8 Temmuz 1941 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

8 SİYASİ VAZİYET | Harp ve Ural Temımuz ENVER PAŞA | Z RUSYADA.. Peynirlerin Hiç güzünden| İçal satış fiya Enver Paşa, Moskovada bir İranli bir ydralama ahunddan farsça d! Refah şehitleri için ers alıyordu — Fırka kumandanı!... e Ömrü cenk meydanlarında geç- miş, disiplin Aşığı yiğit asker Fah. * yettin Paşa bir anda sapsarı ke- #ildi ve hiçbir şeyi görmemek is- ter gibi gözlerini yumarak: hele Türkistan gibi, Buhara gibi vzak köşelerinde işte bu çeşit (fır ka kumandanları) nın, yahut otu zunda, kırkında fakat basit ame- lelikten, arabacılıktan, hamallık- tan yetişmiş cahil, haşin, sarhoş ve ne oldum delisi olmuş haydut kaliklı - astığı astık, kestiği kestikti Çarlık idaresinde iken bile ba ç dik yaşamış olan Türkistanlı Türk, bu hale nasıl tahammül © debilirdi Vakığ aklı başında — gör bazı komünistler de bu h: görmüyorlar ve (bu, böyle de- yam etme Bu bulran geçer) diye kendi kendilerini teselli edi- yorlardı. Bunlar, bütün bu mü- masebetsizlikleri — (tefermat) sa- yıyorlar ve herkese komünistlik nazariyelerini bellemeyi. — Bolşe- vikliğin asıl ve esasını örenmeyi tavsiye ediyorlardı. Artık — bir (Kitabı mukaddes) sayılamıyan (sermaye) yi hatmetmemiş olan- lar günahkâr, Bolşevikliği öğren- memiş olanlar cahil sayılıyordu. | Hattâ meşhur komünist lider lerinden Zinoviev yoldaş Bakü- daki büyük kongrede aynen şöy- le diyordu: — Tanınmış Türk diplomat- larından birine, Türk köylüsünün mevki sahibi- adamların © Ş ğ F Eaver Paşanın 329 da | Edirneden babasına | gönderdiği resmi Fransanın elindeki iklimler aşın müstemlekelerinde -bele o günkü imkânsıslıklar içinde- — ihtilâller çıkarmak gibi hayaller - peşinde koşuşana ne demeli? Bu hususta verilebilecek tek höküm şudur: Enver Paşa bu hayallere kapılmış gibi görüne- rzek gözünü Türkistandan — ayır- miyordu, | Bir gün yakınlarından biri ona sormuştu: — Mısırda, Cezairde, Tunus- İta, Fasta, Suriyede, Trablusta İyalnız Arapça konuşulur. Siz ne- ıdn Farsça ders ahıyorsunuz? (Bolşevik, kelimesinden ne an- dalgın ladığmı sorduğum zaman — (biz umumiyetle İngiltere ile harp halinde bulunan ve bize yardım mişti edenlere Bolşevik deriz) cevabr ni aldım ve tekrar. sordüm: (Türk — köylüsü; Bolşevikletin “ yalnız İngiltere ile değil fakat Rus zengini, hattâ Türk zengini ile de boğuşmakta olduğ ber aldığı zaman ne Türk diplomatı bu sutlime cevap wermedi ve her halile anlattı ki 'Türk köylüsü bu işten bir şey an- Tamamaktadır. Zimoview yoldaş, © gün bizden Hahteden sözlerini çöyle bitir mişti: B «Buna tağmen biz buğgün- kü Türkiyedeki ııı_;_h ;ıl:'cıd—h'r himaye ediyoruz. Türkler bugün hakıki menfaatlerinin ne olduğu- mu anlayamamışlarsa, yarın an- layacaklardır e © göme, yüni "Fürkiyede hakiki bir halk ihtilâli patlak verinceye kadar — onlara yardım etmeliyiz.» O gün; Lenin de, Trocki Radek de, Çiçerin de... Bütür komünist rüesan ayni fikirde idi- ©O halde komünist nazarında halis muhlis (emperyalist) yüni düşman sayılan Enver »- Cemal Paşaları, yine bizzat komünistler. hem de başlarında taşıyacak de- şecede neden el üstünde tutuyor. baş sedire oturtuyorlardı) Mese- le gayet basittir: Bolşevikler En- ver ve Cemal Paşaları islâm âle- mi üzerinde nüfuz sahibi gördük- lerinden oralarda emperyalistlere karşı yapılacak kıyam ve ihtilâl- leri hazırlamak vazilesi ile mü- kellef kılıyorlardı. Yoksa; Paşaların Rusya dahi- Tindeki işlere karışmıya kalkış- maları hiç de Bolşeviklerin işine gelmezdi. Enver Paşa da, Cemal Paşa — da bumu bildiklerinden © cihet- » Hintli, Trabluslu, h. Cemal çalışıyor. Enver Puşa da Moskovada Krem — lin sarayının karşısında sabık bir Rus zengininin zaptedilmiş ko- mağında oturuyor, bir yandan bir İranlı ahunddan Farsça ders alıyor, bir taraftan da — Trubni- kovski sokağında yerleşmiş olan Halil Paşa, doktor Nüzüm vesair lere hiç yanaşmıyorlardı Paşa — Afgani garh ihtilâkilerle kurmu Tarı İslüm İttihat Fırkasım — kuv- vetlendirmiye çalışıyordu. Cemal Paşanm Afganistanda — Emir Amanullah Hanın yanında | Algan ordusunu islah ve tensik için bir şey — dene- Bu cidden lüzumlu, fayda- li bir teşebbüstü. Fakı mh"Puınm galip İngiltere ve | İtizar Pirtma geceri tefrikamımı yazımı- — min çoklağundan dolayı bugün — ney- yi vurmak istemiş ve şu cevabı ver- — Cemal Paşa ile konuşabil- mek için! Evet, Alganistanda resmi dil Farsçadır. Fakat haritaya bakar- sanız Kâbile giden yolun Türkis tandan geçtiğini ve Türkistana komşu olan memleketlerde Fars- |ça konuşulduğunu anlarsınız. ( Hem; zaten aylaknmış ve , müstevliye karşı silüha sarılmış |koskoaca — Türkistan — dururken. Fıansa ve İngilterenin Alfika müstemlekelerinde Bolşevik İtilâlleri çıkarmak gibi olmuyacak işler peşinde koşmak neden? Esaszen Enver Paşa komünist liği kabul etmiş değildi. Bilâkis Bakâ kongresindeki — nutkunda açıkça şöyle demişti: — Biz, milletlerin kendi ken: dilerini istedikleri gibi idare et- mek hakları üzerinde ısrarla du- Tuyonuz, Enver Paşanin Bakü kongre- sinden döndükten sonra Mosko- vada sık sık temas ettiği insanlar arasında bilhassa Türkistan — ve Buhara Sefirleri de vardı, Afrika müstemlekelerinde ih- tilâller çıkarmak istiyen bir ada- min bu (Sefir) lerle dostluk te- sis etmesinin sebebi ne olabilir- di? Bütün bunları; Enver Paşanın Türkistandaki ihtilâl hareketinin başına geçmek için hazırlandığını |belirtebilmek için — kaydediyo- Tum. Şimdi, © günlerdeki Türkista- Ja 'ne hakde olduğunu anlatabil- |mek maksadile Enver Paşanın aştığı Hazer yolunu, ondan pek faz evvel geçip de Türkistan hu- duduna ayak bastığım zaman. Ankaradan Recep Beyden (1) aldığım bir mektup üzerine ha- zırlayıp derdiğim ve Hâki- miyeti » in 25 Künunu- evvel 922 tarihli nüshasında ç- kan yazımı bir tarihi vesika gibi buraya alıyorum: «Türkistan yolcularile — dolaun tren, ikindi vakti Türkistanın Bahrihazer — kıyısındaki Krusmavosk'dan — hareket — etti. Metrük, sessiz, sadasız bir sahili bir müddet takip ettikten sonra bir çöle girdik. Bu yolda büyü- cek istasyonlar vahalardır. Ce- bel istasyonunda biraz fazla dur- İduk, Ayaklarında kisa - konçlu çizmeleri, başlarında koyun pos tundan kocaman kalpakları, sırt- akin, istasyonun parmaklıkları: İna dayanmışlar, yolculara bakı- yorlar, Bunların — gözlerinden başka işliyen hiçbir. tarafları yok. O kadar mıhlanmış gibi, donmuş dalaşan yeni insanların kimbilir nelerini tuhaf bularak gülüşe gü- Tüşe sohbet ediyorlar. (Devamı var) () O mrada (Bâkimiyeti Milliye) Recep Peker idare ediyardu. | 13 yaşında bir çocuk tramvay biletçisini ağır surette yaraladı Evvelki gön Kurtuluş - Beyazıt tramavayında biletçi ile kavga eden 13 yaşında bir çecul, kavgadan 4 saat sanra tekrar karşılaştığı bilet- çiyi bıçakla ağır sürette yaralamış- tır, İddiaya göre Bâdise şöyle elmuş. tur: Kurtuluşta Şahin sekağında 18 mumaralı evde etoran Nuürinin — 15 yaşındaki ağla Kemal evvelki sabâlı Beyoğluna gitmek istemiş ve Ka tulüş - Beyazıt (ramıyayına binmiş. ür. Hincalanç dolu olan — tramvayın SIZ sumarah biletçisi Adil, Kemali kolundan tutop Yer yök, ek jtmiş, çocuk ta mukave- 'nce daha sert müamele eden Kemali tekmevle indirmiştir. ida kalan Kemal, son “Gere rlk bir vaziyette erime dön ( saat sönra Kürtulüştan meye giden yolüm üzerinde ü ile karşı ka görmüyor musunt» talı biçağını çe kerek, kiçbir şeydan haberi' olmuyan Adilin göğtüne saplamıştır. Ranlar içinde yere yıkılan biletçi, feryı başlamış, etraftan yetişenler Kemali bçağile yakalıyarak — polise Leslim etmişlerdir. Yarah Beyağlu haztanc. sine kaldırılmıştır. Musiki Sanatkârları Cemiyetinin iyi bir teşebbüsü Geçen ayın sön haftasında yapıl ması icap eden, fakat bam sebeplerle tehir edilen Musiki Sanatkârları Co- miyetinin konseri ba ay içinde Bel- vü alafranga kuzmunda yapılacaktır. Bu koönsere Münir Nurettin, Mu- allâ, Sefiye, Sadi gibi memleketin en tanımımış sanatkârları iştirak « decektir. Musiki Sanatkârları Cemiyeti, bu konserin güzel olması için bütüm ha zırlıkları İkmal etmek üzevedir. Könserden elde edllecek hasılât ilo fakir ve muhtaç sanatkârlara yar - dim edilecektir. Bu gibl konserler ker ay sonunda tekrar edilecektir iKISA HABERLER E we SAHTE NÜFUS KULLAN - MİŞ — Ahmet adinda birisi, Şökrü adındaki bir arkadaşınm nüfus kâ Hdile Bakırköy Bez Fabrikasına gir- mek istemiş, yakalanarak Asliye Se- kizinci Ceza Mahkemesi tarafından 3 gün müddetle hapse mahkün edil- 'nin feshi ile her iki madenin de |sine rağmen — madenle: müştir. | »e SAHTE MEMUR — Mehmet adında birisi, kontdisine iİnzıbat ne- feri ve sivil takarri memara süzü | varerek yolda bir gedikli talebesini || çevirmiş, sahteliği anlaşılarak ya - kalanmıştır. Biâbare mahkemece ak. hından şüpbe edilen Mehmedin h bir Kastalığı olmadığı anlaşılmış ve| iki buçuk ay hapse mahküm edilmiş- tir. » ALİVRE SATIŞLAR — Yeni mahsul keten tohumu üzerinden - hvre satışlar yapılmıya başlamıştır. İlik olarak 30 ton 32.80 kuruştan aatılmıştır. *& KÜSBR GELİYOR — Ansde. lunun bir çok mıntakalarından mü - him miktarda küsbe gelmiye başla- mıştır. Bunlar umumi mağazalarda muhafaza edilecektir. ** VALİ, VALOVAYA GİTTİ — Vah ve Belediye Reisi Dekter Lütfi Kırdar dün sabah Yalovaya gitmiş- tir. Vali, Yalovada bir kaç gün ka- larak burasınin imarı işi etrafında meşgal olacaktır. yr TERFİ EDEN ŞUBE MÜ. DÜRLERİ — Konservatunr Müdü. rü Yusuf Ziya, Belediye Zahit — ve Munmelât Müdürü Zühtü Çubakçu- oğlu, İtfaiye Müdürü İlsan ve Be- lediyenin Muhasebe Müdür Muavini birer derece terfi etmişlerdir. * İZMİR MAARİF MÜDÜRLÜ"- GÜ — Münhal bulunan İzmir Maa. tif Müdürlüğüne, Üçüncü Umumt Müfettişlik Maarif Möşaviri Reşit Tarakçıoğlu terflan tayin edilmiş - t iskelesi | *" * SATILACAK MESCİTLER— | Evkaf Umum Müdürlüğü, eski — ve| harap bir halde bulunan mesettler- | den tarihi kıymeti olmıyanları sal- | lığm çıkarmıya başlamıştır. Satışlara bugün başlanacaktır. —| Toptan eşya #iyatlarında görülen 1840 seneri son ayına kadar toptan eşya fiyatları endeksi Ti. caret Odası tarafından hazırlan- mıştır. Endekse göre daha siya- de hububat ile zahire ve menşel nebati olun gıda maddeleri top- tan fiyatları artmıştır. Kahve ve İ| çay fiyatlarında dn yükseliş var- dir. Madenlerin toptan fiyat ar- tışı daha siyadedir. Endeks tablası ithalât madde- leri toptan fiyatlarının ihracat mallarma mazaran — daha ziyade aTbMŞ olduğunu göstermekledir. l dünikiihtifal yapıldı ya gelen Kentul | 5; Vatan uğrunda canlarını veren kahramanlarımız için denize çelenkler atıldı ve hâtıraları taziz edildi (Birinei sakifeden devem) | Saat 10.30 da komutanlar, babçe- | de mevki almış olan kıtaları teftiş etmişlerdir. Teftişlen senra, deniz bandesunun çaldığı İstiklâl marşile merasim başlamıştır. Marş, boyocan- | İcesar Türk dikli erbaşi tabede bulunmuş ve demiştir. ki: Gedikli Erbaş Fazılın nutku — Arkadaşlar; bogün burada ni çin, ne maksatla toplandığımın Mi içi; bulunmaktadır Bügün di; zira buşün 18 mil. yon Türkün kalbinde açılan ve ta davisi imkânsz büyük yaranın ta hi. | masına ltihak etmek üzere İngiltereden ge- tirllmesi mukarrer bulunan zemile izin güzüü talebelerin ların:, erlerini kâmil bulunayordu. Fakat henüz Mersinden 45 mil yol k gecenin rülmeti içinde yeluna devem eden vapurun saat 23 radıde- lerinde mahiyeti meçhul bir infilâk metlicesinde battığı ve taliin bir cil- vesi olarak da bu denizei ve havacı kardeşlerimizden ekeerisinin bayata ebediyen gözlerini kapadıklarım te. rile öğrenmiş bu- lanuyoruz. Hangi viedansız ve na- mert elin yaptığı malüm elmiyan caniyane — hareketten delayı Türk milletl büyük mateme bürü: Müştür. Kahpece, Bayağıca işlen; bu cinayetten cıvanmard Türk leti asla yılmıyacaktır. (Şiddetli al- şlar). Bo lüymetii ve asil arkadaş- imz: kaybetmekle Türk denlzcili düydüğü iztirabın. büyüklüğü. İ &lini erbaşe | & ü huzurunuzda anlatmıya kelime bulamıyorum, Zira kayıbınız çek büyüktür. Te essürümüz de tabildir. ki bi sbette Büyük olacaktır. Aramızdan ayrıldık- Tarına hâlâ inanamadığımız temiz ve denizetlerini milletimiz daima kalbbinde yaşatacaklır. Şehit yiğltlerimizin yine Türk ü ünmez te- ümiz bu Türk çocuk- vazifelerini olmalarıdır.> Ta natku. ' tirmişi Bu nutku deniz üstteğmenlerinden 'teşli ve heyecanla 4 Ve üsüteğme- nimiz azir şehitlerimizin namları İtebeii ederek bütrularına hürm baxıruı bir dakkâ süküta davet iz. do mızıka da matem havası çalarken hazırun - ve İsitalar yavaş yavay derir kenarma yürümüşler, burada subaylarımız denize iâ5 ibti. Yam çelengi bırakırlarken, bir müf. reze Larafından havaya üç el ateş & dümiştir. Bu ,suretle Kanmpaşadaki merâ- sİM sana ermiştir. Sarıyerde Sarıyerde de, dün sabah hazin bir| Mmerasim yapılmıştır. Bu merasimde de, askeri ve mülki erkân ve halk kazır bulunmuş, candan söylenen nu tuklarla büyük saenma tebsrüz elli- rilerek aziz şehitlerimizin hâtıraları tebeil edilmiştir. Burada da denize ihtiram çelengi atılmış ve merasim nihayet bulmuştar. İki altın madeni Etibank tarafından İktısat Vekâleti, bu işletilecek imtiyazların, ecnebi şirketlerden geri alınması için icap eden teşebbüslere geçti İktmat — Veküfeti, Çanakkale | civarında bulunan iki simli altın | madeninin imtiyaz mukaveleleri- Kubank taralından Başvekâületin tasvi tir. işletilmesini ibine arzetmiş “anakkalenin Kartalkaya mev kü ve Ortaca köyünde bulunan bu iki zengin simli alın madeni- in 1328 senesinde Padişah be- şinci Mehmed Reşaddan — a'ınan bir fermanla iki ecnebiye işletme | Birgenç, metresini ağır surette yaraladı Dün Galatada bir ağır yaralama vakası olmuştur. Galatada — Kemeraltında — eturan Şerife He uzun zaman metres haya- t yaşadığı, Galatalr dökmeci Meh - met arasında dün bir kıskançlık mü nakaşası çıkmış, netleede -kafası h. zan Mehmet, bıçağımı çekerek Şeri. feyi sağ kaburgusından tehlikeli su- yette yaralamıştır. Yaralı Beyoğlu hastanesine kaldırilmış, soçlu yaka- Tanmıştar. Poliste: Apartımanın balkonundan düşerek öldü Bir hafta evvel Bakırkây hastane- | söden çıkan Mehmet ieminde biri evvolki gün Lâlelideki apartımamının taracasında otürürken birderbire a- yağa kalkarak sokakta gördüğü bir ahbabına senlenmek Üzere parmak lıklardan aarkmıştır. Bu esmada muvarenesint kaybeden Mehmet 20 metre yükseklikten par. kelere düşerek derhal ölmeü ştür Adiüye ve zabıta tahkikata el koy- muştar, Kiraneı kadını bir © yere serdi Düyükderede Kefeliköyü meovkiin- de 20 aumaralı evinde olurun Ahmet | kirnessı Fatma ile dün bir sebenten | dalayı kavgaya tutuşmuş ve net de zavallı kadının başina vurduğu bir odunia onu tehlikeli surette ya rülamiş ve yere seymiştir, Fatma Beyoğlu hastanesine kal- dirilmiş, saçlü yakalanmıştır. R da | ” |rolarda saklari imtiyazı verilmişti. Fakat bu madenlere el koyan- lar aradan 30 sene kadar geçme- n — hiç bir şey yapımamışlar, hattâ mü- dür bile tayin etmemişlerdir. Bu sebeple işlemiye — müsait görülen bu gümüşlü altın maden- lerine ait imtiyazların feshi lâzım geldiği neticesine varilmış ve İk- tisat Vekâl 608 numaralı ka- nuna uygun ol bunu Başve- kâlete bildirı Doktorun teşhisini tanımıyan bir sıhhiye memuru Bir karbımizden aşağıdaki mek- tubu aldık. Aynen neştediyoruz: «13.VLM1 günü rahataz bolu- nan oğlymu kaza hükümet dokte- runa müayene ettirerek hastalı. #a sıtma olduğunu öğrendini ve döktor tarafından (Sıtma Müca- dele) dispahserine kinin verilmesi elan kâğıla a inde t eyledimse de, dispan- serde sihhiye memuru olan VI ftafa Özan tarafından, - çocuül tıitma yok, ben kinin veremem - gibi cidden bayret ve tecastir tev- Nt eden bir cevapla kargılaştım. Revmi bir dekterun teşhis ettiği bir hastalığın, netice itibarile va. zifesi hastaya —kinin vermek ve kayıt tutmaktan ibaret olan bir tihhiye memayu tarafından cerhi ne dereceye karar değrudur Merelinin nazarı dikkat zını derin hürmetlerimle rik rim, Suygılar. İukisarlar İdareni Müdürlüğü bay Celülettin A Yağları toptancılar mı - topluyor ? Yağ satışlarile mevcutları etya -| fında murakabe teşkilâli tetkiklerine devam etmektedir. Şimdiye kadar a- hnan veticelerden hazı büyük serma- bir çok — mutakalardan opladıkları yağları buzhane ve dü- ları ve fiyatların bu üzden mahallerinde 120 den 140 kuruşa çıktığı anlaşılmıştır. Mura - Kabe teşkilâti bu yağların sahipleri ve mâliyetlerile miktarı bakkında tet kikat yapmaktadır. v V de burada | T mtlaei —4 B Toptancılar, peyniri 75 kuruşa satmak istiyorlar Murakabe -Komisyonu — dün mtaka ticaret müdürlüğünde toplanarak peynir toptancılarını dinlemiş ve bunların komisyona verdiği maliyet fiyatlarını tetkik etmiştir. Toptancıların iddiasına göre, bu yıl teneke ve süt fiyatları mühim miktarda yükselmiş ve bundan başka nakliye - ücretleri İarımış ve daha bazı âmiller pey- nir maliyet fiyatlarını yükselt- miştir. Bu itibarla toptancılar bu yıl beyaz peynirlerin 70-75 ve kaşar peynirlerinin de 120-125 kuruya satılması istemişlerdir. " Komisyon toptancılardan al- dağı fiyatları tetkik ettikten son- ta peynir istihasl — rmntakaların- dan mülümat istemiye karar ver. İmiştir. | Alımnazak resmi malümata gö- İre. peynir fiyatları yeniden tesbit ledilecektir. | Diğer taraftan gerek İstanbul |da ve gerek iztihsal mıntakala- handa kâfi derecede stok mevcut Yolduğundan hiçbir zaman ve hiç Jbir meretle peynir darlığı mevzuti |babe değildir. |Maarifte | | Akşam Ticaret Okulları Akşam Ticaret — Okullarının İmüfredat programı henılantan, İVekâlete yollanmıştır. -Yakında İfaaliyete geçecek olan Akşam |Ticaret Okulları üç tubeye İmaştır. Her şube iki sınıflı | Bu okullarda Türkçe, tk, ticaret aritmetiği, büroko- İmersiyal, — coğralya, coğrafya, emtia, yabancı dil. mu- İhaberat, daktilografi derileri ©- kutulacaktır. Leyil meccani alınacak talebelerin müsabaka imtihanı Ortaskal ve llselere leyli meccani talebe alımacaktır. Kız ve Erkek Öğ- yetmen eküllurine ulinmcak Teyii mac dani talebelerde yu şartlar ararlmak. fadır: Yaşı 21 1 geçmiş olmamak, ortac- kuldan pek iyi derver İle mezun ol mak, diğer sınıflardan gelenlerir de geçmiş olmaları. İkmale — kalasların kabul edilmiyeceklir. Diğer mektepler için ve müracaat tarihlesi de peyderpey neşredileeektir. Tatil kursları Ikmale kadar talebeleri yetiş- tirmek Üzere açılacak olan tatil kuzslarına kayıt muamelesi e - vam etmektedir, Kayıtlar ayın 10 na kadar de vam edecek, müdürler; de maarif müdürü Tevfik Kutun riyasetinde toplanarak kurs pro- gramını hazırlıyacaklardır. Kuzalar — 16 temmuzdan 23 temmuza kadar devam — edecek we bu müddet içinde her gün 9.30 dan 13 e kadat faaliyette bulunacaklardır. Öğrendiğimize göre, bazı mek teplerde kurslar için kayıt mua- melesi açılmamıştır. Bu mekten- Terin talebeleri başka okullarda kurslara devam — mecburiyetinde müracaatları 1700 lira çalan bir hizmetçi Taksimde otaran Doktor Safastli. | tin yanında hizmetçi Fetbiye adında itir zemci kadını, bir kaç gün evvel | evde kimse almadığı zaman çekme- | ceden 1700 dira çalmış, kaçmıştır. | Zabitanın siki takibi neticesinde dün yakalanan Fethiye adliyeye tes. İlim olunmuş ve Üçüncü Sulh Ceza | mahkemesi tarafından tevkif edil - miştir. Fethiye sorgusunda, — 1700 İizayı daktaran kendisine bediye (!) etti- ikin; söylemiştir. 2 sene sürgün ax mı gelmiş? Nişadır andan £ sene sür. gün ve para cerasınn mah. köm olduğu halde tekrar kalay (hti- kâm yaparak yakalanan ve Axliye ünei Cesa mahkemesince tevkif e- dilen tacir Marko Purdonun muha- kemesine dün de devam — ohmmuş, müddelumumu muavi #öyliyerek tecziy |hakeme karar İ istemiştir. Mu. kalmıştır. TARAÇADAN DÜŞTÜ Beşiktaşta Yenimahallede oluran, Mardircs oğlu Friç, evinin taraça- sında oymaurken bahçeye düşerek w Or süretle yaralanınış ve Şişli Ço, ruk Bastanesine kaldırılmıştır. mıflarımı pek İyi veya iyi derecede | müsabaka | Mmütaloasnı | yaran Stalin kasmımı ikiye ayıran bu tahkimat | Sovyetlerin harp sanayü merkeri ve Çarlık Rusyasının — payitahtı (Leningrad) n yanı başında Fin nü ve buna cenuptan dökülen Valikaya nehrini ve cenupta Karadenizde KI-’-_— nın garbine kadar Dniyeper nek- rini takip etmektedir. Bu hattın sukutu ile Lenin- |grad ve Moskova, Kiyef ve Ö- |Macarların ve Rumenlerin eline geçmiş olacaktır. Buzdan sonra Sovyet hükü- meti ve Kızılordu Volga nehri- nin arkasındaki — şh i ekonomik | mektedir. garbi Sikeryadaki Ktnıl harsekaal vv İi aa | Hayatın Fırtinalı gün leri; iyi gün, kara gün dostlarını ayırmıya yardım ... eder. Hayatın fırtinalı günleri, hasa- nn dostlarını tamımasına değll, şayden önce kendini ta. Dımasına yardım eder. Önün bü. || tün muddi ve manevi kuvvetleri- Di seferber ederek fırtina ile di. dişmesini temin ettikten başka ha yatta edindiği dostların hakiki değerini anlamasım kolaylaştırır. Bu anlama sayesinde insan dosi diye ayırdığı, ayrı sevgi ile kar- giladığı insanları ölçer, tartar ve dostla aradığı mealyetlerin ne ol- duğunu —anlıyarak hem kondini terbiye eder hem başkalarına iyi örnek olür, Hüner, hayatın #fırtınnlarım büyük bir fırsat bilip bu inkişata irmektir.