23 Aralık 1940 Tarihli Tasviri Efkar Gazetesi Sayfa 2

TANKARANIN Tefrika € Yazan; Kandemir Henüz eti bitirmiş, sebzeye başlamıştım, birdenbire bir gürültü oldu meydana çıkaran kimdi? Vaeli Yahya Galip Beyin baskınına mı uğramıştık, yoksa bir muzibin o - yununa mı aldanmıştık.. hâlâ far- kında değilim. Ne çare ki, olan olmuş, © gün- den itibaren bizim sahne sofrala- 'ramız ortadan kalkmıştı. Fakat başımıza gelen bu hali bir türlü hazmedemiyorduk. Bu arada hukukçular da ortaya bir u 4 ÜZÜ- İi nesele atmışlardı: Üç yanı tahta, kür, Allah ne verdiyse — sossizce |i yanı bezle örtülü bir yerde ye- ei dadik, mek yemek <alenen nakzı sıyam> lokantayı — işleten zat, | sayılı — Biz misafiriz, nerede, nanıl gahur edebiliriz, sabahları erken Kalkmak mecburiyeti de var, et- me, eylemel. diyenlere kapısın yolunu göstermiş, ateş mMmüştü. İtiraf etmek lâzımdır ki; © 8- tada, başka türlü hareket etmek de pek caiz değildi # E baçe gelen çekilir, biz de Bevalemizi akşaradan tedarik e- | der, gündüzleri bir köşeye büzü- $ l hir mı, sayılmaz mı? Madem- kulağımıza eğildi. h - |ki böyle her tarafı adamakıllı ka- palı bir yerdeyiz, polis bu işe ne — Yerin kulağı var, lâf ara - karışır? İyi amma, gel de sen bu- mızda... Ramazan günleri için İnu Yahya Galip Beye anlat ba - ben bir çare buldum: Yemekleri- kalım... nizi sahnede yiyebilirsiniz. Perde | — Meseleyi Dabiliye Vekili Câmi inik olduğu için, kimse perde ar- |Beye açanlar, ondan şu cevabı ale kasında olan bitenin farkına va - mışlardı: ramaz... Teker teker ve arka ka-| —— Ben karışmam... Bu, doğ- pıdan gelir, yan merdivenden , Jar döğruya Ankara Valisinin | #ahneye çıkar, tabak, çatal bileceği bir ç ea A meeedan ei b Hattâ, o gün paniğe uğrayıp KA ge İşahneden kaçanlar arasında bi keyiflenmez ki... En bü- ,, Dahiliye Vekilinin de bulun- çi Temenniler- Küçükçekmece, yanıbaşında, © hattın son say- fiye istasyonudur. Yalnız Çek- moece köyü ile istasyon arasın- da yarım saatlik bir yol var- dır. Demiryollar idaresi, köy halkına kolaylık olmak üzere sabah, akşam — bir lokomotif ve bir vagondan — mürekkep bir tren tahrik ederek 24 üncü kilometre denen köyün istas- yonuna gönderir Fakat bu tren sabahleyin 6 da, akşam da 6,5 da olduğun- di ameleler istifade mektepliler ise karda, kışda Çekmece istasyo- nuna varmak için yarım saat- lik yol yürümek mecburiye - tinde kalmaktadırlar. Köy halkı ekseriyetle fakir- dir. Paltosuz ve yamalı kun- duralarla ancak — mekteplere gönderebildikleri çocuklarının sıhhati daima tehlik. ma - ruzdur. Bu yüzden, bütün ar- zularına rağmen — tahsillerine devam edemiyen yavrular pek çoktur. Altmışa yakın talebesi bulunan köye, mektep saatle- TASVİRİ U ŞEHİR HABERLERiİ Belediye istimlâk için 2,617,139 lira sîfçtti (Birinci sahifeden devam) Hir mektebi için yapılan istimlük. dere 37,028 Hra, bir köy okuluna 400 Jira, Barbarcs türbesi etrafı- zan istimlâkine 16,198 lira, Beya- zit meşdanının. tevsli ve Koska yolunun istimlâkine 231,752 lira ve diğer müteferrik istimlâk ve masraflara 4464870 lira, Eminönü meydanmın ve caml- in arkasının açılmasına — bugüne kadar sarfedilem para yekönu 2219,071 lirayı bulmuştur. Masir çarşısının İstimlâki için şimdiye kadar sarfedilen para da 682,738 Hiradır. Beyazıt meydam- na da bugüne kadar 249137 lira sarfolunmuştur. Beyazıt meydanı ve Konka — caddesine Tlkbaharda başlanacaktır. Yerebatan sarayı sahasının açılması için de 120,520 Hira sarfedlimiştir. Aksuraydaki Gazi bulvarından Gazi köprüsüne kadar olan güzer- gühtaki istimlükler için - bugüne kadar 26,878 lirı harcanmış Burada istimlâklere devam edil - mektedir. | — Bügün Yenikapıdan Vulide en- yeline kadar yapılmış olan Gazi | bulvarı Saraçhane, Zeyrek yolile Unkapanına kadar gidecektir. | u, katyan kaplamalı olarak ya- | — ve Gülübrişim sokaklarının makâ- pilmaktadır. dam şöse olgruk inyasına başlan- Sur harlciode Maltepe Ne Gü- | — miştir. müşsuyu —mahallesi — arasındaki FPLORYA : 1500 metselik toprak yol da şase olarak yapılmaktadır. Uzun 2a - mandanberi geçilmez bir halde 0- lan İstanbulun Eyübe en kısa ya- Ta 1270 metrelik Edirnekapı - E- yüp yolu da parke olarak yapıl » imaktadır. Köçükköy * Silühtarağa yolu - nun dâ İnşasına başlanmıştır Eyüp - Rami yolu da yakında münakataya konulacak ve bu se- ve bitirilecektir. Eyüp Si Floryada gazino inşaatı tamam lanmıştır. Kabinelerden bir kısmı | da yapılmıştır. memurları için de iki bina ve bir| amumi belâ yapılmıştar. | Bu suretle Eminönü, Fatih, E- yüp ve Bakırköy elmak Özere tanbul semtindekl bu imar ve üm- ran kareketleri için 940 sanesin- de istimlâk —masrafı olarak 847 bin 761 İlem ve inşaat masrafı o- Tarak ta 754997 lira sarfedilmiş- tir ki, yekün 1,602,755 lira tüt - htarağa yolunun parke kaldırımları yapılmıştır. maktadır. BAKIRKÖY KAZASINDA BUNDAN SONRA Üç kilametre uzunluğunda G YAPILACAKLAR: Kt hçeşme - Bakırköy, uzunlağunda — Topl Yeni şehir plânma göre tafsi- dât plânları hazırlanan İstanbul tarafında bundan sonra yapılacak imar bareketleri şunlardır: 17,220 metre — murabbalık olan 1 — Eminönü - Balıkpazarı ve Yeşliköy - Çekmace iltisak yalile, Unkapanı arasının iman. 20400 1 Mmürabbalık — Yeşil. 2 — Unkapanından Aksaraya Halkalı köy yolunun — katran | — gider yol. kuplamaları ve 4900 metre usun- 3 — Beyasit meydanı ve gazi- dağundaki Topça Atış Okulu-D; ai vutpaşa ve 2200 metre uzunl! $ — Koska caddesi, Bundaki Florya - Köçükçekme $ — Mmr çirga. İdnre ve zabıta yiyatik denizlerine karşı en TU YZ SA N A | Harp Adriyatikt€ üslerinin ı= i agiliz hava zasma ve bilhassa Adalar ve kemmel bahri ve havai üsleri Y nanistanın — elinde ağurar dan, bu devletin harbe girmesili ım_a'ııı..pnıumııi.bd& WWMH’ hava taarruz kudreti çok artımti Adriyatik de ç tır. Bunun son delili '€en uzak bir közesinin yük derdimiz hallolundu. Ve biz, böylece, öğle vakitleri, hava alıp dinlenmiye gidiyormuş gibi ellerimiz ceplerimizde, ağır or, biraz dolaş- at İaşa yaklaşıyor, yedi sekiz basa- maklı daracık tahta merdiveni çı- | kıyor, soluğu sahnede ahyorduk. Buna, belki (yemek yemek) »denemezdi. Amma, kimin umu- yunda, karnımız doyuyordu ya... İ Her taraf kapalı olduğu için ekseriyelle önümüze konan ye - meğin ne olduğunu, tatmadan an- hyamazdık. Konuşmak şöyle dur- sun, öksüreceğiz, akmracağız di- ye ödümüz kopardı. Parmakları- Mizin arasından kayıp gider veya bir tarafa dokunur da ses çıkarır körkusile çatallarımıza cankurta- yan simidi. gibi yapışırdık. Tokmaları çiğnemeden yutar, kaş- İa göz arasında tabakları siler sü- pürür, aksi gibi gıcırdıyan Basa- müklâra — parmaklarımızın — ucile dokunarak merdivenleri iner, yi- me ellerimiz ceplerimizde, buşı - maz havada, ilham peşinde dola- duğunu söyliyenler vardı. | Pek inanılmıyacak de değil hani... Zi Yahya Galip Bey, bu gibi İferman dinlemi 'hiliye Vekili de, bilhassa © nazik İgünlerde - incir çekirdeği doldur. mıyan bir mesele yüzünden - du- rup dururken bir ihtilâf, dediko- du çıkarmaktan çekinecek kadar dürendiş bir idare adamı idi. Amma, olursa olsun. iş ba- ga düşmüştü. Aç kalmamak için 'ya peynir ekmeğe yatmak... Fa- kat günlerle, haftalarla peynir ekmek yemiye de dayanılır mı? O halde başka bir çare bulmak gerek... İşte bu suretle, yer yer tabldot- lar peyda oldu: Vekilharçlığını, aşçılığını. yamaklığını, sofracılığı- ni meb'usi memurların yap tığı tabldotlar. Bunlar bir âlemdi. Bodrum köşelerinde, — merdi- İven altlarında, ağaç diplerinde | şekremiiindeki ötedenberi ça - | zyezave betaklıik slan köçük ve büyük meydanlar tesviye ve tan- zim edilmiştir. Edirnekapı ile Ye- dikule arasındaki pek bozuk hal- de bulunan İki bin metre murab- balık yol da parke olarak yapıl - Yediküle - Balıklı yo - Gelecek yaz at yarışları 12 hafta devam edecek Vali bu hususta tetkikat yapıyor rağmen, İstanbul — yarışları —altı za göre, Vali ve Belediye Reisi-| hafta gibi halkın rağbetile kıyas miz Lütfi Kırdar Istanbul halkı- | kabul etmiyen dar bir programa nin temennilerini nazarı dikkate inhisar ettirilmişti. â İzmit ve | ve milli sporumuz olan at-|diğer vilâyetlerimizde bile İstan yarışlarının önümüzdeki yaz şeh- |buldan daha fazla yarış yapılı- rimizde de daha fazla ve daha | yordu. muntazarm bir şekilde tertibi hak- rine uygun, sabah, akşam bi- Ter sefer ilâve edilirse bu yav- ruların tahsillerini — kolaylıkla idameleri temin ve mhhatleri de tehlikeden vikaye edilmiş bulunacaktır. Memnuniyetle haber aldığın Veliefendi çayırının ilkbahar- | kan ter içinde, nefes nefese atez| kında alâkadarlara şimdiden e- | ga bataklık hâalinde — bulunması yakan, soğan soyan, pitinç ayık mirler vermiştir. Belediye Reis. | dolayısile yalnız yaz mevsimine yolu ve 19.100 metre uzunluğun. da Halkalı - Hadımköy yollarının Bu İmar hareketlerinden ve ye- | ni açılacak yollardan sonra bu- | makadam şöse olarak yapılmula- rına başlanmışlır. Ayrıca Tüpka- pi- Fatih yolunun 5800 metrelik kısmnın makadam — göse olarak yapılması münakasaya konmu tür. gün 2500 metre bir endde ile bağlı olan Eminönü - Reyazıt arası 800-1300 metreyo inecektir. Yine bugün 10 kilemetre olan Yedikale - Taksim arası 2100 - 7200 metreye, — GEN0 metre olan Vzun zamandanberi harap ve Takalım - Topkapı urası 2900 metrük bir balde bulunan Bakıre 7000 metreye, — &800 metre olan köyünün Taş İskeleri —exaslı bir Tuksim » Edirnekapı arası da sürette tamir edilmiştir. Yeşilköy dahllinde 1120 metee 900026800 metreye ve 5800 met- Te olan Tüksim - Beyamıt aramı d: 500 metri izün gördüğü Gözüm fazla AY sekiz defa da Draç bor” Bu maksatla otuzdan lonya ve Kala vaptidi iğağeği ada ydıma “ikiş: iliyeyini, 9” söşüüyeyle? iy gağiee | deryasınn daldım. Nihayet kıvrıla, kıvrila uzayan yoldan Cihangir cad- & * öker e İyatı çok sekteye uğratılmıştı” Vaziyetin böyle olduğuna gÖÜ Cihangir değil, Çamurgir Xesvstin börle oıduğuna öi Dün Cihangirde oturan hasla bir dostumu ziyazete gittim. Değma, | Balkan ahvalinin karışmasına O” büyüme İstanbulluyum ama, Cihangir taraflarını pek bilmem. — Yalmız |'ada bir sebep yoktur. —— l havasının ve mukttinin manea temizliği bakımından duyar du-| — İngilizlerin harbi Adriyatiğt ruymuş. eManevi temizliks belkl yatip. Pakat maalesaf hakikat... tevsi etmiye muvaffak ""f;r Eltirde'ndreaş Cilangİr endiesini arıyorum. Hem de nafaltmış. Bıra- | talranın Akdeniz ürerinde eRtR #elrilerden geçtim ve tarif özere Almat hastanesinin yanındaki dar s0- | ğ esinin Akdenizdeki İngiliz "” miyet ve tefevvukunu gan gairler gibi dalgın dalgın bah- byan, et kıyan, tofra kuran - fa- geyi geçer, uzaklaşırdık. kat bütün bunları yine neş'e ve Amma, ne yalan söyliyeyim, |tetaretle yapan - münevver insan- oruç bozanlara nefes aldırmıyan |İ&t. simdi görür gibi oluyor ve Vali Yahya Galip Beye de, bu hi- | Ankaranın o günlerine, ben bile, lemizi keşfedemediğinden dolayı, | Taman za amaz gibi o- için için gülerdik. luyorum. Bu yemekler, bazan, Boluaun Muavini Lâtfi Aksoy ile Baytar /ağdırılan İstanbul yarışlarını, 6 Müdürlüğü. tetkikler dırlar bütçeye bu hususta tahsisat konulacaktır. At neslinin ıslahı ve halkımızı yapmakta: icap eden Yeni hazırlanmakta olan | mümkü: baftadan 10-12 haftaya çıkarmak . Geçen yıl olduğu gibi temmuz başında başlıyacak yarışların ey- bu milli spora karşı tesvik için G1 sonuna kadar devamı kabil- bütlin şehirlerimizde tertip edil- | dir. Cünkü Ankara yarışları teş Ramazanın dördüncü veya be- ginci günü idi. Artık bu kaçamak ziyalete adamakıllı alışanış ve her tehlikenin bertaraf edilmiş oldu- kuna da inanmış olduğumuz için, #ahnemizde rahat rahat yemeği- mizi yiyorduk. Dedüğim gibi, bu acayip yemek salonu bir hayli loş olduğundan, bir yandan da sağa, sola bakmıya wakit olmadığından, diğer masa- iştirdiği en usta — aşçıbaşıya parmak isirtacak kadar nelis o - huyor, ekseriya da.. yenir; yutulur bir nesne halinden — cıkıyordu. |Kâh ocak başında bir hoş sohbe- İte dalış, kâh acele bir tarafa çağı- Praliş. kâh basan bir ağırlıkla tatlı İbir uykuya varışla, sonunda dibi İtatmuş. kavrulmuş bir kızartma, İtekrar tekrar / atılmış tuzla zehir zemberek bir pilâv, veya şeker mekte olan at yarışları manleşef | iNievyel sonunda ve İzmir yarış- şimdiye kadar şehrimizde çok az |4t da teşrinievvelin — ilk hafta- Serelrdöle. sında başlamaktadır. Arada bol Cok eskiden hazırlanan - bir|Ps! vakit vardır. programa göre devam ettirilen Vali ve Belediye — Reisimizin | yarışlar, İstanbul halkının gün | yüksek alâkası üzerine, önümüz- geçtikçe artan rağbetine tağmen | deki yaz mevsiminde Veliefendi fazlalaştırılmamış — ve Ankarada | çayırının da dünyanın her tara- | ilkbaharda dokuz ve sonbaharda | fında olduğu xibi nezih ve kibar on üç hafta olmak üzere sanede|bir toplantı yeri haline getirilme- 22 hafta yarış tertip edilmesine İsine çalışılacaktır. Bir kursun hırsızı mahküm oldu | Münakalât Vekili bugün Uzunköprüden geliyor larda kimler vardı, pek farkında "”© D — öetilim. Amma, yabancılar zaten (Yerin hemide geni geni tir kene H wi i muhak- ea hoşafile İlak hi yine bir bize, yâni het za- | Htlasadik. —— — manki müşterilerdik. Amma, yine gülerdik. | Ben henüz eti bitirmiş, sebze- (Devam | * ye başlamıştım. Birdenbire, müt- e ee Si Ü — —Üi bir gürültü ile, sahnenin o kos | — İngiliz liralarının öden- | l":'"':'; açılmaz mı? mesine başlanıyor B Bir müddet 1 Merkex Bankası Bir pasik ki... aot azkğaza dd Hlkten Tüglenan ukubilinde Tz Bealarının Türk parası olarak ö- denmesi hakkııda emir gelmiştir. Hani, dört tarafından alev al- imış bir barakadan can havlile ka- çar gibi... Çatalını, tabağımı bıra- karak, — sandalyeleri, — sürahileri | Banka şubeleri İngiliz liram ver- devirerek. biribirimize çarpa car- "i9 olanlara mektuplar yazarak mü- B : bir taçı... racaat tarihlerini bildirecektir. Döy- lelikle halkın ayni zamanda Bankaya gelmemesi temin edilecektir. Tediya- ta bugünlerde başlanacaklır. Na olmuştu? Perdeyi böyle yıl- dırım tüzile açıp oruç bozanları —— ——— — Doğru söylüyordu, çünkü ağtımdan bemen şu söz çıktı: Teşekkür... ederim. Kerdi sesimi ben zor düyabildim, o kadar zayıftı. Kadın bir şeyler göylüyordu. İyiee duyamadım ve anlıyamadım. Kulağımda bâlü uğultu- İar vavdı. Genç bir asistan geldi. Bir iğne daba yaptılar. Biraz sotıra bir kaşık ilâç daha verdiler. Hep nabestu «Entermitans ezal- dir diyen bir ses duydum. O zaman dlbdimde olduğunu an- | Tamuştan. Bir şey söylemek için hazırlandığımı farkettiler — Konuşmayınız! dediler. Omuzumda, sağır bir ağrı vardı. Şüürüm çoğuldıkça ardu. Avnem gözümün önüne geldi. Bu sefer onun hayalini vuzuhla görüyor- Çok geçmeden doktor Salâhattin geldi, bemen olim! eline aldı ve nab- Kama baklı, gözlerini yüzümden ayırmıyor ve gülümsüyordu. j — İyi, iyi... dedi, nabzınız düzcliyor. Atlattımız. Siz de kendinizi iyi hixsediyorsunuz, değil mi? Gülünüz bakayım. Zarla gülümsümiye çalıştım. Muvaffak oldum mu bilmiyorum. Dok- tor Sulâhaddinin konuşmasını istiyor, yüzüne dikkatle bakıyordum. Yü- Bünde bir kaç günlük traş vardı. Gösleri çok yorgundu. Fakat bana kar- gt büyük sevgisini ve alâkasımı hissediyordum. Önu memnun etmek için: — İyiyim... diye mırıldandım. 'Tahmin ettiğiemi gibl bu sözüm doktor Salâhattini çok sevindirdi. Mah! dedi, işte bunu söylemeni bekliyordum. Çünkü nabız düzel. . Kalb biraz yorgundur, onu da kuvvetlendireeğis. Ehemmiyeti yok. iras fatlaca kan kaybettin. Doktara bir çok şeyler sormak istiyor, kalbimi yormaktan korktu- fum için ağzım açamıyordum. Nusil y lanmuştım? Yaramın son vari. eti nedir? Beni bayılttılar m? Ameliyat mı oldum, nedir? Bu koskoca Şargılar na? Niçin sol kolum hep uyaşuyor? Bu toconsüslerin bende uyan- Mamı biraz canlandığımı gösteriyordu. Bütün bunları hulâsa eden bir şey debedimaz * — Yarâam... Natıl? diyebildim. DVERIE MA e. —.. buz verilen İngi-| Evvelki gece Nuruosmaniye cami- ine yakın bir binamın damında bulu- nan 30 kilo kurşunu çıkarıp dün sa- bah bir çuvalla evine götürmek iztl- yen Ali Güleryöz cami avlusunda yüpkelenen bir bekçi turafından çev- vilmiştir. Kilosu 28 kuruşa olan bn kurgun- Javla Ali, Adilyeye teslim edilmiş, Bekizinci Asliye Cezada yapılan du- ruşmada AH Güler e— 4 çocuk sahibiyim. Aç ve i- siz kaldım. — Evlâtlarımı doyurmak |için hırsızlıktan başka çare bulama: hç demiştir. Mahkeme, Aliyi -3 ay hapse mah- Büyük millt roman : 38 Tetkikler yapmak üzere Uzunköp- rüye gitmiş olan Münakalat Vekili Cevdet Kerim İncedayı bu sahah şeh Timize dönecektir. Vekil hafıa içinde İzmire hareket edecektir. Vapurdan çıkarken düştü Dün Kazgüncuk İskelerinde vapur- dan çıkmakta olun 75 yaşında Yorgra ayağı Ko düşürliş lanınıştır. | — küm etmişte de sebıkası olmadığı i- / Yazan ; Server BEDİ — Kurşun torkova kemiğini karmış ve orada kalmış “Çıkaracağız. Şimdi ütçe biraz dinlenmek Tüzım. Kalb düzelsin lan. Ameliyat ehemmiyetaiz. Her gün bi biran kanlar sürü yapıyoruz. Ornuz mafsalı da biraz harap görünüyor. Kurşumu aldıktan sönra bir röntgen lâzımge- lecek. Seni İstanbula, Gülhaneye gönderivir. Gözlerimden daha fazla tafsilkta Devam etti: Baskına uğramıfsınız. Haber wet kurtulmuşsun, Dün ükşam anlatlılar, Süleyman da akzinle berabermiş. Alay kumandamının Sendan sonra onuda getirdiler. Fakat... dan geliyormuş. Anladım ki Süleyman ölmüştü. BSalâhattin devam etti: — Kumandan evvelü senih düş viyor seni, emin 61 buna, Beş on nefer koştu sibhiye kolu varmış. Hemea sedye bulmuşlar memü oldağıma anlıyordu. İ aldık. Çok zâyiat var. Sen yine Fırka — erkâniharbiyesinden tüğünü y ve kaşn Allahtan y Nakliye kamyonlarından birini yalnız sana tahsis ettirmiş. Büleymanın sonru farkında olmuşlar. Çünkü kumandan sana doğru koşunca ondan uzaklaşmış. Bu süzler bana keder verdi. Süleyamişn benim yüzümden mi — ölmüş oluyordu? Salâhattin ne düşündüğümü aşağı yukarı anlamıştı: — Fakat, dedi, ne yapsa nafileydi. Şarapnel kalbe girmişti. Bize ge- güzel yolu çıkmak için çamurla sokaklardan geçmeyi tarif edene bir hayli kızdım. Meğer o da haklıyımış. Çünkü hasta dastumla ayni mevzu Üzerinde konuşurken bakınız ne dedi Bürası iyidir. boştur am; falt caddeye kavuşun bir tek çamursaz sokak yoktar, Buraya üç yoldan girilir. Bu- Un İkisini aşabilmek için biraz maharet tâzım, Cambazlık gibi... Çünkü açılan çukurlur Gzerine konmuş düracık külut köprülerden geçmek ircap halkı daima © sökağı tercih eder. Çalışkan valimiz Lütfi Kırdanın İstanbalu yolsux biraktığımı Iddia etmek eldden nankörlük olur. Nitekim Cihangiri asfalt caddeye kavuş- turan da odür. Fakat bu asfaltı sehrin ana caddelerine bağlıyacak s0- kaklar bulunmamazsı ataba sirf valinin ihmali midir? Koca bir cadde yapan, elbet küçücük bir sokağı tamlrden kaçınmaz kansatindeyim. Hem bu koca gehrin tamire muhtaç bütün sakaklarımı valinin bizzat gözlerile görmesi mi lüzımdır? ona yardımcı olan zevatın da bu bususla vazife ve mesuliyetleri olan geraktir. Ve, ben eminim Ki vali, kondisine, tamire muhtuç sokağı gösteren memuruna kızmaz; bilâkle mükâfutlardırır... Nebi! SANVFR ——— — — Yakalanan muhtekirler 'Tramvaydan atlıyan Mühtekirlerle — giddetli — mücadele 41 kişi yakalandı Ticarec Vekâleti müfet | — polje altıncı gübe memurları dün emurları işŞDİr- eyamvaydan atlıyan 41 köşl ile, muh- * (telif soç'andan 7 şoförü yakalamış- lurdır. Tramvaya çarpan otomobil Dün akşam solör Al idaresin- (deki 9148 mumaralı t Bahçeka- bafiyvel Ropen de pidan geçerken vatnan Halilin 164 vinde ihtikâr yaparken v . 1zamvay a: süratlr miş Ve zabit tatulmuz- | çarparak her ikizlni tur. İki muhlekir de müddeiumümili- sebeöiyet vermiştir. Zabı- anta başlamıştlır. turacı David, pahalı fiyatla kumaş satarken yakalanmıştır. * Kadıköyünde Alüyol ağanda tu - TamA: ta tahki türdikleri zaman İş İşden geçmişti. Çenesini bağladık. İşle © kadar. Ne zaman. Ameliyat?.. dedim, Senin emeliyatın mı? öelerimdle tasdik ettim. Ben ikl günde kendini toplarsın, dedi, arr bir şey değil. Kutşunu çıkaradağız. Daha omuzu kalbura çevürmiş. Mafsalı da zedelemiş. Biz büyük parçayı çıkaralım. Ötekilerin daha dikkatle ayıklanması lâzim. İtasnbula gön- derilmen şart. Burada vesnitimiz noksan, biliyorsun. Doktör başım etrafa çevizdi ve yülümzedi Bu bu yatağı ha ©O zaman beynimde bir Tâ kendisi... Evet,.. Bu, Seyfinin y oda, Sj aktı. No tesadüf!.. Ne ro- 1 Hayretle etrafima bakıyor ve gülümsüyordum. Salühattin. konuş mak İhtiyacında alduğunu bissetti Sakın bir şey söyleme, kendini yorma, Ve benim fikirlerime teretiman olurak beni kı kurtarmak istiyormuş gibi devam etti: — Hayat bu... Hole harp zahnesinin her unında hayret verici tesa. düfler, hüdiseler kargınındayız. Daha dün, değil mi? Öyle ya, dün.. , Babahleyin seninle beraberdik, Hengimizin aklın mrpte her şey mümkün madın m? ktı, Sahi, mak zahmelinden verdi. yersin. Bt suyu da verecekler. Yarın daha kurvetli yemekler. Bünyeyi Diraz küvvetlendirelim. Ben şimdi ameliyata giriyorum. Öğleyin yine görüşürüz Doktor çıktıktan sonza ben tekrar odaya baktım. Seyfi buruda — ve || bu yatakta hayatının en bukrarlı günlerini geçirmişti. (Devamı var) de hasara uğ- | desini buldum. derek İngilizleri buradan uzak Ü — Ş P: bu ve perkiz; bu ne İâh turşusu! Düz aafalt, önleri çi-|tırmak ve sonradan Akdenif' 5 menden meydann gel k Bahçell> İKi sora apartımanlar...sahili balunan memleketleri kül Kendimi bataklıktın kurtalup cennete- karpemtuş sarmettim. Ve, bana ba İdisi etrafında 'bir federasyan li İlinde gruplaştırmak olduğunu rahaten il işti. ..v.._.ı.uıı; ilâve edilmişti. Fakat, harp vakik yanların hiç te beklemediği #ekj, |de İnkisaf ederek sahasının dü talyan yarımadasını iki ıırı“_ ak ltııııiılını-.,” saracak sürette genişlemesi, N, eder, Üçüneli yol da senin takip ettiğin çamuzla sokaktır ve Cihangtl' | yanın Muharrem Feyzi TOGAİ, | Tekirdağında Namıik | Kemal için yapılaf merasım Tekirtağ, 22 (AA) — Dön İkindağ halkı büyük kemşehrileri ğ İtanperver şatr Namik Kemallik gamunun yözüncü yıldönümü sebatile yurdun her yanında gibi büyük bir tören yapı Namik Kemalin doğduğu evin deki âbide <trafında yapılan VE Yüyet erkünile bütün kemşetri İigtirak eyledikleri bu merasime * dül margile haşlanmış ve eşaik anaeverin hayatı ve eserleri bakkiği da bir hitabe irad edilmiştir. W'ı | tabeyi büyük şairin mektepliler Üig 4 İrafından okunan milli gürleri İ İ Cam kırılınca... Ku Fatihte oturan Musmmer, dült Ş şam Ordü caddesinde Alinin kâl , büyük ve kulun bi ÜĞE çarparak ku sağ elindefi sürelte gtir : Vecizelerin Şerhi Zekâ, hiç bir zamdt bilginin yerini tutamaz: VAUVENARGUS | İnsan zeki olarak dünya YÜK ne gelebilir. Fakat kiçbir. saHü) âlim olarak doğmaz. Çok KimMSÜ ler bilgisizliklerini! zekülarile mek isterler. Bir dereceye muvaffak ta olurlar. Fakat #Eg bu vaziyetlerde ayıpları örten yorgan olmaktan öteye gitmett zi tir. Zeküsına güvenen ve BN ihmal edenlerin zeki olabilectiiği İfri de süpheyi düidir. Çönkü SÜ insan bilm ki, malümat ÇA madan, zekliyi işlüümiye, o9 | | | rimli bir hale getizmiye yoktur. İ Hayatta — bütün mus N ler, çalışan zekâlar tarafındaf de edilmiştir. f y