12 Temmuz 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

12 Temmuz 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LE) Dünyanın Siyasi Manzarası 1 — Japon parlâmentosunun ya- kında fevkalâde bir toplantıya ça- kılacağı haber verilmi amafih, Japonyanın kı almakta benüz mütereddit davra: dığı görülmektedir. 2 — Bir Amerikan gazetesi, Birle- sik Amerikanın Almanyaya derhal harp ilân etmesini istemletir 3 — Suriyede muhasemat tatil edil. mek üzeredir. General De Ganile, Hür Fransanın 1924 smandasından vazgeçtiğini de milletler cemiye- tine bildirmişir, Uzak Şarkta: ovyet . Alman (o harbinin başlamasından on gün uponya hariciye hazırı ve başvekili obeyanatta bulunarak: Japonyanın bu hi bi büyük bir alâka ile tak teyakkuz ve hazırlanma siyase- #i takip ettiğini söylemişlerdi. Dört beş gün evvel Japon is- tihbarat ofisi, bütün Japon ti- caret gemilerinin, vapur azlığı ve iktisadi sebepler dolayısiyle, Pasifikte toplanmaları emri ve. sildiğini bildirmişti, Yine o günlerde, Japonyada “En büyük Asya” ünvanı altın- da faaliyette bulunan bütün te- şekküllerin “Sarki Asyanın ye- miden kurulması” ismini alarak büyük bir teşekkül halinde faa. İiyete gectiği ve 3 milyon azası bulunan ve eski başvekil ve har- biye nazırının idaresi altında ça- san bu cemiyetin esas hedefi- Bin: Asyanın selâmeti ve cihan sulhünün temini olduğu haber ki, cemiyeti idare edenlere göre, bu selâmet, uzak şarkia yeni nizamın tesisi ile mümkün görülmektedir. Yine bir kaç gün evvel, Ja- pon amiralliğinin resmi sözcü- sü: En büyük tehlikenin Pasi- fikte olduğunu, İngilterenin ve ları müteveccih bu- £ Japon donan- masının her türlü ihtimale kar- $ı vazilesini muvaffakıyetle ba. garacağını söylemişti. Amerika kıtalarının İzlanda ya çıkarılması hadisesi hakkın- da yine ayni sözcü, Amerikanın bu hareketi ile harbe doğru bü; yük bir adım attığını söylemiş- tir. Japonyanın Hollanda Hindis- tanıma bir ihraç hareketi yap- mak niyetinde olup olmadığı su ie karşı da şu cevabı vermiş. Ri merin kıtalarının İzlan-| daya ihracı üzerine Japonyada| hasıl olan intiba, Japon kuv- vetleri Holanda Hindistanı- ma bir ihraç hareketleri karşı- sında Amerikada hasıl olması muhtemel bulunan intiba ben. zemektedr.., Ayni sözcü: Amerika Sovyet. Mere yardım icin Vlâdivostok'a harp malzemesi çıkardığı takdir) peyg de Japonyanm harbe karışması ihtimali olduğunu söylemiştir. Bugün de, Japon kabinesinin, ordu ve donanma erkânı ile tek- rar müşterek bir toplantı yaptı. ğı ve Japon parlâmentosunun fevkalâde bir içtiman davet &- dileceği haber verilmektedir. Bütün bu haberler, beynelmi- el siyasi vaziyetin karısıklığı ve Sovyet - Alman harbinin neti- cesinin simdiden tayin edileme- mesi dolayısiyle kat'i bir karar vermek hususundaki sıkıntısını aksettirmektedirler. : Amerikanın Vaziyeti: .X. Post gazetesi, Ameri- Almanyaya derhal ilân harbetmesini isteyen baş makalesinde şunları yazmıştır: “Amerika esasen biltiil harp hs- Tindedir, Çünkü biz, dünyaya hâkim olmak kararını vermiş olun Naziz- min yolu üzerinde bulunuyoruz, Bi- sim ve bütün milletlerin mukadde- fatları bu harbin maltadderatına bağ- dır, Simdi sulh ile harp arasında tercih yapacak bir vaziyette değiliz Kendimiz için muafiyet arayamayız. Ba harp, bizim harbimizdir, Nazi re- İlmi bizim düşmanımızdır, Banun i- çin harbetmek © mecburiyetindeyiz Biz İngiltereye sadece vasıtalar ve- yirken hayatlarını feda etmelerini on lardan istemek namuskârane bir ha- reket değildir. Amerika bahriye nazırı, ga- seleciler tarafından kendisine sorulan; “Donanma Rosevelt Türniya Eemesi | © Türkiye o X7 gonabi e 2109 Kr.) 40) xr. 3 ây Da Ke. | 100. )156 . vay 309 | NE BEDELİ zifeyi ifa ederken ateş açmak zarureti ile karşılaştığı takdirde ateş edecek midir?., sualine kar. şı, Rosevelt” yolunu açık tutmak p eden bü- tün tedbirlerin alınması, hak. kındaki emrini hatırlatmış ve Roosevelt'in aldığı bazı tedbir. lerin Atlantikteki devriyelerin bundan evvelki emirlerin hudu- dunu aşarak daha ileriye gide ceklerini gösterdiğini söylemiş- hyor ki, Ameri ak, harbe doğru sürük” Bunun zamanının Sovyet - Alman wf vaziyetine bağlı olduğu tahmin edilmektedir. ede Mütarek pr verildiğine göre Ge- neral m, General Deniz ile görüşmüştür. Berlinden gelen bir habere göre de General Deniz mütare- ke şartlarını reddetmiştir. Fakat daha sonra gelen bir haber, General Dentz'in muha samatın derhal tatilini emretti- Zini bildirmektedir, Diğer cihetten, General De Gaiulle, General o Catroux'yu, yakın şarktaki bütün Hür Fran. sız kuvvetlerinin baş kum. danlığma ayni zamanda, Vichy'. nin Suriyedeki idari şefinin ve- rine tayin etmiş ve 1936 muahe. desinin tathikini temin maksa- diyle derhal faaliyete geçmesini emretmiştir. General De Gaulle, Hür Fran. sanın 1924 mandasından v. tiğini de Milletler cem bildirmiştir. General Deniz'in, mukavemet | imkânı kalmadığına göre, mü- tareke şartlarını -ne kadar ağır olursa olsun. muhtemel Alman tazyikine rağmen, reddedebile- ceğine ihtimal verilemez. Bey- ruttaki harp gemilerinin acele limanı terkederek İskenderuna iltica etmeleri bunu teyit etmek tedir. İngilizlerin, İraktan sonra Su. riyeve de hâkim olmalarının kendilerine büyük faydalar te- min edeceği muhakkaktır. Bu yeni vaziyet neticesi, sar- 43 Akdenizde oldükta miskül bir duruma giren İngiliz donun. ması daha fazla hareket serbes- tisi kazanacak, Kibrisin Girit gibi işgali ve Masırın, kanalın öte tarafından tehdidi, İskende- riye limanının bugünkü kadar müessir bir surette bombardı- man edilmesi imkânları azala- cak, ayni zamanda İngilterenin arap Âlemi üzerinde, sarsılır gi- bi olan nüfuzu tekrar kuvvetle- necekti” M. ANTEN 11/7/941 FİYATLARI | Ağalag Londra £ Sterlin 5. Nevyork — 190 Dolar 100.0250 Parin 100 F. Prange — Milâno (o 100 Liret — Cenevre (100 İsviçre Fr, o 29.687! Amsterdam 100 Florin —- Berlin 100 R. Mar. o— 100 Belga — Atina 100 Drahmt - Sofya 100 Leva — 100 Cek kronu — Madrit © 100 Peçeta 120075 Varşova 100 Zey — Budapeşte 100 Pengo — Bükreş — 100 Ley > Belgrat © 100 Yen 311375 Yokohama 100 İsveç Kr. | 310050 Stekholm (100 Dinar - ESHAM ve TAHVİLÂT İkramiyeli #5 5 933 İkramiyeli 95 8 931 Ergani Sıvas - Erzurum 957 Dö ——— ———— YENİ NEŞRİYA' TÜRKİYE o BİBLİYOGRAFYA - Sı — 1991 senesinin birinci cildi Maarif Vekilliği barma, yazı ve ro- simleri derleme müdürlüğü tarafın- dan neşredilmiştir. 19.50 VARLIK — On beş günlük milli- yetçi ve memleketçi fikir mecmua - srlar. 193 inci sayısı Ankarada çık- maştar, YÜRÜYÜŞ — Aylık fikir ve sanat mecmuasıdır, Birinci sayısı İstanbul- da çıkmiştar, ! MALİYE MECMUASI — Temmuz, Ağustan, Rylül 940 tarihli 17 inel sa- yısı mesleğe sit değerli yazıları ha- vi olduğu halde İstanbulda o Damga matbaasında tabedilmiştir, İNANÇ — Denizli Halkevi dergi - #idir, 83 üncü sayı neşredilmiştir. * BEDEN TERBİYESİ ve SPOR — Başvekilet Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü tarafndan ayda bir neş- tarafından kendine verilen va- redilir, 3İ İnel" sayısı çıkmıştır. Eski Bir Tekkenin Avlusunda.. TAN Bir Müşahedeye Dair olambaçlı, dar bir sokak. Yamru yumru, beli bü- kük evlerden yokuşa atılmış süprüntüler, pacavralar arasın. dan basacak temiz taş arıyarak geçiyorum. Köşeye sıkişmiş, k fesleri patlak bir cumbanm a: dmdan uda, kanuna benzer bir âletle karışmış, akortsuz erkek ve kadın sesleri geliyor: “Ben esmeri fındık ile, ben esmeri fıstık ile, ben esmeri badem ile beslerim.., Cumbanın tâ yanı başinda, üzeri belki üç asırlık bir taş ke. merle örtülü, geniş bir tas mer- divenin en alt basamağından te. cessüsle uzanmış iki perişan ka- dın başı, cumbanın ardından taşıp yola dökülen âhengi din- liyor. Bir cumbava, bir de onlara baktım, kadınların gencçe olanı: — Kimine hayhay, kimine vayvay! dedi. Biz burada kendi derdimizle uğraşıyoruz, elâlem düzenini kurmuş, keyfine bakı- yor. Karı yaslı ama: yine zevki ne düşkün. Bizim gibi para ka- zanmak için didinmiyor. akıllı maşallah... Nasılsa bulmuş bir genç delikanlıyı, kendini pekâ- lâ besletiyor. Hep böyle, ba ev- de âhenk kıyamet eksikolmaz. Sordum: — Siz burada mı otüruyorsu. nuz? Yaşlıcası cevap verdi: — Burada yavrum, burada — Görebilir miyim oturdu- Runuz yeri? — Oturduğumuz yer mi? *Te- nezzül edersen gelgör, gel gör halimizi... Kararmış kalın taş kemerin altından geçtik; kenarları yıp- ranmış geniş taş basamaklardan çıktık: Etrafı taş odalarla çevrili, ko- caman dört köşe taslar döşeli, ortasında, ihtiyar bir çınarla gölgelenmiş çıkrıklı, dört köse bir eski kuyusu bulunan. geniş bir avlu... Bir duvar kenarındâ yere melmiş, önündeki mangan küllleri arasından - kıvılcımları bulmaya çalışarak tenceresini kaynatan soluk basma entarili bir genç kadın; bezgin bir gü“ Jüşle baktı, selâmlaştık. Yanı başında, küçük bir ağa- ca belini dayamış, üstü başı ber. bat, yüzü sapsarı, kocaman ka- ra gözlerinde sonsuz bir umut- suzluk acısı okunan genççe bir kadın daha. Xx urası eski bir tekkedir, Bir kadın, toptan tutmuş, 6- dalarını üçer, dörder liraya ki- raya vermiştir. Kiracıların ba- zisı erkektir, ama, namuslu in- sanlardır, çalışırlar, sabah çıkıp akşam dönerler, yüzlerini kimse görmez. Bazıları karıkoca, siledirler. Fakirdirler ama, beraberce çalı- $ıp gecinmeye uğraşırlar. Bu damların altında en zaval. ısı, en kimsesizi, kücük ağaca Hava Bombardımanları | Ve Hayvanlar ! ayvanlara karşı olan alâ- kaları bütün dünya mil- letlerini bastıran İngilizler, i- mücadele esnasında bile hav- vanlarla meşgul olmiya vakit bulabilmektedirler. Mösyö Gladstone isminde bir meraklı; havs bombardımana. rmm muhtelif hayvanlar üze- rinde ne gibi tesirler yaptığını tetkik etmiştir. Bu araştırmalar neticesinde vukubulan infilâk- lardan en az müteessir olan hay vanların kuşlar olduğunu gör“ müştür, Meselâ, her son baharda İn- giltere bir caylak hücumuna uğ- rar. Bu sene İngiltere semaları karşılıklı dövüşen düşman tay- yareleriyle dolu olduğu halde ve, ileride geride mütemadiyen yangınlar çıktığı halde, bu ha- diselerin hiç birisi, İngiliz diya- rını gecen son baharda bir cay- lak akınımdan kurtaramamıstır. Harp onlara vız gelmektedir. Kuşlar içinde bu mücadeleye €n hırslanan kargalardır. İkide bir sürüler halinde ucan bu kuş lar, şehir üzerine gelen tayyare. lere saldırmakta, onlara âdeta bizim semalarımızda ne işiniz var diye kafa tutmaktadırlar, İneklerin haya hücumlarına karşı gösterdikleri mukavemet hakkında müteaddit nazariyeler belini daytyarak yerden de, gök ten de umudunu kesmiş olan $u hasta Ayşedir. Onun tam al tı çocuğu vardır. Kız olan en büyüğü, kendisine iyi kötü bir koca bulmuş. gitmis; geri kalan beş erkek çocuk, bu hasta ana- nın eline bakmaktadır. Ayşenin kocası öleli dört yıl oluyor. Bir dairede tam (37 yü hammallık ve ke picilik yapan bu adam, Na- ci oğlu Şakir, karısın başına altı çocuk bırakarak bes parasiz ölmüş, aile, bir yerden himaye ve vardım görmemis.. Kadın, o gündenberi konu komsunun ca. maşırmı yıkamış, ortalığını te- mizlemiş, her gün, her gün dur” madan, dinlenmeden çalısmış, altı çocuğunu sc bırakmamıştır. Her akşam evlerinde bir tence- re kaynamıştır, ama, simdi ka- dının kuvveti, iradesi tükenmis, basta, çalışamıyor; dizleri, kol- bükülüyor. On beş gün var ki ne ateş yaktılar, nede bir tencere kaynatabildiler. On altı yaşında olan büyük oğ lan okumaya çok hevesliydi, re. sim de yapıvordu. Cağaloğlu ta mektebine gidivordu. Yedin- ci sımfa kadar, kadın disini tır- nağına takarak çocuğunu okuta- Yazan: Şüküfe NİHAL bildi, ama, artık gücü yetmiyor. en, kirlenen el. biseleriyle sınifa girmesi im- kânsız... Ona kim bir kat elbi- se verir?!.. Ana, oğul içleri yanayana mek tepten vazgecmiye karar verdi. ler. Küçüğünün zaten okumaya hevesi yok, öbürleri de daha u- fak... Beş erkek cocuk birden s0- kaklara dökülmüşler, ne iş bu- luyorsalar onu yapmıya çalışı. yorlar, bazı da hiç bir sev bula- mıyarak aksam ac karınlariyle, 4ç, hasta ananın etrafına çöküe yorlardı. *x ge Sizin odanız nerede? Kadın. bir vardım umraak i- cin etrafındakilere bakındı; ân. ladım, oğasını göstermek İste» miyordu. Oradakilerden biri. — Cok fakirdir, nasıl görecek- siniz, dedi, — Zarar yok, dedim; rahatsız LOKMAN: laa 77 A etmezsem göreyim. A) KURBAĞALAMA YÜZMEK Buna Crawl derler, Kurbağanın su içinde yüzerkeı reketine benzediği için ona kurhağalama yüzmek de denilebilir. Bu türlü yüzmeyi hem yandan çarklı, hem de uskurlu bir geminin hareketi- ne benzetmek de mümkündür. Bir gemide iki türlü çarkın ver. diği hareket kuvveti birbirine ta- mam tamam ilâve edilemezse de iki çark yahut iki türlü kuvvet birleşince, herhalde yalnız bir çarkın verdiği kuvvetten fazla olur. Onun için Crawl usulünde yüzmek su içindeki insanı en hiz. hı götüren yüzme usulüdür. Bu usulde yüzmeyi 1906 yı. ında Avustralya o Cecil Healy adında bir yüzme sporcusu bul- muş, ondan sonra da deniz spor- cuları arasında pek makbul ol- muştur. Kurbağalama yüzmek kendi kendine öğrenilemez. İptidasında bir hocadan ondan son e da bir müddet hocanın neza- reti altında mümarese yapmak Burada, kurbağalama yüzme- nin yalnız prensiplerini söyliye- ceğim, Bu türlü yüzmek isteyen insan evvelâ suyun içinde, ws- kurlu bir motörün durduğu gibi bir vaziyet alır: Başı motörün baş tarafı gibi suyun yüzünden vardır. Bu arada acaip bir vaka da olmuştur. Kâfi derecede yağ. lo süt satmamakla itham olunan ve mahkemeye verilen bir çift- <İ, bunun kendi kabahati olma- dığımı, bombardımanların inek- ler üzerinde yaptığı tesirden i- leri geldiğini anlatmıştır. Ziraat mütehassısları bu iddiayı tasdik hususunda ikiye ayrılmışlardır. Fakat evet diyenler ekseriyeti teşkil ettiği için çiftçi davayı ka zanmıştır. Bombardımanların en büyük kurbanları “© 75 nisbetinde vu. murtlamaktan kesilen tavuklar dır. Halbuki Yeni Gine tavukla- rı eskiden olduğu gibi yumurt- lamakta devam etmektedirler, Mütehassıslar Yeni Gine ta- vuklarının bombardıman sar- sıntdlarınm yere nisbeten çok daha az hissedildiği ağaçlar ü- zerinde kuluçkaya yattıkların- dan dolayı bu neticeyi alabildik. lerini söylemektedir. Hava hücumları, kediler ve köpekler üzerinde de insanlarda olduğu gibi ayrı ayrı tesirler yapmaktadir. Maamafih ümümi. yetle kediler, köpeklerden da- GÖZÜME - Aİ çinde bulundukları bu büyük Yazan: Sevim SERTEL biraz yukarı, suyun sathı bur- nunun hizasına gelecek surette durur. O vakit omuzları da su- yun yüzünden biraz yukarıya çi- r, Vöcudü suyun içinde, yüzü ko. yun, fakat motörün teknesi gibi ortası çukur ve gergin, baştan aşağı... Bu vaziyet suyun ai tam muvazeneyi temin €- ir. Sonra bacaklarını kalçaların. dan hareket ettirerek, iki bacağı. nı birbiri arkasından yukarıya ve aşağıya hızlı hızlı kaldırır, indi- rir.. Bacakların bu hareketi mo- törün uskuru demektir... Daha sonra, kollarını yine nö- betle, omuzlarından havaya kal. dırarak amudi surette suyun İçi- he indirir ve ön taraftaki suyu geriye iter. Bu hareket de koca- man yandan çarklı geminin te- kerleklerinin dönmesine benzer... Yalnız yandan çarklı gemide ke- caman tekerleklerin ikisi birden döndüğü halde, Crawl usulünde yüzenin kolları birbiri arkasın- dan dönerler, Suyun içinde böyle hem bacak larını vurarak, hem de kollarını havaya kaldırıp indirerek yuvar. lanır gibi yüzmek acaip görünür. se de insanı hızla ilerletir.. Nİ ha dayanıklıdırlar. Bazı köpek- ler yalnız bombardımanlara de, &il, hattâ hava dafi toplarının seslerine bile dayanamamakta, hırslanıp, gizlenecek yer ara- maktadırlar. * 7 Hayvanlar Daha Evvel Tayyareyi Anlıyorlar luhakkak bir şey varsa, o da, tayyarelere ehemmi- vet veren havvanlar; gözcüler farkına varmadan çok daha ev- vel ucakların gelmekte olduğu- nu hissetmektedirler. Papağanlarn aksülâmelleri de gayek» enteresandır, ç Bunların coğu alârm isaretlerini daklit et- mekte, cok köre halkı saşırt- maktadırlar. Bu arada bir papağan enkaz! altında kalmış, fena halde ser- semlemiştir. Bir müddet hiç ko-| lovadan nüşamamıştır. Bir gün pencere. de dururken eskiden tamdığı Rory isminde bir köpeğin gec mekte olduğunu görmüş, birden bire dili açılmış ve: Büyük avlunun karşı tarafı- na geçtik, bir taş merdivenden çıktık, kadın aralık bir kapıyı it ti... İki kırık pencereli, tahtalı rı çökmüş küçük, kirli bir od girdik. “Tahta bir kerevet ü: tünde iki kücük eski şilte... Kö- selerde bir iki paçavra... Baska? | £ Başka hiç bir sey yok.. Ne vas- tık, ne yorgan!.. Pencerelerin dışından bir ipe sarılı liyme liy- me bir battaniye. Yazlık, kışlık bütün esya, altı kişinin bütün esyası, Yatağı, yorganı bundan ibaret.. Kadın bana baktı, ben kadına baktım; söyliyecek ne vardı? Onun en büyük umudu, bü- yük oğlunun okuyabilmesi, bir gün, aileyi kurtarmasıydı, hal- buki işte, o umut bitmişti. Göm- leğinin sırtından etleri, kemik- leri görünür bir halde hangi mektebe gidilir, hangi sınıfa gi. rilirdi?, Çocuğun mektebini, osmıfımı sordum, numarasını aldım. Ka- dının bilmem nereden, neden gelen bir umutla gözleri parla- dı, dualar etmiye başladı. Çekine çekine, oraya taş pen. çere içine bir kaç para birak- tım. Kadının gözleri doldu: “Seni Hızır mı yolladı, buraya?” diye parayı aldı. Ben de dolan gözyaşlarımı göstermemek için başımı çevir- vi ar, dolambaçlı, kirli 80- kağı geçerek caddeye çık tığım zaman, tâ yanı başımda, sessiz bir küçük gölgenin de b&- nimle beraber yürüdüğünü soz. onlardan biriydi... Küçük gölge benim alâkasız- Tığımı görünce, nihayet kendini haber vermiye karar verdi: — Hanımcığım, ne olur, beş on para ver, bana. Vallahi, bil- Jâhi çok açım. Karnım çok acık- tı, tevzeciğim, Aldırış etmedim. Kücük göl geden çıkan incecik s€5 bir-da- ha tekrarladı: — Bir ekmek parası verseniz, ne olur? Çok aç kamım! Başımı çevirdim, bu, dört, beş Yaşında kadar, hemen çiril çip- lak bir oğlan.. Birden gözüme çarptı, üç da- kika evvel ayrıldığım hasta ka- dina, ikea ne kadar ben- ziyordu. Sordi — Sen kimin in oğlusun? Annen yok mu? — Var.. Şurada, tekkede, Ayşe hanım.. Mesele, yalnız bir dul kadı- nın yoksulluğu olarak kalmı- yor, bunun sonu olan başka ya- yalar da acıyordu: — Haydi, git yavrum, bugün annenin parası var, o senin kar- nını doyurur, dedim. Çocuk durakladı, tuhaf bir sey, bir masal söylüyormuşum Rİbi, inanmıyan gözlerle arkam- dan baka kaldı. BE Hey Rory! diye bağırmış- Hayvanat bahçesinde bulunan bir aslan bomba seslerine hiç e- hemmiyet vermiyordu. Fakat bir gün kuyruğuna bir sarapnel isabet etti. Hayvana fazla bir sey olmadı. Fakat o gündenberi aslan, ne zaman hücum başlasa derhal asabileşmekte, büyük bir hiddetle kafesini kırmaya çalış. maktadır. | Adalar ve Aanadolu Hattında Yaz Tarifesi , Başladı Denizyolları idaresi Adalar, A. nadolu ve Yalova hattında bu - my itibaren yaz tarifesini tat bike başlıyacaktır. Yeni tarifede Köprüden Adalara ilk vapur 7,20 de son vapur da 21 dedir. Büyü- kadadan Köprüye ilk vapur 6.10 da son vapur 20,30 dadır. martesi günleri Büyükadadan Is- tanbula son vapur 2i,l5te ve Köprüden Adalara son vapur da 24,15 te kalkacaktır. Cumartesi günleri bütün Ana- dolu hattı için yüzde elli tenzi. Matlı tarife tatbik edilecektir. Yi ik 9.15 te ve ikinci da 17,45 tedir. Ya- ilk vapur 6,45 te ikinci vapur da 17,15 tedir. Cumartesi Yalovadan ö 14, Ki 20 z fer yapılacaktı Aş “| Hakikati öğrendiği gün yal: Cu,| karı yaşta saf kan arap at ve kıs" Propaganda İle Yarılan Cepheler Ni rirlerin bir çoğu Sovyet cep! nin 15 günde yarılacağını, hatibi 1 Alman ordularının Mosko gireceğini yazdılar, coğu, bu harbin bir im harbi olduğunu, sosyalizmi yen devletlerin bir hede birleşeceklerini yazdılar. çatma, yalan yanlış giye dayanan, hakikatleri rına göre tahrif etmesini bilen harbin il çıkaracağından, Sovyet - Alı harbi patladığı zaman da, So' Propaganda ajansları, lif membalardan neşrettikleri lan havadislerle, Sibiryaya kad: bütün cepheleri yardılar geçti Bu yalan havadisler, yanlış gi, sahte vesikalarla efkârı umumiyeler, hadisele! seyri karşısında şaşa kaldılar, İngiliz başvekili o Ch bütün mağlübiyet haberl i hiç gizlemeden neşrediyorsun: Bu mağlübiyetlerin harp h de olan ordularm maneviyatı bozacağını düsünmüydr mu: nuz? Diye sormuşlar. Chun efkârı umumiye her hakikati lir, hakikatin acılığına m benimle beraber yürümeyi dederse ben o efkârı i r güvenebilirim, Sahte malâmatlf hazırlanmış bir efkârı umumiy$ benim için kuvvet değil, zaafti ben değil, İngiltere yıkılırı miş. Churehil'in bu siyaseti, ku vetli millet, kuvvetli efkâr mumiye yapmak İsteyen millet için imtisale değer. paganda ile varılan © : zehirlenen fikirlerin. bir gün yanıp de hakikatleri gördük! cakları itimatsızlık, onları bir bun köpüğü gibi eritmiye ki gelecektir. Fakat yaroacanda Ek riyatı ile mahvedilen yanlış istikametlere e Hakikatten korkmıyalın: ki, inde EM, At Yarışlarına Yarın” Başlanıyor On hafta devam edecek ol at yarışlarına yarın öğleden ra başlanacaktır. At yarışları bi sene geçen sönelere nisbeten deri yarışlara girecek olmasıdır. At yarışları dolayısiyle Pazar Veliefendi çayırına trenl işliyecektir. Saat 14, 14,20 ve 14,550 Sirkeciden hareket edeci olan trenler Veliefendide dura”) caktır, Bu arada bir de ilâve ka” tar işliyetektir. Ayrıca akşamiğ, 18.30 da Veliefendiye boş olarak bir hususi Katar gelip yolcuları! alacaktır. Yeşilköyden gelen kâ* tarlar 18,30 ve 18,48 de Veliefen" dide duracaktır, Yarın yapılacak ilk koşunun mesafesi 1200 metre olup birin ciye 130, ikineiye 50, üçüncüy©lü,, 20 lira verilecektir. Müsabaka ü€ yaşmdaki yerli yarım kan İngili£ taylarına mahsusutur. eti İkinci koşu üç ve daha yuka” n yaştaki saf kan İngiliz at veğ, kısraklarına mahsustur, Birinci" ye 188, ikinciye 55, üçüncüye 20 lira verilecektir. Mesalesi 1600 metredir. Ücüncü koşu dört ve daha yi raklarına mahsustur, - Birinciy€ 110, ikinciye 30, ücüncüye 15 Ji ra verilecektir. Dördüncü koşu üç ve daha yu” karı yaşta saf kan İngiliz at ve kısraklarına mahsusutur, Mesa. fesi 1800 metre olan bu koşud! birinciye 180 den itibaren dühü- liyeler meecmuu, ikinciye 53, ü çüncüye 20 lira verilecektir. BU koşu hendikaplıdır. Besinci koşu, iki yaşında yerl! safkan İngiliz tavlarına mahsus tur. Birinciye 400 liradan maari# dühuliyeler mecmuu, ikinciye 75 üçüncüye 25 lirn verilecektir Mesafesi 1000 metredir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: