Amerikalılar hâlâ şaşkınlıktan kendilerini alamıyorlardı. Orası- nın merakı tahrik etmek için bu | sekle konulmuş bir kapalı ev ol- ““duğuna inanamıyorlardı. | © Yüzlerini bir çerçeve gibi sa- | Tan beyaz kolalı korentte tatlı bir | “pembelikle beliren körpe simalı | hemşireler misafirleri ellerinden | tuttular ve günah çıkartmak ü | zere günlük kokuları içinde hüc relerine götürdüler. * * Apaşlar, Uskumrular : ariste Apaşların dansettik- leri yerlere bal müzet der- | ler. Bunların sahipleri ekseriya | kabadayı O güruhundandır. Hir- | sızlık ve kabillikle yaşıyan apaş- sınıfının kendilerine mahsus ka- | Bunları, nizamları, yaşayış tarz- ları ve bilhassa argo denilen leh- | celeri vardır. Bu lehçe çok zen- | indir. Aralarında konuştukları | zaman dillerine vâkıf olmıyanlar | ne konuştuklarını anlıyamazlar; meselâ; | O — Tekerlekli ineklerle piliç -er, dün beni tütünden geçirdi- ler. © Demek: — Bisikletli polislerle sivil me- » murlar beni karakolda dövdüler | Manasına gelir. | Oo Apaşlar umumiyetle uskumru | balıkları gibi dişilerin kazançla | riyle geçinirler ve karıların ken- | —Sdilerini fuhş ile beslemelerini a- ralarında meşru bir yaşayış adde- | derler. Zorluların . üç, beş, ona kadar karıları vardır. İçlerinden | yalnız birisi “nizemlı,, ünvanına | bak kazanır. Bu dereceyi ihraz © elmek ancak herifine temin ede- | ceği kazançla mümkün olabilir. | 0 Uskumru oOmanasını o gelen — (Makro) İle kapalı evlere kadın | emin eden (Sutönör) arasında » dark vardır. | Oo Parisin en büvük Makrosu Ke. | id lâğabı verilen Abdüllâtif ismin “de bir Cezairli idi. Bulvar Hos- | manda on beş odalı mükellef | Dir apartımanda yaşıyan bu ara- © dın harem dairesinde yirmiye ya- | kan kadın vardı. Sabahleyin ka- rıları kı ıma diziyor: Z dlen sen bugün sarı elbi- | seni giyip istasyon civarina | deceksin. Katrin, lâcivert tayyör- | le Opera meydanında çalışacak © Helene matem elbisesi giyerek Per lâşez mazarlığında, Adel bul- “ varlarda... Margerit Mayyo ka- © pısında bulunacak, İvon yarışlara © gidecek... © Bu suretle kumandası altındaki fuhuş ordusunun faaliyette bu- lunacağı yerleri tesbit ettikten | sonra kendisi de amelesinin na- 5 sal çalıştıklarını teftiş-etmek ü zere otomobiline biner semt semt dolaşırdı. © Alelümum bir semtin kaldırım viçekleri başka semte gidemezler. | Söyle bir yolsuzlukta, karıların (erkekleri arasında kanlı dövüşler Ç olur. Bu kaideden yalnız Cezair- Hinin fahişeleri saüstesna tutulur» du. Onun himayesinde bulunan i kadınlara hiç kimse yan gözle 'bakamazdı. e eğ ezairlilerden (sonra, us kumrulukta en ileri giden- ler Korsikalılardır. Bir iki defa Ç Cezairlilerin ellerinden bu sana tı almak için çarpışmışlar, fakat ralanan bir arabın yerine iki Korsikal bıçaklanınca mesele ka- panmiş kalmıştı. Bu vaziyetler karşısında Fran. “sz polisi ne yapar? © Hiç! © Vak'a uskumrular arasında ce © reyan etmiş ise bunun için tah- "kikaı uzatmak bile