GÜNÜNDEREEE İki zihniyet çarpışıyor ikkat ederseniz, memlekelin içinde satbın üzerine bir türlü çık mıya cesaret edemiyen birboğuşma var... Yeni hamleleri #ıkboğaz etmek istiyen sinsi bir mukavemet... Hani şa, kadınlara Taman iki zihn'yet, yine çarpışma halindedir; manın icaplarına uydurarak elde etmiye zihniyet; ve alış- tılından ayrılmak istemediği ic'n, gayretini aksi istikametta bir ye- dekci gibi kullanan ve bir müzevir gibi hakkati örtbas etmiye kalkan zihniyet ... Şimdi artık hükme gelelim: Devlet mükemmel kanunlar ya- enlera (teşebbüs efme) melekesi aşılayarmyorsalı, yine ayni müze- vir arebarucumunm müfsid himmetlerini zözden Uzak tutmıyalım. ÜÖyle zannediyorum ki, bu fıkramla ben, Son Postada bir- ksç gün evvel gencliğin yetişmesi hakkında kıymetli bir makale yazan muhterem Doktay Sadi I-mağın fikirlerine de tercüman ©- İarak, onun benim ve bizim davamızın başka bir cephesini teş: Eh etmiş bulumuyorum. Cihad BABAN Tetrikat122—26 Yazan:KANDEMİR “ 4Dedelerimizin, nineterimizin int kamını alacağız... Defolun buradan! ,, Aymı samanda, Türkistan Rabile- | yirmi, otuz. hattâ elli derecesinde len arasında dini taaasubun, dana- |artan - Kanl weker, elindeki — sansuz Hizmin müzır bir gekiide kökleşmie ol. | besapkız malzeme ve her türfü mü. duğuna dair ortaya atılan ftrala. | kemmül esliha ile dağa sola saldır. yvın da yalan olduğuna gözlerimizle görerek insndik. Hattâ, bo halk a- rasındaki toleransın, dis edebilirim —Bize biçbir yerde: gneden namaz blmiyorsun?> eniçin erüç tulmuyorsun!a diyen olmadı. Bu balk için (halka hizmet etmek Üüzere mücadeleye alılmış bir Türk olmak) kâfi idi. Daha 1914 senenin. €e bile bir Türkistanlımın, vatamı |- çin, Rusyaya karşı sikaldırabileceti. ni kimae tasavyur edemendi. Bölşe- — öwvikler de işte bundan dolayı hayret içinde idiler. Bu helka birdenbire ne olmuştat 1918 . 1824 vakayilni bizim için' bile, bötün — umabildiklerimizin, beklediklerimizin ferkinde bır tecelli oldu. Ahali mücadeleye, askerliğe üy. Je alıştı; mendi ve bağlandı kı, gimdi Mmüsterliler (Aman eline silâh geç- mmesin...) diye Ürtir titriyorlar, Yal. e hulktan değii, 6 yüne kadar €i yömet kopta, bunlar eanlarımı tehli. keye koyarak bir mücadeleye hattâ Küri Kâmil, Mahmut, Canzakef gibl kahramanlar «Yaşasın Türküstan!» diye başıra bağıra kendilerimi ateşe #ttilar ve şehit oldular.» Ziya Gökalp'ın yeni hayalı Peyami SAFA yatın milliyetç'liti, halkçılığı, devletçiliği, bu kitapta ifade e- dildiği tarihten çeyrek yüzyıl sonra altı okumuza girdikten Ba kitabın adı hile keramet. ÜWr: Yazıldığı tarikta gercekle. geceği ser'imis istikballeri müj- delivor. Fakat bu keramet, ve- Tecağin bütün vüntlerini *üke- terek rüya hazinesini bosaltmıs ge: Busünden Bteye de büvük yarınları İ firlemek isin, gel mi'li ira denin bütün yaylarile gergin durmak. şarkla wul Biçbir millette mevcut olmadığını 14. | Jmağa başladı. | Türkistanda kan gövdeyi götürü. yordu. — Hani Enver Paşa ertadan kal. kar kalkmaz ber taraf süt iHinan ke silecekti? Diye soran — Moskovaya, — Türküs. tandaki