20 Mart 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

20 Mart 1941 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mralının kü Tx Tiyatrosu, tiyatro ta- Hinde bir muvaffakıyet Üstün teskil edecek kadar mu #ette oynadığı “Meş'a- sonra dün bize bu mev Dir eserini verdi: Tnra- darfez değ Saclar$es değildir. Piyes şekli- eni muhavereli bir könfe. #6Y İlimden muhakeme edi - tuni rkondisine tahmil edilen ye teniapmış sayılır. Böyle ol- — Yu esere tenkit edilecek bağır adesesinden bakılmak raşlı. hiçbir şey yazmamak bir gerudur. © "la bü yazımı bir tiyat- dan ibâl'arak yazmıyorum. eklerle Gtvez.. İni ele alalım: gr z gkiksten mücrim- oo zon “a karşı mer- ee kada; tatbik etmek. ge ahkümlara kar- ei muamele edilse bu A Ere vesinin haricinde ya- Sc myiete ısındırmaz m” MO e) muhakemesine göre hee bilâ tereddüt “evet!,, boru er pekliğimiz lâzım ge- #9 Zâten bizde bu adli ıslaha- #emereleri görülmüştür. Cüm- iyet İmralı adasına gönderdiği ümlarda bu intibahı müşa- ie ediyor. Fakat Unutmamalı çe ŞEHİR TİYATROSUN DA) İnsanları “Imralının Lasanları,, gessesee Yazan: ULUNAY .saseneasasel .......2 e... hataların onları idare edenlerde olduğu anlaşılmıştır. * ** “ğ mralının İnsanları, nı yazan milellif bunu takdir e bize evvelâ gayet psikoloğ bir müdür arzediyor. Bu adam müc- rimleri tedaviye muhtaç hastalar Bibi telâkki ederek onları teselli > ş vipkâ, ndan hir sahue ki nazsriyelerini müdafaa eyle - diği bir içtimada görüyoruz. Bu perdede birinci fza ile münakaşa eden müdür var. Diğer iza ile 1. Galib'in kaş gözle yaptığı tas- aretleri de unutmıyalım. Müdürün projeleri kabul edil miştir. Bilmem kaçıncı tabloda Imralı adasını görüyoruz. Mah - kümlar bu adaya bir kayıkla ge- tirlliyorlar. Artık zindenların mükassi duvarlarından kurtul muşlardır. Fakat içlerinden dört tanesi isyan ediyorlar. Müdürü iandarmaları bağlıyarak firar et- TAN Beşiktaş Oynamak İstemiyor İstanbul Klüpleri Milli | Kümeye Girmekten Vazgeçecekler Milli küme başlayıncaya kadar dört klüp arasında tertip edilen ve İki güzel futbol haftası yasan- masına sebep olan “Dörtler ku- nası. maclarına bu pazar Femer- bahçe - Beşiktaş, Galatasaray - İstanbulspor oyunları ile devam edilmesi lâzım gelmektedir. Ancak, Beşiktaş bu hafta Fe- nerbahçeyo karşı oynamak İste- memktedir. İstanbul şampiyonu- mun bu şekilde bir karar verme- sinin sebebi henüz anlaşılama- mıştır. N Besiktas oynamadığı takdirde “Dörtler kupası,, nın neticelen memesi muhtemeldir. Milli küme fı Milli kümede Istanbu'po”un hariçte bırakılarak yerine Eski- şehirden Demirsporun alınacağı hakkında Ankaradan gelen kara- ra Istanbul klüpleri murahhasla. rının itiraz ettiklerini ve federasyona bir telgraf çekerek vaziyeti bildirdiklerini dün yaz- maştak. Dün Ankaradan gelen bir telg- rafta federasyonun kararında rar ettiği bildirilmektedir. Bu va- | Denizyolları Bir Hastahane A Devlet Oenizyolları işletmesi, yerinde bir teşebbüse geçmiş ve bu teşebbüs müsbet bir netice vermiş bulunmaktadır, Idare, da ğinık bir vaziyette bulunan bir iki odaya sıkışmak mecburi. yetinde kalan sağlık servisini tey $i ötmiş, Denizyolları binasının karşısındaki, son zamanlarda Eti bankın işgal ettiği binada 12 ya. taklı bir hastahane tesis edilmiş- tir, İdarenin sağlik merkezi ha. line getirilen bu binada tadilât Yapılmış, icabında 25 yatağa çı- karılmak üzere tedbirler de alın. miştir. Hastahanede, lâboratuar, ame- üyathane, dahili müayene odası, pansuman servisi, göz, diş kli nikleri ve ihtiyaca tekabül ede- cek vüs'atte bir eczene kurul. muştur. Yeni hastahanenin başma de- ğerli doktorlarımızdan operatör N'hat Gürer getirilmiştir. kilâteı bir zat olan Nihat Gürer'- in titiz bir itina ile meydana ge. tirdiği bu eser hakikaten Devlet Deniryolları İdaresi gibi, geniş memur ve müstahdem kadrosu can Hüvül bi teşkilâta lâyık bir haldeir. Hastahanede göz müte. hasstsı Murat Aydın, cildiye mü- tebassışı Hayri Ömer, diş dokto. ru Galip vazife almışlardır. Bunların harleinde ihtisasa ih- lr 5 5 'TEŞ- | vak'alarda, hasta slıkonulmak. Yeni tesis edilen hastahanede muayene yapılıyor İtiyar gösverilen hastalar tercihan devlet hastahanelerine gönderi). mek:o ve hastahane masrafları idarece tesviye | edilmektedir Hastahane her gün en az 60 ki- şiye ayak tedavisi yapmakta, âcıl tadır. Idare, kendi memuir ailelerinin muayene ve tedavileri hususunu da karar altına almıştır. Hastaha- nece her memur ailesi için bir cüzdan verilecek ve memlür ai. leleri icabında idare hastahane- sinden istifade edeceklerdir. Has. tahnneyve kadar gelemiyecek va- ziyette olanların evlerine doktor #oönderilecektir. CHİPA nn BÜĞÜNKU YOĞ AA | 800 Program 18.40 Kadınlar * 8.03 Haberler sl heyeti 3,15 Müzik (PL) (1910 Konüşma 845 Ev kadın 1930 Haberler * 19.45 İncesaz ? 12.30 Program ye 1233 Şarkılar 201$ Radyo g retesi 2045 Müzik 2100 Dinleyici ! İ tekleri 2130 Konuşma 2148 Orkestra 2130 Haberler - (2245 Müzik (P 2026 Kapsnış NİKÂH Devlet Demiryolları tabibi Dr İeletrı Sait Salman'ın kı Kâmuran “Salman ile İnebo “aymakamı Faik Türegün »#lu Dr. Orhan Türegün'ün » kâh merasimi bu ayın 6 mel gi nü Afvon Beledivesinde kivme Wi davetliler huzuru ile yapıldı haber alınmıstır. Tarafeyne sa ler di Gölcük Deniz fabrikaları D Tabibi Necdet Turgay'ın eşi, Gö cük ilkokul öğretmenlerinden SABAHAT TURGAY uzun senelerdenberi müptelâ o duğu hastalıklan kurtulamıyari henüz pek genç yaşında dün vi fat etmiştir. Cenazesi bugün saat 11 de B: kırköy Emrazı Asabiye hastanı “oraya girebilmek hakkını ka. tediyor. mek fikrindedirler. Buna muvaf mak için hapishanelerde mah- “ların salaha doğru olan isti- Mlarını, meyillerini isbat et. İleri şarttır. Bu gibilere karşı hiyet daha müşfik davranıyor. Marın halalarını nasiyelerine “döğme gibi hakketmiyor ve pe » arasına karışa - — rini temin ediyor . Yorhuriyetimiz daha Avrupa iye medeni memleketlerinde be mamen tetbik edilemiyen imların ıslahı keyfiyetini ba İk müsbet bir yol bulmuş - esbabını biraz da miili izde aramalıyız. ekseriyette cemiyeti bir gibi telâkki edecek zih - yoktur. Halbuki Avrupada *sizlik, yurtsuzluk, kimsesizlik şJeniyetin terakkileriyle müte- ip bir surette ilerlediği için ganlar bu tan otalin önilen tesadüfe isyan ederek Mayet cemiyetin haksızlığını an Tlar ve ona ellerinden gelen İni sü yapmak isterler ve ya- / bal Avruj kalabalık ş€- Törinde böyle için için yanan İkordular hazırladığı cihetle ye- iş adamları değil çocukları İs ıslaha muvaffak olamıyorlar, Eokü Avrupa medeniyeti bu taş Kilen Fuhları yumuşatmayı bil- P*or, Böyle olunca oraya ekile- Weşefkat tohumu tablatiyle ye- Jerniyor. İPransarla yaşlıları değil, çocuk- ı bilexzirtarmak için açılan Mücsseselerden müsbet bir fay- â ekle edilmemiştir. Bu fidan- İç telkin suretiyle ıslah edilme- axe, hoyrat ellere teslim edile- Ça'incirlere vurulup zindanlara Fepuşlardır. Bu gibi vakalar bak ata birçok defalar gazeteler kı- İnel koparmışlar ve hepsinde 1 b sala eldiniz! Dedi. 1Ayşe iü: — Hamdi Efendi, seni istiyor. Ayakta bir müddet durdular. p— Gece kalacak mısınız. lustafa doğrudan doğruya cevap vermedi: ip Kocan hâlâ gurbette mi Ayşe? iatice uzun boylu, şişman bir kadındı. Elleri ları pek büyüktü. Göğsü karmına kadar sark Birinci perdede bu katilleri vahşi hayvanlar gibi kafeslerde görüyoruz. Katillerin hemen he- men hepsi befact edöcek kadar mâsum adamlardır. Evvelâ Hasan isminde bir katil var ki, karısını! bir zengine götüren unasını öl - dürmüştür. Sonra Ali isminde bir diğeri yaptığı cinayetten son- ra karısını ayartan düşmanını öl-| düremediğine yanıyor. Velhâsl katil nümunesi olarak arzedilen tipler hep kadın yüzünden belâ - lara uğramış zavallılardır. Halbu- ki insanları hapishanelere düşü- ren cürümler yalnız bunlar me dır? Para hırsı, hiddet, hazmedilmi- yecek hakaret gibi sebepler de çok defa bir felâkete sebep ola- bilir. Bu zindan perdesinde bir iki ufak fakat mühim küsürlar Vâr. Meselâ katillerden biri: — Büradan çıkarsam karımn ve benim nimusumu mahveden herifi öldüreceğim! Diyor. O za- man müdür: Bu sefer sağlam asılırsın. Sonra düşün. Çocuklarına kim bakar? Bu söze karşı mahkümün: — Ben hapishanede iken kim bakıyorsa gene o bakar. Deme - sini bekliyoruz. Belki bu tabii cevabı cahil köylü düşünemez.) Fakat bunu müdürün de söyle - memesi icap ederdi Bir diğer mahküm zindanında esrar İçiyor. Bunu anlıyan mü- dür gardiyana zindanı aramasını emrediyor. Zehirin bulunması an cak bir saniye sürmüştür. Gardi- yan eliyle koysa bu kadar çabuk bulamazdı. DE undan sonraki (sahnede müdürü ıslahat hakkında- Sahilden sesleri TawsGurbette. Hamdi bir ciçara Tar Kızının hastalığı nasıl oldu? Geçende hasta| — Bu işi aklım ı lan? Kötü be! si Öldü. Siz sağ olun... Gece kalacak musınız,| — Hangi iş k;x — Şu Sancı reji Tok i ika: miçdaydı. tafustafa babasının evinde kalan irağını hatırladı. mBir çalı yığınını dolaşır dolaşmaz Ayşe beyaz Glerini göstererek döndü. Yemenisi çözülmüş, o- Stı uçları göğsüne düşmüştü. Yanakları yuvar- Yet. Mustafa yanına gelip kolunu tutunca nazlandı: — Bırak canımı yaktın!.. Çok göresin geldi mi? — Gelmez mi ulan!... Avse, delikanlının gözlerindeki » haktı. « Biraz daha yürü... Kahbelerin işi yok, seyre- erler. Ben utanırım. Mezarlığa da yakın... Günah tur. * 4 Mustafa somurtuyor, ıcın çekiyordu. ** de aydi ea larleeyi efendisiyle bir başlarına gü Mm. Elbette gizli sözleri vardır. Ta.#KöMfa cigarasını yere atarak kalktı. ıd KA önlen yürüyordu. Entarisinin etekleri bol- İyi. Cıplak ayaklarına topukları çarpılmış kaba 'kundaralat giymişti. Adımlarını geniş geniş âltı- #mün bacaklarının yuvarlaklığı bir görünüp bir meoluyordu. Bütün kadınlarımız gibi kalçaları Hamdi kürekleri yorgun z 4e a benziyen nda, ve yürekleri te dalgmlığa ben oynak dulları başi duası derken eloğ! tıkız Çukurova oynaşırsın. parıltıya cesa-| Aksamın alaca ta İskele görününce Hamdi kürekleri bıraktı: — Mustafa, Sarcaya bilmesin. İbrahim — Söylemesine Kaptan gelecek öyün hali, Baksana kadınlarının çoğu fena yola düşmüş. Kocaları da bilir mi? — Hepsi değilse de, Ayşenin herifi karısının ye- diği haltı bilir. Köy baştan ayağa bozuk diyemem,| lâkin çoğu bu yoldadır. Eskiden burası böyle de - gildi. Fabrika açıldı açılalı büsbütün azdı kanlar. Fabrikaya bir sürü bekâr amele geliyor. Şurada tahlisiye bölükleri de var. Para bol, karı kıt! Önce veriyor. Sonra, sonra gelinler, körpe kızlar başla- dı, Koca kanlar bir ikisini mühendislere gölürü götürüverdiler, Yavaş yavaş bütün genişledi. Para bu, adamda, din, iman, nâ- mus komaz. Baksana ellişerden bir lira Dört rençber yevmiyesi... — Ne orsa olsun, ben şaşyorum vesselâm, — Hem şaşarsın, hem de gelir Hatiçe abla ile mem inanır, bilmem inanmaz. Sandalı, sahile bağladıktan sonra suya girip gur sül abdesti aldılar. fak (o olamıyacaklardır. o Çünkü mahkâmlardan Hasan (âsilere galebe çalıyor. Diğer tablolarda artık tama - men sslahı hel eden müecrimlerin sây ile vardıkları insanlık mer - halelerini görüyoruz. Ekmişler, biçmişler, binalar yapılmış... Hep si okuma yazma öğrenmişler. Bu iktitaf edilen müsbet semereler karşısında müdürün muarizi olan birinci âzada hayretler içinde kalmıştır. Piyes Imralı insanlarının orada bir seneyi doldurmaları münase betiyle yapılan bir müsamere ile hitam buluyor, Eserde intrig, şal tur. Uç perde ve on iki tablodan baret olan piyesin son perdesi indiği zaman saat on buçuktu. Dünyanın Siyasi (Baş tarafı 3 üncüde) men, evvelisi gün İngilizlerin 23,000 tonluk gemilerini batır « dıklarını ilâve etmektedirler. Ayni mahafi), harbin başlan. gıcındanberi hatan İngiliz nak - liye o gemilerinin - ingilizlerin iddia ettikleri gibi . 5 milyon ton değil 8 milyon ton olduğun- da ısrar etmekte ve şimdiye ka» dar Ingiltereye gelen İase ve harp maddelerinin $4 25 ini ba- tırdıklarım ve ciddi harp başla. diktan sonra bu nisbetin 95 30 a çıkacağına kani bulunduklarını söylemektedirler, İngilizlerin aldıklari müdafaa tertibatı ve Amerikanm yardı. mı ile, bu kanaatin hâdiseler ta, rafmdan tekzip edileceği kuv - vetle muhtemeldir. M Anten tahlili yok Yazan: Cemalettin Mahir siye kadar uzaklaşınca yaktı; almıyor Mustafa... Vay canma... tan çıkardılar. Köy nikâhı, hoca lu birkaç ay içinde başından atı- öyün mezhebi bütün verdik karanlığında çakıl yığını ile tah- uğradığımızı arkadaşlar bizimle eğlenir. söylemeyiz, lâkin Bulgaryalı bil. m diye hazırlık yapmıyordu. ; ziyet karşısında klüp murahasla- | rt idare heyetleri İle görüştük- ten sonra bu akşam tekrar top- lanarak aralarında bir karar ve. receklerdir. Haber aldığımıza gö- re federasyona bu kararı #zeri. ne İstanbul klüpleri milli kümeye girmekten $arfınazar edecekler- dir. Yürüyüş müsabakası Beden terbivesi mükellefleri a- rasında tertip edilen yürüyüs müsabakalarının ikincisi pazar İ sabahı 20 kilimetre üzerinde ye- İ mlacaktır. Müsabakaya her genç- İ tik klübünden on kişi iştirak ede sektir, Yarış Sisli tramvay denosu “nünden: baslıyacak ve ilk defa kinde olduğu gibi ivi ve fena pu- anlar hesap edilerek derce ve- rilecektir. Inönü koşusu 30 Martta Türkiye kros birin- elliğinin İzmirde İnönü kosusu namı altında ve 7500 metre üze- rinde yapılacağını ve her bölge- de ayrıca 6000 metrelik bir İnö- nü koşusu tertip edileceğini yaz- mıştık, Sehrimizde yapılacak ©- İsn koşu Balmumcu ciftliğindeki Erkek muallim mektebi önünden başlıvacaktır. rardaas Dam ikna İMRALININ İNSANLARI (STİK, GAD O KOMEDİ KIsM eren yoktur Bu aksar i DADI Avcılar ve Atıcılar alelide senelik toplan- tım 23 Mert pazar günü saat 10 da| Alemdar caddesinde Alar nar) yapacağından mukayyek Âzanın ieş- rifleri rica olunur, GÜL İNSANLARI No: Deli İbrahim iki saat kadar uğraşarak bir mik- tar balık tutmuştu. Balıklar büyük bir kovanın içinde mecalsiz mecalsiz kımıldanıyorlardı. , ağır bir yağ ko- Kurubacak Mehmetle Rec kusu ve çalı dumanı içinde idi çıyor, Kurubacak tavada gözleme söylemişti. ii kulübede piyaz için soğan doğruyor, ara mg elinin tersiyle yaşaran gözlerini uğuşturuyor- Hava iyiden iyiye kararınca bir üzerinde tuz döven Salihe: — Şu lâmbayı yak, dedi, sovah doğrıyacağım. Tâmbanın duruyordu. — Gazeteyi okudun mu Salih? — Okudum Hamdi ağa, — Ne yazıyor, harp olacak mıymış? okumadım. — Orasını — Bak şuna... Ya neresini okudun? — Pehlivanlığa mahsus yazıyor, orasını okudum Salih kulübenin loşluğunda noksan dişiyle ya: güldü. esnada bir silâh sesi işittiler, VBu - Recep pişiriyordu. Göz- İemeleri arkadaşlar arasında pek makbuldü. Bir kere de kaptan rastlamış, çok hoşuna gittiğini ışığında, ortalık derli toplu mu diye et- rafa göz gezdirdi. Toprak zemin bol su dökülerek süprülmüştü. Sedirin üstünde Köroğlu gazetesi sinden kaldırılacaktır. Cenal Hak merhumeye mağfiret ve ki derdide ailesine sabırlar ihsan € sin. m VEFAT İstanbul Halk Partisi Reisi Ri sat Muradoğlumun yeğeni, orma fakültesi muhasibi Sami Özer et velki gün tedavi altında bulur Auğu Cerrahpasa hastanesind vefat etmis ve dün eenazesi ka #ırılarak ebedi medfenine defnt Ailmistir. Ailesine teessürlerimiz Maieiniz Billür sesiyle süslediği, MARİE GL OR Y 'nin kudretiyle bir harika yaptığı, Mehtabın yaldızladığı... Nes'enin kaynadı- ğı ask ve Rüva memleketi olan NAPOLİ ' de Yaşanan Büyük Dram NAPOLİ ŞARKISI Bu Akşam LÂLE Salonların Binbir gece masallarını andıran bir rüya dünyasına... Gö. nülleri mest eden bir müzik ülkesine çevirecek... Programa ilâve: Türkçe Britiş Paramunt Jurnal, Lütfen verlerinizi ev. velden kapatınız. Telefon : 43) g Bu Akşam SARAY Sineması Sabırsızlıkla beklenen muhteşem süper film Rejisör KİNG VİDOR'un Şaheseri ve SPENCER TRACY'nin ROBERT YOUNG İle binlerce figüranın iştirakiyle yarattığı ZAFERE DOĞRU Fevkalâde mizansenil büyük macera #limini takdim (ediyor, Nâveten; FOKS JURNAL son haro ve dünya haberleri | | Bu Akşam İPEK Sinemasında Baş döndürücü müthiş, heyecanlı . Muazzam sahneler- le berkesi alâkadar eden meraklı mevzuu ile HARİKULADE BİR FİLM / ATEŞ BULUTLARI Fransızca sözlü - Baş Rollerde * Edward G. Robenson - Ruth Hnssey mavzer atarak haber verirdi. Hamdi kulübenin kapısına çıktı. Kaptan kır atının üstünde idi. Hayvan yüksek olduğu için Şerif ağa, çelimsiz vücudiyle küçük bir çocuğa iyordu. — Heyy! Diye bağırarak tüfengini havada salla- dı. Öteki elinin yumruğunu beline dayamıştı, Başı- nı ki yanına sallıyan yorgun beygiri tırısa kaldur- dı, Kapının önüne gelince, dizginleri şiddetle tvp- ladı, özengideki ayaklarını iki yana gerip cakalı, cakal durdu. Hamdi: IBULMACAMI 172194 geti — Safa geldin kaptan! Diyerek hayvanın tutmuştu, mavzori sön mi atm? vve Değ — Ben attım. bm Çocuk silâh sesini duyunca “Kaptan geliyor. li, — e bildi bizim olduğumuzu? — Bildi. Kaptan yere atladı. Kamçısiyle çizmesine vuru-| 5* u. hamur a- Do.an sağa: i — Bır Bari de ku - mirasçılara kala şey 2 — B'ömler - bir içki 3 — tahta Parçası) Kamdi, dizginleri Salihe vererek eğerin üzerin.) E55 vi ae ği diyerek elimi den heybeyi indirdi. Kolanları gevşetti. Terkiye| Z.hlik 6 — Enleri menfaat bağlı çulu çözüp beygirin üstüne örttü; ükseltmek 7 — Yuva - ayut — Zorlamışsın hayvanı kaptan... Eziyorsun bi-| naktan emir 8 — Hint beyi Y — çareyi... isyankâr — bir harf değişire — Aldırma, alışıktır. Salih, ay ışığı altında daha beyaz. daha yüksek görünen beygiri yavaş yavaş gezdirmiye başla” muşta, Kaptan, küçük ve acele adımlarla gözleme yapan aklı tuz. Yukarıdan aşağı: 1 — Insen kesafeti 2 — Ler okunursa" glğ- kası olan 3 — “|. parça one 4 — Ters ozunurun Sı, millet - dumana vermişsiniz, değir | “çek yapraj 5 - Ters o«ünür men pidesi mi bu? j. —— va Çöz :* v4 Kurubacak, asajıdan yukarıya baktı: ek Mi Değirmen pidesi deği Uzlaştırıcı 9 — Barın ni zak Seversin diya yapalım Kurşunun ıslığı, bir yerlere çarparak, ormanın dedik. Evvelki bümuaca soldan sağa, hışırtısı arasından geçti. — Severiz ya... Elinize sağlık... 1 — Marşandiz 2 — Alâiye - si Hamdi: Kaptan geri dönerek kulübeye girdi. Heybeyi|3 — Darbuka $ — Toy - saf 3 — — Duydun mu? Diye başını uzattı. boşaltmakla uğraşan Hamdiye: Ornk 6 — ki - m'ie 7 — Sae - I- — Duydum Hamdi ağa... Kaptan geliyor. mir 8 — Irmak . alın 9 — Zer Kaptan pk KEYivelduğu zamanlar, yaklaştığını | (Arkası Var) dal,

Bu sayıdan diğer sayfalar: