1 sene 6 Ay say 800 " 1 Ay 0 Adres değiştirmek 25 kuruştur. BUGÜN manyanın Sulh Taarruzu 1800 Kr 1600 İevyorktan gelen bir habere göre) Almanya yeni bir sulh taarru- in hazırlanmaktadır, İngiltere ve Amerikaya | yapılacak m bu sulh teklifi şu şartları iti. *decekti 1 — Sovyetlere ait Alman İşgali ndaki arazi 25 sene müddetle Al NO İşgali alında kalacaktır. — Belçikaya derhal ceki atatls edilecektir. Alsas - Loren müstesna olmak © Fransa eski şeklinde kalacak. tir, $ — İngiliz İmparatorluğu. harpten Çvelki vaziyetini muhafaza edecek İ — Avrupanın Almanya ile iş bi İli yapması kabul edilecektir, iltere ve Ameriksmn en sali Mireitar devlet © adamları, nasilerle bir zaman ve hiç bir münasebetle e aşmıyacaklarımı ve mazizm imha O Milinciye kadar mücadeleye devam Meceklerini bi> çok defalar alenen ve Mimen söylemişlerdir. el de Eden, Almanyanın pek y: Bir sulh taarruzunda bulunması olduğunu fakat bu sulb tek, ne mahiyette olursa olsun İn. hükümetinin Hitler ve rüfeka, milzakereye girişmiyeceğini te beyan etmiştir. akşarı Londra radyosunda ta. muharrirlerden o Vilkam Skit anları söylemiştir; Böyle bir taarrazunu bekliyoruz, o Fakat hiç bir sözünü tutmıyan Hitlerle mayız, Almanyayı böyle bir sulh tascruru. M mecbur edecek en bazlıca sebep, İovyet mukavemetidir. Sarahaten hn. r ki, Almanya bu kışı da, çok iri ümit şartlar içinde harp ha İde geçirmek mecburiyetindedir, AL Mahya için bunun çok derin bir ma. Mer vardır, İlkbahar geldiği zaman, ve li yi: gr ii > öğer Almanya © vakte kadar şark ve gurptan indirilecek darbelerle Mikeri mağlübiyete uğramamış ve ik. di mukavemeti kırılmanışsa In. Ültereyi ve Sovyetleri daha kuvvet. imiş ve taarruz kabiliyetini küzan. bir vaziyette karşısında bulacak- Böyle vir peespektil karşınında AL, ibya için tek kurtuluş çaresi, esi İliinlarımdanı va taleplerinden © geniş Miyasta fedakârlık yaparak İngil! anlaşmak ve uzlaşmaktır. Almanların, Kiefi yahut Odesayı a). muvaffak (oldukları takdirde, Harbin bitmiş ve Sovyet ordu na mağlip edilmiy olduğunu ilân İtrek İngiltereye böyle bir sulh tek. lü yapmaları beklenebi Böyle bir teşebbüsün, meticelenmese dahi, bütün mem. İitette mahrumiyetlerle ve ıstıraylar. İs dolu bir çehernem hayatı yaşayan İlkin, teveccüh ve miiraheretini ka, Hinacağını ve harbin uzaması met'i- liyetini İngiliz hükümetine yükleme, Yarayacağını düşünebilirler, İngiliz ve Amerikan devlet adamla. İnin o beyanatlarında mütemadiyen: “Bir, Hitler ve rüfekast ile koruya, Müyez,, sözlerinin kullamidığı nazarı Ükkate çarpmaktadır, Bundan, İngil- İtre ve Amerika hükümetlerinin Al, Manyada iktidar mevkiine gelecek ma. kül insanlarla müzakere — edebiliriz Mönsse çıkarılabilir, Fakat böyle bir Viziyetin, Alnın ordusu bâyük bir “ mavaffakı. Mağlübiyete uğramadıkca, meydana Beleceği tahmin edilememektedir, Fransada Gemi Veygand ile Pariste bula, nan Amirsl Darlanın Vichy'ye Petin'in riyasetin- ranşanın yimali Afsika müstemle. kelerini de müştereken müdafaa et, Mek hakkımdiki tekiili müzakere ©. kedi. > İspanyanın vazyetinin de Fransaya bağlı olduğu ve çölde askeri harekâta Müsait olan sonbahar mevsiminin yak lâştığı düşünülecek olursa, Vichy hi bü tekille vereceği *hemmiyeti tebarüz eder, Bu devabın ne olacağını kestire Meyiz, fakat Fransanın bugünkü vaz yetinde dahi, İngiltere ile askeri birliği yapmak tehdidi ile Almanyay İsleplerinden vazgeşirecek bir kuv Vette olduğu muhakkaktır, Uzak Şark Vaziyeti: nyan salâhiyettar makamla- JE İngiltere ve Amerika devlet damlarmın bir kaç gün evvelki bey, Batlarıma cevaben, Japonyanın sulh » Derver emeller beslediğini ve sulbü ihlâl edecek hareketlerde bulunmadı” İını iddin etmişlerdir. Londra rağ- Yonu sözcünü ise bu iddialara ceva- hen; o hâdiselerin bu sulhperver te- mayülleri tekrip etüğini, Hindiçiniye çıkarılan 0,000 askerin Tahilând İm- dutlarına doğru sevkedildiğini, bun- dan başka Sovyetler hadudunda 500 binden fazla Japon askeri (tahşit ilaiği, Hasankale tecrübesinden sonra Iyi techiz edilmiş bir milyonluk Sovyet ordusuna karşı harekete geçmesi dilşünülmediğine göre Siyam, Birmanya yolunun, Ma aya ve Singâpürün doğruğan doğruya tehdit altına girmiş olduğu anlaşılmak tadır, Bunu, İngiltere ve Amerikanın gör yumacığını zirnetmek böyük bir hata olur demiştir, . ANTEN Bir koç Günl saki “bir haşhaştır. En 5 £ a AZİZ DEVRİNDE her evde ve konakta Bağdadi du. varlar. çivi. tatmadığı için, bina dığı zaman bir veya bir kaç oda. köşeleme salıncak halkaları ş- ir, Bu halkaler, bazan, emzikli sel salirlerin de işine yaramaktadır: Ö tiyaten iplerini de ber; ocuk, yolda ve kucakta ye. | ğı cihetle ilk işleri hemen salıncağı karmak ve yavruyu | İçine yatırıp uyuttuktan sonra rahat 'rahat sökbete'dalmaktır Araba işlemiyen kaklardan geçerken salıncak gıcırtıları, ve kalınlı inceli ninni sesleri işitilir: “Dana girdi bor. tana, kov böstaner danayr,, ve “karga| karga gak dedi, çık yollara Wak de di, nevinden, Sübek devrindeyiz. Beşikler sübekli olduğu gibi bazı salıncakların Gk) kısmında dı sübek geçecek bir delik mevcuttur. Cami kandiilerinin azma. varis benziyen, o biçimde, fakat dahı ince, mavimtrak, benekli benekli, âdi sırçadan yapılmış bu cam kavanozlar anayı birteviye bez yıkamaktan ve çocuğu da bacak aram pişmesinden kurtarır, Bir iyiliği daha varı pış arasına fazla tülbent ve “mer w takarak bebeği çarpık ve a7, rik bacaklı, tenasüpsüz olmaktan ko. vur, pri ya, Ya, I gürültüsüz — s0, beşik tıkırtıları, * * pek rağbetteğir, Hiç bir mahalle akları yoktur ki lerinden kupl haşhaş o hevenkler sarkmasın, Bütün nesil, hangi içti mal sınıfa mensup olursa olsun, haş. haş mankuhu İçe eme dalgın ve yarı sersem büyümüştür; sanki Çin İmpa- Tatoruna esrarkeş olmağa istidat: ve sart benizli tebi yetiştirilir, Çoruk gözleri, o, kendilerine has pek Tâtii, taze, saf revnaktan mahrümder; fer, sir, malihulyalıdır. Böylete, uyuştu. rucu bir zehirle hayata gözlerini a. çan mâsum, ömrünün sonuna doğru, çok defa, yine bir başka zehirden te. selli ve zevk arayacaktır: Afyon, Salmcağında torun haşhaş emerken| İköşe minderinde dede afyon yutar; biri dünyaya girerken, öbürü (veda ederken hakiki hayattan o uzaktırlar, bir yalancı âlemde yüzerler, kilikle- başlayıp sonunda yine kilikle biten bir ömür! Evveli haşhaş, sonra cahil ana, ba. ba, dadı, İala, bacı terbiyesi çocuk neşesini kökünden kırar, “Uslm otur! ihtarı yavrunda fstri ve Jüzumlu bı hareketini köstekleyip | içindeki İkermak cevherini leştiten çocuk tipi, br, rakıldığı “Yerde en az kınıldıyan, en az ses çıkaran, hülyadın ve uykudan baş kaldıramıyan lpacı, yâni kol şiş man, İenlatik çocuktur. er onlarla başlıyan maddi cendere terbiye sistemiyle mânevi ce dere halinde devam eder, Önce vi cdi mahpastur, sonra ruha, Kor kutmak,.. İşte, terbiyenin temet taşı! Umacı, İamsam anası, çizşamba karı. | #1, kölyabani, kesik baş, cin. peri, ca. dı, şeytan, evliya gibi hayali tiplere padişah, zaptiye, cellât, zindancr, bek. çi baba, sokakta gezen meczuplar, ba, Lası tutan zenciler, haneden bo. şarın deliler İlâve edilince çocuk için dünya Üzerinde anasının, dadısınm e. iie yapışmadan serbest adımı atmak imkânı yoktur, Çocuk sanki bir şe. birde yaştmaz; sanki dallarında Yı. lanlar ve yırtıcı kuşlar barınan, larmen arasmda o kâplanlar dolaşan, yamyamların mekân tuttoğu esrarlı bir Afrika ormanndıdır. Ne Tarzan, ne (Tacir Horn) filmleri o devirde, çocuk kafasına sığdırılan tyler ür.| pertici âlemden daha korkunç olabi. İir, Biçare yavrucak odadak! yük ka-| pısını açıverse * içinden uzun sakallı bir cüce fırlıyacaktır; merdiven ba. şında, kan sizin kellesini koltuğunun altına sıkıştırmış, o (kesik baş) bek. femektedir; bahçedeki incirin altmda yeşil cübbeli Bakalı dede oturup et- vali kollamaktadır; tavandaki budak deliğinden bir cin bakıyor; asağıdaki taşlıkta, nalınlarını tkırdatarek peri kizi geziniyor; köşedeki o türbede her gece evliya baba, kefeni sırtın. da çıkarak pencerelerden bâşmı ». zatıp içeriyi o gözetlemektedir; cağı karısı, kiipe binmiş, elinde süpürge,| cevabın | havalarda dolaşıyor ve bir memesin. den kan, bir memesinden irin akan dev anası, çeşme o başımda bekliyor. Padişah da arasıra tebdil gezip yara maz çocukları (Binbirdirek) e hapse. der; zebellâ gibi zenciler, etlerinde kırbaç, döve döve insanin etlerini ke, miklerinden ayırırlar ve sonra da ya. ralarına biber ekerleri k* İ OCUK DÜNYASI, badur, | Işıksız, der, iğri büğrü sokak,| arı, türbe ve tabutluklarr, bostan kur) yuları ve sarnıçlariyle; uluyan köpek eri, müthiş yangınları, koleraları, ka, | fesli evleri, loş borlrumları, kocaman küpleri, tekkeleri, biçim biçim ser. paşlu şeyhleri ve kızılcık değnekli ho, caları ile, banlar yetmiyormaş gibi iâveten ber tarafta dolaşan korkunç ervah, ecinni tayfası ve hortaklariy: le çocuğun irade, zekâ ve kabiliyetini bahtalıyan, oyu ürkek, Oezgin, pasif hale sokan aslına hiç benzemiyen bir dünyal de OCUK OYNNCAKLARI: Kay, mana zırıltsr, hacıyatmaz, teker- ekleri öğndükçe elleriyle bir zile vu. ran arabalı tavşan, barsak geçirilmiş kamış düdük (gaydanm küçüğü), ms. kavva karagöz, meşin top. Çocuk o. yunları: (Erkekler için) birdir bir. kaytirrak, turas Çruhtelit) koyma. ca, saklambaç, asma salıncak, körebe, “üşildüm üşüdüm - kürkün giy, “evel üstünde kimin eli ver”, “çay. İ gittik; g5 Viakni Refik Halid lak, yavsum kapamazı verme”, “piş ayağım, pi kutu dili, kepçe dil öm. bine: Çocuk yiyecekleri: Ba dem esi peynir leblebi. leblebi şekeri ve umu, halka, kuş lokumu, horoz ve elma şekerleri; pekmezli sa mahaliebisi, cevizli cuk, köirün, pestil, eewâr ve bunlar arasında “abdül denilen, şimdi hiç saslamadığımız ka. tı, lezsetsin bir nesne, s # 'OCUK PARKLARI: Cami avlu- ları, bos iranelikler, Ço. cek kıyafetleri: Uzun entariler, İşle- meli takkeler, belde (kuşak, ayakta sarı pabaç, paçası uzun don; atkı ve İl, HAMİT “DEVRİNDE eşik azalıyor; salıncak da öyle, Sübek hemen hemen hiç kalma, miştir. Devrim sonuna doğru, orta Balli ailelerde icabında sallanabilen tel örgülü ufak karyolalar çoğalıyorsa da çocuk hastalanıp haysuzlandı mı bö- yük sna ile yaşlı dadt onu bir yatak çarşafına koyup birer tarafından 74. kaliyarak, salıncakta imiş gibi yorlar, Beşik ve salıncıkla beraber; yazık ki güzel ninniler de seyrekleş- iştir, Çocuk adım atmağa bat rak inyağının şişesi! Ci. küşesi!,, diye oynatmak âde. de kullanılmakta ve çok şikür, gittik. se rağbetten düşmetkedir, Kundak arlıktan kurtuluyor, Çocuk arabası yavaş yavaş kendini i ma pek nâdir olarak, siyah boyalı, körüklü, çok yüksek, devrilme tehlikesine marar, biçimsiz şeylerdir. gelerinde kullanılır, hem 'bozuk hem de yazın tozla, ki. şın çamurludur, Ancak, ana “çocuklarınm arabası var,, dedirtmek, Esbdebeli görünmek için satın sirnmış tr; pek işe yaramaz, lüks eşyadan madaktur, * * 'dtnine tutmak moğa hükmi tr; tutamıyanların çoğu emzikle besliyorlarsa da sütü, hususi kaplarda pastörize ct mek, banyo yapmak usulü de tanm.