# O Eyisi 25 Dışarda fürkiye: “Anadolu Kıyıları Türk Ulusuna Alttir.., İtalya Tüfkıjeîı:'n Emin Ve Sa- mimi Bir Dostudur. - değildir. Bu kadar Türkiye Dış Bakam B. Tevfik Rüştü Aras'a Bulgar diş bakanı B Köseivanofun Börüşmelerinden sonra Bul gar matbuatı Türk dostluğu lehine bir ağızdan neşriyata baş'adılar. İki bakanın diye vleri Kakkında müsait su- Tetde tefsir eden — yazılar yazıldı. Bunlardan Zabla gazetesi töyle yazdı: “Türkiye ile Bulgaristan arasındaki münasebetler en ticak güven ve dostluk ha Vasına girmişdir. Bunun ba #ka tür'ü olması da mümkün karışık bir zaman şöyle dursun her hangi ahvalde Türkiye — ile Bulgaristan arasında itimat sızlık uyandırabileck hallere As'a mü ammaha cdi meme - dlidir Dr. Tevlik Rüştü Aras - Yetiin en samimi — Hin lüözumunu tarihten öğ $ Bulgaristanı Türkiyenin en Yakın dostları arasında gör mek istiyor. Biz de Türki dostları Olmak istiyoruz., Lâbülgari - gazetesi mut- lak samimilik ve satvet ha Vasını kaydettikden diyor ki: *“Türk - Bulgar bakanlarımızın sonra dostluğu müşterek diyevinde de teyit edildiği gibi hiç bir zaman nomal Yolunu takipten hâli kalma- Mıştır. Buna binaen, B. Teyfik Rüştü Aras — ile B. Köselyanofun - kesin sözleri hakikatta, iki ulusu sevke den genel hissiyatın -sadık tercümanıdırlar. Bu sözler İki komşu ulus halkının ra hunda şiddetli bir akis uya hdıracaktır. İki ulus, karşılı kı tanışmayı, hürmete ve anlayışa dayanan iyi komşu luk münasebetleri idamesi: Tenmişlerdir. Fugün bu lü- Zumu her zamankinden daha Ziyade şiddetlidir., | Gazete m; esini şu su Hıkâze: | yaçlarından retle bitiriyor: “Bakanların ıki memleket basınına yaptıkları hararetli hitap hiç şüphesiz işidi'ecek ve bu basın tam — inkişaf halinde bulunan uluslarımız kuvvetlerinin ge işmesi için çok İTâzım 0'an teskin anlaşma — eserine erişmek için mesul — hükümetlerin ve entellektüel mahfellerin uğraşlarına yardım edecek. Lir., ve Türkiye - italya İsviçrede çıkan — Journal de Geneve ya - Habeş — meselesinden hahsederken İtalyanın ya yılmağa mecbur olduğu için Anadolu kıtasının münasip geldiğini yazmış ve — buna mukabil 6 Eylâl 935 tarih h İt Giornale d İtalia şöyle tevap veriniştir: gazetesi İtal Journa! de Genevein ma- kalesi dikkate değerdir Bu ğazote, Kakli uluslar sosyetesinin bir çok yüksek âmillerin naşiri ef. kârı edi'mekted'r. olarak | Journal de Geneve acunun “ rea ite'erini ve u'uslar s0s. yetesi karşısında durumlarını ve genel hakla rını medana koyımnuştur. Yalnız bu gazetenin görü şile bizim görüşümüz arasin- da bir noktada ayrılık ol- duğunu hemen işaret etmek isteriz: Bu da İtalyanın ihti bahsederken Anadolu sahillerini ima ede rek bu toprakların İtalyanın fazla nüfusunu alabileceğini kaydetmesidir. Anadolu kıyıları — Türk ulusuna aittir Türk ulusu hiç bir suretle Habeş kıta sile kıyas edilemez İtalyanın | TÖRKDİLİ e Edremit gezisinde Baştaralı birinci sayfada) neler cıvarındaki “Akpınar,, |adlı kaynar su için büyük bir havuza ve uray parkına pek | yakında başlanacaktır. Edremidi gündüz gözü ile gezmek nasip olamadı. Geç vakit indik; ertesi günü, ci | var köylerde gezi; akşamı müsamere ve sabahı da Ba likesire dönüş .. Ancak, boş kalan birkaç szatimizi, Ed remitde harcıyabildik. Şahir için, kendi görüşü me güvenerek