- Eylâl 14 Duyduk Üslük tariha karıştı. Bir aydır, sokak baş da, bembeyaz dıvarlarda, kapalı dükkân kepenklerin- de, üs'üğün Fena'ığını anla tan birçok afişler göze çar- Piyordu: “Üslük yirminci asrın kı Yafeti değildi, İnkılâp — Türkiyesinde Üslüğün yeri yoktur., “Üzlük gerilği ifade eder . ». Yine park ve Halkevinin kapılarında: ib üreleri nazarı dikkati celb tdiyordu... Bu — vaziyet karşısında, Zâten üslükten memnun ol “Üslükle girilemez .., Miyan bayanlarımızın — üçte iküsi, başlarındaki bu sarı bezleri derhal çıkarip attı- âr, Şahidi olduğum bir vaka- Yi anlatmadan geçmiyece- fim, Parka girmek istiyen S0) lik, üslüklü bir. bayan Yasağı görünce, etrafındaki lere: Ayol, dedi; üslük yü tünden bize her kapı kap h. Günahımızı taşır. gibi, hâlâ o bu — üslüğü Tızdan atmıyoruz? Hepimi tin evimizde, kızlarımızın tayısız şarpaları var. Haydi başı Ümdiden gidip başımıza on: Ti örtelim. Ve hep birden ler, Ve altı eylülden teri #hrimizde numunelik üs'ü klü kalmadı. yürüdü- Zaten Osmanlı devri sapsarı ölümü an itan rengi ile başlarda yer tlan bu değersiz. — değersiz Olduğu kadar da pahalı ol © - üs'üğün tarihe karış Mak devri gelmiş, geçmişti bile., Bu günün Türkiyesinde, #rkeğin yanıbeşında yer al- SN kadının kapalı gezmesi, 'zim için iftihar edilecek T vaziyet değildi her hal K hin Onun için üslüğü de, an- | Sak müzelerimizde yer bu. 8h fes yanına asmamız ge Tekti.. Bunu yaptık... Ve Unu yapmakla, biz Balık- Hirliler, inkılâba canımız ve Anımızla bağlı olduğumu Z, bir kere daha isbat et- !I[. Bi 1 K ml B ll 4 Uluslar Sosyetesi Ve Yapılan M_asraflar. Uluslar soösyetesinde oıta aylığı 1100 firayı bulmaktadır. G.Vard Price 4 eylül 935 tarihli Deyli Meyvl gazetesi- ne Cenevreden yazıyor: Bu sabah İngiliz delege- lerinin buraya gelmesiyle Büyük Biritanya için — çok önemli olan — hâdiseler ve meseleler Vhitehallden bu konuşma etmiş radaki arsıulusal masasına — intikal oldu. Cenevreye bundan on iki yıl önce bir dela daha ge Imiştim, lera, uluslar - sosyetesi ha kkında söylediği bir söylev de “gizli entrikaların çe vrildiği ve otel odalarında kapalı — konuşmalar yapı'dığı yer, demişti. Şi- mdi İngiltere için en — can alıcı meseleler burada ko- tarılmak istenmektedirler. Uluslar bu haline rağmen, biz on beş | yıl müddetle ondan bir şe yler ummak ham hayaline kapılmış ve kendimizi teh likelere atmışız Üstü sosyetesinin İngiliz asığları Tsana gö lü özerinde değil, Cenevre gölü üzerinde — tehlikede | dir. Burada toplanmış — olan kozmopolit kurumlar, dün- yanın en kölü — kurulmuş kurullarıdır. Bunlar, kendilerine — hiç bir tehlike — getirmeksizin | İngiliz | mukadderatını büyük teh likelere sokabilirler Uluslar soysal — uluslar kültür işlerini arsıulusal meseleleri ( ardize etmek — için çalışsa © zaman bir işe yarıyabilir. Fakat onun sıyasa - işlerini çevirmeğe kalkışması, bü- tün değerini kaybettirmek - | tedir, Pu müdahaleler, Japonya nın ve Almanyanın İngilte | reye gücenmesine sebep ol muşltu, Eğer bunda devam edilecek olursa o zaman İta: İyayı da aynı şekilde gü cendireceğiz. Bu böyle gidecek olursa Cenevre büyük ulusları, bir birine düşürccek, aralarına | düşmanlık salacak bir mer- | kez olacaktır. Eskiden bitaraf — olarak kotari yanişler, artık ulusal sösyütesi bütün arasındaki düzeltmek stand Yarasalar YAZAN: MN Biz, öyle ayrı ayrı iki in- | genç kızlar gibi idim. Bu se Fanız ki, Birbirimize elver- 'ıniıı: imkân yoktu. Fe kalı! İhtiyatsızca — kendimi imin sesine bırakmam. ayır bırakalım bunları.. 'kı"“.l"n' görenler olur be- biri.. Size söz gelmesini M Mem Yalnız şu kadarı 'İehıı: falet anında senden geldim kaldırımlara.. Ah, ne kadar isterdim o vakitler karşılaş mağı.. Şunu söyliyeyim ki. Sizi, bir kaldırım kadının dan daha eyi anlıyan biri.. Haydi..Güle güle : Sus . Bir şey söyleme.. Bütün bağla- Geçen yıl De Va- imparalorluğunun tahsil görmüş bir. Kâtibin | eğer İogiltere tehlike içinde kalazak olursa, ona yardım izzetinefisleri yaralıyan bir hal suretine bağlanmak is- teniliyor. Dünya ulusuna en büyük tehdit Essen ve Birmlngham mühimmat — fabrikalarında değil, Cenevrede milyonlar sarfiyle kurulmuş olan bu saraydan gelmektedir. İşin kötü tarafı şudur. ki büyük asığlar buraya yardım| etmektedir. Buraya yılda 2 miilyon İngiliz lirası masraf edilmekte ve sayıları 600 ü bulan birçok işyaların cepleri doldurulmaktadır. Altın istandardı - bırakıl Bkağa başlandıklar — dönra buraya harcanan para da otomatik olarak artırılmak tadır. Çünkü burada aylık - ların ve snir masrafların al- | tın esasına dayanan İsviçre frangı üzerinden kabul edilmiştir. Burada ancak orta tahsil görmüş ikinci sınıf bir kâ tibin aylığı senede 1100 İn giliz Tirası tutmaktadır. Bu işyarlar, kazanç ver- gisine tâbi olmadıkları gibi her yıl, beş hafta müddetle | kendi memleketlerine din- lenmeğe gider we - oradan | dönerlerken yol parasını da alırlar. » Burada bol bol para ver; | tildiği için bir takım yoksul memleketlerden gelmiş olan işyarların eline kendi hük- ümetlerinde büyük yerler tutan insanlardan fa- zla para geçer. İngiltere, bu — sosyeleye her ulustan fazla para ver- diği halde, tuhaftır ki, i eri gelen işyarlar arasında İn giliz pek azdır “osyetenin ön şubesinden ancak bir tanesi bir İogiliz idaresi altındadır. verilmesi h. ' . , Un ve zahire fiatları | 13 Eylii Cuma Unlar 721likbir Çuval un Kuruş " 55 Raodımanlı 625 60 610 7T0 510 80 » 443 Kırma Parlak 235 NOT: Bu fiyatlara yüzde on muamele vergisi ile çuval- da 140 kuruş buğdayı ko- ruma vergisi hariçtir. Zahire - fiatlar beher kilosu: Cinsi Kızılca Yum 4 uşak buğday Sert Arpa Mısır Nohut , Bakla Kepek Santim 70 Kuruş » srafları için İogiliz vergi mükellefi yüzde otuz. öde mektedir. Hiç bir ulus bu.- kadar vermiyor. Yazar, bu rada İngilterenin ve do- minyonların gelirinden kamlarla bahsettikten sonra betkesine devam ediyor ve diyor ki: Uluslar Sosyetesinde üye- liğin bize yüklediği — bütün masraflar bundan ibaret de- rva- | 'Il"lllllllllllllllllllllllllllll"::lyl::l:— E İnşaat Sahiplerinin, mühendis ve müteahhitlerin £ nazarı dikkatine : Her zaman taze çimento, Eskişehir kiremidi, cam ve en eyi yağ ve boya £ çeşitleri. İnşatta ku'lamlan bütün malzeme toptan ve pe- rakente olarak Bandırma İsmet Paşa Caddesinde: MEHMET NURİ VE OĞLU HAMDİ Demir hırdavat mağazasında bulunur. Siparişler derhal inşaal sahiplerine ve inşaal mahallerine süratle gönderitir ve yelişlirilir. Fatlar har mağazadan daha ucuzdur. Bir defa deneyiniz. lllll!llllllllllllllllllllllllllllllllilllllı 8 Ucuzluğu Sağlamlığı ğildir. Her yıl iki defa knnwy toplantısı olunca birçok İn giliz Işyarları Cenevreye gö nderirler. Şimdi bunlardan 25 tane si Borivaj