16 Şubat 1942 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

16 Şubat 1942 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'TAN Beren dentettemek (25) kurusu. Kaçırılan Fırsat Yazan: M. ANTEN $ Alman kruvszörünün Manş kanalından gvçebilmeleri | inde ve uyandırmıştır. aetrdanberi kuvvetlerinin. v r| anavatan mlarında şerefine bundan rbe indirilmedi- Müstemlekit, Nazırı Emery bu bâ- münaseber Rüzgür ve bava şartları gayri mü- İN& olduğu takdirde, kısa bir zamin denir bökimiyetinin o kaybedile- fı beysnat- görünmelin ve Şi Amerikan kuvvetlerinin Ceno- orinda ol İngiliz geseteleri Alinan deniz kuv- bie yerde toplarmalarınin güre, Alman #iosuna a bu geriler, Pasifikte rliğinin tamam Sina mâni olacıktır. Diğerlerine be, bu gemiler İtalyan #Mosu eti yaparak Akdenizde yahut de- İNtalir harbini desteklemek için At- istikte yahut mü i- beraber harekete der- geçecel Ba öç kruvasirie takviye edilen kame ananas Ailmtlkie ya Ut Baltık demizinde harekete geç- İleri muhakkak seyoleyormn da, İ- in ve Jüpon donenmalariyle bir 4 unak bir ihtimel olurak gö- ektedir. |, Dafiy Mafi gazetesinin deriz müte- v göre bugün Alman Gonan- İkisi cep kruvazörü olmek üze- Yedi zertıliden, dört ağır ve dört MW krovezirdan ve sayımı bilinmi. Ni birçok mamıriplen teşckkili G- İhgitimlerin tamamiyle ruldmn ola #k bütün askeri hazırlıkları ve im turları g an Almanlarin İZ kayvefleri hakkmda kei mali - #imamamaştır. Bismerk zerhlim- Batarrldığı a, İngiliz kay- Klarınım verdikleri melü: an denammasının. rut Mİ giyim görünmektedir 5000 tonluk Birmarek ve Tirptiz İtları ki, benlerdım Bismsrek ze- Nömne İngilizler Yine bu sınıftan olmak üzere İki geminin inşa halinde oldu- Zmnedilmektedir. Bunların biz- girip girmedikleri benüz malüm idi 20,000 tonluk Gnelsenen ve Seha m zerhiları, 10000 tentuk Mitzow ve Adrsirel İser isimlerindeki cep rırbiları, M000 tonluk üç kruvazör, İ — 4000 tonluk Nürenbers, Köln inden isimlerindeki hafif kruva- Srat Zeppelin iindeki tayyare hini ve pek çok miktarda denizel Ber Bizmierek tçindeki Mi rt - girmişse, Alman donmmas- N Atianifkte kefilelere büyük dar- İndirmek ve kıtaya bir asker a teyei üne mâni olmak mühim bir Tol oynaması i-! çoktur, İneilizler bu üç kro- kaçırmanın acin: gün geç Sari önyecnkinrdir ve ba hi- Sinrapurun ölşmesinden ziyade de bir kubine buhranı ipvlit kadar büyüktür. : âpon Nakliye Tonajı: Bir hafta kadar ewe bir Tokyo h, Japon hükümetinin gemi in endüstrisini kontrolü alima âl- Dün, Japon bükümeti Münakalit mebasan meelisinde beyamatta Adi tonnj ihtiyacından bir Gpte ve çok miktarda ah- gemi inşa edileceğini ve bunla. çabuk ve kolay inşa edilmeleri, &yya ve insan almaları ve ucura olmaları bokımlırmdan diğerle müreccah olduğun söylemiştir. Satükiyetimr Amerikan — mehiilleri- tihminlerine göre: Harbin başm- Japonya mevcnt otonajınn M.15 ini kaybetmiştir ve Ja- bahriyesi bu kayıplara uzun xs tahammül edemze,. Yierimizce bu tonaj meselesi Ja vma için, bir kaç ay sonm Amer İN» tayyareleri geniş mikyasta fanh- geçtikleri zaman tehlikeli bir Rİ aincaktır. Yarmiarda Bulunan Noksan | Mimekler Müsadere Edildi Belediye sabıtam, İstanbulun mrab- * bölgelerindeki (fırınları kontrol 28 fırmdan on dördünün un yohmön tetmadıklarım