birşey yaza- mıyacağımı an'adım; ve Şa- rbay B Cevdetle mülâkata ç— —X | Başakların Tuzağı | İçli ve acıklı bir. köy | | | V ! İtalya | Türkiyenin emin ve samimi | | bir dostudur. İtalya Türki- yenin bütün haklarına, ege menliğine, toprak tamamlı - ğına ve terakki ve medeni- Bu Günün Kızları (M. G.) ye Gülüyor; başını avuçları | Krasına almış katılırcasına Bülüyor, Lâcivert gece kıvranma ârinı kesmiş. Sanki saçla Finı ağartacak bir şeyden | Orkuyormuş gibi karanlık Ara bürünüyor. Ve genç | izin çılgın kahkahalarını aranlıklı bağrında saklıya Tak boş sokaklara kadar Nzanıyor. Bir erkek bu çılgin kizin tPkı Jâcivert gecenin İlâci | Vert gözleri gibi onun göz *ine dalıyor.. İliklerine ka ? işliyen bir. kıskançlıkla ©nu süzüyor. Gecenin göz Srinden bile sakladığı sev- 1 Bilisini sokaklara göstermek | Miyormuş gibi perdeleri iriyor. | — — Yapma cicim, yapma | 'Ü'!vr.. Y'_tegıç kız omuz silki- ; Evet | şecekmiş YAZAN: Ekber İnanç yor, kesilen kahkahalarına yeniden başlıyarak: — Ben... Ben... - Diyor - kadın olmak - istiyo: rum. Ne?. Ne?. Erkek yere dü- gibi — sal'anıyor.. El'erini karyolanın beyaz demirlerine dayıyor, gözle. rini kapıyor Birdenbire bir kapı gıcır- dıyor. Gecenin duran kalbi biraz yırtılıyor. Ve bir göl - genin aksi, perdelerden uz- aklaşarak kayboluyor. Etkek baygınlığı geçince doğruluyor. Boş yatağın e'ektirik al- tında solan kara'tısına ba kıyor. Açık kapının, sevgi- Tisinin gidişini hober verir gibi duran kanadına — bakı yor Göz bebeklerini bile dalduran gölgenin — firarı boş — gönlünün — kararan | köşeleri | macerası .. | Başakların Tuzağı Köyün, köylünün — ve köy hayulının aynası ... verdim Kendisini bir köşeye çe kerek: Şehirde, dedim; su de rdi olduğunu — söylüyorlar. Bunun hakkında sizden iza- hat istiyorum karar Su derdi vardı. Fakat j müteahhit ile yapılan mu- kaveleyi feshettik. Şimdi, ye- | ni şerait dahilinde halletmek üzereyiz. Proje'e- rim'zi, Bayındır'ık Bakanlı ğina — gönderdik; — tasdıkini bekliyoruz. Edremitli'ere sevinçli bir Şehrimiz su işini haber vereyim: pek yakında suya yor kavuşu Yine bir kanalizasyon | derdi olduğunu söylüyorlar, — Kanalizasyon meselesi çok mühimdir. Onu da biran evel hallet mek isterdik; fakat, Jeketi yepyeni bir pi'ân da mem - || hilinde düzelteceğiz. Kana- | OsmanBakkırın bu çok güzel ve içli büyük hikâyesi | yakında sütunları- İ mızda . P ae SN o rgp DOKTOR KADRİ YETKİN İç hastalıkları müteha- 8 sı Milli Kuvvetler cad desinde Yeni Türkiye ee- zanesi üsündek! muaye- nehanesinde her gün sa bahtan akşama kadar ha" stalarını muayene ve te- davi eder * J j | — di | h. yet alanından bu memleke tte yapı'an intibaa hürmet #tmektedir. Ona karşı ikt taraf için fai- deli ve tam bir hukuk ve durum müsavatına dayanan samimi işbirliği siyasası ta- kip edebiliriz. İtalya, Türkiyenin mena fii ve hakları aleyhinde ha reket ederek kendi ahalisi nin iskânı için Anadolu kı- tasınını asla düşünmemiştir Ve asla düşünmiyecektir Bu derhal verilmesi lâzım gelea bir izahat o'maklâ beraber kati olan bir izahtır. | reformlar ve | | tmak için çalışıyoruz. lizasyon işine derhal başla- | sak henüz şehtin müstakbel vaziyeli belli olmadığ ndan, n dahi'inde işe başlaymca, bizim çalışmamız başa OÖnun için, çıkacak. kanalizasyonu tehir etmek mecburiyetin | deyiz. — Üçüncü bir dert var mış: Elektrik derdiz Şimdiye kadar elektri ğin kilovatı, 25 — kuruştu.. Şimdi de öyle.. bunu ucuzla- Ve yine pek yakında, — şehiri | ışığa boğacağız .. Bu yılki zeytin verimi | nasıldır?. — Az... geçen yıla nisbe- Üc yüzde oluz ve kırk ara- sında , Fakat, vaziyetten yi. yağ randımanı eyi o acaklır. »..0 Bay Cevdetle gö rüşürken, oteldeki hadiseyi hatırladım: Sabah kahvealtımı otel de yapmağa karar vermiş tim Otelciyi çağırdım: Oğlum, bana simit. . ne memnunuz. Çünkü, çay ve — Edremitte simit bula mazsınız. — Niye; dedim... — Bütün ekmekçiler, ha- murlarını makine ile yuğur- i biraz daha kara tıyor. Ve © olduğu yore | çöküyor. Dudaklarından — Beni sevmiyordu ha! Kelime'eri dökülüyor.. * — A, Kardeş onu o ka: dar çok seviyorum ki.. — Yazık, — yazık (M.. Bunun ağlıyorsun?. — Bilmezsin abla. Bilm- Nasıl sev- sana için mi ezsin. Onu nasıl diğimi bilmezsin Kendine gel — cicim Mademki o seni sevmiyor. Sen de vazgeç .. — Aşkolsun abla. Hiç | vazgeç denir mi?. Akşem göneşikin! bağıltı € solgunluğuna bakıyorlar . Göğün mavi çevresinde ka: rışan kızıllıklara gömü'n ek istiyorlarmış gibi göğüsleri açık, elleri kavoşuk olarak duruyorlardı. İkisi de aynı erkeği sevi yorlardı. Gönüllerinde bir esmerin hayali yerleşmiş. Gözlerinde ulutlu gözlerinde ay- | n istek şimşek çakıyordu. Şimdi kırlara bakan balko nlarında başbaşav ermişler, dertlerini yanıyorlardı. Da- ha düne kadar başka bir okuru, kızlığın en çılgın te- mas'arile ısıtmışlar. " Daha kadar — ağızlarından başka erkeklere: -Seviyorum seni- lafı çıkmıştı. Dün Bandırmaya - giden trende bir esciere rastladı. k'arı vakit.. İkisinin de da- marları buz kesilmişli. Bir birinden habersiz onunla konuşmuşlardı Erkek; çok kederli görü nüyordu. — Kumral başı öne sarkık lâcivert gözleri ıslanmıştı. O da kimbilir ha bgi eskinin kül ettiği gön düne lünü teselli ediyordu?. Ve | küçük (M.. ) bunu ona sor- muşlu, — Seviyordum. Beni bı raktı kaçtı Diye karşılık almiş. Diş- leri bir birine geçmişti. Demek, bu güzel esmer onu sevemiyecekti. Öyle ya gönlünde başka bir sevginin N k NÇ ——— —a l aa di ea aa eli 8e lll eli e el KBK D Ü Gd ll gl gimdiki | | duklarından, simit yapmağa müsaade olunmuyor.. Simit, makine ile ya- , pılamazda .. Dikkat ettim, şehirde bütün kasap dükkânları ca- mekânlı.. Etler, makine ile kıyılıyor ve soğuk yerlerde muhafaza olunuyor ... Şarbaya bunları an- Tattım. — Şehirde, bilhassa, te- mizliğe çok önem veriyoruz. Sıhhi vaziyetimizin eyi ol ması için her çareye — baş vuruyoruz. Kendisinden bay Cevdet: Üslükleri bile Balıke- sirden Öönce attık, dedi. bir aydır, üs'ükle yok... ayrılırken, gezenimiz Edremitlilerin, bize karşı gösterdikleri misafirperver- | Hiği kaydetmeden geçemiye- ceğim... Edremit Halkevine bütün samimiyetimizle — teşekkür ederiz Mehmet Tüuğrul NOT : Yarımki yazımızda, Edre mide gidiş ve gelişimizi an | latacağız. M., T. Un ve — XHM S — Unlar | 72 likbir Çuval un Kuruş | 55 Randımanlı 625 60 615 70 525 80 460 Kırma 265 | NOT: | Bu fiyatlara yüzde on | ——— — zahire fiatları | | muamele vergisi ile çuval- da 140 kurüş buğdayı ko. ruma vergisi dahil edi'ir. Zahire fiat'ar beher kilosu: Cinsi Yumuşak buğday Sert | Arpa | Misir Nohut Bakla | Kepek , Kuruş — Santim ! . 