Perşembe 2 NİSAN 1942 orgi Pavlof İLKBAHARA GİRERKEN TÜRKİYENİN VAZİYETİ Isviçreli gazetecinin o dediği gibi harp uzadıkça tarafsız kalmış olan devletlerin ehemmiyet artmakta ve Türkiye bir milyon kişilik ordusu ile teraziyi istediği tarafa eğebile- cek vaziyette bulunmaktadır, Her geçen kün Türk hükümetinin takip ettiği harici siyasetin doğruluğunu meydana çıkarmakta ve Türkiye yangın ortasında her gün biraz da- ba kuvvetli görünmektedir. Oran için Ukbahar taarruzu arifesinde de vaziyeti aydın görmemek için hiş bir sebep yoktur, ————— M. Zekeriya SERTEL Ikbaharla beraber askeri fa- aliyetlerin de başlaması yak laşınca, hersene olduğu gbi, yi ne dünya matbuatı Türhiyenin vaziyeti ile meşgul olmağa baş- Jamıştır. Ortada dolaşan bir çok rivayetler ve bu şayialar üzerine deyanan bir çok mütalealar. A)- manya Orta Şarkta bir taarruza geçmek üzeredir. Orta Şarka i- hen en kestirme yol Türkiyeden geçer: Acaba Almanya bu defa kati neticeye bir an evvel var- mak için bu kestirme yolu tercih etmiyecek midir? Almanyanın Şark taarruzunda ilk hedefi Kafkasya ve Musul petrollerini ele geçirmektir. Bu petrol kuyularına en iyi Türki- yeden gidilebilir. Almanya Ros tof üzerinden harekete geçtiği zaman ayni zamanda Türkiye yo- İunu da kullanmak istemiyecek midir? Almanlar Karadenize hâkim olamamışlardır. Batuma deniz yoliyle asker gönderebilmek için Karadenizde üstün bir donanma bulundurmağa ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç Almanyayı Boğazları elde etmeğe sevketmiyecek mi - dir? Karadeniz ve Yunan sahilleriy- le adalarda Yapılan hazırlıklar Almanların Türkiyeye karşı bir taarruz hareketine hazırlandığına delâlet etmez mi? Kısmen ortalığı bulandırmak, kismen Almanların taarruz isti- kametlerini tâhmin edememek yüzünden ileri sürülen bu riva- yet ve mütalsalarla husule gel- imes muhtemel tereddüt ve şüp- keler, geçen gün Hariciye Vekili Saraçoğlu'nun bir İtalyan gaze- tesine verdiği açık beyanatla ta- mamen ortadan kalkmış ve vazi- dür Sonu Sa: 2; s4 TAN EVİ İSTANBUL, Ankara caddesi No,-102 TELGRAF: TAN İSTANBUL TELEFON 24310, 24318, 24319 YEDİNCİ YIL — No. 2377 V. Pape GÜNLÜK SİYASİ HALK GAZETESİ | Suçluların ifadeleri Abdurrahman ve Süleyman İki Ecnebi İle Olan Temaslarına ve! Bunların Ömeri Suikaste Nasıl Hazırladıklarına Dair Uzun İzahat Verdiler - Pavlof ve Kornilof Hâdiseyi Tamamen İnkâr Ediyorlar - Gelecek Celsede Şahitler Dinlenecek Süleyman Sav ve Abdurrahman İddia makamında: Müddeiumum i Cemil Altay ve muavini K.Bora nesilleri muhakemenin safhatı- Çin Kıtaları Tungu'yu Tahliye Etti Filipinlerdeki Bataan Yarımadasında Japon Taarruzu Başladı Amerika, 31,000 Tayyare İnşası İçin 5 Milyar 990 Milyon Dolar Ayırdı Yeni Delhi 1 — Birman ya 'muharebesi hakkın resmi melümat alınamamışsa da Çungking'den verilen bir haber- de Tungu'nun tahliye edildiği bildirilmektedir. Japon taarruz - ları beş gündenberi fasılasız de- vam etm ve Çinliler ge ri çekilmek zorunda kalmışlar dır, Bununla beraber Çin kıtala- rı henüz şehrin dolaylarında mu- kavemet etmektedirler. â Sonu; Sa; 2 SET | Bu Kuvvetler Bilhassa! İruya Almanyadan gelmiş olan bir ŞARK CEPHESİ Taze Alman Birlikleri deCephede Donetz Havzası | Civarına Sevkediliyor! Bükreş Haberlerine Göre | Harkof Bölgesinde Muharebe Şiddetlidir | Stokholm 1 (A.A) Şark cephesindeki Alman muhabirleri, ilk defa olarak “geride bulunan | küçük şehirlerde,, doğrudan doğ- çok yeni çehrelere “tesadüf edil. diğini bildirmektedirler. Sonkânunda Almanyada Dir çok gençler altına 'alınimış- tır. Bu yeni sınıflar şubatta ve | nasının çevresinde toplanmış m Sayman Ankara | (A.A) — Asman bü-| yük elçisi Von Pupen'in şan: karşı suikast tertip etmekle suç. lu sarulan eşhas hakkındaki mu-| Bakemeye bugün Ankara ağır ce za mahkemesinde başlanmıştır. Öğleden önce sast 10 da başlı. yarak bir buçuk saatlik kısı birli Tasıladan sonra sart 20,43 e ka- dar sürmüş olan bugünkü bu mu hakemede, hâkimler heyetin: Sab ri Yoldaş'ın bâşkanlığında aza- dan Reşat Bayramoğlu ile Rmit Büke teşkil etmekte idi İddia makamın ıda Cümhuri , yet müddeiumumisi Cemi Altay ile muavini Kemal Bora işgal €-| diyordu Mahkeme salonu kesif bir din-| leyici kütlesi ile dolu idi. Türk ve yabancı basın mümessillecine | ayrılmış olsn yerlerde de bütün Türk ve ecnebi basın ve ajans mü nı takip eylemekte idiler. Mah- eme salonunun dışında ise kori- | kı dorlardan başlıyarak adliye bi. raklı ve kalabalık halk yığınları nuzarı dikkati çekiyordu. İntiza. mı korumak için icap eden bütün tedbirler alınmiştır. Suçluların hüviyetleri Heyeti hâkimenin salona giri- şini müteakip salona getirilen suç İular yerlerini aldılar ve muhake. meye başlandı. İlk olarak sor guya çekilen ve hüviyeti tesbit edilen suçlu Abdurrahman Say. man oldu. Abdurrahman Say- man, aslen Üsküplü 333 doğujm. lu ve babasının adı Ragıp oldü- ğunu, 938 de Türkiyeye gelerek Türk tâbliyetine geçtiğini. İstan- bulda Tıp fakültesine devam et-| tiğini söyledi Âdem oğlu Süleyman Sav ise 1908 doğumlu olduğuna, üç yü önce Tü diğini, A lozan upartananında İkemet nişehirde Güneş berber. salo kalfalık ettiğini bildirdi. Diğer maznunlardan Kornilot, 1908 doğumlu ve Sovyet Rusya tabliyetin- de olduğunu, #0 yılı Mayssındanberi Türkiyede bulunduğunu ve İstanbul Sovyet ticaret mümessilliğinde nakli yat müşavirliğini yaptığını söyledi, Georgi Psvlat da 1808 doğumlu ve martta pek Sıkı bir talim gör - müşlerdir. Şimdi-asker, cephane) k Sw» SS Sovyet Rusya - tebaası olduğunu va | Hü Mar n'e Suikast Davasın İkisi Sovyet Tebaası Olan Dört Suçlunun Sorguları Yapıldı Pavlof İle Kornilof, V. Papen'i Öldürmek İçin Ömeri Azmettirmek ve Hazırlamaktan, Abdurrahman İle Süleyman da Bu Katil Teşebbüsüne Yardım Etmekten Suçludur Karilef ndistanda Kongre Dün de Bir Karar Veremedi Ekseriyet, Dominyon Statüsünün Derhal Tatbikini İstiyor Yeni Delhi 1 (A.A.) — Kongre bugün saat 17,30 ar içtima halinde kalmış) Cripps'in (o tekliflerini müzakere etmiş, fakat hiç bir karar verme- den toplantısını"Yarına bırakmış- İtirazlar devam ediyor Londra 1 (A.A.) — Daily Mail gazetesinin Bombay'daki muha - biri, Hind şeflerinin İngiliz tek- liflerine dair yaptıkları müzake- reler hakkında tefsiratta buluna- rak şöyle diyor “Cripps ve Nehru siki bir İş. irliği halinde çalışmakta şimdi. Hint kongresi teşkili tesinin 12 azasını tekliflerin kabulü gereğine ikna için gayret etmektedirler, 7 azanın hâlâ ka bule karşı oldukları bildiriliyor. Ar Sonu, Su: 2 Si: 7 BİR JAPON GAZETESİ DİYOR Kİ: "Moskova Zorlamazsa Ruslarla Çarpışmamız İçin Sebep Yoktur,. | Tokyo, 1 (A.A.) — Nişi Nişi gazetesi o Japonyanın Sovyetler| Birliğine karşı hareket tarzının Sovyetler Birliğinin Japonyaya karşı hareket tarzına bağlı bulun duğunu yazmaktadır. Japonva, Almanya ve Rusya arasındaki üç taraflı münasebet lerin nazik olan mahiyetini be- Tirten Nişi öyle demelj ir; Başkaların işine karişmaktan hoslanmayız. Hattâ müttefikleri- mizle bile işbirliği