Hangi Taraf Haklı Yazan: M, ANTEN giiz hava küwvetleri tarafndan içim yemi bir vesile teşkil etmiştir, AL anlar bu hadiseden, Frsmsnda İn- giz düşmanlığını babrik etmek İçin istifade etmek istemeleri gayet tabli- dir, Almanya, Fransanın kuvvet ve imkünlarindın istitadeye bugün her anmandap ziyade muhtaç bir vaziyet tedir, . . Pariste Alman nüfuz altmda çikan Yramsm gazeteleri de, bü hadiseyi Almanya iehine istismar hususunda birbirleriyle yarış etmek- tedirler, Bu gereteler, Almanya he- #abma harp malzemesi yapan Rennlut fabrikasının tahribi meselesi Gperinde darmtyarak bu bombardıman neticesi yıkılan evler ve ölen işçiler için göz yaşları dökmekte ve bu suretle dik- kali hadisenin hakikı mahiyetinden uzaklaştırmıya o çalışmaktadırlar, Bu bembardimanm kurbanlarınm işçiler olduğunu tebarüz ettiren bu gazeteler, Pransann bu taarruza mukabele etme- #i İzem geldiğini söylemekte ve Ri- vieru'da yaşıyan 10,000 İngilizin rehi. ne olurak tevkit edilmesini ve Pran. xadaki İngiliz alacaklarına el koyarak bunların bombardımandan zarar gö- renlere dağıtılmasıi tavsiye elmek. tedirler, Pükat işin asıl garip olan tarafi 'Almanyanm Fransanın üçte fkisini iş- gn altında tutmasi, bir buçuk mil sondan farla Fransız © esirini henüz serbest bırakmamış olması, işeni rass- rafı olarak Pransüdan milyarlar al ması ve rehine olsrak tevkif edilen bir çök Prhssmt vetendaşlarinın yapmaz dikları bir hareketten olayı öldürül mesi gibi badiseler karşısında Hayıt kalan Vichy'elerin, Almanya için #i- Tüh yapan bir fabrikanın bombardime. " vatanperverlik hisleri- bin birden galeyana gelmesidir, Ami- ral Darlaım, mütarekehin İmzalm- dığı günü değil de bu bombardıman hadisesinin vukua geldiği günü bir mmihit felâket ve matem günü olarak i- Win eimesi de olâukça gariptir. Telâşın Sebebi Nedir? Bütün deniz ve hava kuvvetleriyle ye devem İmkün ve zarureti varken. en ağır bir mütarekeyi imzalamanin maşyliyetini taşıdığı öne sürülen Vi- ehyeleri bu surefle hareket ettiren salkler anlaşılıyor. Büttetik kaynak. İsra göre, onların ynalkantları, müşte- rek düşmana karşı İngiltere, Ameri- ka ve Sovyet Rusya İle beraber mü eağele etmek temaytlü gittikçe kuv. veflenen Fransiz milletine İngiltere- den yör çevirtmek ve Fransada git- tikçe farla kök snlan De Gele hare- kekini kötülemek, Fransız . Alman işbiryiğini daba doğrusu bütün Fran- se evveterinin ve Kaynaklarının Almanyanm emrine verilmesini te min etmektir. Viehyeiler buna mu- vattak olacaklar mıdır? Bu, bir tara. tan Fransa milletinin vatanperverliği ve akik selimi ila, diğer cihetten Ma- reşal Petain'in Fransayt tamamen Al inanyaya teslim ederek yeniden harp sahnesi yapmıya razı olup olmaması le alâkadar bir keyfiyettir. Merselke- bir ve Dekar hadiselerini İngiltereye karşı bir harp vesilesi yapmayı mu. vatik bulmyan o Maroşalin, İngiltere girdikten sonra işgal altındaki Prün- sağa Almanya için tank ve tayyare yapan bir fabrikanin bombardımanını bip harp sebebi yapmıyacağı tahmin edilebilir. Esösen aylardanberi Brest, Cherboure gibi Fransız limanlarının ve islerinin İngiliz hava kuvvetleri tarafından Fafkdarm szaltmak bakımlarından Sovyet Rusya İçin de çok faydalı ola- Sağı muhakkaktir. Bununla beraber, anl mağessir hareket, Avrupada Alman zaya kara yeni bir cepba açmaktır, Düşman sahi! imdi İngilterede efkâmumu- miyeyi en tiyade meşgul eden mesele, ilkbaharda e ki cağı beklenen Alman şark zu ile beraber, İngilterenin Av - rupaya asker çıkarmasıdır. Ordu, donanma veya hava kuvvetlerine mensup bütün zabitler ve asker. ler bunu İstiyor. Bütün millet bunu bekliyor, Şimdiden İngiliz mecmuaların- .da bu bahis üzerinde birçok mü. nakaşalar oluyor. İngiliz muhar « rirlerinden biri bu vesile ile The Sphere mecmuasında böyle bir ıkartma hareketinin nasıl olabi. hakkında zengin resimler le süslü bir yazı neşretmiştir. Di- yor ki: teşebbüsü eline al - ması zaman: gün geçtikçe yaklaşıyor, Şimdiye kadar hep Hitlerin Ingilte- reyi istilâ etmesi timali Üzerine ça aştık, Şimdi de artık bizim Avrupa ye istilâ etmemiz imkânlarını düşüne biliriz, “Hükümetin bu hususta ne düşüm. düğünü bilmiyoruz. Burada İleri süre ceğimiz fikirler tamamen şahsi ita inlardan ibarettir, “Normal düşünenler ekseriya Da - imara, Holahda veya simli Fran meydanı ve deniz üslerini elde bulün durmak herkesin istediği şerdir, Fa- kat ba fikrin tatbikinde güçlükler ol- duğunu söylüyenler de haksız değil- lerdir. Bunlar Almanyanmn İhtiyat kuvvetlerinin en siysde Frans, Ho- merkeri bir vaziyette bulunması se» yesinde bürulara süratle yeni iksv- vetler getirebileceğini ileri sürüyor - lar, Bu sebeple Ingiliz denir, hava ve kara kuvvetleri bu bölgede pek ax manevra kabiliyetini haiz olacaklar dar, <0 m mam Bununla beraber bu mahrurların » dan dolayı Fransaya asker çıkarma fikrini bir kenara atmamalıdır. İşte size bir asker çıkarına plânı; Farze- diniz ki, sahilde muhtelif kesimlerde pacağı müdafaaya karşı bu yüzen a lerine asker çıkarmakta kullanılabilecek yüzen bir kale, Sahilden kaleler Omüessir bir Ani bir baskında kullanılabilecek müthiş bir yeni silâh. Bu gemiler sığ denizlerde hareket edehil. dikleri için sahillere kadar sokulabilir ü ve düşmanı İngilizler Avrupaya Asker Çıkarmak İsterlerse tatanmağa muvaffak olduk. Birbiri ardınca dalgalar halinde hava kuv - vetleri göndererek ba kesimlerde ha- va üstünlüğü temin etmek süretiyle bunm becerebiliriz. Sonra donanma - nın himayesinde işgal edeceğimiz bu limanlara külliyetli motörize kavvet- ler çıkarabiliriz, Bunun arkasından akla gelen ilk sual şudar: Mütemadi Alman hücuma karşısında karaya çıkan bu kuvvet - ler ne kadar müddet mukavemet ede- bilirler, Bunun cevabı şudar: Diğer sahillere başka küvvetler çıkarmak suretiyle buradaki Alman tazyik'ni halifletmek mümkündür. Sahil boyu, tâ Norveçten İspanyaya kadar uza - nır, Muvakkaten yapılıcak ve icabın da geri almacak olan bu kuvvetler, Alman başkomutanlığını sahilin her tarafında tetik bulümmiya ve kuvvet bulundurmaya mecbar eder, Ba su - Tetle bir ihraç noktasına fazla kuv - vet sevkine imkân bırakmaz, “Kati ihraç yapılacak noktada ka. raya kâfi miktarda asker, majrems malkine ve saire çiksrdıktan sonra, tay yare himayesinde motörize kuvvetle- rimiz İleri harekete geçebilirler, Bu ordu Alman müdafaa hattının en za- yıl noktasını keşfederek yarın hare- ketleri ile ileri hareketine devam e. der, Alman ordularını çevirif, yolla Ti keser, Diğer bir noktadın çıkarı- latak kuvvetlerle muayyen noktalar- da birleşir, “Pransadan manda, çikara! İtalyadır. Afrikadaki bir gün burada çıkacak bir fırsattan, istifade edebilirler, Bakıma bu tak - öirde ne olabilir? İtalyayı istilâ Ak - denizi temizliyeceği için, bize deniz- şaşırtabilirler, ya - silâh olarak kullanılabilir. il ve küçük toplarla mücehhez olan bu gemiler, ih iie yi Açik çökebirler. © ie Si yollarını açar ve Almanyayı tâ kal — binden vurmamıza yardım eder, “Bundan masda yeni bir takım si- Hâhlarla düşmanı barı sürprisler kar- gısımda bırakmak mümkündür, De - vam: bir ihraç yapmasak bile şora dan buradan vuracağımız. darbeler, yapacağımız baskınlar düşmanı şaşır tabilir ve kuvvetini dağıtmaya mec - bar edebilir. “Hülüsa önümüzde bizi bekliyen birçok irıkânlar ve Ültimaller vardır, Bunlardan istifade etmek zümanı ar. tık gelmiştir... TİER YALANCI İnsanm işitmek duygusu pek kıy - İmetiiğir, İçtimai öşlerimizde en Zi- yada işimize yarayan ba daygumuz- dur, Insan en yüksek basması olar »öz söylemek kudreti ancak işitmek 'duygusiyle meydana çıkabilir, dürgün söz söylemeyi temin eden yine İşit- mek duygusudur, İşltmek duygusu azalınca insan sörünü kendi kendine kontrol edemez... Kekeme çocukların yüzde ellisi, iyitmek duygularında bo- rakluk olan çocuklardır, derler. Pe- pemelik, dığdığılık gibi, söz bozuk” lukları da yine #şitmek o duygusanan bozulmasindan ileri gel İşitmek duygusuna, daygularımızın en kıy - metlisiğir, diyenler çoktur. Oman icin, işitmek daygamuna büs bütün O kaybolmeş gibi ogöstererek, kendisini sağır diye tanıtmak istiyen insanlar bulunabileceği hatıra güç kelir,,, Bununla beraber. bu dünyada yalancı sağır da balunar, Kendisini hiç görmüyoruz gibi ta emmek istiyen yalancı körlerin yala- nani meydana çıkaran öletler öteden beri bulunduğundan göz hekimleri yalancı körlerin (yalanlarını çabuk meydana çıkarırlardı. Fakat, yakın vakitlere Okadar, yalancı sağırlarım Yalanını meydana çıkaran $letler ol- madığından kulak hekimleri yalancı ir anlamak'ı güçlük çekerler. Şimdi yalancı sağırlarm yalanı da Cumartesi günleri kahve soh epimiz Kap - lağına döndük, Vak- tyle elimizi çabuk tutup iatilçilik yapa madığumaz İçin De üst. te kaldı, ne başta, Artik yarma da tut- turamıyoruz. Hem zaten | İsiiçilik yapmak istesek de parayı merede bü” Tacaktık. Bizim eve ayda topa topu yüz lira giriyor, çocukları ma, hamit İneye mı. karıya m, bana mı, vak deye mı, kime? — Yine halime şükret, Ya ayda 6 voz liradan fazla kazanamıyanlar aw yapsınlar?, Ben bir araba sürücüsü tanıyorum, çalıştığı gün 150 kuruy 2- we savalh, Tam İl çocuğu var. On ikincisi de gelmek üzere, Yolun yari” sana aşımaş, — Allah yardımcısı olsan fıkaranın, Bu zamanda bir arşın Agtcriksn besi balap atabilirne me mutlu ona, — Öyle birader, Kizın mektep ö Miğü parçalanmış, İle metre siyah; tarık bez alayım dedim, me müm- kün. — Bulamadın mı?, — Hem bulamadın, hem vi da alamadım, Bir basık terliğe 375 kuruş isteneceği adamın aklına gelir mi a birader? yay ümartesi günleri kıyı köye kah- veler tıklım tıklım dolu olu - yor, Memurundan bademesine, ustâ- sından çırağına, İşi başından aşımı. sından aylağna kadar herkes kahve. lerde toplanıyor, Herkes birbirimden; ahvali âlemi öğreniyor, mahalle de- dikodalarını Gnliyor, bildiklerini sn- latyor, bilmediklerini duyuyor, dert anlatıyor, dert işitiyor, hülâsa eş dost. haftada bir kahvede toplanıp konuşu- yar, Kahve, © gön çeşit çeşit, dinx cins iş güç sahalarında olup bitenlerin, yi- yecek, giyecek, yakacak (piyasasının, harp dünya iktisadiyatı- nın. endüstri müesseselerinin vaziyet. lerini didik didik inceliyen bir urmumi meclis, bir kongre halindedir. Bazan bütün ağızlar kapanır, bir tek ağız işler ve bütün kulaklar bu bir tek ikişiyi dinler. Bazan bütün gızlar işler, hiç bir kulak vi göremez olur, Bir curcunadır gider 44 YYökanda yazdıklarımı böyle bir kahvede tesadüfen oturduğum hir masayı önceden işgal etmiş iki ki- siden dinledim Gazeteyi yüzüme ka- payıp konuşmayı kafamın içinde not etmeğe çalıştım Daldın dala, mevzu dan mevrua yıp o konuşuyorlardı İşte hafızamda saklıyabildiklerim. — Harp duruma da berbat, Capon- lar alabildiğine yürüyorlar Herifçi oğulları amma da yaman adamlar ha, — Öyle birader Ölümden pervaları — Perva da lâf mı azizim, Herif saatli bombâyı yutuyor. Gidip yesir oluyormuş, tam na götürüp de boribanm santi geliyor. patlıyor, ku- mandan da, Capon da, orada bulunan- Jar da hapı yatuyorlarmış. — Vay canıma,.. Fedai dediğin böy- le işte... — Arama birader, Olur mu hiç? Saatli bomba İâti lokum şekeri mi? | SAĞIRLAR... |pek çabuk meydana çıkmaktadır: Kulağı işiden bir adamın kalağınm yanmda, hiç tahmin etmediği, | bir gürültü olursa göz kapaklarını kerp- miya mecbur olur, Kulağı işiten ağam bu zaruri hareketten kendisini tuta- maz, Onan için kulağınm işitmedi- üini iddia çöen bir adamın yanında birdenbire bir görülü yapınca © ya-| lancr adam (gözlerini kırpar, yalanı | meydana çıkar, i Bir de, Tki kulağı birden mavakkat | olarak, fakat gerçekten sağır eden bir ŞEHİRDEN RÖPORTAJLAR İstanbul Kahvelerinde Tavla Başında Siyaset bel — Santli bomba yutan Capon — Bir fanilâ 275 kuruş — Bu yıl mahsul bereketli Yenir yatalur şey imi tan Paşa gp 7 Yaza — bu meret? Yalandır | SAİD KESLER i her hâlde, — Tabii yalandır. Olar mu böyle şey. Hem adamın karnım- daki bombayı kim ayarlıyacsk?., K*** ar duruyorlar, Birer s'gura yak uktan öonta tekrar başliyorlar? — Bir fanilâ alayım dedim, Evvel- ki sene işportada elli kuruşa sattık” ları fanilelere tam 275 kuruş İsteği ler. ğ — Öyle birader, ber şey ateş pahası, Ben de bir elbise yaplırmak istedim, “Tersi yetmiş beş İiradan yetmiş beğ kuruş aşağı inmedi, — Amma da yaptın ha,, Yetmiş beş lira, Ne bu?, Apsrtıman mu abyorsun yabu?, — Vallahi hilâfm yok Bem de ba ucuzu, Hani şöyle iyi bir kumaştan | yaptırayım dersen maazallah... — Geçinmek güçleşti birader, Tatı taratından acıyorlar: — Kâtibi büyük kızı bir tehlike six tatmış, duydun ma? — Geberseydi kaltak Adamcağız yüreğine İnecek, Abiestinde narmazin. da, kendi halinde adamcağız. Başı na gelenler pişmiş tavuğun başına gel. medi, , — Kız da baklı Yaş Yirmi sekiz, Kâtip bey üzümün çöpü var, araradun sapı var diye ağrıma İçki koymamış, Barama uçkur çözmemiş ağ sür ko kân çotuk eriyordu, Kızm 6 kudır kısmeti çıktı, Hepsini reddetti, Ders ken kız... — Derken kız, Ha Değil mi?, Bari işi temizliyorlar muymuş, — Adam helâl süt emmiş adammış, Ben sevdim, yapım. Yaptığını te - mizlerin» demiş. Şimdi Kızı hikâhli LAf yine siyaset: ini'kal Eğiyort — Yunanistanda açlık ölmeş yürüt müş, Her gün 900 kişi ölüyor, ölü” leri gömmeğe yetişemiyorlarmış. — Öyleymiş ya... Allahın gazabına uğradılar, Bin çocuğu da buraya geti receklermiş, — Neye yarar? Ameliks birâz wn gönderse ne olur? — Neyle gönders'n?.. yapar işletemez ki, — Tayyârelerle göndersin birader. Tayyare mi yök. Her tayyareye beş von un yüklese, yüz tayyare uçursa bir anda beşyüz ton un göbderir... Akdenizde de de ekmeği ikiyüz elli gra ma İndirecekleriniş diyorlar. — İnanma,. Hem indirseler o bile muvakkattir, Bu yıl bereketli mah- «al olacak diyorlar, Yine bollaştı- nrlar, — Evet ba yıl bereketli diyorlar. Maşallah Anadoluda mahsul çok güm- rahmaş... — Hemen Allah bir #fet vermesin. — Amin. Bir tavla #talım mı? — Eh fena olmaz, Vakit geçiririz. Ve senlenirleri — Oğlum, İsmail. Şu tavlayı ge- tir bakayım, Ruslara me dersin ha — Kimbilir, Onlar çevirdik diyor. lar, berikiler evirdik diyorlar. Bir harran gürradır gidiyor. Ne olacaksa ola da şu düriya biraz rahata ka- vaşsa, ., # EL TAKVİMDEN (© 7BiR YAPRAK Ülkesinden İlham Yazan: ULUNAY 914 « 18 harbinin son senelerin de Konyada bulunuyordum. O zaman her yerde olduğu gibi orada da herkes salgın hastalık halinde “pos Ker, Metine tutulmuştu, Evlerde, beğ bahçelerde — toplansnlar masa başmdan başka yerden zevk nlmazı Isrdı, Bazan Konyanm sayfiyeri elan “Meram. bağlarına giderdik. Zümrüt #81 çayırlıklarin aralarından sedef aakşlar gibi sular aicsr, srretik Deldi ağaçlarının dallarında sincaplar korum sur, sik böğürtlen çalılıklarındın “ka bank” Yarın eslıktarı tşitilir; tabiat böyle #bedi aşk ve hayat kitabının Binlerce sayfalarını Insanlara ödeta rorln acip gilsterirken kimse bü güzel ilerle mesgul atinra vakit bulamaz herkes masanm başına toplanır; — Uras — Befide ful, — Benimki kare, Diye çırpımır durur, Bir gön böyle bir toplintde kumar #ermiyen davetlilerden biri dayana. mad — Yahu! Dedi, Deli misiniz, divane misiniz? Şu etrafmizn bakm, Altın gibi güneş, Ilmonata gibi rüzgir, Sü düsül havadan istifade edip tatlı tat & yürenlik ederek hoşee vakit geçi: reveğinize, kaşlarım. çatılmış, gözler rini? kan çanağına dönmüş. Hepiniz burnunuzdan soluyarak “Ah. şu Kars “mdekinin parasm? nasl slabilirim?.. diye birbirinizin caruna susamış gi saldırıyorsunuz.., Brakm şu davayı! Hayat yalnız hirs demek değildir! Bu haklı itira» hiç bir makes madt, Kimse aldırmadı, Hattâ buna bir sinek vızıltı kadar bile ehemmi vet verilmedi, Dünkü gazetede uzak yark muh- rebelerine #ahne olan Ramgon'un bir BİN şehir haline geldiği yaziiıyordu. İkide birde tayyare hütumlariyle bom, bülanan şehi Balkı, evlerini barklnrr. nt santarım mülklerini terkederek işler ve kimbilir nere- , Büyük mağazalariy. e. sinemüleriyle. (nsan Golu caddele- riye İeihde hayat uğuldıyan bo kes sehre birdenbire bir öüm sükütu çök. eni, Süküt, tenhilik; dağlara, ovale. Âerelere tepelere yükuşır, hattâ gal lere: Benlr. denki Çe Gibi şiirler de ilham eder, Fekat bir sehir için bu ağır süküt cehehnes mi bir manzaradır, Vaktiyle eski ma- sallarda, ahalisi 4ş kesilen “Gazanfer şahım Ülkesi, ne benzer, Muribetten, belden yalnız insmnlnr müteessir ol. muyorinr, bin. ihtimam ile, masrafla wweydmnn getirilen gürel şehirlerin de bu Afetten nasip armaları mukadder. Bu tayyare gürgiüleri, bu top tar. rakalart, bu bomba eslkları arasmda birisi çıkıp da: — Yahu deti misiniz? Divsne isis ela? Şu etrafınıza bakın, Alt set güner, limonata gibi rüzgür, Şu gü- #el havadan istitode edip hoşça vakit geçireceğinize, kaşlarmız çatılmış, göz. leriniz kan çanağına dönmüş, birbiriz nizin esminı slmak için saldırıyor. Büz, Nedir bu hire? Dese bu hekl: itiraz hiç bir makes bolmaz. Hattâ burun bir sinek veris tarı kadar bile seri çükmezi İnsanlar böyledir. Cönette yaşarlar, cenentin kaörimi bilmezler, hem de Üstelik cenneti örhenneme çevirirl ŞEHİR TİYATROSU SOME ÇENE ve eş gn AAA Yarın akşam SÜMER sinemasında “VİCRY BAUM,, un meşhur #omanından İktibas edilen ve BROADWAY KRALİÇELERİ, MUSİC . HAL YILDIZLARI ve BALET HEYETLERİNİN iştirakile MAUREEN O'HARA - LUCİLLE BALL - tarafından fevkalâde DANS ve RALPH BELLAMY bir tarzda yaratılan GENÇLİK Filmini takdim ediyor. Brodway Gecelerinde Geçen Aşk ve Kıskanclık Dramı Yalanı meydana çıkar. Halba- ki gerçekten ve her vakit sağır olan © &letle daha farla sağır olmadığı İ- çin sesini ber vakitkinden siyade yök- seltmez, Ağlatacak... İhtişamile “ARABACININ KIZI HİLDE ARTİST ŞARK Sanat ve Aşk Abidesi... KATHE DORSH © Muazzam Temsili Reji: C. W. PABST Bu perşembe akşamı GALA müsameresile ler kamaştıracak film... filminin Haile yıldızı KRAHL HENNY PORTEİN İZTİRABI sinemasında Mağ m ği gr EEE Eee ” il i . ) 3 . ” ii N 7 “ J m e " “ a S 1 —oma e ea Kita a