30 | f | | | yazını taşıyan biri onu na- | sıl sevebilirdi? Ablası da aynen böyle dü- | şünmüştü. Zaten kardeşi | kendisinden daha güzeldi | Onun için vazgeçmeliydi. Evet.. Evet vazgeçmeli demişti. Ve © gündenberi gönlü epi — uzun - bir mücadeleye girişmişti. Tam muvaffak olacağı anda; o esmer güzelini — sinemada yanı — başında — görmüştü. | Onun neşesi, onun gülüşü kederlerini dağıtmış ve genç kız belki sorusunu dudak- larının ucuna getirmişti Ne kadar çok sokuluyor'ar. dı. Elleri birbirine deyiyor, karışıyor, saçları birbirine geçiyordu. Ertesi günse, Ah!. Keşki |o gün ablamla konuşma- saydi. Genç esmer karşıdan onu görmüş ve yanına yak laşacakken vazgeçmişti, Soönra - Sonra. Küçük ka. rdeşi ona anlatmıştı . İşte pızartesi günü istas yonda buluşmuşlar gönülle rini !ılıblıhıı_ ıwuılud nefesleri SAYFA 3 —— ——————————”—.:. . .—eerjgrm Sıiıiııuıllılnlüıliiinin: Sındırgının Kurtuluş ma- hallesinde evelce dispanser olarak kullanılan hazineye ait harap bina (300) İira muhammen bedelle 13 9-935 tarihinden itibaren 20 gün müddetle satılığa çıkarılmış tır. İsteklilerin 3-10 935 ta- rihine kadar Sıngı Malmü dürlüğüne müracaatları. 44—- 100) “Balkesir evkaf Ürektörlüğünden: Balıkeserde — İbrahimbey camil müeztin ve kayyum- luğu boş — bulünduğundan müsabaka imtihanı açılmış- tir. — İstekli — bulunanların 10 10 - 935 perşembe günü saat 15 de Balıkesir vakıf- lar direktörlüğünde müle- şekkil koniüsyona müracaat- ları İlân olunur. Gürkaniye iera — — dairesinden: Ayvalıkta Talat veresesi- n: borçlu Bürhaniyenin Ke rem köyünden Murat oğlu Ali çavuşun mahcuz Kerem köyünün —Armut'uk namı Camtepe mevkiinde Nisan 335 tarih ve !7 numaralı tapu se- nedine müstenit(70)lira kıy- meli muhammenli (6) dö- nümlük bir — porça tarlası (2280) sayılı kanuna tevfi ı kan dairemizce peşin para ve açık artırma i'e satıla- caktır. Açık artırması 5 Teş. rinsani 935 — tarihinin salı günü saat on beşte dairemiz- de yapılacak ve bu tarihte bu tarlaya teklif olunacak arlırma bedeli muhamiınen kıymetinin yüzde yetmiş be- şinl bulmazsa artırması on- beş gün daha uzatılarak 20 Teşrinsani 935 tarihinin çar- şanmıba günü — aynı saatte dairemizde icra - kılınacağı cihetle bu — mal üzerinde hak iddiasında bulunanların evrakı müsbitelerile birlikte yirmi gün içinde dairemize müracaat etmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu si- gillile sabit olmıyanların sa- tış tutarının paylaşmasından hariç bırakılacakları ve ar- tırma şartnamesinin 935- 159 dosya numarası ile 20-10-935 gününden itibaren dairemiz- | de herkese açık bulunduru: lacağı ilân olunur. Kıskançlıktan kendini yi- yecek ha'le gelmişti. Nasıl, demek — sevilmiyorum, di- yordu Daha sonra küçük'er de aralarının bozuştuğunu an layınca sevinir gibi - olmuş- tu. Belki gene sever kim- bilir? Demişti. Abla neye daldın.. Aşk. ©İsun sana... Beni teselli edeceğine... — Yine seni düşünüyor- um. Önüneden aldattın dıyecelıllı;ı?.. | — Ne yapayım “S..., lede | mek — İstiyordum. O da yabana atılır çocu- klardan değil.. Fakat nasıl oldu bilmem o gör- dü M . .) gözlerini uzaklara dikmiş, ablasına anlalıyor, iç çekiyordu. Birden bire gözleri bulut- lanır gibi oldu. Onün - &- mer başını, kıvrılan gölgesi- , ni gördü