2 Mart 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

2 Mart 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN S. Rusya »- Japonya Münasebetleri Yazan: M. ANTEN erelarım Birmanya e berabet Cavayı ve Avastralyayı da teh Gt eder bir vaziyete geldikleri çu sr- £ada Sovyet Rusyanın oJaponyaya karşı vaziyeti muhtelif tefsirlere yol açmaktadır, Bazı kimseler, iki bükü- met ürüsmda Sahalin adasında baldk am meselesi üzerinde görüşmeler ya pılması ve 'Tökyomun resmi sözcüzü- nün İki memleketin birbirlerine kargı bitaraflık vaziyetini muhafaza edece. & bakkmdaki sözleri gibi vikıaları istinat ederek Sovyetlerin Japonyay& karşı harbe girmiyeceğ'ine hükmetmek sözlerin de, de hiç bir kıy eti olmadığım ba harp bize bir çok defalar göstermiştir. Diğer cihetten Sovyet matbaatı ve Litvinol gibi e» snlâhiyetli o devlet adamları, Japon matbuntında yaman saman intişar e- 'den Sovyet manfaatlerine aykırı iddi. alar ve temenniler münssebetiyle, Ja- ponyaya ca kat'i bir Pisanla ihtarlarda bulunmuslardır. Bir kaç gün evvel de Tas ajansı: Sovyet sefirinin Singapu- ran saptı münasebetiyle | tebriklerde balanmak üzere Japon genel kurmayı. pa gittiği haberini | katiyetle tekzip etmiş ve evvelce de bura benzer bi çok yalanlar uydurulduğunu hatırlat- inat. Fikrimizcet Avrupada harbin bütün yükü Sovyetlerin omuzlarıma yüklen- miş bulunduğu ve Almanların son ve kari böyük taarrazlarmı hazırladıklar. m bir serada, kavi bir zaruret haset olmadıkça, Sovyet hükümeti uzak şark ta başıma büyük bir gaile daha almak, yeni bir cephe daha âçınak istemiye- cektir. Nasıl İngilizler Sovyet Rusya rm Avrapağa Almanyayı mağlâp e- deceğine yahut hiç olmazsa İngiltere için zararlr olamıyacak bir hale ge tirdiklerine ve getirmekte devam ede- ceğilerine kani olarak bilfiil müdaha- tede bulunmak zararetini duymuyor” lsrsa, Rusların da, ayni mantığa isti- mat eğerek, uzak şarktn Amerikanın yakım bir istikbalde Japonyanın bak. kından geleceğini (düşünerek barbe girmekten kaçınması tabii görünmek- tedir, Sovyetler birliği hükümetinin böyle bir hattı hareket takip etmesin- der Nihai ve ewlişterek z#fer kazanı.) dıktan sonra kendi menfaatine w ihtimali, harp soru dünyesnm ye niden kurulmasma Amerika ve İngil- tere ile ayni hak ve salâhiyetlerie 19- Grak edebilmesi için askeri ve ikm- sadi bakımlardan onlardın daha 29- çikan GÜNÜN ADAMLARI: Milli Çin Lideri / £ Mareşalın şahsiyeti — İtiyatları — Konfuçyus ve Ça karşi seri ve yetli zsferler kazanan Japonya, beş yildanberi Çin harbini bitire- memiştir. Hiç şüphesiz, bunda Çin milli hareketinin Başında bulunan Çan-Ksy-Şek'in büyük Mareşalln son gün- gicerek yeni va- ine Hint rüesasiyle e- bemmiyetli konuşmalarda Bulun- Bu suretle gerek Ginin müdafanenı tanzim ve İdare eden ve gerek Çinin De- mekrasl cephesinde mühim bir rol oynamasına âmil olan Maregalin, hususi