vinçle oynattı" Atatürk geliyat, Park kapısında otamobilden inen Ulu Önder, her zamanki dinc ve hoşnud tavrile, selâmlarına karşı- hk vererek halkın arasından geçti ve fanfarın çaldığı erkinlik marşı ergileri arasında gene halkın ara- sında bir masaya oturdu. Bu ara- lık “Burada Atatürk varmış,, di- ye yanına sokulan üç dört yasla« rında sevimli bir yavrucuğu kuca« ğına alarak sevmesi ve onunla ko- nuşması bütün — seyredenlerin gözlerini yaşartan bir görü oldu, Atatürk, her gittiği yere götürdü- ğü sevinç ve kıvancı, dün bira par- kımı dolduran binlere de dağıttı v& toplantımın sonuna kadar orada kaldı. Saat 20 ve 20.30 da hareket e- den iki tren ve sayısız otomobil ve kaptıkaçtılar, akşam, güzel bir gün geçirmiş olmaktan hoşnut çağrılıları Ankaraya taşıdılar. Çiftliklerinin onuncu yıldönü« münü kutlayan ankaralılar, şiip- hesiz ki ,candan bir sevgi ile ba lr oldukları bu bahçelere, bu yaz, da- ha pek çok defalar döneceklerdir. Yarınki at yarışları Yarın ilkbahar at yarışlarının ikinci gönüdür. Koşulara — saat tam 14,30 da başlanacak ve beş koşu yapılacaktır. Koşuları ve kazatması umulan at ve kıt. Takları sırasiyle yazıyoruz: BİRİNCİ KOŞU: Üç yaşındaki ya- rıkan ingiliz taylaradır, uzaklığı 1400 metredir. Koşuya yazılı beş tayın hep- si şimdiye kadar yaptıkları yarışlarda gözel sonuçlar almışlardır. Onun için koşunun çok sıkı ve çok heyecanlı ola- cağını umuyoruz. Birgebahis için favo- rilerimiz Ayhan ve Alemdardır. İKİNCİ KOŞU: Arıkan ingiliz at ve kısraklar için bandikaptır. Uzaklığı 2000 metredir. Koşacak at ve kısrakları taşıyacakları kilolarla yazıyoruz: Grandeza 62, Kazabadalya 59, Barç 58, Bekâr 57, Conk 49. Geçen haltaki koşu- dları göz önünde bulunduracak olursak burada en fazla şaner olan Grandezadır. Çünkü bu kısrak geçen hafta da aynı kilo ile Kazabadalyayı geçmişti. Yarın Grandezanın en Ruvetli önürdesi Barç olacaktır. Yalnız Barç dördüncü koşu- ya da yazılrdır. Eğer bu koşuyu — koş- mazsa ikincilik Bekâr ile Kazabadalya arasındadır. ÜÇÜNCÜ KOŞU: Yerli, yarıkan a« rab ve arıkan arab at ve kısraklara haru dikaptır, uzaklığı 1800 metredir, Bu ko şuda Hakan 62, Ünlü 57, Güçlü $$, Coy« Tan 54, Sarıkız S2 kilo ile koşacal tır, En çok kilo taşmmasıma rağmen koşununa favorisi Hakanmdır. İkincilik için geri 'kalan atlardan birini seçmek — zordur. Sarıkızın hafif kilosu oranları büsbutün karıştırmaktadır. DÖRDÜNCÜ KOŞU: Üç ve daha yukarı yaştaki arıkan ingiliz at ve kız- raklar içindir. Uzaklığı 2100 metredir, Bu koşunun en kuvvetli atı İuklrdif. Barç ikinci koşuda koşmazsa Markis için korkulu otabilir. BEŞİNCİ KOŞU: Dört ve daha yıs karı yaştaki yarıkan ingilir at we kısa raklar içindir, uzaklığı 2000 metredir. Koşuya yazılan beş at ve kısrak arasına da geçen haftaki koşunun ikincisi No na ile üçüncüsü Kap göze çarpmaktas dır. Birgebahiste ber ikisine de oyüaa nabilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: