e limitin niie lee LA, LEY N , Yazan: ULUNAY Sabahleyin gözünü açar açmaz susuz Yarım sişe viski içerdi. On- dan sonra akşama kadar istimi muhalaza için bira, cin, konyak,| vermut, apsent... Ne bulursa yu- varladı. Mütemadiyen müfekkire si faaliyette olduğu için sarhoş ol masma İmkân yoktu. Kendisiyle arkadaşlık edenlerde bu mul vemet mevcut olmadığı İçin kal veden kahveye, meyhaneden mey haneye uğrıyarak Yapılan ge zintileri tamamlamak çoğuna müyesser olmuyordu. Daha gün yarılanmadan hepsi ağız iğri, göz şaşı, yeni yürümeğe' başlıyan çocuklar gibi durucuk durarak sızmamak için bir müddet daya- niyorlar. Fakat nihayet kahve- lerden birinde sızıp kalıyorlardı. Memo'nun her şehirde edin- diği metreslerinden başka bir de meşru karısı vardı. Yüksek bir aileden olan kadın kocasının de- Eliklerine tahammül ödemediği için vakıftan hissesine düşen aylığın doğrudan doğruya kendi- sine verilmesini temin ettikten sonra deliyi kendi haline bıraktı Kadın kızı ile ayrı yaşıyor, Me- mo da metresiyle oturuyordu. A- Tularında dargınlık, geçimsizlik yoktu. Birbirlerine tesadüf et- tikleri zaman iki ahbap gibi ko- nysurlardı. Karısı, bir başkası dan bahsediliyormuş gibi kocası- nın metreslerini sorardı. Bir gün aralarında şöyle bir muhe vere geçti, — Memo! Anjel'den haber al. dın mı? — Aldım. Pek iyi imiş. — Çocuk ne yapıyor? Büyüdü mü? — Büyüyor, Geçenlerde boğaz olmuştu, şimdi geçirmiş, — Buradaki ne yapıyor? — O da iyi. Dört ay.sonra an- pe olacak... — Kız mı İstiyorsun? mi? oğlan Ne olursa olsun bana ne. Ben peydalılamadım y: — Doğru. Bütün seninle be- raber yaşayan kadınlar nedense Meryem ana gibi babasız doğu- ruyorlar' Karısının bu tarizi deliyi büs bütün zıvanadan çrkardı. On- dan sonra rasgeldiklerine; — Büyük felâket! Diy Dün nikâhlı karım bana mü' bir itirafta bulundu. Çocuğumun benden Olmadığını söyledi... E- vet, evet! Hayret etmeyin. cuğumun babası Boğazicinde. Arnavutköyünde kayıkçı (OPan- deli imiş. Zaten ben çocuğun yüzünde evveldenberi bir Rum inceliği sezerdim. Daha pek kü- en rumcayi da pek güzel konuşurdu... Ne kadar olsa kan çekiyor! Memo'nun bu lâkırdılarına kimse ehemmiyet vermezdi. Niste oturduğu zaman kumara dadandı. Şimdi ayda aldığı on âltı bin frank ayın sekizine ka- dar da dayanmıyordu. Monte - karloya gideceği zaman dalma ya- nına bir arkadaş alıyor, otuz - kırk masasına yaklaşınca bir müd det oyunu seyreder gibi yaparak Kruple'leri tetkik ediyor: ondan sonra beraberinde bulunanı bir kenara çekerek; — Bütün fişleri sina verece - ğim. Yanımda beni tanımıyormuş ibi duracaksın. Bir defa öksü- rürsem kırmı?ıya koyacaksın. İ- ki defa öksürürsek siyaha ko- yacaksın... Diyor ve bunun sebebini de söyle izah ediyordu: Benim kim olduğumu bu- rada herkes bilir, Sana mühim bir sır söylüyorum; bunu kimse- ye faş etme... Montekarlonun en büyük hissedarı olan Bazil Za- harof bizim hafi cemiyetin baş düşmanıdır. Şimdi o benim bu. rada oyun oynadığımdan haber. dardır. Ne yapıp yapıp paramı kaybettirmek için bütün kruple- lere emir vermiştir. Parayı ber koyacak olursam kazanmama im kün yoktur. Çünkü rulet oyna- sam elektrik cihazını tahrik ede- rek bilyayı istedikleri numara- rürler. (30 - 40) oynasam bir kâğıt kaydırarak siyaha koy müşsam kırmızıyı, kırmızı koy. muşsam siyahı & kazandırırlar. Halbuki benim yerime sen oy- Barsan paranın benim olduğunu kim farkedebilir? Aralarında takarrür eden pa- Tola mucibince Memo öksürür, arkadaşı koyar, öksürükler te vali ettikçe konulacak paranın miktari artar. Nihavet öksüre tıksıra ne var ne yok hepsini gazinoya teslim ederek Nise dö- nerler. Memo kumarın kumar- baz aleyhindeki kestine inan maz. — Çaktılar! Der. Paranm ba- pa ait olduğunu anladılar... Za- ten farkına vardım. Başlangıçta biraz kazanıyorduk. Zayıf bir adam geldi. o Kâğıtları açanın kulağına bir şeyler fısıldadı. Tefrika No. 39 Krupie sözde çaktırmadan bizi tarafa baktı. Seni adam akıllı süzdü. Derhal anladım ki... Me sele bitmiştir! Böyle olmasa da zaten Memo- nun kazanmasına ihtimal yoktu. Çünkü “muhayyilesirin icat etti ği akıldan hariç vakalar gibi ka zancın da onun için bir hududu tasavvur edilemezdi. Bütün M. nako prensliğini kazansa doym yor, masadan ayrılmıyordu! a * Mere bu hayata beş dayanabildi... Gece uy- kusuzlukları, terkibi ne olduğu belli olmıyan içkiler, onu icinden kemirmişti. Bir gün ağzından o uk gibi kan kusarak yatağa düş. Tedaviye gelen doktorların verdiği ilâçların hiç birisini almı- yordu. Doktor gittikten sonra yanındakilere; — Doktor diye gönderilen herif onların adamıdır. Şu reçete beni öbür dünyaya gönderecek bir pasaport demektir. Hiç ben bu ilâcı alır mıyım?.. Diyor. Ondan sonra metresine bağırıyordu: — Viski getir! Odadakiler hayretle bağırıyor. lar — Aman Memo! Ne yapiyor- sun? Bunun damlası senin için zehirdir... O bu haklı itirazlara karşı viski şişesini susuz dikerek — Sizin aklınız o kadar erer, Buna tedavi bizzıd derler. On güne kalmaz turp gibi ayağa kalkacağım... Diyordu. On gün sonra svağa kalkmak değil, büsbütün yatağa mıhlen: dı. Aleşler içinde yanıyor, artik kendisini görmeğe gelenleri düş- man telâkki ediyordu Seni de kendi taraflarına celbettiler değil mi? Şimdi gi- dip onlara kimbilir neler anlata- caksın? Fakat emin olsunlar bir Memo ölse yerine benim gibi bin Memo yetisi Bir defasında zorla getirilen hekimi görünce; sakin bir sesle: — Doktorluğu bir tarafa bırak! Dedi. Sana mühim bir şey sors- cağım: Bana doğrusunu söyle, Sa- na ötekiler ne verdiler? Doktor şaşırdı: — Ne diyorsunuz? Ne diyeceğim? o Hakikati söylüyorum. Sana ötekiler kar bin frank verdiler? Doktor güldü. Bu gülüş deli yi o kadar sinirleştirdi ki, birden bire elini yastığın altına götü- rerek tabancayı çıkardı, aleş etti Kurşun doktorun kulağının ya nmdan geçmişti, Üstüne attlip elinden tabancayı aldılar; dan sonra artık ölüm hezeyanla- İri basladı, Mütemadiyen kapı ya doğru bakarak feryat ehiyor. duz sene Geliyorlar... o Geliyorlar. Yüzlerine tanınmamak için si yah maske takmışlar... Yaklaş mayın! oYaklaşmayın diyorum. Yoksa ateş ederim ha!.. Silâhım yok mu sanıyorsunuz?.. Bir e - dım daha atarsanız gö Ondan sonra sesinin bütür kuvvetiyle metrseine haykır - yordu: — Tabancamı ver!.. Tabanca mi ver! Diyorum. Görmüyor mu- sun? Hepsi kapının yanında du- ruyorlar... Alçak, nankör kan! Sen de onlarla birlik oldun. Be- ni köpek gibi öl i yorsun? Söyle... Kadın korkudan ağlıyor ne ya pacağını bilmiyordu (Arkası var) Pamuk Fiyatları İçin Ankarada Temaslar Ankara, 11 (TAN) — İzmir ti- caret odası reisi Hakkı Balcıoğlu, pamuk fiyatları hakkında temas. İde İzmir tüccarlarından mürek- kep bir heyet ile beraber iki gün- denberi şehrimizde bulunmakta- dır. Pazartesi günü Ticaret Ve- kâletiyle temaslarına başlıyacak- lardır. Abdülhak Hâmid'in Ölümünün Yıldönümü Yarın şair Abdülhak Hâmidin ölümünün yi dönümüdür. Bu münasebetle bazı Halkevlerinde Abdülhak Hâmit gecesi tertip e- dilmiş ve gecenin programı ha. aırlanmıştır. Üsküdar Halkevinde yarın gece yapılacak ihtifalde Abdülhak Hâmit hakkında bir konferans verilecek, bazı gençler sairin eserlerinden parçalar oku. yacaklardır. İhtifalden sonra da bir piyesi temsil edilecektir. larda bulunmak üzere refakatin-| (Tıp Fakültesi Ankaraya Naklediliyor Ziraat Enstitüsünün Salon ve Pavyonları | Fakülteye Veriliyor Bir müddettenberi Ankarada) | Vekâletle temaslar yapan Üni -| İ versit& tıp fakültesi dekam pro-| fesör Kemal Atay bir kaç gün| önce şehrimize gelmiş ve imtihan | ların erken başlaması kararı üze- rine lâzım gelen tertibatı almiş tır. Dekan dün akşam tekrar An. karaya gitmiş ve tıp fakültesinin lâboratuvar ve kliniklerindeki &$ya ve malzeme vaziyeti raporu- nu da yanina almıştır. Tıp fakültesi, yeni ders yılın - dan itibaren, Ankara Üniversi- tesini takviye maksadiyle Anka- rada tedrisafa devam edecek ve bu sene imtihanlar sona erdikten | sonra fakültenin Ankaraya nakli. ne başlanacaktır. Tıp fakültesi.) nin Ankaradaki yeni binası ikma) edilinciye kadar Ankara Zirant| enstitüsünün. muhtelif pavyon ve salonları trp fakültesinin ilk üç #inıfına tahsis edilecektir. Üniversite lâbarotuvarlarının ve ders âletlerinin de Ankaraya nakledileceği söylenmektedir. BELEDİYEDE Şehrin Temizliği İçin Program Hazırlandı Belediye reis. muavini © Lütfi Aksoy dün Fatih ve Eyüp kaza- larında teftişler yapmış, muhte. İf belediye işleri hakkında alâ- kadarlara direktifler vermiştir. Lütfi Aksoy teftişler hakkında: demiştirki: “ — Fırınlardaki teftişlere de- vam ediyoruz. Teftişler esnasın- da hamur ekmeklere de raslıyo- ruz, Hamurkârlar, yeni un çeşi. ne henüz alışmamışlar, maya inde de bir âyar bulamamışlar- dır. Hamur ekmek işini yakında halledeceğiz. Yaz ayları yaklaştığından “te - mizlik ve sulama işleri için birer program hazırladık. Belediye; şehir sokaklarını. halkın sikâ- yetlerini asgari hadde indirecek sekilde temizlemeğe çalışacaktır. Mezarlıkları kâmilen sğaclan- diracağız. o Topkapı mezarlığına) dikilmekte olan bin ağactan baş- ka yeniden bin ağaç daha dike- cehiz, Burada 400 dönümlük ara- ziye 20 bin lira vererek satın al- dık... MAHLÜT KAHVELER — Meahlüt kahvenin satış fiyatları ve bu çeşit mahlüt o maddelere konması kararlaştırılan etiket i- siyle belediye ve fiyat mürakabe komisyonu meşgul olmaktadır. Komisyon memurları muhtelif mahlül kahve nümünelerini bele- diye tahliihanesine sevketmişler. dir. Belediye, bu tahlillerden alı- nacak neticeden sonra kahveye ne miktarda arpa, nohut ve diğer gıda maddelerinin karıştırıla- mı tesbit edecek ye fiyat mü rukabe komisyonuna bildirecek- tir. Komisyon, da bunlar için ay- ri ayrı fiyat verecektir, Fiyat tesbitinden sonra kahvelere eti- ket yapıştırılacak ve bu etiket- lerde fiyat ve halita unsurları kaydedilecektir, İNÖNÜ GEZGİSİ İnönü geagisinin elektrik tesisatı için| belediyede bir toplantı yapılmış ve tesisat işi görüşülmüştür. lektrik tenvirstanın ne suretle yapılacağı ve ne şekilde cereyan verileceği üzerinde &saslı karar- lar alınmıştır. İnönü gezgisinin bütün yolları asfalt kaplama olacak, inşaat yer | leri tesbit edilecek ve şimdilik buralarının yeşil saha olarak muhafazasına çalışılacaktır. İnka. at imkân: hasıl olduktan sonra yesil sahalar kaldırıacaktır. Ticaret Vekilinin Tetkikleri Ticaret Vekili Mümtaz Ökmen, dün mıntaka ticaret müdürlüğün de muhtelif mevzularla meşgul olmuş, bir aralık petrol kumnan. yaları direktörlerini davet ederek petrol tevzlatı hakkında kendile.. rine talimat vermiştir. Bundan sonra manifatura tacirleri, tiftik ihracatcılar birliği idare heyeti azalari da vekil tarafından kabul edilmişlerdir. Muğlada Zelzele Muğla 11 CA.A.) — Dün sabah saat 9.20 de burada oldukça sid- detli bir yer sarsıntısı olmuştur. Hasar yoktur, E | Feridiye caddesinde TAN Sokullu Hamamı Tamir Ediliyor Edirnedeki meşhur Sokullu Mehmet Paşa Hamamı Edirne, (TAN) — Hususi mu-) vilâyet nafiası tarafından ema- hasebe tarafından istimlâk edilen meşhur Sokullu Mehmet Paşa | hamamlarının keşifleri Vekilet çe tasdik edilmiş ve münakasaya konmuştur. Bu münskasaya ta lip çıktnadığından, hamamların İmekte olan hamam ihtiyacı net suretiyle tamir ettirilmesine karar verilmiştir. Bundan bir ay önce Mezitbey hamamının yan - ması dolayısiyle şehirde hissedil- bu suretle önlenmiş olacaktır. şehir Meclisi Müzakereleri Elektrik İdaresi Karadeniz Boğazındaki Linyit Madenini İşletmeyi Düşünüyor, Tramvaylarda Unutulan Eşya Toptan Satıldı Sehir meclisinin dünl mesi 21 maddeyi ihtiva ediyor- du, Dün, şehir meelisinin bu dev resinin en dolgun günü idi, Bu sebeple meclis ruznamedeki bü- tün işleri tetkik edememiş ve sor maddeyi teşkil eden zabıtal bele. diye talimatnamesinin — ahırlar, süt toplama ve taksim yerleri, kümesler ve nalbant dükkânları- na ait hükümlerinin müzakere sini salı gününe bırakmıştır. Meclise yapılan o tekliflerden Büyükadanm, Boğaziçinin Ana dolu yakasının ve Eyüp mıntaka. sının nâzım plânlariyle oCihan- #ir, Ayaspaşa, Dolmabahçe (vej civarının imâr plânlarını tetkik için muhtelit encümene havale edilmişlerdir. Haliç (o şirketinin belediyeye vereceği .meblâğ için şirketin iskele ve vapurarına be lediye tarafından konulan hac zin kaldırılması teklifi kavanin ?.cümenine gönderilmiştir. Bun dan sonra ersşimen mazbataları- nın müzâkeresine geçilmiş ve he yeti umumiyesi itibariyle mazba- talar kabul edilmiştir. Memurin hesap kursu Kahul edilen mazbatalara göre; memurin hesap kursu talimat- namesinin bazı maddeleri de- miş ve kursun çalışma dev. resi bir sene olarak kabul edil - ir. Derslere Haziranda baş lanacak ve Nisan sonunda ni- hayet verilecektir. niversile ile eski maliye bi- nası arasından geçen ve Süley - mâniyeye giden o Takvimhane caddesinin bir kısmına “Besim Ömer caddesi,, adı verilmiştir. Mezbahada kesilen hayvanlar- dan ayrılan ve mezbaha frigola- rında muhafaza edilen kuyruklar Ja döş ve sair parçalar ve iç yağların beher kilosundan birer kuruş nakliye ücreti alınması ten sip edilmiştir. Görülen lüzum üzerine cocuk. lam kurtarma yurdu kadrosuna bir doktor ilâve edilmiş ve bu doktorun vazifeleri sehir meğlisi tarafından tesbit edilmiştir. Taksimde Talimhanenin arko semtinde çarşamba ve cumartesi günleri kurulmakta olan pazarın kurulmüs! kararlaştırılmıştır. Elektrik tramvay hesapları Elektrik. tramvay ve tünel iş- Faizler Hakkında Yeni Bir Karar Ankara, 11 (TAN) — Temyiz mahkemesi “tevhidi içtihad: u- mumi heyeti, terekenin iflâs kaidesine tevfikan tasfiyesi ha- 1: müstesna olmak üzere borçlu- nun ölümiyle faizin münkati ol. Mmiyacağı hakkında bir karar ver- miştir. Yangın Başlangıcı Dün akşam geç vakte doğru Mackada Teşvikiye caddesinde Teşvikiye camii karşısındaki Ay- sal apartımanından yangın çık. mıştır. Fakat çok seri bir surette yetişen itfalyenin murvaffakıyet. ii mesaisinden sonra ateş apartı mana ehemmiyetli bir hasar ver. meden söndürülmüştür. Yapılan tahkikatta o vangının baca tutuşmasından ileri geldiği anlaşılmıştır. leri umum müdürlüğünün 1940 yılı bilânço, kör ve zarar hesap- İarı da bir broşür halinde âzaya tevzi edilmiş ve meclis hesapla. rin tetkikini, tetkiki hesap encii- menine havale etmiştir. Broşürdeki raporlara göre, ge- cen sene elektrik tenviratı hası- latı 2,801,000 lira, tramvay yol- cu hasılatı 2,848,000 lira. Otobüs hasılatı 45,281 lira, tünel yolcu hastlatı 89 bin liradır. İdare o tobüs servisinde 939 senesine ni betle yüzde dokuz nisbetinde 25 rar etmiş, tünel hasılatı değiş - meyis, eletkrik ve tramvay İşlet- melerinde ise kâr temin edilmiş- tir. 939 yılında inşasına başlanan Silâhtarağa fabrikasının kazanı geven sene hizmete girmiş ve ye. ni tesisat sayesinde elli bin lira raddesinde kömür tasarrufu t6- min edilmiştir. Umumi harpte Karadeniz bo- Âszında işletilen linyit madeole- rinin vaziyetinin tesbiti icin İk- tisat Vekâletine mürsesat edil. miş ve bir ien heyeti bu mihta- kada tetkiklere başlamıştır. Ma- den mıntakasından umulan ne tice alınacak olursa İdarenin kö- mür ihtiyacı buradan temin edi. lecektir, Tramvay servisleri İdarenin elindeki imotörlü ara- balardan ancak 156 sı çalısabil - mektedir. 938 yılına göre matör- lü araba seferlerinde yüzde on al- tı nisbetinde bir eksiliş olmasına rağmen yolcu adedi yüzde nisbetinde artmıştır. 939 yılına nazaran kazalar geçen sene fazla. lık göstermiş ve 5 i ölümle, 15 i ağır yaralanmakla ve 388 zi de ehemmiyetsiz vakalarla netice- lenen kazalar 409 zu bulmuştur. Bu kazların İ4İ i yürüyen arı badan inmek, 151 i yürüyen ara- baya binmek, 93 ü yürüyen ara- baların önünden geçmek, 4 ü çarpmak, İl i ani fren yapılması neticesinde araba İçinde düşmek, 50 zu da muhtelif surette dik- katsizlik etmek suretiyle vuku bulmuştur, , Geçen sene tramvay, tünel ve otobüslerde 6241 yolcu eş: nutmuştur. Bunlardan 3581 inin sahibi bulunmamıştır. Son beş Yıl içinde unutulup aranılmıyan eşyalar toptan satılmıştır. Dün de Bir Muhtekir Mahkemeye Verildi Mahmutpaşada 167 numaralı dükkânda manifaturacılık yapan Hosep, metresi 55 kuruşa satıl- ması İcap eden basmaların met. resini 75 kuruşa sattığından ve müşterinin tslebine rağmen fa- tura vermediğinden yakalanmış. tır. Dün adliyeye verilen Hose- bin duruşması asliye ikinc! ceza mahkemesinde yapılacaktır. Mer'iyete Giren Kanunlar Ankara, 11 (TAN) — Hava ta- arruzlarına karşı korünma hak- kindaki kanuna ek kanun ile ye- dek subaylık hakkındaki kanunun 3 üncü maddesine bazı hükümler ilâvesine dair olen kanun bugür mer'iyet mevkiine girmiştir. on| | Şenlikdede Parkında Gariç Bir Vaka Oldu Bir Adama Ait Olduğu! Anlaşılan 2 Kol 2 Bacak Bulundu Evvelki gün Beşiktaşta Şenlikde de parkında orta yaşlı bir adama ait olduğu anlaşılan iki kolla ayak; larında çorap bulunan iki bacak İ bulunmustur. Bunlardan bacak. lar dizkapaklarınn biraz yukari-| sından, kollar da pâzu kısmından kesilmiştir. Evvelki gece ve dün| göç vakte kadar bu vaka etra- fında tahkikat yapılmış ise de he- nüz bir İp ucu elde edilememiştir. Yalnız civarda kan bulunmama- sından yerde kesilip, bulunduğu yere ge- #irilerek atıldığı kanatine varıl- mıştır. Maktulün kim olduğu. cinayetin niçin ve nerede işlen- diği, katil veya katillerin hangi maksatla bu cinayeti yaptıkları! ve kurbanlarını parçaladıkları| ve parçaları daha görünmez bir yere atmaları mümkün iken ni- çin parkın ortasma açık bir yere Iraktıkları tamamen meçhul - dür. Parçalar dün morga kaldı. rılmıştır. Onların nasıl bir âlet- le ve kaç gün evvel kesildiği morun vereceği rapordan sonra | belli oacaktır. Zabıta ve müddei- umümilik tahkikata ehemmiyel- le devam etmektedi POLİSTE: Bir İhtiyara Bisiklet Çarptı ve Öldü Saust bindiği bisikletle Galatada Necati bey caddesinden gecer- Mişona Mişon, kaldırıldığı Beyoğlu has. tahanesinde biraz sonra ölmüş tür. Suçlu dün birinci sulh ceza mahkemesinde sorgusu yapıldık- tan sonra tevkif edilmişti Bir Adam Parçalandı — Si Tücede Karaağaç caddesinde Koç demir limited şirketine ait fabri. kada çalışan amele Kahraman oğlu Rıza hiç vazifesi olmadığı halde karpit kazanının kurcalar ken kazan patlamıştır. İnfilâkan sidde!inden parça parça olmuş ve ölmüştür Ayakları Kırıldı — Üsküdarda Hamam sokağında 20 numaralı evde oturan İsmail Gücü evinin merdivenlerinden düşmüs, iki ba. cağı birden krılmıstır. İsmail Nö mune o hastahanesine kaldırı) miştir. |, MÜTEFERRİK: Muvazzaflık Hizmetini Yapacak Memurlar Muvazzaflık hizmeti için aske re alman memurların askerlik- leri esnasında maaşları verilme- mesi için hazirlanan kanun lâ. yihası meelise o sevkedilmiştir. Yalnız bu memurlar ileride tek- var memurluğa döndükleri vaki askerlikte geçen müddet kidem İ cin nazarı itibara alınacaktır. Müesseseler baremine bağlı ücretli memurlar hakkında da &yni hükümler tatbik edilecektir. ZİRAİ KOMBİNELER — An- karadan verilen bir habere göre Ziraat Vekâleti kombinalar ida. resine yeni şekil vermek İcin fa- aliyet sarfetmektedir. ta yeni bir kadro projesi hazırlanarak Vekiller £ heyetine verilmiştir. Yeni proje memleket üç zi bölgeye ayrılmaktadır. SİVRİSİNEK MÜCADELESİ Belediye Sıhhat müdürlüğü Üs- küdar, Beyoğlu ve Bakırköyünde sivrisil le mücadeleye karâr vermiş ve faaliyete geçmistir. Bu mücadele sahalarına Beykoz ile Sarıyer kazalarının da almması kararlaştırılmış ve yaz gelir gel mez faaliyete geçilmesi lüzumlu olan ilâç ihzar edilmiştir. 19 MAYIS ŞENLİKLERİ — Vali muavini Ahmet Kınık'ın başkanlığında toplanan 19 Mayıs şenlikleri komitesi bu sene 19 Ma şenliklerinin yalnız Kadıkö-! yündeki Fenerbahçe stadında yapılmasını kararlaştırmıştır. Ev| velee Seref stadında yapılması düşünülen fimnastik şenlikleri- nin de Fenerbahce stadında icrası için yeni tertibat ahacaktır. Bir Yaralama Muratlı (TAN) — Aşağı Sırt köyünde Emin oğlu Emini ağır surette yaraladıktan sonra 330 li. rasım alıp firar eden Malkaralı Ahmet, Tekirdağın Barbaros na. hiyesinde yakalanmış ve adlive- ce tevkif edilmiştir. kollarla bacakların baska! pi Romanya tebeasından Bernad| keni © civarda oturan 70 vaşında| çarparak yaralamıştır.) 12-4-941 Harp | ve Türkiye Yazan: Naci Sadullah A vik, Tük milletinin ne zaman, niçin harbi göze a- lacağı kâfi derecede anlatılmış, ve kâfi derecede anlaşılmış oldu. ğu içindir ki: “.- Harbe girecek miyiz?,, su- alinin cevabını araştıranlar, he - men heme “— Yok!, denilecek derecede azalmıştır. Çünkü devletin dahili ve hari- ci politikasını vuzuhla tebarüz ettirmiş bulunan vukuat karşısın da dikkatli davranan şuurlu va- tandaşlar “— Harbe girecek miyiz?,, Su- alinin cevabını kendi kendilerine 'mek imkânlarına bol bol sa- hiptirler, Zaten bunun içindir ki, artık pek seyrek duyduğumuz; “— Harbe girecek a ne ola Bence, Türk milletinin mazisi ile hali arasında - yapılacak bir mükayeseden çıkacak neticeler a- rasında, bu sunlin de cevabı var- Biz, “Memleketin büyük bir kısmının düşman istilâsı altında, bütün tersanelerimizin düşman işgali altında bulunduğu, satılmış vatan hainlerinin düşmanlarla ederek, mil » devirde de harp ettik. Biz, “bütün ordularımızın dağıl mış, bütün cephelerimizin bozul- uş, bütün gıdalarımızın tüken- miş, bütün silâhlarımızın boşal - mış, bütün kışlalarımızm yıkıl mış, hattâ bütün bayraklarımızın yırtılmış olduğu günlerde de,, harp ettik, Ve bizim uu “nümüsalt * şernit içinde,, kuzandığımız zafer, 100 milyonluk bir imparatorluktan kuvvet alan Osmanlı ordularının elde edebildikleri neticelerden daha üstün, daha i, daha .İ parlak, daha verimli, ve daha de vamlı oldu. Kaldı ki, Türk milletinin bu- günkü şerefi, Osmanlı İmpara - torluğunun hiçbir başile müka - yese edilemez. Osmanlı tarihinin hiçbir dev- rinde, Türk köyTÜsü, Türk vata- nının bir bütün olduğunu bilme» mişti, Osmanlı tarihinin hiçbir dev - rinde, Türk neferi, bugünkü gibi daha harbe yirmeden öfke duy- mmamaşta, Osmanlı tarihinin hiçbir dev »« rinde, Türk milleti, bugünkü ka- dar haklı bir dava gütmemiş, ve davasına bugünkü kadar inan - mamıştı, Ve Türk milleti, şerefli tari » hinin bilâ istisna hiçbir devrinde, bugünkü kadar yekpare, bugün- kü kadar hazır olmamıştı. Eler İmparterizk devrindeki “Türk,, ün değişmez cevherine, Cümhuriyet devrindeki “Türk, ün yalnız şu saydığım mazhari » yetlerini katarsanız: “— Harbe girersek ne ola - cak?,, Sualinin cevabını bulmak» ta zorluk çekmezsiniz : O, Imparatorluk devrinde, iyi işlenmemiş ham ve bakımsız bir “cevher, ken bile, emsalsiz par- gasının haşındanberi, tarihin en | usta kuyumcuları tarafından iş İlenmiş bulunan o emsalsiz cer - herin bugünkü parlayışı, impa - ratorluk devrindeki ham haliyle kamaştırdığı gözleri, yarın mut- laka kör edecektir. Bu itibarla, bırakın. da: Harbe girersek ne ola - cak?,, sualinin cevabını, o cevhe- iİre yan bukmıya niyetlenceekler düşünsün! PİYASADA: Almanyaya Sevk Edilecek Mallar Taksim Edildi Dün ihracat tacireri, mmtaka ticret müdürlüğünde toplanarak. Almanyaya yapılacak tuzlu balık. peynir, keten ve konserve mad. deleri hakkında aralarında gü rüşmüşlerdir. Tacirler, bu nevi ihracat maddelerini kendi arala rında taksim ve tevzi etmişler - dir. Dün muhtelif memleketlere 400 bin liralık ihracat olmuştur Almanya ve Slovakyaya 100 bir liradan ziyade deri, Bulgarista na balmumu, Romanyaya paçav ra, İsviçreye fmdık gönderilmiş- tir, ALTIN 28 LİRA — Dün al. tan fiyatı 28 lira 50 kurus kadar yükselmiş, aksam üzeri 28 liraya kadar düşmüştür,