eu K sam n 3 EYLÜL 937 _Kalgten sesler: Elmer Çehre.. Onu dün vazifesinin ken * ayırdığı masasının ba Htda muttasıl — durmadan €m oynatır bulmuştum .. €men önünde içimden telen hürmetle bel büktük Ük Sonra.. Güler yüzlü, içli h Şla kalp çeken, - teselli Şan, dil döküşiyle karşı ""*' kt gösterdiği kanape Oturdum. ! tebrikliyor, çocuğum —'Ilhn bugün için en canlı Üzumlusu olan bu yolu * atlattın. Gür bir vücut- Çalışmak.. Yuva ve sa- k.ı" tarkıları arasında yı Maz bir cehtle yol almak Mrası Diyerek 22 aylık kudel bi Yazifenin kalbe bıraktığı tlik acılarnı ilk olarak ::I"Hıllıı!uyor Heyecan ve " duygularıma —sönmi- Ümit ve hu öi neşe dolduru- *k BRke Sonra “lsadimk döz ! tadde de _""'lııı içli a __"d-—v Her yer bana cen: hei bana bir gül ı.:"“hlı.. Vakıa ben ce N ateşlerinden sıyrılan ği di . Kimsesizliğin.. Pliğin Vural adım ver w.m kanımın kaynağı bir Rözün hem de öyle bir ki gözlerimin rengin- buluyorum. bakışlariyle ” yer trki olmiyan Çötim yudum yudum içe Rönül çürütendim . ü.. Bekliyor, bek helecanlarımla gözün Beain İN doğdu.. Onun için n PEteliyim.. Gamdan lı'hııı. .ıı—ı k her sabah bana el İ veya içli bir yazımla Yerirken artık şen ve 8l 'üülıı"'llıılı cevap veren | & Yt beni — bağrında M“'kuı e ak R R:n'ı' Anlar yaşarken yi- 'ı."" 9 esmer şefkat ve Yuur “öken çehreyi dar bir VÜt başında — gözlerime Gör buluyorum.. qııu “t Rgörmez — sevinçle K , Tözlerim coşuyor . O Te hl'“den sevgi içen olu- k._"“ kalın dudakların- ’3“,.:" çeken — kelimeler :ı. Yör daima ruha ümit ı::’“'d:“.n nasihatlarını üK ” ;*!ı.d""î ölmez - bir hür Tij n""lıı iştihalarla el İN Saddenin başında " bana K rahmi "" büyüklüğünü kalbi olan Tit :— ._:':'hu okgıyarak . Be Müm femdi elbette yapa- $i dedi. KÇ D KU kalbime yuva h :—Ğ' © bana — ümit du | ç M At Kayman Fi . Şâire Şahit Yıllardanberi onun hikâ- ye ve şiirlerini okuyordum. Ben zevkle, heyecanla oku. dudaklarında can alıcı duğum bu hikâyelerin, şiir lerin sahibesini muha yyilimde göklerin yedinci katından in- miş bir melek gibi yaşatı: yordum. nazaran daha sakin, heye canı nisbeten yatışmış, kızıl bir tebessüm var . — Bay Çetin, sakın ha, val'lahi isttemem. Evet ya nılmıyorsam, bana hitap eden o, her halde beni tamımış ve Hem şâir, hem hatipti 0 . | öğrenmiş olmali ki benden Resmi ve milli günlerde ya- | Muhakeme safahalını, adının pılan umümi toplantılarda | karıştığı bir hâdisenin gaze- ateşli — hitabelerde bulundu: | teye yazılmasını istemiyor. ğu gazete sütunlarında gör- | İstemem, vallahi iste düğüm zaman karşı | mem. Diye tekrarlıyan şâire olan gıyabi sevgim bir kat | yene cevap vereceğimi bile daha artıyordu.. miyorum ve heyecandan tit. Ağustosun sıcak bir per dudaklarımdan — an. şembe — sabahiydi; — içimde | cak * şu cümleler - dökülü yalnızlığın derinacıları, gön- | YO" lümde açmadan solan ümit: — Maalessef sayın bayan, | arzunuzu isaf edemiyeceğim için beni görünüz Çünkü vazifemin âşıkıyim . — Hayır, hayır ben de | sizin gibi bu vazifenin âşı ona riyen lerimin sarı çiçekleriyle baş başa oturup, onlara mersiye | okuürken bilmem — ne için hükümetlen ayrı olan dai- reden çıkmış hükümete git miştim — Omuzlarım düşük, başım önde merdivenlerden çıkarken, yeşillere bürünen ve yosün renkli gözleriyle etrafı süze süze mahkeme salonuna — ilerliyen genç bir. Ve bayanın — müddetumumiliğe girişinin bende —uyandırdığı | gibi oldu alâka, ile daha doğru gaze Saatler geçiyor fakat bir tecilik damarımın faaliyete | türlü onlara sıra gelmiyor- geçmesiyle müddeiumumilik du . Ben çok enteresan olan kapısı yanına sokuluyorum. muhakeme safahatını yaza: Elinde kâğitlar, kapıda | P'yacağım için — üzülüyor. duran: Jandarma onbaşınca düm ki mübaşirin, şahitleri soruyorum: çağıran davudi sesiyle ken — Osbajn MRK A, | dime gelip onunla birlikte Hiç bayım, ehemmt mııjııkeıııeye gitiyorum , ğ y Suçlu, ve diğer :'_"ı"' birgey, blr- cürmümeş: | | , L L ae l K L Falşt " eZi a bunlar beni hiç ilgilendirmi Nerede ve kiminle? Ne yor Kaplıcalarda bulunan bir bay aşçıya hakaret et- miş. mazur caksınız Senelerdir yazılarına âşık olduğum şâirenin istedi yapmamak elimde değildi bunu o da — anlamış davacı sorulanları, ne de söylenenleri dinlemiyo rum.. Yalnız şâirenin çağı rılmasını - bekliyorum.. Mü başir bağırıyor: — Aykızı Güneş Mevzun adımlarla, hâki min kargısına geçiyor. Mu hakemede her zamankinden çok dinleyici var. — Etrafta be bir ses, ne de bir nefes, herkes onu dinliyer .. Aman yarabbi hiç muha- kemeye girmediğini söyliyen şâlire, hâkimin karşısında bülbül gibi ötüyor. Berrak bir suyun akışını altı'arını andıran — konuşması — ona ilâhi bir güzellik veriyor. Sorgu ve cevaplar bitti. Şimdi karar veriliyor. Şâire ile yanyanayiz. Herkes ayak ta, hâkim kararı — okuyor. Ve bütün bâdiseyi baştan sona kadar teşrih ettikten sonra suçlunün süçü — sa- görülmediği, dolayısiy le berant ettiğini söylüyor. Şâire bu karardan diğerlerin den daka memnundu. Güneş, tabiate son öpü cüklerini yollarken ben ru- humdaki hüzbnü gidermek ümüdiyle eve değil, güneşin ufku kız İlaştırdığı yere gi- diyorum . İçimde ıliık bir heyecan Ruhu — gibi lekesiz güneşe yakın | olmak için, dernek olduğu yere büyük bir heyecanla gidiyorum.. Bu gece 25 yı- Ya bu bayan? O da şahit Adı? Aykızı güneş, Aykızı Güneş, yanıl- miıyorsam, bu karşımda ka ranlık salona neşe ve işık saçan şahit, hikâyelerini, şi- irlerini seve seve okuduğum edibeydi. Ben, güneşin aya ışık ver diğini biliyordum. Fakat aydan böyle bir güneş doğacağına hiç ihtimal vermezdim. Fa kat işte Aykızı Güneş.. Bu: nun da olabileceğini canlı bir şekilde isbat ediyor. Kendi kendime acıyorum. O güneş bir haftadır. Doğ- duğum kasabaya işık, nur saçıyor da bundan haberim olmmyor. Ve senelerdenberi, yazılarını okurken kendini gö-| bit rebilmek için tanrıya olan duam kabul olmuş da bun dan haberim yok. Müddeiumumi - orada bu- lunmıyan şahitlerden birinin dinlenmesi için muhakeme nin öğleden sonra sant üçte yapılacağını söyle diği zaman o, hırçin adım” larla oradan uzaklaşıyorken ben de saat üç buçukta tekrar gelip kararı öğren- mek üzere salondan ayrılı- yordum, Sant henüz iki bu çuk, işte; beklediğim güneş doğuyor. Yüzü — sabahkine var. olan kıyim, fakat bunu yazımıya- | olmalı ki biraz müsterih olur | | dızlara lin baharında, saadet denen | y Beyaz Deniz-Baltık Denizi Kanalı faaliyeti Bu ağustosda, Beyaz De- niz ile Baltık Denizi arasın- daki “Stalin, kapyalının açı lışının dördüncü senesi do lacaktır. Şimalin zengin mıntakala- rım Leningrada ve Sovyet- ler Birliğinin merkez mın- takalarına birleştiren 228 ki lometrelik bu kanal, Lenin grad — Arkenjel yolunu üç buçuk misli kısaltılmıştır. Dört seyrisefain mevsimi zarfında. bu kanal, 3.774 000 ton eşyanın nakline yara mıştır. Bu mevsim zarfında ise, mühtelif maddeden 2.400.000 ton eşya bu yol dan naklolunacaktır. Bu kanal v siyle, So vyetler Birliğinin merkezine, Kareli mıntakası kerestesi, apatit madenleri ve inşaat taşları getirilmektedir. Buna mukabil şimle de petrol, tuz 'buğdny ve hafif endüstri | mamulâtı gitmektedir W Bu kanal boyunca, 29 muazzam endüstri müessesi inşaat — halindedir. Bunlar arasında, Segeg büyük selü loz ve kâğıt fabrikası da vardır. Önd gölü üzerinde 60 bin kilovatlık bir. hidro elektrik santralı yapılmak- tadır. Önega gölü civarında ki Pudoj Gora ferrovanadi um müden damarlarından | çıkacak cevheri işlemek tçin de br metalürji kombinası yapılması proje halindedir. Önega “gölündeki adalar üzerinde İnşar edilmiş olan tezgühlar, kanalda işliyecek gemilerin adedini her sene mübim miktarda çoğaltmak tadır. Bu tezgâhlarda yapı İan geml'er, yalnız bu kan alda değil fakat aynı zam anda etraftaki nehirlerle bir birine bağladığı denizler de de işlemektedir e ” z — TÜRKDİLİ Pazartesinden başka her ı gün çıkar. Siyasal gazete.. Yıllığı: 800 Kuruş Alti Aylığı:400 — , Sayısı: 3 Ş Günü geçmiş sayılar 25 kuruştur. ADRES: BALIKESİR | TÜRKDİLİ Kiralık Ev İstasyon civarında, Ata türk parkı karşısında dâ- rt oda, bir. hela, banyo ile bir mutfak ve geniş bodrumu havi önünde iki dönğim yetişmiş bağı bu lunan her tarafa nazar ve manzarası güzel olan Otel ci Bedriye ait ev kiraya verilecektir Taliplerin Yeşilli civa rında Terzi Ziyaya mü racaatları ilân olunur. şeyin ne olduğunu llk defa duyduğum bir gece Bol yıl- dızlı sema altında, onunla birkaç dakika başbaşa kal- mak, elbet insanı mesut et meğe kâüfidir. — Onun için şimdi ben de yarın tama meo kaybedeceğim güneşin ardından yaş olarak, göz lerimden dökülen iki dam- layi ona ve yanındaki yıl göstermemek — için karanlıklara karışıyorum : S V. Bora ; sına olursa | miştir. Bu birliği SAYFA:3 İtalyan - Japon Dost- luğunun Tezahürü.. zvezilye gazelesi yazıyor: Moskova - ka hava seferini tertip eden hükümet komlisyonu - tebli ğinde şunları bildirmektedir: “Gayet etraflı tarassutla:- ra rağmen 15 ağustor zar- fıoda *N - 209, tayyaresiy le hiç bir rabıta elde edile memiştir. Sovyetler Birliği nin ve Alaskanın bazı istas- yonları tayyarenin — telsiz dalgasında anlaşılmıyan işa- retler işitmişlerse de, bu işa retlerin behemahal tayyare tarafından verildiğine kati kanasat mevcut değildir. Ka- yıp tayyareye imdat devam etmektedir. “Krasin, buzkıranı Şmidt burnuna gelmiş ve tayyareleri indir- işleri mek için tedbirler almakta- | dır. Kutuptan Moskovaya dönen “N - 170,, *N - 17I. ve “N - 172, markalı - tay- yareler tayyare fabrikasına gitmişler ve bu (fabrikada tayyarelerin vaziyeti gözden geçirildikten sonra — uçuşa hazırlanacaklardır. Fabrika işçileri bu işe fevkalâde bir şevkle girişmişlerse de, lâkin dört motörlü tayyarelerin uçuşa hazırlıkları için bir kaç gün çalışmak icap et- mektedir., Kayıp Sovyet tayyareci- lerini aramak üzere Alaska- daki Ferbenke tayyare mey danmından üç Amerikan tay- | yaresi de muühtelif — istika metlerde uçuşlar yapmışlar dir Amerikadan Parise — vasıl olan General Yan - Hu Çan “Ce soir, gazetesi muhabi rine şöyle bir beyanatta bulunmuştur “Çiang — Kay - Şek, müs takil Çinin mevcudiyeti me selesinin — balli Japonyaya karşı müttehid — mücadele cephesi açmakla kabil ola bileceğini anlamış bulunuyor. Bizim harp ha zırlıklarımız. ve - ordumuz, düşmanımızın — hazırlık