İbik elmiştir. Bu arada ekmeklerin tin ve tart'lartnın temam olup ol ğı da araşterikmaştır, Beyoğlun i, Mihalin #zrnında 90, Cağaloğlun- Kacinin fırında 21, Gedikpasada lim firme 34 me grmaaaaamaamasaanamemesenenasen 12000 BIM ADADAN MÜREKKEP ZENGİN BİR ÜLKE -—- Hollanda Hindistanı ; ; ; ; ; ; Holand “Hölendn Hindistan, | namiyle nılan adalar, başlı başyma bir Mendir, 65.000.000 Jak nüfusun bü- yik bir ekseriyetini, ırkları Malez- ya veya Polenezyalı, müslüman vaya Öinsiz yerli ahali teşkil eder, Adetleri 2,000 ini balan bu adalar yanyanm saya Girileeler Şirenli A- merikasın doğu sahilinden batı #e- biline kadar ozanan bir hat elde e dilir, Sumatra adaşmım en batı nok» tasınm San Fransisko'ya konduğunu farzetsek; bu takdirde Holanda Hin Gistanınm Yeni Ginede bulunan e» doğu noktası aşağı yukarı Atlantik sahiline varır, Bu adalarm en büyük ehemmiyeti Amerikalı milyoner o Rokfeller gibi zengin olmalarıdır Dünya ticaret bayatında büyük bir rol oynıyan Holanda Hindistanından o hedetser; biber, şeker, pirinç, çay, kahve, pet- evi, denir ve alt fışkırır Ba ada- lar icabmda, bütün dünyanm Mi ihtiyacını temin edebi tatistiklerine göre; dünyada ş- n kininin © 954, Bütünün ©ç50 si. çinkonun 945 20 ei, petrolün © 10 elde edilmekteydi Bu w m; neden Japonların ba adaları almak için bu kadar büyük dövüştükleri anlaşılır. ir. 1930 sene- Holanda Yanda toprağın kiymet büyüktür. Toprak Allahm malıdır; halkm ö- zerinde yerleşmesini müsande et- miştir, Hiç bir o yabamermm; hattâ Holandalınmı wrari | sahibi olmaya bakkı yoktur. Anca konu kiralaya, dir, Hiç bir küylümün toprağı hik mete olan borcundan dolayı İstirdat edilemez, Bütün bu tesmüllere rağ men; yine Holanda Hindistamı ara- sisi ecnebiler tarafındarı istimmar e- dilmektedir. Meselâ; Sumatrn adasi. Dın, Susam, kenevir, hurma yağı gi-| bi gayet mühim maddeleri bervi bir yarısı Holandalı bir şirket tarafım dan kiralanmıştır. Yine Sumatra a dasmda, yerli sultanlar malları olan büyük tütün ve Matik malikönelerini İngiliz ve Amerikan şirketlerine ki- ralamışlardır. Adlar, beş sene müddetle seçilen bir vali tarafından idare olunmakza- der. 1933 senesinde adaların Hcareti pek azalmış, dahili memnuniyetsizlik artmıştı, Bu tarihten | itibaren, ba vaziyetin önüne geçmek ümidiyle, a- Gslar valisine itbalât ve ilsracatı tah. dit etmek salhiyeti verileriycir. AXX Arm m kovvefi unsrn milfyetçilerdir, Bunlar da in- firatçı ve matediller diye ik grupa #yrılmışlarörr, Mütediiler, adalarda gözü olan Japonlardan Okorkmakta, Holamdalılar tarafımdan idare edil- mayi bir Jepon tahakkümüne terdh elinekedirler, İnfiratçılar ise tam (fstikiMi iste. mektedirler, o Milfiyetçiler adaların| İazinelerini bir sülük gibi emmekte olduklarından ve Holandayı zengin leştirmek için ahaliyi ve araziyi is- Usmar ettiklerinden dolayı Holandı. dan şikâyet etmektedirler, Holandaya can ve kan veren adalar | bunun mukabilinde bemen hiç bir gey almamaktadırlar. Holandalılarm, memlekette maari- # Terletmemeleri, halkı cehaletten ve dolayısiyle esaretten kurtarmak i- | çin hiç bir teşebbüste bulunmamaları milliyetçilerin ikinci Oyürek gemin? teşieil etmektedir. Onları göre, Ho- Iandalrların siyaseti, “yerlilerin gi desini dolu, kafalarını boş