9 Mart 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

9 Mart 1935 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DEVLETÇİYİZ! Türkiyenin beş tilalinin doğurduğunu ve türklere rus- lacın örnek olduklarını söylerler. Bu r anlaşma bu iki ulu- ngıcları ve ihtilalleri, ideolo- amacları arasında pek az ben- vartdır. İkisinin de müştecek bir nokta vardır ki o da, za jileri ve zerlikle- ve ülkeler gereklikle rinden doğmuş olmalarıdır. » Türkiye cümhuriyetinin — doğuş birisi de, türklerin ya- ine karşı ayaklan- sebeblerindi bar.cıların hâkimiyı mış olmalarıdır. Saltanat Türkiyesi bo- yuna yabancı ülkelerden ödünc aldığı paralarla yaşamış ve her para alış mü- kabilinde şartlar ağırlaşmış, yeni yeni imtiyazlar verilmişti. O kadar ki 1914 Türkiyesi ökonomik bakımdan, değişik batı ülkelerinin mali nüfuzları arasın- da paylaşılmış esir bir devlet olmuştu. Türkiyenin bütün ökonomik ve mali kurumları, yabancı kapitalistlerin eline geçmişti. Atatürk, yurdunu yabancı düşman- lardan temizledikten sonra, Ülkenin &- konomisini de esaretten kurtarmak için çalışmağa başladı. Lozan barış andlaş- ması kapitülasyonlarla beraber birçok utanc verici şeyleri de ortadan kaldır. dı. Fakat bu bir başlangıctan ibaretti. Yeni bir ulusal ökonomi? #ıyasası tatbik etmek gerekmişti. Bunu da şu cümle ile hulâsa edebiliriz: “Türkiyenin zengin- Viği türk ulusunundur,.. Ş İmtiyazlardan kurtulmağa azmeden Atatürk, önce yabancıların elinde olan demiryollarını satın almakla işe başla- dı. Şimdi 6.500 kilometrelik demiryol. larından, yuvarlak sayı ile yalnız 1,000 kilometrelik olanı yabancı malıdır. Bu- nun da satmalınması için konuşmalara başlanılmıştır. Hükümet aynı programı Himan, de- niz nakliyatı — işlerine de tatbik etti. Şimdi bunu clektrik, telefon, su gibi amme menafiine dokunan girketlere tep- mil etmek istiyor. Kriz, Türkiye'de de tesirini göster- di. İngiltere ve Amerika'da işsizlerin Sayısının artması, Türkiye'de akisler yaptı. Hububat, tütün, pamuk, yün, kö- mür, deri, petrol gibi İlk maddeler ar- tık düşük Hatlarla alıcı bulabiliyordu. Kriz jilerleyince, alıcı da bulunmamağa başladı. İşte o zaman türk “devletçile- mi, beş yıllık plânı kabul ettiler. Onlar şu hesabı. yapıyorlardı: İlk maddeleri işledikten sonra kendimiz Hlkede sarfedemez miyiz? Bu düşünce bir atışta birkaç kuş vuran bir taşa ben- ziyordu. Türkiye sanayileşip — kendi Hlk maddelerini kullanmağa başlayınca gu menfaatler elde edilecekti: )) Satılamıyan ilk maddeler için bir Açpazar bulunması ; 2) Türkiye'nin dışardaki hesabsız ve zararkr temevvüclerden uzak kal &; 3) İçerdeki fiatların yükselme 4) İşçilerle mütehassıs ve münevver sınıfa iş bulunması; 5) Mod bizi; 6) Ve asıl mü tn tekniğe göre ul mi, ülkenin kendi ümın iki yıldanberi tatbikine başlanılmış ve plân yarryarıya kuk ettirilmiştir. Bu yüzden eski im- pasatorluk baştan aşağı — değişmiştir. Dafa, cümhuriyetin onuncu yılr olan 1933 de Türkiye bir ziraat ülkesi idi. Ha'buki söyled Ülkenin her tarafında, değişik ürünler yapacak olan birçok fabr ve yapılmaktadır. Burada sözü, Öko: Celal Bi Sanayi programının umum! çizgi- deri şunlardır: ğimiz plân mucil at yapılmış di Bakanı Bay yar'a bırakalım: 1) Mensucat sanayil: (pamuklu, yün- dü, kendir.) Z) Mladen sanay kömür ve müştekat ikok, 1r, kükürt.) 