Yabancı gazetelerde gördüklerimiz. “İtalya Milleti * İİLİLI .Adalue't içinde sulh istiyor.., “İlalyadan sadır olacak bir jest Avrupenin zalen fena Uan plântik vaziyetini bir kat daha- fenalaştıranaktır.,, | Petit Paristenden: Cenevre mehafilinde git likçe beliren fikir şudur Ha- H#standaki kuvvetli yağın- Urlar diner dinmez yani Bu ')"l sonlarına doğru İtalyan ker kıtaları Asmaradan ha Teket ile ilk soluğu Aduva alacaklar. Bu hipoteze Söre İtalyanlar parlak bir Zaferle eski mağlubiyetleri sildikten, Habeşlerden intikam 'dıktan sonra işte o vakit '_'Cılı “Duçe, müzakereye *& pazarlığa girişecektir. Ta E'" bütün bunlar pesimist Mülâhazalardan başka bir Bey değildir. Tahmin'erin ta kkuk edip — etmiyeceğini Himdilik hiç kimse tayin ed- Z zira harp veya sulh #tafındaki trajik — ha'in Mibeti bir tek İradenin em- trine bağlıdır. Fakat İtal Yân milletini mesuliyetlerini Müdrik büyük bir devlet ha. ; getiren devlet damının derin politika di- Tüyetini yakından tanıyanlar Shun böyle akilâne bir mü- Memlike siyasetinin yıllarda in edebileceği — yüksek ’*lı(nılleıl geçici zaferlere [.ıl edebileceğini asla ka- bul etmezler. Sinyor Musso Ninin prestiji ve dünyaya *lıâı nüfuzunun nuru bö- Ve Afrikada elde edilecek Tafer çelenklerine asla mu Ç değildir. G Aksi tezahürata — rağmen, Üçe, ye hayran olanlar yan - Habeş - ihtilâfının Hulhan halledileceği ve İtal Ya ile milletler cemiyeti ar- Sunda müşterek bir kollabo riwn sahası bulunacağı yo “nda daha henüz ümitlerini k'luıı. değildirler. Ve bu suretle Roma elde h Habeşistamı istilâ etm taşavvurundan, yani böy- bir tasavvuru var farze- Yoruz. Vazgeçerken, tam ürak kendisini — sarmaya yan diplamatik - tecrit k“u ndan sıyrılmış o'acak- ıi'liııııı çemiyeti nezdinde İ- | falya, İngillere Habeşistan L” İnformation: Hep sempatilerinin İtalya ya gittiğini söyliyen “İnfor mation, kendi kendine ba- zi sünller soruyor ve bunla: ra aşağıdaki zati cevapları- m veriyor. Kendisine yani, İtalyaya, yakında Habeşistanda tanıla- cak olan menfaatlere karşı bu memleket bir harbe kal- kışacak olursa ne kazanaca- ktır? Pekaz bir şey ne kay bedebilir. Pek çok şey baş ta geniş insan telefalı; son- ra İngilterenin — itimadı ve dostluğu;ve en nihayet ken disi ve belki de diğer mem leketler için eve'den görül- mez içtimal sarsıntılar! İtal- yadan sadıraolacak bir- jest Avrapanın zaten fena olan politik vaziyetini bir kat da- ha fenalaştırabilir, zarar Fa- ideden büyük olur İşte asıl *risk, buradadır. Sinyor Mussolini vaziyeti -bilmiyor değil. Cihan “Duçe,, nin eşyada ki büvük kehaneti, görüş'e rinin geniş ve zenginliği ve vaziyete hekim olmak kabi- liyetine hayran — olmuştu Halli iztenilen — eemoğrafik meselenin çaresi ancak silâh” lanmak bulunabilir? Müssolininin hakkını tes- lim ede'im. Son kaynaşma lardan sonra gösterdiği sükü- n taktire değer. Zira bütün dünya “Duçe, nin ağzına bakmakta. Sir Samuel Hoa re Avrupanın istediğinin su- ik olduğunu söyliyecektir İtalyanın bir tek kuruşun atmadan neler elde edebile- ceğini anlatacaktır. Belki de milletler cemiyetinin maruz kalacağı tehlikelere de işa ret edecek. Her halde müna: kit paktları hatırlıyacaktır. Habeşistanın bir enternas yonal idare tarzını kabule meyyal olduğu söyleniliyor. İtalyan protektorasına sureti katiyede, muarızdır. Eğer İtalya Habeşistanda pro- tektora sahibi olmak istiyo rsa, her halde geç bir sure tle Britanyayı rencide bir | yor. Yanlış bir ——— ——— Akşam Kızıllığı N"lıyol Saadetimin ışığı eçhul bir elle kısıldı. Kesik kesik öksürmeğe ıkl'ldı. Rengi büsbütün so 'du Gözleri donuklaştı. O el vücut, o yosun renkli er bir kaç gün içinde dü gitti . - Undan sonra kalbimde #cilar katılaşmağa başladı. l.âünluce serseri gibi do m. Acıyan hislerimi uy- —""dum Lâkin iztırabım Mmedi. Kanıyan kalbim *."'Ilıdı.. Yine hayat bana zından Uştu. Eski — iztırap'arım | | YAZAN: Hakkı Süha tekrar ayaklanmıştı.. Ümi- dimin ışığı perde perde #i Tinmişti. Mukadderata bo- yun eğmekten başka çare yoktu. Sevgim, saadetim ha-| söylemiş. Sırf beni lim kanat'anıp bir. daha dönmemek üzere uçmuştu. Bir gündü.. Onun hatıra larile baş başa idim. Çek- mecenin içinde bir defter gö züme ilişti. Açtım baktım. onun yazısı, onun — hatıra defteri idi. Ah bu defter Sedat. Ke- şki bu defteri görmesey- dim- Onu gören gözlerim kör olsaydi. Bu defter — içi- mdeki yarayi dağladı . j muamelede bulunmamalıdır. Barış komitesi her — şeyden | evel ihtilâfa dair “dokü man, ları toplamakla meş- gul. Bilâhare yüksek teşebb üsünde harekete geçecek tır. Konferans daha devam edecek. Yağmurlar mevsimi henüz son bulmuş deği'dir. İtalya ise beklemesini bile cektir Mösyö Pierre Laval | Cenevreyi ihmal etmemekte dir. Soğukkanlı'ığı, muhake- | mesi, isabetli, düşünmüş ve | hareketi, fikirl 'rindeki vuzub | takip ve devam kabiliyetle- ri ile hem umumi sulha hem de Fransız menlfaatle- rine hadim o'acağından hiç şüphe edilmemelidir Sinyor Mussolini ise “İt- alyan milleti, sulhü Ada letin refakatinde istiyor, diyor. Bu dileği, dünyanın| mekanik bir. konstrüksyon olmadığını bi'dikleri halde azami derecede — istikrar istiyenlerin gözel niyetleri Ve telif etmek acaba müm- kün olmıyan bir şey mi? Yanlış perensip Lintransigeant. Anlaşılıyor ki Cenevrrde toplanan Beşler - Komitesi İtalyaya Habeşistan üzerinde bir protektora — tanımiya | mülemayildir. Şu halde bu- gün Habeşistan geri — bir memleket nazarile bakılıyor ve onun bir vasiye muhtaç olduğu — fikride — nihayet kabul edilmiş oluyor. Şimdi ye kadar bundan kimse şü- phe etmiş değildi İraklılar sizinle hemayardır. diyecek olursanız, size — omuzlarını ka dirmakla — mukabelede bu'unacaklardır. Her halde “vahşi, olmayın Mısırın milletler cemiyetine azalığı görüşü ürken İngilizlerin ta kındıkları vaziyet herkesin malümudur. Onlar, Habeşis- tanı İtalyanın ayarı o'arak kabul edecek derecede basit' insanlar değildir. Habeşistanın üstelik muh tacı medeniyet bir memleket olduğunu da kabul ediyorlar. Bugünkü keşmebeş içinde büyük bir riyakârlık vardır. Aynı medeniyet seviyesinde bulunan devlet'er arasında tahaddüs edecek ihtilâfların sulhan hallini temin gayesi- le kurulmuş ve — fakat hiç bir zaman Kolonya'ı ekspe disyonların politika ve juri dik mahiyetlerini çerçivesi içine almamış olan bir pat- ktın kelimesine - bağlaniyor ve realite feda edilmiş olu- prensibin Her hakikatı bu defterden öğrendim Sedat, Meğer ben dünyanın en betbaht adamı imişim. Saadet bana bir da- kika bile gülmemiş. Ben al- danmışım aldatılmışım. O beni sevm iyormuş. Gö- zlerini beni yardımla sustu- ran son nefesinde beni sev- diğini itiraf eden O — yalan binim bayatımı kurtarmak için bu acılara katlanmış Bile bile kendini ateşe atmış . Ne ga- rip ne acı değil mi? Beni kurtarmak için hayatını ve- | rdi. Ah, acı iztirap bundan sonra başladı. Bu hakikatı î öğrendikten sonra —meğer ben ne kadar zavallı imi- | şim, Sedat bu hakikattan | sonra çektiğim iztırabınacı: sını tahmin edemezsin,Yaşa- '_Şundan burîaâ:: |8 saat 38 dakıkada Paris- ten Gezayire & Fransız uçmanı Mermoz uçağiyle Paristen kalkarak bir günde Cezayire — gidip gelmiştir. Gidiş uçuşu 4 sa- at 5 dakika, dönüş — de saat 33 dakika sürmüştür. 2940 kilometre — tutan bir hava yolunu 8 saat 38 da- kikada yapmış olan uçman orta'ama olarak saatte 324,3 kilometre uçmuştur. 25 milyon dolarra filim Ş#Amerika sinemacılığı bü- yük masrafları icap ettiren filimler yapmağa yeniden başlamak kararındadır. Yal: nız bir kumpanya, bir sene icinde 25 milyon dolar har- camak kararını vermiştir. Daha şimdiden - yapılan *“Haçlılar;harbi,, ,Pompeinin son günleri, “Bir yaz gece sinin rüyası,, filimlerinin her biri dört yüzer bin liraya malolmuşlardır. ingilterede gürültü ile mü- catlele gİngiltere Sıhhat Bakanlığı yeni çıkarılmış olan gürültü yle mücadele — kanununun daha sıkı sürette - tatbikine hazırlanmaktadır Bakanlık, “Gürültü komis yonu, denen eksperler hey- etinden gelecek raporu bek. lemektedir. Bu kanun “hadden aşırı surette korna çalan — şoförle- rin, tecziyesini de âmirdir. Fakat mese'e şu ki, şöförle- rin korna çalışı ne zaman *hadden aşırı, olduğunun tayini güçtür. Şimdiki komisyon bunun için bir miyar koşmağa ça- lışmaktadır. Bir tayarecilik rekoru Meşhur Fransız tayarecisi Delütte 100 ki'ometre dü nya sürat rekorunu yeni ı yaptığı bir tecrübede kır- | mıştır. Eski rekor 447 kilometre | | ilâm İtalyanları bir — hayli heyecana getirmiştir. Onlar başka bir hava — içinde ve tehdidamiz — prambüllerden kurtulmuş olarak bildirilen teklifleri belki kabul edecek- lerdi.Bugün vaziyet müşkül dür Lüzumsuz yere tehrik edilmiş hassasiyetlerini yatı ştırmalarını — İtalyan'ardan umumi sulh namına bek'e- riz. mak istemiyorum, ölmek.. Ölüpte mezarda ondan af dilemek istiyorum. O benim için öldü. Fakat hâlâ ben yaşıyorum. Böyle yaşayişe — hayata lânet ediyorum. Beni bu dertten kurtaracak ölümden başka çare yoktur.. Arkadaşım burada sustu. Bulanık bakışlarını akşamın alaca karanlığında gezdirdi. Şimdi ikimizde susuyor duk.. Ortalık gittikçe kara- rıyordu. Önümüzde ada ışı klarile, Marmar anıa ortasın | da pırlanta gibi duruyordu. Vapur yavaş yavaş iske- leye yanaştı. İkimiz de konu. şmadan indik Biraz yürü dükten sonra birbirimizden ayrıldık. O yolda sendeliye sendeliye gidiyordu. İçim- Balıkesir Necatibey öğretmen okulu arttırma Ve eksiltme kııisyııııiın:_ Erzakın cinsi Miktarı — Erzakın cinsi Mtktarı Ki'o Kilo * Ekmek 21,000 — Süt 2200 Yoğurt 3500 Koyun eti 4000 Beyaz peynir 600 Kuzu eti 1800 Kaşar peynir 300 Sığır eti 1500 Tuz 1000 Sade yağı 1500 Soğan 2000 Zeytin yağı 1200 Salça 200 Zeytin danesi — 400 İrmik 200 Pirinç 2500 Patates 4000 Şeker 2000 Şehriye 200 Kuru fasülye — 2000 Soda * 800 Nohut 450 Sabun 1000 Un 800 Bezelye 150 Makarna 1000 Linson 4000 (adet) Mercimek 300 Yumurta 30,000 adet 1 Okulun 31 Mayıs 936 tarihine kadar ihtiyacı bulunan (29) kalam erzak vesalire — 17-9 935 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 Bunlardan ekmek, et ve sade yağının ihalesi 2/1 inciteşrin 935 Çarşamba günü — saat 14 de, diğerlerinin 3/1 inciteştrin 935 Perşembe günü saat 14 de öğretmen okulunda yapılacaktır. 3 — Eksiltmeye girmek ii iyenler yüzde yedi buçuk nişbetinde muvakkat teminatlarını Maliye veznesine ya- tırdık'arına dair makbuzlarını ihale günü komisyona gös: | termeleri gerektir. 4 — Eksiltme için fazla izahat almak veya şartname- yi görmek istiyenler okul idaresine her zaman başvurabi- lirler. 5 — Yukarıda adları ve miktarları yazılı erzak ve- sairenin aynı flat ve evsafta olmak şartile Lise Pansiyo nu ve mektep talebesi ihtiyacı için yüzde elli nisbetinde fazla miktarda müteahhitten istemek hakkını kullanmağa okul idaresi serbesttir. St lEn l dö) 371 ile gene kendisine aitti' | Son tecrübesinde bu rekoru saatte vasati olarak 450 ki- lometre 282 ye çıkarmıştır Bu süratle giden bir tayare Paristen — İstanbula 5 saat on dakikada, Londraya 45 dakikada. Berline 2 saatte | Romaya, Kahireye 7 saat miştir 13 birinci kânun 1799 da birinci konsül seçilmiş 1804 te bir cuma günü impara- | tor olmuştur Napolyonun Sent - Helen adasına gönderilmesi 1815 de İngilizler mezarına bir cuma günü Fransa mezarına vermişlerdir. 10 dakikada varabilir Napolyonun — hayatında a. e cumadan başka günlerde iki italyan casusü —— | Sismaş önemli vakalar da $ Geçen hafta Cebelütta- rıkta dolaşan iki İtalyan, İn giliz polisi tarafından — tev- kif edilmiştir. İtalyanların üzerinde şüpheli — kâğıtlar bulunmuş olduğundan hapse atılmıştır. Cuma günü ve Kapolyon Cuma günü, Napolyonun hayatında çok rol oynıyan birgün olmuştur. 13 nisan 1779 da kendisi Briyendeki süel okula gir den, zavallı çocuk hiç hayat | senin yüzüne gülmemiş dedim.| O, gecenin koyu - karanlığı içinde silindi gitti.. Aradan günler geçiyordu. Artık Muammere tesadüf etmiyordum. İşlerimin çokluğu dolayi- sile de uğrayamıyordum Bir gün fena halde hasta oldu- ğünu işittim. Ertesi — gün evlerine gitmeğe karar ver- dim. Akşam yine yapurla eve dönüyordum. Arkada - şımın biri bana bir şeyler söylemek istiyordu. Fakat buna cesareti kâfi değildi. Nihayet ağzındaki baklayı çıkardı: — Duydunmu Sedat Mu ammer ölmüş dedi Birden- bire şaşırdım. Sesim boğa- zımda düğümlendi. Bir şey h olmuştur. Vaterlo harbi bu nların başı gelir. er “ DOKTOR. KADRİ YETKİN İç hastalıkları müteha- s8.81 Milli Kuvvetler cad- desinde Yeni Türkiye ec- zanesi üsündeki muaye- mehanesinde her gün sa. bahtan akşama kadar ha- stalarını muayene ve te- davi eder İ söyliyemedim. Sustum.. Akşamın alaca - karanlı. ğında onun soluk çehresini, zavallı arkadaşımın hayati gözlerime çarptı. İçimden yine, zavallı çocuk dedim. — SON — Neğrival.— Gürbüz Türk çocuğu Ankara Himayeietfal ce- miyeti tarafından — her ay çıkarılan bu mecmuanın bu defa gelen son sayısında şu yazılar vardır: Çocuk eğitmesinde tarih, sayma niçin ulusal bir an lam verimyoruz. Vaktından evel doğan çocuklar ve ço- cuklarda mevsim hastalık - ları, — doktorlarımıza — göre doğumlar ve çocuk ölümleri. Bu değerli mecmuayi okur- larımıza tavsiye ederiz. —