ve ordusundan oldukça zayıf tır. Bu mücadelenin uzun süreceği ve çetin olacağı ih- timali mevcuttur. Lâkin bi zim elimizde, her ne baha- olsun ve son damla kanımıza kadar mü- sellâh mücadelelerden gayri, hiçbir kurtuluş caresi yok- tur. Japonya bizim yegâne düşmanımızdır. Eğer — biz ona karşı koyamazsak, Ja: pon emperyalizmi bir zaman zarfında esir ve köle bi sokacaktır . Çok şükür ki, bizim — müdafaa cephemiz hazır bulunuyor. Bunun hazır olması ise ha- rekâttaki birlikten ileri gel- meydana getirmekte benim de “ulak bir hissem vardır. Halk or dusuna dayanan Nankin hü- kümeti, muvaffakiyet busu. sunda muayyen bir şansla mücadeleye başlıyabildi Ev- velce inkilâkçı, Kızılordu di- ye tesmiye ettikleri ve Çı ang - Kay - Şekin kendile- rine karşı müteaddit kerre ler hücum ettiği kimselerin bugün orduya yardım et mekte bulundukları memnu- Diyetle görülmektedir. Çin Kızılordüusü gayet Pisiklinli bugün bizi tez Şimali Ameri- | ve cesur. olmakla beraber bize de yardımı temin etti , Ben Amerikadan avdet etmekteyim. Ben ora da, Japon mücadele eden bizlerde ha şimali istilâsıma — karşı raretli sempati mevcut bu Tunduğanu — gördüm — Hali hazırda 450 milyon Çinli birleşmiş ve Nankin hükü metine itaate hazır bir va ziyettedir Biz, Çin halkının Çiaog Kay - Şekin verdik lerini görmekle bahtiyarız . *“İtalyan - Japon dostluğu tezahüratı, başlığı altında şöyle bir yazı neşrolunmak tadır: “Sicilya adasında - yapıl- makta olan İtalyan - Japon dostluğu tezahüratına hanw- redilmiştir. * Palermo pına iki Japon mektep ge llma misi gelmiştir. Bu münase betle İtalya kralı Japon se- firini, Japon amiralı Hugo yu ve her iki geminin ku manda heyetini huzuruna kabul etmiştir Lâkin Musso kabul esnasında hazır bulunmamıştır. Bilâhare Ja- pon'ar şerefine büyük bir kabul resmi yapılmıştır , 88 i Çin fırkası ku- mandanı “geçenlerde Nan- kin - Şanghay mıntakası or- duları kumandanlığına tayin olunan, General Ljan Li- | Cun aşağıdaki beyanatı neş retmiştir: *Japon top çekerleri 13 ağustos öğleden sonra Ça- peydeki Çin top ateşine tuttular siperciler ni Topçu ateşinden sonraa Jİpon piya- Pesi Çin hattına hücuma başladı. Baoanduy “sulh ve asayişi muhafaza, — kıtaatı Japonlara karşı mukavemet- te bı;lumlu'ıır._ Baoanduy kıtaatının imdadına 88 inci fırkadan kuvvet gönderildi. Ben dedelerimizin mezarla rını ve milletimizin muvcu diyetini himaye emrini al- dım. Ben Japonlarla sarsıl maz bir azimle mücadeleye ahdettim Eminim ki, nihai bizim tarafta tır. Çünkü bir karşı azimkâr bir kararla silâh kullanmaktayız. Her bir Çin vatandaşı, binlerce hemşehrimizin hâlâ Japon. yalı istilâcıların boyunduru- ğu altında yaşamakta bu- lunduğunu ve binlerce Çinli vatandaşın büyük Çin sed- leri buyonca Şanghay uğ- rupdaki mücadelelerde ve Beypin ve Tiyençin uğrun- da yapılan harplerde can larını feda - ettiklerini hatır edeceği kanaatindeyiz. Halk ve ordu, kaybedilen bütün arazinin Çine iadesi hususunda üstlerine düşen mesuliyeti yüksek vatanper- verlik ruhlariyle - bissetmeli ve rehberimiz olan General zafer olacak- istilâcıya der- (Lütfen sayfayı çeviriniz) Kayıp Mühür —— Dursunbey kazasına bağlı Yoğunoluk köyünün muhtar ve ihtiyar heyeti azaları mü- hürleri yenisini alacağımız: dan eskisinin hükmü olma- dığı ilân olunur. Dursunbey kazası Yo glşk KATA Makark, b elt eĞi ddi ei aai 8 Düt Gdi ea iğülüner Müb A Ealr 'a afaraka F L L LA