3) Sellüloz sanayii: (kâğıd, karton, sellüloz, suni ipek.) 4) Seramik sanayii: (şişe, cam, por- selen.) 5) Kimya san Seker sanayii bu plândan & | o mişti î_?aba ncı Vgazeteletîdeokudıiklarımız | Kadının seçim hakkı Fransa'da nasıl entrikalara âlet oluyor? Kadın saylavlarımızın Kamutay 3- ralarında ilk defa oturduklarının erte- si günü 2 martta, fransız parlamentosu kadınların kayıdsız ve şartsız seçmek ve seçilmek hakkını 104 reye karşı 426 röyle tanıdı, Yalnız fransız meclisinin bu karârı vermesiyle fransız kadınının kurtuluşuna kavuştuğunu — sanmak bir hatâ — olur. Çünkü tatbik edilebilmesi için, bu lisince de tasvib edilmesi şarttır. Ha buki kadının seçmek ve seçilmek hak- kına eskidenberi muarız buna yanaşması için hiç bir ümid yok- parlamento kararının âyan mec- âyanın tur, Filhakika bu mesele fransız meclis- lefinde ilk defa olarak mevzubahs ol- muş değildir. 20 mayıs 1919 da parla- mento 95 muhalife karşı 329 reyle Bri- yan tarafından yapılmış olan kadınla- râ seçme hakkı vermek teklifini tasvib etmişti ve aynı yılın 7 teşrinievelinde de bir karar projesiyle üyana da kabul ettirmek için kararımda ımrar etmişti. 1925 de meclis yeniden aynı meseleyi müzakere ve kabul ve 31 mart 1932 de de âyan nezdinde tekrar ısrar etmişti. Fakat bugün bu gayretler boşa git- miş, âyan meclisi parlamentonun kara! larma kulak asmamıştı. Âyan, efkârı umumiyenin tesiri al- tında kadının yurddaşlık haklarını ta- pıyan bu projeleri arasıra dosyaların- dan çıkararak müzakereye kor fakat gene ananevi bir inadcılıkla projeleri tekrar tozlu dosyalarına iade eder. Briyan ve Viviyani'den başka Pu- ankare, Fernan Buison, Monzi v. «. pek mühim sryasa adamları bu devrime ta- raftarlık etmişlerdir. Kadın hakla: son büyük teşebbüs 12 nisan Eryo tarafından yapılmıştı. Buna karşılık âyanda da Kayo, Şra- mek, Eri, Arman Kalmel gibi şahsiyet- ler bu projeye yapılan muhalefetin ba- şında bulunmaktadırlar, n tanılması Jehine 1932 de İnadcı ve geri muhafazakârlığın mü- kemmel bir nümunesi olan bu sonuncu kadına rey hakkı verilmesi aleyhinde Çünkü bu bitmiş telakki olunmaktadır. Programın tatbiki için, yirmi beş mil- yonu ülkenin içinde harcanacak olan kırk beş milyon lira sarfolunacaktır. İlk madde bakımından yalnız. — pamuk sanayii yeniden 65.000 balya pamuk kullanacaktır. Bu miktar pamuğu yetiş- tirmek için de yeniden 35.000 hektar toprak ekilecektir. Nüfusu on yedi milyon ve toprak mesahası Rusya haric olmak üzere her- hangi bir Avrupa ulusunurkinden bü- Yük olan Türkiye için bu sayılar az gö- rünebilir. Pakat unutmamalıdır ki bu bir başlangıctır ve sanayileşme progra- mı tamamen tatbik olununca Türkiye hammaddesini kendisinin yetiştirdiği hiç bir malı dışardan almıyacaktır. Son- ra Kamâl Atatürk bu muazzam projeyi, demiryolu sıyasasında da olduğu gibi dışardan para almadan tatbik etmeğe karar vermiştir. Türkiyenin inist, ne de tam manasiyle libe dir. O, doğrudan doğruya C. H. F, programından ilham “halkçıdır.,, İşleri fakat 1 sermayeye de bunda lmıştır. Programın amacı, beş yıllık — plânı komi almaktadır, yani başaran — devlettir, yer sanayii ahenk ; kendi kendisine temin et- tirmek, böylece hem fazla ithalat yap- mamak, hem de sınıf teşekkülüne — ve arasında na meydan vermemekti Lenların mücadele çıkması- Bolşevizimden tzak olan bu metod- daha enzemettedir Son on yıldanberi Türkiye Cümhu- çok değiş- 1 Atztürk kendisini