BAYFA 2 Dil işleri Kılavuz için dersler Harp (T.Kö ) Cidal, mücadele — Savaş Mücadele etmek — Savaşmak Mücadele etmek — Sayaşmak, Uğraş Uğraşmak Savaşkan Uğraşkan Harb kelimesinin yakutça kökü karptır. Bu kelimeyi kazanınca, savaş sözünü cidal ve mücadele karş hığı olarak alıyoruz: «Son asır değu tarihinde en büyük devrim, Türk erkinlik savaşıdır.» İ «İsmet İnönü, yığjerca, denk büdee fikrini yerl ştirmek IÇIN savaştı.» «Bir ülkü için savaşmıyanların ömrü boşa geçer.w Uğruşmak kelimesinin kılavuzda meşgul olmuak karşıl- ığı abındığını biliyoruz: «Dündenberi senin işinle uğraşıy orüm.» cümlesinde uğröşmak tam iştigal elmek yerinedir. Türkçenin incelikleri var. Eğer: «İki gündenberi Kam- utayda, bu kananu çıkarmak için uğraşıyorum.» dersenız burada “uğraşmak,,, savaşmak anlamına geçiyor. Kılavuzda meşgale kelimesi «işm ve «iş güç» diye ka- rşılanmıştır. «Savaşp mücadeleyi katşıladıktan sonra meş- galenin Türkçe karşılıkları arosına uğraş:da koyamaz mı? Uğraşınız nedir? — Meşgaleniz nedir? O vakit savaşkan Osmanlıca «mücadıl» da «birdüzüye maşğul ölan bir işin peşini unlamına» gelebilir. «Ben bir ülküyo özveren savaşkanları severim.» Sayaşmak ve uğraşmak kelimelerinin — Türkçede ayrı özel anlamları da olduğunu unutmamalıyız e ae Muhafaza ötmek — (- (T.K.), barımak saklamak Klavuzda muhafazanın Türk kökü olduğunu görüyoruz. Fakat onunabarımak» «gözetmek», “saklamak» diye ayrı karşılıkları da var. Barımak kelimesini barınmak ve “bu:ç ve bara barı sözünü hatırlayınca anlıyacaksınız. Arıkan bir türk, yurd barımakta hiç bir özveriden ça- kinmez.,, , Biz yürd barımı için hazırlanırken, siyasosımızın bari- şçlik ülküsünüde göretiriz. . Çantamı yarına kadar saklar mısınız?,, Bu örneklerde geçen yeni kelime: Arıkan — Halissüddem ve uğraşkan bırakmıyan» 2-Gözetmek, daki * Rağmen — Aldırmadan, aldırmıyarak, bakınmıyarak.. * halde.... beraber.. Birçok kimselerden «roğmen» kelimesinin yerini bütün bu karşılıkların doldurmadığı sözünü işitiyoruz. Hastalığına rağmen — hastalığına bakmıyaruk Havanın soğukluğuna rağmen Havanın soğukluğuna bakmıyarak, aldırmıyarak.. Bütün bunlar doğru, fakat a.rzuma rağmen» böyle anlatabilirmiyiz? Osmanlıcada rağmen sözü yenidir. Ondan önce hilâl sö zünün türlü şekillerinin kullanıldığını görüyoruz. Rağmen için tek karşılık karşın olabilir. «Bütün imkâ- n& zlıklara rağmen, ba işi başardım — Bütün imkânsızlık- lara karşın bu işi başardım » «Her şeye rağmen size yardımdan geri duramıyacağım, Cümlesine Türkçede «ne olursa olsun» diye başlanacağı gi- bi, «her şeye karşı gelerek, karşı koysrak,vyahutaher şe- ye karşınoda denelebilir. , Tefevvuk etmek — Üstolmak, üsgelmek Fajk, mütefevvik — Üsgelen, üstün bosar Tefavük — Üstünlük Takaddüm etmek — Öngelmek Mütekaddim — Önceki, öngelen Sıyasada parti kuvvetile değil, kala kuvvetile üstolma- ğa çalışınız. D_"'“'" bir savaşta, on sonu zokâü üsgelir. Biz çocuklarımızdan yalnız bilgi değil, 1ır9 “üstünlüğü istiyoruz. Ba işte üsgelen odur. — Düşmanın üstün kuvvetlerini, akşama doğru, çekilmek zorunda bıraktık. Ünceki mektupta