olelindıdivler, Bunların otel ve İ'.nııdrıyı telefon masrüflafi her g yüz binlerce lıraya varır. Fakat bütün- bunlar; İn- giliz dış siyasasının mukad — deratını bürada ıoplınııı lakırdı ebelerinin eline rakmak tehlikesi yınmdı hiç kalır. Orada İngi terenin muka- dderatımı kararlaştıracak olan delegelerden hiç birisi etmek için — parmaklarını kımıldatmak imkânına bile malik deği!lerdir. İngiliz ulusu, kendi ulusal işlerinin. böyle- yabancıları eliyle yönetilmesine -boyun eğmekte devam edecek olur| sa bunun sonucu felâketten 47 Değişik ulustan işyar kullanan bu sosyetenin mu 1 Okulun ihtiyacı bulu! 14 9-935 tarihinden itibaren usülile eksiltmeye çıkarılmıştı. 2 Kömürün 505 lira tul 3 İstekliler şartnameyi lirler. ——— — Ne yapalım, bazan da, kafa değil, gönül kumanda edı- yor Hoşça kalın. - Belkis.. — Güle güle.. İlhan, bir direk gibi. du ruyordu, şaşırmıştı. Belkis, gözden uzaklaştı. Genç kadın,hem yürüyor, hem ağlıyordu. Hıçkırıklar, omuzlarını tetik düşürülmüş do'u iki mavzer dipçiği ha linde sarsıyordu. başka bir şey , olamıyacak tır, tibey öğretmen okulu Satın alma kurulu Başkanlığından: man 250 ton kok kömürü 15 gün müddetle kapalı zarf n an muvakkat teminatı mali- ye veznesine yatırdıklarına dair ihale günü olan | teşrin- evel 935 sah gönü saat 15 de makbuzları komsiyona vermeleri teklif zarflarile birlikte her gün mektepte görebi. (4-1-98) pırdıyamamıştı. - Yüreğinde bir ağırlık . saplandı ve yü- rüdü. Rüzgâr. Akşam,epeyce yaklaşmıştı. Gözleri, iki gözlük camı gi- bi, buğulanıyordu. Serin, rüzgârlı bir son- bahar akşamı esniyordu to prağa.. Uğultulu bir şehrin kalaba'ığı.. Rüzgâr, vardı. Yaprakları sürükliyen, sert bir rüzgür, | Yürüyordu. Kafası, bir yazın | ilık, sıcak hatıralarla — do- Zarafet Fahri Tavşanlı Fantazikumaş VE Tuhafıye mağuzalarında bulabilirsiniz? *K U0 YEKCO 9V0 GEKD GA0 9HED İEKLKESİR. VİLÂYET OAİME » ENGÜMENİ iLÂNLARI | Azami fiatı 435 tenekesi 1250,nevine göre Miktari 250 teneke benzin 25 makine yağı Asgari fiatı 425 300 Nafıa dairesi için yollarda kullanılmak üzere alınacak olan yukarda miktarı ve ryayiç bedeli yazılı benzin ve makine yağı şartnamesi mucibince alınmak ve 19-Eylül. 935 gününe rastlıyan perşembe günü saat on beşte iha- lesi yapılmak üzere on beş gün müddetle açık eksiltmeye. konmuştur. Bu yağların azami rayıç bedeli üzerinden tu- tarı bin dört yüz liradır. İstekli olanlar yüzde yedi buçuk nisbetinde muvakkat teminat akca ve tahvilâtını mal san- dığına yatırdığına dair makbuz senedi veyahut banka mektubu ile ihale günü encümeni vilâyete ge'ecektir. En- cümende teminat olarak para veyahut tahvilât alınmaz. Bu hususta daha ziyade malümat almak ve şartnameyi görmek istiyen'erin daha evel encümeni - vilâyete gelme. leri ilân olunur. 4—-1-01 Karanlıklar, kulakları di- ten — karanlık bir rüzgâr, karanlık bir şarkı gibi akı- yordu. Yürüyordu. — Gözlerinde, bütün ömrünce saklıyacağı bir kadın gölgesile.. rasalar.. Yarasala, karanlıkla baş- layıp, yine onunla biten bir gece masalıdır. Yarasalar.ka- ratn'ıkların karanlıklarından doğan yarasalar.. Karanlıkların çocuğu, ka- ka- ranlıkların yumurcağı, yara- salar. ' ranlıkların piç kurusu, Akşam kara bir — kanat olup kanatlarını çarpmağa başlayınca, sokakların yarı karanlık karanlığında — bir kanat silloeti gibi, etekleri Ve Yarasa Belkisler.. e