Türki eti ile omun büyük Te ye'ye hasretmiş, gözü ve kulağı çok açık bir debadır. Ülkenin menlfaati da- ha radisal bir ökonomik sıyasa gerbi- tirdiğini anladığı gün, bizi belki şaşır- tacak olan yeni tedbirler alacaktır. yade Ruzvelt'in New Deal": | söylediği büyük bir nutukta pek fazla istihzalara hedef olan şu tartda cüm- leler kullanıyordu: — Kadına rey verme kalbinin rehberliğine tâbidir, erkekte hâkim olan dimağdır. Biz kadınlara vereme, sıhhi olmı- elidir, çünkü halbuki yan meskenlere, frengiye karşı müca- ortaya rin say tabilir yuvasının bozulma: rey kı verilmesi- ni söylemişti. 2 mart günü müzakereye — konulan projede kadınlara yalnız belediye mec- Hisleri için seçmek ve seçilmek hakkı- nın verilmesi mevzubahsti. Fakat kadı- nin kayıdsız ve şartsız bütün sıyasal haklarının tanılması esas prensiplerin- den olan sosyalist ve komünistler, eğer sınırları genişletilmezse bu projeyi red- dedeceklerini ve ancak kadımna erkekle aynı bakları tanıyan bir kanun proje- sini tasvib edeceklerini söylüyerek bu tarzda mukabil bir proje verdiler. İşte fransız meclisi gürültülü müzakereler- den sonra son ve muhalif taraftan ge- len bu projeyi büyük bir ekseriyetle kabul etmiştir.. Tan gazetesi, meclise ilk verilmiş olduğu şekliyle kanun projesi kabul edilmiş olsaydı bu kararın âyan mecli- since de kabul edilmesi için büyük U- midler beslenebilecek idiğini fakat bu- günkü şekliyle orada her zamanki mu- halefetle karşılanacağını kaydederek diyor ki son muhalifler mecliste çevir- dikleri bu manevra ile hükümet tara- fından gelen kadınlara belediye seçimi hakkını vermek projesini suya düşür- mek istemişlerdir. Çünkü sosyalistler içine kadınların da karışacağı bir *e- çil neticesinden korkmaktadırlar, ve kadın seçimine muhalefette bulunmak kendi prensiplerini İnkâr etmek olaca- ğından projeyi nasıl olsa akamete uğ- rıyacağını bildikleri bir şekle koyma- ya çalışmışlar ve hükümet taraftarları saylavların gafletinden istifade ederek bu arzularında muvaffak da olmuşlar- dır. Kadın hakları ısrarlı neşriyatiyle bu meselenin mec- lis rüznamesine almmasında büyük bir amil olmuş olan Maten de bu düşünce- ye iştirak etmektedir. Lö Kotidiyen ga- zetesi diyor ki: “Feministlerimiz bü- yük bir sürprizle karşılaşmış olmakla övünebilirler? Hiç olmazsa şimdilik istemeye — cesaret edebileceklerinden çok fazla şey kendilerine verilmiştir.,, Kırallık taraftarlarından Şarl Mor- ras, Aksiyon Fransez gazetesinde yaz- dığı bir makalade, şimdiye kadar par- lamentonun kadın reyine muhaliflik ydederek bu âni de- lehinde devamlı ve etmiş olduğunu ğişikliği rejimin sarsıldığına bir delil sayıyor ve diyor haki si bir gönül eğlencesidir ki devleti yalnız dışından değil fakat en derin yerlerine kadar kemiren bü- ölüm kudretl den saklayamaz., Komedya'da A. Delpeyru âyan sekiz günden önce meclisin kararını tasvib etmiş olsa bile belediye seçiminden bi- ini kıramaz ve göz- zi ayıran aitı hafta zarfında alâkadar- lar milyonlarca kadın seçmenin liste. i yapacak vakit bulamıyacaklardır. halde nezaket göstermek için ne bekliyoslar? Eski Belçika Başbakanı Karton 8ö Viyar, Maten gazetesinde çıkan bir ya- zısında Belçika'da kadınların belediye seçimine katılmaları tecrübesinin ver- diği çok mükemmel neticelerden bah- sederek diyor ki: “Kadınlar sıyasaya bir itidal unsu- Tu, eyi bir realizm endişesi ve b bir pratik anlayış getiriyorlar. Beledi- ye meclislerinde bulunan kadın üyeler orada kendilerine şeref verecek bir tarzda çafışmaktadırlar.Seçim hakkının kullamlması kadını yuvasından soğuta- Yunanistandaki A . ZIF]&(*I'I ısyan Lö Tan, Paris — 4. 