söylediğim üzere... Bütün savaşlarda ahlâk zekâdan da öngelir. a s#özünü İhtisas — Uzuğ Mütehassıs — — Üzman Bü aisr, uzüğ asırdır. Her şeyde uzuğ kuvvetinin başadlık ettiği bir çağda yaşıyoruz. an | | Bayındırlık. bıkıqhgııu. ııı işlerile uğraşmak üzore | İçişleri Bakanının Yeni bir Söylevi (Üst tarafı birinci sayfada) un için bana âmil olanlara, bunu yapanlara ve bu güzel eserleri — bize gösterenlere teşekkür etmek benim için ye hepimiz için çok yüksek bir zevktir (Alkışlar) Türk basınının, komisyo- numuzda da — görüşüldüğü gibi, ufak tefek teknik ha. talarından sarfı nazar, diğer kısının kendisine utfedilen hiçbir. kabahati ve kusuru yoktur (Alkışlar). Eğer biz, gaye adamı ol- mamız itibarile, kendisinide bazı noksanlar görüyorsak bu, her safhada görülen no- ksanların aynıdır. ve — hattâ daha azıdır. Daha azı olmak icap ed. er, çünkü oteşkilâtı yapanlar irfan sohibi, — zekâ Ba- hibi — adamlardır Güze- telerin —«& matiere — premi ere, ilk maddesi» doğrudan doğruya insan zekâsı ve gö rüşüdür. Onun için demin ar- kadaşların dediği gibi, busın denildiği zaman yalmz muh- arrirler doğil. müretlib ve makinecileri dahi hatıra ge- tirmek lâzım gelir. Bunlar da aynı iş bölümünün kıymetli | uzavlarıdır (Alk şlar.) Bizim basın işinde nazarı itibara alacağınız — eleman insan olduğuna göre bu in- sanı kondi vazifesi, ve öde vine göre — yetiştirirsek ve ona kendi mesuliyetini gös. terecek olursok Türk mille. tinde zaton mündemiç olan seciye de mevcut olduğuna göre dünyanın en eyi bası- nın! yapmış olacağımıza ka naatim vardır. Elverir ki iş sahibi olanlara yolunu gös- terelim yani teknik noksan- larını bildirelim, Kurultayın verdiği kararlarda en — çok iftihar duyduğum sebeb bu dur, Yani kendi kendimizi ile rletecek vasıtaları gene kendi. mizin bulüp — çalışmasıdır. Bir takım — ithamloar, arka daşlarımızdan birinin dediği kadar değil amma, güzeteci yasfına layık olacak bilgile- rin bizde noksan olmaması lâzımdır. Ve bu bilgiyi ta- mamlamak için bir zaruret vardır. Bu da kurslarla, konferanslarla ve biribirine telkın ötmek ve makaleler yazmak suretile halledilecak işlerdir. İkinci noksan, kurultayın karar verdiği gibi meslek- taşlar arasında — bir birlik olmamasıdır. Her gezetec bağsız ve bir avara halinde gazeteye intisap eder. Ve çekilir. Çok feci mahrumi- yetlar — içerisinde ölenleri gözümle gördüm, Dömin bir dakika ayağa kölkarak yük- sek hatıralarını taziz ettimiz eski —muharrirlerin yüzde sekseni bu teşekkülsüzlük yüzünden böyle gilmiştir. Hakkı Tarık Us — Maa lesef.. Şükrü Kuyı Devamlı — Bu teşekkül ovela mesleğin şerefi ile mütenasip ve bir- birine mütenasit uzuvlardan mürekkep olarak kurulacak- tır. Bu teşekkül birçokları- nın atisini temin edecektir. Bunun içinde vasıtalar ho. Idur. Araçlar — geniştir. İyi teşekkül vücut bulacaktır. Şimdi bu işler için seçtiği- Diz heyet tahmin ederim ki Köy yünde - yapılıyor. Halkevi köycülük kolu ta rafından hazırlanan köy bay- ramı yarın Küçükbostancı (Tepecik) köyünde yapıla- caktır. Bütün ova köylerinin bir leşmesile — yapılacak — olan bayramın çok güzel olaceğ. anlaşılmaktadır. Ügün cirit oyunları, pehlivan güreşleri, koşular yapılacak her suretie eğlenceli bir gün yaşanucak- tır. Halkevimizin bandosu da | bayram yerinde güzel musiki | parçaları çalacaktır. Bayrama gideceklerin her türlü ihtiyaçlarını karşıla- mak için de tertibat alınmış. tır. Yiyecek, limonato, ay- ran, dondurma ve türlü meşrubat Şehir kulübü mü- teahhidi tarafından ucuz İi yatla gatilacaktır. Vealhasıl köy bayramı her suretle güzel olacaktır. İlbayımız İzmirden döndü Birkaç gündür İzmirde bulunan İlbayımız B. Salim Gündoğan dün otomobille Balıkosire dönmüştür, Hu- susf muhasebe Müdürü Âdil Sayar ve Mühendis Ziyattin de bir gün evel dönmüşler- dir, Hbayımız bilindiği İzmirde — köycülük tetkik etmiştir. Banakîıî İlbayı üzere işlerini Çanakkale ilbayı B. Sü- | reyya bir gün evel Çanak- kaleden Balıkesire gelmiş ve dün Manisaya geçmiştir. Bandırma tren gezinlileri. Bandırma tren gezintileri bu cumu başlamaktadır. Ta- rifeye göre tren sabuhleyin | 6,15 da Balıkesir durağınd- ao kalkurak 9,35 Bandırma ya varacak ve gece — 22,35 de Balıkesire — dönecektir. Gidiş geliş birinci — mevki 130, ikinej mevki 100, üçü necü meavki S0 kuruştur. Ya- miz gitme birineci — mevki 100, ikinci mevki 8SO, üçün- ü mevki 70 kuruştur. Açıklı bir ölüm. Noterimiz Rüknettinin kü- çük kardeşi İzmirin tanınm- ış kömür tüccarlarından Sa- lâhittinin uzun süren bir ha- stalıktan sonra öldüğünü te- essürle duyduk. Salâhittinin genç denilebilecek bir yaşda ölümü Balıkesirde kondi- Bini tanıyanları derin bir te essüre gark etmiştir. Noterimizin ve kederli ai- lesinin acılarını paylaşırız çarisieslaraddanen. saydığım işlarin yetışlir?cullir Seçtiğiniz arkadaşlar bu- rada senelerdenberi — millet işlerile matbuat işlerile uğr. aşmış kimselerdir. Gelecek kurultaya kadar belki duha evel buna ait bir takım ni. zamnameleri talimatnameleri bazırlıyacaktır, ve ikinci ku- rultay toplanncağı zaman size eserlerini gösterecektir. Hükümetten istediğiniz şe- ylere gelinca, kendi salâhiy- esaslarını — Gamr dü a aa Ma Ha GN BE Gi l DU e aN KENTTE VE VİLÂYTTE 1 Kânunsani 935 tarihinden itibaren şehir ve kasabalar. dakı fabrikalurda üğütülen unların het bir — çuvabna kırk kuruş zam — yapıldığı, | bununla zem mıkdarının 140 | kuruşa çıkarıldığı malümdür. Çuval başına alınan 30 kur uş muamele vergisila bu mı- kdsr 170 kuruşa çıkar. Üç yıldiz. bir çuyal un 72 kilo- dur. Bu 100 kilo buğdaydan olur. Şu hesapca bir çuval unun mal olduğu fiyat 574 kuruştur. Bunun 300 kuru- şu İ00 kila buğday parası, | 170 karüşu rüsum, 54 kur- uşu da Üğütme ücretidir (Otuz çaradan) Halbuki yine 1kânun 935 den itibaren rusum alınmaya başlıyan köy değirmenlerin- de maliyet fiyeti yüz kilo undan 300 kuruşu buğday bedeli ve 50 kuruşu üğütme bedelij olmak üzere 350 ku- ruşdan ibarettir. Şehir değ- irmenlerinde 100 kilo buğd- aydan 524 kurüş masrafla alınan unun mıkdari 72 kil. odan ibarot olduğu — halde | köy değirmenlerindle 100 ki- lo buğdaydan 350 kurüş sa- rfile alınan un mıkdarı 95 kilodur. Bu hosaba göre köy Bir kacakçılık hâdisesi. Köyün İmamı da bilerek kaçak tülün alırış. Ömerköy muhabirimiz bi. ldiriyor: Bundan bir müddet — evol Ömer öyde Karaşahin Ahmet adında bir tütün ekicisi 934 yıltıda yetiştirdiği tütünle. ri idareye vermiyerek kuça, ğa sarfetmiştir, sonra tütün ler İnhisar idaresi turafından istenince atütünlerin çalındı» diye ortaya bir yalan atmış tı. Jandarımanın araştırması. le hakikat meydana çıkmış Ve kaçakçı ihtisas hak evi- iki ay hapis cezasına çarpmıştır. Şimdi de bu kaçak tütün- De verilerek dığı mo-ğ-lnnn çıkarılınış bu. | lunmaktadır. Tütünleri alan- rı yapacağıma söz veririm Hukümet nezdinde do sizin bir avukatıniz olacağım(bru- vo sesleri, sürekli alkışlar.) Fırkanın bize - gönderdiği üye, fırkanın matbuat hakk- ındaki noktayi nazarını açı- kça söylediği için bunu tekr- âr etmeğe mahal yoktur. Za- ten takip ettiğimiz gaya bu memleketi elbirliğile, disipl in altında lâyik olduğu yü- ksek mevkiye çıkarmaktır (Alkışlar.) solan kısımla- |— --ıı-ıııı----""— MEME BE6 GU ÜTT G L aS A HMA GU D HDG GS CZ GG GUN VA DK M G H VOK A GU HON GK a G A A G UnFiyatları Çayramı yarın Tepecik kö-| Şehir halkı köy değirmenlerine düşünce Un [ıııiıü' ; tının İşi hatırı sayılır derecede düşdü. Bayram her surefle güzel olacak| Dükkan - sahipleri İbar — hedellerini - yüzde kurk NS azaltamazlarmı Un fabrikalarından Mukayrem Harbi fabrikasi — 0.küyde | KÖ tıkları le ç etmiya İ):lş"ımışlll?d" yi | | rılmasında lerin kimin tarafından sabl- | A.M 5A ı İ yalinle — ! değirmenlerinden ©? gö yatlarında e hir fe l*”h“' göre yarıdan fazla bir fark vardır. ç h'ıı' Bunu gören şehif ı K:inunş;ıni 1935 de ri her gün sayıt! 5i üzöre köy değ "?".no düşmüş, _viyıı-eklrrl“' girmönlerin unundan ekmekler! | Bu iş köy d,.gırlîd i | ve köylü içinde böYÜ faydadır. Şu kadar W? deki fabrikaların '!'a Rab' sayılır derecede düş' ı;ıi]" rika işletenlerin © tli ğunu görüyoru! K ekmek mütcahhitleri teossir olmuşsa dö: ü 100 kuraş rüsum? ıt g len 40 kuruşu dikkat © ga ne alarak muteali nıî r ::: N sü! STf zararlar _E'*"nek z. Bu 39 göre, yüzde kırk fiyat forkı vnrmük. ir | bunün önüne geçmiş “ıd 4 akdını rüsumun le"' olduğu zıman'n""s' D ot olan müstecir içif pi mazsa yüzde kırk İ de icat b.ııııellermd!"r".ıî lât yapılmasını çol selef Kiyünde Amedin &” girenler yakalaı * e gün ©V Birkaç £ "ıı.mı"*.”,g'f Z J köyünde bir g!u’r Köyden Hadi :Ilı Ahmadin evine 7 j iş ve bir. kislti ,ıl'"' çalınınıştır. Zabıhclnık' ça üraşdırmada Db'TBiZ 50""; aın Babacakini? ; Hasüf , Cğn” köyünden Haft Ü göyt | Mahmet ile Köselif " TĞidü V e. den Ömer nğhı_"_'?]o ı'ı gu anlışılarak | d nlanmştır. __/ - Çai SK YY Deni yt nlorin îıî.minda yin ile muheci? e vardır. 'yabi ç ı. Tütııulurink:;ğn *'"g:ıi- .a e H müuhtarı Hakki ıŞ:'i:":“ büy” arheyeti #r S Ğ y fyzlvrol; gı"ııülm_“im' _..ıdı' | "’—G’u' e. DU” you alının ŞÜT EL T ye kapılarak, gt Isif golsin, ,ıu-rekı e “çek bu güzel memi? y::nna düşürmiy' kışlar.) e “ Millet ku'_"_',": gb çi | almıştır ki, ”n"ngM çiğnanınk elden l j ğniyvrıık gectfs nia fıkir .ııııı'ıu_ıd-'g kondişine tnrı_hın yüksek meykile