WWT e Türkiye - Yugoslavya Ticaret Muahedesi. Yugoslavya ticaret nazırının muahede hakkında beyanatı. Yugoslavya ticaret ve sa- nayi nazırı M. Demetoviç matbuata Türk. Yugoslav ti- caret itilâfı hakkında beya- | natta bulunmuş ve demiş- tir ki: < — Yugoslavya ile Türkiye 'luındıweni aktolunah ti- caret mukavelesile, her iki memleket için de zararlı ?Iın uzun bir mukavelesiz müna- sobat devresi hitama ermiş> ret münasebet- lerinin tesi: memleket arasındaki iktısadi bağların kuvvetlenmesini, tekâmül et- mesini tomin edecek Ve bıı_ mukavele müstukbel — ticari mübadeleler için sağlam bir temel teşkil eyliyecektir. İtilaf mahiyeten muvakk- attır vo kabili temdit olmak üzere altı ay için muteber- dir. Bir ay eval habor nı_'ı!- mek şartile de !ıııholuu’hılır. Türkiye ile ticari münas- ebatımızın geçirdiği 0N beş senelik bir inkıta devresin- den sonra daha geniş temel üzerine müesses bir. muka- vele ıkudsnodiiı; çün;:ı. istikbal — için — bize gösterebilecek Iıcrübo-lmaien mahrum bulunuyorduk. Bu- nunla boraber, bugünkü .;_': siyetinde dahif mukavele Tü. rkiye ile Yııgoılıvyı arası- ndaki ticari münasebet için çok — müsait bir — zemin taşkil etmektedir. , Bir ziyade — Maz- Ve a de ıîilloı kaydını raya koymakta ve best surette sey” ser ja öylemekle- i sefainin rü seferini tem dir. i E Türkiyede kontenjan An:_p Yugoslav malları [oın iki b ste taspit edilmistir. Bu lis. telerden birisi Yugoslavyanın sorbest ihracatına &it bulu- iğeri lavya nmakta,diğeri de Yugoslavya | için Jâzım gelen kontenjan miktarın; ı temin etmektedir. Hoeey, uyuma... Sana söyliyorum... Bacı Aı" ö di lyo;&ıummhın - rını, daha Göğsünü daha fazla aç, kızım Hah — güzel — şımdı-.. Bir kiüji... Bilir... ' Haydi biraz dinlenin, on dakika sonra sahnedesiniz... dokuz buçuğa on var... Heseay. halk sabırsızlanı- tor. Ne yapacaksan yap--. f Ayak p’ılı';hll!î. el şakır. tıları sabırsızlığı ifade eder. bilmelisin Rojisörüm, be,rejisör... Ba kadar sene, bir sülçü boiü; iri gibi, rattım bu bu abakdy Bilette, Bağı racağı Salon balık istifi, öyleıııı?. : İçerde, bunaltıcı bir hava Mi var?... emi arıya Bim?,.. Ki jinal Bir Yazı... — -İ-— Hayata ve edebiyata daima “oriji- nalite, gözlüğü ile bakan döstüm Ayrıca ikj devlet bankaları arasında da, bilcümle müte- kabil alacakların — takas ni temin için kliring mukave- lesi yapılmıştır. Bu mukavele esası üzerin- de alınacak tecrübelerin, pek yakında Türkiye ile gerek ticari, gerek bütün iktısadi münasebetlerimizi daha ge- niş bir sureti halle raptett- irecek mabiyette neticoler vereceğinden emin bulunm aktayım » Gene bu hususa dair ola rak Avala Ajansı da neşretijiği bir - bülteninde — aşuğ.duki malümnli vermekledir: aTürkiyo ile Yugoslavya arasında bir ticaret mukav- lesinin akti ile alâkadar ol. arak, iktısadi teşekküller ve diğer Yugoslav müecsseseleri murahhasları Bolgrat ticaret ye sanöyi odasında - içlima etmiş ve iki memleket ara- sındaki ticari münasebatın takviye ve taazzuvu husus- Jarını müzakere eylemiştir. İştimaa riyaset eden Har- ict Ticaret Ofisi rejisi M. To- miçiç, bu ticari mukavelenin ebemmiyetini tebarüz ettir- mişti;. Yugoslaviç — iklısadi mehafil mümessillerine mü- zakereler hakkında hertürlü tafsilât vermiş; — murahhas heyeti azasından M. Mihay- loviçte' mukavele hakkında tafsilât ita eylemiştir. Bu içtima — esasında har. jet Ticaret Ofisi — delâletile bilcümle Ticurot Odaları ve Sanayi merkezleri mümesil- | lerinden mürekkep bir kon- | feransın toplanması takarrür , etmiştir. Bu — konferansta | | Türkiyeye ilhal olu- nadak kontenjan İistelerincen suratte azami istilade te ne min edilebileceği müzakere olunacaktır. Ticaret ve sanayi nmazırı | M. Dömetoviç Yeogslavyanın | Sulh için Tedbir ( Üst tarafı birinej sayfada) diniz iki büyük — milletinin yahim meselelere göz kırp İtalyanın meşru temayülâtı ile Fransanın mükaddes hu- kuku nazarı itibara al nmak şartile cesurane hal suretl- eri Fransa ile İtalya arasın- da sadece harsi bir ittihat değil monfaat esasına müs- ZEİS İKON Fotograf makineleri GN LA K Dünyada birinciliği ka- ı zanan — « ZEİSİKON » fotoğraf makinelerinin 934 otamatik modelle- rini makine, sehpa ve çantanlarını «ŞAH MEH MET MAHDUMU HÜ - SEYİN AVNİ ticaret - hanesinde arayınız. İzmir 9 Eylâl sergisine işti- rak etmesine karar vermiştir. Bunu müteakıp İstanbulda Yugoslav — malları — teşhir etmek üzere daimi bir sergi açılacaktır. Aynı zamanda iki memle ket arasında kara ve deniz. den yapılacak - irtibatlar da müzakere edilmiş ve Türki. ye ile yogoslavya arasındaki tiçari ve iktisadi münasebe- tlerle meşgrul olmak — üzere | heusti komite teşkiline karar verilmiştir. Makale Mustafa Niyaziye Buvlardan, bana ne? .. Biraz da, onlar sıkıntı çek | sin... Ben burada, birasız lıktan, rakısızlıktan Ana-dolü toprağı gibi çatlıyorum.. Bana acıyan var mı?.. | üç dakika sonro, açbir as- lon ağzı kadar açılsın, Da- dik ya canım; yavanaş yaaa- aavaauşş! t Kızlar — haydi.. İkiniz, bu- radan, üçünüz ortadaki ba- hçe kapısından, beşiniz de | karşıdan... — Marş. yavaş yavaş.. Perdeci, sen de daha yavaş.. Muzika, dikkat, muzıka.. Şeforkestar, bir dakika, bir Buşlaaa! Aman, kızlar kulaklarını- Söylecee?... Pek mi fazla çıkıyor, ge- sim?... Demekki, seyirciler, beni işitiyorlar, öylemi?, , Hayır, bağıracacağım, hay- kıracağım.. Oaoof, sesim boğazımdan bir Niyagara — şellâlesi gibi dökülürken, başım nerdeyse, Vezü yanardağı — gibi feve. rana başlıyacak... Eyvanah, üç dakiyka var, başlamasına... Haydi, be çocuklar, nerde- siniz?...Balet heyeti. heay!... Perdeci, perdeyi, çimen- lerde sürünen bir kadın eteği hışırtisi ile, yavaş ya. aç.. Fakat xıı:'ılır.e, ancak, zı bana veriniz, tebessümün- üzü halka; gözlerinde, şeh- vetin kızıl — kanı bakışlarını — bacaklarınızda, baldırlarınızda, göğsünüzde ve nihayet boyalı yüzünüzde dolaştıran, şu şehvet yığ- ni jasanların — orzülürina saçınız.. Seyirci dediğimiz, bayağı maksatlı insanlar, buraya, benim ve arkadaşlarımın sa- natlarımız için değil, sizin için geliyorlar, — çocuklar, sizin için. . Amu“h. ne yııııyorıun. küçük çapkın?... Utandın mı?. Ayaklarını, sana, yiyocek Bibi bakan şu seyirciler kü- maksızın derpiş etmelori ve | İtenit ittifak meavzun babhistir. | AEÜ YAK a r A LA ——-—ı—' parlıyan, |* Mecmualar: Yeni Adam. «Yeni Adamv zongin mün- derecatla çıktı Halk üniver- derslerinden maada şu makaloler vardır: Siyoset âlaminde güzellik tolâkkisi, deniz sporu güzel- lik mektebidir. — Nasyonal sosyalizm nedir? Maymunla- rı nasıl terbiye ederler, rad- yo alfabesi, ve hikâyeler karikatürler vardır. Herkese okumalıdır. siteki olanlar, Ç| — Ğ | ü A —a ynur. aZ tlosinin ağazına fırlat... Göğsünü biraz daha, biraz daha hoplat... Utanma, uta. nmayın Muz;kal, Kızlar!.. Bitiriyor, muzika, kızlar, az kaldı, . Dikkaat; muvafluk | oldunuz çocuklar.., Perdeset.. Uyuma, ulan!.. yine, ayni şekilde, usul usul, kapa perdeyi... Yağmurla havalarda, gü. | neşi kaplıyan, koyu siyah bulutlar — vardır. İşte bale heyetimizi gü- ı neş farzet Perde de bulut.. Anlaıdınya, tıpkı 6 bulut vazifesini görecek perden . Ne yapıyorum ben canım.. kızlar yoruldu; kısa kesme- liyim. Muzika, suuus. Kızlar; kol kola girin hafif bir reverans .. Ve ondan son- ra dudaklarınızda tebessüm- leriniz, yavaş yavaş, gerileyi niz . Gülmeyi güzel belleyın.. Donuk olmasın tebessüm- lerimz.. Dudaklarınzdaki bu gülüş leri, seyirciler bir şumpanya lezzeti ile içsinler... Günqi:bulu.tlır. Hğm is- CK | ı İ FTT a gara Pehi Dursundey Tayare Şubesin ivan güreşleri. Dursunbey kazasında ilk dela olarak açılacak Dolan panayırın sonuncu 14 ağustos 934 Salı günü Tayare (Cemiyeti menfaatına icra edilecek olan pehlivan güreşine iştirak edecek pehlivanlara aşağıdaki ikramiyeler verilecektir: Lira Başpehlivana 25 Başaltına 15 Üçüncüye 10 Dördüncü ve beşincilere birer koç Su, hava ve muhtelif meyva ve hayvanatı ehliyesile meşhur bulunan Balıkesir-Kütahya şimendifer hattı üzerinde Dursunbey kazasında ilk defa açılacak olan panayır 10 ağustos 934 cuma günü başlıyarak 14 ağustos 934 salı günü hitam bulacaktır. 1— Panayır mahalli kasabar. n şimalinde saz çayırı mevkiinde olup mebzu- len memha r.'uyu ve hayvanatı eh ye için hudayi nabit mühim miktarda ve mecoanen laze çayır bulunmaktadır 2 — Eşyayi ticariye tirahat.. Başım çatlıyor, başım. Salih beecey hazırmısın?, Rolündeki muvaffakiyette be- nim de hissem olacak değil- mi?.. Onun için, şerelfimi, şe- refimizi sen koruyacaksın, bu akşam.. Sahnecileser, yanıma gebn... Dikkatinizi gu gür sesim bir su — değirmeni gibi işletmelidir... Sahne şöyle tanzim olun- acak: Bir doktor mayenehanesi.. Sol tarsfa iki, sağda bir masa... Ve üzerlerine de, depomuzdaki, bütün tıp al- etlerini doldurun.. Kapının tam karşısında, — doktorun yazıhanesi ve koltuk.. Ponç- ereden — bulutlar görünü. yor.. Vakit akşama yakın.. Lâmba yanacak , Tabii, yere halı sermeği ve duvarlara levha asmayı unutmazsınız Haydi, koşun; üç dakika- da olmalı bunlar Ayy, gözlerime, kâinatın bütün uykusu damla damla akıyaor.. Böyle yorgun zamanlar satıcıları ve sanat erbabı için belediye tarafından süreti mahsusada ve mükemmel surette ihzar ve imal ettirilen binalarla açık olarak verilecek olan mahaller fevkalâde ucuz ücretlerle verilecektir. 3 — İlk defa olarak küşat edilecek olan panayır mahallinde satıcı ve alı- cıların istirahatleri için tertibatı Tâzıme alızmış ve her suretle ihtiyaçları te- min edilmekle beraber getirecekleri hayvan va emtianın hüsnü için muhtelif suretlerde muhafaza tertibatı alınmıştır. 4 — İşbu panayıra iştirak edecek olan zevatı kiramın kanuni vergiden başka hiçbir masraf ihtiyar etmiyerek bilcümle işlerini kemali suhu- let ve emniyetle göreceklerinden çok memnun ve müstefit olacakları ilân olu- muhafazası rTüsum ve için, şiir, bire birdir, der- ler... Hahahal, Birde: «Bir dakışta mestteti beni — güzel gözlerin...» gibi misralarımı okuyaca- NmP.. Gözler?... Hangi gözler?.. Şu iç yüzlerini bildiğim, en mahrem yerlerini bile karşımda açan, şairlerin ba- yıldıkları, et yağından başka birşey olmıyan şu kalçaları, göğüsleri geniş kadınların gözlerimi, mestetti, seni?.. Vah zavallı, kadın nedir ki onun gözleri de ne olacak?. Kalp inceliği varmış; şiirde: aşk akarmış şiirlerden.. Şiirin anası aşkmış.. Bana ne? Ömründe aşkın tadını tat- mıyona giir tavsiye edilir mi? Neece, geldi mi, vakit?. Başım çatlıyor, ayaklarıma romatizmanın soğuk iğneleri batıyor... Oooof, ben de ne kadar — bağırıyor, — ne ka- dar — didiniyorum... — Bu- gün, bu sufle — yeri, bana, bir mezar kadar — korkunç geliyor... Mehmet Tuğrul (D_vuıı var)