3. 935 Yunanistan'da olup biten işler, de rin endişeler doğuracak mahiyettedir. Bu sıyasal bir ihtilal mi, yoksa son on yıldanberi birkaç defa — tekerrür eden ve hemen hepsi kötü askeri bir aya bir şey ti duruma hâkimdir. efzonlarla askeri bu hususta kati Çaldaris hüküm Atina'da ayaklanan okullar talebesinin isyanı şiddetle bas- tırılmıştır. Asilerin elinde bulunan Sa- lamin tersanesi, hükümete sadık kalan kuvvetler tarafından geri almmıştır. Fakat âsiler gimdi de denize açılmışlar, Averof zırhlısiy misini alarak, B. Venizelos'un oturdu- gu Girid adasına gitmişlerdir. Bu satır- ları yazdığımız andaki durum bundan ibarettir. »» Muhakkak olan bir şey vazdır: O da birçok kara ve deniz zabitlerinin Çaldaris hükümetine karşı ayaklandık- larıdır. Bunlar arasında generaller ve amirallar da vardır, teşkilatları da Sa- lamin terşanesiyle beş savaş gemisini ele geçirecek kadar kuvvetli olduğunu göstermiştir. Asi gemilerle sahil batar- yaları arasında adamakıllı bir bombar- dıman başlamış, askerf okulla harbiye okulunda çıkan isyanın yayılmaması için Atina'da toplar ve mitralyözler iş- lemeğe başlamıştır. Atina'da hükümet cumartesinden iti olmağa başlamıştı, Fakat işin vahim te- rafı, Averof rırhlisiyle Bteki dört ge- minin denize açılmaları, hükümet kuv- vetlerinin bunları teslime mecbur ede- memiş olması ve askeri tayyarelerin müdahalesine rağmen bunlarla tesirli bir tarzda çarpışmamasıdır. Pazar gü- e diğer dört savaş ge- nü gemilerin Girid'e vardıkları ve asi şeflerin adanın valisini tevkif ettikleri baberi gelmiştir. Bu da herhalde asile- rin Girid'de ihtilalci bir hükümet kur- malarının başlangıcı olta bütün bu hareketin, şimdi Hanya'da bu- lunan B. Venizelos'un muvafakatiyle yapıldığını sandırmaktadır. Bundan da anlaşılır ki B. Çaldaris Atina ile kıta Yunanistanında duruma hâkim ise de, B. Venizelos da Girid'deki durumun bâkimidir ve orada emin bir toprağa, yerli kuvvetlere ve adayı korumağa ye- tecek bir donanmaya maliktir. Şu hal- de, genel savaşta — Selanik'teki ihtilal hareketi nasıl Kostantin hükümetine karşı geldiyse, şimdi de Girid'deki is- yan hareketi de Atina'daki meşru hü- kümete karşı gelmektedir. Bu, akisleri ciddi olabilecek bir ih- timaldir. Akıl ve mantığın galebe çala- rak ihtilalin, elenlerin kendi araların- a çarpışmalarına yol açmaması temen- ——— ©— —- ——— cağı nafile yere iddia edilmesin. Dört veya altı yılda bir kere seçim sandığı başına gitmekle kadın aile ve ana vazi- felerinden bir şey mi kaybedecektir. gerektir ve Leko dö Pari gazetesinde muharrir Anri dö Kirilis diyor ki: “Bugünün kadını erkek gibi çalışı- r, mücadele ediyor. O da güclükleri ve tehlikele- Vergileri — öder; ela- yor, yoruluyı riyle karşıkarşıyadı ekseriya alle reisidir. Onu sryasa nında aşağı mevkide tutmak tamamen rmal bir haldir. Esasen kadın bugün İngiltere'de, Bizleşik devletlerde, Rusya'da, Alman- ya'da, Türkiye'de, İspanyada, kısacası acunun en büyük ülkelerinde rey veri. yor. Jurnal de Deba gazetesi son kararır parlamentonun kararsızlığından bahset- mek için bir vesile sayıyor. “Meclis kendini kuüdretsiz ve halkın gözünden düşmüş hissediyor. Halkın her sınıfın- da ıslahat lüzumundan derin değişiklik- lerden bahsedildiğini biliyor. cereyana kendini koyveriyor. a n Kadının tey hakkın hem parlame hem de gitgide hiddeticnen bir efkârı- umumiyeye zahiren platonik bir mem- nuniyet vermek isteğine delildir. Ka- dmların rey hakkı mçselesi parlamen- tenun treddi Stirafına vesile oldu.,, dır. ynun en niye değer. Şimdiye kadar başarrlamıyan ulusal i t â$ tehlikemili yle Pangaloj mad ettiği wvetler ara: Yunanistan, sıyasal ve m rdir. Orada, mesi gereken soysal bir ra dır. Yun L gok mütcesi mistan bilhi detli bir gı kabetinden ıstırab çe Çaldarif'in mutedil hük danberi kalkınma yolunda ciddi retler yapmıştır. Venizelos tarafta berallerin muhalefetleri onun işini gÜN" leştirmiş ise de, ulusal menfaat ve yö ödevi alanı vardır ki, bunun üzerindi bütün yunanlılar anla y reami mahfillerde kırallığın avdetift müsaid elamanlar olduğu sahi ise, 5 ler mazeret olarak cümhuriyetin Ke” runması için çalıştıklarını ileri sürdük” lerine göre kırallığın avdeti — yolund yapılacak bir teşebbüs vahim bir iht” yatsızlık olacaktır. B., Çaldaris soğuk kanlı ve azim #” hibidir. Onun ilk ödevi, ülkede düzeft yeniden kurmaktır. Ondan sonra da, $i venin avdetini temin edecek ve her #7 yasal partiye, anayasanın çerçevesi ” e kendilerine düşen çalışma hisst” nin verilmesini temin edecek tarzdü sıyasal durumu tanzim edebilir. Önulir kabinede yapacağı değişikliğin haki bir ihtilal tehlikesini bertaraf © için gayretlerini hangi yöne çevirecti anlaşılacaktır. Türkiyede feminizm 1 mart 1035 tarihli Mançester GAf dyen gazetesine Londra'dan yazılan Hif mektubun Türkiye'de feminizm başl ğını taşıyan bir paragrafında deniliyot” ki: "Uluslararası kadınlar birliği kot” gresi önümüzdeki nisanm on sekizine günü İstanbul'da toplandığı zaman dö” ğunun ve batının birçok kadınları İf defa olarak türk bemşirelerinin misi” Hiri olacaklardır. Bu kongrenin başkanı Madam Kof” bet Aşbi olacaktır ki kendisinin iktidi” rı ve cazibesi bu mevkie yaraşır. Baf” kan muavini de Çekoslovakya âyan Ü” yelerinden Madam Plaminkova olacak” tır. Bu kongrede ingiliz murahhaslâft şunlar olacaktır: Madam Despard, MA” dam Pçtik Lovrens, Madam — Bompuft Spiller ve Evinburglu Ross, Dr. Ok” tavya Levin ile Mis Piktor Tubervih Alison ve Filden. Bu köngrede muhtelif kırk ülkenif murahbasları toplanacaklar ve mubteli hükümetlerde kadının hukukt durumu: ökonomik durumu, sıyasal haklardaf müsavi olarak istifadesi, doğu ve batf kadımlığı arasında alâkalar kurulmat gibi bir takım mevrular üzerinde kott” şacaklardır. Bu koöngrede — Uluslar Derneği V* barışın devamı için bir takım dileklef de ileriye sürülecektir. Burada bir takım kabul birtakım ziyafetler verilecektir. Burü” ya gelecek üyeler arasında Avusturah ya ile İzlandadan gelenler de buluni” caktır. Boğaziçi'nde gezintiler yapılacaf ve İstanbul valisi kongre azasına riy4 fet verecektir. 'Türkiye hükümeti, bütün fiatları Y rıyarıya indirmiş ve bu kongreye gelt” ceklere bedava vize verilmesini bütür konsoloslara bildirmiştir. i Bu köngreye yardımda — bulunmü istiyenler Londra'daki — Playhovst yatrosunda verilecek bir Savitri mât” nes'ne gelmelidirler.,, resimlerir SI Türk Maarif Cemiyetinin Çiçek balosu $ Perşemibe V8. Nisan. 15 günü akşoma

Bu sayıdan diğer sayfalar: