—— . Saklfe : 2 - — Bir gönül almak bukadar zormudur ? Bt menllim arkadaş yanyori «Bu pil, diyor, orta tedrisat muallimleri terfi ettirilmedi, —yapılan tesmi müracaatlara #udan bir cevap veriliyor. İleride nazarı itibara alınacak gibi bir geyler.» ve ilâve ediyor. Muallim yorucu mesaisi içinde en ziyade | takdir ve teşvike muhtaç olan insandır. erar, fakat muallimin asıl gıdası, yetiştir. mesi ve bunun manevi bazzını duymasıdır. Muallim arkadaş ilâve ediyor: Başka Vekâletlerde — terfie olanlar terfi ettirildi. Zamanı geldiği zaman bir memurun, bir muallimin zam gör mesi, ona ayni zamanda manevi bir mükâfattır da... Birer saniye gibi geçen ve hayatı tahrip eden yılların ruhlara serptiği ferahlık kıca bir terfi emrinin ucundadır. Bütçe zaruretlerinin nelerden ibaret olduğunu bilmediğim için, elbet bir gerekçesi (mucip sebebi) olan bu gecikmenin ma- hiyetine nüfuz edemedim, Yalnız şunu ilâve etmek isliyorum: Muallim feragat sahibi insandır. Vatandaştan istediğimiz bü. tün fedakârlık ve gayretin ocağı, düği sr bizmet ettiği zaman, bepimizden fazla o heyecan duyar, bir nevi meslek zevki, bir nevi acıdan tat alma illeti, muallimin da- marlarında gezen kanın terkibinde yer tutar. Su hakle... Onlara bakları olan parayı veremediğimiz za- man hiç olmazsa.... — Sen muallimsin,.. Muallim olduğun, milletin temeli, öz mah, ev sahibi olduğun, cefadan zevk aldığın için veremedik de, diyemez miydik!.. Bir gönül almak bu kadar zor mudur? hesiz maddi refah ağaçların meyva ver ENVER PASA LAY Cikad BABAN Tetrika:834—27 Yazan:KANDEMİR Bolşeviklerin, günden güne artan saldırışları karşısında mücahit satlarında yeryer gedikler açılıyordu Kızılordu. bi variyette, sağında | — Başkırdistan harbiye nazırı musx #olanda harabeler yaratarak, önün- |mi olan İşmurzin esir edildikten son de yanımınlar alevlendirip, ardında 'râ makledildiği Moskova hapıshane aa dzlleri birakarak ancak tenımuz İmüde idama edildi. Alağda ele geçen da Karatekin'e girebildi ve bu ayın | Tühtamet ile Nürmet Beyler, — Se. 17 sinde Güremi İşgat edebildi. |merkantta ele geçen Karakul ve ar Buna bir girlş denemesdi. Ba; bir | Ködaşları, Nemnekan civarında ya- Kâbuz gibi çöküştü. ludıııır. Aı:nkı:hu'ı;u farmler: sayılamıyacak kadar diğel - Halk, dilediği kadar silâh bolas | Li LA _:__ :';'f: mediği, sön eletam çeşitli kilâhlara vi burada kimi sehpaya çekilitek, Karşt balta ve kazına ile muradına N noktası odur. Karşılık- t TASVİRİ EFKÂR - TUNA ; dondu Balgaristandaki Türk mal- ları trenle sevkedilecek u Tunanın donduğu — ve bu ie) beple ticart nakliyatın da durdu- ğu hakkında dün şehrimizdeki a- | lâkadarlara — telgraflar gelmiştir. |Vama ve Burgaz / Timanlarında bulunan 60 bin tona yakıa Türk malı demiryolu ile merkezi Av- İrupaya nakledilecektir. 1756 iktnetkânımun 27 net' günü Sazburg şehrinin kö- çük bir ennde, kim derdi Üi dört yaşına verdiği va-' |ıman, dehü sayılacak bir imsan dün. İyaya gelecekti. Prens klisesinin baş müganni muavini olan babası Leo- | Mülkiyenin 65 İLci ekanrmaarnaz " |i hayat sarkadaşhığı — etmekte idi. kuruluş — yıldönümü vom sesceno'sin erümüan e türmüş be kederli sile. an, ah a — Siyasal ( *ATâ Rütürmüş K TOk (Telefonlak — SA cak küçük çocakları Mosart'ın do ba, |EUmUNdan beş seng evvelinden iti- | Büzüler İmmci ve yüksek tahsil mücsarse imo gelişinin G4 üneü , okulun Cebecideki binasında her 26 e olduğu gibi, bugün de büyük me. rasimle kutlanmıştır. Türende bücün yekillerimiz, Büyük Millet Meclinf Abdülhalik Renda, Orgeneral Gündüz, Hukuk Fakültesi pro unları ve talebe. ler hazır bulunmuşlardır. Törene istiklâl marşile başlanınış ve Sıyasat Bilgiler Okul Müdürt ve. v bir mutuk süylemiş ve btma, mek tebin yaşlı mezunmlarından biri olan Şürayı Devlet Reisi İsmall Hakkının | bir konuşması takip etmiştir. Ban sınıf talebelerinden Ertuğru! Sayan! da bir hitabede bulunduktan sonra törene sen verilerek davetli. ter hazırfanan büfede İzaz edilmiş- Yerdir. (B.B.) İstanbuldaki merasim Dün gecve Mülkiyenin 65 inci yıl. dönümü, Park Otel salonlarında tet. it edilmiştir. Toplantıda Parti Mü. fettişi Reşat Mimazoğla, Vali mua. yinleri, eski ve yeni bazı profesör. ler, Maliye ve Mülkiye müfettişleri cski ve yeni talebeden birçoğu hazır bulunmuşlardır. Toplantı samimi bir hava içinde geç vakle kadar sürmüş tür. Dün mahküm olan vurguncular İhtikâr işlerine bakan — Asliye İkinci Ceza mahke dün Kı sımpaşada kömürcülük —yapan Mustafayı 50 lira para, 14 gün dükkânınm seddine ve fasulya Şile mercimeği İazla fiyatla satan Beyoğlunda bakkal Yaniyi de unusani gecesinde İkisi yanyana ve dizleri Üzerinde durarak büyük Tanrıya şükrediyorlardı. Çünkü beş yaşında Marya adlarında bir kızları maştl meştf uyüyör, yeni döğün bir uk da teneffâs ediyordü. Devamlı bir dhtirsam, küvvetli bır sevgi, ha Verkek çoruğu İki yaşından İlibaren babasının — müzik provalarile alâka. dâr etmiş, ve dört yaşında omu, pi- yano çalacak, ve hattâ konserto yaz. mıya uğraştıracak derecede olgun. laştırmıştı. Mozart, sekis yaşında Avusturya İmparatoru Birinci Pransova'nın hu surunda parlak bir konser vermiş ve İmparatar kendisini #benim kü- Çük sihirbazıma diyerek okşamıştı. |Mocart. — mahallesindeki - çocukların koşap oynadıldarı; birbirlerini ko. yaladıkları bir çağda, büyük bir ye- hir olan Viyanayı, tarihi bir belde olan Pragi, — babası ve hemşireslir |beraber siyaret edyor, ertesi sene dünyanın en kalabalık ve en güzel merkezlerinden biri olan Parisi gö rüyorda. Fakat her tarafta küçük bir çocüğün klavsen ve örgdaki ga. yamı hayret müvaffakiyeti dillerde | dolaşıyor, ondan efsane anlatılır. gi. b bahsediliyordu. Leopold, oğlunu Londraya da gö- türdü. Sabab ve akşamları İnsanlu. fan aktığı be kalabalık şehir, bü. yük binalar, lüka hayat; sisli; es. varbı gökler, Mözart'ı derm (iham. lara sevkediyordu. Orada — büyük Bacbi hayretle dinledi. — Hendel'i bostelerinde takdirle tanıdı. Sonra, Holanda, Pramsa, İsviçre yalile dön iye karar verdiler. Lahey'de hem. Bir dehanın ölümünün — 150 nci yılında Samih N. TANSU baren saadete erişmişlerdi. Bir kâ. | Amadeus MOZA yan bir adamdı. Mozart bu Söretle saraydan — ayrılmış tı. Fakat yine her taraftan talep yağıyor, ea yeni e- peralar ismarlanıyordu. Her yazdı. dh dans için ancak bizim paramızla on kuruş alıyor, koskoca (Don Juai) operam İçin ancak 1200 frankla ik. Üfa ediyordü. Yazdığı eserlerin hiç biri onun sefaletimi — gidermiyordu. Basit bır dekor içinde, uykusus ge. ( celerinde, gizli bir Bastalığın sınsi K sinsi sürünüp ona hava gibi nüfuz İ oztiğini aavallı bir türlü anlamıyor- da. (Figaro'nun düğünü) adlı opera- © Viyanada alkışlanırken, (Don Ja an) operası Pragda müthiş bır tak- dir taplarken, Mozart stirap ve se- falet içinde kıvranıyor, karısı, ço- cukları, güçlükle yaşıyordu. Parasını zevk — ve sefahat içinde yemiş bir tanıdığı bır gün ona mü- Tacaat ederek kendisini — sefaletten Mozart kurtarmasını yalvararak rTica etmiş ve ona şimdilik boş duran tiyatro- istemişti. Bütün küdretin bu sihirli | çunda oynanacak güzel bir opera 1. yardım için, kendi haline bakmadan uğraştı. «Sihirli Flüt> operası büye geldi. tiyatrosu. aym kudretle konserine devam eyle. ':::'::m A yarlür oymuyacağı miş ve giddetle alkışlanmıştı. Milâ- | biy gün evvel, henüz övertürü ikmal noda (Ponto Kralı Mitridat) adlı | edilmemişti. Fakat yorgunluktan bit meşbur operasıı yazmış ve yirtmi | kın bir halde olan bu insana, karıı defa oymatmaştı. 18 yaşında İtalya- , çıkışmış, onu zorla jki Maat yaları yı terkettiği zaman arkasında (200) | Iyi Mozart yatağa girerken kar parça eser birakmıştı. Münihte (Lae | UTA Bi ni finta — Cardimera) yi Salzbungda | Cara beni uyandırmasıan mahvoluk (Çoban Köral) * yazdı. Bir müddet | rum. sonra Avgusborg'a annesile gitmiş | — İki saat sonra uyandırıldığı zaman ve kuzinlerinden birine üşık elmuş- | gecenin karanlığında sendeliye ven- miye, eğli «— Bevgili Volf Gang'im diyordu. (yür kadının gayretile ancak şafakla Hatırlıyor musun, akşamları yatma |üvertürü ikmal eylemiş. Akşama dan evvel koşar gelirdin, kucağıma |kadar kopyacılar motaları ancak ik. çıkar, şarkı söylerdin, beni kucak. |mal edebildiler. Provasız esver © ge- iar severdin. Baba derdin, ihtiyar |ce Prag tiyatrosunda çalındi. Mo. olduğun zaman seni, bir kutuya ka. Jaart kendi dehâsına değil, orkestra. yep yanımda saklıyacağım, toz gel. |nin maharetine hayrandı Halk işit. mesin diye üzerine bir fanus da ka- | Üğine inanamıyor, bu kadar güzel bir beste dinlemediğini tekrar edi. marlamıştı. Haftalarca bu tamdığa |ti eh öt hd İaramdan Boltaş. Ai kimt korşuna dizilerek, kimi kahpe müştü. Kadınlar bile düşman at kerlerinin — boğazlarına — sarılmağa, onları dişlerile, Oraaklarile — didik didik etmek tiyorlardı. Çocuklar; Ölüm asçarak ilerliyen — askerlerin suvatlarına bağırıyorladı: — İstemiyoat sizi, gidie yurdu. ce pusuya düşürülerek hep öldürül düler. Bu arada biçbir şeye karışma emç seksenlik İhtiyarlar, Üç beş ya- şındaki yavrular da katlediliyorlar- 25 hira para cezasına ve bir haf dükkâünmın kapatılmasına mal kürm etmiştir. H ellerinde birçok ayakkabı lüstiğ Bolgevikler — katliümı andıran bu | Oldudu halde — satmıyan — Yeı İmahşer ortasında | Bundan başka ayni mahkeme, |7 | karşısında 7 numaralı giresile, aylarca yattıkları bir ha. talığa tutuldular. Salıbure'a geldi. Mozart on yaşıma varmiş, daha yirmi beş senelik bir ömrü kalmış. ler buzurunda verilen senin başından kalklığı taman, ki- bar sosyetenin huzuründa bu kü- | patacafıma Eğer bu sevgi yaşıyor. raftar değilim.> Mozart, Yabasının nasihatini din- İlemişti. Annesi da acele bir izdive- tm onları sefalete — atacağına b miydi. Bir müddet — kalbinin sesin ıduymımlyl çalıştı. İmparator sara- İyıda ayda ancak 1700 frank alan | Mozart, geçimemiyordu. sa, meşhur olmadan evlenmene ta- | yör, Alkışlarla tiyatronun — muhiti çınlıyordu. Mozart bitkindi. — Fakat şine bu büyük eserden, belki iki yüz defa, Gslüslte dünyanın ber tarafın. Ia açlınan operasından hemen biç- ir şey almamıştı. Dostü bunu ken- di besabma her tarafa satmıştı. Mo. zart ancak (600) frank alabilmişti. Babasının ve anasının Birbiri arka. andan ölüml | tezgühtar — İhsan ile retük muzdar [ — Büyük inkılâplar, büyük kürban D Çü san'atkârı takdir eden Kral, onu Dekelerimizin, — ninelerimizin | Hafilderi isteri.. diye Adeta — oğüno | AlY' ve İmirtoyu fazla Fiyalln sa- | öpmüş ve bütün davetliler de Krala İntikamımı — alacağız, — defolun — ba. | Yütlar, halk da onlara şu cevabi ve. Jimtisalen Mozart'i buse yağmaruna yadant.. riyorra: bağmuşlardı. Fakat Babu oğul, aa. — Yaşasın Türkistan!.. — İnkılâbınımı kendi memleketiniz Bu kiyam — ve intikam dalgası ö|de yapmız. Biz gizın inkıilâbinin. da Radar büyümüş. her tarafa — öyle | İstemiyorum, katillerinizi de istemi- Şayılmışti ki, — Kızilarda — saflarına | yorua! #kimi sorla, kimi aldatılarak . ka- tılmış olan bazi yerliler ailâhlarile kaçarak mücahitlere dtihak ediyor - lardı. Pakat tayyareler, seri ateşli top- lar, telsizler ve her türlü asri vesa. Hüle teçhiz edilmiş olan — kalabalık bir kuvvete sade yumuruk — sikarak ilünihaye mukavemet edebilmek im- kâünsızdı. Fakat ölüm kilindiri durap dinlen meden merhametsizce ezip. çiğniye- rek, karıp dökerek ilertiyordu. VEREM MÜCADELE CEMIYETI yalmız kuru bir | eĞi Legpolu, kazı B1 bir mektupla göyle diyordu: «Sevgilim. Volt Gang'in aldığı &. pücükler altın olsaydı. şimdi. Biçbir derdimiz. kalmazdı, ne yazık l e. Tashihi Dünkü nüshamızın 2 nci say- fâsında Osman Sevki Uludağın üçüncü tarihi konser hakkındaki İyazımam 2 nci sötununun 23 ün- cü satırındaki Mihr Âbâd kelime- si, bir tertip hat olarak Mihri| zetirdiği Abâd almıyorlar . |Abâd şeklinde çıkmıştır. Tashih Leopold sanki Mozart'in talihini “ee |keşfetmiş söylüyordu. Bir san'atkâr Ki bötün ömründe kayranlık, takdir ve alkış toplamış, fakat açlıktan boş midesini — elile bastırarak yine — bu sağır, bu hisalı için ever Imparator İkinci Josef'in arzusl. | || beş yaşında olduğu Balde 1791 de mamarlanan (Saraydan bir kadın | LA ei günü ve- - |kaçırma operasmı © kadar mükem. | İ örülün VÜEİR mel ddi Ki İmparator. bile «Bitim / y Ai etmişti. — Pirtnalı, için, kulaklarımız için, Tüzumundan ç çok fazla güzel!.» demişti. Fakat ne :'""’_h"' :;';;::' ::"“':_:n”::'_; tahsisatını arttırmış, hattk daha von . , K b ve.'na öe bümna ŞHiemet'la, slakndne | SS08 ÜU el bEL BU Dalin D l olmuştu. Almanyada bulunduğu s- :“ NaĞ ':.'_"—_'“'*m v .ı.ı_.aıu.i rada, Prusya Kralının daha parlak M_":’:""" İğleceereİ İ A, Kdi Viyanayı vevea, valanında çat Pakat yeri SAA Z Motart Yarafından |i . çablat bile, insanların nankör. BAD lkam ği düğü karşısında layan ederek böyük İamelreri. Kanctates'de rIĞA ö ö | aHaK VUĞR. L KUĞÜ T Tlendi. Ölgüceye ' kadar bu kadına |T _:'r':—ıı-u:ıuı-nın bağlı kakdı. İki çocukları oldu. Fakat ei kisa Üa BN kanç bir sevgiyle gömmüş ve beşe. Nitakim Bolşeviklerin günden gü ©e artan ve azan saklırısları kar - gönde — Fuzeli, — Halbula — ve Dadbahların Küvretleri erldi. böyle yer yer yeni gedikler açıldı. Ağus- tosun sonlarına döğrü (Atay) 1 ge- gen Kımlordu. küvvetleri - Tühtamet ve Nürmet Mekbaşi — mücahitlerini yendiler. dağıttılar. Bu esnada Bol- geviklerin o kadar gözleri dönmüş. Binleri kabarmış di ki, ellerine ge gen, hattâ (af) Jarıma inanarak yan. larına gelen mücahitleri hiç düşün- meden zerre kadar tererdüt etme. merhametsisce idam ediyorlar - ' &. — Elinde silâhla, battâ ekmek bı. gabile yakalanan her Türk mutlaka parça perçe edilmelidir! diye bağı- Yanlar vardı. Peyami SAFA Paslaya isyan edenler (1 inel sahifeden devam) ll EH E $ F ğ $ | di İz F il ğd Varidatını dört misline çıkarmıya Uğraşıyor Teberrü, aidat, pul parası, ve- | nelik balo hamlatı ve bankaların her sene verdikleri paralarla va- ridatını temin eden Verem Mü - cadele Cemiyeti, Erenköyünde bir sanatoryom. Eyüp ve Beykoz da da birer dispansere malik 940 senesinde Erenköy sanator - yomunda 409 kişi tedavi olun. Jmuştur. - Eyüp dispanserinde de 563 kişinin ayaktan tedavisi ça- resine bakılmıştır. Lbstanbulda — her sene ölen | bin kişiden liyebilmek için ancak buki — İstanbu senede bir İira verseler çesi 400.000 liraya çıkardı. Edebi roman : 59 &ı döğru. indi. 'Taflan pastahanesine bir kere da. ba gıdip masalara göz gerdirdi. Ken. jdim çıktıktan sonra Handan gelmiş olabilirdi. Genç kadın, anun hangi masayı iş. g8l ettiğimi biliyormuş gıbi, Ferhat, /dosdağru © tarafa yürüdü. İkışerden GÜstüste dört enat yalnız başına sahip olduğu masaya baktı. Aradığı yoktu. Ferhat, on dakika balkon bileti aldı, girdi. tağa oturdu. nema idi. bir parça dinlendirebilecekti. Şehirdeki vefyatın altıda birine verem sebep oluyor. Şehirde 20 bin veremli var 2000 (i veremlidir. Sehirde dolaşan 20.000 veremli vardır. Cemiyet, bu vaziyeti ön- 100.000 liralık bir bütçe ile çalışıyor. Hal- ahalisinin — yarısı -günde 1 para demektir. Cemiyetin büt | polsde konser verirken, halk mraris Harbiyeye kadar yürüdü. — Sonra, İsonra, kendisini bir sinemanın kapı. geri döndü, yavaş yavaş, yine aşa- (s; önünde buldu Gişeye yaklaştı, bir Sinema başlamıştı. Bir kadın me /Mmurun, elinceki cep fenortle aydınlat. b yoldan yörüyerek, gösterilen kol. Derdini avutmıya et müzdlt yer si. Karanlıkta, zibni beyaz perdeden ayrılıp başka - yere tekila miye ak, ve Ferhat, hiç #elmazsa film deki vaka ile meşeaf olan dimağını beşeriyet yazmaktan, onun zevkimi tatminden başka bir şey düşünmemişti. Hai buki bütün bir imsanlık o saman ©. na önun içinde yaşadığı sefaleti ne yazik kı görememişti. Yeni impara. tar, 12 yaşında bu san'atkârı saray erkestrasına almıştı. Küçük Mozart bu İltifata, İmparator için yazdığı a Pinta Simpilise adh öpera ile mukabele etmiş, ve eser Salzburg. da temsli - olunmuştur. Bundan satra genç San'atkâr İtal y seyahatine başladı. Bu maistrovu görenler, hayranlık ve takdirle ak. kışiryor, Papa anu alinından öperek <AlIn mahmaz gövalyer Ünvunım veriyordu. Genç san'atkâr (aleyri) nin notaya alınması yasak olan (Mi. serere) gini bir defa dinleyişte der. hai nota halinde döküyordu. İtalva. da Mozatt'ın bir sihirbaz olduğuna da kanaat getirilmişti. Bir gün Na. 2! parmağındaki — yüzüğü —çıkarmasını Film başlıyalı epeyce zaman olda. ğu için, Perhat, vekayı kavrayabil. mek için kendini zorladı. Dikkatinı perde Gzerinde teksif etti. | Fakat, bir yandan zihninin dağı. sıklığı, bir yandan, filmin esason pek alâka uyandıracak kadar İyi bir çey olmaması yüzündem, ipin vcunu bir türtü yakalayamıyor, şahıaların hüviyetim sıralıyamıyordu. Bir hayli uğraştığı hülde, perdede kayıp kayıp gides sahneciklerin bı. mbirine eklendikleri bağları keşfede meyince bu işten usundı; anlıyama. di müteharrik sahneleri, seyret. mekle iktifaya mecbur oldu. lâkası — ekyana- bağlanamayınca, açıkta kalan, göründen başka bütün Bisleri, mühitinden intiştr eden hü. diseleri gayrlihtiyari toplamıya baş. lamtıştı. Yanıbaşında bir fısıltı işlü, Yan büyük şöhreti, bu izdivaçtan sonra baylı sarsıntılar, istiskaller geçirdi. Pek ax uyayor, evinde vüzi ücretle dere veriyor, geceleri mum işığında operalar, konsertolar beklelemiye ça hışıyordu. Fakat bir. türlü sefalet yakasını bırakımıyordu. Onu çok tak dir eden Hayden bile «Bir. Tünecik Mozart'ın hâlâ Bir olmayışına kızıyorum, Yarabbı bu ne talihsızlik!> diye a. Kendisi ne bir baba gefkatı, bir ağabey sev. gist gösteren Hayden, — Viyanadan giderken — Mozart'la — kucaklaşmıştı. KGenç san'atkâr ağlıyarak: <Ab asiz babacığım, bu son buse olacak. artık biribirimizi asla göremiyeceğist.> (diye haykırmıştı. Bankı içine doğe müşte. Bir daha birbirlerini göreme- diler. Rarım hastalanmıştı. Felâket. er birbirini takip ediyordu. İmpa- tor ikinci Jazef de pek az sonta | |eft letti, Yeni imparator / Htsnci Lecpold ise müsikiden biç hoşlanımı. gözle baktı. Karanlıkta, ken; dü bizasında, beyaz bir şeyin hafif. çe kıpırdadığını gördü. Dikkatini arttırınca, bu beyaz şe- yin bir el oldağunu anladı. Karanlı. ga alışan gözleri, biraz sonra bu elin, avucunda bir başka eli tuttu. gunu farkattı. Yanında, gölge ha- imde, bir kadın ve bir erkek başı gö rünüyordu. Biribirlerine — Iüzaman. dan fazla sokalmüşlar, — karanlığın verdiği cesaretle, kendi. ülemlerine dülmiş gitmişlerri. Ferbat. perdedeki yavan vakaya. tk yamıbaşında cereyan eden bu gö. nü) macerasını tercik etti. Birincisi. Hin, gözlerini bile tatmia — etmiyen (mânasızlığma mokabil, yanında ge- İçen bu sevda gahnesinde, onu tatlı Ühayallere kaptıran — içii bir. müna | vardı. (Devamı var) riyetten gizlemişti. Samik Nafia TANSU 200.000 kilo kömür geldi Fiyat Murakabe — Komisyonu dün öğleden sonra — toplanarak şehrin kömür ve odun vaziyetini tetkik etmiştir. Murakabe — teşkilâtının geçen hafta yaptığı teltişler üzerine üç dört gün zarfında 200 bin ton kömür getirilmiştir. Bunların 50 bin tonu Yeşilköy, 100 bin kilosu |Kumkapı, ve 50 bin kilosu da Sirkecidedir. Odun celbi için de Ağvaya 5 motör gönderilmiştir. Motörcüler Şileden odun nakli için yüksek ücret talep ettiklerin- den, bu mıntakadan odun celbi mümkün olmamıştır. Memurlara basma ve manifatura tevzliatı Resmi ve hususl müessese memur. larına; datrelerinden alacakları ve- sika Ne, Sümer Bank Yerli Mallar Pazarından Ihtiyaçları kadar mani. fatura verileceklir. Her nüfos başıma 4 metre basma, 6 metre amerikan, 4 metre patiska, Üç metre dirul, beş çile kroşe yün verilmektedir. Tevzint nüfus tezkerelerile yapıl- maktadır. Nal mıhı gel'yor miktarda nal mıhı gelmekte, Bunlar yakında itha) edilecektir. Hangö ve mecbur Finlandiya kaybettiği bu yer- istirdat etmek ve diğer bü- milli emellerini — tahakkuk ettirmek ve kendi hürriyet ve is- tiklâlini daimi surette tehdit eden Rus tehlikesini tamamile berta. raf etmiye yardım maksadile Al- manya ile bir safda harbe girdik- ten sonra her tarafta muvaffak inden beş sene sonra | a leri kapıyarak — sihhatte de öylece içlerine kapanıp yaşıyamazlar. de Belçikanm genç krali revmi küşat nutkunu söylerken, yuka- mıya kaydettiğimiz sözleri sarfet. mlş. Müşterek bir mesal İştirakinin İüzamunu hatırlatan bu gibi söz. lerin, mes'al devlet idarscilerinin ağtından çıkması, hakikatlere doğ ru gidildiğine delâlet eden iyi bir baberdir. Buhranı tevlit eden harpten sonraki infirat siyasasının ma- zartatı anlaşıldığını ve milletlerin de tıpkı fertler gibi müşterek me salye, müşterek anlaşmnıya ve bil. hassa İktisadi birleşmiye gitmek mecburiyetinde olduklarını hatır. Iatan ve bu İüzümü bildiren söz. lerin mahiyeti dünyanın gidişin. den memnun olmyarak bedbin o. lanlar için az çok bir inşirah ve- silesi olabilir.