İ 15 İKİNCİTEŞRİN görrmn Ölüm. Bir ilkbahar gecesinin Yıldızlı örtüsü altında her Yarlık mesatken, — yalnız bir bucak son dakikalarını Yaşıyor. Vakit gece yarısı. H"lny uykuda. Bu şen ge- tenin içinde her tarafı ölüm bemborile sarılan yalnız bir tile görülüyor. Etrafında uğ- uldaşan hulyalar birdenbire kükrediler Önu yıkmak isti- Yorlar, Camın — aralığından korkunç ecel üfürükleri, ha- Yaletlar,fersiz yanan lâmbayı hafifçe üflediler. Şimdi kap- IŞi zorluyorlar. Aylardanberi dört nemli duvar arasındain. liyen hasta, yavaşça kımıl- düdi. — Yalvarır gibi kollarını Açarak, aralanan yah kirp: ikleri arasında iki demla Böz yaşı akıttı. Sonra baktı, baktı. Sanki ona herşey üm. itsizlik — fısıldamış gibi başını eğdi. Etrafını saran — yavrularını — gördü. | Onların istirabi. ile tekrar kondisini ölümün soğuk ve korkunç' kucağına — atacok olan döşeğini serdi. - Pençe. | rede oturan Nejat göz yaş- larını gilerek yavaşça anne Sinin yanına yaklaştı Kar- deşleri ağabeylerinin ağladı- ğini görerek hep birden mahzunlaştılar. Şimdi. bütün gözlür, bütün ümitler, ölgün Yülan annelerinin — üzerine Yevrilmiş, aylardan beri tat madıkları şefkatli anne ku- cağı, sıcak anne öpücükleri ister gibi onun yüzüne ba- kıyorlardı. — Beşikte — yatan Laylâ birdenbire çığlıklar | kopardı Yavrusunun sesile | göz kapaklarını kaldıran an ne, müşkülâtla dudaklarını biribirindan ayırarak «Leylâ» diye haykırmak istedi. Fa- kat artık hiç takati kalma- mıştı. Sonra onuü ister gibi yine göz örtülerini biribirine kavuşturdu. Gittikçe fonala- şan Nojat — pençerenin di bine —oturdu; — birdenbire | yüzüne çarpan ilık ilkbahar - rüzgârı, — parlak y aşığı, onun — €©n de- rin — yaralarını yeniden kursaladı. Başı, iki eli arasında, — yalvarır gibi üzun zaman göğe baktı, Sonra: — Tanrım olurdu. her bi böyle de bizde nemizin samimi dedi, ne bahtiyar gi mesut — geceler. olup, an- onun şen etrafında, kucağında unu- tulmaz dakikalarımızı ya- şasaydık. — Ahi Na — olurdu. Biz de o mesut yaşayan- lar — gibi, şen ve savinçli — ol. saydık. — Tanrım bütün — dünya bütün — dakikalar günler, tükenmez soneler gibi — geliyor. Ne olur onu bizden — esirgemn. Nejadın yönak larından göz yaşları, titrok dudaklarından sızarak hiçği- rıklarla - boğulan göğsüne damlıyordu. Bu sırada dişa | rıdan gelen boğuk — bir ses evin sükünunu sildi. Baba- ları geliyordu. Nejat — ve artık — bize karanlık, gnçmol kanetiz ladılar. , den başka | dan yolladığı Kovser kalkarak onu selim- l Na NaU NU KEnacERA NN EANENERE AA AEAEEANANNA, p. Yazı Müsabakası : 14 — Annesviz nasıl? —Najat ve Kevsor ikisi de bir şey söylemeyip başlarnı önlerine eğmiş duruyorlardı. Ahmet bey birden bire göılerinıünlar'me eğmiş yatan hastaya çevirdi. Göğüs geçirerek muhabbetle evlatlarını kucakladı ve bağ- rına bastı. Mendilile onların göz yaşlarını silerken, daya- namıyarak gözleri yaşla dol- N du. Yürüdü yavaşça hastanın yanına çöktü: “ — Ayge, Ayşe diye ses lendi. Fakat o, artık son da- kikalarını yaşıyordu. Ahmet bey oğullarını bütün samimi- | yetile kolları arasında sıktı. | Kendini tutamıyarak, aylar- danberi sabır ve metanetle | çektiği ve kimseye hissettir- | mediği acılarının - bü anda | son haddine vardığını hissot ti. Artık ıinynnnmızdı. Hıçkı- rıklarla dolup boşalen göğ- süno vurarak: — Tanrım sen — bunlara acı, dedi. — Sonra sabaha yarmadan — kara topraklara kurban vereceği Ayşesine döndü. Ve solgun yanak- larından sizan — göz yaş larile onun — saçlarını — 18- lattı. Nejat aylardanberi angesinin hicranile — sarsı- lan vücudünü babas'nın kollarından atarken, - için, için ağlıyarak: — Baba, artık bütün sevdiklerimiz — gibi anne- mi de kaybediyoruz Gözlerimiz —artık — biribi- rini hiç görmiyecek, sen- bizi — kalpten okşıyan bir. kim- olmıyacak — de- gl mi babacığım? der- ken, — annesjoin sevgi, şefkat ve hasretle inip çıkan göğsü — üslüne düşürdüğü başını, onun yunıklı?. rına götürüyor, göz yaşlari- le karışık öpücüklerlerle son olarok ona veda ederken, — sıcak nefesini doya, doya içine sindiriyor du. Çok geçmeden kıvrımlı erin alacakaranlığı kızıl bürünmüş, güneş seven, se — daha çarşafa | bu yerlere şualarından tabl. olar çizerek yavaş yavaş yü kseliyordu. Fakat o son ve | en azaplı demlerini yaşıyan hastadan - ayrılış hatırasını eıir(ı'medi. Pençere arasın- son öpücüğü onun yüzüne kondurdu İşte bu öpücük nur âleminin ona sunduğu son hatıra oldu. Bi- raz sonra h ışan kir- pikleri arasından iki damla göz yaşı akıttı. Ve titriyen dudaklarile evlâtlarını dünya- a emanet ederken gözlerini ebediyete yumdu Şimdi fec rin sessiz ufukları ağlıyan, bağıran, anne için çırpınan üç öksüzün seslerile boğul- uyordu Müallım Mektebi Enver Kemal TÜRKDİLİ — Acucs Wiesner Abendblat- te Berlinden 30 ilk teşrin: de bildiriliyor: Thür'ngen sanayi meha. fili dün weimarda büyük bir nümayiş ve tezahürat yapmıştır. — Bu laınhııruhn: mihrak noktasını, Reich ik tısat bakanının çok entere- san bir nutku teşkil etmiş- tir. Doktar Sehacht döviz meselesinden — bahsettikten sonra sözünü Almanyanın ham — müddeler - ihtiyacının | temini işine intikal ettirmiş ve iç pazardu görülen canlı- lığın, Nansyonal — Sosyalist rejiminin ittihaz ettiği ted. birlerle ham meddelerin bü yük bir mikyasir istihlâkini icap ettirdiğini bildirmiştir. Ersatz mahiyetindeki mad- deler sanayüinin — terakkisi bahsinde Doktor — Seharht demiştir ki: «Benebi — memleketlerden aldığımız ham maddeleri bir az azoltmak hususunu bize ihtar edenlere karşı, mutlak ve katf bir surette mecbur olduğumuz miktardan fazla ecnebi ham maddeler almad. iğimizi söylemek — isterim. Fakat — ccnebi memleketler bize ham madde veremezler- se biz: başka suretle başımı- zın çaresine | çalışacağ z Yakın — bir zamanda bütün ham mad- delerin muadili kıymetteki Ecnebi matbuat: | Doktor Schactın bugünkü öko-|5 nomi işleri hakkındakı sözleri , edecektir. ve yünü Almanyada ham madde sanayii son aylarda fevkalâde bir surette terakki elmiştir. Son haftalarda suni kavucük :malinds tomamile muvaffakıyet hasıl olduğunu ve bizim şimdi suni ipek birbirle karıştır mak ve ondaki trcrübeleri- mizde muvaffakıyet vadeden neticeler verdiğini söylersem müba'âğa etmemiş olurum. Eczebi memleketlerle olan ticaret münasebetleri bah- sinde Doktor Sehicht Auta- rehjeye — temas ederek (Bu bazıl rı için bir ideal- dir, fakat içinde bulunduğu- muz şu an için değil. ) de- miş ve sözlerine devam- la; (Bizim milletlerle büyük ve devamlı bir emtia mübadelesi faaliyeti ve dola- || yısile de fikri münasebet içinde bulunmak arzusunda olduğumuz burada bir kere daha yüksek sesle ifade ve ilân edebilirim ve ecnebi me- mleketlerde bizim fikir mal- zememizden birşey almaları onlar için hiç te zarnrlı olmaz, Binacnaleyh bugün ecnebile- re karşi gu hitabimizi yükse- altmek isteriz: Biz sizinle ti- caret yapmak ve sizinle fıkri münasebetlerimizi — devam arzusundayız için — sizle- ettirmek Fakat - bunun bakmağa | çinde bizim yaptığımız gibi bu işte yüzde elli - yardımı- nız Jâzımdır. Muadil ve mu- kabil olmadıkça — böyle bir Ersatz istihsalâtımız o dere- | münasobet mümkün olmoz » ceyi bulacak ki artık bu hu- susta ecnebi ham maddele- re hiç ihtiyacımız kalmıya- eoktır. Bu şüphesizdirki bu | işte kendimizi çok — sıktık, fakat — yılmağa ve ümidi kesmeğe hiç bir sebep yo ktur, Mamul eşya ile ambarları- | mız okadar — mebzülen dolü. dur ki müstehliğin endişe | etmesine hiç mahal yoktur. Ersatz maddelor sanayiinde | Almon icat ve ihtira zekâsi şimdiki zaruret vaziyetinde bize çok yardım etmiş ve Bundan sonra doktor Sc- hacht — sözünü Fransa ile Kliring itilâfina intikal etti- rmiş ve bu itilAF tatbikatı — neticesinde — Al- manyanın zararlı — çıktığını Fransadan Almanyadan mal alan Fransızlara bile tediyat yapmadığını binaenaleyh bu | şerajt altında Kliringin ma- nası kalmadığını bu sebeple muvaflakıyetsiz olan bu sis- teme devamın doğrü — olup olmadığını tayin etmek ve buna göre bir karar vermek arfesinde bulunduğunu bil- dirmiştir. — Edremit icra Memurluğundan: Edremitte taşçılık yapım.$ halen ikametgahi — meçhul Nevgehirli Ali ustaya: Hükü. met — binasının — iaşasında kefilleriniz. tarafından öde- nen borcun bu kere kefille- riniz İcra dajresine müraca- atlı kesbi katiyet — eden borcunuzun temini için Edr. emitte mukim halvacı Hü- seyin ef. yedinde — bulunan ve size olduğu ikrar edilip haciz edilen (1) adet | su dağarı muslaklu | iki adet Somaki — direk beheri iki metre tulünde muzayik masa taşı bir met- re mürabbat bir hamam kornası dağarı iki parçadan ibaret (2) çift (4) adet beyaz mermer mezar taşından ibar- et bulunan menkul malları- niız 30-10-934 tarihinde çar- şamba günü edilmiş olan arttırmada — talip zuhur etmediğinden 21-11-934 tar- ihine —müsaadif — çarşamba günü Edremitte aşağı çarşı- da saat (16) da satılacaktır. Tebliğ makamında - ilân olu- nür jera (264) YÜURTDAŞ NASIL İKTISATÇA YARI M KİN BUDUNİKTISADINA GE ÜSTEMLEKELİKTEN KURTULUP ER- (ÇİYORSAK DİL SAVAŞINA DA KÜLTÜR MÜSTEMLEKELİĞİNDEN ÇIKIP BUDUN BÜTUNLÜĞÜNE GİDİYORUZ. Bu akşam Büyük TÜRK Filmi Tamamen Türkçe sözlü ve - şarkılıdı. Temsil edenler Ertuğrul Mulisin, Feriha Tevfik, Melek Neela, Hazım, Muammer, Ferdi, Mahmut beyler.. . Her yerde ve horkes tarafından mozhari takdir olan bu millt filmi herhalde görünüz. İstanbulun en güzel ve şairane manzaralarını bu filmde gö- recek ve en müntehap müsiki ve şarkılarını din. layeceksiniz. İLÂVETEN FOKS JÜRNAL Oyuna tam saat 8 de başlanacaktır » ' Perşembe ve cuma Matinelerimiz”saat 2.30 dadır UND Ka OSullÜNAr. DU . aa h Mahfel sinemasında *j HİMAYEİ ETFALİN İDARESİNDE h *ıU 13 ikinci teştin çarşamba akşamından itibaren Yirmibin Senelik —| /| Kürek Mahkümları | Ayrıca: ı | Yugoslavya kralı Aleksandr Hazretleri ve | M. Bartlunun ölümile neticelenen Marsilya || faciasına ve kral hazretlerinin ceneze mera- (| simine ait filim gösterilmektedir. Hâ;vi Riyaâh;n: Halkevimizin kurslar şubesi tarafından halka mahsus serbesi ye meccani okuma yazma bil- meyenlerle az bilenlere mahsus olmak - üzere üzere Ali Şuuri nektebinde (15) Teşrinisaniden itibaren gece dersleri vermeğe başlıyacakuır. Yurtdaşlarımızın mezkür mektep Başmual- limliğine müracaat ederek kayıllarını icra ettir- meleri ilân olunur. Daimi Vilâyet Encümeninden: Bahkesir Sıhhat dairesi ihtiyacriçin 500 li- ralık kinin münakasaya vaz ve müddeti temdit edildiği halde şerail dermayanı suretile talibi tarafından teklif ettiği bedel haddi lâyık görül- mediğinden 3 - kânunucvel 934 tarihine mü- sadif pazartesi günü saat on beşe kadar bir ay zarfında pazarlıkla verilmesine karar yerilmi- şiir. Talip olanların teminatı - muvakkatelerile birlikte yevmi mezkürda Encümeni Vilâyele gelmeleri ilân olunur. : (244 - 1)