18 Haziran 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

18 Haziran 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 HAZİRAN 937 Kadın'Ve'Aşkın Zehiri —N - Havuzun biraz”ilersinde bir Çardağa yerleştirilmiş hasır koltuk Leylâ bir delikanlı #le yan yana ve baş aşa gelmişler, hafif bafif ir şeyler konuşuyor, gülü- Yorlar.. Önlerindeki masa, Fşe ve kadeh parçaları ile Yığılı . Belli kadehlerde UYuşup sizmış renkli sular Ribi onlarda uyuşuk ve — sı Zinti içindeler. Süat Leylânın önüne düş- *n başını, çenesinden tuta- Tak kaldırınca; onun baygın Rözlerile kargılaştı - Saçları; tardağı üzerinde örten güller arasın- .ln #zan ay aşığı — altında & gıcıklıyacak kadr. hoştu. Üzü bir sedef gibi parlıyor- du nce, bir insandan zi: Yade periye daha çok ben: :'an varlığa dokunmak is- Smedi. Fakat, gözlerini hâlâ ©ndine çeken Leylâ bir Tiknatız, o ise âdi bir maden Parçası idi Bu mikaatisin lesiri altından” kartulmanın ü""klm yoktu. Netekim de « * olmuştu. Leylânın son *vgilim. _'v-nım..m.. onu kollarının t iniltisi — üzerine ğ inda uzun zaman sıkmış * dudaklarını gibi emmişti y_'rk)'lı— arı. uğultuları duyu €n sahilden Y!Ş'lnıdı köşkün pencereleri k W Vki göz gibi parlıyor ve * bir canavar başını an l Ordu. Biraz sonra dışarı "k" işıklar perdelerin ha St iİle sânmüş ölmüştü... | nuA"dın iki ay — geçmişti. | tebepten Süatın Leylâ- Ayrılması icap ediyordu hç Dasil tahammül edebi- | 5":& Süattan nasıl ayrılabi tün W Şimdi hep bunu dü Yör, bütün gecelerini h':uvıılcı kâbuslara harcı- diriy her gün eksilen rengile gün geçtikce biraz daha soluyor, | Süatın kendi sinden uzaklaşması muhak kak ve zaruri idi. Çünkü O; idi. Mısırdan sararıyordu. prensin oğlu Istanbula havasından istifa- | de edebilmek için gelmişti. Sonbaharda Mısıra, nn yanına dönmek mecbu riyetinde idi Hattâ bu sene Süat ken disi için Mısıra gitmekte her senekinden çok daha gecik- mişti. Babasından multasıl Musira davet telgrafları — al dığı halde; Süat bu gün de kal! Demesi üzeri- ne kalıyordu. Fakat bu iş daha fazla üzatılamazdı. Sü- atın, yakasını bırakması icap ediyordu. Bu nasıl mümkün olacaktı? Nihayet bir gün, haftalardanberi görmek is temediği ve görmeğe taham- mül edemiyeceği korkulu gön de gelmişti. Sü- atla Leylâ İskenderiyeye kal kacak vapurun güvertesinde öpüşerek ve ağlaşarak akşam geç vakte kadar dolaştılar Ayrıldıkları vakit gemi ha reket etmiş, oattığı sular sahile binmişti. Gece tüllerini sererken Istan bula; karanlıklar Leylâyi ya- vaş yavaş eritti... Yedi ay sonra: “Haseki kadın hastahane sinde, bir gün evvel yapılan | bir doğum konsültasyonu; bu gün için yapılması zaruri bir ameliyata karar kılmakla neticelenmişti. Şimdi sabahtanberi yapı lan ameliyat hazırlığı bitmiş hastanın celbi - istenmişti H. A, SONU VAR T0 nüA Ha EKDİLİNİN MİLLİ ROMANI No: 13 deş Vö'de geceler bir gü- bi .“""lıllc, kara renkli "'dı.ım"' her yerde sabah Yah m' n sönmesile başlı- "ı._,ı_ ddi hayatın rengidir.. Olark ” * Şeceler var ki gün Mlahye” Aydınlanır.. Reogi KA? yeni bir hayatın, m'lkııı, yepyeni bir ;::.dv")--nı bir güzelli * ""ler yerde doğar. İNt Çamlıca — doğuşu ııı.,'_d'ldeıiıı Gelibolu n & batan bir ayla, "Ya doğan bir gü neşi yalnız biz görürüz Ge: celer, Marmara ve Eğe koy nunda, Sakarya boylarında şilr. — heceler.. Fakat ©0 şiri yalmız biz. — dinleriz Akşam her yerde akşam- dır. Fakat bizde akşamın. . Susuyorum, bu güzelliği an latabilecek kelime bulamı yorum İşte Zehra, yurdu muz sopsuz bir güzellik, ve bir tarih kaynağıdır . Başlıbaşına bir Britanya, bir Almanya, bir Fransa, İs- viçre, Amerika, Hollanda Akar sularile, — denizlerile, babası: | kendisinin | zannettiği | uskurunu - oy- | | ve yarı göçebe halinde do. | daşan halk, şimdiye | tandaki | | bun TÜRKDİLİ Karakum Çölünde Ziraat Karakum çölünde yaşıyan | — Karakum çölünün — tam ortasında kâin Erbend mın takasında, — muvaffakiyetle üözüm kadar hayvan? besleme ile meşgul bulunmakta idi Bun Tarın ekonomik hayatlarında radikal tahavvüller, kolkhoz ile başlamıştır Ziraat, çölde, halen olduk ça büyük adımlarla ilerle mektedir. Garbi Türkmenis yalnız kavun ve patates yetiştirilmektedir. Geçen se ne, kavun mahsulü bilhaısa ancak | pek bol olmuş, ve hattâ 20 rejiminin teessüsü | kilo kadar ağırlıkta kavun lar da ise, ocak başına, bir buçuk alınmıştır. — Patetes iki kilo gram mahsul vermiş | tir hayvan yetiştirme | — Bu sene, bu mıntakadaki kolkhozlar, geniş bağ kurmuşlardır kolkhozları, bu sene, ziraat mikyasta yerleri ayırıp bunların üze- rinde işlemekte, ve bunun için de kazılarak toprak altındaki sudan isti fade olunmaktadır. Halen tecrübe mahiyetinde yap:lan bu gayretler muvaffakiyetle neticelenirsa, bittabii müzdeki — senalerde Tecrübe mahiyetinde ola kuyular rak, sovan, sarımsak, havuç, bir ekilmiştir yerlerde, mümasil de çok mahbiyetinde turp ve Funa çok — şeyler Ayrıca, bir gene tecrübe olarak, buğday da ekilmiştir önü ve pamuk ziraat Bu tecrübeler sahası mübim surette genlş- letilecektir. den alınacak neticelere göre hareket olunacaktır. Balıkesir Askeri Satın Alma Komisyonundan: Susığırlık garnizonu hayvanatı için 130,000 - kilo kuru ot 5 7937 günü saat l1 de açık eksiltme ile alınacaktır Mecmuuna tahmin edilen fiat 3900 liradır. Muvakkat te minatı 292 lira 50 kuruştur. geçen gün ve saatte teminat makbuzlarile Susığırlık askeri satın al- 4 ı 226 Taliplerin sözü ma komlisyonuna müracaatları Balıkesir Askeri Satın Alma | 225 kalem eczayı SAYFA: 3 Balıkesir Askeri Satın Alma Komisyonundan: Kor merkez birliklerinin ihtiyacı için 15000 kilo Koyun eti kapalı Zarf usulile 11 de ihale edilecektir. Muhammen bedeli Muvakkat teminatı 393 lira 75 5 Temmuz 937 Pazartesi günü saat 5250 liradır. kuruştur. İsteklilerin şart vHamesini görmek üzere her gün ve eksiltmeye iştirak ed eceklerin de eksiltmeyi açma saati olan saat 11 den bir sa atevvline kadar teklif mektuplarını vermek üzere Komlsyo- : 228 Vilâyet Daimi Encümeninden: | — Balıkesir memleket hastahanesi için lüzumu olan na mi tıbbiye ve pansuman malzemesi şartna mesi mucibince alınmak üzere 3 937 tarihinden itlibaren ve 24 937 tarihine rastlıyan perşembe günü saat onbeşde ihalesi yapılmak üzere onbeş gün mü- ddetle açık eksiltmeye Haztran Haziran konulmuştur. 2 — Bu ecza malzemenin muhammen bedeli 4695 li ra (10 kuruş ve muvakkat teminatı bedeli yüzde yedi buçuk olan 352 lira 14 kuruştur. 3 İhale Balıkesirde edecek Vilâyet daimi encümeninde yapılacaktır muhamminin Vilâyet makamında teşekkül 4 — Buna ait evrak şartname ve eczayı tıbbiye İiste sini görmek istiyenler Balıkesirde encümen kaleminde ve memleket hastahanesinde İstanbulda Sıhhiye müdüriyetin- de görebilirler 5 — Eksitmiye girmek istiyenlerin yukarda yazılı mu- vakkat teminatını malsandığına yatırdığına dair makbuz | senedi veyahbut banka mektubile muayyen vaktinde Vilâ Komisyonundan: Susığırlık garnizon hayvanatı için 115,000 kilo saman 5 temmuz balya 937 pazartesi günü saat 15,30 da açık eksiltme suretile alınacaktır. Mecmuvna tahmin edilen fiat 1725 liradır. Muvakkat 129 lira 38 karuştur Taliplerin sözü geçen gün ve saalle teminat makbuzlarile Susığırlık askeri satın alma komisyonuna müracaatları 4-1-227 teminalı Balıkesir Tapu Sicil Muhafızlığından: Hududu Sağı Ali oğlu Abdullah ve kısmen Ethem usta s0- lu İshak kazı kısmen Şefika kası Ethem, önü yol ev Dellak oğlu Kadirin tasarruf ve mülkiyetinde iken 328 de bekâr olarak ölmesile anası Fatmaya ve Fatmanın da 329 da ço cinsi Ev mahallesi Camimahallesi Nahiyesi Biğadıç Hatice ve kızı ve Mehmet, ar Süleyman Hadudu ve bulunduğu yeri yukarıda yazılı cuksuz ve kocasız ölmesile kardaşı Mustafa ve kendişin- den evvel ölen diğer kardaşı Zelihanın oğlu Rızaya ve Mustafanın da 333 de ölmesile kızı Fatma rih serilerinin her yaprağı bir milli roman, ve bu yurt, bin bir türlü gözellikleri le sonsuz tabi Zehra eserleri y lecek şiir ülkesidir.. Güzel şiirler ülkesi Ne güzel Fikret söylüyorsun YAZAN: Halil Bedi Fıral dağlarile, bütün bir nesli ve bütün mesahai - sathiyesiyle, belki bir milli tarih ve bir kaç edebiromanın yazılabi leceği birer ülkedir. Fakat, yurdumuz öyle mi?. Bizde nazlı akan bir. Sa karya, bir. Kızılırmak — bir Fırat, akbaşlı bir Erciyiş, bir Erzurum yaylası, bir Torus ve bir Madran, bir İnönü bir Dumlupınar, bir Afyon, bir Antep, yeşil zel İzmir, ve nihayet Anka- Bunların herbiri başlı başına bir. tarih, ve bu ta- nazlı Bursa, gü ra, Her Türk, yurdunu an- latırken şiir Zehra Yalnız bütün bu güzellikle re nüfuz edebilmek gezmek, vatanın dolaşmak mak Orta bÜZ susmuştu söyler için her yerini lâzam.. — Dolaş direktörü he- ki, genç ka dın kocasının dizinden bir den doğruldu. Yüzü tuhaf bir renge bürünmüştü Ne oldun Zehra?. Yüreğimde bir sıkıntı var Fikret . Neden? Bilmiyorum, sıkıntı. işte okul öyle bir İkisi de susmuş, pençere den, dalgın — bakıyorlardı . Tren küçük bir demir köp rüyü geçi yet Daimi Encümenine müracaat etmeleri ilân olunur. 4 1 — 205 Tapu Sicil Muhafızlığından: Mahallesi: Mevkiü: Cinsi: — Hududu Balıkesir Kara tepe Tarla Doğu: Yol, Batısı Avni ve Fahri hem- şireleri, Poyrazı kar- cı ÂAziz çavuş bira- deri Hüseyin ve bi- raderi Ahmet çavuş cenuben Celâl oğlu Sabri Hudud ve bulunduğu yer yukarıda yazılı tarla, atâdan intikalen Eskikuyumcular mahallesinden Celâl oğlu Yakup Saminin 40 senedenberi senetsiz ve nizasız tasarruf ve zi- raatında iken 334 tarihinde ölmesile ka Mehmet ve diğer evlâtları Mustafa Ce Fatma ve oğlu ve Ahmet Naci | ve Hatice ve Sidika ve Fatmâya kaldığından bahisle na- mlarına senet almak istediklerinden bunların, tasarruf hak- ları tahkikat edilmek üzere 27 6 937 Pazar günü mahal bu müddet mahalline line memur gönderilecektir. İtirazı olanların içinde yazı ile Tapu Sicil Muhafızlığına veya gelecek memuramüracaatları lüzumu ilân olunur. ve bu Fatmanın da 335 de ölmesile anası Haticeye kaldı- ğgından bahisle namlarına senet almak istediklerinden ta sarruf ve mülkiyet hakları tahkik edilmek üzere 27 6 937 pazar günü mahalline memur gönderilecektir. İtirazı olan ların bu müddet içinde yazı ile Balıkesir . Tapu Sicil Mu hafızlığına veya mahalline gelecek memura müraat eyle meleri lüzumu ilân olunur. görmemiş, her iki müşkil mevkide Mahkemenin laşırken sivil zabıta memuru da yataklı vağon yolcuları- nın bulunduğu daireye doğ ru ilerliyordu taraf da kalmıştı.. başlamasına yarım saat kaldığı bir manda Karacaahmet me zar bekçisi. yırtık — elbiseli, bu — çocukla za Ben birşey yapmadım bekçi baba, Birşey yapma- | çıplak ayaklı dım diyorum Sen mısin . Şimdi gösteririm sana Anneciğim, Aanneci Atma, Durdum | hâlâ durmıyacak ğgim. atma | işte. | önünde duran Mezar bekçisi korkutmak üzere belinden çıkardığı ta- bancayi koyarken nhayet duvar Şerine yıkık bir çocuğa yak laştı Orta okul direktörünün son mahkemesinin yapılaca- ğ gündü. Mahkeme salonu ağızağıına tıklım tıklım dolu, Fikret birinci mahkemede kadını fakat böyle bir cinayetten asla ha beri tanıdığını lemlaliği ; veöylemü başka hiçbir kelime — ilâve | etmemişti.. Mahkeme heyeti | bu kadarcık mü: kâflı * karşılaşmıştı. Cinayet gününden bu za- mana kadar müddelumumi liğin verdiği sıkı rlayet eden talimata bekçi günlerce vaka mahallini — gözetlemiş, fakat birkaç gön ardı ardı- na gelen bu çocuktan mâda hiçbir canlı mahlük göre- memişti... Yoksul ve solgun yüzlü bu çocuk her zaman gün batarken ve doğarken buralara geliyor. fakat bek çiyi görünce, ters yüzü gi diyordu.. Çocuğun tinden bir şüpheli hareke mânâ çıkaramı- yan bekci onu gizliden giz liye kontrola t. Bugün . önceden hazırla- dığı çukura sinmiş ve çocu ğu gözetlemeğe başlamıştı.. karar vermiş

Bu sayıdan diğer sayfalar: