20 Eylül 1934 Tarihli Türk Dili Gazetesi Sayfa 3

iGÜNÜN HABERLERİ İÇTE: Tiraat Vekilimiz Ziraat Vokili Muhlis bey Şark ve Karadeniz vilâyetle- rinde yaptığı tetkik seyaha- tindon dönmüştür. Vekil bey bir müddet İstanbulda istir- ahat edocektir. Parlâmentolar konferansı 24 aylülde İstanbulda top- lanacak çlan pârlamentolar konferansına hazırlık yapıl- maktadır. Murahhas heyeti- miz ruzmameye dahil mese- leler etrafında — tozlerimizi hazırlatışlır. Konferansı Büyük Millet Meolisi reisi — Kâzım Paşa Hazretleri açacaklardır İsvaç Veliahtı Yakın şarkta bir seyahat yapmak üzere memleketind- en ayrılan İsveç — Veliahtı teşrinievelin ilk haftası içi- nde memleketimize gelecek- tir. Veliahtı letanbuldan maada Ankara ve Bursayı da ziyaret edecektir. Trenlerde - ucuz - yolculuk Devlet demiryolları — taru- | fından (tetkik edilmekte olan İ ölmeğe mahsus îılıdluıı,ııı %&'lullldu tenzilâtlı tarifenin — müddeti — ikinci kânun 1935 yılı nihayetine kadar uzatılmıştır. Tenzilâtlı tarife eyi — neticeler ver miştir. Şark şimendiler Nafıa Vekili Ali bey - efondi — şark şimendifer şirketine verdiği bir emirde banliyö'ücretlerinden İstanbul.Çatal - doğru yüzde yitmi, ca, İstanbul-Edirneye DIŞTA: | Alman propaganda nazırı- nın. Sözleri. Alman propuganda nazırı M. Gömbbis hücum kıtaları- diniti önünde söylediği bir nutukta demiştir ki — İktidar elimizd.dir. Onu müohafaza edeceğiz ve mille- uğrunda kulla- nacağız- Bizi — yolumuzdan | çevirecek — hiçbir ııuşhıll' yoktur. Hiçbir endişe bize cesaretimizi kaybettiremez. Biz mücadelede doğduük, mü- cadele içinde tutunacağız. Amerika - Almanya Nevyork Taymis — güzete sinin Vaşington muhabiri nin verdiği bir habere naza- | ran, Almanya resmen. Amı- rika İlariciye Nezaretine ti menfanti mü- racaat ederak Almanya ile Amerika arasında mütekabi liyet esasına — müstenit bir tiçaret muühedesi aktini tek LT etmiş bü tektif Ameorika — tarafından kabul edilmemiştir ise de Sovyetler ve Milletler Gemiyati, «The Nev Stateman and the Natjion» dan | Sovyetler - Birliğinin Mil | letler Cemiyetir kabulü Hitlerin en büyük muvaff: kiyetlerinden biri eddedile bilir, M. Barthounun bu mo ilk içtimöda - ortaya zannediliyor Bu Bovyatler Cemiyeti- Suretl ısı ihtimali kuv. sıf for- | oza ol Şimdilik ne vetlidir geforlerjsidön de yüzde elli nispetinde tenzilât yapılma: sını bildirmiştir. İstanbulda yanğın Istanbul, 19 (Muhabirimiz- den) — -Büyük postahaneye yanğgın çıkmış ise de hemen söndürülmüştür. takarada-büyük bir telsiz istasiyonu yaptırılıyor. Ankara, 19 (Muhabirimiz- den) Bü yıl iki lira sarfite Ankarada büyük bir telsiz, neşriyat istasıyonu yaptırılacaktır. Çin murâhhasının - sözleri Royter ajansı bildiriyor: Çin, tekrar Milletler Co miyeti konseyine intihap edilamez. | essilinin kat yüz bin | | avel Sövyet Rusyanın, Mille | kuk et | leri Heyutinin, Çinin Milletler | Cemiyetino tokrar — intihap edilmemesi hakkındaki karar| üzerine mütalca Çin mürahhası demiştir ki: Bunda kaybedon Mil tetler Comiyetidir. ( Çin değil dir.Bu karar Milletler Cemi yetinin kati surotle daha ziyade Avrupalı — olduğunu göstermektedir Çin — murahhaa çok milletlerin hassa cenübi Amerika devl etlerinin Çin dTehinde rey v mok hususundaki vaitlerini tutmamalarından — şiküyet etmiştir. bir bil: yürüten | M, Kotaişi ! | malite muamelesi Mmoveutlur Hakikt karar ay evel hususi surette Fransa, İngil tere ve İtalya arasında ve- rilmiştir. bir 1923 ta i Sövyet müm- | | İ Yegüne itirazın, Lausannedek len — doleyi affet- miyen tarafından geleceği zannolunuyor. vukua golen İsviçre vaziyet Hitlerin muvaffakiyetinden tler. Cemiyetine kabulü pek | şüpheli iken bunun — tahak 8i ÂAvrupa kuvvet mu nesinde değişik likler zauhur edeceğine alâ- metlir. Fransaduki Almanya kor. kusu ve Rusyanın Almaânya ve Japonyanın birleşik hü. cumundan endişesi harpten evelki Fransa- Rusya dostlu- gunu ihya etmiştir. Pransa, Rusyanın öskeri | ittifak teklifini Locarno mu- ahedesini imzalıyan bir dev Tet için imkünsiz oldüğünü ileri sürerek reddetmiş va ancak Milletler Cemiyolnin Jelâletile karşılıklı yardın paktı. yapılmasının imkânı olduğunu bil lırmişur lerinin wAlman yegâne &£ yayı ihata etlmek» olduğunu | iddin eden Hitler, şimdiki va I ziyeti sırf kendi ihdas etmiştir. | kiye | ketmeler! Çin ve Gümüş «Times vyazıyor Çinden ihraç edilen gümü- miktarı o doreceyi bulmuşt- ur ki, -hükümet makamatı yakın bir atide gümüşün Çi- ( nde tamamile ortadan kalk- düşmüş- tür. Son defa Rampura va purü ile — yapılan külliyetli sevkiyat ile bu seneki ihra eat 90 milyon Çin - dolarını masindan endişeye | bulmuştur. Bu miktar geçen sene nihayetinde Shanghay- da toplanan mecmu miktarın altıda biridir. Gayri — resmi mehafilde gümüş ihracatının durduürülması — lüzumundan bahsediliyorsa da geçen ha- fta Kulingde Başkumandan Şan Kay - Şek ve Mo Hi H. Kunhun iştirak ettikleri Ma- liyeciler konferansından 80- nra Maliyo Nazırı — şimdilik ihracatı durdurmayı düşün- mödiklerini — ilâve — etmiş- tir. M.Kung ayrıca — şunları ilâve etmiştir: «Ticaret mu- vazenemizdeki eksiklik e8- nazaran — daha arzdır Fakat bu husus ticaret sah. | asındaki terakkimizden değil ihracata — kıyasen ithalâtın çok daha fazla tenakut etti- ğinden- neşet ediyör. İşte | bu sebepten konferansın bu- günkü kararları nihaf değil- dir.» Şanghayın iç taraflarında yapılan — gümüş — nakliyatı bir. müddettenberi devam “Amektedir. İhracatın sebep- lerinden biri harici tediyatta 1931 denberi artmakta olan müvszenesizliktir. İtimadın amumiyetle ortadan kalması dahili müca erio doğur- duğu emniyotsizlik hissi ve hükümetin ackeri masarifat için mütemadi talepleri hal- kın bankalara vesair müecs- soselere para ynlımılarıı;ı mani olmuştur ve bu suretle ticaret Alemi ve borsa zârar görmüştür. —Aynı zamanda İngiltere, Japonya ve Ameri: kanın olün stondardını ter- Çinin iktisadi ser- vetine vahim bir darbe vür muş — oldu, Çinin gümüş pı- rası, altına nispetle şimdiye kadar düşmekte idi. Altın da zaruri ihtiyaç maddelerine kıyasla kıiymetlenmekte idi Halbuki şimdi gümüşün kıy- meti sterlin, Rupi, yen ve hatta dolurla mütenasip bir sürette — artmaktadır. Dün. ya buhramının ilk iki se- nesi zarfında oldukça eyi bir seviye muhafaza — eden Çinin harici ticareti düşmi- ye başlamış, altın — va gü. müş jithalâtçısi olan bu me- mleket, 1932 ve 1933 sene- lerinde bu madenlerin ihra- catçısı olmuştur. Gümüşün ortadan çekilmesi nispeten hafıf olmuştur, fakat bunun sebebi bütün yükü altının üzerine almış olmasındandır. Iki sene zarfında 3000 mil- yon Çin doları — kıymetinde altın ihraç — edilmiştir. Çin bu mikyas üzerinde ihraca. ta devam edebilecek mik tarda altıma malik olmadı- ğından tediye muvazenesini slâh edemedi ye — bunun netjicesı olarah yüksek mik. tarda gümüş ihracı gayri ( Devamı dördüncü sayfada) HİKÂYE; Bayfa: 3 Siz de Dinleyiniz!.. «Ses yakınlaştıranı — alet, bize, vapurda — cereyan ed- en içli bir aşkı dinletti: — « O zamanlar, çocuk denecek kodür * küçüktüm; yorsun değil mi, An- nap.. «Seni, vapurun birinci mü- lâzımı jle öpüşürken gördü- ğüm zaman: — «Ü, senin kocan mi; demiştim sana. «Cevap — yerine, alaıma, biraz evel mülüzımin emdiği alev dadaklarını deydirmiş ve içten gelen bir gülüşle gülümsiyerok beni, o çok si nirlendiğim kaptana takdim elmiştin » — «Küçük dostum. Tah- sile gidiyor. «Kaptanın, gözlerini send- en ayırmıyarak beni okşay : ışına, o kadar sinirlenmişt - im ki..» «Seni kıskanıyordum, on - dan.. « Kanat bu, — kıskançlık | bir s#ovginin kıskancı doğil- suvdiği bir insana beğlenişı ile bağlıydım, — sana... Ve bunun için, senin, — benden başka hiç kimseyle lâübali olmanı istemiyor, yalmız be- | | di,.. « Bir cocuğun, büyüğüne ni sevmeni, beni arzu ediyordum... « Boş sene lar... okşamanı eveldi, bun- « Böş sono bu.. - Biribi rimizi görmedik... «Seniv, ben, seni her - xa man lahayyül ederdim, am- ma... « Ah, bir yirmi gelseem ve Annayı diyordum... «İştebu gün, — beşsene evelki — yolculuğumuzdaki geliş yine, deniznde karşılaş- tık... «Anne, yine benim — bir deniz çocuğu — olacağımı, a«Gözlerimin, denizden birer| damla alduğu söyle, Anne, «Bugün. mustaribim,tese- iliye, unutmıya, — her şevi unutmıya ihtiyacın var, gü- zel kadiın... yaşına bulsam —« Niye mahzunsun? ..’ Gözlerin, vapurun - bıraktığı izlerde.. fil kadın... «Of, ağlıyorsun, Anna... — | a«Hani, bir zamanlar, deniz | ilâhına tapılırmış. . | «Şu zuvallı insanlara des. | emki: İşte, o ilâh, yanımda.. | Budalalar, olmıyacak ve olmı- yacak bir şeye tupan buda. | lalar... Secde edin bu hakiki ilâ. | hin karşısında . —A?. Hani, neşen ey ga: «Hastasın sen çocuğum.. «Başını omuzuma dayu.. Hayır, seni yalnız - kalbimle saracağım... «Hatırlıyor müsun, Anna?. Boğaz içine henüz girmiştik. | Sen,kahkahaların çevirdiği bir| muhitin ısrarı - ile piyanoyo geçtin ve parmaklarının do- kunuşu ile piyonadan çıkan | seslerin hüzünlü ve içe ezi- ci bir lezzet veren ahengi, biraz evelki kahkahaları bir sabun köpüğü gibi söndür- müş gözlerde birer — hayal kadar güzel hayallerin uç- masından korkarak — sana: — « Çal, çall. diyordu. «Ben, dünyanın tadına in- andığım, hayatın, zevklerine, renklerine kısaca herşeyine tahassür duyduğum o sastte başımı, senin yumuşak omu- zuna dayamış, gözlerim par- maklarında, kalbini söyleti- yormuşsun gibi bütün varlı- ğini vererek husüle getirdi- ği 0 #ahengi yudum yudum içerken, seni her şeyin fev- kinde görüyordum. «Piyanonun baygın, hüzün dolu sesi ruhumu doldurur- ken, boğazın ay ışığında hafif dalğalarla parlayıp sö- nen tatlı renginde — kaybol- mak istiyordum... «Başını, o zamanki küçük dostunun, şimdiki geniş omu zuna dayanmış ağlıyan, hır. çınlaşan güzel Anna; neden piyano çalmıyor, her kesin ruhuna nağmelerin gibi ak- mak sunu — göstermiyor sun?.. «0 günler geçti, öyle mi?.. «Bak gece ne kadar güzel, Anna... «Yine, Bo az yoruz... Boğaz içi.. «Bu sular, bu - mavi va rezkli akan içinde, yine, beş sene evelki bütün coş- kunluğu ile gırıldıyor... «Fakat, sen...Sen, mahzun- sun, kederlisin Anna... Çok kederlisin, sen... içine giri- aSevilen bir insan, düny- anın en mesududür, bence.. «Vo sevilen sever, ve her şeyden hoz duyar.. «Yalvaran gözlerinin içi- içine, bir kerecik olsun bak, ağlıyan sesimi — duymuyor müusun, Anna.. Sen yakınlaştıran — alette beş dakika kadar — karma karışık uğultular, gıcırtıla: rüzgür sesleri duyuldu, fak. at beşinci dokikada, denize atılan bir cismin suda yapt ıiğı gürültüyü bir çığlık ta- kip etti. Dinleyiniz, — seven bir adam ağlıyor: —«Anna.. Anna.. Ne yap- tın. Eyvah nasıl da pervas- izca atıldı. «Bırakın beni onu kurta. , rTacağım!.. Kayık çabuk ins- in, Artık gitti «Hayır bırakın beni onu- nla ben de ölmek istiyorum. «Ah, ben ne kadar betba- htım!,. Şimdi anlıyorum ki, istikbalde elime geçeceğini zan ve ümit ettiğim zevkle- | rin, parlak hayallerin, ancak hayatımın ufukların süsliyen | birer serap olmaktan hıılı hakikati yokmuş.. «Hiçbir vuslat umduğum- uz, kurduğumuz vuslata ben- İCmI’Or - Yine karışık sesler... hpır demir attı anlaşı - lan... Biraz, sonra geri dö. nen hır Kayığın yaptığı hı- : BüDününBirliği,DilBirliğiİle Kurtulur! TTTT EEYE İT YURT!)AŞ Bu cümhuriyet bayra mında yerli mallarımızın Fesmi geçidi Ankara ye- Nİ sergi evinde gapılaca. ktır. Kışlık ihtiyaçlarını - zi ucuz ve sağlam yerli mallarımızla bu sergiden tedarik et! MİT (kümsat ve — Tasarruf cemiyeti Mecmualar:; Karınca (Tlrl Kooperatif Cemiyeti) tarafından çıkarılan Karınca nın üçüncü sayısı köylüye ait güzel yazılarla çıkmıştır. Bu sayıda Dr. Bsat Nusuhi beyin vilâyetimize ve vilâ- yetimiz kooperatifçiliğine ait kıymetli bir tetkik yazısı da bulunmaktadır. Ba güzel mecmuayı koo- peratifçi — okuyucularımıza tavsiye ederiz. AVUKAT Postahane sokağında Merkez vekuzalarda her nevi dava kabul adilir ve süratle neticelendirilir, Si ııııııııııııııııııııııı AVUKAT H. Tevfik - Sadık ; DAVAVEKİLİ — İ : ü YUSUF KENAN Merkez ve kazalarda her £ nevi dava kabul ve sürat- £ $ le neticelendirilir. g * sennanununı” şırti... Seslerden, — cesedin bulunamadığı — anlaşılıyor.. Bedbaht âşığın, sevgilisinin eşyalarını — karıştırdığını ve nrabalarında, bir Kaptanın resmini bulduğunu anladık.. «Demek ki, bu kadın sev. diğini, yani kaptanı bulama miş ve sevgisi üzerine bir toessür âlemi yıkılmıştır. Yonındaki genç, onu, ha- yatı kadar sevebilir, fakat kalbe hâkolunan bir sevgi silinip onun yerine diğer bir sevginin nakşolunması — im- kânsız değildir... Onun için kararan sevgi taşındlığı vücudü ölüme sü. rükler... Osiyahı o an, hiç bir ümit parlatamaz... — Diğer gencin ne oldu- ğunu öğrenemedin... Fakat, Annanın) kendisini hiç sevmediğimi, — başkası için olduğunu — anlayınca belki biraz avunur, onu yi- ne anar. Lâkin bu sevgi ile nefret — bir karışmıştır.. Ve belki de, bır gün nefret gelip göçecektir.. ( Me - Te) Devlet demiryolları ve limanları 7 inci işletme müfettişliğinden: Banyo mevsiminin geçmesi hasebile Balıkesir-Band. yıııtmıw. Herkes bu rüya | tenezzüh tnılııökıldınlıııwr Bdi dŞ İN a yi öi B e üia A MA Diralnii Sarl e eli DĞ RE İA Gö İ