tutmak-| vr. Adalarda okuyup yazma bi miyenlerin nisbeti © 95 tir, Halk mektepleri bir efsaneden ibarettir, İlde birde ayaklanan vahsi yerfi. lerin ekseriyeti Yeni Ginededir. Şi. mali Samatrann Atjeh imıntakasında ki müslümanlar, evvelâ tahakküm al. tema girmek İstememizleme de sonr: ları etraflarında — sinema, otomobil gibi yenilikleri görerek, yumuşamış- lardır, Masmafih saman zaman ada- | ların muhtelif yerlerinde mahalli a- yaklanmalar olmaktaydı 1926 sene sinde hükümet banlarm kısmen ol. sun, önüne peçmek için barı tedbir ler almıştır. O #amana kadar ba 2000 sn mahalli valilikler tarafından 1âs. ve edilirdi. Kurulan yeri teşkilâta göre, Şima- KR Amerika kadar geniş bir arazi kaplıyan ba adalar, Cava, Sumatra, Borneo ve kalan diğer adalar vali Ekleri diye dört böyük valiliğe py- rılmştır. Böylelikle merkezi hükümet temi kuvvetlendirilmiş, herhangi bir Japon taarruzuna karşı daha ratle ve kat'iyetle hareket etmek im.İ Hindistanmı teşkil eden takım adaların başlıcalarımı gösterir harita künleri da temin eğ Holandalılar, Japonya 1914 har binden kuvvetli çıktığı gün önlerin deki tehlikeyi sezmişlerdi, Japonya mn Çin ve Mançuryadaki hareketle rine de şahit olduktan sonrs Japonla Tm bir gün çonubu | sarkacaklarina katiyetle kanaat getirmişlerdi. Ho landalılar bugünün geleceğini bili- yorlardı, Ve bugün için ellerinden geldiği kadar hazırlanıyorlardı. Da- ha 1934 senesinde Holanda askeri hazırlıkları bir o bayli yol almştr, Mütehassınlar, büyük bir ihraç hs- reketi karşısında, bütün adaları mü- dafaanm imkânsız olduğuna biliyor; fakat bu hücamu düşmana mümkün olduğu kadar pahalıya mal etmek i çin çalışıyorlardı. Daha o vakiler imüdafaa bütçesi fi, #ç misli artis. rlmış, vergiler bir hayli yükselti- mişti. Aralarındaki bir anlaşmaya gö re Holanda hükümeti donanmanın, adalar hükümeti de ordunun masra- (ım görüyorda. Hava kuvvetlerine her ikisi de müştereken yardım edi. yorlardı, miştir, *#X Honda Hipdistanı | donenmesi 1939 senesinde 10 destroyer, distanma (dahil ada-ç—. LOKMAN BALIK BALIĞI Mesir meseldir: Büyük hahk kö-İzin yüzünde yüzen küçücük balıkları, çük balığı yer, derler. Fakât, büzemi, küçük balığın kendinden biraz büyük balığı yediği de olur. Meseli ham balığınm ağzı, cüssesine nisbetle bö. yük olduğundan, denizdeyken yanıba şımdan geçen ve kendisinden (biri daha büyücek balığı - ağrım açı birdenbire yataverir... Onun için. da- kma, büyük balık küçük balığı yer demek doğru değildir. Balık balığı yer, demek daha doğru olur,. Zuten içtimei işlerimizde de öyledir. Bazen hiç ummadığınız bir kimse kendin. den biraz daha zorlu olanı atlatıv»- rir., Balığın balrğr yemesi © insanların işine pek yarar. Çünkü balık balığı yedikçe, yutan balık, yutulan balığı vitaminlerini de birlikte yutar. Vitı- minler güneş mahsulü olduğu için, de sizin yüzüne pek yakm olarak yü- sen küçücük balıklar kendi cisseleri- ne nisbetle çok vitaminli olurlar, İn- © küçücük balıkları tatmı- tenezeği etmez, Halbuki balık balığı yedikçe, denizin yüzün. de yüzmiyen balıklar da vitaminli o- larlar, . Meselâ, bize balkyağını veren mo- rina balığı gayet tenbel bir hayvan. dır. Denizlerin dibinde yatar, Mo- rina denizin dibinde yatarken, deni İSTEDİ KADIN HİLDE HİLDEBRAND - LENİ e MARENBACH HANS SÖHNKER sm gmmzzzn, ) Yarın Aksam SÜMER Sineması Tarafından yaratılan, İ rm yuttukça 4 kruvazör, 18 kadar da deni dan miteşekkildi, Tabif güne deniz üsleri wülttefik kuvvetlerinin yerleşmiz ol- ması, Holandelıları bir hayli kuv- vetlendirdi, Singapur kaybolduğuna göre, buram Pas en mühim müttefik üssü olacaktır, Holandalı. lar denizci bir millettirler, Orduları, donanmaya nisbetle dahı kuvvetlidir. Daha 1938 senesinde Amerikağın bir çok bombardıman tayyareleri satn alınmız, Batavya'dan, üç saat mess- fede olan Bandoeng ordu karar bunda Amerikalı mihendis ve mlite- hasımlar faaliyete geçmişlerdi, Yine bu tarihte adalarda | gizli tayyare meydanları kurulur Batavya'da ortalığı karartma tecrübeleri yapib- yordu. Adada çumasırcılık yapan Japon subayları; sözde seyyahler, birer, birer tevkif olunayorin. Ho- landalılar. kendilerini bekliyen tehli- ke karşısında katiyyen uyumamışlar. dı. Buzün herkesi hayrette bırakan Hölanda mukavemetit işte bu vakltli hazırlanmanın neticesiği Japonlar ticaret sahasmda da v nelerdenberi adaları işgale meşgul diller, 1929 senesine kadar Japonya ile yapılan tcaret, adıların bütün (Devamı 4 nci sayfada) YE yy YEDİKÇE... alt bugün, ve başka bal balıklar, rina yer, onları de başka En sonra da, kocaman mo- balığı yanma kadar gelen ba- lıklar hepsini birden yutar, Fakat, hayvanların en ekillesı ol. dibinde yattığı yer kımıldamak istemiyen morina nt yakalamanm yolunu bulur... Ba- hik balığı yediği yedikçe, balvktan ba- hığa gecen inlerin hepsini bir- örn kendisine mal eder... Bizim palamat balıklarınız mori na balığı gibi tenbel değildir. Ak- sine, küçücük (sardalya balıkların pesinden koşar, Onlara yetişince yu- tar... Sardalya balıklarmın da, cüsse- € göre haylice vitaminleri var- alamınt balığı sardalya onların — vita kendi vücudünde biriktir. insan oğlu balıkçıların eline vakit biriktirdiği vitaminleri e getirir amma, Biz Istanbullular yemesini bilmeyiz. yeyiniz. sevgili hemşerilerim. yüz gramında, 27 gram sibümin, ni sade et, 13 gram yağ siri besle sonra 2500 ölçü VD vitamini, 1100 öl. cü A vitamini, 1,5 miliğram çelik vü cudünüze, kanmıza kuvvet verir, Pa-| Mamut balığınde bayanlara verecek İyot madeni bile va: düştüğü de bir. palamut ba Palamut balığı GİM— SENSİN na İdeğil mi? Söylese: olan Surebaya'da| © ” v —————--— ŞEHİRDEN RÖPORTAJLAR İ Telefon Muziplik Âleti Haline Kocanızın metresi var — 12. Talesim- de bir apart manın bir katı, Alle işinin başında olan baba müstesma- sof- ra başımda (toplan. mıştır, Genç anne çocuklarımın. mert e katılmış, sen şakruk yemek da) e boz çin | salp K ğitrken telefonun € gili zırlamaya baslar. Pek de titizdir.) durmadan, dinlenmeden — öter, Genç kadın telefon kuşuncaya ks dar d oyuna — Ne dedinir, şimdi yazıhenesinde canım be vlde kazaya mu uğradı? — Peki, nerede yaP, nasıl, metresinin evinde imi Şrak diye telfonu kapar, be kötü bu soğuk (şakayı yapan amıştır, ama, meşesi kaçmış, İ kapanmıştır. Samurtkan bir çeh- çocuklarının — İkarşısınu geçer onlara ağız açtırmadan, ikide bir ak- silenip seslerini ve sözlerini keserek yemeği çabak bitirmelerini ister. Lok. malar boğazmda düğümlenir, metres hikâyesine inanmak istememekle be-| raber kafasının içinde kocaman bir: Ankara Kalkinma; "EİDELİO" Operası Nasıl Temsil Edildi ? Ankarm 16 (TAN) — Cumu akya m Halkevinde Fidelio operasmın temsili Türk tiyatro ve opers bayatım- da büyük bir hadise (o teşle'l edecek kadar muvaffakıyetli olmuştur. Bütün dinleyiciler derin bayret, takdir ve heyecanlar: saklamamıs- lar ve ber fırsatta ve bilhassa temsi- In sonunda. bütün . sanatkâriri ve bunların en başmda büyük sanatkâr ve üstat profesör Kari Eberti daki- kalarca ve şiddetle alkışlamışlardır Orkestra şefi üstat Pretorlos da bu bakir takdirde büyük olan hissesini almeştrr. Fidelio'yu Ulvi, Cemal Ergin ve Ne- Gl Küzm Akses Türkçeye büyük bir muvaffakiyete ve anlayışla çevirmiş. lerdi. Leoror rolünü oynan Saadet I- keras tatlı, boş sanatmı herkese tak- dir ettirmiş ve haklı bir muvaffakiyet kazanmıştır. Marseliri Rabia Erler, sesi ve çok tabii oyuniyle herkesin takdirini karanmıştır. Birinci perdedeki (o aryaları Rabia Erlerden dinlemek hakiki bir zevkti, Bariton Nurullıh Şevket Tuşkıran ©y- banan Don Pizaro rolünü tevkalldı canlandırmış ve sonuna kada bir s4 nat ve muvaffakıyı başarmıştır. Den Femando ro'ünde bar'ton Or- ban Günek, Filerestan rolünde Nihat Kızıltan çok muvaliak olmuş'ardır. Orkestra ve dekora gelince, denebi. lir ki, muvaffakıyetin en büyük âmü lerinden olmuştur. Hele koro heyeti bir şaheser yaratmıştır, Birinci per- dede mahpaslarm &lemle, tiçlincii per- dede şevk, heyecan ve sevinçle dolu sarkıları, harikulâde mimikleri herke si teshir etmiştir. Dekor ve kostüm. ler her tri tahminin üstünde bir güzeliikte idi. Oldukça dar bir sa hada böyle bir dekor yapabilmek çok güç olmakla berber kuvvetle başarıl» tir. ilelio Operase geceli gündüzlü müntâzam ve O heyecanlı beş senelik bir çalışmanın neticesidir. Pidellonun temsili bize genç Türk tiyatro ope #inın nereye kadar gidebileceğini ve çıkabileceğini o göstermiştir. Madam Baterilay birkaç yür (metrelik bi merhale ise Fidelie birkaç bin metre. lik bir şahikedir, Kuvvetle doğan yeni| ve genç Türk tiyatro bu şahikaya| uvaflakıyetle, yilmayan bir imanla urmanmaıştır. Fakat, hiç şüpbesiz ki bunu büyük ve tecrübeli bir kılavuz ANNA NEAGLE (| ve İRENE'in yıldızı ROLAND YOUNG Şen ve Neş'eli Musikisi, Herkesin ağ- zda dolaşacak Baş döndürücü şarkılarile bütün rekorları kıran İn İnele Amerikan Operet Filmini takdim ediyor. Yarm akşam için yerlerinizi evvelden aldırmanız rica olunur | olan üstat Karl Ebert, ve ona yardım- olan Türk hocalarını medynnuz, Geldi izin sofada hararet sıfırın altında kaç? — Bayın elbisesine yemek döküldü, ilâh... Kr Yazan, — — ACABA? silip tar, Kadıncağızm nirleri bozulmuş, sil künu harap rahatı, ESLER | ml rgb, “y* soğukların hü gecelerde Şişli luğu donduran öm sürü get de kocaman bir ev, Gece yarısından derin saat sonra bütün ev Malik uykuda iken telefon gili ölüleri bik meratından fırlatacak bir cerlakiıkla ötmeye başlar, Telefon, evin Bibiry: ovasını andıran solasındadır Evde 80- balar söneli saatler olmuş, sotada sü- lar donmuştur, Böyle soğuk bir heva da yatağından fırlayan ev sahibi Çi nesi takırdaya takırdaya telefona ko- şart — Alle. — Anlamadım, kim hastalenefiş?, — Hararet stlirm altında kaç ms Ne bileyim ben, burada termemetri yok — 'Carım ilirumsuz şeyler sataca- ğınıza wöylesenize &'mi arıyorsumuz? 3iz kimsiniz? — Kim, kim,, Anlamadım, Hareri sade mi? İyi ama yaptığınız şaka pek soğuk, Bir musipliğ miştir. En çaliz küfürleri savurarı yatağıma döner, Fakat tekrar kaybolan uykusunu elde edinceye ka- dar da sabah olur. *»* irde bir dır, apartman. tar, telefon çalar; — Buyurun efendim seyin elbise mi isiyorr Pe- yeni elbiselerini ki sabahleyin giyip çıkmıştı? — Üstüne yemek mi döküldü? Gör- dün mü olanları, şimdi tem.zlenmesi de güç. — Peki, peki Kadının aklima niç bir fena mal gelme. seyi alacak a Bir w ir, Kadın sorar: — Hangi elbisesini istedi? Adam kemküm eder, cevap veremez, O saman kadının içine bir şüphe gi- Ter; — Dur azıcık der. telefonla sora yum, bakayım, hangi eibisesini istiyor? adam sırra | kudema basar, telefon mühaveresi ae) dolandırıcılığa ma Öğrenince damı ama, Kadın telefona gidince ticesinde de bir ruz bulunduğunu yakalamak için kimseyi bulamaz. *#x kapıya koğer 5 üç vaka o yepyeni tantaze Üç münasebetsiz telefon muzipli. ğidir. Dünyanm her yerinde işi gi gok insanların rahatlığını ve kalaylı Kı istifhamelanmış» olm, huzuru, kaç kurbanı olmuş, za» rfeeye tutulmak bahasına yatağın- dan çıkarılmış, telefon başma getirii- #map İkurada iskelet kalmiştır. Sokak Seyyar satıcılarla bir kaç dilenciden buşka gelip geçen yOğ- he. Yazıhaneden gep elbi- mı beklemeye başlar, t sonra da beklediği adam ge- Normandi" ve "Diyana Mabedi Yazan: ULUNAY Onyanm kan ve ateşle haliç pamuğu gibi didik didik eni dığı bir anda ne kadar acıklı olurss olsun, münferit bir vaktnın tesir sa“ hası o kadar geniş olmaz, İşitenler, “adam sen de! Şu dakikada ne can” ar gidiyor! der ve geçerler, Fakat sanat ve mükemmellik bekiminden düşünülürse “fenm,, bulan her güzel eserin merhamet fadlında yeri vardır, Fransızların, dünyanm en !üks yol” cu vapuru olmak Üzere yaptıkları Normandi yanmış, kül, kömür olmuş, * Makine medeniyetinin tekâmülünü İyer yer, krta kıta gösteren, ber tarafa yayan bu seyyar sergi, ömrüne, batlâ l e doymadan mahvoldu. gi de yüzen bir şehirdi; Pr inin, Fransiz sevkinin bir di, İlk seyahate o bazmlandığı sada bir tesadüf beni “Havr” da bulundur- du, Birçokları zibi ben de, k bir ücret mukabilinde Normandiyi gez- dim, İnsanların “ibda,, senatinin en belirtici şeklinde tecelli eden bu mü- arsam demir kütlesi, yalnız yüzen bir şebir değil, hattâ “saray şeklinde bie gehir,, di, İçinde, gazeteler, tiyatrola! sine- malar, mağazalar, stadlum'lar, yaz bahçeleri, kış bahçeleri, çocuk bahçe leri, müsamere binaları, Konser SA“ Wooları, neler neler yoktul, Salonların en kıymetli ağaçlardan oyularak yapılan muhteşem kapıları, mobilyaları, Goblen halıları, akıllara şaşkınlık veriyordu, Bu servet dün yanın en zengin saraylarında bile ba Kadar zevkle toplanamaz, bir araya getirilemez ve böyle tanzim edilemet- di, ' e a salonların tavanlarını, duvarla- rew süsliyen yerli tablolar, Ya o bü- yük artistlerin paha biçimer tezyi- matı Bugün bülün bu güzelliklerden amı yumru, simsiyah kocaman bir Yukarıda dediğim gibi, bir ateşle heder olan bu güzelliğe karşı şu anda nelerin mah- volduğu hatıra getirelerek teselli ça- resi aranabilir, Meselâ bir zırhlı, makine tekâmülü o bakıımdan bie Normandi'den daha oz güzel değii- dir, Fakat onun inrpillenmesi, bet mam “mı yolunda kırılan bir su tas* tsinin,, #izibeli demektir. O, ya ba- tarmak, yahut batmak için yapılması tir, Bu muhteşem vapurlar işte, mi- hayet mesut olamıyan insanları 1X3 ile avutmak İçin bir zevk vasıtasm- dan ibarettir, kimseye kartları yok tur; uğradıkları felâikete bu bakmm- den acımak İzemdir, Hepsi âlâ, fakat bu kadar iüzum- süz lüks neden? Nihayet bir gemi, pek çok yolcu a- labilmeli, Kamaraları tertipil, salon- ları rahat olmali, duşarı, banyo dai- yeleri, hamamları bulunmalı, radyo- ları olmal, Fakat dört günlük bir seyahat için tiyatrolara, sinemalara, mağazalara, çeşit çeşit behçelere ne Mizan var? Tükste bu ifrat bu son asrın bir nevi deliliği değil midir? Bu, bütün insanlığm vicdanındn Mhf- ras fırtınaları kopurmaktan başka meye yarıyor? Normandi Ilk seyshati yapasağ 70- man, bütün yerler tutulmuştu, İşsiz. güçsüz zenginler, bayram günlerinde Fatihle Beyazıt arasında İşliyen ara balarda çalım satan çocuk zihniyetiy- le keyif için dört gün dört gece de- nizde mekik dokudulsr. Bugün bu hidise orlarda belki birkaç saniye sürecek bir hatırayı kureslıyacaktır. Kısa bir lüks, fakat sanat bakımın- dan Normandi'nin yanması, eski dün- yenm yedi harikalarmdan biri olan “Diyana,, mabedinin yanımasından daha nr scrkir değildir. ğını temin için kullanılan telefon İs- N tanbulda şimdi bir rahat ve huzur ka- sabt olmuştur. Ku İığı kolaylaştırmıya haline gelmiştir. yarar serlığıdir, Ankaradaki otomatik telefon siste- minde muzipliği yapanı bulmak müm- kündür. Çünkü muzipliğe hedef olan adam konuştuğu telefonu açıp bıra antrale kendi numurasma merbut olan muma ranın hangisi olduğunu sorunca murip kıp da bir başka telefonla bö yapan telefonun mama bilmektedir. Fakat İstanbulda tatbik edilen &i 0 buluna temde telefonlardan biri kapandı mı diğeri açık da kalsa komuşalan nu marayı balmak mümkün değildir. İstanbul telefonunda muzipliğin kı gi telefonla yapıldığını tesbit tek çare vardır. Bu çare tatbiki ço) müşkül olmakla beraber rmuzibi el, ga İSTANBUL'un Sinema Sever Halkına. Bu ÇARŞAMBA akşamı senenin en güzel FİLMİNE kocn kavgaları doğurmaya, in- sanları hastalıklara tutulmaya, brsez- bir ölen İşin kötü tarafı bu muziplikleri yapanların tesbiti imkân. in bir .—aaaaaananamasaaaaman ŞENİR TİYATROSU i İsme iye BALA NİN Aİ vermektedir. Çare yüz Telefonunuzda muziplik yapıldığını hissetiniz mi, muhsvereyi mümkün olduğu kadar uzatmaya çalışacaksınız. Sizin konuşmanız esnasında evde bu- lunanlardan biri hemen en yakın tele. fona koşup santralden sizin rumara- mırla konuşmakta olan numarınm tes- bitini istiyecek. ancak bu sayede mu- siplik edilen telelonu bulabilirsiniz Bunu yapamazsanız veya yapmak imkâna malik Beğilseniz yapscağınız şey sadece muziplerin o rmünasebetsir- Yiklerini alayla karşılamak, yahut de" “Masının sitemin lamaomak hasma sitemdir.,, deyip yaptığı muzipliğin kâr etmedi. Bini göstererek muzibi zahmetine piş- man etmektir. k e Kavuşacaksınız. BİRLEŞEN GÖNÜLLER Büyük Bir Aşkın Roman Tamamile renkli. Göz kamaştıran bir zenginlik... Misi bir Aşk.. Nefis bir Musiki... Şaheser... Baş Röllerde: JEANETTE MAC DONALD Numaralı koltuklar bugünden aldırılabilir. NELSO Telefon: N EDDY 40868 amam | mama nn a yl

Bu sayıdan diğer sayfalar: