13 Ağustos 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

13 Ağustos 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13-8-941 BONE BEDELİ Ecnebi 2800 Kr 1509 1 sene say dAy s0 TAy sw . Adres değiştirmek 25 kuruştur. Uzak Şarkta Vaziyet Gergin Yy» Şarkta, bir kıvılermm, kıta» ları ateşe verecek kadar'mu- #azam bir yangın çıkarabileceği bir Btrginlik vaziyeti hasıl olmuştur. İki taraf da, hazırlıklarını tamam- mak üzere hümmelı faaliyetler sar- İetmektedirler, Tapan hükümet, Tündiçini'de al- Makia olduğu askeri tedbirlerden bap- ka, memieket içinde askeri ve iktisadi #eterberlik vaziyetini tesis etmiş gi- bidir, Japon hariciye sözcüsünün ecnebi Büzetecileri tığı şu beyanat çok tayanı dikkat “Amerikadan © Sovyetlere eşya ve Jevazım nakletmek üzere Vlüdivci- Wk'a hareket ettiği bildirilen vapur- İt: batıracağımız hakkında Amerika hükümetine tebligat yaptığımız. doğru değildir. Fekat Amerika hükümeti: Din böyle bir zamanda Sovyetlere Yardım etmek maksadiyle vapurları Yola çıkarman pek makul bir hareket Geğildir ve neticesi malim olmiyan Badiselere sebebiyet vercb Diğre cihetten Dome ajansının Nankin kaynaklarına atfen verdiği şü haber de, mevsruk olduğu tahmin e- Gilmemekle beraber, manidardır: “Çin hükümeti, İngiltere ve Ames Fikarin telkini İle, Sovyetlere karşı- İiklr bir yardım paktı yapmayı tek- Ut etmiştir. Bu pakt mucibince: 1 Sovyet müşavirleri, Çungking- İe bulunun Amerika ve İngiliz müşa- Virlerine iltihak edecektir, 2 — Cin orduları başkumundanlığı ie askeri malümat Yüksek Sovyet kumandanlığı bürosu tesis edilecektir, 3 — Bir Sovyet ordusu, Çinin gi- ineli garbisinde herekâtta bulunan Çin Ordusuna yardım edecektir. 4 — Mil Çin hükümeti, Sevyetle- tin Sinking viliyeti üzerinde nüfuzü- DU tanıyacakter, $ — Sovyet tayyareleri Çin hava kuvvetleriyle işbirliği yapacaktır, San«Kay-Şek, Sovyetlerin Çang- hing'teki sefiri ile bu paktı müzakare *inertedir, Sovyetlerin o şmecbur kalmadık «Japonya İle Imzaladığı ademi tecavuz Pektını bozacağını, Japonyanm da ce- “babi Pasifikteki emellerini tahakkuk €iirmek için bütün gayretini sarfet- ili bir zamanda -Almanyanm muhte Mel tazyikine rağmen- (Sovyetlere Karşı yeni bir harp cephesi açacağını Zannetimiyoruz. Japonyanın Sovyet o hudutları bo- Funca yaptığı bildirilen büyük mi Yaştaki tahşidat, fikrimizce, Sovyetle- ve karşı tecavüz! bir maksatla olma- Yıp daha ziyade Sovyet kuvvetlerin- dex bir iosmınn gark cephesine göz- derilmesine ve Çin kuvvetlerine yar- dim ekmesine mani olmak için alınan ihtiyat tedbirleridir. Buna rağren bu tahşidatlan mem- Mün olmiyacağı tabii olan Sovyetler Birliği hükümetinin, iki sy evvel şark €ephesindeki ani taarruz gibi bir dar- Beye uğramamak endişesiyle, siyasi ve askeri mahiyetim bir takım ihtiyat tedbirleri almış olması tabil görül mektedir, Vichy Müzakereleri gi: Vice tele göre General Weyzand dünkü (kabine içti- mama iştirak etmeksizin şimali Ağri- kaya hereket etmiştir. Kabine bu iç- timamda et ve diğer yiyecek madde- leri meseleleriyle meşgul olmuştur. Bundan, kabinenin Alman teklifi hak- kında henüz bir karar almadığı anla- vılmaktadır, Anlaşılıyor ki bugün Fransanm mü- kadderatma hiikim olan şahısları -De Gsulle'cüler müstesha- iki grupa ayır- mak kabildir: 1 — Biri, Darlamı da içine alan Paris grupu ki tek arzusu, Almanya ile derhal ve tam bir siyasi ve ikti- &adi işbirliği yaparak İngiltereye kar- 8 açıkça muharip bir cephe almaktır. 3 — İkincisi, İngiltereye karşı sem- patisi olmıyan, fakst Amerikayı kây- betmek istemeyen Mareşal Petain'dir ki, başlıca endişesi, Fransayı İkinci delta olarak hsrp sahnesi haline ge- tirmemek Için, Almanyaya bazı ta- vizlerde bulunmak suretiyle vakit ka- tanartz harbin sonuna ermektir, Şimdiye kadar bu tevizlerle iktifa eden Almanyanın o bugün, Fransayı katl olarak askeri işbirliği yapmaya mecbur edecek bir vaziyette olduğu zannedilmektedir. Mateşsl Petain'in böyle bir işbirliği yapmaya ve Fransız donanmasını ve üslerini Almanyaya slenen teslim et- meye fazı olmıyacağı tahmin edildi- ğine göre, Ya. Almanların talaplerin- den vezgeçmelerine yahut Paris gru- punun bir hükümet darbesine inti- MB ANYEN testisi içim bir) dalar deyince derhal akin Bü- yükada, Büyükada deyince de Yörükali gelir, Büyükadaya Prinkipo denildiği zaman Yorgoli ismiyle anı- lan bu çam limanında eskiden de de- çen seneler, Büyükada ve diğer ada- lardan Yörükaliye küçük bir vapur iş- letiliyordu, Bu sene de vapur iştiye- Geği haber veriliyor, hattâ tarifesi de yapılmıştır, Yalnız vapurun yanaşa cağı iskele henüz hazır değildir. (3). Ba itibarla, Yörükali plijms gitmek ve hattâ bizzat Büyükadadan külfetli vapura binmek lâzım, Vapur gidip gelme 40 kuruştur. İ yürüyüşü ve yaz mevsiminde İmansız olan ada güne- sine tahammülü göze alırsanız beda- va varırsınız, oAksi takdirde seksen kuruş araba parası vermeniz icap e- der, Duhuliye olarak on beş ku Fuş verirsiniz, Soyunmak için bir ka- bine alınırsa Buna 25 kuruş ilâve et- icap eder, Hülâsa, yalnız vapur, araba, plâj du kuliyesi olarak Köprüden Yörükali pl& ima gidip gelme xsyari iki yüz elli ku- Tuş lâzımdır, Yâni üniversite mezu- ns olup baremin onuncu derecesiyle kendisine maaş bulabilmiş bir bahti- ir defa bu seyahati ikti dığı maaşa göre bir gün ibate masrafını buraya vermiş, olur. İ Fakat buna rağmen, Yörükel plâğe İbeş değildir. bir hayli müşterisi var- dır, Orada bayağı günler, küçük ço- Cukların ve daimi flörtlerin hökimi- i Pazar günleri bu il un- jsur kaybolur, yerlerini büyük çecuk- geçici flörtlere bırakır, Büyükadada Musevi unsurunun hö- kimiyetinden şikâyet ediliyor, ği- İkâyet edenlerin çokluğuna bakılırsa gayri Musevi unsur ekalliyettedir de- nilemez, Nitekim, bu, Yörükali plâ- isnda da görülüyor. Vakrâ kulağıma oldukça bozuk frmasızça konuşan bir takım gençlerin sesleri geldi amma, birbirlerine hitaplırından isimlerinin (Demir), ÇAdran), (Vedsv), (Rifat) gibi Türk isimleri olduğunu da duy- düm, bleselâ bunlardan biri arkağs- tana, İransızça olarak: — Demir, Herifin beyaz mayosu- ns bak, Dedi, Gösterdiği yere baktım, Fil- bakika beyaz mayolu biti vardı. Re- yaz bezden yapılmış bir mayo, Giyi- lişi de gerip, Yanlarında yırtmaçlar var, eski korsalar gibi, dekklerden ge- çirilmiş birer lâse ile sıkılıyor, Her- ken bilir ki, yünden gayri beyaz ku- maşlar şeffaf olur ve banunla denize Girmek bir nevi tezahürdür. Beyaz mayonun sahbi de denize gi- tip çıkmış bulunuyordu, Kumral bir delikanlı... Oldukça mazarı dikkati cel- bediyor, * * Yönıbışımda kalın bir — Birader, dedi, Pariste (bile beyar don İle saya girilmez, Poli “Pekâlâ; dedi, Hattâ, sırtnda ağır başlı redingot, ellerinde iki tabanca ile ihtiyar haremağasınn gözünün ö- nünde vücüde getirdiği eğlenceli tab- lo hoşuna bile gitmişti; Sümbül ağa için de efendisinin kiyafeti az görü" lecek şeylerden değildi. Paşa ilâve etti: “Lâkin arlık burada beklemene Yüzam kalmadı. Eğer bekçilik etmek #etiytoruun, yokuşun aşağı başma git de orada bekle. Kimseyi yukarı çı- karma, Haremağasr: “Başüstüne, dedi, me, her vakitki gibi, Şubana ken sinden ziyade itimat edildiğini gör- müştü, Fakat efendilerinin nankör- İüklerine karşı söz söylemek, orun yapacuğı işlerden değildi, Selim ver- di, geri geri giderek odadan diyarı çıktı, Zenci gidince paşa, Sabana döndü. “Şaban şu sandığı görüyürsun ya? İşte bu sandık başımıza dert oldu, Şimdi bunu götürüp oraya atacağız. Arnavut ağır bir tarrla başmı eğ- di, Kulplarından birini yakaldı, sen- diğım ağırlığını şöyle bir yokladı san- rü kaşlarını kaldırdı “Sırtıma atmak için yardım edo- bilir miziniz?,, dedi, “Buna İizum yok, Şaban, Beraber taşmır... Paşa öteki külpa yapıştı, Lâ- kin daha diş kapıya geldikleri zaman kendi tarafımı yere indirdi. Sandık öyle hafif bir şey değildi, "Dur biraz İn İSaban,, dedi, "Şu köşkün Kapısını 250 Koyun Zehirlendi li GA 250 vw blnliş ve yaplan ehline EL e EE Kn ea ii geldiği anlaşılmaya, Mumeslar mahiyesizin | 5 İkapıyalm da yaptığımız işin kimse varmasın... — Geri döndü, mumları söndürdü, Sonra la fas kiye geldi, Musluğu çevirdi, havuzun #athındaki kırık hayallere bir göz ak ritmaninden detayı 15İ att, Işıklar sönüp de karinlikla © niz hamamı vardı ve meşhurdu, Ge-| gerek İstanbuldan gerek (o Adalardan! Yörük Ali Plâjından Bir Görünüş Yörük Ali Plâjı (7 Yazan: Fikrek Âd gelir çıkartır. Dönüp baktım, Sesin sahibi “Afro- dit. davasının kahramanı Esat Mah- mut Karakurttu, Kendisine Büyüka- danın Don Juan'r lâkabı da verilmiş olan daima şen muharrir - muallim « avukat tenine ve soyadı olarak aldığı hayvanın rengine uygun bir mayb giy mişti, Haklı infiaii acaba bir reka- jbet endişesinden mi geliyordu? Zan- j Betmem, Çünkü vücadünün muhtelif yerlerinde bir takım işaretler, Dor Jumuhkta kendisinm rakipsiz olduğu- mu bütün nazarlara isbat ediyordu. Karukurt plâğa gelenleri misafir kabul eden bir ev sahibi gibi karşılı yordu, Kendisini tanrmasam, ve şöh- e melüm olmasa Dilim sa- hibi zannedilebilirdi, İşte şimdi de kü çüclik bir yavruya elinden tutmuş de- nize sokuyor dikkatle baktığımı gö- rünce: — Ne yapslım, dedi, kendimizi a- Mıştırmağa çalışıyoruz, Demek yakında Karakurdun “izdi- vaç merasimi 'ef vermemizi rica, eden bir davetiye almağa intizar ede- biliriz. Plâjn ailelere mahsus Jotaları ta- rafında gözlerime tanıdık bir sima i- lişi: Orhan Seyfi, Yanmda o Yusul Ziyayı aradım, Yoktu, İki hafta için kafese girdikten sonra suya da girmek te mahsur görmiyen “Akbaba, nm yarısı Suadiye cihetinde mi, Yörükali plâjmm ortasmda büyük bir incir ağacı vardır. Yaprakları al unda cetmetten koğulan o ecdadımızın her milletten ve ciüsten torunları gö- Ekmek peir ça, ekmek insanı daha iyi besler, Kepek, besle- mek bakımından, buğday tanesinin en keymetli kısmıdır. Bir kere, vücudümüzün şekli içi; lüzumlu olan azotlu maddeler kepeğin terkibinde o yüzde on üçten fazladır. Halbuki bey“: undan yapılan franca- lada yüzde ancak on bir... Yağlı mad deler kepekte, beyaz undakinin üç mis line yakım... Şekerli maddeler kepek- te beyaz undakinden az ise de, kepek ekmekte unla karışık olduğundan yi- ne yüzde yetmişi geçer, Halbuki be- yaz unda yüzde elli dörttür, Kepeğin büyük bir iyiliği, terkibin- deki manyezyam madeninin başka hiç ir gıdada bulunamıyacak kadar bü- yük nisbette olmasıdır; Yüzde S10 mi liğram,.. Bu maden şekerli maddele- rin vöcadürüzdeki adaleleri İşletmesi için o kadar lüzumlu olduğundan, bir ekmekte kepek ne kadar çok olur u) | rülüyor,. İsviçreli sakallı bir profe- sör.. Bir Fransız prolesöriyle refi- kası, Plâja ido havasr vermek isti yen bir Rus bayan, Büyük Millet Meclisimizden Hariciye, Ziraat ve Ma liye işlerimizle meşgul Oüç mebusu- Üniversite mümessillerimiz.. Dişlerimizi çürümekten başımızı ağ- rımaktan koruyan ilâçlar hazırlıyan bir genç müteşebbis, Amerikadan ge- diği güzel mayolarla nazarı dikkati çeken ve tercüme romanları İle tanm- İmış bir kadın muharririmiz.. Deni- isin Yörükalide mi, Karşıyakada ım daha srcak olduğunu münakaşa eden) İzmirliler grüpa ve bir takım yara -| malarda mürekkep © ayni zamanda bir de Tilöya sahip “Adalılar çetesi, sonra küçükler, ön divar ads- lardan sandalla gelmiş tunç vücetlü gençler,., Mülteci Yugoslavlar ve bü tün adayı kendine hayran etmiş bir Çekoslovak kadın. ** giyükadadı Yörük plâğından gayri Maden cihetinde ve Klüp- te de denize girilir Maden ciheti he- meni hemen metruk gibidir, o Klüpte ise denize girebilmek çin za olmak izwmdır. o Lâkin âzalardan bir ço- ğu da Yörükaliye gelmeği tercih edi- yarlar, Galiba deniz Klip tarafında | daha soğuk, Her halde öyle olâcak ki, Adanın diğer taraflarında herkes #1- caktan şikâyet ederken, Klüpte otu ran şair Mitat Cemal sarı pardesüsğ- mü üzerinden eksik etmiyor ve katiy- İyen denize girmiyor, (1) Bu notlar yazıldığı tarihte Yö- rükaliye işlemiyen vapur 2 Temmuz» dan. itibaren işlemiye başlamıştır. (PAN) EKMEĞİN KEPEĞİ ARTTIKÇA... | adaleleri o kadar iyi işletir... Kepekte üükürt madeni beyaz undakinin iki çuk misli. Bu maden biltün vücu- dümüzdeki küreciklerin temeli de - mektir... Fosforu yüzde bir gram, ki- reci 1,209 gram,., Kemiklerin temeli ne hizmet eder, Kepekte BI vitamini 200, B2 vita- mini 10 ölçü... Halbuki birinciden beyaz unda ancak 100 ölçü, ikincisin- den hiç yoktur. Kepeğn en büylk iyiliği ekşi değil, alkalen olmasıdır. Halbuki beysr ek- mek kana ekşilik getirir. Kepek ek- meğin terkibinde ne kadar çok olur- #a ekmeğin vücüde getireceği ekşilik © kadar azalır, Buğday tanelerinin kepeği hiç ayrılmadan ekmek yapılır- sa, © vakit ekmeğin ekşilik derecesi yarı yarıya iner, Başımıza gelen hastalıklarm bir İçoğu, yemeklerin verdiği ekşiliğin faz İla olmasındandır. Çok “kepekli ekmek © hastalıklara mâni olur, 4 olalı Yazan: Sevim SERTEİ Gastelo Benzin Deposunu Nasıl Uçurdu ? 'üzbaşı Nikolai Gastelo çok tanınmış ve sevilmiş Sov - yet havacılarindan biriydi. O tay yare harbine yabancı değildi. 989 Rus - Fin harbinde Fin mühim - mat İabrikalarını, köprülerini bombalamış, geçen sene Besarab yanın işgali esnasında Romanya" lıların terkedecekleri araziyi ha- rap etmemeleri için buralara pâ- raşütle asker indirmişti. Sözün kısası yüzbaşı Gastelo bu işin acemisi değildi. Sekiz haf tadanberi vatanının müdafaası u- ğürunda devam eden büyük harp te de o daha ilk gününden vazife almış, düşman tanklarını, askeri hedeflerini uçurmıya başlamıştı. 3 haziran günü yüzbaşı Gastelo yine kendi bölüğiyle birlikte har vada döğüşüyordu. Aşağıda Sov- yet arazisine girmek istiyen düş- man motörize kıfalariyle Sovyet- ler arasında şiddetli çarpışmalar oluyordu. Havaya uçurulan tank ları yere düşürülen tayyareler patlayar toplar, düşen bombalar... Müthiş bir şeydi bu döğüşmes. Yüzbaşı Gastelo da büyük bir hava harbinin tam - dı, Işte bu anda hava dâfi top - larından birinden gelen bir mer- mi tayyarenin petrol deposuna isabet etti. Şimdi yüzbaşınm va- ziyeti köl . Tayyare alevler içindeydi ve düşüyordu. Eğer he- men paraşütüne sarılıp atlarsa Gastelo hayatını kurtarabilirdi. Fakat düşman arazisinde bulun - duğuna göre doğrudan doğruya düşmanın eline esir düşmek mu- hakkaktı. Bu ise yüzbaşı Gastelonun hiç işine gelmiyordu. Bu sel n dolayıdır ki, o, paraşütünü çıkar- madı, ve hayatını kurtarmak İçin tayyareden atlamadı. Ateşler içinde olan tayyarenin direksiyonuna geçti ve vücudü - nün birçok yerlerden ye $u aşağıdaki büyük benzin depo- sunun tam Üstüne getirdi ve son ra makineyi durdurdu. Birkaç saniye sonra müthiş bir infilâk duyuldu. Yüzbaşı Gastelo vücu. ASKERİ VAZİYET | | Ukraynada Alman Taarruzunun Hedeflerı Nedir? (Sonu; Sat 2; SU: 1) İn sekeri harekâtın ic- ıdır, Çünkü Ukray- mada Dinyeper, Bug, Dinyester gibi büyük nehirler vardır, Yağmur mev- simi başladıktan sonra bu nehirleri geçmek ve bu nehirlerin sulayacağı ovalarda harp etimek güçleğecektir, 3 — Ukrayna Sovyet Rusyanm ik- tisaden bel kemiğini #eşkii eder, Sov- yetler Birliğinin en büyük maden kay hakları, mühim harp sanayii, ve bü- tün cenap sanaylini besliyen Dinye- per - Stroy elektrik santralı burada- 2 — Ukrayn; rast için zaman İdir, Ukrayranın zaptı Sovyet Rusya Yazan: H. 6. Dwight gmekliye Şabann emekliye kopya © varınca, sandığı sırtlıyarak giteniş Bu anda, içeride ha > su damlası, köran- Uklar içinde kalan köşkün dahilinde garip akisler yaptı, Şabanm arkasın» dan koştu. Amavut korunun kenâri- Da varmaya kadar sandığı sırtından indirmiye rezi olmadı, Oradan soncu rlikte taşrtılar, hazırladıkları yere götürdüler, Püşa: “Şimdi dikkat etmeli, dedi, 'Sandığı kaymudan, bir tarafa sap- lanmadım çukura ipdireceği İlk defa hayret alâmeti gösteren Şaban sordu: “Peki sandığı da beri- İber mi gömeceğiz? cevaben verdi, sonra “Başımdan atmak istedi- Rörneceğiz., Şaban füzüldi. “Çok zek,, dedi, “Pek de güzel bir sandı canım, Anmu siz bilirsiniz, Öyle ise işte, Hitit bir sürünme, erkasmı toprak çökmesinden kasi clan danuk bir ses duyuldu, bunu da tahix üze- vine düşen moloz ve taş parçalarının pıtımbiları takip etil, Paşa arada baş- ka bir sesi de İş işitmediğini kes- tiremedi. Lâkin evvelâ bir bifbül, sonra başka biri geceyi çilgın Nisan | — Çeviren; M. ABAŞ Doğmeleriyle doldurmıya başladılar. « Şabun: “He, bak Iki oldular, dedi, “Simd: dişi bülbül hangisinin sesi daha güzelse ona gidecek, Paşam buna cevabı sandığın üze- ine bir kürek #aprak atmak oldu, Şsban da öyle bir gayretle kürek salladı ki, çok geçmeden çukur ör- sildi, Şabar: “İhtiyarız amma yine bir işe yarıyabiliyoruz.. dı imdi kaz- ma kürekleri ben çalılar arasma sak- İkyacuğım, Yar sabah, erkenden, tembel bahçıvanlar uyanmadan ev- vel, gelir, yeri öyle düzeltirim kl, bir daha Xximse bulamaz, Bereket ki kendisine itimat edi- iebilecek bir sdam vardı! Dönüşte korudun geçerlerken paşa bunu dü- şünüyardu, Konuşmuya hiç erru duy- muyordu, lâkin verdiği kararı yeri- ne getirdiği için içi rahatlamıştı. Yo- kuşun alt tarafma yaklaştıkları 20» man, Sümbül ağa aklına geldi, Ha- romğası kendisine verilen emri geli- ba ciddiye almamıştı, yahut göze gö- rünmemeyi tercih etmiş olacaktı Belki de etrafı gözetmek için tekrar yukarıya çıkmıştı Köprüden asağı bahçeye geçerler - paşa, “Pen hemen yalıya gi ken Tefrika No. 16 mek niyetinde değilim,, dedi, “Üstüm başın toz toprak içinde. Kestanelerin altında biraz dinlenmek © istiyorum. Sen bana bir palto ile bir de fırça Bibi bir şey gesiriver, HE bir de kah- ve İsterim, Ne kadar yorgun düşmüştü! Hem de he kadur &z zamanda, lâkin köş- ke çıkarken, burada hasır koltuğa 0- #urmasındanberi bir ebediyet geçmiş- *i! Canı sigara istedi, Elini cebine götürdü; cebinde başka bir şey daha vardı, küçük katı bir şey, ilkin ne olduğunu anlıyamadı, Sonra hatırla- dr Anahtardı — Mahut anahtar, Onu bir anda yanmdaki havuza lat, Anahtar suya düşerken keskin bir fasıl. has etti, bu ses Üstüste GÖZÜME NİN t dü düşmanm aşağıdaki meydan muharebesini başarabilmesi için icabeden benzini havi depoyla be raber ortadan kalkmıştı. Işte bu vatanı uğurunda mü - him bir iş yaparak ölmeyi, esir olmak şartiyle yaşamıya tercih eden Sovyet hava yüzbaşısı Gas- telanun hikâyesidir * * Bir Kaç Rakam Ss” günlerde Uzak Şarkta siyasi vaziyet oldukça ka- rışmıştır. Japonyanın Hindiçini istilâsı, bunu müteakip de Tass hududunda tahşidat yaptığına dâ ir haberler Aaniralyada telâş u- yandırmıştır. Zira, Sinakpure'un İşgali Avustralyanm hiç işine gel mez. Bu münasebetle Avustral - yanın hava kuvvetinin harpten evvelki kuvvetinin tam 16 misli olduğu söylenmektedir. Yalnız gönüllü olarak hava kuvvetlerine girenlerin adedi 200,000 i bul - muştur. İngilterenin büyük tayyare fab rikalarından biri olan Douglas tayyure kumpanyası 1941 senesi haziran ayı İmalâtının 1940 se - nesi haziran ayı imalâtından © 27 fazla olduğunu bildirmiştir. Amerika Birteşik devletleri mü dafaa vekâleti müdürü Mister Sydney yaplığı bir beyanatta demiştir ki: Bir sene evvel müdafaa vasıta- larını imei eden sanayilerde 400 bin kişi çalışırken ku sefer bu iş- lerde çalışanların miktarı tam 2,100,000 e çıkmıştır. Bu âdedin gelecek sene 5,700,000 e çıkaca - ğı tahmin edilmektedir. John Camp isminde Texaslı bir petrol kumpanyası sahibini Ame rikan petrol istihsallerini İngilte reye 1,300,000 fıçı petrol vermiye davet etmiştir. Bu rakamı takri- ben Avrupanın yarısı olan Texas devletinin bir günlük petrol is - tihsalâtıdır. Mister Camp kendisi İngiltereye 5,000 fıçı petrol te « berrü etmiştir ve birçok arkadaş- larından da onun gibi yapacakla rına dair söz almıştır. Eğer bu a- damlar da sözlerini tutarlarsa di- ğer bir 7500 fıçının garanti oldu- ğu söylenmektedir. Mister Camp ın bu faaliyetini Mister Roosevelt şahsen himsye etmektedir. harp sanaylini bir çok ham madde - den mahrum birakır ve müşkül vazi- yete sokar, Onun için Ukraynayı bir an evvel işgal etmek ve Sovyet Rusyaya ce- nuptan büyük bir derbe indirmek lâ- #undır. Başlıyan üçüncü tatrrazun &- sl hedefi de budur, Almanya bu hedefine vasıl olabile- cek midir? Alman askeri mütehassıs- larının dün Berlin radyosunda ileri sür dükleri mütalealara göre, cenup vep- hesindeki harbin kati bir neticeye isali için daha bir bafta kalmıştır, E- ğer Alman ordusu bu bir hafta İçin- de buradaki Sovyet ordusunu imhaya muvaffak olursa, Ukraynanın iş- gali artık bir emrivaki sayılabilir, Fa- kat bir hafta içinde bu kat'i netice a- namazsa o vakit bu cephede de harp, smolensk cephesinde olduğu gibi, bir aislet devresine girecek, ve artık on- dan sonra kaş için hazırlanmak lâzem gelecektir, Şimdiye kadar Alman orduları cenup cephesinde hayli yer kazanmışlardır. Fakat Sovyet ordasunun mülesvemâ- tini kırmağa muvaffak olamantış, Ki- alamamış ve Keradenize ineme - mişlerdir, Uman'daki Sovyet mukave- metini kırmağa muvsifak olsalar bile, Mareşal Budyeni orduları o Dinyeper nehrine kadar çekilip ba nehrin ark sında yeni ve kuvvetli bir müdafaa hattı vücude getirebilirler, Alman or- dualarının mecrası hayli geniş olan ba mehri geçmesi kolay değildir. Harp bu bat üzerinde bir mevzi harbi ne inkılâp edebilir, Bu takdirde Al- manların Karadenisden Kırım yarım adasına asker çıkararak cepheyi arkı dan vurmağa teşebbüs etmeleri ibti- kurnacıklarda akisler uyandırdı, Pa- ga ayı kalktı, fskiyeyi okapamak için, eliyle, sarmaşıklar arasında musluğu srad. Bahçenin ötesinde Boğaz sekin uykusuna dalmıştı, Yu- karıda, uzaklarda da bülbüller ötü- yordu. Yarın Üçüncü Hikâye MEMİŞ malinden bahsedenler de vardır, Ka- radenize Sovyet donanması hâkim ol. duğu için Almanlar burada da Gi- ritteki tecrübelerini tekrara toşebbie edebilirler, Yâni Kırıma havadan as-| ker sevkine teşebbüs edebilirler, Fa- kat şimdiye kadar Sovyet ocephesi- nin arkaşsma paraşütlerle asker in - dirmek için yapılan tecrübeler aka- mete uğrümışlır. Almanlar hava Üs- tünlüğünü temin etmedikçe Kırma havadan seker indirmek tecrübesine e Im. Avrupada Tefekkür Yazan: Sabiha SERTEL MHvrp sonu Avrupasını, hattâ harp aonu dünyusmı yalnız siyasiler konuşmuyor, Avrupada tefekkür ü- lemini allkudar eden meselelerin && mühimi bu harp (sonu dünyasıdır. Merkezi ve cenubu şarki Avrupa hare bin içinde olduğu için bu hususla te- fekkür üleminin he düşündüğünü öğ- renmek mümkün değildir. Fakat İn- gilterede, harp içinde olmasına rağ» men, Amerikada harp arifesinde bü- Yanmasına rsğmen bu meseleler açik açık konuşuluyor. İngilterede 1941 Kâmun evvelinde toplanan conventien o münasebetiyle, gerek İngiltere ve gerek Amerikada intişar eden yazıları bakarsak, bü harbin sonunda düryanm muazzam değişikliklerle | karşılaşacağı an larız, Bu yazılarda hâkim olan ruhu hü- lisa etmek istersek şöyle bir neti vararızz 14 » 18 harbi dünya meselele- rinden 3iç birini kalletmeden nihayet buldu. Harbi müteakip yapılan mü- iyeti insanlığı mustarip € den dertlara çare bulan bir Milletle birliği değil, sanayi devletlerinin meti- fsatlerini galipler İehine idare ede bir devletler manzömesi idi, Düny kurtarmak için sathi tedbirler bul- mak zaman, geçmiştir. Büyük devlet- lerin içinde bulunduğu sinal ve İk! sadi buhranları kökünden halletmek için, zecri değişmelere ihtiyaç vardır Eski ölçülerle yeni bir dünya kuru lamaz, Dünyaya verilecek nizami yasilerin menfaat kantarlarında öl #peyiz, Diplomasi arlik sözü tefekkü. ra, milletlerin ihtiyaçlarını ve kurtu Tuşlarını tayin edecek (olsn objestiv düşünceye brakmâlrlırlar, Dünyaya vereceğimiz nizamda arlık şu devle- tün menfasti, bu devletin nüfuzu, bu hükümetin hayat sahası gibi klâsik çareleriş dünyu (Omizamı kurulamaz, Bütün insanlara, bütün halk kütlele- fine insan gibi yaşamak, hürriyet çinde inkişaf etmek, insanlık menfa- atine İstihseli tenzim etmek zamani gelmiştir, İnsan yığınlarını mekanize kuvvetlerin önüne serip, milyonlarla insan ölüsü Üzerinde medeniyet ku rulamaz, Harbe sebep olan bütün âmilleri kökünden koparmak, dünya cemiyeterini birbirine faydalı olacak konfeddrasyonlar halinde birleştirmek mdır, Bunun esası da “milli men- faat, “şahsi menfaat, değil, beşeri menfaat olmulıdır. Eğer harbin sonun da, 1914 barbinin osonundeki gidi | sahle insani (tedbirlerle kurulacak Milletler Cemiyeti ile bu dertlere dex va bulunacağını zönnedenler varsa, | beşeriyeti içinden çıkamıyacakları bis ânarşiye ( sürükliyeceklerdir. Sul konferansların: siyasiler değil, hel kütleleri, ve halkın o menfnetlerini müdafan eden tefekkür idöre ötmeli dir. Bu yazılardan çıkaracağımız mana şudur: Avrupada, tefekkür âleminde d'plamasi dalaverelerine, menfaat an“ laşmalarina ve çarpışmalerına karsı isyan vardır, Bu isyanı 1914 berbinim 9 sonunda da görmüştük, Edebiyat, İ- lim, sanat harbe karşı seferber edil- işti, Milletler Cemiyeti ne kadar kof çıkmışsa bu tefekkür de bir kot kuluk gibi yeküserdi, e Beşeriyetin kurtuluşu için attık ne muahedeye, ne hitabeye, me de sözden ibaret tex fekküre ihtiyacı vardır. İcraate, kat ve zecri icraata ihtiyacı vardır, SPOR . ard İzmi Bisiklet Turnuvası 1 günü Ankaradan başla « erk TE İrini karla yaramı olan 8 Ba İli sali günü izmirde bitmek üzere E henak (krap) Bir bisiklet yarışı Verin . Mesate 552 küemeredir. 1 İsi Yarma 2 "Epin mababr snat 600 da Aska yada Ülie meyüyerndaki Aakirk sasi belinden NÜ HALKEYİNDEN: Evlmir sper No) iş bor” küler Tekke kapa, lerden 18 İneiye kadar delete Mala da madalye verilecektir. Türkiye atletizm birinciliği ürkiye dendi atletle Birimeiiği 24 aklen ünü Fenerbahçe stsdemda zaptlatakı "ühasebetle sekriminde Körük Dir atlet kenerani toplanacak. bu armda Deyocimilel de dzreiyondar gönderilip yeni tertime edi ailerizm Tizamnamesinie mesi de gözden ge dizilen. Atletizm müsabakası soy Binet 59 Ağimtcsa Fererbeçe e Zap o um a ar ÖLÜM İnbinar'ar, Kahatam Havasını dairesi, kışı 7 İsleder kana bir rahata ermiştir. Cemanesi eveelki $41 günü Bamanti Taret Paşa Basesihden Kaldırlırak ale kak öğ edilmi ir. Mevlk Pahmet eylesin Mehiesiarı mevallim arkadaşlarımızdan BA yan Buat Belde ve diğer akrebaalrına Hiziyei müteakip ve elemi 13 Hktam kurtalamıyarak Vefat e ba ve arkadaşlarının. iştira am carmtimde halındrktan Ea defnedilmiştir er ve sayı liken dan sabemet dileriz. ÖLÜM Eki Seyhan Defterdarı Galata 9 nümatalı karanç itiraz Komlayonu Az: Mahir Esdğ b kalb şektesizden dünkü sel günü vefat ei gir Genazesi bugün öze vekil Bini Mü drriarek namar Teşvikiye camiinde, çak sokağı Meçrmüyet apartımanından kak çil tan sonra Periköy kabrıstamını delsedilecezir. cesaret edemezler, ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: