15 Haziran 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

15 Haziran 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> m2 ABONE BEDELİ ize Ecnebi 400 &r, 1 Sene 2800 Kr. m say is * “0 » Bı yl e 8 1. » Beren değletirmek (28) kuruntu” Sivastopol Harbi Yazan: M. ANTEN aradan tamamiyle tecrit edilmiş bir vaziyette bulunan, denizle “ate Alman hava kuvvetlerinin çok lenen faaliyeti meticesi zayıfla o olan Sivastopol, çok kuvvetli ol. (ÇİN söylenen tabil ve sunt mide 48 tertibatına ve müdafilerinin kab. #mancı (o mükevemetlerine rağmen, (9k üstün Alman kara ve hava kav. lerinin gittikçe artan tazyiki kar. rn büyük bir tehlike geçirmekte yiten 6 fkinciteşrinde Karımın is. İİya başlıyan Almanlar, toplarmın day opol şehrini dövmekte bulan ylna ve şehrin zaptının bir gün me İsi olduğuna ilin etmişlerdi, Bu işetahikem mevkil almak için yaptık: ilk tşebbüs Almanlara 10,000 ölü. mal olmuştu, Bir ay sonra Ru kıtalarını ileri sürerek yaptıkları <İ taarruzda da 35,000 kayıp ver. lerdir, im Bir hafta kadar evvel baş. JAN son taarruzda ise 17,000 den ta ölü verdikleri bildiriliyor. Küradenizde Sovyetlerin en mühim Üniz üssü olan, Almanların Kafkas. İğyı ietilâ maksadiyle hazırladıkları starın ssğ cenahina bir hançer gi yi Uzanmış bulunan ve bu taarruz mu- ö“lakıyetsirliğe (uğradığı | takdirde Amar kuvvetleri için çok ciddi bir hlike teşkil edecek olan Sivastopol, mi Yamanda Rumen petrollerine kar © Yapılmanı muhtemel bir hava ta. açızu için de mühim bir Gs vazife. Ni görebilecek bir vaziyettedir. yöivastopalun bu stratejik ehemmi kl Almanların, büyük kayıpları üştemyarak bu mevkii zaptetmek & i Yaptıkları gayretleri izaha kâfi da. Bu mevk'in Almanların eline kenesi, bir kaç yüz bin kişilik mu. Müsra kuvvetini başka cephede kuk kımak ve Harkofun cenubundan ve *çten Kafkasya istikametinde taar. Geçecek orduların sağ cenahla. tmalyet #ltına almak ve ayni 24 ypnda Sivastopolan Rumen petrole Ti ve belki Bulgaristana karşı bir Serer üssü olarak | kullarılmasına hi olmak gibi büyük faydalar te. Min edecektir. aprkat Sivaslopol henüz düşmemiş İ Askeri mütehassısların fikirlerine! (e bu müstahkem mevkinin vaziye- $1g06 olmakla beraber ümitsiz de öldir. Bir haftadır devam eden bö- Ün şiddetli hücumlara — rağmen mü İxavizler Sovyet müdafaa katlarında #sak küçük bir çıkmir yapabilmiş. edir, Sivastopol da, Leningrad, Tobruk, alta; Correg'dor gibi harp tarihine iramanlık misali olarak geçecektir. , Sürüsr muhakkaktır ki Sivastopolar *pt Almanların lehine kaydedilecek Skin bir muvaffakıyet olmakla be Mber Sivastopol harbi, henüz başla. yp olan büyük taarrurun ancak parçamnı teşiril etmektedir. Ve Yakında garpte başlıyacak olan büyük teketler bu kayıbı bir kaç misli te | estireceklerdir. Şimali Pasifikte Tokyo, Aluisiyen adalarında birçok Yoktaların ele geçirildiğini, diğer bir Mihver radyosu da bu adanın batı w Sandaki üslerin Japonlar tarafından Haptedildiğini ve bu keyfiyetin Japon. Yaya Alsakuya doğru taarruz imkânı M temin ettiğini söylemiştir. Veşington da Alu'siyen'lerin en &- Sündaki Attu'ya küçük ölçüde bir çı karma hareketi yapıldığını ve bu 3- Üsnen biraz şarkındaki Klaka civarın da Japon gemilerinin görüldüğü Bü ve Amerikan deniz ve hava kuv. Yetlerinin taarruzları püskürtmek İçin berekete geçtiklerini bildirmektedir. Alaskadın o Asyaya doğru takri 1500 kilometrelik bir saha Üzerinde Uzanan Aluisiyen'lerin en garp w- Sündaki Attu adası Amerikanın en bil. Yük hava üslerinden biri olan Dutch Marboar ile Japonların Kuril takım #dalarının en (o şarkındaki islerinde müsavi mesafede bulumk'adır. Bu va. #iyet Japonların böyle bir ihraç ha- Tekeli yapmalarını mümkün kelmale Sır, Fakat Japonların burada tu- tunabilmeleri için harp gemilerinden kısmını bu bölgede devamlı bir Bireste bulundurmalarını icap ettir - mektedir. Diğer cihetten Aluisiyen'i teşkil eden 1009 den farla küçük & “adan o büyük bir kısmı gayri meç dar ve hemen hiç birl Ge olmağa Müsait değildir, Müsalt olsa dahi A Merikan deniz ve bilhassa hava kuv. Vetleri buna müsaade etimyecekler. ir, Japonların Midway mağlâbiyeti. Bin efkârr umumiye üzerinde yaptığı Menfi tesirleri gidermek maksadiyle mesele etrafında bu kadar görülü Sikardıkları tahmin edilmektedir. Hülüsa: Japonlar Amerikalıların gi- iel ve orta Pasifikte bugün için mi. dalan yarın için tasrrur üsleri olan Midway, Hava! ve Dutch Harbonru *le geçirmeğe muvaffak olamadık'ar basın Amerikalıların o üç dört misli Zayiat vermişlerdir. Atatürk Müzesi Bugün Açılıyor Belediyece tesis edilen Atatürk mü- i bugün saat 17 de Şişlide Halâs- caddesinde eeflscaktır. Sergi- de Atatürke sit bir çek kıymetli ba- İiralar bulunma! te ve 70 İkinci cihan harbi karada, denizde ve havada bütün şiddetile sürüp gitmektedir. Resmimiz, İn. giliz “Spitfire,, tayyarelerinin hücum botlarından mürekkep bir Auman devriye ve muhafaza kolu- MİHVERİN TAARRUZ PLÂNI NE SURETLE İNKİŞAF EDİYOR VE NE NETİCE VEREBİLECEK ? | Miver 1942 senesi tasrruz pl. Br, evvelce katiyetle tayin et ğimiz bir şekilde tavazruh etmekte ve mihver bu plânın inkişafı içn bi. yük gayretler sarfma başlamış bur İanmaktadır, Bu plânın ana hatları. nı şöyle hülüsa edebiliriz İngiliz ordusunu Orta Şarkta mağ Hp etmek, Orta Şark yoliyle petro Je gitmek, Rusyayı cenuptan ve şi malden — tecrit etmek, Ru plânin en mühim tarafı şüp hesiz ki birinet kısmıdır ve bunun başarılmasıdır. Günkü ba kısm muvaffakiyetle “başarıldıktın sonra ham ikinci her de üçüncü kesmim yarısı gerçekleşmiş olur. Fakat ay. mi zamanda en ağır zorlukların da bü kısmın beyarılmesı esmisında ye Bilmesi icap eder. Bunun sebeple. rinl bu sefer Libya muharebeleri münasebetiyle © yazdığım yazılarda okuyuculara anlatmıştım, Evvelce mihverin Libyada taarra- sa geçeceğini. katiyetle ileri sürer ken, Rusların çok ısrarla açılmasını istedikleri ikinci bir yardım cephesi yerine, İngiliz ordusunun Misr ku dudunda çok Huvvetli balunmaşının Ruslara yapılabilecek en büyük yar- drm olacağın kaydetmiştim, İki hat tadanberi bütün şiddetiyle devam e den mihver tanrruzlarına karşı İng liz ordusunun gösterdiği çetin muka vemet, İngiliz hükümetinin vasiyeti tamamiyle kavramış ve büna gör tedbirlerini almış olduğunu meydana koymaktadır, Bu iki heitalık Libya mwhavebe. lerinin. önümüze sermiş olduğu va- ziyete göre 943 mihver taarrnz