12 Ocak 1937 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

12 Ocak 1937 tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 İktaci Kânun 937 Hoşlanmak, iyi bulmak “güzel, saymak melekeleri mizin kökü hiç şüphe edil- mez ki sempatidedir. Ve sem pati ve antipati telkileri | zekâya ait bir “Konsepsion, dır. Günümüze kadar sem- pati bütün bedli ve bu telkilerin izahına mih ver olmuştur. Fakat kimse bu orijinaliteyi izah ve tarıf etmemiştir. Biz zekâ makanizması tle bu düğümü çözmeden evel sempati - tiplerini görelim. Ancak şunu söylemek iste riz ki ruhiyat sempatiyi kan sıcaklığı, iç sıcaklığı şeklin - de tarif ketmişlir ki bunun müsbet ilme taallük eden hiçbir yüzü yoktur Sempati şu kısımla yrılır: 1 — Cinsl sempati 2 — Zeki sempati 3 — Asıl sempati 4 — Hareki sempati Bu dört türlü sempatide eat ve ana sempati cinsi olandır. Çünkü o hepsinden kuvvetlidir. Zekânın bir mu. hakeme ve mukayese yürüt mesine vakit bıraktırmadan kendisini zekâya, zekâmın hendisinde bulunan cinsiyet heyecanına kabul ettirir. Diğer sempatilere idrak (:wmı-'on) tekaddüm :..:ır",Aı:ıbı cinsdi sempali Malümdurki “anatomi,de hücre erkek ve dişi olmak Üzere iki “şua, taşır. Buna göre hücre iki kısınıdır: | — Erkek hücre (X--y) -X 2-— ÖI|| hücre (X —- y) W . Bundan sonra cinsi sem- Patiyi zekânın cinsine göre kısım'ara ayralım: D — Erkeklerin erkeklere sempatisi 2 — Erkeklerin kadınla Morning -Post gazetesi. fran Mevzuu etrafında yazmış ol: duüğü bir baş — makalede, —“' diyor ki : Fransız frangı — kiyme tinden yüzde 30 düşüreli, Üüç ay oldu. İngiliz lirası ise 1931 yılı ey ülünde kıymet tew düşürülmüştü. O zama ndan besi, biribiri ardınca sız. hükümetleri, paralarını düşürmemek ve altın csasını korumak hususunda boşuna bir gayret göstererek Fransız ekonomisine zarar verdiler. Böylece bir takım memle ket'ler, 1931 -33 Vuhranın dan yakalarını kurtarmağa başladıkları halde, 1936 ya zında hâlâ, Fransa buhranın derinlikleri içinde bu'unuyor du. Nıhayet 1936 eylülürde Blum bu işi yapmağa karar verdi. ve dışardan bakan görmenler, bu suretle Fran sanın refaha — kavuşacağı ümüdini gösterdiler. Bugün, bu ümidler tama- miyle boşa çıkmış değildir. Fransiz — istihsali — artmıştır Terbiye Ve Ruhiyat: Zekâya Göre Sempatı | | Dinsi sampatı. Erkeğin erkeği, kadının erkeği heğenişi, # |P telkilere | iktidar mevkline gelen fran- | gin kiymelten düşürülmesi | 'I'OIKMI.I Ruhiyat sempatiyi bilmiyor. Zekânın zekâyi sevmesi. ra sempatisi 3 Kadınların kadınla ra sempatisi 4 — Kadınların erkeklere | sempatisi. İnsanlarda bilirsiniz ki dı.ı ve erkek hücreler bulunur. Bir erkekte dişi hücrelerden ne kadar çok bulunursa o erkek — hemcinsine — naza ran o derece sempatiktir Ve bir kadında ne kadar | çok dişi hücre varsa ©o ka dın erkeğe o derece sek sepaldir... Fizikde muhalif kutubların birbirini cezbettiği gibi.. Diğer taraftan bir ka dında ne kadar çok erkek | hücre varsa © kadın diğer bir kadının telkisine göre sempatiktir. Bır erkekte ne kadar çok dışi hücre varsa kadına göre o adam © de- rece antıpatidir. Ayni e ek- trik kanunu gibi.. Ve bütün bu idraklarda zekânın rolü baştadır ve yegânedir. Zeki sempati zeki insan- ların hücrelerinde bulunan zekâ şualarından İleri gelir Bu kısaca zekânın zekâyl sevmesi şeklinde tarif edilir. Fakat bunda tecrübe etmek ve idrak etmek tekaddüm eder, Asıl sempati. kahraman lık, âlhcenablık. — vesaire gi- bi yüksek vasıfların hücre lerdeki hususi — şualarından ileri gelir. Bu da maddi va- kalara ve hikâyelere istinat eden idraklerden sonra mey- dana gelir. Hareki sempati ruhiyatın uzvi se npatısi değildir. Höy- le bir şeyi kabul etmeyiız. Uzvi sempatıyi bir misalle izah kabilse bir vals veya rumba çalarken — gayri h- tyari gösterdiğimiz hareki liktir. Şükrü Galip | eanlşemmamğin Frank Düştükten Sonra 30 ilkkânun 1936 tarihli | Fransız bankasında. ilk gün lerde azalma alâmetleri gös teren altın yeniden çoğal mağa başlamıştır Üç ay kadar kısa bir müddet içinde daha fazla faydalar beklemek faz'adır. Hükümet, yalnız masraf ları kısmak süretiy'e değil, aynı zamanda gelir: de art. tırmak çareleri arayak — ça- lışmaktadır. Yalnız ortada itimadsızlık göze çarpmaktadır. Son altı Ay içinde Fraovsada hayat pahalı'ığı, Büyük Britanya da 1931 senesindenberi gö- rülen artıştan daha fazla artınışlır. Son zamanlarda yapılan grevler, pahalı'aşan hayata karşı ücretlerin art- tırılmasını istemektedir. Bir taraftan hayatın pa halılaşması, öte taraftan üc- fasid dairesi, sonunda neye vara cak? Bunu göreceğiz Fahat Fransanın — iyl'iğini isleyen bülün iyi dilekli yabancılar Asrupanın bügünkü karışık vaziyeti içinde Fransz eko- momisinin bir ân evve', kuv- | vet ve sıbhatini elde etme- sini dilemektedirle retlerin arttırılması | önce İtalya Yugoslav-Bulgar Dos. tluğunun Ehemmiyeti 29 12.936 tarıhli La Re nbllquu gazetesinde Jean erre Gerard yazıyor Yugoslav hükümeti Balkan paktına dahil bulunan müt tefiklerine, yöni Romanya, 'Yuuınıılın ve Türkiyeye, doğrudan doğruya anlaşmak için Bulgaristanla müzakere halinde bu unduğunu bildir- | miştir. |Hâdise mühimdir: Önce- Yugoslavya için mü himdir, çünkü böylelikle, Natb Prens Polün iş başına geçişinden beri güddüğü “sul. hieştirme, politikasını daha bariz bir şekle sokmaktadır. İktidar mavkime - geleliden- beri Prens Po memlekelinin ile, sonra da Macaristanla — olan - politik münasebetlerini genış ölçüde iyileştirmiştir. Şumdi bu iki memlekete — Bulgaristanı da ilâve edince Prens Pol baş hea komşulariyle sulh yap mış olmakla övünebilir. Hır vat meselesini - ballederek memleket içinde de sulhu kurarsa, Prens Pol büyük bir eser vücuda getimiş ve memleketini çok kuvvetlen dirmiş olacaktır. Bulgar Yugoslav paktı Ba Ikanlar vaziyetinde kati bir dönüm noktası teşkil ede bilecek mahiyette olduğun- dan, daha amumi bir ehe- miyet iktisab etmektedir. Bilindiği üzere Balkan devletleri bir — federasyon kurmak temayülünü göster mişler ve Balkan antantını wücuda getirmişlerdi. Bu an- tantta yalnız bir devlet ek- siktıi: Bulgaristan, - Bu yözden Balkan antan tı, ortasındaki bu bir nevi “gedik. le, natamam bir teşekkül olarak — kalıyordu Bulgaristan Nöyyi andlaşma sının ortaya çıkardığı vazi: yet tanımak istemediği ve | kendısinden haksız yere bir takım topraklar alınmasın dan müşteki bulunduğu için Balkan antanlına girmek is temiyordu Bu — suretle Bal kanlarda Hu'garistanla Hal kan anlantının vaziyeti tıp kı, Tuna havazsında Macaris tanla küçük Aantantıu vazi- yetine benzemekte idi Bulgarislanın — istedikleri, başlıca üç nokta üzerinde toplanmakta idi. Makedon yada birçok — Hulgarlar Yu- goslavyaya ilhak edilmiştir Silistre. Bulgar toprağı ol masına rağmen Romanyaya verilmiştir; nihayet, Nöyyi andlaşmasiyle — vâdo'unan Eğe deo'zi üzerindeki liman hakkında Yunan stan tara findan kendisine memnuni yet verici bir. teklif yapıl mamıştır. Uzun müddet Makedonya meselesi en vahim — mesele o'arak kalmış ve orada se nelerce harp eksik olmamış taır: Temennt edelim ki ha zırlanan anlaşma bu - hale nihayet versin ve ÂAvrupanın en karışık bölgelerinden bi rinin sulba kavaşması — işini tamamlasın: Bu hâdise yalnız menfi | bir netice vermekle ka'mı: yacaktır. Onun şümulünün müsbet olması ihtimali de vardır Fi hakika, Bu'garlar aslen Yugoslavdır. On dokuzuncu asrın sonunda — yaşamakta | olan Svetozoar Markoviç adlı bir adamın ilk deta ortaya koyduğu prensipler den sonra hedefi Bu'garları öteki Yugoslavlarla birleştir mek olan bir fikir cereyanı nin inkişafa başladığı görül- dü Bu büyük fikrin başlıca propagandacıları Bulgar St- ambüliski ile Sırp Trumbiç | idiler Bunlar Sırbların, Hır vatların Slovenlerin ve Bul garların, bir federasyon ha lnde birleşmeleri ve büyük Yugoslav kütüğünün her da hamn muhtariyet — halinde © ması fikrini terviç ediyor lardı. , Hepsi bu kadar değil. Yapılan koauşmalar hakkın da malümat veren. ve yarı resmi bir kaynaktan geldi W ğine şüphe olmuyan - telgraf Bulgatistanın milli mütale batından vaz geçmek ve statükoyu tanımak niyetinde olmadığını tasrih etmekte- dir. Bu tasrih keyfiyetine dik. kat olunmalıdır Çünkü böylelikle, Bulgar masurların kuvvetli bu'undu ğu ve Sırpların birlikçi te mayülleriyle — çarpışmakta olduğu Makedonya meselesi açık kalmaktadır. Esasen Stambuliski - Trumbiç pro jesi, Makedonyayı büyük Yugoslav konfederasyonunun muhtar bir. eyaleti haline sokuyordu yi Nihayet, Bulgaristana Eğe denizinde verilecek mahreç meselesinin tekrar fakrat ye Di bir tarzda ottaya çıktığı- mnı da göreceğiz. Nöyyi and laşmasiyle Yunanistan bütün Şarki Irakyayı aldığı za- “Eğe denizinde mahreç, verilme si de kararlaşmıştı. “Mah- reç, kelimesi hakkında faz la tasrihler yapılmadı. İki taraf bu kelimenin Dedea' ğaç tabil limanını kasdettiği bi kabul bususunda uyuş tular, fakat burasının — Bul- | garistana ne gibi şartlar al- tında verileceği noktasında anlaşmadılar. Bulgarlar bu rasının, ortasından bir tren hattı geçen muhtar bir top rak olacağını söylüyorlar, Yunanlılar ise sadece - bir | serbest liman olacağı ceva bını veriyorlardı. İki devlet de görüşlerinde israr ettiler ve iş öylece kaldı. Bugün, ortada yıni bir vâkıa var; Fulgaristanla Yu- göslavya arasında bir anlaş manın İmza'anması, bu iki uyuşamıyan tarafın vaziye tini, üçüncü bir dostun mü dahalesiyle, tadil edebilecek mahiyettedir. Filhakika, Yu goslavya Balkan antantında Yunanistanın — müttefikidir; Bulgaristanla da dost olun | ca Sofya ve Atina hüküm etleri arasında dost bir mu- tavassıt rolü oynıyabilir. Bu şartlar içinde, dünya yi zehirliyen bir mesele dox Uukla — ballolunabilecek Avrupanın sulha kavuşması yolunda yeni bir adım atıl mış olacaktır. e ü ve Madrıtte Yıliı:ıııdı müthiş bir gece | Yeni yıl girdiği sırada Ma | drit halkıma âsi bombardı- manı a'tında nasıl tehlikeli bir âyin yapmış olduklarını Daily Expresı gazetesi Mad rit muhabiri şöyle anlatıyor: “Dün gece Madrit ahalisi küçük kafileler halinde so kaklara toplanmışlardır. Es- ki bır İspanyol âdetine gö re yeni yıl gecesi saat on ikiyi vurduğu sıralarda her kes her çan vuruşta bir üz- üm vermek — suretile on iki üzüm yer. Madritin büyük meyda- nındaki kocaman bir saat 1936 senesinin — artık ayrıl masına bir kaç sabiye kal dığını gösteriyordu. Uğurlu üzümler, hazırlanmıştı. So: nra tatlı bir saat çanı vurdu Onun arkasından da müthiş bir mermi düşerek infilâk etti. Üzüm yiyenler, ağ zlarına henüz bir üzüm atmışlardı ki âşl kuvvetlerinin 1936 senesini, Madriti bombardı man etmek suretile çıkarm- ağa karar verdiğini anladı lar Saatin her vuruşunda bir mermi infilâk ediyordu. Ve her infilâk'a birlikte sokak taki ahali bir Özüm ağızla- alıyor ve onu yutarken “Yaşasın cumhuriyet!, diye baykırıyorlardı Ahalinin bazıları kendile: rini korumak için yüzüko- yun yerlere yatmışlar bazı- ları kapı ağızlarına şığınmı: şlardı Bir mermi, bir dişçinin kabinesi önünde patladı ve elektrikle tenvir edilmiş ka- bine açıla kaldı. Bir adamın e!bise dükkâ- binin mthteviyatı o düğü gi bi sokağa döküldü. İkı kışi öldü. On iki kişi yaralandı , Roafeller en zangin adam değl Kariler kusura bakmasın: lar. Gene zenginlerin parası kalemimizi aşındıracak! Arszın en zengin adamı olarak Rokfeller gösterilir. Hanri Fordun da en zengin insan oldugunu iddia edenler yok değildir. Fakat halen en zengin insan ne Rokfeller, ne de Ford değil imiş! Bir Amerika gazetesi, ci hanın en zengin adamının ne Amerika ne de Avrupa da olmadığını fakat Japon & yada Baron Miçyo isminde bir fabrikatör olduğunu iddia | etmektedir Âlâ, . Ya en fakir 'adam kimdir? Bunu düşünen yok! BO Mübadil ve gayri Bilumum banka v netleri yüzde 5 v Llllllllllll"lIll"llllllllllllllllllllllll tahvilâtı alınır ve satılır. Ingilierenih Akdeniz Siyasası Frankfurter Saytung ga zetesine Londradan bildirili riyor *Yakın ve orta şark, ce- miyetinin bir toplantısında, mütekait amiral Msborne, söyler bir nutukta Cebe- lâttarık ile Koytanin müba- dele edilmesini ileri sürmüş- tür. Amiral Msborn donan- ma istihbarat setrvisi eski şefidir. Amiral bu nutkun- da Akdenizde bir. harp çe küuği taktirde, her ne bah- sına olursa olsun, İugi tere nin Akdeniz yolunu serbest bulundurmak mecburiyetin de olduğunu söylemiştir. Am- raın kabdaalince İıpınyı— min, İagi terenin hasımları tarafında bulunacağı bir ha> rbde, Cebelüttarıkın uzun müddet müdafaasına imkân kalmıyacak, hattt& Fransa ile bile bir harbe girtşilmiş “olsa, yine bu mevkiin mü- dafaası çok güç olacaktır. Hadımlık Kanunu Japonyada da — mecburi hadımlık kanunu konmuş tur. Bu kanun mucibince sarah, budala, deli olanlar hadım edilecektir. Japonyada yapılan son bir. nüfus araştırmasında 150,000 nüfusun yetmişte biri ya deli ya da ahmak- tır. Gondollara da Diırektif Malüm, İtalya ve Alman- ya direktifle idare olunan iki Faşlat memleketidir. Fikir hürriyeli ile ai idar yer- lerde direktifin. matbuata verilen bir müdahale emri o'duğu kanaati vardır. Hal- buki, matbuat bu iki mem- lekette hükümetin ta kendi- sldir en sadık memurlar ta rafından idare olunur. Bu iki memlekette direktifler her, iş herşey için verilme- kte, bu iki memlekette ha- tâ bususi hayat bile emre tâbidir. Son müdahale * Ad. riyatikin incisi, “Eski Düçe- lerin memleketi, Venedik gondollarına yapılmıştır. Gondol meraklı şeyleridir Venedikin kanallarının asır: larca süren aşk tarihinin ca- nlı ve hâlâ faâl mevzuları - dır. Düçe cenapları bunlara şimdi motör takılmasını em- retmiştir. Yarın Dantenin eserlerinde faşizm akideleri ni belirtmek için bir direk- tif verilmiyeceği ne belli. IIIIIIIIIIIIIII"I“II— 0 Z - Mübadil bonoların £ € şirket hisse se- £ e iki faizli hazine £ Adres: z İzi irde Kemer Altında Haçı E Hasan Otelinde ö NumıııdıE Cavit: Telefon 3903 lll ddüselllileke nen. neüülesa z 0i vi v ğükkdedle Bd dddi

Bu sayıdan diğer sayfalar: