“Birteci Kânun Genç kadının hayali gö | ayı idi. Bir esi 2'erinin önüne ge'di İmkânı yok. Bu kadın aldatamazdı O, Tokâadar - temizdi Duyduklarına ihanmak iste miyordu , Canı sıkılmış fe na bhalde üzülmüştü Niya- Siyi bir kardeş gibi seviyo rdu. Yüzüne dikkat'e baktı. Zavallı çocük ? okadar sa rarmış ve çöküvermişti ki. | ki. | Üğşâldı. Belki mühim bir Meğer aldanılmak ne kadar | acımış.. Maddi varlığı sar sılır gibi oldu. Halbuki o ne kadar pişkin ve çilte ka> vrulmuştu. mıcua'ınn en antirikasını — yaşamış. Hele kadın dalaverelerine artık alışmış gibidi.. Elini arkadaşının omutü na koydu Hafifce sarstı: — Çocuk - olıma dedi. Böyle bir oluşuna deği! hattâ şüphe sine bile aldanmak büyük bir hatadır. Hem siz - bir birinizi çılgınca severek al Avrupada Niyazi madınız mıydı? Evet ammna.. Ohalde senin kurun tuların boş Sen hastasın yavrum. Di: kkat et Niyazi.. Bu gibi şü- pheler bazan büyük fac'a lar da doğurabilir. Ya., O kadın masumsaâ Cahit senin kadar de- ğilse bile, Azçok benim de tecrübelerim >vardır. —Ben biçbir zaman hislerimde ya nılmadım. Bahusus kadın iş lerinde.. Aysele gelince, Şi mdiki şüphelerim yeni de ğil, Ayların birikmiş — isti- Tabıdır. Onu bir ay eveline kadar masum buluyordum. Fakat bir balo gecesinden sonra artık aldatıldığımı an ladım. Aysel beni direktör. ümle aldatıyordu. — Fekat Niyazi.. — Hayır dinle Şimdiki ııımo bıılıdığmıııı üçüncü ihtimalin | Bedii im olmıyan muhasebecilikte — azçok iş yapıyor, diğer arkadaşlarım kadar beceriveğe uğraşıyor düm. Birgün direktör vak- tinden eve! daireden çıktı Ben farkında değildim; bir kâat imzalatırak için — oda- sına girdim. Yoktu, Ö sırada telefonun — zili iş tir diye telefona yanaştım. Bir kadın sesi. Fakat bü ses bana yabancı değildi. Ay seldi. Heycanlı zamanlarda öyle çabuk çabuk konuşur- dü. Tuhaf bir hisle sesimi | değiştirdim. Hiç nnutmam, söylediklerini. *Baloya gel diyorsun Çıldırdın mı Sami Darılma amma, tiyatsız hareket Ya, kocanı anlarsa. Daha sonra onun doğru — dürüst bir balo kostümü yok ki pek ih- ediyorsun, Hani bu ay başında ona ikramiye verdirecektin. Of okadar beceriksizsin ki On un gözlerini para ile - pelk Aâlâ bağlıyabilirdin Darılma, bana cicim Ne yapayim seni çılgınca sevdiğim için söy- lüyorum. Dün gönderdiğin yüzüğü aldım, Mersi... Sana büyük bir sürpriz hazırladım Yıl başı ba'osu ndan Sonra nafile israr et me söy'emem. Kıymeti ka lmaz ki. İşlerim var. Fazla konuşamıyacağım. Bak az daha munutuyordum. Hani bize mektüp götürüp getiren bir kadın yar. Sözde çam- aşırcı. Şunun evlâtlığıini bir yere yerleştiriver Peki yavrum. — Peki amma, unutma Ne oluyor gözüm. Sami sesini bir tuhaf duyuyorum. Yok- sa hastamısın Sami . Falo ya gelmeğe çalışırım, Sakın | bir pot kırma Sevgime in- anmıyormusun yoksa? , (Sonu Var) f ALEV KAMÇILARI ULUSAL ROMAN Ne 23 ae —e ea YAZAN; MUAMMER GÖZALAN BiRiNCi BÖLÜM İşte, Delkis de bunu isti yordu. Senelerden sonra ilk defa: Sevmek ne tatlı çey diye. düşündü, — Kendisini bir an için bu.tatlı zevkin “n'hayetsizliğinde gördü Son- ra, birden rüya içinde düşen insanların heyecnile bu yü- ksek yerden bir fırlatıldığını anladı nefetini darlaştıran bir kâ busla alçaldı, alçaldı. Şu bir kaç #snenin ver diği ustalıkla, bu delikan'ı» boşluğa İçindı | yı avlamak, henüz uçmasını | Vait H ö dd ETTEREEDE TRNTNEREZ GENSEZRTEASEAREDR ÇAS ZMN TZZK T ETNYE N TRNACEZ T NMK DNEN SĞ Gdt KAZAMATAMAIININNN ) BAYRAMİÇCİN İstanbulun En Yüksek Fabrikalarından Getirttiğim Şeker, Şekerleme, Bo- nbon, Çılzolata Gibi En Lüks Şeker Çeşitlerinizi Zarif Kutularla Ancak Dükkânımızdan TEDARİK EDEBİLİRSİNİZ. bilmiyen bir ufak — serçeyi yakalamakdan kolaydı - Bir iki tatlı bakışla onu kendi sine çekebilirdi. Acaba han gi mağrur erkek kendisini bu tatı bakışların sihrinden kurte rabilmiştir. — Kadınlar derin ve kör kuyulara ben zerler. üstleri açık bırakılan kör kuyular Yürür, ve istirap çekeriz Belkis de eğer — isteseydi onu kabinin tehlikeli boşlu. BŞ ŞEİİCİ | | ğguna — düşürebilirdi — Fakat |* ne olacaktı? Hiç! Onu her hangi bir | lerini iyi TÜRKDİLİ. Yabancı gazetelerde gördüklerimiz. CIIT III Fransa Ve Sömürge- lerinin Müdafaası. Bu günkü tezgâhlar en fazla yeni gemi yapdıkları için, a1 zamanda tamirata yetişmez hale geleceklerdir. Fransa ve sömürgelerinin denizden müdafaasının umu- mi bir şeklide gerçekleştiril- mesi gözden geçirildiği za- man bü imese'enin çok çap raşık oluşuşkarşısında bilha ssâ hayret duyülür Her şeyden önce, son ha- rplan beri yeni ve mühim olan bir mesele dilikati çe kiyor: Harp başladığı tak- dirde harb donanmasiyle ti caret filosu çok ehemiyetli bir rol ovnıyacıklardır Uzun zamanlar, müdafaanın bu biribirini — tamam'ıyan iki Mnsurunun ayrı'ması mecbu riyeti duyulmuştu Fakat Fransız sömürgeler impara- torluğunun her kıtaya ya yılmış olduğu ve anayurtla denizaşırı toprakların — biri birlerine sımsıkı bağlı oldu- kları bugünde — ekonomik alanda olduğu kadar süel alanda da harp donanma siyle ticaret filosu ayrılmaz bir bütünün unsurları olmu- şlardır. İşte, beki de — sulh zamanının sükunu dolayisiy- le hakiki karakterini kaybe decek gibi görünen bu mef- humdur Meselenin — bu cephesi, deniz inşaatı alanmda kesin | ğı kararlaştırıp bir şekilde ortaya çıkmakta- | dır. Filhakika, genel olarak | mütalea edi'ince, bu endüs trinin iki müşterisi Milli donanma ve Filogu, Donanma bugüne kadar vardır: ticaret çok iyi çalışmıştır. Tezgâhla- rımı, hattâ daha iyisi tersane bir yapacağı mından ayırmıştır. denizaltı gemileri, Loryan erkek gibi düşünmek miyordu. Onu, — hayatının diğer erkekleri gibi evelâ kendine bağlamak, tonra bir tekme ile — defetmek. . Bu ©ndun için çok cazip bir fi kirdi, Bir lâhbza bu arzu ile yandı. Alıştırılmış bir pars nasıl bir gün kanınıdaki yı rticı zevklerin esiri olursa oda bir kaç dakikalık kısa bir zaman içinde bu vahşi duyguların esiri oldu. Maci- di dizlerinin dibinde ağlar ken gördü. Tayyörünü sırtı na geçirerek gittiğini ve bir iste- | daba hiç dönmediğini düşün- | dü Onu düşer | betbaht olmuş, bütün hayatı kırılmış olarak terkettiğini tahayyül etti. Fakat birden silkindi: — Yazık. diye düşündü ona yazık.. Henüz çok genç. sanayicinin W gibi, ihtisas bakı- | Şarburg | | Halbuki harp denizüstü gemileri ve Brest büyük tonajda gemiler yap- makta sahibidir- ler. Par âmento gemi yapına- lâzımgelen tahsisatı verdiği zaman ge mileri yapma işi her şeyden verilir ve ihtisas önce tersanelere siparişler bunlar arasına gö re taksim olunur. Yeni deniz bakanlığı ter. sane'erin devamlı ve randı- manlı bir surette çalışmala- | Mi | 3600 liradır. Muvakkat teminatı miktarı 270 liradır. Ek- rını temin için — yapılacak her gemi — partisinden bir kısmının inşasını tersanelere verir. Bundan artan kısım için de — hususi tezgâhlara başvurur. Bu metodun verdiği so nuç yalnız endüstriyel za- viyeden geçirilirse donanma nin yaptıği şey iyidir; fakat daha umumi, o'an, Fransa nin deniz müdafaası zafiye- sinden tetkik edilirse, vazi- yet aynı değildir Çünkü te rsaneler tam — randımanla çalışırlarken ticaret fi'onun hususi tezgâhlara — yaptığı siparişler bir veya iki — tez- güöha ısmarladığı bi:kaç pos- ta Yapurudur. ki — bunlara inpaatı devlet tarafından fi- nanse edilmişlir. Öteki tez- gâhlar ise amatörlerin ver- dikleri seyrek — siparişlerle iktifa mecburiyetindedirler. Hususi deniz inşaatı endüst- risinde hepimizin bildiğimiz karışıklık işfe bu — yözden çıkmaktadır. Bundan çıkarılan sonuç zâten vaziyetleri kötü olan hususi tezgâhların, ölüm te hdidi karşısında olduklarıdır zamanında, Örkestra güzel bir valse başlamıştı. Bu klâsik parça ona ezi ci bir okşanma ihliyacı ve- rdi. Etrafına bakındı, gözle- ri yine Macide. gitti. Onunla dans etmek için öyle derin bir arzu — his- vetti ki utanmasa koşacak, onu — belinden kavrıyarak bir kavalya - gibi. dönenle- rin arasına karışacaktı. Fa kat muhitin ağır ve boğucu mubafazakârlığı — kendısini bu delice fikirden olikoydu. Bu teklifin ondan gelmesini sabırsız'ıkla bekledi. Mühendis Macidin gözle- | ri Belkisin gözlerine takıldı: ğı zaman genç kadının ya İvaran bakışlarını gördü ve Hikmetten ayrılarak onu da-| Dnsa kaldırdı. IOTT “ SAYFA 3 Kazanç vergisi mükelleflerine 1936 mali yılı icin tahakkuk eden kazanç vergilerinin ikinci taksit müddeti birinei kânun sonunda biteceklir. Henüz birinci ve ikinci tak- sillerini ödeme is olan mükellk flerin birinci kânunun 31 inci günü öğleye kadar - borçlarını maliye ahsil şubesi veznesine yölrmsları aksi takdirde yüzde 10 cezasile birlikte dahsili emval kanunu ahkâmına tevfikan tahsil olunacağı ilân olunur. KOMİSYONU Sakığırlılı gürmlücakm 16 12-935 pazartesi günü saat 10,30 da şatın alma ko- misyonunda açık eksiltmeye siltmeye iştirak edeceklerin BALIKESİR ASKERİ SATINALMA ihtiyacı 4 1 — 367 iLÂNLAR ——— için 90 ton kuru ot Tahmin bedeli konulmuştur. şartnamasini görmek üzere her gün ve ihale gününde vaktı muayeninde teminatlarile birlikte Susığırlık satın alma * İlân İstanbul Teşvik Sanayi Ka- dın Terzi Mektebinden me zun ve Beyoğ'unda Madam Tezi Fikaranın kalfası Terzi (Nimet Gökalan) yeni mo dellerle İstanbuldan gelmiş ve Mahfelin arkasında Nuh sokağındaki Ö sayı'ı evde el ati e posta vapuru olsun yük gemisi olsun, ticaret gemi- harb gemisi kadar itina görmesi — gereken bir harb cüzütamı haline girer. Çün- kü onun da karşılaştığı ba- sar tehlikeleri harb gemisi- ninkinin aynıdır sömürgele- rimizin büyüklüğü ve ihti yaçları bizi harb gemisi ol- sun, ticaret gemisi — olsun bütün gemilerimize güven | mek mecburiyetinde bırakı yor. Harbların kısa sürdüğü es.' Şimdi dönüyorlardı Gü zel bir Viyana valsile kendi lerini görünmez â'emlerin sihrine kaptırş, dönüyorlardı. Belkis başını genç mühen disin omuzuna — koymuştu Bir tüy kadar bafiflediğini zanettiği vücudunu onun kuvvetli kollarına terk etmi- Şi . Örkestra susunca, ikisi de bir rüyadan uyanır gibi sil- kindiler Belkis — oturduğu yere doğru ilerlerken Maci de: — salon ne kadar sıcak diye fısıldadı. — Evet vantilatörlere ra> ğmen tahammül — edilmez bir sıcaklık var. — Biraz terasaya çıksak.. Belkis uzun eteğini sürü. | yerek yürüdü Macit kendi- Şehir Şekercisi: M, Reşat komisyonuna müracaatları. 4 — | — 341 Kayıp mühürler Mehmet adlı mühürümü kaybettim Yenisini alacağ: amdan hükmü olmadığı ilân | olunur Yakupköy kooperatifi ortağı 70 numaralı Ka- dir oğlu Mehmet & Bulikesir. malsandığın- dan almakta olduğum mal- üliyet maaşıma bit 127-106 numaralı maaş cüzdanı ile Yuzuf namına ait tatbik mü- hürümü kazaen zayi eyle- dim. Her ikisinin yenisini çık artacağımdan eski'erinin hü- kmü o'madığı iİlân olunur Küpeler nahiyesi Sarı- alan köyünden ve as- keri malüllerden Halil oğlu — Yusuf ki zamanlarda, her devlet sahip olduğu vasıtaları tam randımanla — kullanıyor ve bunları venilemeği — düşün- müyordu. sini takip etti, terasadaki hasır kanapelerden — birine yan yana oturdular. Hasta benizli bir ay evlerin ça- tılarına sönük bir aydınlık serpiyordu. Uzakta Boğazın koyu nefti suları görünüyor- dü, Geniş terasanın bir köşe- sinde daha bir iki çift var- di Macit gümüş sigaralığını uzatarak: — İçermisiniz? Diye sor- du, Belkis bir sigara aldı. Du- daklarının rujunu bozmak- tan çekinin bir tavırla diş- lerinin arasına sıkıştırdı. Ki- | britin sarımlırak aydınlığın- da bir. birinin — gözündeki derin arzuyu anladılar. Sö- ze ilk defa — Belkis başla. di: | — BİTMEDİ —- | | TAFE FUO D NN L SRE NG