plâ. nınm ilik kısmını General Rommelin Mısır yolu üstünde gerçekleştirebil mesi çok şüpheli görünmektedir. Bu göl mubarebelerini kat'i bir netice alamadan ayni şiddetle idame ettir. meğe Genersi Rommel ordusu için 1942 plinınm birinci ve en mühim kışmın- dan vaz Gu geçecek, yoksa İsarruz istikametinde bazı tadilât mı yapp. cak? Bu plânda Rodostan Kıbrıs üstü ne atlamak ve oradan Suriyeyi tat. mak suretinde yapılacak bir tadiâe hiç bir mmvafak'yet vadetmez, Çür Sırtındaki sltin köşkü ile bir “Sa- netim. gibi boyanmiş, ziynetlere gark. olmuş baliyle Fransız usulü tenzim e- dilen bu bahçede büyük bir Buda mebedi gibi görünüyor. *.» Nihayet yalnıztm! Sarayda tek Av. rupelt ben kaldım. Hor sene çorak Hindistanla, sulak Hindistanı bir çok istikamette kate- den vali ile maiyyeti, bir “Rolls, gi- bi pil pell yanan beyaz treslerine binerek giktiler, Artık parkı tanlyamıyorum. Daha dün tamamen hâki renkte idi ve sürt tütün kekuyordn. Bana tehsiz edilen dar uzmnan çift çadırların zerinde İngiliz bayrağı dalgalantyorlu; bugün anların yerine beklenen hükümder- ların bayraklar? çekilmiş Keşmir, Pa- tiala, Alvar, Bikaner devletlerinin sr- İmaları taşıyan o askerler esrarengiz sandiklar açıyorlar, yahut tepeden tir- mağa sâbit oldukları halde mticev- erat çekmecelerini muhafaza ediyor- lar, Saray hayatı değişmiş: Mihraca, oğulları ve bütün erkin münâsız ve kapanık Avrupalı kisvesi. nil atmişlar, alev rengi elbiseler içinde parlıyorler. Onlart dörkü veyahpt bu günkü kıyafetleriyle mi giyinmiş ağ- değeceğiz? Her şey ihtişam içinde. Fakat artık hiç bir şey resmi değil, Ancuk teşri- fat, merasimin yerine kaim oluyor, Kırmız? ünitormasiyle | solruya ri- yaset eden İngiliz özametinin yerinde simdi ipek elbisesiyle şork zarafeti oturmuş... Zam mefhumu tar Kaybolmuş, en na hücum edişini göstermektedir #akbtan, Tm | Necati Yaşmut kü böyle bir şekli tetkik edebilmek için önce Tobruğun zaptı gerektir (Tobruk hakkındaki © yazımızda bu mesele izah edilmiştir.) Halbuki ih ver ordusu Tobruğu da zaptedrme. diğine göre bu plânda yapılacak de öişiklik ve yeni bir teşebbüs için kuvvetlerin — sevkedileceği #mutasav- ver yol neresidir? Buna bilmiyorua; fakat katiyetle bildiğimiz şudur ki, mihver ordusu bu sahada yeni teğeb büsürü ayni hedefe giden hangi ya. Ha sevketmek isterse istesin, Mesir huduğunda kuvvetli bir İngiliz ordu bulundukça muvaffak olmak ihi. mali yoktur. Bilhassa bu kadar sid detki taarruzlar ve çetin smuharebe. lerğen büyük malzeme ve büyük kuv. vetler sarfettikten sonra pek zayıf düşmüş bir mihver ordusu karşısın da, kuvvetli donânmasiyle iş birliği yapan bir İngiliz ordusüna (karsı koymak mümkün değildir. Çünkü bu ordu, mihverin takip etmek isteye. ceği başka yollarda yan ve geriterini tehdit edecektir. Böyle bir hareket, ancak elindeki her kozunu oyasmış ve oyunu kay betmeğe başlamış ve nihayet ümit. sielikle yanlış hemleler yapan bir © yancudan sadır olabilir ki be kabil hamleler de oyuncuyu teri bir feld. kete sürükliyebilir, #- * Pin Ruzyayı şimalden territ kısmirin gelincer Almanlar bu iş için bir kaç ay- danberi ellerinden gelen her şeyi yaptılar, Norveç sahillerine tahşit et tikleri denizdstü, denizaltı ve hava kuvvetleriyle o Rusyayı | şimalden müttefiklerine bağlıyan Murmansk yolu #stlinde makliye £ kafilelerine durmadan taarruz ettiler, Gerçi bu taarruzlarda epeyce (İşler gördüler at tamamiyle muvaffak olamadı. lar. Her nakliye kafilesi bir kaç ge mi keybetmekle beraber yine Mar manşk limanına dahil olabildi ve bu yol üstünde Rusyaya yardım, AL manların bütün gayretlerine rağmen HİNB DİYARINDA — Karış Karış. Saatim körılmış. Fakat ne ebemmi- yeti var? Hindistanda sant, fazla bir ziynet daha dernektir. Şimdi, top gümbürtüleriyle selâm- lanarak, Mihracalar, Navvab'lar, Ra- calar geliyorlar. Her tarama kırmizı kumaşlar gerilen ve bayraklarla gülse lenen ufak istasyondar. artık hiç ay» rılmıyorum, Çekilen bir bayrak trenin geldiği- nl haber verir vermez toplar atilıyor, borular ötüyor; trampetler çalinıyor. m arkasında uşakta taroçalâ- rin üzerinde, sanki birdenbire şebrin üzerine bütün Penceb'e kuşları in- miş gibi binlerce tül, ve kumaş yel- pirdemesi görülüyor. Lâke bir kutu gibi eflilânmış ol- duğu halde tren istasyona: giriyor. İ- çinden ranlt mücevherler çıktyor. İş- $e başmdaki sarığın üzerinde devlet kuşunun tüyü titreyen ve taşıdığı el- meslat güneşe Hlişiyormuş htasi veren prens! Basamakta biraz duruyor, sonra İ- rankâri elbisesi ve renk renk tuğla- riyle lâhuti bir kürünün merdiven- lerinden dökülüyormüş gibi yere ini- yor. Bütün vagonları kapilarından “bü- Nasıl Ç Kadardır? — Ofis . Bunları N en basında yokacak ve maki vasıtası tedariki geliyor. İlk yazıda du söylenildiği kacak işi balta girmemiş ormanlar & rayıp bulmak süretiyle temin edilmiş, bu ormanların sahipleri İle mukavel ler yapılmış ve ormanlerdaki k cek ağaçlar satn alınmıştır. İstanbalan bir yıllık odun ihtiyacı simdiye kadar yapılan yelirk tetinii kin en çoğunun yüzde elli fazlası ele almarak 600 bin çeki olarak kabul e 'dilmiştir, Bu miktar odun İstanbulda şim, kadar istihlâk edilmiş deği” dir, Ofis ie miktarın 350 bin çekisini « şmdiye kadar İstanbula odun verme- miş ormanlardan e temin etmekti Geriye kalan 250 bin çeki d- tüccs bırakılmıştır. Zaten şmdiye kadar fe. tanbulun kışlık odun ihtiyacı töc car temin ediyor ve bu odunu ofisin satın aldığı ormanların — haricindeki ormanlardan kestiriyordu, Su vaziyet gösteriyor Wi cfis ne tüccar çalık tiğr sahaya, me de odun kestirdiği na müdehale etmektedir, İst bul için ayrı bir odun menbar bulun. Muş ve ayrı bir teşekkül kurulmuş tar, m. İstanbulun senelik mangal kömürü Mhtiymer dı ayni wan İle 50 bin ton olarak tehmin edilmiştir. Eskiden bu kömürü sadece tücçer temin edi yordu, Of's tüccarın İşletmekle vey hut mahamlönü satım almakta olduğu torluklara müdehale etmeden bu kö. mütün 35 bin tonunu temin etmek yo. ir Şimdi, Almarların bu yola karşı takip ettikleri taarruz plânında da ia dilât yapmakla meşgul oldukları ve daha kati netice verecek kestirme bir şekil düşündükleri anlaşılmaka. dır. Alman Devlet Reisi ile Genel Kurmay Başkanmın tâ Finlâindaya kadar giderek Mareşal Mannerheim in yetmişbeşlaci yıldönümünü bizzat tebrik etmeleri keyfiyeti çok mani dardır. Mareşelin doğum gününün gercekten bugünlere rastgelip | gel. mediğini bilmiyoruz, Fakat ba hal, A5 Devarm: Sa, 4. Su. ! KL İgi (AN MAKİYAJIN ESASI Yalnız ev kadını olan bayanların.İle yapınca acemi bir oskkaşn duvar sabahleyin erkenden yüzlerine maki. | hoyanmasına benzer.. Makiyaj yayma yal yapmaları pek nadirdir... (OFakat| güzellik demekse Ode ruj sürerken biirojarda çalışan bayanlardan bazılı. | güzelliği biraz da tabii göstermeğe ri sabahleyin uykudan kalkınca - tabi| çalışmak Hizımder. Onun için, ruj yüz yüzlerini yıkadıktan sonra - ilk iy ©.|de tabii olarak kızaracak yerlere sü larak yüzlerinin makiyajnı tamamle-| rülür. O yerleri de anlamak da gek| mak İkterler,. Mukiyüjr aç karnına | kolâydır. Ruj sürmeden önce kulla! yapmink doğru olmez, Mukiyajdan ön| vılan kremi sürerken, parmağınızı bi &e kahvealir yenilirse çilt daha güzelrar eksen bastı yüzler üze olar, makiyaj daha yakışır. Onun kİrinde tabli olarak kızaran yerler der. çin sabahleyin ilk iş hafif bir kahve-İhal meydsna çiker,. altı, sütlü kahve, yahut şekersiz bir! O kizaran yerlerin üzerine, parmak İçay, biraz da ekmek yemek olmalt'la raj sürüldükten sonra onu etrafa İder. yaymak işi kalır... Makiyajn asl Kahv: sanat ciheti de yüzde başlar, Bir ka ya başlayınca ilk iş yüzün cildineldenm gerçekten setist olup olmadığı krem sürmektir. Makiyajın esası bu| bu işte belli olur... Makiyajdan sonra krem olacağı gibi, yüzü soğuklan, s»| meydana çıkacak canlı tablonun ger caktan, tozlardan ve & mikroplardan | çekten güzel olması bu işe bağlıdır. koruyacak olan da odur. Yüse sürü-| Yanaklarda ruj sürülen yerin ortası lecek kremin bir çok türlüsü vardır. | koyu kırması, etrafı gittikçe daha ha Her kadın kendi cildine en uygun ge-İfif kırmızı, penbe, torpenbe olmalı len kremi en iyi kendisi bilir dır. Kremin üzerine hafif bir kat padra| Daha önce yüze krem sürerken, bi sürmek fena olmaz. taz dn kulakların memelerini ovuştur. Daha sonra, asıl makiyaj, yâni rujİmalıdır Onlar da kızarırlar, Bundan sürmek işi başlar, Dadaklarla yanal-İdolayı külaklar da birar ruj İster, lara sürülecek olan bu birinci (Okat| Eskiden senci bacılar, hanımlarını çe ltıdan sonra makiyaj ye Mahrukat Ofisi alışıyor? İstanbulun Bir Yıllık dl Dd Kömür İhtiyacı Ne 'Temin Ediyor? — Bunların Nakilleri Nasıl Yapılacak Ve Nerelerde Muhafaza Ediecek? meme sibi, Sel Nerelerden ve Ne suretle —2— tonu bulmustar. Sö makat ofis /—> Yazan: — Xu ki: 25 bin ten ise baslarke kömür © Bulgaristan. bir cok çöcüere | SAİD KESLER | dın getirilecektir karşılaşmış bulun. Mukavele, yapıl maktadır. Bunların mış, atti 1360 tonu) ds yükletilmiştir. 1000 ton da yükler. mek Üzeredir. İcap edin o vasıtalar Varna Yimamında bulunmaktadır. 25 bin tondan sonra geri kalan 10 bin ton da ofisin veni bulduğu mak talardan temin edilecektir. Bunun da 1680 tonu İstıranica ormanlarında ya. kılmaktadır Görülüyor ki töccarın şimdiye ka Er, TAKVİMDEN (9 7BIR YAPRAK Bir Tercüme "Hadde,, si Lâzım Yazan: ULUNAY kitapçılarımız. eçenlerde dan biri bana tercüme eetird.ği garp eserlerinden bir takım verdi, BE eserlerin çok defa asıllarını okudü ğum için tekrar tercümelerini oku. mağ İlizum görmedim. Fakat onlar, memleketimin böyle dünya edebiya. tma ait “şaheserler, inin dilimize nakledilmiş olmasını isbat eden kıy- metli vesikalardır. . Bu itibarla kıy metleri yalnız kütünhane raflarını süs İemekten ibaret kalmaz; biraz da mil. li gururumazu okşar, Yüreğimden kabaran bu sevgi ile ciltleri okşadım: hattâ bir kaçının daha kesilmemiş Eay falarmı da karıştırdım, Eserlerin bü # yerlerini kuvvetli höfızamda yep tutacak kadar çok okuduğum için ter. cüme dikikitimi çekti, Karşılaştırdını, Kitabın aslı ile tercümesi arasında “kanaveçenin yüzü ile tersi,, kadar bis le bir münasebet bulamadım, O xw man ister İstemez kâğıt bıçağını ba nüz kesilmiyen sayfaların aralarına sokmağa mecbur oldum, Bu acındı. tıcı ve eğlendirici incelemeden sonra marul dar fade ettiği menbalara doku. mulmamakta, İstanbulun mangal kö - mürü ihtiyacını temin edegelmekte 0. lan yerler yine tilecarım elinde ve emrinde bırakılmaktadır. li ai B' odunun ve kömürün şehre nek 1 meselesine gelince, burada iki messle çıkmaktadır. Biri nakli vasi. tası temini, diğeri de Evvelki yazıda da depo, yazildığı gibi, iiecar, depo olacak yerleri evvelden! kiralamış — bulanmaktedır. Halbuki İ ofise şehirde 18 odun. 22 de kömür deposu bulmak lâzımdır, — Ofis be. lediyeye alt arsalardın istifade ede rek bu fhtiyacin temi etmiş. gibi. dir, Ayrıca ofisin isini koluylastıra enk çok pratik ve çok issbetli tedbir. ler de balınmuştur Faka' ofisin ve dolayisiyle halkın işini bozmamak | cin bu tarafı söküt ile öeçiştirmeyi faydalı buluyorum. Nakliyat izine gelince bu iş de iel kısma ayrılıyor: Bir! ormandın iske. le ve İslasyorm makil diğeri istasyon ve İakeleden #ehire nakil, Tüccer, ofise karsı cephe alırken denir nakliyatını düyünmüş ve nav Jen fiyatını yölselimistir. Halbuki ofisin satım aldığı maktalar sahilden «ok Içeridedir ve istasyonlar civarın. dadır, Ofis. denizden nakliyat yap mrwacok. malım trenle getirtecektir. Ormandan istasyona nakil işine ga Hince bumun için de mükellefiyet umalit tatbik edilmiştir. Mükellefiyet weli denilince akla bedava iş yaptırmak gelir. Halbuki iş böyle değildir. Her köyün her arabası ofis için or. andan istasyona 0 .çeki odün getir. mekle mükellef | tatolmuştur, Buna mukabil her arabaya 100 lira verile - tektir, 50 çeki oğuntu getirip yüz liy rasmı alan ariba mikelefiyetini ö demiş olmaktadır. Bir köyün bü'ün arabalarını bir anda bu mükellefiyete bağlamak da doğru olmuyacağına gö- re onda bir esas ele alınmıstır. Yö ni bir köyde 60 araba verso bunlar dân ilkönce altısı mükellefiyetini ya. pacak. bunlar sıresmı savdıktan «9m. ra diğer elti odun taşımıya başlı yacaktır, Ofisin tatbile © ettiği bu sekli, mü. kellefiyet usulü değil de, köylüye & deta zorla para kazandırmak usulü. dür. Fakat tüccar buna karşı da bir takım oyunlara kalkışmış bulunmakta dır, İŞ “gaheser,, tercümesi olarak önümde bir yığın kırık dökük, çarpuk çurpul fikir kelime ve cümle enkazından Büğe ka bir yey kalmadı, Şekil itibariyle tercüme teliften ko. lay görünür, Öyle ya müellif mev. #ww bulmuş; günlerce, haftalarca, İaren çalışarak onu bir eser sekli sokmuş, Mütercim bu o pişirilmiş v8 kotarılmış yemeği “armut piş, ağsına düş,, kabilinden olarak okuyucularım Sofrasına / İletiverecektir; o kadari Halbuki mesele ba sür: şekilden çı. karılırsa tercümenin telli kadar, bek ki bazı noktalarda teliften de güç ol. duğu görülür, yalnız işin mânevi me sliyetini kavramalı, Atatürk inkrlâbe bise her memleketin eserlerinden is« tifade hakkını vermiştir, Her güzel leri dilimize nakiedebiliyoruz; o hal de neden bu teşebbüsü yapılan işin ehemmiyeti ile mütenasip bir surette başarmamalı? Bir başkasının böyük (çalışmalar, uğraşmalarla meydana getirdiği bir eseri tahrip etmeğe hakkımız var mi? Şa tercüme işi ne kadar zahmetsiz ve ne kadar mesuliyetsiz bir iş imizi Tanzimat edebiyatmda tercüme li #andaki kudret ve kuvvetin bir “mi yar, £ gibi idi, Mütercim bir eseri, aslendaki güzelliği o muhsfaza etmek kastiyle tercüme ederdi, Buzan bir eseri bir kaç kişi birden nakleder, ü- rada mukayeseler yapılırdı. Mesıriz Kömil Paşanın *“Telemak, tercüme. sinden edebiyat kitaplarında bahse - dilir ve Ahmet Vefik Paşanın da fet cülme ettiği zyri eser de edebiyat ki taplarında bahis mevruu olurdu. Ve itiraf etmeli ki bir takım wi lahlara; terkiplere;; lüzücetli, ağinir tâbirlere rağmen böyle eserleri te cü. me ederler muvaffak olamıyacakları. m anlarlarsa kaldıramıyacakları yü. kn altına girmek cesaretini gürler. mezlerdi. N Lamarin'in bir eseri © zamanlar hem merhum “Nuri Şeyda”, hem di it Yalçın tarafından tep. Seydanın tercümesini / beğeomintr. Bugün kütüphanemde bulunan bu e. serin Üslübuna tahammti edememek. le beraber tercümeyi ask öle karşr loğurdığım zaman bir fikir değil ir kelimenin bile feda eğilmediini gördüm ve mütercimini hayırla yâ. YENİ NESRİYAT: FRANSA FACİASI — Ardr& Maureis'nin (Fransa Facissı) İsimli enteresan bir kitabı tercüme edilmiş. $ir, İhtiva ettiği başlıklardan anlaşıls. Tüj ayni renkle ve ayni cinstendir. | kişticirlerken bizim kırmızı kulak; Ruj ilkin dudaklara sürülür, Üst der) derlerdi, Bu söz haksız da değildi, dağın ortasında, en son modiya Wyâ.İ Beyar tenli bayanım (kulakları biraz rak yürek şeklinde bir boşluk berak-İleermezi olmak gerektir. mak tabi? unutulamaz... Birinci kat makiyaj bittikten sonra, Ruj dudaklardan (sonra yanaklara | Onu da öğrenmek İsterseniz biraz sab sürülür, Fakat gelişigüzel değil... Öy. A | #i krintaldan bir oyuk var. bir (pfima derma) gibi sişman, yeşil gümüş renkli elbiseli on üç yaşımda İgenç bir hanesde bağdaş Kurmuş tiz perdeden şarki söylüyor. Şişkin göğ- sünde beş sarâ *isan sallanıyor. Bu genç musikişinas bütün Hindistanın en meşhur banendesi İmiş. Prensi, heykel gibi dimdik, ha- teketsiş dirliyorlar, Bu, insani (sinirlendiren ve yese düşüren bir musiki! Bu meçhul ta- ganniyi anlamıyı çaliştyorum. Fakat kabil olamıyor; her defastnda bekle- mediğim bir anda nağmelerin insica- m3 bir tel gibi kopup kırılıyor. Sonra bir enin ve arkamdan feryatlar bap” iyor. Derken basılan perdenin edası gayet gerkin bir mana aliyor. Buruş- turucu, kulak termaliyie hattâ bü billür #asetalı duvorlarin çok çıplak #lyaları gibi insunı rahatam eğici s6s- ler çikiyor ve nihayet şarkı, hazin, yorgun, donuk bir cisim gibi düşü- yor. Artik o ıttrap çeken, sürünen bir yaralıdır; uzun bir inlemedir ve o kader matemli bir ümitsizliktir ki Tefrika No, 17 let raksçıları” gibi sert, yeşil, keme #t, portakal rengi lâcivert, mercan Tengi elbiseli muiyet atlıyorlar ve el-| vanlı Prenslerinin arkasmdan kaşarek arabalara doluyarlar, Bu suretle çiçek #epetine dönen otomobiller bir kele- bek alayı gibi ufacik şehri baştan bar va kateliyer, * * Bu akşam bir Hindu konseri eski pembe sörayi uyandırdı, | Binlerce tenkli kandillerde tlreyen mini mini alevler kulelerde metken tutan akba- baları ürküttü. Bu ufak ziyaların mi- İni mini ruhları sarayın, şahnişlerin taraçalarmı, balkonlarıni, kemerlerini, kuhbelerini zayıf bir ziya ile aydinla- İtyor ve mehtaplt geceler dalma titre yen bir ateş böceği sarayı yaratıyor. du. Halbuki sarayım içi cnmit ziyalı e- lektrikle tenvir edilmişti. Bilhassa Büyük salon gözleri ağrrlacak derece- de ışıldiyordu, Böyle olmakla beraber, inci ve sedef enki akisleriyle, tama- men eski kristaldan yapılan salon ne kadar güzel, tâmbaların riyasiyle du- Burada | cağı Üzere eseri 1 — Niçin Fransa ve İngiltere har- be İyi hazırlanmısmışlardı?. 2 — Niçin harbin ik sekiz ay: fe na kullanıldı? 3 — Niçin şahıs meseleleri harbin idtresine engel oldular, 4 — Niçin Alman taarruzu bu ka. dar çabuk muvaffak oldu?. $ — Niçin İngiltere ve Fransa bir. birinden ayrıldılar? — Niçin Menteskiyu, farilet dex mokrasilerin o zembereği (olmalıdır, der Süallerinin cevabını vermekte seyfi kısmında da ayrıca bir kaç yazı bu. Turmaktadır. Asker ve sivil bütün münevverlerin bu meseleler etrafındaki istiihamları. na cevap vermeğe çalışan kitabım hu. susiyeti, müellifin san harp esnasında İngiliz ve Fransız devlet adımlariyle berâber yaşımış olmasından doğmak. tadır, Pe Sinema ve Tiyatrosunda ZATİ SUNGUR Son Harikalı Hünerleri Devam Ediyor, Bu Hünerlerin Son Haftasıdır, Her gece saat 21 de, Cumartesi varlar, tavan billör | fasetaları gibi tenk ayunİstr yepiyor Büyük salonun nihayetinde yuva bir taganniden ziyade bir hıçkarığa benzer! Ml Pazar matine saat 16 da iii ALE dettim, Gazetesiyle en kuvvetli edebiyat ba. reketinin başında yer alan Ahmet İh. san Tokgöz'ün tercümelerinde acıba anlamadığı ve anlatmadığı bir fizre, bir cümleye tesadüf edilir mi? Fenri tâbirlerle dolu olan “Jül Vem, iş #adelerindeki © ağırlıkları o herkesçe malâm olan Burje, Ohnet, gibi müeh Miflerin eserlerini bir tarafa bırıka. hm... Pakat o zamanlar neşredilen halk romanlarını ele alalım. Selâsikli Tevfik merhumun (“Müthiş Korsan. Jar” s; “Korkunç Sefine” sinde bile acaba bir tercüme hafasma rasgeji. nir mi? Hiç zannetmiyorum, Bu tercüme işini yalnız mütereimin kilayetine, kudretine vicdanına bırak. mak doğru değildir. Çünkü kimse ik. tidarsızlığını, kifayetsizliğini bilmez, kimse cehlini itiraf etmez, O halde hiç olmazsa milletler sa. sında “şaheser, olarak tanman telif. leri Maarif Vekâleti inceleme hadde sinden geçirdikten sonra meşrine mü. saade etmelidir. Bu yıkıcılığın önüne geçmek için başka çare görmüyorum, ç gi AR Bare, Sinema Projeksion makineleri Ses Tertibatı AMPLİFİKATÖRLER Türkiye Vekili: NECİP ERSES İstanbul - Beyoğlu, İstiklu İ Maun Cad 193 mm

Bu sayıdan diğer sayfalar: