23 AGUSTOS Ecnebi Matbuat: —— ——— —— — ——— Dil Kurultayı milli devletlere ayrılarak pa- koöngre topladı. Bu kongre «Türkisehepostuden: Dante Alighieri İlâhi ko- medyasında yüksek — lisanı kudretteki kahratnanlık şiir ve destanını yarattığı vakit bu esorinin canlı bir inkişaf | ile İtalyanın milli Tisanının | kuruluşunda bir temel olac. ağını kendisi de hatırın - dan geçirmemiş — ve bunu | rüyasında bile tehayyül etm- emişti. Dante — Alighierinin bu eseri bize lisan ıslahatı hakkında tahriri şekillerde deliller gösteren en eski mi- sallerden biridir. Alman li- sanı da buna benzer kuvve. ti bir misal — vermektodir ki, oda Martın Luther ta- rafından Vartburg hiclegâhı- nda incilin tercümesidir. Martın Lutber bu — tercü- mesile Alman milletlerine, Alman lisanının yeniden ya- ratılması — için İâzım olan Millt mahiyetteki temel ve esas unsurü hediye — etmişt. ir. O vakitlerde Alman İjsa- nın bünyesi o derece ecne- bi kelimeler jstilâsına uğra- mışti ki Lütherden - evelki asırda yazılmış olan eserler- in hemen hepsi — sonraki nesiller için kaybolmuş aa yildi. Dante — Alighierinin 'yarıuığı lisan, en ziyade o yakit —memleketin hâkimi olan sınıfa teveccüh ve hitap eden bir Jİisan idi. Onun — İisanının halk içine yayılıp nüfaz etmesi mahd ut oldu. Bu sebeple konuş- ulan lisan ile yazılan kelime arasındaki fark o zamadanberi bu güne kadar zajl olmamıştır. Buna karşı Luther, - İncilin tercümesinde lisani şevk ve kudretini halktan almış ve yüksek cemiyet mehafilinin o zamanki lisanın tamamen söküp atmış ve millete hitap ve toveccüh ederek yarattığı lisanın ifade tarzını canlı ve devamlı bir surette kabul ettirmeğe muaffak olmuştur. Büyük Petro dahi Rus A'h— ademisinin - teşkili suretile Rus lisanında buna benzer bir tosir yapmıştır Görülüyor ki hemen her yerde |('J) — milli lisanın temizlenmesi, ıslah ve ta- kviyesi fikri uyanmış ve bu islahat, ona yakan mıllı—f_ lerin milli düşünceleri ve gö- rüşleri üzerinde bir hayli müessir — olmuştur. Fokat nösıl olmuşta Türkiyede Tü- rkiye cihan siyaset oyunun da en büyük kudret ve ku- vvet âmillerinden birini teş kil ettiği zamonlarda: buna benzor cereyanlar - olmamış. tır? Bu susle cüvap vermek güç değildir. O zamanlar de- vletin başında bulunan ve fikri jetikametleri tayin eden adamlar, milli fikirleri beni- mseyip uyandırmaktan toma. men başka emel ve alâkala. ra gahip idiler. Osmanlı — İm- pıır:ııorluğundn gerek Türk gerek Arak ve sair herhan gi bir milliyet fikrinin kuv vet ve inkişaf bulması o za- manki rejim için çok fena ve zararlı âkıbetler ve musib etlere delâlet edebilirdi. Me- mleketin herhangi bir köşe- sinde baş gösterecek milli- yet carayanı, İmparatorluğun ÇD RAMTER Tlamlardaki b Kabil | bareketleri ve neticelerini birer birer) zikretmek uzün olacaktır. | mek demekti. rçalanmaşını intaç — edecek unsurlara artık önüne geç ilmiyecek bir serbesti ver. Bunun için İmparatorluğunda milliyet fikrinin yeri olmam- ak lâzım geliyordu. Bu seb- Osmanlı eple Osmanlı — Padişahları milliyet haricinde ve milliyet fav - kında bir bir inkişaf politik- ası takip etmişlerdir. Fakat bu inkişafın akim kalması, yalnız şahsi alâka ve İmpa- ratorluk menfaatlerine tâbi nin yenileştirilmesi ve asri ihtiyaçlara göre ıslahı imkâ- nını müzakere etmek üzere Dolmabahçe Sarayında bir ile ve muhtelif — müzakere | ve Omünakaşalar — netice- | sinde Türkçe, büyük - İjsan | lar ailesi içinde hakiki mo- vkiini aldı. O vakit bu net icenin nasıl istıhsal edildiği hakkındaki teferruatın bur- ada izahına girişmeğe ihti- yaç yoktur. Sümer medeni- yeti üzerinden ilk deuirlerde beşeriyet lisanının ilk başl- angıcını teşkil eden karan- lıklara kadar nüfuz edilerek Fonetik, Morfolojik, Gruma- tik ve Sintetik malümatın | olmanın, memleketler için bir| delâletile ve Poleontolu yar. inkıraz demek olduğunu ni- hayet mesul aedamlar kendi- leri de anladılar, Bu adamlar, halka karşı müstebidane bir boyunduruk politikası takip ediyorlardı. Bu politika milli hususiyet leri külliyen Tet ve inkâr ederdi. Bu kolitika, intişar merkezinde kendilerinin ya- şadıkları bir lisana karşı ta. hripkür bir politika (di ve bu hal, nevima bindiği dalı kesmek demekti. Fakat de- vlet haricinde — mütenevvi ve mühtelif istikametteki me. nfaatler, milletler arasındaki farkları — tovazün — ettirmek ve Türkçeyi milli bir lisan olarak ileri sürmek lüzum ve zarüretininihayet hisset- tirdi Erzurum ve Sıvasta Türk milletinin mukadderatı ka rar altına —alınınca, — uş. ak ve esir — menzele. | sinden hakiki hayata yüke- elmek yolunda — birdenbire bir. (Mdlli fikir cereyanı) başladı. Silâhla yapılan mu- barebeleri, istiklâl uğrunda- ki siyasi mücadeleler takip etti. İktisadi ve mali arda milli istiklâli elde et | mek için yapılan hergünkü mücadeleler yanında kültür istiklâli — uğrundaki mücadeleler dahi — meydan aldı. Anlaşılmağa başlandı ki Türk milleti için ancak, va- ktile onun elinden gaspedil- iş olan gşeyler kiymetlidir. İlerlemek yükselmekte ve yardım — edebilir. İç!oGııi. bütün dünyanın kabul etmiş olduğu yeni harfleri milliy- etçi Türkiyede de kabul et- mokle asırlardanberi edilmiş olan Türkiyeyi — ve Türk milletini bu müşterek tecrit harflerle cihanın — kültürel inşu ve “itilâsında — çalışan “milletlerin dajirei — mesaisine | soktu ve cihanın medeniyet eserine Türklerin de hisler. ine düşen yardımı ifa etme- lerine imkân vordi. Bu süretle ilk hatve atıl- mıştı, Yeni Türkiye bir ha- mle ile — vaktile — İtalyanın, Dante zameninda ve Alman yanın Lather zamanında ve Rusyanın Büyük Petro za- manında bulundukları nokta. ya erişmişti, yani Türk lis anın kıymeti hakkındaki his uyandırmıştı. Fakat bu hissi daha ziyade jinkişaf ettirm- ek Tâzımdı. Devlet Reisinin bu husustaki vazifesi henüz bitmiş dağildi. İlk inkişf de- vrosinde meyva verebilecek hisler henüz derin uykuda idiler. Bunun için Gazi Mus- tafa Kemal 1932 senasinin eylâl Mınlı_nııdı Türk dili- dimi ile (Alp lisanları) deni- len ve dünyanın ana İisanı sayılan menşee — varıncaya kadar tetkikat ilerleterek | Türkçenin bu lisan grupu ile | doğrudan — doğruya beğlı olduğu hakikati — meydana çıkarıldı. Bu cihet meydana çıkınca bundan sonraki — işlerin is ikameti de tezahür etti. Va- tile Dontenin tuttuğnu yol milletçe Türkiye için yürünülebilecek Dbir. yol değildi. Yazı ulamasının ve eski payitah- tın yüksek mehafilinin Os- W manlıcası -ki şimdiki müca- dele buna karşıdır. Arapça, | Acemce ve Türkçe kelimeler- den mürekkep bir halita idi. | Milliyetçi Türkiyede Lutheri | gittiği yoldan gitmek lâzım geliyordu. Bu yol millete giden yol idi. Aranılanı bul- mak ve asırların siyasi in. | kişaflarile kaybedileni tek rar elde etmek için Anado- luda, Toros civarındaki dağ. lık arazide ve osıl memleke- tin hudutları hericinde mil. yonlurca insanların Türkçe konuştukları yerlerde tetki- kat yapmak lâzım geliyordu Kongre tarafından vazfeleri tayin edilen komisyonların takip edecekleri hattı hare- ket çizilmiştir: (| Halk dilindeki kelimel- er toplanacak, (2 Milli Tisan kurulacak, (3 Bir Türk lügati vücude | getirilecek, ancak bizzat kazanılan şey | | | (4 Istılahlar - teşkil - edec- ektir. İki sene evel olduğu gibi bugün de Gazi Hazretlerinin riyaseti altında toplanan ko- ngrenin işi, bu komisyonla | tın mesaisini kontrol ve bu- | ndan sonraki Tedbirleri itti haz etmek olacaktır. İki se- ne zarfında yapılan muhtolif tebliğlerden — öğrenil liğine göre komisyonlar ellerin len geleni yapmışlar ve bu dev- re için tayin olunan hedef- lere mışlardır. Şimdi ke- ndiliğinden şu sual varit ol- | uyor: Bu mesai ve faaliyet um- umuün nefine nasıl hadim | kılınacaktır. Diğer bir tabir ile bu mesaji ve teşebbüsler (Türk Hisanı) isminin şeref- lendireceği bir cihaz şeklini nasıl iktisap edecektir? Daha boşlanğıçtâ bilinme. si ve göze alınması — lâzım geldiği ve — daima — da tokrar — olunduğu — üzere bu kabil bir lisan ıslahatı | semere vermek jçin uzun za- man ister. Bu ıslahat ancak | organik tarzda büyüdükten ve bir iki neslin hayatında İf TÜRKDİLİ tesir yıplıliın sonra canlı bir mevcudiyet halini iktisap edebilir. Nasılki Lutherin li- sanı, onun İncili ile Alman | milletinin dilinde — dolaşarak ağızdan ağıza inlikal etmiş ve kitabı. mukaddesin her gün istimali ile ancak - bir kaç nesil sonra — Almanca konuşan insanların benims edikleri öz bir varlık olmu- şaa, islahatın ilk safhası bi- tirilmiş olan öz Türkçeyide öylece umum arasında neşir evvelâ — şair davet olu- Mekteplerdeki onlar. tamime hatipler nmuşlardır. muallımlerden sonra ve ve dır ki yavoş yavaş ve tedri- |© ci inkişaf takıp ederek lisa tamamlıyacak. nın inşasını lardır Bu — mesaide şu cihetten kaydı lâzımdır ki Arapça ve Acemce koelimeleri derhal bir hamlede uzaklaş- tırmak ve onların yerine ye- ni bulunmuş Türkçe kelime- leri kaymakla istical etmek hatalı olur. Böyle yapılınca küyük bir ekalliyetten baş- ka giç bir kimse yazılmış ve benüz alışılmamış yeni kelimeyi tamamen anlıyamaz ve bu yüzden bütün ıslaha- tın hedef ve güyesi kaybo- lur, zira artık hıç kimse, çok! zorlukla anlıyabileceği kıtap ve gözeteleri okuyamaz. Bi- naenaleyh devamlı ve beka bulacak bir eser yaratmak için bu işte en doğru ve mutedil mikyası bularak ya- vaş yavaş ve tedricen İisanın inşasına girişmek icap eder, DETYETMETİETYİN CYEL Şimdi toplanan — kongre nin, reisinin — müdrik — ve müdebbir vüsat nazarı saye- sinde bu ıslahatı, bunu ya ratan Büyük Gazijnin en bü yük en güzel, en devamlı ve aynı zamanda en nüfuslu birabidesi olacak bir şekil- de tatbik için en doğru yo- lu bulacağı muhakkaktır. aN Lamin l cirean eri Satın .&Iıfıa komisyonuua nıü, ZEİS İKON Fatoğraf makineleri Dünyada birinciliği ka- zanan — « ZEİSİKON» fotoğraf makinelerinin 934 otnmatik modelle- rini makine, sehpa ve çantanlarını «ŞAH MEH MET MAHDUMU HÜ - SEYİN AVNİ ticaret - hanesinde arayınız. : IC= BAA RARARARAE PT RE AA RR, ; Şehir Sinemasında 22 Ağıstos çarşamba akşamından itibaren 'MONTEKARLO BOMBALAR ALTINDA . Ç Temsil edenler: KATEDE NAGY JEAN MÜRRAT ALİCE TİSSOT CHARLES REDGIE Bu filmi her halde görünüz. Çok şen ve , zevkli bir mevzuu vardır. Bir harp gemisi Z; kumandanının macelrara, bir kraliçenin aşkı uğrunda yaplığı fedakârlıklar, nefis ve ah- 5 enktar musiki, enfes şarkılar, şairane man- ğ zaralar, kibar ve zengin sahneler ve saire çok zevkli ve neşeli bir gece geçireceksiniz. p Fırsatı kaçırmayınız. Ayrıca DÜNYA HAVADİSLERİ ve FİLİM KOÖNSER. Bu akşmdan itibaren — SÜVARE saat 21 de cuma matinamız 2,30 dadır. YARL Y DAZE SAT SA FDT PT Ü SAT VAZAKLAKLAKTAKT AĞT AKTAĞ .AVUKAT EMİN VEDAT 4 KDA BALIKESİR HÜKÜMET CADDESİNDE Ceza, ticaret, bukük, 1htisss, mahkemelerile divanıbarpleserde duva deruhte eder, islişare yapar, fikir verir. A al askeri Satın alma Komisiyonundan: Balıkesir merkez kıtaatının elli bin kilo bul- güruü on iki bin kilo kuru üzümü ve elli bin ki- lo kuru fasulyası 3 eylül 934 - Pazartesi saat onda aleni müvakasa ile ihalesi icra edilecektir. Taliplerin mezkür gün ve saatte Balıkesir Ask- racaatları: 4 155 Vılâyet Daimi Encümeninden: Azami mikdarı kilo 25000 yulaf. 17000 kuru çayır otu. Damızlık aygırlarını bir senelik ihtiyacı için mevkii münakasada bulunan yukarda azami mik- darları yazılı mevaddan - yulaf için talıp zuhur etmesinden ve kuru çayıa oluna mevzu bedel haddı itidalde görülmediğinden 23 - Ağustos - 934 tarihine 'müsadif perşenbe günü saat önheş- te ihale edilmek üzere münakasa müddeti bir hafta temdit edilmiştir talip olanların yüzde yedi- buçuk nisbetinde teminatı druvakkate makbuz veya mektuplarile ticaret odası vesikasile birlik- le yeymü mezkürda fazla malümat almak istiyen- lerin daha evvet encümeni vilâyete gelmeleri ilân olunur. Belediye riyasetinden: Belediye İlfaiye efradı için mevcut nümune veçhile yaptırılacak elbise yirmi gün müddetle açık münakasaya konulmuştur. Taliplerin ihale tarihi olan 26-8-934 tarihine kadar Belediye encümenince müracaatları ilân olunur. 165 — 3