hayatı hakkında Avrupalı bie gaztteri tarafından mühim bir röportaj yapilmaştir. İsmi hemen her gün geçen Çin Mili Lideri hakkında okuyucula- rımıza bir fikir vermek için, biz de bu röportapı naklediyoruz Şahsiyeti: Br #demin yahsiyetinin, basında bulu kocaman imparator kak kadar ebemsiyetli olduğuna be yoktur, Küçük bir köy esnafı oğlu, Çin kuvvetlerinin baş kuma» dahı, dünyanın en birleşik ve geniş imparatorlağunun ruhani, cİsmanl sefi olan bu adam müthiş bir int sam müteassıbıdır. Böyle olmakla beraber affettiği ve hattâ kendileri ne varise bile verdiği düşmanlar yok değildir. Japonyanın münvenetiyle yüz senedenberi baltalanan Çinin birliğini kurdu. On sene Çinde ihti- lâli ideme ettirdi, Yüzde yüz Çinli o- lan bu milliyetperver adam, tahsil ve terbiyesini — Japonyaya borçludur. müteassıp bir Çinli olmakla beraber huristyanlık idenline taraf. tardır, Sang - Kay . Şek müskirat uf. Manmaz, cigara İçmez; hattâ çay kah- veye bile düşkün değildir, Urün se- peler en ulak barekktnr kaydettiği bir batıra defteri tutmuştur. Ve ba defter 1936 İlkkânununda onun ha. yatını kurtarmıya sebep oldu, Şöy. eki Genç ihtilülei Çang Hüsleo Lâ. onu bir pundunu bularak Saral n una Hepsi Çang-Kay-Sek'in o Japonlara karşı mülâyln davrandığını sanıyor. Jardı. Hatıra defteri dikkstle mua yene edildi, O zaman ona karşı ta Yarları birdenbire değişti, rolü vardır, ıl bir vaziyette bulunmaması gibi se beplerin âmil olduğu düşünülebilir, P, Cof'un Sözleri: Rionm davası devim etmekte ve Muhtelif tefslrlere yol açmaktadır. Pariste Vichy'nin mümessili olan Bri- Bon, geçenlerde yaptığı bir beyanatta bu davanın çok geç başlamasından ve Fransanm Almanyaya karşı kazanamı- Yacağı bir harbi açması g'bi esaslı Meselelerin tetkik edilmemesinden gi- etmiş ve Fransanm faşlat düş- manlığı ve demokrasi ihrirası yüzün. en ba harbe girmiş olduğumu söyle- Miştir, Bu drvanın başlıca maznarılarından Ne Fransız genel kurmayı Münihten Swwel ve sonca bu siyaseti mütemadı- Yen baltalamak sarelile Framsanm bs- yn «a başlıca ümülleri olmuş mam an Yalanci Şahitlik Yapan İki Kadın Mahküm Edildi 1 muhakeme sdilirken doğru şahit. İk yapeniyan Halide ve Tavva adin- la iki kadın hakknda de takibat ya- binuştar, Asliye sekizinci ceza mah- een Yalancı şahitlik yapan Pei kan Birer xy on beser gün hapse Mahictm etmiştir, Menaeeeseeeeaeseeaaaasa Yere öteberi atmayın dursk yerle. inle çöp kutuları vardır, İtiyatları: ng » Kay - Şek'in garip ftiyat ları vardır. Güneşli havalarda ofak tepelerle süslü yerlerde dola- Şer.Açık havada yemek yemekten çök hoşlanır, Kendi kendine yürürken gi irler okur. Karısına çok muhabbeti vardır, Bu meziyetli kadın onun bü. tün mesaisine iştirak eden bir eştir. Çine bügün tamamen hâkim olan bo adam yalnız yaşamayı sever, En sa- mimi dostu Avustralyalı Donald is- minde bir gazetecidir. Bundan sonra da Doktor Jorj Sepert adinda bir Amerikalı gelir, Baş kumandan içtimai bakımdan lüzumu olan meçburiyetlerinden da- ima weak kalmayı tercih eder. Vi- lâyetlerde dolaştığı zaman yüksek memurları davet ederek bir ziyafet emasında onlarin temas eder, 1933 'de binlerce Çinli Japonlara karşı bir gafer kazandığı zaman onu alkışla. mıya geldiler, Şan-Kay-Şek onları bir kelime söylemeden selimetlemek ıg Kay Şek — Japon ordusunda £ Birinci dönüş —İkinci dönüş — Japonlara karşı — Bir hatıra Blareşal Çang - Kay - Şek'in en son resimlerinden biri ve Çin yazısiyle Mareşaln ismi kâsmı idare etmesini bilmesi 18- zımdır, Zekâynı İdare etmek is- teyen adımın maksadarında Sö mümi olması Mizimdır, Maksatla rında samimi olması İlzim gelen adamız da evvelâ bilgilerini yük- seltmesi lâzımdır. Çang - Kay - Şek 1887 de Şiror rağmen parlak bir talebe olmamıştır, 1907 de saçını kestirerek Çinin as” rileşmesi hareketine taraftar olda- ğunu isbat etti, Paoting (harbiye mektebine girerek | tahelini biti; sonra Japonyaya giti ve oShinbu Gokyo genel kurmay miski sir- di. Tahsili bittikten o sonr& Jjapon ordusuna girerek uzun seneler hiz- met Gizl, Japon Ordusunda Zabit: ga » Kay - Şek Japonyada bulunduğu sirada doktor Sun. Yat-Sen ile tanıştr. Çang yirmi iki yaşındaydı. Doktor Sun sürgünde i- di, Derhal genç Çinli nasyonalizm koriyle birleşti, 1911 d: Mançu re- jimi devrilmiş ve Pekinde cümhur- yet iin edilmişti. Çang müşkül bir vaziyette kaldı, Genç Çinin imân. dına yetişmek lirımdı, Japon or- dusundan firar etti, o memleketine koştu. Beş sene dahili harplerde dövüştü, 1917 de siyaseti bırâkarık ticarete girdi, Her işin paraya mü- tevakkıf olduğumu bildiği için büyük bir servet topladı. 1921 de tektar sin yasete avdet etti, 1923 te Sun Yat Sen onu irtibat zabitliğiyle Motko- vaya gönderdi, Orada Stalin; Trots- ky'yi ve diğer bir çok Bovyet reis lerini tanıdı. 1925 te Sun Yat Sea öldükten sonra milli ordunun yük- sek kumandasını ele aldı, Müthiş bir ogeyeye doğru yürü- yordu, 1926 da Çanı, Çini birleştirmek istiyordu. O tarihlerde Çinin cenür bunda pasyonatistler, disiplinsiz kz si haydutlar gibi telâkki ediliyor bizzat Çane-bile bu ithamdan hariç kalmıyordu. Çanı maksadına güçlükle mavab fak oldu, 1926 Birinci teyrininde Wuchang'ı 1927 Şubatında o Hang Teheo'yu, 1927 Martında Nankin ve Shanghay'ı ve nihayet 1928 Temmu- zunda da Pekin'i aldı, Çang, şimdiye kadar bir kıta o- len Çini bir möllet yapi, Birinci Dönüş: Biricibire Çin imparatorluğunu asri malzeme ile teçhiz eden mümar, yaptığı biniyı yıktı, Yeniden on senelik dahili harp memleket Parçalıyor, didikliyordu, Bunun sebebini anlamak için Çin siyaset tiyatrosunun kulislerine gir- meli, Sun Yat Sen üç prensip koymuş tu ki, bunlar nazari olarak yeni Çi nin siyaselini idare ediyorlardı, bü- ma göre serbest intihabat, milli bir teşrii kuvvet. içtimai ıslahat, yeni bit iktsaği teşkilât ile servetin yeniden tevzi! gibi icraat yapılacaktı. Büyük ıslahatçının 1921 de yardı- ma ihtiyacı oldu, Garp devletler 0- nun yaptığı ihtilâl mücadelesine ka rışmak istemeğiler Kimse kavveti bir Çin istemiyordu. O zaman dok Arif Sonu Sa: 4; S0: A Yaptırma Nikâh memurluğunda bir de ağırlık, yüzgörümlüğü, tel, kesmet eileti, Hayırlı olsun kardeş. İnşallah helâl süt emmiş bir adamcağızdır yavrucuğun krymetini bilir — Iyi adam diyorlar. dili yokmuş. Evcil çocukmuş. kazım diye söylemiyorum Bizim k da maşa'lah zemane kızlarının birine benzemez. — A, Milmez miyim kardeş, Rab- Güret'iğine Ağzı var, güzel mi güzel marifet. Doğrmsu rahat ede ğtr, Talihli adammış Ba zaman i habayani giyinmiş, baş örtülü etine butona, gümbür gümbür 4 yıkılmış amma meshrabi yerinde ecek kadar geçmiş; Ta- kat güzelliğini biraz da allık ve pu Tanım. sürmenin yardımı ile muhafaza edebilmiş, — giyimine, kuyanıma etmiş. yarı şik bir bayan. Nigüh du. Tesinde memurun odasr önünde konu- gnvorlar. Bobayani kadınm — söylediklerinden Kırımı evlendirmek üzere olduğu. şık bayanım anlattıklarından 8a kendisinin ücüncü mü, dördüncü mü meyse yeni bir kocaya varmak üzere balundağu anlaşılıyor: Bu zamanda ev bark kurmak da ŞEHİRDEN RÖPORTAJLAR i Evlenmek, Yeni Bir Ev ktan Güç rtleşme — Zamane kızları — Tencerede pişirip kapağında yemeli — duvak, düğün, dernek derdi we NK vaz SA, ? — Neylen a kur. derdin var / “. azan. e ŞO des? Bir demir Erkek evlât gibi de- karyola 80 İlra, Bir ğil ki, Düşmanı çok. SAİD KESLER pamuk şilteye tam Neyse büyüğüne DİK İ,.. -mammmmmamamanmızi 25 lira (verdik. Bu da fakir fukara har- Söyle orta halli bir kız çeyisi dü- en azdan 1500 Hirayr göre al- Ki olsunlar da baş yarınlar râıroplarmı. komodinlerini de ken- dileri yapsınlar. Tencerede pişirip ka- vağmda yeninler Memur geldi. kadınların ikisi de peşinden odaya daldılar, o Muhavere nin ah tarafını dirleyemedim. le e sine yaklaşmış bir bekâr arka- daşin dertleşiyorduk. O bekir. lıktan sikiyet ediyor: — Allah uzun ömürler versin, val de iyi kötü şimdiye kadar baktı Fa- kat re bir haitadır yatak döşek yatıyor, bu sefer kalkacağa da ben- remiyor, Diyordu, Evlensene a birader, dedim, Da- ha ne bekliyorsan? — Ben evlenmedim amma, evlen- DAİ menin me bel$ sey olduğumu bilirim dedi ve içini çeke çeke anlatmıya bap- la — Evlenmeyi düşünmedim değil. Düşündüm, Hattâ valdeyi seferber bile ettim Fakat olmadı. Bir yerde calışan, şöyle kırk elli lira maaşlı bir kızla evlenelim dedik; — Adam onun kazancı seninkini de götürür, onlar ev isi bilmezler, ka- zandığınızı hizmetçiye. o çamaşırcıya, güç, İnen sağa dönse para, sola dönse para. Alimallıh Karun olsa dayanmaz bana. — Öyle kardeş öyle. Bak ben bile kerk yıllık dayslı döşeli evimle ev. leniyorum da şöyle ele güne çıkacak biraz giyim, koşam yapayım dedim, Allah seni ofmandırsm üç yüz liraya yakım para harcadım, — Kardeş, bizimkinin de bir şey- sikleri yek. Kimin aklıma gelirdi böyle on yedi yaşmda kocaya vereceğimiz. İnsan yavaş yavaş hazırlanır, bir şey “duymazdı. Şimdi iki ayağımız bi pabuca girdi. — Pek de zamansız a iki gözüm, Bu zamanda kız evlendirilir mi hiç? — Ne yapalım kardeş. Kısmeti çı Kwwerdi. Tepelim mi? Hem geldi ye tişti maşallah olmar desek, kendi ha Bine berakesk, meşher sözdür. o Va davulcuya kaçar, ya zurmacıys, Bu hiç olmazsa adam evlâdı, kazancı yerinde bir esnaf, — Yar, Neci imiş? — Meyvehoşta kabrrmalmış, İşi iyi maşallah, 300 lira ağırlık , bis de 300 Yira ekledik de kızı şöyle sa- rp sarmalamıya başladık. — Hiç de mi bir şeysi yoktu, ne ler aldınız bari? — Ne ulalım?. Tik iş bir top satis ka uydurduk © da ne güçlükle Bir el ayak öpmediğimiz kaldı. Doğrusa öyle akım şahım çeyiz düzemiyece- Bir. Altı yüz Hra ile ne yapılır ki Bir kat yatak yorgan, iki yastıl bir karyola, güveye İki ket, kıza üç kat çamaşır, terlik, çorap, kra- vat, frenk römleği, kıza sabahlık; ge- celik, iki bamam takımı, silecek fi- lin, şöyle böyle bir sandık de eşya, Mutfak tak'mı bile yapamıyorum. — Ya gardrebu, komod'ni, tuvaleti Yatak odası döşiyemiyecek mi- “Romeo ve Jülyet,, Şaheseri, HOWARD Yeni istedi. Müşavirleri ahaliye karşı bir nutuk verdirmiye bin güçlükle mu- vafiak: olabilâiler. Böyle olmakla beraber karısiyiz birlikte bir ecnebi misafir kabul 6- derse, ona karşı çok büyük bir me- Zaket gösterir, Biraz Ingilizce bul mesine rağmen kurmının tercüman- ik etmesini rica eder. Ea iyi bildi ecnebi Hisanr Japoncadır, Vakit kay- betmesini sevmediği için misafirin karısma keza bir kompliman yaptık- tan soüra onu alâkadar eden mesele. den bahseder, Çıng « Kay. Şek dünyanın en iyi muhafaza edilen bir adamıdır. Zarhel bir otomobile biner. Arabanın cam- Yarı bir pus kalınlığında kırmaz kristallardın yapılmıştır. Böyle ol- makla beraber bazan abalinin içine karışır ve gehrin en kalabalık cad- delerinde dolayır. Muhafarları kem disinden 100 - 150 metse ozaktâ bu- Yanurlar, Konfuçyus ve Çang Kay Şek: i işinden başka şeyle meş- gal olmaz, Yalnız okumayı sever, Bilhassa Çin klâs'zlerinin mef tunudur, Konföçyüs'ten şu cümle. leri ekseriya tekrar eder: “Bir memleketi idare etmek !s- teyen adamın evvelâ familyasını idare etmesini bilmesi lüzunde, Familyası idate etmek İsteyei , adamın evvelâ kendini İdare et- mesini bilmesi lâzımdır. Kendini idare etmek isteyen adımın ze- Ke İHTİYARIN DUYGULARI... “Tabiatın pek garip bir cilvesi; İn.| görme sahası darlaşır,.. İnsan ihtiyar. san, tam da, okuduğunu anlıyabilmek yaşına geldiği vakit, yâni ihtiyarlık denilecek yaştan pek önce, gözleri ya- kından kitapları ve bütün yazıları kayap yazdığını sanılır. Görmek duygusunun böyle yorul. muse pek de etken baylar, Kırk iki kırk üç yaşma gelince, hiç olmazsa geceleri, okuyup yazabilmek için, ya- kından gösterecek gözlük takmak & deta kaidedendir... O yaşı gelmiş ol dukları balde, yakindan görmek için gözlük takmıya mecbur olmıyanların soğa, zaten miyop oldukları için, yâ- mi uzaktan göremez oldukları için, ya- kından görme gözlüğü takmıya mec ber olmazlar, Yakından görememek, gözün asl gören kmnının kabahatinden deği. görün Oadesesini (uzaktan (yahut Yakından gösterecek surette daraltıp genişleten minimini adalelerin gunluğundan ileri gelir, . Pakat ikti yarlıkta gözün o adesesi de bozulur. İşik Tadiyanyonları onun | arasından geçerken renkleri değişir, İbtiyarlıkta yeşil renk insana mavi gibi görünür. lak Bundan başka, o ihtiyariıkta gö- rün asıl gören tabakası da bozulur. İhtiyar gözlük taktığı halde, gençli- ğindeki gibi parlak göremez. Hem de göremez olur. Tabiat insanlarm o-|İan beyaz halka ihtiyarlık alâmetle- istemiyormuş gibi) rinden ladıkça göz bebeği de küçülür, onun için ihtiyarın fikri parlak olsa bile, bakışı sönük olur. Gözün cam gibi şelfaf tabakasının etrafında peydah o idir., İhtiyarlekta kulağın da ağır işittiği. ni bilirsiniz, En önce ağır işitilen sesler, kadın sesi gibi, tiz İnce ses- lerdir, Kalın seslerin ağır işitilmesi daha sonra başlar... Kulağın ibtiyar- lıkta böyle ağır fşitmesi, kulağın or. tadaki ve içerdeki kısımlarının sert leşmesinden İleri gelir. İntiyarlarin arada sırada durup dururken başları- nım dönmesi de bundandır. İbtiyarlıkta koku alma duygusu da #zahır... Pükat koku alma duygusu bu. runum İçerisinde olduğundan, bu duy. günün azalması ihtiyarlıktan mı, yok- sa o yaşa kadar tekrar tekrar gelen burun mezlelerinden midir, belli ol. Far, Ihtiyarlıkta, cit üzerindeki doken- ma duygusu, ac: duygusu, sıcaklık ve soğukluk duygusu da azalır, Bu da ihtiyarlıkta cildin sertleşmesinden leri gelir,, İhtiyarlıkta en ax azalan dil üzerin. deki tat duygusudur. Fakat, o da ken- disine zevk verecek | tatlı duygular bulamadığından en ziyâde acı ve ek- şi şeyleri duyar, İNGRİD AŞK'ın LESLİE ve Amerika Sinema Dünyasının BERGMAN Beyaz Perdenin En Nefis Aşk Filmini Yarattılar #vçtya verirsiniz. iki yakanız bir ara- ya gelmez Dediler, Anam gibi evi parmağı üzerinde döndürür bir kadın- cağın arıyalım dedik: — Öylesini mumla arasın bulamaz. sın, Zemane krzr, bir cahama iki ya- murta kırıp önüne koyabilirme bin şükret de daha iyis'ni arama,,, Diye nasihat ettiler Biz de: — Könmetimizde olan kasığrmızda çikar, ne çıkarsa bılıtımıza dedik, ma- halle mahalle, sokak sokak dolaşmağı başladık Bir yerde, otuz beşinde akça pakça bir kız bulduk Tam 209 Tira ağırlık. 150 liralık yüz görümlüğü İstediler — Gelin elbisesi, oturma odası, ye- mek odası dayaması döyemesi de sev kinire kalmış, nasl İsterseniz. öyle yapınız. Siz oturacaksınız. biz değil, Dediler, Bir nişan merasimi, bir de şöyle böyle bir düğün istediler. Hesap, ki- tap, bin, bin bes yüz Jiranm kaps. Eh,, Ben ayda 100 hirı kazanan bir adamım. yevmün cedit, rizkin Gedir geçinip gidiyorum, Bin. bin beş yüz Yirayı nerede bulup evleneyim? İş olmadı, kaldı, — Mübelâğa ediyorsun, bin Jira git- mez, — Bak hesaplar 200 Dirn ağırlık. 150 lirn yüz görümlüğü, 30 lira otur. na odası, 200 Tira yemek odası, 100 Yira halı, $4 lira nisan yüzükleri, 80 ira gelin elbisesi, tel duvak. 50 lir nişan, 200 Jira dilğün masrafı etti mi 1960 Tira Bu masraflar dı en ardan ha, Yâni söyle böyle, kevaf iyi, kı tapiyos şeyler o Sontsamu da bir dü sün?.. Cesvesinden kahve fincanma, turluğundan tenceresine, me bileyim ben iğnesinden sürmesine kadar br alir masraf . Altmdan kafkabilene aşkolsun. Bizim baş göz olmamız ar- inin Unutulmaz Yaratıcısı GRETA GARBO'su SONUN: Önümüzdeki Çarşamba Akşamı MELEK Sinemasında Yarın Akşam SÜMER Sinemasında Günümüzün en çok sevilen ve çok /İLAURENCE OLİYİER İ beğenilen iki eşsiz yıldız Bir "Servet" Bahsi Yazan: ULUNAY Gecenlerde bir Avrupa mecmas fukara düşen Amerikadaki mil- yarderlerden bahsediyordu, Mecmua. bn anlattığına göre artık keçenin $öt ucuru milyarderler bir araya getire miyecek hale kelirlerse, onlardan bir gömlek aşağı olan milyonerlerin vay balinet, “Deveci ile konuşan kapısını büyük açar,, meselince masrafları tervetlerine göre olan ba adamlar, Mösyö Mer- genthav'un tarhettiği yeni vergi yü künün altımda masraflarını karşdayan mamışlar; ezilmişler; bitrigler. Amerikalı bir milyarderin hadem ve haşem masrafı herhangi bir hülkümda- rın hassa hazinesinden özba zenginmiş. Listeyi âynen yazıyorum: Üçer yüz dolar haltalıkla yüz mri- hatır, yirmi ötaz sofracı, uşak ve ki- wnusi karargâhunda iki Üç tay dalma istim üstünde duran hü- sasl tren, hemen harekete hazır bulu. dan tenezzül yatı, buna pahalı keollel- siyon “merak, İklığını iMüve ederseniz masrafın büyüklüğü anlaşılır, Böyle imeraklılardan meselâ James Stimson adında biri “dünyanın. en nadir pos- ta pulu albümüne, Hearst en güzel si- Mâh koleksiyonuna, diğerleri de bir“ birlerinden çek darbeleriyle mücadele ederek edinebildikleri table, biblo ve mücevherat koleksiyonlarına malik i- mişler, Aynen bir çokları Oda mühteşem eski binaları sahip olmak | deliliğine inüptelâ oldukları için Oklahama'da yahut Texasta Versillen sarayının, Trianon kasrınm örneklerini yaptırım yorlar ve Avrupada satın aldıkları büyük şatoları her taşa numara koy- mak şürtiyle | söktürerek Amerikaya naklile eski şeklinde yeniden kurdun ruyorlarmış, Metmianm (servet diye kalemlnj dolduru doldura bahsettiği bütün ba tafsiltı, eski şarkın debdebe ve Zen ginliğine nisbetle pek sönük buldum, Eskiden her vezir konağında böyle haftada üçer yüz dolarir yüz muhafız değil, ordu ile sarıca sekban beslerdi; Iç oğlanları, peşkir ağaları, kabveciler sürü ile hizmet ederlerdi. Tayyare, tren, yat yoktu ama, her birisi bilmem kaç kese ükçe değer yüzlerce altın gemli, gümüş zincirli, inci haşklı cins kübeylânlar vardı. Konakta vekilharç- lar, kâtipler. kilerciler, yüzlerce aşçi lar, küllhancılar, kethüdalar, neler nes ler Di Gelen gidenden, yiyen İçenden pa yanın haberi bile olmazdı. Her gi sofralar kurulur, badem (haşemden başka ayrıca fukaraya da yemekler verilirdi. Vergi borcu ile ispinoz gibi düşünen o milyarder © Amerikalenim kilerinde acaba bir fakir Üç patates yemiş midir? Şarktaki, hele Türktek! “fh -ü. fer, hangi millette görülmüştür? Bizim bir çok o meziyetlerimiz. Bismark'â; “Şarkm yerine ( centilmenleri Türke erdirk, dedirtmişti, 'arihimizde meselâ bir Hüsrev pa“ şa dairesinde bugünkü milyarder A- merikalı “kethüda efendi,, Tik bile e demez ———— tk Allaba kaldı, Azraille baş göz 0- lacağız. — Allah saklasın. Sen işi Iram edis yorsun, Bir kolayı bulunur Evlenen- . ev yapana Allah yardım eder der- er, de inanma. Bu samanda er- kek olmak güç azizim güç, Kız oldu! mu, biri gönlünü kaptırır, oananda babanda elinde avucunda olmasa bile seni kırar, sarar, alır götürür, Erkek oldun mu, bin dereden bin su getir- tiyorlar, — Yanlışın var, İş aksine (o Simdi kızlar koca diye mah mah ötüyorlar, — Öyleleri de buna gelmez. Ben &v kadını , Hem yaş elli, Gençliğimde bile âşık olup evlenmek” ten korktum, Bundan sonra gönlümü kaptırıp da gözü kapalı evlenemen ya Ki* — Çgviermek güç, Hele erkekler için, Kızlar şimdi pek öy» le İnce eleyip sık dokumuyorlar. Fas kat nedense nişansız, yiz çemen getirmemek, çırçıplak gel- mek şartiyle ağırlıktan vâzgeçiyorlar 8, yüz görümlüğünden, gelm elbise sinden, nişandan, düğünden vazgeç. ar. — İstersen dayama, döşeme diyorlar, İleride nasıl olsa yavaş” yaz vaş het şey olur, İş bir kere baş gör olalım, Doğru, doğru amma baş göz oi. duktan sonra kuru tahta üzerinde ö- — Ya iki çıplak bir hamamda ya- raşır. diye nişanlı, düğünlü şatafat e ei yapıp —— kuru tahta irmeğe katlanacak, da benim gibi : VE: — Bekârlik sultanlıktır. — tesellisi ile mukadderata boyun eğip otura - taksın, Yoksa bu zamanda evlenmek, ve İer vartırmaktan Ash güç aa lm VİVİEN LEİGHİ| “ümmü REBEKA ve VATERLO KÖP. Ü!”“” “pre “MükaBi “Kn İY RÜSÜNÜN elemli ve Müzta- rip aşk kahramanları tarafın. dan büyük sanat kudretile OLİVER temsil edilen İZTIRAP GECESİ Acıklı ve Yürekler parçalayıcı bir aşkın harikulâde romanı masama eee ———nn va NİKÂH MERASİMİ — Emekli Bin- başı Şevket Süloğlu'nun kızı Cavidan ie Emekli Korgeneral Emin Kars'ın oğlu Şakirin nikâhlart evvelki gün Beyoğlu evlenme memurluğunda ya- pılmış ve dün de Pangaltmia Korge beril Emin Koral'n Sakir Paşa apar- tsanındaki dairesinde hirçak ile ve dostlarının buzurizle bu akit teslt €- idülmiştir. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: