27 AGUSTOS Ecnebi Matbuat: ——— YeniTürkiye Bir Alman mahartirinin mühim yazısı. | Alman muharriri Dr. Al- fret Sohn Rethel in bir ya- zısını dün neşrelmiştik. Bu gün de devamını dercediyo- Püz. Türkiyenin siyasi hâkimi- | komşusuna nazaran yet sisteminin hakikatte İtal. ya ve Almanyadaki, faşist sistemleri ile geniş bir müşa- beheti vardır. Şu kadar var ki Türk faşizmi diğer ikisi. nin kapıyarak arkalarda hı- raktıkları içtimat inkişaf saf- hasına henüz girmiş bulunu. ynr. Bu fark Türk rejiminin inkişafını diğer Avrupa me- mleketlerindeki — inkişaf ile karşılaştırmağa ve — onların ölçülerile mütalea etmeğe ma nidir. Zara Türkiyenin başa- rmoğa memur edildiği eserin muvaffakıyeti için — bizzat millet — içinde muayyen bir Individualisme ve Liberalis- me safhasının atlanılması ka- tiyen eaiz değildir. Aksi takdirde inkişafın ergeç Rus inkişafına mülâki olmasının önüne geçilemez. Bu sebeple Mustafa Kemal, 1931 de Fe- thi beyin idaresi altında İjbe- ral muhalefet fırkasını teşkil ederek Türk milletinin siya si terbiyesini — yükseltimek maksadile hakiki parlâman- ter bir kontrol ve murabe yazına teşebbüs etti. Bu ilk tocrübenin — muvaffakıyetli olmaması Gazinin müssit şerait altında yine o tecrübe yi tekrar etmiyeceğine ve bü tecrübenin muvaflakiyete isal edilmesi lâzım gelmiye- ceğine delâlet etmez. Şimdi- lik şüphesiz, iktısadi kurulu- şa ait ağır vazifeler, devle- tin diktatörce — idaresinin muhafazasını lüzumlu göste, rmektedir. Türk milletinin fevkalâda müşkülâta rağmen — içtimai ve kültürel sahada muvaffa- | kıyetli bir ihtilâl ve inkılâp | yapması ve millileşmesi, memleketin istiklâlini temin | edemerz. Tstiklâl — için memleketi iktısaden — müst- akil yapmak İâzımdır. Fakat bu hususta daha iptidada- nberi fevkalâde — müşkül va zifeler karşısında kalınmı- ştır. n Sağlam bir maliye poli- tikası, muntazam — bir idare mostakar bir para yara tılmak Jâzımdı. Fakat gi- mdiyo kadır bütün iktısa- di inkişafı hemen kâmilen scnebi sermaye akını - jle beslenmiş sekiz #one harp ile harap olmuş ve fakirleş- miş ve bunlara — ilâveten maziden tevarüs ettiği borç. ları ödemeğe mecbur - tutu. İmuş olan bir willetin ken- di membarlarının kuvveti ile iktısadi bir inşa vücüde ge- lâzım gelince, bu- masraf tirmesi nun yükünü kendi bütçesinden tesviye etmesi icap eder. Türkiye ıehep-_ leri başka vo fakat tesiri aynı olarak- Bolşevik Rusy- anınkine müşabih bir veziyet te — bulunuyordu. — Sovyet Rusya dahi kendi iktısadi kuruluşunu, masarif ve isli- hlâkten kısarak milli serm- ayesini fevkalâde artır mak | süretile imkân sahasına çı- mağa - zasobur kalmiştı, | ler arasındaki — niza Zemel ve Her iki memleketin reçete- sinde: «Bütün — istihsal ve imal subelerinde — sanayileş- mek - ve teknikleşmek» ya zılı idi. Fakat Türkiye kendi daha müsnit veüstün bir tarzda bu işe girişimiş, yani Sovyet Rusya gibi mübalâğalı nispetsiz bir — sanayileşme masrafı içine düşmemiş zira- atin kendi milli refahının es- a8 temeli ve direği olduğunu ve böylece de kalmak lâzım geldiğini hiç bir vakit nazarı dikkatten dur tutmamıştır. Türkiyede, sonayileşme işi, memleketin ziraf olan temol ve mahiyeti asliyesi ile tezat teşkil edecek derecede ileri götürülmemiştir. Müneküle vasıtalarının ikmali, toprak- taki tabii hazinelerin marı, ziraatin ve istis ilerletilmesi memleket mahsülünün me mleket dahilindeki mahelli sanayide işlenmesi: Yeni Tü- rkiyonin, iktısadi kuruluşu için miyaraddedilen ve şim. diki beş senelik plânda da meri olan ana hatlarıdır, Bu hedef ve gayeler, Tür kiyenin, iktısadi kuvvetlerini daha uzun seneler — szami surette işgal edecek derece de büyüktür. Yeni Türkiyo- nin ceki ecnebi sermaye ve imtiyaz sistemine — nihayet vermiş olmasına rağmen hü- kümetin yeni kuruluş teşe- bbüs ve işlerinde ecnebi sor- mayesinin iştirakini pronsip ve kaide olarak istemediği ni zannetmek yanlıştır. Yal- nız. hükümet bu — yardımı istiklâl pahasına satın almak istemiyor ve Türkiyeye, eç nebi sormaye vereceklerin yahut sermayelerini Türki. yede sınal işlere yatıracak. ların tamamen iktisadi men- faatlerle iktifa etmelerini ve Türkiyeye karşı bütün em- peryolist maksatlardan vaz- geçmelerini istiyor. İşte har işte ve her teşebbüste hâ- kim ve meri olan bu «Tam ve bütün istiklâl» düsturu- dur ki bugün Türkiye ile Al manya arasında — sıkı bir | ihtilâflardan müstefit olmak İ gayretinde iken şimdi her | istikamette müspet dostluk, milli hakların mütrkabilen tanınması ve - büyük devlet- Terin yekdiğerine zi menfaatleri arasında katt bir bitaraflık poletikosı takip etmektedir. | Türkiye emperyulist dev | letlere karşı kendi istiklâni- li S.Rusyanın, yardımı ile kazanmış ve Sovyet ittihadı kapitalist davalardan ve Ça rlık devresindeki imtiyazla- rdan tamamile ferağat ede- rek Türkiyenin, — iktısaden yeniden kurulmasını kolay- laştırmış olduğundan Türki ye tabif olarak iptidadanbe ri şimaldeki büyük komşu- suna sıkı bir dostlukla bağ- lanmıştır. Sovyet Rusya bil- hassa İstanbul — üzerindeki emperyalist Türk toprakları için tehlikeli olmaktan çık- mıştır. Bilâkis Türkiye ne kadar müstakil ve kuvvetli olursa, Çanakkale Boğazını diğerlerinin nüfusundan o derece muhafaza eder. Di- ğer taraftan Cazi, Türkiye- nin Sovyet husyaya, bağlılığı ve Türkiyenin Sovyet Rusyaya tabi kalışı ve bilhassa Tür. kiyede Bolşevik ıel.nliyn ve efkdarının terviç — ve neşri gibi ballerin vukub- ulmaşını temin etmeyi çok iyi bildi ve Türkiyede kom ünizmi — müsamahasız bir enerji ile boğdu ve Türkiy enin muhtaç olduğu garp âlomine giden yolu Moskv anın kapatmasına müsaade etmedi Türkiyenin 1932 de Mill- etler Cemiyetine — girmesi bunun bir misal ve delilidir. Türkiyenin Sovyet Rusya ile dostluğu, — münhasıran dış polikanın jstilzam ettiği bir menfaat — işidir. Daha 1921 senesi Martında, yeni Yaman işgalinin başladığı a Sovyet Rusya ile aktedilen dostluk ve ademi tecavüz paktı ile her iki memleket kendi hedef ve — gayeleri uğrunda biri diğerinin istik- lâl — mücudelesi hakkını vermiştir. O zaman Moko, vada Afganistan ile aktedilmiş olan mükavelede de - aynı düstür meri olmuştur. Da- ha sonraları İran ve İrak | | | münasebet tesisini kolayla- | ilede bu kabil paktar akt | ştırmaktadır. Zira, nasyona- lizmin milli hürriyeti uğru- nda mücadele eden her mil- Gazi Türkiyosi İmparotorluğuna devletlerle On olunmuştu. Osmanlı halaf olan lete karşı beslediği muhap- | Asyada bütün milletler için bet ve takdir hislerinden sa. rimazar, — Almanya, —Ön Asyaya en yakın bulunan ve aygı zamanda — amporyalist ihtiraslar e. mek şüphesinden tamamile azade — olan yegâne büyük sanayi devletidir. Türk ham ma:ldeleridin Alman sunayi harptenberi — bir imtisal nümanesidir. Bu milletlerin emperyalist devletlerin nü- fuzundan kurtulursak — milli hürriyet ve istıklâllerini ka- zanmak uğrundaki mücadel- | müşterek müdafaada lesinde Türkiye o bevlet ve milletlere tehber olmuş ve bu sırada İranda Riza Han, Afğanistan da — Amanullah, vt İrakta Emir Faysal ikt- idara geçerek memleketl- erinde yapmağa başladıkla rı ıslahatta Türkiyeyi örn- ek ittihaz etmişlerdir. Kendi istiklâlini mahfuz ve müemmen tutmak şartile etrafındaki bütün komşu de- vletlerle takip ettiği — aynı dostluk politikasının sevki- ledir ki Türkiya — 1930 da aralarında ötedenberi tarihi bir düşmanlık mevcut olan Yunanistan ile hakiki bir dostluk aktetmiş ve bu — yolda geçen — sene Balkan paktının — husu- lünde Amil olacak derecelere kadar fanliyotini jileri götü- rmüştür. Eğer bazı devlet. ler bu pakt politikasından bugün kendi menfaatleri için bir taraflı olarak — istifade etmişlerse bundan Türkiye mesul değildir. Cihanda ve bilhassa Şarki Asya ve Av. rupada — ihtilâfların yeniden hâd bir şekil aldığı günden- beri Türkiyenin evelki kay gularına ilâveten daha mü- him bir kayğusu: Devletler arasında vukua gelecek bir müsademeye kondisinin de sürüklenmekten masun kal- masıdır. İşte bu sebeplerdir ki Türkiye- Bulgaristanı da ithal etmek istediği- Balkan paktından başka şimdi Fra- nsa- Rusya arasındaki bir Karadeniz ve Akdeniz pak. tı plânına da iştirak etmek- tedir. Türkiyenin fikir ve telâk- kisinde bu plânlar ne nazari ve ne de ameli ve fili olarak Almanyaya karşı tevcih ve tertip edilmiş değildir. Al- manyaya kargı Türkiyenin vaziyeti daima dostane ol- mulur. Ve Garp - devletleri- nin Hegemonya emellerine karşı Türkiye ve Almanyanın velev ki bu müdafaa kati bir bita- raflık şeklinde dahi olsa - menfaatleri bulunması, yeni Almanya arasında mütezayit vemütekabil bir sempati ve sulhperverane bir — teşriki mesai için kuvvetli bir temel teşkil etmektedir. mamulât jle mübadele esası | Askeri Satın alma üzerinde Mmüsmir bir teşri ki mesai ve yekdiğerini mütekabilen — tamamlamak her iki millet için son dare ce arzu edilmeğa şayandır. yaptığı inkılâp onun — dış politikasını da — değiştirdi Osmanlı — imparatorluğunun ecnebi - devletler elinde oy- un topu olmasına mukabil milliyetçi Turkıyıı- kendi topraklarında «hürriyet ve istiklâli » bütün harekât ve efalinin — şiar miyar — yapmıştır. Evvele» Türkiye yalnız diğer devlet- Komsiyonundan: Susığırlığın kilaat hayvanatının - ikiyüzbin Türkiyenin kendi içinde | Kilo arpası muhammen fiata nazaran kapalı zarfla ihalesi ieap ederken yanlışlıkla aleni mü- nakasa ile ihalesi icap edilmek üzere ilân edi- lmişse de yeniden yirmi gün müddetle ilân ve ihalesi 5 eylül 934 çarşamba günü saat on- da kapalı zarfla ihalesi gt0 era edilecektir. Talıpl- ve |OTİN Mezkür gün ve saalte Balıkesir As., Sa. AL Ke. nuna müracazıllaıj% SYA 68 SANA YİCİ! Cümhu_riyet bayramında An- karada yeni (SERGİEVİ) nde açılacak sa- nayi ser gisine iştirak etmek şerefli bir vaz- ifedir. Şimdiden yerini ayırt! Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti 'Devlet Demiryollarıda (Üst tarafı birinci sayfada) lıklar ve yardımlar görmekte olduğu aşikârdır. Kuru sebze nakliyatı Memleket — istihsalinde ve ihracat ticaretinde oldukça mühim bir mevki işgal eden ve istihsal ve ihraç kabili. yeti pek geniş olan kuru sebze nakliyatı evelce azami tarifeye tabi tutulmakta idi. Bu maddelerin son sene- lerde kaydettiği — nispetsiz kıymet tenzilleri karşısında ihracat ticareti hemen te- vakkuf etmiş gibi idi. Dahil- deki bazı istihsal mıntakala- rı fiat düşüklüğü — yüzünden diş pazar şöyle dursun, iç pazara bile böyle mal sev- kedemiyordu. Kuru sebze ticaretini can- landırmak için, nakliyatı da- ha çok müsait olan hububat nakliyat tarifesi bunlara da teşmil edilmiştir. Bu suretle bu sahada da azami tenzilât yapılmış olmaktadır. Taze balık, deniz mahsulâlı Türkiye ir deniz meml- eketidir. Uzun sahillerinde her türlü balık imkân vardır. Balığın muhakkaktır. Buna rağmen bilhassa memleketin balık sarfiyatı pek — azdır. İstihsal zamanlarında müst- ahsil, malını satomamakta ve sarfedilen emekle para boşuna — gitmektedir. Halkımızın — gıdalanması ve dahili ticaret muvazene- mizin kuvvetlenmesi nokta. sından hareket edilerek ba. ik ticaretini dahilde inki- şaf ottirmeği düşünen dev- let demiryolları idaresi bu madde için husust ve fevk- alâde tenzilli bir tarife tan- zim etmiştir Bu tarifeye göre avelce ton kilomotresi 15 kuruş olan balık nakliye — ücreti bugün ton başına 1,80 kur- üşa indirilmiştir. Bundan başka - balık — sevkiyatında kullamlan kapların — hiçbir ücret alınmaksızın iadesine de müsaade olunmuştur. Kuru üzüm nakliyatlı Kuru üzümün ihracat t. caretimizde — haiz — olduğu ehbemmiyet herkesin malü mü olmak gerektir. Bu kiymetli maddemizin $on senelerde cihan piyasa- avcılığına ise gıda maddelorinin en üstün- lerinden birisi olduğu — da içinde Nakliyat Kolaylıkları larında ehemmiyetli tenzil- ler kaydetmesi, daha müsait bir tarife ile nakli arzuya şayan görülmüş, ovelce İz- mir.Kasaba hattında oldukça yüksek — bir tarifeye tabi tutulan kuru üzüm nakliya. tında vaziyetin icap ettirdi- ği tarife tashihat ve tadilâtı iora edilmiştir. Meselâ, Ala- şehirden İzmire nakledilecek olan kuru üzüm ton başına maktuan beşyüz kuruş, Sa - kilo başına yirmi para ile tk bir kuruş arasında tahavvül etmektedir. İncir için de bu esaslar dı.şilıııdo müsaadeli bir tarife yapılmıştır. !-’nlımul ve çam kabuğu İzmir Mıntakasının en mü- him ihracat maddelerinden birisi palamuttur. Evelce se- ksen, doksan bin ton ihra- cat yapan bu madde üzerin- deki ticaret beynelmilel pi- yasanın nispetsiz sukotları maddelerin sanayide kullan- ilmağa başlanması dolayısile pek durğun bir hale gelmi- şti. Hatta bazı istihsal mınta- kalarında — köylü palamut mahsulünü toplamaktan veazgeçmiştir. Bu — vaziyeti ıslaha yardım edebilmek için palamut ve — çam kabuğu için de müsaadeli bir tarife tanzim olunmuştur. Halı, Zeytinyağı ve Susam Eğe mıntakasında genit bir ticaret faaliyetine mevzu olan bu maddeler, eski idare zamanında ton kilometre baş- ina 8 ilâ 10,5 kuruş arasında ücrete tübi bulunuyordu. Deylet Demiryolları ida - resi bu maddelerin nakliya- tını çoğaltmak ve kolaylaş- tırmak için bunlara daha müsait nispetler arzeden De. vlet — Demiryolları tarifesi tatbik edilmiş, bu suretle yüzde 50 jile 90 arasında te nzilât temin olunmuştur. Bütün bu mevzulardan masda — büyük — şehirlerde halkın — sıhhatini korumak için memba suları nakliyat. ında, deniz sporları malze- mesi nakliyatında da müsajt tarifeler tatbikine başlanm- ıştır. İç ve dış ticaret hayatım- isın inkişafı yolunda Demir- yollarımızın aldığı bu kola- ylaştırıcı tedbirleri takdirle karşılamamak mümki y ildir. Askeri Satın alma ; Komisiyonundan: Balıkesir merkez kıtaatının elli bin kilo bul - güru on iki bin kilo kuru üzümü ve elli bin ki- lo kuru fasulyası 3 eylül 934 — Pazartesi saat onda aleni münakasa ile ihalesi icra edilecektir. Taliplerin mezkür gün ve saatte Balıkesir Ask- eri Satın Alma komisyonuua müracaatları: 100