faydasızdır. “Çünkü yaralananlar, katiyyen © dövüşlerinin sebeplerini ve ken- kimlerin yaraledığın! söylemezler, ölür giderler. Gazeteler: “Vakanın mahut (muhit) adam İrina ait olduğu anlaşılmıştır... “cümlesiyle işi kapatırlar. Tefrika No. o 11 Son zamanlarda Pariste zenci modası son derece rövaç bulmuş tu. Bütün kokotlear kendilerini, gayet şık giyindirdikleri zencile- rin kollarında göstermekten bir gurur hissediyorlardı. #* pesin fuhuş âleminde yaşı- yan kadınlar, -kimsesizlik- »ri dolayısiyle olaca! emrettiği şefkat min için insanların en sefil gü- ruhundan olan bir adama bağla- bırlar. Onu yedirmek, içirmek, giyindirmek İle bu yoksulluğu te- lâfi ediyorlar, ayni zamanda er- kek tahakkimünü görmek zev- kini de tadıyorlar ve yavaş ya aş hüviyetleri insanlık çerçeve- nden çıkıyor, hayvaniyet ve di- $i mahlük seviyesine iniyor. Apaşların hayatları yalnız baş- ka memleketlerde değil, Franız- larda bile merak uyandırdığı içir | bul bütün Rövülerde apaş dansları, temsil ve apaş şarkıları söylenir Bu hayat hakkında Bourdet gibi değerli muharrirler kuvvetli pi- yesler yazmışlardır. Mistenget'in| Üniversite Talebesi Arasında Bir Anket Talebenin Yaşama ve İkamet Vaziyeti Tesbit Edilecek Üniversite rektörü dün bütün talebeye hitaben bir beyanname neşretmiş ve bugünkü yaşama ve ikamet vaziyeti hakkında açtığı ğin|bir ankete talebenin çekinmeden cevap vermelerini U istemiştir. Rektör, bütün Üniversitelilerin kazanç, istihlâk ve yaşama vazi- yetleri ile Üniversiteden bek- ledikleri şeyleri tesbite ve bu an- ketin vereceği neticeye göre ka- rarlar İtihazına obaşlıyacaktır. Pazartesi günü bütün Üniversite- Were iki türlü fiş dağıtılacak ve talebeler 22 Marta kadar fislerde Yazılı suallere cevap vermis ola- caklardır. Bütün talebeler bir nu- maralı fişi dolduracaktır, İstan- aieleri veya akrabaları ya- nında yatıp kalkmıyan ve ihtiyaç larını temin .etmiyenler ayrıca İ- kinel bir fiş dolduracaklardır. Bu talebeler; nerede yattıklarını, 0 dalarının vaziyetini, öğle ve ak- “Adamım,, türküsü son derece| şam yemeklerinde harcadıkları rağbet bulmuştu. Vaktiyle Pola Negri de yine bü serlavha altında tamamen apas hayatına ait bir film çevirmişti, Parise gelen ecnebiler mutla- ka apaşların devam ettikleri Bal müzet'leri görmek istedikleri için Bastille meydanının Yanında Lappe sokağında, bu balolar hâlâ ur, Yalnız hepsi taklitten ibarettir. İçeride danseden kısa #iyah fistanlarının üzerine kırmı- zı mini mini bir önlük İliştirmiş nuna sımsıkı siyah dın yalnız o saat için değiştirmiştir. İki elini dansözü- parayı. ayda kaç lira sarfettikleri- ni, kimlerden yardım gördükleri- ni ve ne gibi havat sartlariyle mü cadele ettiklerini, bugünkü du- rumlarından kurtulmak icin Ü- biversilenin ne gibi teşebüslere girişmesini ve neler yapabileceği Bİ izah edeceklerdir. Bu fislerin muhteviyatı Üniversite idaresin- ee gizli tutulacak, fakat istatistik mahiyetindeki peticeleri ilân &- dilecektir. Fislerin tasnif ve ince- İlenmesine İktisat Fakültesi De- saçlarını tepesine toplamış, bov-| kani istabistikci Celâl Sare neza- bir kurdele! ret edecektir bağlamış jigolet kıvafetindeki il Memlek » mizde ilk defa yapı- anketin neticeleri nün omuzuna koyarak kasketi ka- | anlesıldıktan sonra sosyoloji pro sının üstüne yıkılmış. dudağının arasında sönük sigaralı genç, ne yalnız o aksam işin bu rolü üstüne alan namuslu bir mağaza uşağıdır. Baloların önlerinde po- üs dolaşır, Fakat içeride bir va ka çıkmasının ihtimali yoktur. Ecnebiler (Mizanseni den baş- ka bir şey olmıvan bu yerlere san- ki kanlı katillerin yuvalarına gi- riyorlarmış gibi korkur ile-gider” ler, böyle kalantor (müşterileri bekliyen balo sahibi hemen bu gi- bi yerlerde tesadüf edilmemesi i- cap eden tekellüfle o masalarına sampanya şişesini gönderir. Diğer masalarda çatık kaşlı, Kasketli. vakalıke7 hir telim sö de apaşlar vardır. Ortada boynun da bir canta asılmış bir erkek yahut kadın her dansa kalkan- lardan: — Uclanalım mangizi! Feryadiyle para toplar. Ecnebileri baloya götüren kı- Isvuz, talimatını evvelden verm: tir: — Sayet oradakilerden biri si. zi dansa davet ederse mutlaka kabul etmeli. Yoksa cinavet olur! Bu ihtar hatırda olduğu icin apaş kıyaetli birisi kalkip ta ya bancı kadınlardan birini dansa davet ederse. kadın bir hırsızın, bir katilin kolları arasında balun- mâk zevkini, korku ve helecanla tatmak icin hemen kalkar. Dans bittikten sonra diğerleri- ne anlatır: — Bilmezsiniz Ma şer! Biraz daha devam etseydi. mutlaka di- süp bayılacaktım. Haydut. celik gibi gözlerini gözüme dikti vü- zünü yüzüme yuklastırdı. Alkol ve nikotin köken nefesinin sıcak. lığı yüzümü yakıvor sandım.. (Arkası var) fesörleri ve tecrübi sosyoloji se- erlerine devam eden talebe irer tetkik hazırlayacaklar ve fakir talebelerin tahsillerine iyi hayat şartları icinde devamlarını temin edecek kararlar İttihazına yarıyacak careleri bildirecekler- dir. Yabancı diller mektebi Maarif Vekâleti edebiyat fakul tesine bağli yabancı diller mek- tebinin tahsil müddetini üç sene- ye iblâğına karar vermiştir. 1940. 1941 yılında bu mektebe kaydedi- len talebeler üç “senelik rejime tâbi olacaktır. Bu sene ikinci sınıfta okuyan- lar da vaziyet salah bulduktan sonra Avrupada lisâns yapacak- lardır, Kazalarda Pasif Bütün kazalar, kendi mıntaka- larındaki pasif korunma ekiple- rinin faaliyetlerini kontrol için muayyen günlerde birer pasif ko- runma tecrübesi yapmaya karar vermişler ve faaliyete geçmisler. dir. İlk olarak yarın saat onda Sarıyerde 25 dakikalık bir pasif korunma teci tecrübesi yapılacaktır. Dokuma Kooperatifinin Toplantısı Yapılamadı Yazma ve dokuma kooperatifi senelik toplantısını dün ticaret odasında yapacaktı Fakat umümi heyet ve mmiâka ticaret müdür - lüğünce tayin edilen komiserler geldiği halde idare heyeti toplan- İ aya gelmediğinden içtima yapıla- mamıştır Yerinde Bir Cevap Ss oruyorsunuz; “— Kahve var mi? Cevap veriyorlar, -— Yokt,, Soruyorsunuz: “ — Çivi var mi7, TAN Zeki Rıza Sporel Geçenlerde Moda deniz klübü hakkında matbuatta birçok neşri. yat yapılmıştı. Bazı gazeteler de niz klübünün bir kumarhane ha line kalbedilmesini tenkit etmiş rı idaresizlik yüzünden â lacaklılar tarafından eşyasına ha ciz konacağını yazmış, klüp idare heyeti de bu neşriyata cevap ver. mek vesilesiyle kendinden ev. velki idare heyetlerini tenkit 6 derek bu dedikodulara iştirak et: mişti, Deniz klübünün haysiyet ve şerefini kıran bu neşriyatı ve de dikodular karşısında, klübün ku- Tulmasında ve yaşamasında ©n büyük âmil olan Zeki Rıza Spo Tel, gazetemizde bir seri makale neşrederek Moda deniz klübünün nası) ve kimler tarafından ne mak satla kurulduğunu, kısa hayatın da me gibi işler gördüğünü anlat mış, ve umumiyetle klüplerin yâşıyabilmesi için riayet edilme- $i lâzım gelen esasları izah et mişti, Oğrendiğimize göre, klübün şe Tefi ve haysiyetini müdafaa mak- sadiyle yapılan bu neşri; İ klübü idare heyetini teşkil eden İâzanın hoşuna gitmemiş ve klübe © yazılarda işaret edilen istika meti verecek yerde, yazıların mu- harriri Zeki Rıza Sporeli klüpten çıkarmıya karar vermiştir. Tahkikatımıza göre bu karar, klüp âzeları arasında hayret ve büyük bir teessür syandırmıştır. Dün temas ettiğimiz klüp âzalaı, klüp idare heyetinin bu karar ile klüp mefhumunu bile anlamak - tan âciz olduğunu gösteren bir ve sika verdiğini söylemişler ve bi- ze şu izahatı vermişlerdir. “Bir âzanın klüpten çıkarılması kaidelerine vakıf kimselerce de malöm olduğu Üzere, fevkalâde mühim bir hâdisedir. Poliste : Kıskanç Bir Adam Metresini Vurdu Şişlide oturan Mehmet adında biri kıskançlık yüzünden metresi Fatmayı bıçakla yaralamış ve Ya kalanarak müddetumumiliğe ve- rilmiş ve tevkif edilmiştir. da 8 yaşında bir kız,dün Arap camisinde sokakta oynarken şo - för Abdullahın mpi “> nu maralı kamyon çocuğa çarpı tır. Şükran muhtelif art indii yaralanmış ve Şişli hastanesine kaldırımış, şoför yakalanmıştır. Bisküvi çaldı — Sabıkalı tur - sızlardan Ali, dün Tahtakalede Balkaparı sokağında şekerci Sok- Fatın dükkânından bir kutu bis - küvit çalmıştır. Meşhut suçlar mahkemesine teslim edilen Ali 9 ay hapse mahküm olmuş ve der- hal tevkif edilmiştir. Kuyuya düştü — Usküdarda | Pazarbaşı mahallesinde oturan 55 | yaşında Sultan adında bir kadın, gece kı evine dönerken arsadaki kuyuya düşmüştür. Sul tanın feryadma etraftan yetişen- İler tarafından kurtarılmıştır. Moda Deniz 'Klinbünde Yeni Bir Hâdise Hakkındaki Karar, Klü; Azaları | Arasında Hayret ve Teessüi Uyardırdı beynelmilel klâpçülük an'ane ve! Kamyon çarptı — Şükran adın! Klüpter Çıkarılması Moda Deniz Kltibünun ilk mü- essislerinden Zeki Riza Sporel Hele deniz klübünün ilk kuru: İcularından olan ve şehrimizdeki klüplerin birçoklarında âza bulu- nan Zeki Sporel hahkkında böyle bir karar verebilmek süküt İle geçiştirilemiyecek derecede mü - him bir harekeltir. Zeki Sporel mili sporumuzun en temiz ve/en sevimil simasıdır. Moda deniz klü- büne senelerce güyük hizmetler etmiştir. Deniz klübü mevkiini de. şöhretini de kısmen ona borç ludur. Klübe bu derece hizmeti dokunan bir âzayı, gazetelerde ks Kumun kendisine verdiği yazı yaz- mak hürriyetini kullandığından dolayı, klüpten çıkarmıya teşeb- büs etmek sffedilemiyecek bir cür'ettir, Fazla olarak klüp idare heyetine ne kanunlarımız ne de klüp nizamnamesi bu salâhiyet İ vermemiştir... I Yaptığımız tahkikata göre. klür idare heyetinin bu kararmdan! eğe olan Modu deniz klünü za bu karan protesto etmiye i karar vermişlerdir. PİYASAD, | Bir Müteşebbis Yerli Nişadır Yaptı Müteşebbis bir sermayedar, Türkiyede ilk defa olarak nişain imaline muvaffak «muş, nümür helerini fiyatları mürakabe ke » misyonuna göstermiştir. Nişadır, dışandan geldiği için çok pahalılaşmıştı. Yerli nişadır imalinden sonra fiyatlar neuzlı yacaktır.. 2 YERLİ MENSUCAT FIYAT . LARI — Fiyatları mürakube ko- misyonu yerli mensucat fiyatla Yının kâr nisbetlerini de tayin et miştir. Yerli yünlü kumaşların | toptan satışlardaki kâr nisbeti) yüzde 7 perakendedeyse yüzde liz dir, Fiyatları mürakabe ko- misyonu yakında tuhafiye ve züccaciye eşyasının kâr hadlerini tayin edecektir. Bu hususta tet- kiklere devam edilmektedir YENIDEN KAHVE VERIL DI — Çay ve kahve birliği dün iki yüz firmaya 346 çuval kahve tevzi etmiştir. Yalnız bu firma - Dört Kişi İhtikârdan IMahküm Oldu | Bir Kaç Esnaf ta Mahkemeye Verildi İstiklâl caddesinde tütüncü Hayik Milli: korunma kanununa muhalif olarak fazla fiyatla mal satmak o sucundan o mahkemey6i verilmiştir Dün Asliye İkinci ceza mah- kersesinde yapılan duruşması 80- nunda İleyikin 20 zuruşluk pili 25 kurusa sattığı sabit olmuş ve 25 lira ağır para cezası ödemesi ne ve dükkânının bir hafta kapa | tılmasına karar verilmistir. Bun n başka yine 25 kurusa pil sa- araköyde kuyumcu Haza: rik Karakas ta duruşması sonun da 25 lira ağır para cezası öde“! meye mahkfım olmus ve dükkü nının bir hafta kapatılmasına ke rar verilmiştir. 6.5 kuruşa satılması lâzım çe- len kömürü 77 kurusa satan Pan- gaıda kömürcü Mehmet ile 48 İki bü 15.3 -941 Gene O Mesele Yazan: Naci Sadullah ay Peyami Sat nız, memlekette Rıza Nur adında büyük bir vatandaş var ki eşrutiyet inkilâbında İl savaşında, Cimhuriyet inkilâbında azametli vazifeler ba sardığı halde, lâyik bulunduğ! maddi, manevi mükâfatı görmekçi ten mahrum bırakılmış. Bay Peyami oSafaya sorarsa nız, memlekette Rıza Nur adındi vüksek değerli bir vatandaş var mış ki, memleketin son yarım 8 sır içindeki bütün kaygalarınd. ide ehemmiyetli roller be halde, lâyik bulunduğ! ik mertebeye kavuşturulma" Yine Bay mi Safaya s0 rarsanız, millet, Rıza Nur adında ük vatandaşı lâyık olduğt şekilde o müküfatlandırmamakir kalmış, üstelik ona nanköre€ taarruzlarda bulunmuş. Ve sene” lerdenberi, inzivagâhında fera- gutkâr bir mutekif ömrü siirer; © mütevazi vatandaş, haksız ke kuruşa satılması lâzım gelen ko kulu sabunu 50 kuruşa satan Şiş” lide Abidei Hürriyet caddesinde İ bakkal Kâninin de dükkânları- nın birer hafta kapatılmasına ve 25 er lira para cezası ödemeleri karar verilmiştir. ii bi dün yaptı rontrol- lar Sanatında MU korunma ka: nununa aykırı hareketlerini tes- bit ettiği muhtelif esnafı Cüm- huriyet müddelumumiliğine sev- ketmiştir. Bunlar Sirkecide Muradiye end desinde bakkal Avraham ile Tak sim Cümhuriyet caddesinde ye- dek otamobil aksamı satan Yasef- tir. Bakkal Avraham peynir iste- yen bir müşteriye peyniri olma- dığını sövlemis, fakat dükkânın- da yi ın arastırma sonunda s€- kiz bucuk teneke beyaz peynir bulunmuştur. Yasef ise daha dört gün evvel 18 liraya satılan su pompasını 30 liraya satmak isterken suç üs- tünda yakalanmıştır. Fiyatları Mürakabe bürosu me- murları. dün Beyoğlunda fatura- Aazalarında ihtikâr cürmü tesbit etmişlerdir. Bundan başka Halâs- xârzazi caddesinde sütçü Lâmbo fazla fiyatla tereyağ sattığı için yakalanmıştır. İçin İhtifal Yarın 16 Mart şehitleri ihtifali yapılacak ve Eyüp şehitliğinde 1919 da Şehzadebaşında şehit dü- şen askerlerimizin hatıraları taziz edilecektir, Merasimde askeri kı- talar, mektepler, Üniversitetiler ve halk ta bulunacaktır. Merasi- me şehir namına konuşacak sehir meclisi azatından birinin 8 ile başlanacaktır. Genclik namı na söylenecek hitabeyi bandonun calacağı matem mar$ı takip ede- cektir, Kolordu, belediye ve par” ti namına hazırlanan çelenkler şehitlerimizin mezarlarına kona- caktır. Bundan sonra bir manga asker havaya üç defa ateş edecek- tir. Bunu resmi geçit takip ede- cektir. Şehinşah'ın Yıldönümü Bugün İran konsoloshanesin- de saat 11 ile 13- arasında Ala Hazreti Hümayün Sehinsah Peb- levi Hazretlerinin doğum yıldö- nümu münasebetiyle bir mera- sim yapılacaktır. Merasimde bas lardan üç tanesine 60 çuval kal ve verilmiştir. — akn | konsolos, İran kolonisinin tebrik. lerini kabul edecektir. lar, ve bermutat çeşit çeşit çorap örmi- ye devam edeceklerdir! Aplik G yerlerde iplik bulunamıyormuş. Beüde en fazlı , meselesi © azetelere bakılırsa, makara ihti. kârı da almış yürümüş, Birçok a hayret uyandıran ihtikârlardan sız mal satan Marinos, Levi ma-| 16 Mart Şehitleri | İ melar yazan Rıza Nur, geçenler»! lemlerin mütemadi tecaviizlerine sessiz ve masum bir hedef teşkil ediyormuş. Fakat © zata atılan tariz taşları, büyük bir heykelini ayaklarını kirleten güvercin ka” kaları mahiyetindeymiş. Şu fark” laymış ki, güvercin, ne halt eti tiğini bilmeyen masum bir hay* Bu cümlelerinden de sarahatle belli ki, Peyami, bugüne Rıza Nura niçin çatıldığından v Rıza Nura çatmış bulunanlı kimler olduğundan tamamiyle bir haberdir. Ve bunun içinder o mütearrız satırları neşrettiği dan itibaren, müsamaha ile kar" sılanamıyacak kadar heybetli b çam devirmiş bulunuyor. Çünki ikide birde ortaya çıkıp, yirmi yıldanberi inzivaya çekilmiş bı lunduğunu #öyliyen Doktor Ri Nur, parlak ikballere kavuşamı manın derin inkisarını bir ti hazmedemiyen mağlüp fakat nut bir muhteristir. Müstahak bulunduğu Tâkaydi- kurbanı olan “Kopuz,, me: Rıza Nurun nâşiri efkâ”| ; Fakat Rıza Nura sorai niz, onun, Kopuz o mecmuasiyle| hiç bir ilişiği yoktu, ve ferakat* kâr vatandaşımız, “küşci inziv: da yaşıyordu. Kopuz mecmuasında! Rindane girdik meydana, Bize pervane derler pervane, Bize ateşten perva, ne? Kabilinden manzum tekerle" de Heyeti Vekile karariyle ka, tılan “Bozkurt,, mecmuasının gizli sahibiydi: Fakat Rıza Nura sorarsanız, önün “Bozkurt,, mec muasiyle hiç bir ilişiği yoktu, ve feragatkâr vatandaşımız, “küsei inziva,, da yaşıyordu. Halbuki, onun bu iddiada bulunduğu güne lerde, “Bozkurt,, mecınuası, “Bü” yük Türkçüleri tanıyalım?,. baş“ İıklı medhiye serisinin ilk “numa ra,, ı olarak bize Rıza Nuru ta- mıtmışta, Şimdi sorarım size “Büyük! Türkçü,, denilince, bu sıfatı hak» kiyle taşıyabilecek sayısız vatan» daslardan evvel Rıza Nyrn ha- tw mak, bizzat o Rıza Nurdai baska kimin aklına gelebilirdi? Bu satırları, Rıza Nurun, muh- telif hareketlerini tenkit edenler arasında bulunduğum için yazı" yorum. Fakat henüz simasını bi- İe görmediğim bu zatla aramda hiç bir şahsi iğbirar mevcut de- ır. Böyle bir iğbirarın yarın mevcut olması da imkânsızdır. Rıza Nurun şahsi hakkındaki ka- naatimin lehinde olmayışı da, A- tatürk'ün büyük nutkundan al- dığım unutulmaz ders yüzünden: dir, Rıza Nura catanlar hakkında harikulâde mütecaviz bir lisan kullanmasından da bellidir ki Peyami Safa, büyük nutkun 637 inci saylı İn intişar etmiş bu: lunan su satırları görmemiştir: Maliye Vekili Mustafa Ab- dülhâlik bey, izahatına baslama- dan evvel Riza Nur beyden, za bıttaki sözlerinden bazılarının i zahını istedi. Rıza Nur bey, Yan yalıların Türklüğünü. meşkük Kadınlar bir allah gibi tapın- “dıklarını heriflerini hem sever- ler, hem de onlardan korkarlar. Aralarında kıskançlık hadiseleri : olmaz. Kendilerini gelene geçe- pe peşkeş çekerek “adamım, de- (diklerine para taşırlar. © Her gün getirdikleri paranın “mikdarı biraz azalırsa, yiyecek leri dayağın haddi, hesabı yok- tur, Buna mukabil bir enayi av- Jayıp varidat fazlalaşırsa o zaman “da beriflerinin iltifatlarına maz Char olurlar, Bu bakımdan kadınlığın ruhu- o hu anlamak imkân harieindedir; gösterecek tarzda ifadelerde bu lunmuştu. Abdülhalik bey, Rıze Nur beyin zehabını su suretle tas. hih etti: “Doktor bey, altı yüz s6 ne evvel, Arnavutluğun bir kıs mından olan Yanyaya giden ec dadımızın orada biraktıkları en salı baska bir töhmetle itham e diyor. Hem kim? Maalesef öyl muhterem bir arkadaşım ki, alt senedenberi mutaassıp bir mill vetci olmuştur. Daha evvel değil di.Kendileri duha iyi bilirler Ber 0 Yanvalı dedikleri adam, Türk bik icin silâhin mücadele eder ken, kendileri bilâkis Türklük leyhine İsyana teşvik etmiştir. “Filhakika Riza Nur bevin si vasi hayatında. bir cok mücadelâ — Eyvah, dedim, biz insanların bir.| ta istirak ettiği malüm idi B birleriyle anlaşmalarını beklerken, cân-| istirakleri, miliyetnerver olara) sız havadisler bile külâhları değişmiyel Büyük Millet Meclisi devrinde o başladılar!,, “İnna hizmet ve faaliyet sahalar # Sa.4 Mİ PANİK erer i de budur. Bugün piyasada İplik buhranı başlamasından daha gayri ta- bii ne olabilir? Yahu, şu ihtikârla mü- cadelenin başladığı gündenberi, ipliği pazara çıkan Me az m? “.— Yok dedik ya! “— On verin!, Dostum bu son isteğe de; “— Yok!,, cevabını vermiş, Fakat o zaman, dilenci o anda yanlarında geçen bir polisi çevirmiş, ve her talebine: “— Yok!,, cevabını veren dostumu göstererek; “.— Bay Polis, demiş, ben bu adam- dan davacıyım: Çünkü herif yam saat tenberi, resmen... ihtikâr yapıyor!,, Kİ Faydası var mı dersiniz? akında, kadın çoraplarının tiple- ri tahdit olunacakınış. Güya bu kararın tahakkuk ettirilmesini müteakip İki yalnız, üç tip kadın çorabı bı İunacakmış. Fakat bana sorarsanız, © günleri görehilec dilliklerin en büyüğüdür. Ayol, imkân var mı? Biz ne yapsak, onlar yi- ne bildiklerini okumaktan şaşmıyacak- Bu neşriyat yüzünden; “— Yok!,, kelimesi, mevcut bir mataı ihtikâr kasdiyle gizlemek maksadiyle söylenen bir söz haline girdi. Meselâ dün bir dosumun anlattığına göre, peşine bir dilenci takılmış, ve kendisinden on kuruş istemiş. Tıp benin gibi, dilen. Sadaka vermenin faydasızlığına, azarralına kani ln dostum ve keiki ms Dilenci, bu cevabı alışının sebebini, istediği paranın fazlal iş 0- Iacak ki: *- Oyleyse, demiş, bari Allah nzası için, beş kuruş verin!,, Fakat dostümün cevabı bittabi yine a bakılırsa aranıldığı lenilen bu matalarn hepsi de mevcutmuş. Ve satıcılar, ellerin deki mataları, ileride daha fazla pahalı- Jaşacakları kanaatiyle saklıyorlarmış. Satıcılara isnat olunan bu hile, gazete- lerimize ciddi ve mizahi bir mevzu teş. kil etmektedir; Meslektaşlarımız. ir da satıcıları çuvaldızlıyanlar da neliyenler de... Meselâ, bir iki gün evvel gazdiğleği”.” mizden birisinde bir karikatür gördüm. Bir müşteri bakkaldan soruyordu: '— Sizde yüz dirhem kaşar peyniri var mt Bakkal, üstüste konmuş bulunan kaşar tekerlekleri arasından cevap veriyordu: “ Wok! O zaman, bir kaşar tekerleklerine, bir de bakkala bakıp ilâve ediyordu: Külâh Külâh değiştirmişler. G &çen gün güzelelerimizin biri- sinde -haydi itiraf edeyim, bizim güzetede - bir tertip hatası olmuş. Ka- dın çoraplarından bahis bir haberin serlevhası, yanlışlıkla, bambaşka bir ba- vadisin üzerine konulm i “Serlevha,, nın bir adı “ başi ğm bir adı da “külâh,, dır, Bunun için- dir ki, gazetemdeki hatayı görünce ken- di kendime gayrlihtiyari; “darlık edenlerden başka binlerce «de küçük uskumrular, “çurçur © Salıkları., vardır ki, hensinin bir iki kadını bulunur. Bu suretle Fransa hiç hir iş görmiyerek ka- Tıların fuhşiyle geçinen bu mik- ila ler Dilenci biraz daha inmis ize inanmak, saf- “.— Yüz para verin!,, “— Yeki, “ — Kırk para verin)