kumandanlar ne cevap ve- yeceklerini bilemiyortardı. Kazilordu, — karşılaştığı. muazzam mukavemetleri topunun ve — tayya- resinin çoklüğu ile yenerek ilerliyor. dü. Türkistan — mücehitlerinin — elihde WMTH bir tek ton bile yoktu. Bolşa. İvik toplarının jmermilerine göğüs. İlerini açan mücahitler : — Tanrim... ne olur, bize bir top ihsan eylel .. Diye bağırıyorlar, sonra vecd |. çinde: — Vuuurl. Vuvur. Vuvurt... — Vuvurt... Türkistan!... Diye inliye inliye can veriyorlar. Bi Bu arada babalarına. — eşlerine, kardeşlerine yardıma koşan, cepba- me. yiyecek, #0 taşıyan 'Türk kadın. karı, Türk kızları da — yaralanıyor, €r meydanlarında gehitlerim arası. sa karşıyorlardı. Bu şahlanmış mükavemet kar - yesında Bölşevikler de sen — derece güzabde gelerek, sen güçlerini kuv. veterini harcamağa — başladılar Blermdeki hadtiz — hesapaz — gilüh ve mühimmat kaynaklarına dayan: rak, üdeta bir steş dalgam gibi ma- sum Türk köylerime saldırıyorlar « (& Parolaları: «Ne olurga olmm, ne pahasına olursa olsun Türkistanda döfmüş olan mülli ruhu söndürmek, mill mükavemeti kırmak!> idi. (Devam var) İaşe teşkilâtı İdare iaşe, ihbar ve tetkik şubelerini ihtiva edecek Tatanbol Taşe Teşkilâtının fanli - yete geçmeni etrafında çalışılmak . tadır. Hemen bütün bazırlıklar ik- mâl edilmiştir. . Taşe Teşkilâtı, Ahbar, tetkik ve inşe işlerile uğranmak Üzere Üç şu. beden mürekkep olacaktır. — İhbar kızmının şimdiki kadrosu aynen ma hafaza olunacaktır, Tetkik şabesi iki kısımdan mürek- keptir. Birinçi laşım fiyat besbiüi, ikinei kizım da kontrolle meşeni ©- lacaktır. Taşe gübesi de iki kısımdır. Bunlar da tevzi ve inşe işlerine ba- kacaklardır. Bu (ki şobenin de kad. rosu yakında tamamlanacak ve teş. kilât fanliyete geçecektir. ———————————Z, İTİZAR — «Gölger edebi roma. nımız, yazımızın çokluğundan bugün konamadı. Dşh dileriz. Yaşasın Alman Sefiri Kont Mirbach'ın katli - Moskovada çıkan ihtilâl - İhtilâlci sosyalistlerin faaliyetleri € Teminze 1210 — Bugün. gra- pumuz için pek meşum bir hüdıseye sahne olmuştur. Aylardanberi ken- diine karşı sukast yapılacağı, hat tâ bir gün Çiçerinin bızsat Alman Selaretine gelerek olur olmaz za, manlarda, herbalde yalnıt olarak so- kağa çıkmamasını ihtar eylediği Al- man Sefiri Kont Mirbacb, saat iki üç arasında, Selaret binam için. de ikt Rur tarafından tabanca ile öldürülmüştür. Hâdise şüyle olmuşta: Bvvelâ Bolşevik hükümetinden rex men teminat alındıktan sonra Mos kovaya gelmiştik. Sonra, Alman Be- fnreli ittihaz edilmiş olan bir buçuk katlı binaya hiçbir. Rus giremezdi. Sokağın her iki başında geceli yün- düzlü ektrman askerler nübet bek. ledikleri gibi, Sefaret Kinasında da müsteşar, kâtip, zabit ve meler ola- müsellâh adam vardı, Zavallı Mir. bart'ın yazı matasımın Üzerinde, da- ima bir, gözünde da diğer bir taban. ea bulunurdu. Kendist bir din kare Hariciye Komiserliğine gitmiş, — bız kere de Sultan Reşadın vefati günü borayi tazıyet bana gelmişti. Her Kün on birden sonra ziyaretine gider, yartma kadar oturur, dönerdim. Eu siyaretlerimin