1 Yazan: ULUNAY il Eyfel Kulesinden Uçan Tüy İ oyu sopu belli bir aile kızı Nt idi. Bu dejenereye düş- memiş olsaydı, mükemmel kadın olabilirdi. ın alacası içlerindedir... Yine böyle maruf bir ailenin oğlu ile evlendirdikleri zaman gene kız tolduğunu bilmiyordu. Mileden inen müthiş bir tereddi- İsminde bir delinin hâtıratını gördüğü zaman hayretle sordu — Bunları neden okuyorsun? — Bende çok tuhaf bir alâka © (uyandırıyor. © — İki gözüm. Bu herifin deli Tolduğunu dünya bilir. yz de- İenereliklere “Sadizm,. — Biliyorum. Fakat a ne olduğunu etudier etmek istedim de... Birlikte Parise geldiler. Koca- * sının talebelik zamranmdaki dost Yarını ziyaret ettiler. Bunların hepsi “yarı deli, denilen müte- #reddi mecnunlardı: Kendisine büyük bir profesör #diye takdim edilen o orta yaslı #kelli felli adam apartımanmda İinetres olarak bir kuğu kusu Wbeslivordu. İhtiyar Marki dö Willar, çıplak kedmlara kendini #kırbaçla dövdüren bir deli idi. Ve işin geribi, hiç birisi bu ga- rip iptilâlarını saklamıyorlardı. Genç kadın kocasmın nastl bir İptilâsı” olduğunu daha anlama” Siniştı. Onu şimdilik bir psikoleji tahlili vapıvor zannediyordu. Bir gün garip bir teklif karşı sında kaldı. üs-| dınlık vazifesi, — Biliyor musun sana görme- diğin bir mauzara göstereceğim: İM — Ne gibi? — Düşün ve bul. — Mutlaka operada yeni bir 'eserin ilk temsiline gideceğiz... Opera — ik bir sev mi? — İlk temsili diyorum. — Böyle banal şey değil ca- ım, Bu müthiş bir sürpriz! — O halde bu senenin moda #meşherine gideceğiz. W — Yine bilemedin. Müthiş bir sürpriz diyorum. Anlamıyor mu- sun? — Nedir? Söyle merak ediyo- Tum. — Sana “giyotin,, le bir idam göstereceğim. Genç kadın sarardı. — Ne var? Niçin sarardın? — Bunu nasıl bana teklif edi- #yorsun?.. Allah esirgesin. Paris- ite görülecek her şey bitti de bu #mu kaldı? Dünyada gitmem... — Nicin gitmiyorsun? Bun- ida ne var? Herkes bunu görmek “için ne büyük fedakârlıklar ya- piyor. ” — Bendeli olmadım. Zaten si- Mnirlerim böyle şeye tahammül €- demez. — Daha iyi va, O zaman göre- İceksin. Bu manzara sinirlerin de, ne müthiş bir tesir yapacak. — Kativyen istemem. Hattâ Çisenin bile gittiğine razı değilim. görmek istiyorum. Buna mâni ol. Wimaja hakkın yoktur. W — Yaznenfin eserde (giyotin) Wbahsi eksik oluversin! Yahut bu #kadar kitaplarda en ince teferrü- Watına kadar yazılıdır; oradan Şişi tdiverirsin, — Gözle görmeğe henzemez... — Mademki öyledir, yalmz Üzia bu iç acscak güzel map- Uzarayı doya doya seyredersin. Benden paso! — Sen bilirsin. Dejenere ndam bumunla fikrin» 'den vazgeçmiş olmadı. Her an. Üher dakika, istediği yapılmıyan #bir cocuk huvsuzluğiyle karısını İz'aç etti. Hele idam zamanı yak- Wlaştıkça büsbütün sinirleniyor Kibir yerlerde duramıyordu. i Genç kadın ne yapacağımı şa- #armıstı. Bu adam enikonu has- Mta idi. Kocasını makül sözlerle X yola getirmeği ümit ederek: © — Yavrum! Dedi, Ne var? Ne Woluyorsun? Yoksa hasta mısın? Bir doktora başvuralım... Daha sözünü bitirmemisti. Kocası bir re ağlıyarak dizlerine sarıl- © — Karıcığım! Bilmiyorum. Bel © ki hastayım. Fakat ruhumun bü- pe lu tatmin etmezsem deli olacağı" zannediyorum. Bu heyecanı bana farlasiyle hissettirecek olan bu vakayı mutlaka seyretmek isterim. Fakat o anda ne olaca- ğımı bilmiyorum. Belki düşüp bayılacağım; belki müthiş bir sinir buhranma tutulacağım, Sen beni o dakikada yalmz bırakma- mahısın. Bunu &ana kadınlık va- zifen emrediyor... Rida ederim. Allah aşkına benimle (beraber bulun... Bu buhranı atlateyim belki bu müthis manzaranın ru- humda yapacağı müsademe bir aksülümel yapar, kendime geli- riml,.. Karısı, muvafakat etti. “Ka - ne inzimam © den “karılık sıfatı, bütün mu- ksvemetini kırmıstı. Kocası mem nuniyetinden uçuyordu! ** sada evvelce cinayetin vuku bulduğu verde vapr. lan idam cezsları simdi Danfer Rosro'dan başlıyan oArago bul- varında yapılır. Sık kestane a- ğaclariyle süslenen bu temiz bulvarın bir tarafındaki vüksek hapishane duvamı bu güzel cad deye nedense bir soğukluk ver- miştir. Buradan geçilirken her dakika o yüksek duvardan aşa- Kva başı kasketli, ayağı espad- rilli, kanlı gözlü bir haydudun ineceği zannolunur. Bir tarafı duvar olan bulve- rm karsısında büyük apartiman- lar vardır. Bu binaların balkon ları bu matemi manzarayı s€y- retmek icin birinci sınıf locala ra benzer, Ölüm piyesini seyrtmeğe me- rakı olanlara apartıman sahip- lerinin balkonlarını kiraladıkları vakidir. Karı koca halkonlu odalardan birini akşamdan İşgel ettiler. Odaya girdikleri zaman hasta adamın $ihirlerindeki gerginlik son dereceyi bulmuştu. Alnında nohut gibi soğuk ter habbeleri toplanıyordu. Rengi sapsarı ke silmişti, Mütemadiyen dili ile dudaklarım ıslatıyor, zavıf par- maklarını saclarında gezdiriyor. bir yerlerde durup öturamıyor - du, Artık göreceği manzaradan bahsetmiyordu. Yalnız birbirini tutmıyan bir bezevana benziyen saçma şeyler anlatıyordu: — Karıcığım! Sen.. Bi kadınsın!... Bana acıdın. yalnız birakmadın. Bilmem ne- den bu fena sinir hastalığı bazan beni böyle yapıyor!. Ne yapay. Elimde de; Elimde mazur gö: herkes takdir edemez... Fakat... Fakat işte... Sen, sen, sen anlı- yorsun! Ben biliyorsun va, baba- mi görmedim... İyi adammış Büyük babam da ivi adammış! Fakat zavallı adam bir gün padi- saha ters bir cevap vermiş!.. Sonra da korkudan çıldırmıs.. Babam çıldırmamış amma... O da dalma herşeyden korkarmıs... Genç kadın bütün bir ailenin tereddi yükünü omuzlarında ta- sıyan bu zavallı defenereve hid- detten ziyade merhametle bakı- yordu, O, bundan da anıyor: (Arkası var) Vilâyetlerdeki Ev Ke Şikâyet üikâmetin İstanbuldan ai- meyi kararlaştırması üzerine, ben de çocuklarımı, valdemi - ve refikamı Bursaya gördermiye ka- rar verdim, Bu kararı verdikten sonra, Bursada bulunan birade - rime bir mektup yazarak oradaki hayat şartları hakkında malümat istedim, Fakat aldığım cevapla- rın bazı kısımları beni maalesef tereddüde düşürdü: Çün” m derimin yazdiına göre, da ev kiraları birdenbire hemen hemen iki misline yükseltilmis. Tahmin ederim ki, vaziyt, A- nadolunum başka yerlerinde de bundan farklı değildir. Ve maa- lesef oralarda da, haşlıyacağı ko- Taylıkla anlaşılan bir müfus teza- vüdünü fırsat sayan ev sahipleri yok değildir. Halbuki, böyle sıralarda, mal ve kâr kaygusuna düşmek, affo- Tunur bir hırs sayilamaz. Bu iti- barla, oralarda alâkadarlar, bu illere İaillerine karşı fevkalâ- de şiddetli davranmalıdırlar: Bu bem hakları, hem de vazifleridir. © vatandaşlara, arzu edenleri, tâ yerlerine kadar bedava götüren kareli feragati, bir örnek 0- gösterilmelidir. ie muhtekirlere an- atılmasını bekleriz ki, hu sıram larda mal hilekâr- lık yapmak, ve kâr hırsı- na kapılmak, normal zamanlar- da dağ başında adam soymak- “ İ köftecilik yapan sabikalılardan 771 İYardımseven Kadınlar Cemiyeti Kaza Kolları da Teşkil Ediliyor Gecenlerde yapılan Yardım se- venler cemiyeti kongresinde, ce- miyet mizamnamesinin normal zamanlarda yapılmıs olması ha- s6biyle bugünkü ahvalin nizam- namede tâdilât yapılmasını icap ettirdiği neticesine varılmıs ve bu hususta hazırlanan bir te menni listesi Ankarava bildi - rilmişti. Ba İlstenin tasvip edildiğini ve bi rine şehrimiz Yardım sevenler cemiyetinin o faaliyete (gererek kazalarda da cemivstin kollarını teşkile karar verdiğini vazmıs- *ik. Ankara Yardım sevenler ee- miyeti sehrimizdeki (o şubesinir mühür, resmi evrak ve makbuz- İarını hazırlamıs ve subeve gön dermistir. Hususi bir binava nak edilinciye kadar Eminönü Hal- kevinde ayrılan büroda calısacak olan İstanbul Yardım sevenler «emiyeti, kongre günü azaların yazdığı teberrii ve aidat listesi ni tetkik etmekte ve bu kavıt- lara göre tahsilâta başlamış bu- Tünmaktadır. Toplanacak vara büronun ke“ sasmda hifzedilecek ve aclacak sönüllü hastabakıcı kursları ile dikis otelvelerinin ihtiyacına har sanacaktır, POLİSTE; Zengin Bir İhtiyar Evinde Ölü Bulundu Kasımpasada (o Samancı mey- danmda 35 numaralı evde yal- nız başıma ikamet den İbrahim pdinda 65 yaşında bir adam dün sabah evinde ölü olarak bulun- muştur, İbrehimin bes günden- beri ortada görülmemesi komşu- larının nazarı dikkatini celbet - miş ve nihayet İş polise aksetmiş. tir. Dün. cilingir marifeşiyle €ve giren memurlar İbrahimin 0. dasının zemini üzerinde ölü ola- rak yattığını görmüslerdir. Va- kadan haberdar edilen adliye doktoru Enver Karan cesedi mu. ayene etmiş ve ihtiyarın ölümü- nü şüpheli gördüğünden morga kaldırtmiştır. İbrahimin oldukça paralı bir adam olduğu anlaşıl- dığından onun bir cinavete kur- ban gittiğine ihtimal verilmek- tedir, Arkadaşm vurdu — Galstada Fazıl Günaydın ile arkadaşı Sü- rurl arasında eski bir mesele vü-| zünden kavga çıkmıştır. Süru- Diri basından ve vücudünün muh telif yerlerinden ağır sürette ya- TAN inebo'uya Dün de 253 Kişilik Kendi arzulariyle İstanbulu terketmek üzere beyanname ve- rip devlet vesaiti ile meccanen a istivenlerin dördün cü kafilesi dün sast 18 de Aksu vapuriyle İneboluya hareket et- miştir. Bu kafileye 780 kisi mü- rettep iken ancak 253 kişi git- mistir, Vapur ve tren seferleri beyan. name verenlerin sayısına ve bu beyannamelerin ihtiva ettiği nü- fus miktarına göre tertip ve tanzim edilmis olduğu için ve vurlar bos gitmektedir. Beyanname verenlerden ancak üçte birinin gitmekte olması va- vur seferlerinin tatilini icen et- tirmistir. Pazartesi gününden itibaren vapur seferleri tahdit edilmistir. Yeni sefer sekilleri şu şekilde tertip olunmustur. Tarifenin yeni şekli 1 — 5 Mayıs 91 pazartesi günü sat 16 de Kartın istikametine gide cek olan Tırhan vapuruna mürettep MÜTEFERRİK: İki Kumaş Taciri Tevkif Edildi Bir Kafile Gitti Bundan Sonra Gidecekler İçin Vapur Seferleri Yeniden Tanzim Edildi yolcuları Aksu vapuru ayni gün saat 18 de götürecektir. ? — 6 Mayıs Mil günü Ankara va- puru ile saat 18 de Samsuna kadar gidecek olan yolcular 8 May Dil perşembe günü sant 18 de kalkacak olan ayni vapur ile gideceklerdir. 3 — 9 Mayıs Mil cuma günü saat 18 de yine Samsunu gidecek olen Tır- han vapuru o günü hareket ettirilmi- gerek 11 Maym Dİl de Ankara Vve- puru İle hareket ettirilerektir. Binaenaleyh o © Maysa mürettep yolcular, 8 Mayısta ve 9 Maysa mü- eettep yolcular da İl Mayısta hare- ket edeceklerdir. Jneboluya giden ikinci kafile İnebolu 3 (TAN muhai/rin- den) — Ankara vapuriyle gelen ikinci kafile bugün saat 11,50 de muvasalat etti: Bu kafile sakin bir denizle çok eğlenceli bir yol- culuk yapinıştır. Vapur gelir gelmez evvelce hazırlanan vesa- it yolcuları almıs ve gidecekleri yerlere PİYASADA: İsveçle Ticaret Müzakereleri Geniş mikyasta kumaş ihtikâ- Tt yaptığı Wdiasiyle adliyeye ve- rilen Suraski ticarethanesi mü- messilierinden ve Romanya te baasmdan Soye Markovic ile Türk tebaasından Binhas Reytan evvelki gün birinci sulh ceza mahkemesinde tevkif edilmişler. İddiaya göre, bunlar muvazaa yoliyle satış yapmış ve bu suret- le yüzde 25 ton fazla kâr temin etmiştir. Simdiye kadar bu s6 kilde sattıkları kumaşların tuta- rı 40 bin-lireyı tecavüz etmistir. Suçluların duruşmasına, yakın- da asliye ikinci ceza mahkem- sinde baslanacaktır. Hanley'in Konferansı — Diin niversitesi pedagoji ve /Cocuğun inkişafı) bir konferans vermistir. “Himmetin oğlu,, piyesini oyna- mastır. Baro Toplantısı — harosu umumi heveti dün aksam ralamıstır, BzolyakMiz rn Milli , Polonyada meşrutiyet "ânının 150 inci yil dönümü münase - betiyle din İstanbuldaki Polonya konsoloshanesinde hir resmi ka- bul tertip edilmiştir. Ayni zamanda Beyoğlunda Sen Lai kilisesinde dini bir âyin yapılmış ve Polonyanın Ank. KA (Karilerin tan bile büyük bir suçtur: Çün- kü o sıralarda ferdi bir ahlâk - sızlık sayılan, ve zararı mahdut vatandaşların canını yakan ih- tikâr, bügün artık vatana hi- yanettir. Bu itibarla, bekleriz gelsinler, ve gözlerini açacak ©- lan milli sura kavussunlar: Cünkü, uyanmamekta ısrar e - derlerse, hiç şüphe yok ki, gö- recekleri muamelenin — siddeti, mussırane tegafilleriyle mütena sip olarak arttırılacaktır! 4 * Kontratlar meselesi: B-. üç çocuklu bir kadı- nım. Basımda yaslı bir de anam var, Bundan iki ay ev- veline kadar, kocamın kazancı geçinmemize kâfi geliyordu. Fa- kat ihtiyat zabiti olan zevcim, hususi bir şirkette calışıyordu. Simdi, o vatani vazifesi başına çağrılmış bulunduğu için, şir- ketteki maaşını almiyor. İhti- yat zabit maasi ise, eski hayatı- mızı idame edebilmemize kâfi gelmiyor. Hiç şüphe yok ki, katlanmak mechuriyetinde bu- Tunduğumuz darlıktan müşteki olmak aklımızdan bile gecmez. Memleketin bu sırasında, elbet» te herkes hissesine düşen va- zifeyi - büyük fedakârlıklar ba- hasma da olsa - güle güle, seve #aat 15 te Eminönü Helkevinde toplanmıstır. 1940 senesi mali ra voru ile mürakip raporları akum- muş ve fasvip edilmistir. Barik: dan sonra adli müzaheret mese lesi etrafında müzakereler ve münakaşılar yapılmış baska bir toplanılmak üzere dağılmış- tanbulda Polonya kolonisi simde bulunmuşlardır. seve yapacaktır. Nitekim yap- maktadır... Ancak. benim şikâyetim, için de kiracı olarak oturduğum a- partımanın sahibindendir. Ken. disine ( vaziyetimizi anlattım; ve bu yüzden, elimizde olmıyan sebeplerle, daha ucuz, daha u- fak bir yere taşınmak meeburi-' yetinde yem derma söyle dim, Fakat me bir erkeğimiz yoktur. bu vaziyette ne yapabiliriz? Acaba, alâkadar makamlar ev sahiplerini bizim vaziyetimiz - de olanların mazeretlerini meş- ru tanıyarak davranmıya mee- bur tutamazlar mi7, ** Bu kolaylık ta olamaz mı? biletler ihdas etti, Halk ta bu biletlerden istifade edi - yor, idare de. Halk tramvay değistirdikce bilet almaktan, bozuk para tedarik etmekten, idare de yolcularla daima para bozmak ihtilâfından ve kâğıt kurtulmuş olu - ilekleri! Dün muhtelif memleketlere 300 bin liralık deri, tütün, yağ- It tohumlar, balık ihraç edilmiş- tir, Cekya ve Slovakyadan ku- ru sebze istenmektedir. Finlân- dadan tiftik, kuzu derileri, pa- muk flep edilmektedir. oFir- lânda firmaları bu mallara karsılık kâğıt ve mukavva ver- mektedirler, Fin eşyası, Helsins- ki - Odesa transit yolundan. di- ğer yollara nisbetle memleketi- mize daha ucuza gelmektedir. Sovyet Rusya ile İsveç arasın. deki transit anlaşması Mmücibin- Ge, İsveç eşyası da, Sovyet Rus- ya yoliyle memleketimize gele- cektir. Eminönü Halkevinde Londra Ü-| Ankarada İsveçle aramızda ti- terbiye | câret anlaşmaları enstitüsü profesörü H. P. Hanlev| rine devam edilmektedir. mevzusunda | firmaları memleketimizden deri, k İsveç uru meyva, küspe ve kepek İs- Bunu müteakip, temsil subesi | temektedirler. İthalat İşleri — İthulüt ve ih-| İstanbul İTacat birlikleri umumi kâtibi dün Ankaradan birlik umumi Salik Yakut, sehrimize gelmis, dâtibi muavinlerini tiya davet etmiştir. Bu toplan. tıda piyasanın ihtiyaçları kar- dişarıdan ne gibi malla- rin satın alınacağı görüşülmüş- tür, Basra yolundan bir miktar cay, Romanvadan soda, kimyevi maddeler gelmistir. Yakında pi- , konsolosluk erkânı ve İs-| vasaya bol miktarda kahve ge- me-| Tecektir. Yalnız Ticaret ofisi 500 ton kahve eetirmektdir. yor. Ayni usul ile bir de 4 gitme bilet ihdas edilemez mi? Hattâ gelip gitme usulünün mevcut aktarma biletleri ile de tatbiki mümkündür. Simdi bir yolcu Harbiyeden tramvaya bi- nip Yedikuleye gitmk istese Be- yazıttan aklarmah bir bilet alı- yer. Ayni biletle Yedikul eee ğrle çime, gidiyor, Ak - istimalinden yolcu tramvay Beyazrin kadar geldi- ğine göre - Beyazıttan aktarma lı Harbiye bileti alırsa Bevazıt- ta işini bitirdikten sonra bir Harbiye tramvayına binip ters yüzüne geldiği yere dönebilir. Yoleu Beyazıttan Yedikule, Top — kapı, Edirnekapı, Galatada Orta köy, Bebek, Besiktaş tramvayla» rına binmek hakkına malik olsun da neden Harbiye tramvayına binmek hakkına malik olama - sın, Tramvay İdaresinin aktar- ma bilet usulünü tatbik et- tiği gihi bir de gidin gel me bilet ihdası o yolenla - rın her halde çok faydalana- cağı bir hareket olacaktır. ** Her yerde başka usul: iye, su satanlar için yeni huzı takyidat koy- du, Sular emaye veyahut por- selen kaplarda bulundurulacak, müzakerele-| tir bir toplam-| ISabuncu Hanı Yangını Tahkikatı Hastaneye Kaldırılan Dora da Dün Öldü Evvelki sabah Tahtakalede S3 buncu hanında Kâmile ait krem ve filit imalâthsnesinde cikan vangın hakkındaki (tahkikata dün de devam edilmiştir. Hâdi- se mahallinde tetkikat vapan bir fen heyeti tarsfından dün müd- 3eiumumiliğe verilen rapora gö- re. yangin imalâthanede müstah- dem Dora adındaki kadının dik- katsizliği yüzünden cıkmıstır Cünkü Dora, krem imalinde kul. lanılan yağlı bir maddenin kay- nadığı kazanın basından hiç ay- rılmaması icap ederken bir #ra- lik isinin basından ayrılmş tam bu sirada kazan tasmış, İ- “indeki madde birdenbire parla- yp yanmıya baslamıştır. İmalâtbane 4000 liraya sigor- talı isede iceride en az 6 - 7 bin Tiralık mal bulunduğu tesbit edilmiştir. Yangın esnasında ağır yaralan miş olan Dora dün sabah Heseki hastahanesinde ölmüştür. 660 Kuruşa Ayakkabı Yapılamıyor Fiyatları mürakabe bürosu, akkabilar hakkındaki tetkiklerini bitirmiştir. Evvelee bazı ayakkabıcılar, 660 kuruşa kadar halk Lipi ayakkabı yapıla- cağına dalr teminat vermislerdi bir taraftan ayakkabı hakkında tetkikler vanılırken, diğer taraf- tan deri fiyatları artmıştır. Bu itibarla 660 kuruşa kadar halk tipi ayakkabı imaline imkân ol madığı anlaşılmaktadır. Mimi sahayi birliği tarafın - dan ayakkabı imaline ait hazır lanan bir raporda, bugünkü pi- yasa sartları içinde 12 liradan aşağı simli! imaline imkân ol. Muallimler İstanbuldan Ayrılabilecek Maarif Vekâleti yeni bir karar vermiştir. Bu karara göre imti- hanlar le niksar olmıyan BE“ retmenler - bu günden itibaren ve İmtihanlar ile alâkası olan öğ” retmenler de 15 mayıslan ifiba- ren istedikleri yere gidebilecek- İstanbuldan ayrılacak menler adreslerini mektep idare, lerine bildirecek ve ikmel imti- banlarından 2 gün önce vazife- Teri basında bulunacaktır. Yeşilay Müsameresi Memleket geneliğini içki ve u- yusturucu maddelerin zehirle- rinden kurtarmıya çalısan ve 21 yıldır faaliyette bulunan Ye silay cemiyeti her sene olduğu gibi bu sene de bir müsamere tertip etmistir. Müsamere bu- gün saat 14.30 da Fransız Tiayf- rosunda verilecektir. Sehir Ti- yatrosu artistlerinden bir kısmı ile Halkevi artistleri, Nurettin ve arkadaşları bu mü- samerye fabriyen İştirak et - mektedirler, tenekelerde ve yahut çinko ve kurşun kaplarda saklanmıya - cak, ilâh. Bardakla soğuk su satan dük- kânlarda evvelce yaptırılmış soğutma tesisatı ve kursun bo- rular söktürüldü. Şimdi sucu- lar, suları şişelerde soğutup sa- tıyorlar, Fakat bu usul nedense yalnız bizim kazada - Eminönü kazasında » tatbik ediliyor, di ğer kazalarda iş yine eski usul Kimse de sesini çıkarmıyor, ne kursun boruya karışan var, ne de tesisatı söktüren. Bu neden? Belediyenin emri neden Emi- nönünde tatbik ediyor da diğer kazalarda tatbik edilmiyor? Yoksa hiz Eminönü kazasında oturduğumuz için bizim hak- kımızda diğer kazalardan ayrı bir belediye talimatı mı var? * * Bir temenni: temenni; Mir — Me ili, çok hay - yetiştiren bir memlekettir. Senede bir mil yon kilodan fazla yağ, ve on binlerce koyun ihrac eden bu memlekete, kâfi derecede tuz gelmiyor. Bunun baslıca sebebi tuz nakliyatı eksiltme münme- lesinin ağustos lerine doğru yapılmasıdır. Halbu. ki burası kıs memleketidir Eylâl ayından sonra nakliyat meselesi güçlesivor. Bu vaziy müdüriyetinden, nakli- yata müteallik eksiltme mua- melesinin nisan ve mayıs ayla rında bitirilmesi hususunda © mir vermesini bekliyoruz... İ ler. Ve hayretle Münir) Nihai Zafer Yazan: Naci Sadullak akın tarihin bütün vesika» larına göre istiklâl harbi insana âdeta ü- rerbilecek bir huhran iydi, Cünkü henüir Vâyikiy le toparlaamamış olan Türk rdusu, kendisini harikulâde gar fil avlamış bulunan dülsmanının karsısında bir türlü tutunamı « vor, ve hemen her cephede hozu- Tup dağılvordu, O sırada bir gür Atatürk'e, ordunun veni bir boz sün haberini vermisler. Atatürk buna benziyen her haberi aldığı ğı gibi, ayni sual “— Mukavemetimiz şiddeti olmus mu? 1 Cevan vermişler: “— Mukavemet. bundan e? « vel, hiç bir cephede gösterilme miş derecede siddetli oldu: Fa- kat burna rağmen bozulduk. Ricat halindeyiz!,, Bu eevabı verenler, Atatür. kün nevmit olmasını beklemiş görmüşler ki, bü kumandanın bu hezimet haberinin ye'siyle kararması bek. lenilen gözleri, zafer müjdesi al mıs bir insan yüreğinin neşesiy« le dolmustur. Ve kendisine hay- retle bakanlara, sükünetle ver- diği cevap şudur: '— O cepheden ricat edişimi. zin ehemmiyeti yok, Orada har. bi kaybetmiş olabiliriz. Fakat nihai zaferi kazandık: Çünkü madem ki ilk defa-olarek siddetli ikavemet gösteriyor. Meh- , bu cevabın verili iklâr kavgasının son Atatürk'ü fülen teyit etti, Ve biz, o cevabin ge niş ve derin mânalı büyük kıy. metini tebarüz ettiren azametin netice karsısında bir defa daha öğrendik ki, kavga etmenin lü- xrmuna inanmadığı o takdirde, dünyanın en muharip askeri ©- lan Mehmetcik bile, zaferden mahrum kalmıya mahkömdur. Pskat buvln, hudutta vatam bekliyen Mehmetçik, ne buzlu Kafkas dağlarında, ne de bize Yemen cü. »sker değildir. eli Tarihin önüne gecilme? seyri, onu, bir imparsterluk ofhtiras larmın biçare âleti olmaktan coktan kurtarmıstır. Ve ya rın, Türk hudutlarında bir ikin- ci istiklâl kavrası baslarsa, Meh metçik, devlet tarafından değil “düsman İarafımdan mecbur edil diği icin döğüsecektir. Bunun İ- cindir ki, varınki harp. Mehmet. cik için. bir gönül isteksizliğiy- le vapılan bir angarva olmiya- saktır. Rn itibarla biz. Atatiir. kün istiklâl harbinde bir havli hozrundan sonra o söylivebildiği sözü, bugünden tekrarlıyabili « vir '— Nihai zafer, daha simdi- den bizimdir: Çünkü Mehmetçik, varımki harbi, bugünden kabul etmiştir!,, Belediyenin Yeni Sene İmar İşleri Samatya ve civarının esas İmar plânı hazırlanmış ve tafsilât plâ- nmın tanzimine başlanmıştır. Sar matyadaki tarihi bina ve surlar imünde tutularak müzeler mü dürlüğünden bir izahname istem miştir. Müzeler müdürlüğü ta rafndan hazırlanan bu izahname- de surların hangisinin vıkılabi - leceği ve yıkılması doğru olm van sur kapıları fle surların ne suretle muhafaza edileceği bildi: #ilmektedir, Kazalarda yeni inşaat Belediye fen isleri müdürlüğü 500 bin liralık tahsisatı kazalara taksim etmiş ve belediye riys* setine bildirmiştir. Yeni inşaat icin Kadıkösüne ye Beyoğluns 25 şer bin Fatih. Üsküdar ve E- minönü kazalarına 15 şer bin diğer kazalara onar bin Mra ay - rılmıştır. Merkez vol subesine de 210 bin lira tahsis edilmiştir. Fakat bu paranın azlığı “öz önün de tutularak belediye büteesi - nin diğer fasıllarından ılacağı tahmin edilmek ütemedi tamirat masraf da 115 bin fira kabul €- dilmistir. Yüksekkaldırım Belediye (o Yüksekkaldırımın tamirine karar vermistir, Mer- divenler mozayik parke ölarak döşenecek, kaldırımlar da asfalt olacaktır,