| müm etmektedir. Şüphe yok ki bu devirde çocuk bukımı Istanbulda ye- ni bir yola girmiştir; Besim Ömer Paya © itibarla heykeli dikilecek bir adamdır, Doğum işlerine erkek hekimin ka, tışması ve çocak hastalıkları için mü- tehassız ilk doktorun işe başlaması Hamit zamanına rastlar, Dadılara, ninelere sek: tenbih! “Ço. cuğu ci peri masallariyle, çarşarba karım kuyu ânasiyle korkutma, yınız 'akat, yine de, girli gizli, ah- reviklerin ağzından kulaklarına ür. İkütücü sözler | aksetmektedir. Eve gelen boca hanımlar da bilgiçlik tas. kıyarak, meselâ “#bdesthaneye başı. mızı Örtmeden girmeyiniz, cin çarpar! “Destursuz vu dökmeyiniz, çarpı Brsmız!,, nevinden yarı dini ler vermeleti der, Diçin erkek! Halâya girerken başlarına fes giysinler ve Kadmlar örtünrünler? Bunun 86- bebi fena rayihanın saçlara sinme, mesini temindir; “cin çarpar,, tehdidi de kaideye behemahal riâyet olunması İçin eklenmiştir; bizim İlk bakışta mânasız, saçma görünen bu kabil ib. tarlarımız samanın icaplarma uygun bir #sleem #hhi ve bedii Hirumlara is. tinat ederdi, ** mit devri çocukların ekseri. yeti, artık, Sultanakmet meyda. randaki (Dikilitaş) üzerinde gördük. | leri insan şekillerine bakarken onla, rın, anasına, babasına pay verdikleri için böyle oldukların inanmamak, tadırlar, Bu, bir terakkidir. Zamanın en mühim itikadını âleme sınıfından, | tekke geyhlerinden beklenen mânevi! yardım ve evliya türbelerinden bek, İknen keramet teşkil ediyor, Çocuk bu terbiye içinde yetişmektedir. e Senede bir kere olsun haciya, hocaya okut. tarulur, şeyhin tesbihinden, tütsüden geçittirilir, Dini göreteklerde heniz hiç sarsılmamıştır: Çocuk. kandil ak, $amst eve geldi mi annesini veya mine. | boyı | sini, başı örtülü, köye minderine geç. miş, pes sesle (yâsin) okurken bulur; odalarda bir gülsuyu kokusu ve ödü- ğacı dumanı dolaşmaktadır; ma, hakkak simit alınmıştır ve helva pişirilmektedir, Arasıra mevldt © kutular, şerbetler içilir ve kül. Mh — biçimi © kdiğıtlarda o mevlüt şekeri dağrtılır,, Bu şekerler, aradan beyar beyaz, ufacık ide o yapılmıştır; aralarında bir tek İâti lokum parçası ve bir tek kırmızı akide dahi bulu. günleri sile mezarlarını ve Eyüp türbesini ziyaret lâzımdır, Bay. cam ve teravih namazlarına gil tekbirlerle kurban kesilmesi, duvarla. ra asl: hadis ve fiyetler, tekkeler. den akseden zikir sesleri, yüksek mi- narelerde verilen "esselâ,, lar, sürre alayiyle Mekke ve Medinedeki “delil, lere gönderilen, içine ayrı ayrı zari, larda, ailenin her ferdi icin para kon. muş meşin çantalar, “Hırkai şerif, siyareti, bütün bunlar, okumalar, di. lemeler, tesbih çekişler, "üç ihlâs, bir | Avrupadan ithal UÇ NESİL - Üç HAYAT) 13 - ÇOCUK Mundurur, Kısa da sürse her mâsum, bir müddet kendisini muhakkak na, mâza verir, oruç tutar ve hatim İn. dirmeğe kalkar, Azli devrinde çocuklarda hem din, dem efsane hâltimdir; Hamidinkinde eisnne kuvvetinden — İesybetmiş, din im sörmel ür, * * ocuk oyuncakları ise , giyecek” leri ve yiyecekleri gibi - bep olumuyor: Kurşun askerler, tüfek ve kılıç, gözlerini m. çıp kapayan ve “mamal, diyen tap bebekler, vagonlar ve | İokomotifler, dört köşeli ve resimli tahta parçaları ..İve nihayet bisikletler, Eskiden bili. ben çocuk oyunlarına çenber çevir mek ve hattâ “Lantern mıajik, de gös. termek ilâve edilmiştir. Son senelere doğru Galatasaray mektebinde müslüman çocukları fet, bol oyununa dadanmışlardır. Burn gören bâzt sofralar: “Hasreti Alinin kesilmiş başma çelme vürmak mâna. sinadır, bidatır., diye İleri geri Jâ€, lar etmişlerse de mantıki isyan ettiz ren bu mel'unca tarizler bir netice vermemiştir. Yeni yeni frenk gıdaları da çık. muştar: Sütlü wn, çikolata ve bisküvi, Çikolatalar, evvelâ, sütsüzdü; “Kolo. ala), markalı ve zerci çocuğu resimli paketler, bir de "Meunler” ler... Bis, küviler de iki cins: Toparlak “Marie" lar ve dört köye “Petit beurre,, ler Pasta başlamıştır; lâkin İstanbul ta. yatında yalnız Aksaray yokuşundaki iki dükkânda mevcut? KR ge yine cami avlularında, bos. tanlarda, viraneliklerde oynuyor, A fasıra müşir üniformalı, kılıç kayışlı, cüce paşa Eryafetlerine de raslryorsuk da yet sokakta yarı Avrupalı soruğu tarzmda giyinmekteğir; kıdca partolon! nadir... Fena cihet kat kat fanilâ, zıbın ve #aire giydi. rerek çocuğu bohça şekline sokmak... Erkek çocuk ayakkabıları bağir fotin. dir ve yemesin diye burun tarafları. na siyaha boyunmış madenden ay bi. çimi bir zırh konmaştur, Koca koca, tüllü danteldir alafran. ga başlıklar giydirilen zengin kız ço. cukları ise, çok defa mahalle karıla. rına beğduasına uğruyorlar: o “Boy. Manuz devrilsin!,, ŞİMDİKİ DURUM Yeri binaların hiç birinde sahın. cak halkaları yoktur, Ve sa. lncak kurmağı bilen nnalar na. dirleşmiştir. Sedefli, oymalı, ktymet. 5 beşikler ancak Beyoğlunda, an. tikacı vitrinlerinde teşhir ediliyor. Sühek, belki, Çadırcılar çarşısındaki hırdavatçı dükkânlarının bir kenar. da nümunelik kalmıştır. Hepsinin yerini tutan merodinamik çocuk ara. balazı... Şimdi yeni yürüyen çocuk. lar, koşum ve tasma takrlrak, kayı. sından yakalanıp gezmeğe de çıkarıl, maktadır, Manzafa nahoş ise de bu sistem pratik olmak bakımından bel. ki faydalıdır, Kundak kalkmış gibi. Dayak da öylet Çocuk ferahlamıştır; güneşten, ha. vadan, sudan kaçırılmıyör; karakışta, arabasına oturtulup açık yerlerde do. laştırıldığını Aziz devrindeki analar görse korkudan ve hayretten danalar gibi bağırtrlardı, * * urum çocuğu zihnen de feraha çıkmıştır: Cadı, çarçanba ka, rest, kesik baş efsanelerinden haber. #iz, rahat kafa ile yaşıyor, O hür, çıplak, mümkün olduğu kadar natürel bir çocuktur, Fakat bana öyle geli, yor ki onun büyük, mühim, esasir bir eksiği vardır, Nedir acaba? Sara- batle tayin edememekle beraber bu. nun, daha ziyade ruhi, mânevi bir sey yorum, oOAsır çocuğu cin ve pefiye, | yeyb ahmeran ile Eshabi Ke. ve devri bife elbette inanmamalıdır; lâkin uy. kuya dalmak için saman gönlünde, gözlerini yumduğu otomobillerin ko. Telgraf -.. Şimdi de (Havagraf) ! t, gayet acayip bir tabir; Havagraf?,, bu Ingilizle - rin icat ettiği yeni bir muhabere İ sistemidir. Orta Şörkta bulunan İlngiliz askerlerinin İngiltereye yolladığı mektuplar kısmen tay - yareyle kısmen de denizyoluyla nakledilmektedir. Evlerine hasret çeken askerle- rin yazdıkları mektuplar ekseri- yetle gayet uzundur ve dolayısiy le de yükte gayet ağır. Beri yan- da tiayyarelerin taşıyabileceği postanın sikleti gayet mahdut - tur, Bu yüzden İngiliz hükümeti askerler ile aileleri arasmdaki muhabereyi temin etmekte güç- lük çekmektedir. Zira posta tay - yareleri her inde ancak bek- liyen postanın muayyen bir mik- tarını alabilmektedir. İşte şimdi Havagtaf ile bu zor- luğun önüne keçilmektedir. Bu usul şudur: Mektup göndermek, istiyenlere 20-28 boyunda husu- GÖZUME -$ İNN İY Yazan: Sevim SERTEL ii n Si >Y si kâğrtlar verilir. Askerler bu - raya yazacaklarını yazarlar son-) râ bunu gayet ufak boyda bir zarfın içine koyar ve üzerine zd- reslerini de ilâve ederek zarfı ka- parlar. Sonra bu mektupların minya - tür bir film üzerine resimleri a- har, ve bu filmler o küçük zarf-| ların içine yerleştirilir. Böylelikle 4500 mektubun sikleti vasati ola rak 80 kilodan yarım kiloya indi- rilmiş olur. Ingiltereye varıldığında bu dilmler devolope edilmekte ve 8X10 boyunda büyütülmekte ve yine üzerinde adres yazılı zarfa konup sahibine gönderilmekte - dir. Işte bu tarz mektuplara Hava- graf denilmektedir. Yakın Şark” tan Ingiltereye bu sistemi üzerine mektup gönderilmiye başlanalı birkaç ay olmuştur. Fakat Ingil- tereden yakın şarka henüz pos - talar başlamamıştır. Zira bura - daki mütehassıslar fotoğraf âlet leri üzerinde bazı hazırlıklar yapmakla meşguldürler. ASKERİ (Saştaranı 1 ineide) Zaten, evvelce yazdığımız. gibi lerin neşrinden evvel de gevşemiş ve bu cepheyi yaramıyan Almanların öimalde ve cenupta tasrruza geçtik” lerini bildirmiştik, Şimal ve cenüpta bir haftadanberi devtm eden taar- ruzlar devam (etmektedir, Şimalde 4 ordularının Finlanda kördezi- me vardıkları bildirilmektedir. Fakst hangi noktadan bu sahillere vardık» Navarin'in ise hâlâ Sovyellerin elin- de bulunduğuna şüphe yoktur. Manmafik Almen tebliğinin bah- settiği yeni harp sahasnm cenup cephesi olduğu ünlaşdiyor. Çünkü burada Alman orduları Kiet önünde Byılaya şehrine İnler vardıkları sonra, cenuba teveccüh ederek, Ode- sayı çevirmiye teşebbüs oetmiştir. Kief'in zaptı belki güç olacaktır. Fa- &at Sovyet ordularının bu zizate mecbur olduklari ve Alman- ların Mareşal Budyeni ordusunu #0 kıştırmıya çalıştıkları görülüyor. Al- anlarım bu cephede muvaffak ol- maları Odesayı tehlikeye düşürecek- tir, Maumafih Odesunın da çok mis- İahkem bir mevki olduğu haber ve- rilmektedir, Air yet başkumandanlığı da günlük barpte iki tarafm x İzayist hakikmda bir takım rakamlar neşretmiştir, İki tarafın da verdik - İeri rakamları mübalâğalı bulsak bir İs, herhalde gerek Sovyet ve gerek Alman ordularının malzeme ve İn- sanca çok büyük zayiat verdikleri muhakkaktır, Bu zaylatın azsmeti iki terafr mü- him bir mesele karşısında bırakmak» tadır: Gerek insanca ve gerek malze- mece uğranılaı zayistı telâfi ederek cephedeki boşluğu doldurmak, Bu büyük boşluğu doldurmak hu- susunda İki tarafın kudret ve kabili yeti nedir? Sovyetler ve Almanlar kaybettikleri milyonlarca insanın ve binlerce tank ve tayyarenin boşlu- unu dolduracak kadar ihtiyat kuv « Vetlere malik rildirler? Bu hususta bangizi daha üstün vaziyettedir? İnsan baksmından Sovyet Rusya Almanyaya nisbetle daba zengindir. Sovyet ordusu selerberliğini — sncak m —————— maştuğu asfalt caddeli ve kübik apar, tumanlı kaskatı bir dünya haricinde ruhunu başka türlü oyalıyan bir mâ. nevi âlem doğmalıdır. Şehirlerde ço. cuk bakımı oldukça temin edilmiştir; iş çocuk ruhumun terbiyesine kalıyor. »x #ebliğlerinden sonra Sov- eli VAZİYET bir hafta evvel tamamlamıştır, Şim- diye kadar cepheye bütün ihüyatla- Sinolenek cephesinde taafruz, tebliğ- (rını sevketmiye ne vakit, ne de im- kân bulmuştur, En son malümata nâ- zaran Sovyet Rusyanın birinci sef müsellâh kuvveti 5,0004000, ikinci a- Dıf ihtiyat kuvveti 3,000,000 dir, Bu- nün haricinde üçüncü smıf ihtiyat kuvveti 3,400,000 kişilik müallem ve ordu haricinde yetiştirilmiş 4,000,000 kişilik ihtiyat kuvveti mevcutdur, Buna mukebil Almanyonm şimdi- ye aksder silâh altma aldığı kuvvet miktarı 84000,000 dur. Bunun bir mf- | mili yonu iygal sahalarında âsayişi muha- fazaya mernur' edilmiştir, Gürpta da ayrıca bir milyon asker bulundurdn. fu tahmin edilmektedir. Şimdi silâh alına almıya başladığı 48 — 80 ya sendaiti ordu harici etrat ile 17 — 18 yaşmdaki gençlerden de 2,000,000 ki- şilik bir kuvvet toplıyacağı tahmin)” edilmektedir. Teçhizat bakımından iki tarafın | halk vaziyetine gelince: Bu hususta Al- manyanın Rusyaya üstün ci- 'duğu tahmiu © edilmektedir. Sovyet Rusyanm teçhizatı hakkında şimdiye kadar tam bir ketumiyet muhafaza edildiği için, Sovyetlerin tank, tay- yare ve motörize nakil vasıtaları hakkında, Kat bir rakam söylemek, 'mühkün değildir, Fakat Almanların harp başladığı zaman 25 fırka motö- rize kuvvetleri varken, harp içinde bu miktarı 100 fırkaya çıkardıkları tahmin edilmektedir. Manmafih cephedeki büyük zayla- ta ruğmen Sovyetler ne tank, ne tay- yare bakımından henüz sıkınlıya düşmemişlerdir. Almanlar bu iki bokladan da tim bir üstünlük temi- nine muvaffak olamamışlardır, Almanya pelrol bakımından Sov» yet Rusyadan zayıftır, Bütün harp müddetince elindeki stok petrol kullanmıyı mecbur kalmıştır, Hal- buki Sovyetlerin petrol kaynakları sezğikadar, ziyettedirler, Almanlar ordunun pet- | rol ve bütün levozunmı tâ Almanya- dan getirmiye mecburdurlar. Mesa- genin uzaklığı, yolların (bozukluğu, cephe arkasındaki halkın sabotaj ve çete harbi nakliyatı güçleştirmekle- dir, Milyonlara varan büyük bir or- dunun bütün İevazımın tayysre ile nakletmek İse mümkün değildir. Hal- buki Sovyetler kendi topruklarında harbettikleri ve levazım kaynakları. na yakın oldukları için Almanların maruz (o bulundukları güçlüklerden varestedirler, Yazan: H. 6. Dwight Paşa pencerelerin önünü boydan kap'yan urun sedire oturdu. Şimdi kadını daha rahat görebiliyor- du, İlkin ona karşı gösterdiği alika- Biz bakış, arzusuna rağmen, gittikçe arttı, şimdi kadın kendisine tamamiy- le yabancı gibi görünüyordu, Zaten onün hakkında bildiği neydi ki?,, Kimdi? Kendisini tanımasmdan ev- vel Avrupadaki hayatı nasıldı? Başm- dun neler geçmişti? Paşa Avrupahlığı taklide özenirdi, ama, o hayata karşı, için için, bir erniyetsizlik duymaz da değildi, Helöne'in kendisine şii diye kadar bu hususta anlattıkları doğru mu idi? Kendisinin önün mazisi hakkımdaki tahminleri isabetli miydi? İşte guliba hayatında ilik defa olarık Ki paya insanlarm, husüsile bir erkek le bir kadının, birbirini he kadar ex tanıyabildiğine akıl erdirmişti, Yine Şabanı hatırladı, Onun, kendi karısı paşanın karısmdan daha ziyade emni- yet içinde olduğu sözünü bir daha dü- sündü Acaba Şabuna bunu bir maksat la me söylemişti? Höline “emniyet” de mi idi? Paşa nihayet iyice anlam di ki kafasını işgal eden İşle hep bu sualdi ve zihni bu sunle cevap bekli- | rim fatiha,, İsr; “ayetel kürsi, ler çocuğu | yordu, mitemadiyer dini teheyyüç içinde bu- Bu cevap için Helâneln kendisine — Çeviren; M. ABAŞ (yardm dokunmadı. O şimdi havuzun bir kenarında ayakta duruyor, suya hakayordır. Paşa, gözleri kadma dö- nük: olınadığı halde, onun yüzünü su- yun satımda görüyordu, Hilöne: “Ne esrarlı bir akla! ,, dedi ve sözüne devem eti; “O kadar ha- kiki bir görünüşü ver ki insan bu hayalin kaybolup gideceğine inana- mayor, Kimbilir Madam Nar bu ha- vuza ne kadar çok balmıştır? Vâkıl ben kendisini şimdi burada göremiyo- rum, fakat “e çıkar, onun hakikaten burada olduğunu duyuyorum ya!” Paşa kendini tutamadı, “Aynalar İnsanı aldatmaz, derler, böyle olmak- İla beraber, onların dili pek sıkıdır; sırlarım açığa vurmazlar,, dedi. Hölöne gözlerini kaldırdı, Uşaklar küçük odada kurulan sofrayı Dedi ve sözlerini göyle bitimi: "Siz, böyle erkenden dönmezsiniz. zannede- Terini bitirmedi.., Paşa sert sesiyle çünkü Sümbül ağa söyliyecek - e Tefrika No. 13 “Sümbül ağa mr? dedi, "ben onu kavdum!” “Kendisini zek iyi bildiğiniz için e- min olabilirsiniz ki o yine buralarda- dır, İsterseniz tecrübe edelim. Kadın ellerini birbirine vurdu, Fenerli uşak hemen içeriye girdi, “Sümbül ağayı bursya çağırır imisın? Kendisi köşkün kapısının önünde olsesk., dedi, Adam dışarıya çıktı, etrafa bakm di, bir şey söyledi, Sonra odaya gire- rek selim verdi, bir kenara çekildi, ve harem ağası içeriye girdi. Ağa u- safa şöylece bir selâm verdikten son | eğe ra yürüdü, lâkin paşayı görünce *av- rmdaki azamet (değişti, düşkün bir tevazu şeklini aldı. Paşanın karşısında selâm vererek elpençe divan durdu, Paşa zevcesine: “Ben de sizinle be- raber ineceğim,, dedi; “geç oldu, or- man zindan gibi karardı, yaluz gi- demezsiniz.,, Fransanın Bugünkü Yazan: Sabiha SERTEL matbuatına akseden haber. lere göre, bugüne kadar Fransa. da yapılan tevkifat 100 bini geçmiş. tir, Bu mevkuflarım mükim bir kısmı Afrikaya sevkedilmiştir. Fransa bugün iki cepheye ayrılmış. tır. İşgal altnda olan Fransa, Vichy hükümeünin idaresine tâbi | Fransa, Bu iki Fransa da “milli bir iheilâi, yaptıklarım iddia etmektedirler, Faz (kat ikisinin de mill #itilâli başka mâ, malar ifade etmektedir. Alman işgali altında bulunan Paris matbüatma nazafan Petain ve Vicliy hükümeti mürteci, klerikal, ve kralcı dır, Tröstler ve patronlarla birl miştir, ba hükümet salıştığı için halktan yardım görme. mektedir. Bunları göre Vichy bükü. metinin İnkılâbı “mürteci bir inkılâp, tır, 24 kânumusenide o Petain hükü metinin ilân ettiği “Comite de Rassem. blement pour Ja Revolatian natio- Bal,, harpten evvelki Front populair kadar münasızdır, Pariste Alman ©. toriteleriyle beraber O Fransızların getirdiği o Rassemblement gö, hakiki halk cepbesidir, diyor e, Görülüyor ki iki Fransa da halka dayanan bir helk cephesi o meydana emini mem İşgal altındaki Fransa Nİ ihtilâli yapmak istiyen, ler, Caganlard'lar, Alman faşizmi ile iş birliği yapan İaşistlerdir. rın gayesi Vicry hlkümetini devirip tam faşist bir devlet kurmaktır. Bu sebeple Vichy hükümetini tazyik € diyorlar, Halkı kendi taraflarına ka. kendilerinin yapacaklarını söylüyorlar Bu grubu norganı olan Parlser Zel, tang 8 mart tarihli müshasmda “La mulaassıbane bir â başka bir sey değildir... Diyor. Bu gazetenin neşriyatına (o göre, altındaki dir, Ayni gazetede Martin Dubols “Fran sa ameli eosyalirmi yapmak için gü- Münç sosyalizmi bırakmalıdır. An. cak bu suretle yeni Avrupada bir mev ki ajabilir., diyor Mareşal Petain de nutakta Paris'in “kapitalizmin ça. #uru” ismi ile anıyor, Mamafih Fransiz halkınm bu iki han yaptıkları, ve bunlar temerkiir kamplarına kedilmektedir. Da İşte Fransanın bugünkü manzarasr. Asker Ailelerine Yapılacak Yardım Meselesi Ankara, 9 (TAN) — Asker atlelen rine yardım edilmesi tetkikata göre vergi, ücret olarak belediye vergi ve simleri kanununa tevfikân tikleri gelir yekânu en son rakam- lara nazaran senede 14 ,407,000 lira yapıl maksızm mutlak olarak kabul edil- miştir, Mühendis Okulunda Havacıhk Şubesi Ankara, 9 (TAN) — Hava kurumu. nan yüksek mühendis mektebiyle tek, hik okulunda havacılık şubeleri açılma 8: hakkındaki teşebbüsü Bayvekületir. tasvibine iktiran etmiştir, Hava kurumu mütehassıslariyle bu iekteplerin direktörleri arasında ya. pılan toplantıda tatbik edilecek dere programları hakkında da kararlar ve, Filmiştir, Verilen bir kararla bu mene yüksek mühendis mektebinde havucı. vi bul ederek bunları staj için hava ku, ramunan Etimesuttakl tayyare ve plâ. gönderecektr. fabrikasına 5 Teknik okulda tedrisata stajda, ki talebenin iştirakiyle gelecek ders başlanacaktır, Getirilen İsbrikasmda başlanan yeni tayyarelerin inşaatı pek çok ilerlemiş bulunmaktadır, Evlenme Töreni Bayan Nihal Saysün İle Yalova Nurettin kamlık konağında arasmda kutlulanmı; dar iştir, Mesut olsun-