hareketleri- mizi, kendi hissemize düşeni yap tıktan sonra onlar'da hisselerine düşeni yapacaklar fikrine istinat ettiriyoruz. Almanyanın müttefi: halen İstanbıl: Sovyet konsolerbanes Air Son; Sa: 2; Sü ki sıfatiyie #aahhütlerimize sadık AT Sonu; Sa: 2; Si: 3 id İçel mebusu ikinci İnönü zaferinin siyasi Milli Paramı nereye yatırayım diye düşünme SÜMER BANK'ta Vâdeli Hesap Açtır. Sanayie yardım, memleket müdafaasına hizmet etmiş olursun. a Başlandı ke inönü Zaferinin Yıldönümü Halkevlerinde Yapılan! Törenlerle Kutlandı A.) — İkinci İnö. ni birinci yıl dö- #”” mü bugün sâat 18 de Askar £ İİİ Şefimiz Sergievinde Ankara, 1 (TAN) — Milli Şef İsmet İnönü, yanlarında Başvekil Dr. Refik Saydam olduğu halde bugün Sergievi ni şereflendirerek orada teş- hir edilmekte olan Amt - Kabir projelerini tetkik et mislerdir. Ankara | nmıştar. Tö- arşı ile başlanmış n sonra Halkevi reisi Ferit Celâl Güven, ve emmiyeti hakkında bir ermiş ve bundan Son $ Ve şlirlerden sonra elimize ait ve. bugünün Ar Sonu, Sa si: 6 : | SEHİR MECLİSİ AÇILDI Vali, Bundan Böyle İmar İşlerinden Ziyade Halkın Zaruri İhtiyaçları Üzerinde Ehemmiyetle. Durulacağını Söyledi pılmış, manzara ve insan resimleri şu mânaya gelen kısa, keskin bir cümle konmuş “Harbe dayanmak için, kullanılmış her çeşit eş- yadan faydalanmağa bakınız!,, Dört tarafi dağ- larla çevrilmiş, verimi az, toprağ ıdar olan bu memleket, görü- lüyor ki harp iktisatçılığını yürütmek için posta pullarına ka- dâr her vasitaya el uzatıyor ve her çareye başvuruyor; teşki- lâtçı olduğu için de, sıkıntı çekmekle beraber, kendisini daha kötü bir duruma düşmekten - kurtarabiliyor. Fakat benim bu pullerdan bahsetmemin sebebi yalnız o noktaya dokunmak de. gildir; büsbütün başka bir mesele daha var: Yukarıda ancak uzun bir cümle yaparak türkçeye çevirebildiğim dört kelimeli iktisatçı öğüdünün eskiden “hüsnühat, adın, verdiğimiz pek güzel, pek nefis bir yazı ile hakkedilmiş olması, ilk bakişta dikkatimi çeken bu yazıya - gazetedeki malümatı okuduktan sonra anladım - meğerse geçmiş zamanlarda yaşayıp ün almış adı sanı belli hattatların üslübu örnek tutulmuş; tasvirsiz, tab- losuz oldukları halde yine göz alan pulların © süsünü bu üstad yazılarındaki güzellik teşkil ediyormuş! Bizde yeni harflerin kabulünden sonra hattın kıymeti kal- madığı hakkında yanlış bir fikir belirdi. “Arapça değil mi? U; dür, uydur, söylel,, Dediğimiz gibi şimdi de “yeni harf değil mi? Uydur, uydur,'yaz!,, Diyoruz; işi şakaya alıyor, alaya vuruyo- ruz. Avrupa harflerinin de bir hüsnühattı, stili, kaidesi, ustalığı, inceliği, zevki, marifeti, kısaca güzel sanatle ilişik ciheti vardır Orada da pek şöhretli hattatlar, hakküklar yetişmiş; çokdeğer)* eserler vücüde gelmiştir. Son zâmanlarda İse bu sanat da düş künlüğe uğramış, ya fantezi, yahut kübik şekiller alarak - bir kısım mecmualarda, gazetelerde, kapaklarda, duvar ilânlarında gördüğümüz gib! - sanatle münssebetini kesmiş, maskaralığa çevrilmiş ve okunmaz hale getirilmiştir. Fakat klâsik hat, resmi makamlarca hâlâ itibardadır, paha biçilmez kiymettedir. İstediğim şudur: Bizde de hükümet daireleri ve yarı resmi kurumlar tarafından bastırılan ve yaplırnlan antetli kâğıtlar, pullar, iecmualar, afişler ve tabelâlarda olsun o fantezi, kar- makarışık, çocuk karalaması vekarsız ve zevksiz yazı üslübunu atmak, yeni Türk harflerinin de hüsnühatla, baysiyetle, sanatle münasebeti olduğunu meydana koymak ve klâsik hattatlığı yol açmak"