birisinde, yazı masa. gnn pencere kenarında — olduğunu ve yerini değiştirmesini ihtar etmiş- tüm. <Azizim Kemali! Mükadderat. zan kaçılabilir mı? Allah ne yazmış ise o olüri> diyerek — tevekkülümün dececenini göztermişti. Cınayetin Ika olunduğu gün, yine mutad esatte kendisini görmeğe gitmiştim. — Sast on ikiye gelmişti. Tatlı tath konu - gürken, kayıptan bir el kendisini dürtmüş gibi, bir anda birdenbire başını çevirerek durdu ve rengi öç- tat Ba levhayı hâli unutamam! Se, hebinl anlıyamadığım — ve sörmadı. Gım herhangi bir rahatsızlık düydü- Şunu tahmin ederek abuşün üçte yeni gelen Avusturya askeri /murah. hamı General ziyaretime — gelecek, müsandenizle biraz erken gideyim> deyip kalkmıştım. — Mütadı — veçbile beni holün kapısına kadar teşyi ettı. ayrıldık. — Sefarette arkadaşlar ile öğle yemeğini yedikten sonra, üde - tmi veçhile yarrm saat kadar tetira- hat etmek Özere odama çıktım. Saat ikt buçukta yazı odama tndim. Remzi Paşa i#e birlikte Avasturya Genera. ini beklediğimiz sirada, — İspanya fahri konsolesu olup, Osmanlı teba. aat işlerine de bakmakta olan mü- balli ağnlyasından Mösyö Zybıne'in geldiğim ve hemen beni görmek iste ini haber verdiler. — Rengi atmış, di tutulmuş bir halde edaya gren Zybine yarım yamalak fransıscasımı da büzbötün kaybetmiş bır halde: «Ekselana — Mirbah Tüc! — Revolüs. yon! Polemüsi Karzerm, sölda!» ke- Himelerile deli saçması — kabilinden ağzler sarfetmiye başladı. Ne diyor. sunuz, Ben şimdi Mirbach'ın yanın- dün geliyorum. —Ne ihtilâli, - hangi top? Kışladan çıkan asker belki bir büdiseyi bastırmıya gitmiştir! — de- dim Zavallı biraz kendiseni toplıya- rak, evinin karşısındaki büyük kış- ladan bütün aekerin alelücele bopları ve mitralyözlerile birlikte çıktıkları. d, ve bemen dışarı fırlıyarak zabit. Yerden yaptığı tahkikattan — Alman Bafırinın öldürüldüğü cevabını aldı- gını anlatabildi. O anda, metrdote- Him içeri girerek, Avusturyalı Gene. valın geldiğini haber verdi. Ben te- lefonu elime alarak Alman Sefareti Müsteşarından malümat istemek ü- zereydim. eBuyursunlarla diyerek, Kont Basseviteh (Baseviç) ten <Ne haberis diye sordum. Baseviç te bi. gimle beraber —Atınada — bulunmuş pek sevdiğim çok kıymetli bir arka. daştı. Ağlar gibi bir sada ile: «Evet Ekselanı! Maalestf işittikiniz. haber doğrudur. Biçare Kontu gümdi öldür- düleri> cevabım verdi! General de odaya gtrmiş bulundu. — Kendisine hüdiseyi anlatarak, hemen — Alman Sefaretine gideceğimi, isterse ken . disini de Birlikte götüreceğimi söy- liyerek. bilmem niçin, tabancamı ce- bime koydüm ve Remzi Paşayı da Alarak otomobilime bindim, son vü- ratle Alman Sefaretine koştum. 8o. kaklar asker, top ve mütralyözlerle dolu idi. Bayrağımızı gören asker yolumuzu açtıklarından, beş dakika sonra — Sefaretten içeriye — girdim. Kapıyı Mirbach'ın emekdar uşağı açtı. Adamcağızın yüzü gözü hâlâ kan içindeydi. Beni görünce ağlamı. ya başladı. «Tod> (öldür dedi. Sofa. retin holüne girdiğim zaman Lönine ile karçılaştım. Rengi üçmüş, pek müteessir bir haldeydi. Elimi aıka. rak tazıyet etli ve hemen çıktı gitti. Kont Baseviçle birinci müsteşar Riçler beni Mirbaeh'ın yatak odası- na götürdüler. Zavallı henöz steak, rengi bile solmamış bir halde kemali sükünetle — uyüyor — vaziyecteydi. Ala la bir kurşun yarası vardı. Bir de boynunda. Dayanamadım ve (ömrümde ilk defa olarak bir Ölüyü ,ptüm. Gözlerim dolu olarak arka- daşlarının verdikleri tafsilâti cına- G. Kemali Söylemezoğlu yet sahasın) dolaşarak dinledim. He men Sefarete dönerek bu elim hü- diveden — hükümetimizi baberdar ey- ledim. Akşam yemeğinden — sonra Beyler ilç vaztyet kakkında müda- velei efkâr etmekte iken, “saat on bire döğrü — silâh sesleri işitilmiye başladı. Hemen kapıları ve ışıkları kapatarak pencerelere koştuk. Cad. demizden halkıt kaçışmakta ve ar- kadan yaylım ateş ile mitralyözler işlemekte olduğunu gördük. Derhal İvslisten telefonla aldığımız haber - den, şehir içinde #yan çıkığını ve malümat verilmeden — sekağa çıkıl- mâması cevabini aldık. Silâh sesle. rine biraz sonra top sadaları da ka- rıştı. Bu hal ferdası gün on bire ka. dar sürdü. Nihayet ibülülin bastı - rıldiğini polis haber verdi. - Bâban zade Şükrü Beyi yanıma alarak, savarımızdakı Opera meydanina ka- dar bir gezinti yaptım. Meydan bom boş, fakat Üyütre ile köşe başları gakerle kuşetilmişti. — Meğerse Lâ- mıne, Mirbach'ın vurulduğunu haber alınca hemen tiyatro binasını kuşat. tırarak kömsenin harice çıkmamasi- ni temin etmiş imiş. Dün geceden. ben gebrin öleninde berisinde mü - sademat başladığmı, bu sabah kir- miri ördü efradından Bir. kızmının mubalefete iltihak eylediğini hökü. metime haber verdim. — Müteakiben de gü telgrafi çektim: <«Dün geceden — Itibaren — başlıyan müsademat bugün öğle vakti pek ziyade giddet peyda etmişse de öğ- leden sonra yavaş yavaş Aazalmiş ve artık sükün iade kıhınmış Kle rma tertip edilmiş olan ü çüncü (tarıhi konser de verildi. Sa- dullah Ağanın en mühtm eserlerin- den (Beyati Arabün) takimı seçile rek, besteklirin mu sikisindeki şahsiye & dimleyicilere ta atikh. Gazi Gira yın Mte yalnız bir peşreri çalındığı için bilmiyenler, onu yine tanımış olmadılar. — Programda — bunlardan başka Hacı Arif Beyin üç şarkısı ile Mustafa Çavuş ve Dede. nin bir eseri yer almışti. Konaer heyeti bu defa daha fazla mü- vaffak aldu. Sen birliği tam müna- İsile temin — olunamamakla beraber Ahenk üstünde çınlıyan senlerin, sa- yın azaldı. Bu huşusta yamlarımı. zın dikkate almmiş olduğunu gör - mekle biz de memnanuz. Göçen İki gıkaran kemam, y iyt yaptı. Kanan dahi bu lözumu an ladığı — ve hele yerli yersiz kötü içarpma) lar yapmaktan vazgeçtiği vaklişvres birliğini bozan tek pürüz de ortadan kalkmış olacaktır. Hacı Arif Beyden ç şarkının programda yer alması fena olmadı. Hacı Arif Bey şarkı östadıdır ve 65 sene evvel gözlerini kaparken kiâsik Türk müsikisinin dahi sön perdesini indirraiştir. Ondan sonra 'Türk mu- skisi başka bir şol tutmalıydı. He. celer veya dört musralı beyltler ben. telemek yolunu terkederek edebiya. timizla elele veremliydi. Böyle olsa idi kiğsikterimizin dederi atalmış oi. İmaksızın yepyeni bir milli musiki sahısı olurduk. Halbuki kanunl Hacı Arif ve Şevki Beyler de dahil olmak üzere — birçök garkı bestekâri ayni yeyi yapmakla devam ettiler. — Son tamanlarda ise plâklarda ve gazino. darda bir şiirin vezmini anlamıyan, hattâ Türkçe okuma yazma dah: bil. miyen bestekârlar. kendi duyguları. 'na ve şüpheriz gittikçe sevimsezleşen bir Galüp ilç ayni yolda wrar ettiler. Konserler yittikçe düzgünleşiyor. Tarihin seslerini Cahâ yi seçmeğe başladık. Gazino müsikisinin fuzul. lüğü hişsolanur derecede azaldı. Bu tesirin Büsbütün ortadan kalkacağı hakkında bizde ümitler hazıl olmıya başladı. — Elbette bir gün gelecek, ftaksim) denen ve yaşıyanlar tara. fından irticalen bestelenen urun ha- vaların müdahalesindeki takatlık ta anlaşılacaktır. Herhanı bir #a ça. lanın mülli kültürü anlayışına, duy. SAN'AT BAHIİSLERİ UÜçüncü tarihi konser hakkında Gıı Giray ile Sadullah Ağa ad. | gusüna Dr. Osman Şevki ULUDAĞ (ültin bidir. Sosyalirt Revolösyonerler bir aralık Kourak şimendifer stasyonu. nu elde ederek rücsadan bazlarını kaçırmıya muvaffak olmuşlar. Ordu efradından iki kışladakı askeri de elde edebilmişlerse de — hükümetim göslerdiği şiddet ve sörat karşısın. da şimdilik tamamen mağlüp kalmış lardır. Tiyatro bnasındaki muhah- fin tamamen hükümet elindedir. Hu gün neşredilen resmi beyannameler. de Alman sefirinm katlinden dolayı Almanya emperyalıstleri Almanyayı Rusyaya ilâmı harbettirmiye muvaf. fak olurtarsa. bundan İngiliz, Fran. miz, Amerika ve Japon emperyalıst- erile onların emellerine hizmet eden soeyalıtt revelüsyonerlerin mesul o- lacağı beyan edilmekte ve halka da bu dahil) düşmanlara karşı itb. hadı tam tavsiye kılınmaktadır. Se- fareti Seniyeye karşı lehülhamd şimdiye kadar hiçbir. tecavöz vükı olmadığının gazeteler ile ilân edile- rek efkârı Osmaniyenin —heyscana düşmemesinin temini reyi devletle. mine menuttür. — Müteveffa — Sefirin cenazesi yarın akşam Berline nakle- dilecektir.> * Temraua F9ra Kont Mir. bach'in müşı bu akşam husüsl bir trenle ve Örga yolu ile Berlime gön. derildi. Saat üçte Alman Sefaretin- de yapılan merasimde beyeli sefa- retle birlikte bulundak. Rohant Ayi. ni mütenkip Sefaret müsteşar — ve maslahatgüzarı Rietzler kısa bir hi- tabede bulunarak Mirbach'ın meza. yasından — bahsetli. Müteveffa ile yıllardanberi bilhassa harbin başın. dan itiharen arkadaşlığımız ve mü- tekabil mühabbetimiz — olduğundan, samimi bir dost sıfatile ben de bir kaç kelime söylemeyi muvafık bul. düm. Maksadım biye karşı da bir kasıt varsa, korkmadığımızı alenen anlatmaktı. Galip Kemali Söylemezodlu Datmler sokmanın solaklığı ve aksaklığı an- laşılacağı gün adına (tarihi) denen könserler bu isme lâyık olacaklardır. Nevren'in görenle. Fin hep bahti wi yah ölürmüş—Tek zülfünü göreydim bahtım siyah elay. dip... beylilen okünürken ara yere bir muxp girerek (yazık oldu Süley- man Efendiye) diye müdehale eder. ** vasiyet gülünç ve acı olur. Kon- serlerde yapılan taksimler bu mevi- dendi. Bu defa da taksim yapıldı. Tarih musikmine müdahale olundu. Fakat bu müdabale (Kıl sabâ gönlüm pe. rişan aldağün eânâne arz) parçaları okunurken Yahya Kemalin (Mev'idi mehtaba saz açmış gümüştan şüh- rah — Şeb nedir körfezde mihri â- |büddün görmüş a mah) mısralarının araya karışması nev'inden oldu. A- |zizler derecesine erişmiş olan Fuzull ile başbaşa kalmayı çok İsterdim, fakat Yahya Kemal de insana her vakit iltifat etmediği için onun iş. Hlenmiş bedinlari karşısında - Fuzul” sahifesini müvakkalen kapamıya ra- | oldum. Tanburt Dürrünün takui.. İmt, tarih kenserinde bu mevi bir mü. dahale oldu. V ÇReyatt Arabim) makanş | bükülmeğe kabiliyeti — oimiyi bir çeliktir. Çok düyulmamış, Üre. zinde işlenmemiştir. O kadar ki Sa- dullah Ağa bu makamdan bırtakım göstermekle beraber. © bile (Be. yati erabân) kargsında — bayli ter dökmüştür, Onun bu mukamdan bes- telediği (hafif) ve (çenber) Tkala. yında jki mürabbamın (ilk kısımları. M yan yana getirmiz, birbirinin he men kemon ayni olduğunu görecek. siniz. O bile Bu makam karşızında aynı nağmeleri tekrarlamıya mecbur olduktan sonra acaba Dürrü ne ya- pabilecekti? Dürrünün sanatine vukufu İnkâr edilemez. O, kültürü yüksek bır a- damdır. Nitekim yaptıı taksimde bunu gösterdi. — (Sol) — perdesinden girerek (Lâ) üzerinde gezinmiye başladığı vakıt Sadu'lah Ağayı eok incelemiş, onun nağmelerini kafası. tindirmiş olduğu — görülüyordu angıçta — tanburun - tellerinden akseden neğmeler Sadullah Ağaya da yabaneı pelmiyecek derecede va- kur ve olgundu. Sonra arasıra baş- -| Lütti Kırdar, işleri dilayisile hare- | 'f'____î Patiska, basma ve : pazen nasıl ı!aiılılat_aı? de bunun tatbikı hazırlıklarına geç. miştir. Nüfus kullanma tarihleri yazıl — kuponlar eklenecek ve be kuponlar her aliş- | verişte koparılacaktır. — Herkes ku- | ya mecbardur. Alınacak malin mik. ları 15 metreyi göçmiyecektir. ponlarda yazılı tarihlerde mal almı. teyit edilmektedir. n SIYASI"'VAZIYE Moskova ve l Londra tün ümitleri havaların birdenbire ılıklaşıp kar yerine yağmur yağ- | Dul ve yetimlere kolaylık göstere. |makta olmasındadır. cek mabhalle mümessilleri — bunların maaş cüzdanlı tetkik ederek bi. ver lizte hazırlıyarak Yerli Mallar Pazarlarına — göndereceklerdir. Pa. |daki |zarlar tarafından verilecek kupanlar İmmahalle mümesalllerince yetim ve dullare dağıtılacaktır. Feci bir kaza Bir çocuğun tramvay altında kafası kesildi Dün Sipahıocağı önünde 14 yaşın- | cepbi daki bir çocuğun — kafası tramstay tekerlekleri altında kesilmek süretile neticelenen kanlı bir kaza vukubul- muştur, Kazazede — çocuk; — Sinemköyünde Bilezikçi sokağında eturan Mirtad adındaki payasın 14 yaşındakl oğlu Asador'dur. Asador Taksimden Har biyeye doğru gidem — bir Uramvaya Sipahlocağı önünde atlamak İstemiş fakat ayağı kayarak remorkun altı. na düşmüştür. Asadorun kafası te- | kerlekler altma 1sabet ederek testere gibi kesilmiş, çocuk hemen ölmüştür. Vakaya müddeiumumllik el key- | maş, çocuğun cesedini muayene eden adliye doktoru Enver Karan, defnine hsat vermiştii Barbarosun heykeli Beşiktaşta — Barbarca meydanına dikllecek olan Barbaros heykelinin: dünkü Dami Encümen toplantısın- da 29 Hin Hiraya yaptırılması karar. | aştırılmıştır. Vali gitti | ve Belediye Reisi Doktör | ketini tehir etmiş ve akşem Ankara ekspresile bareket etmiştir. Bir muallim beraet etti Hakkında bazı isnatlar dalayısile muhakemesine lüzum görülen mual- lümlerden Sadi Günel hakkında ya. pılan dürüşma sonunda hakkındaki ışnatlar sabıt görülmemiş ve muma- Meyhin beraetine karar verilmiştir. Tevfik Kut allesinin teşekkürü ve zamansız ölümü dolayısile derin wei ve tecssürümüze — bizeat iştirük vtmek suretile alâka gözteren tayın Maarif Vekili ve Valimiale — bütün İarına ve mühterem matbusymıza ayn ayrı teşekküre teessörümüz mâüni olduğundan şükran ve saygı- larımızın ailemiz nammına sayıt gü- zetenizle illâğım rica ederim. Aileri zamına eçi Muazrtez KUT ka makamların tesirine kapıldı. Hü seyri, Nihavend, Şebnat nağmeleri. nin tesiri altıma düştü, Takat her geri döndü, (Beyatl Arabân) da 16 | rar etti, nihayet bu makama en çok hismet eden Sadullah Ağayı dahi Tmrendirecek biy kararla taksimini bitird. Ben söylediğim gibi tarihin | sahifesini muvakkaten kapamıştım, | tiyotraya dolduran alkış sadalarına | benim avuçlurımın çıkardığı Besler | de karışmıştı. - Buü anda - beni göz hüpsine ajmış olan arkadaşım Hakkı Söha Gezgin, fırsatı ganimet bula. rak not almıya başladı. Şimdiye ka. dar konserlere gelmediği hakde be- nim tenkitlerime ezberden cevap yazan Hakkı Süha Gezgin bu defa, şimdilik ifşa elmek İstemediğim se- beplerle locada yer almıştı. Muhak- kak guzetesinde tenkit ettiğim şey- leri damak süretile — düştüğüm tezada — İşi edecektir. Ben ona Fuzuliyi ökürken, — örtaya — Yahya Kemalin gelmiş olduğunu söylemek. le daha evvelden cevap vermiş ol. dum, Ben sanate hürmetsizlik etmi- yorüm, — ölüleri bürmetle anarken, bir dünyevinin araya karışmaması. ni İstiyorum ve davam budür. Bil. mesi Tüzim. (Devamı sahife 4, sütun 1 de) YAT AF C Ğ V PK N NC NŞ CY TARE FT U Dün sabah Ankaraya gidecek ©- |" Ade reksimla, — İstanbul — Maarif | ; Müdürü Tevfik Kut'un beklenmiyen | £ meslek arkadaşları, talebesi ve do«t- |d defasında farkma vararak süratle | — Almanların cenup cenahta çok feriledikleri ve Moskova ile Kuy- hi Mısırın garp hududund ki bo- duşmadır. Çölün cemrbundan çe- wirme hareketi yapan İngiliz tank fırkalarının, Alman — ve İtalyan DS ES | İnsanlar, 4öz hürriyetini haiz olmazlarsa, onların başlarında bulunanlar dev. let adamı değil, birer ço- bandırlar ! ... Çoban ditsis hayvanları, iste. diği gibi güder. Bu dilsiz hay- vanlar, çobanin emrine boyun ç. ğer. Eğndezse çobanın sopası ona boyan eğdirir. İnsanların başında — bulunan, milletlerin mukadreratımı cle a- lanlarsa. düşünür, görür ve söz töyler dasanların başında bulun- duk'arı için, onlara önder ve Ni- der deni Bunlar, Sazanlara — yol gösterir ve Insanlar o yolun doğru olduğu mu Bilerek ve anlıyarak o yoldan giderler. Ancak önderler İasanların aöa hürriyetini kosarlarsa çoban der- kesine düşerler ve insanları da havvan sevivesine düşürürler.