24 Eylül 1940 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

24 Eylül 1940 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BEbeLi Ecnebi 1 sene 8 Ay sAy 1rAy 2a00 Kr. 1500 200 300 " » Çocuklarda Cinsi Terbiye Meselesi “Cinsi Şekilde Verilmeli? Profesör Vinterstein'in Fikirleri ilerenin enilmez Ruhu! “zan: Ömer Rıza Doğrul »giltere Kralı Altıncı Core dün söylediği bir nutukla, Pllirenin yenimez ruhu Ba. şahane bir destan inşat et. kı paradorluğun ana şehri olan Mdra tahrip olunabilir. Fakat| “ğin tahribinden ne çıkar? Şehir! an ibaret değil ki. Şehir, WA İçinde yaşayan ve ondan ba âlâsını yaratmaya muktedir ara alttir ve İngiliz- bu kudrettedir. terenin | mez ruhu, verdiği itimadı| den güne kuvvetlendiriyar ve | den güne zafere doğru daha İn adımlarIn yürüyor. Bu sa. hürriyetin vatanı olan In. «ere, hürriyet vatanının zafe- in de şahit olacak ve bütün A bu zaferden hissedar ola. 6». Böyle bir vatana mensup | Pi bir şereftir ve böyle bir #re amil olmak eşsiz bir kah. luktır öl dakikal hisle. ilde ifade etmek, ye. ruhat sahip olmanın Varlak alâmetidir. tırılan Çocuklar : pu an il İrsitir çocuklarından bir ka. r fileyi Kanadaya götüren e Yapurun iktarsız torpillen. n9j*İ bugünkü harbin en tüyler *ertici, en çirkin hâdiseleri a- “ida yer ülacaktır. hayat vapur batırmaksa, ço. il tahliyesine müsaade et- hşzereki. Bugün de mert o. İ-İ harp kanunları bunu icap et. Fakat maksat, imha harbi ak ve her fırsattan gelişi istifade ederek göz yıl. tır, Bu yüzden bir çok 2- istikbal namına bir olan yavrular telef olmuş Mir çok aileler sönmüştür. İn- g9 kralınin bu hedise ferda. A İngilterenin yenilmiyeceği. br biz etmesi, bu çeşit faciaların inu gösteriyor. irdaki Karar Buhranı : <M mb “ha İdi ir kahinesinden istifa e- den dört narır, İlalyamn karşı tecavüz siyaseti ta. gitiğini, buna karşı Mısırın aka harbe iştirek ederek ve e İelâketine katlanarak hür, ia istiklâlini müdafaa et iâzım geldiğini bildirdiler üükümetinin ikyetli bir memuru hüküme- iy tiyatlı İntizar siyaseti takip ii söylüyor, Bu ini » Mısira karsı ciddi bir ta. Yukurunda harbe girmektir. Mun manası, Mesir hüküme, i Sellem gibi, Sidi Berranl ğp Misir mevkilerinin işgalini ir taarruz nişanesi telâkki iü belki bunu hudut üze. a od " ii Bı il »h m * Si ei a at nkuu mutat ileri geri ha- Siratında saymasıdır. de? hükümetinin bu telâkki. Tr Fakültesi Fiziyoloji ho. catı Profesör Winterstein anketimize verdiği cevapta diyor ki: — Cinsi terbiye zaruri, hetts elzemdir. Yalnız şunuda itiraf etmek (o mecburiyetindeyim ki çocuklara bu terbiyenin verilme. $. işi haddizatında, çok güç bir vazifedir. Cinsi terbiye, açıl birile iki taraflı bir acem kıl ema benzer; bu iş #alâhiyettar ol. an adamlar tarafından veril, takdirde çok zararlı olabilir, fakat salâhiyettarlar tarafından verilirse çocuklar için gayetle faydalı neticeler verir. Demek oluyor ki, gençler için faydalı bir netice alınması İste niyorsa, cinsi terbiyenin gayet ustalıkla ve zekice verilmesi ieap eder, Şu halde bu terbiyenin hiç bir şekilde ebeveynler tarafından vel dir. Çünkü bunlar ekseriyet iti. barile, çocuklara karşı otorite sahibi d nemen be- men ekserisi. pedi meselele. rinden hiç bir şey anlamazlar. Diğer taraftan çocuklar da ek- seriyetle ebevi karşı bir korku beslerler ve yahut ta onla. sa karşı itimatları yoktur. İşte bu bakımdan vaziyet, ebeveynin çocuklara bu terbiyeyi tek başla- Tina vermelerine müsait değildir. | Hülâsa, cinsi terbiye kelime. nin tam manasile pedagojik bir salâhiyet meselesidir, ve bu sa. lâhiyetin daha çok aileye yaban- cı kimseler taralından kullanı. mam, çok lüzumlu ve daha çok faydalıdır; çünkü çocuklar üze. rinde aileye yabancı olanların 0- torite ve nüfuzları daha küvvet. lidir. Aynı zamanda ebeveynin ekserisi, hatta 5 901, cinsi ter. | Terbi ganaresesesasazaz Anketi Yapan: M. Adat Saseseseesesesieenaseseei ha doğru ol Prof. Winterşteln biye meselelerine tamamile ya- bancı bulundukları ve bu terb. yenin ne şekilde verilmesi icep ettiğini bilmedikleri cihetle, ho. calar tarafından verilmesi icap eder. Hatta, bu işin çocuklara hergün temâsta bulunan mek. tep hocaları tarafından değil, bilhassa yabancı bir doktor ta. rafından verilmesi üzerinde ısrar. la durmak çok daha doğrudun çünkü çocuklarla sıkı bir surette teması bulunan hocalar her ne- kadar bu işe sslâhiyettar olsalar bile, onlarla bu siki temas yüzün. den ekseriyetle yüz göz olacek. ları cihetle verecekleri terbiye- nin çocuklar üzerindeki tesiri da. ha az olacaktır. —Bu terbiyenin çocuklara hangi yaşta verilmesi daha doğ. OKMAN HEKİMİN ÖĞÜTUER AĞIZDAN KAN GELİNCE... En ziyade telişa düşüren alitmet ba. dur, Ağızdan kan gelince hemen.akci, ğer veremi o bastalığna | hükmedilir, Bn hastalık iyice teşhis edildikten ve ilerledikten sonra ağızdan kan yeli © vakit bunun akciğerlerden geldiğine | hükmedilmiye diyecek bulunmaz, Fa. kat hastalık daha teşhis edilmeden a. ğızdan gölirne bunun sebebini araştır- mak İâzrmdır. Bir kere, ağızdan gelen kan mide. den gelebilir. Meselâ midesinde Ülser bulunan birinde o mide (yarasından! çıkan kan mildesinde birikir, sonra ka. ra bir tenk alarak ağzalan çıkar, Mi-| de yarasın sahibi ciğerlerim ağetma ecliyor, diye telâşa düyer... Vâkdi mi.) de ülseri hastalığı da ehemmiyetsiz) bir şey değildir amma akelğer veremi de değildir. Sonra, ağızdan gelen kanın burun. | dan çıkarak genizden dolaşıp gelmiş alması da mümkündür. Birinin barnu kanar, kan durdurulur, yahut kendi durur. Bir müddet, hatâ bir le monrn ağırdan siyahunterak kan çıkar, Gene bir telâş: o Burunun ela, Sabet edip etmediğini ha. isbat edecektir. Yet hadiseler bu telâkkinin “olmadığını isbat ederse © isır da harbe girecek, takdirde Mi harpten ko. NS olacaktı —ıu g A e küçük deliklerle delik de , Pie. Bu delillerden damarlan ka iirörü ve #0* gibi haşhaş tap skürülüyor; küçük yaradan kan damlası sız:yor, ben par- hafif kabarcığı bastıryo- tatl: oğuşturuyorum. Zehir “ m e m g w g 9 » ie Ni İsi e : “ “Nt neler oluyor? Bu kötü yılar) pa Bam ile her şey enkinleğiyor.| #ihik nn bülün azap geçiyor. Bal. Zehir, beni nüfuz edici bir tat, Soldurarek damarlarımda aki. 91 pan » Benimde deliliğin kaba- Yarı çarpılıyor, büzülüyor, #idiyor, zatı oluyor. Aklımda nk, hafiflik. var... Yeni, sa-| Mikbahar gibi, hayran, tek- nu duyuyorum. o Bulutlar Yürüyorum. Şeffafım. İl- açi, Hava gibi. Alnımla yıl ö Soğ, | Kunuyorum... ps #asdetin «sırrı bu mudur? Borlin şırıngası m? O 0, ne zaman İstersem, eli-) “aktan başka bir gey yap- Sentat hemen benim ani ola in ta haz #olu müphem bir uy- ik 18 Yapılmış pamuk gibi, lap,ve hafif beni rariyor, Göz el, MİN, kara kadifeden koyu! bi, çarpılmış gözbebekler İndiğini duyuyorum... m Naş rlaları alnunda incile- Abızlarır, kanat vuruşları kanamış olduğu wnatular, o siyahim- trak kanım akciğerlerden geldiği zan. medilir, Ağızdan çıkan kan gerçekten nefes borularından gelmiş olsa bile, yalnız kan gelmeş Tığına ANNİE VİVANTI gibi, küçük ve Bızl ayor. Uzuv! runda hafif bir karıncalanma, kulak larımda hafi? bir çes ttreresi Yar. Ve tatlı tatlı, uykunun babtiyarlı- İoda kayıyarum. — İredet! İmdat İmdat! Uşanıyo- um, ve bin işkenceli ölümle ölüyo- rum. Bütün yılanlar bende uyanmış- bir; yakıcı isirşlar: le hepsi aleşlen- dir. Gözlerimi binlerle iğne deliyor, birlerle bıçak kafa basımı yarıyor, kün arımda binlerle çağlayan uğulda- nihayetsiz bir paroxyame beni vrandırıyur: Çekilemiyecek kadar artan, çekilemiyecek dereceyi aşan bir proxyeme. Daha da artiyor. İm. dat! İmdatt İmdat Soğutan ter damlayan ellerim, i- çinde nisyanın camdan yılan: uyuyan töbü buluyor. İçinde billâri maylin ince beyaz bir toz beline geldiği kü- çük şişeyi buluyor, bemen bir mum yakıyorum; dulgulanan aleveikte zeh- ri amtyorum. İsta, yılanın sivri) ağrı içti... Camdan gövdesi berrak Yikörle doldu. Kohumu çıplıyorum verem hastalığı demek olmıyan bir ülser, ehemmiyetsiz bir küçük ur, bü- yük meles borularının genişlemiş ol. ması, göğüste kan toplanması, kalb hastalığı da ağızdan ve nefes yolundan kan gelmesine sebep olurlar. Bunla, ren kimisi pek te ehemı verilecek geyler değildir, Barları ebemmüyetl olsalar da gene akciğer veremi demek olmaz, Onun için, ağızdan kan gelince, o- nun nereden geldiği anlaşılma. he- men telâşa düşmek öoğrü olmaz, A. dızdan gelen kunın verem hastalığına delil olduğuna bükmetmeden önce burmu, böğazı muayene ettirmek, ora larda bir şey bulunmasa bile akciğer. veya ehemmiyetsiz b mabileceğini batırlamak İyi ihtimallerin bepsi bir & mtalığrnın İpi. dasmda ağızdan gelen kandan biraz da memnun olmanın yeri vardır: Çün, kü tehlikeyi haber vermiş demektir... Ağızdan gelen kandan ziyade ehem- miyet verilecek şey, önümüzdeki rü. tubetli ve kış mevsiminde, mezlelerin, bronşitlerin devam etmesi, sürüklen, mesidir. o Ehemmiyetsiz o sanılan © hastalıklar devam edince verem has- talığınm bal İtslyancadar çeviren * RÜVEYDE SİNANOĞLU $ e... -—. Ah, yüreğimi, kanımı, beynimi yır- tan yılanlar. İşte, İste. Uyuyunuz. Uyuyunuz,, Xx Seroo Bozevsky'den Stepan Necra- zof'a: “Benim iyi dortum, aziz Slepan, “Buradayım; Bana bir gölge uza- Ş ve zayıflamış görünen yeğenin os Bi ın evinde. Mektubun burada elime değdi. “Suna yazayun, kendimden bahse, deyim, diyorsun. “Bugi birinci teşrinin on Beşi: Yirmi dört yaşımı dolduruyorum, Bu benim doğum bayramım için menba kaderden ne gibi bir hediye glaca- ğım? Aşk mı? Zenginlik mi? Kahrs- maneca bir ölüm mü? "Senin Sişhiin, bir yor altından geliyormuş sesi e, Kadem rin bediyesi işte şu yirmi dört yıldır, ye, Ne rudür? — Bülüğ çağmds. Su yaşlar da, ebeveynler . eğer istiyorlar. $a- kendi çocuklarına ferdi ola. rak bu meselelerden bahsedebi. lirler; fakat mektepte verileck terbiyenin kollektif bir şekilde verilmesi daha doğrudur, ve âli. nacak neticenin de çok dâha ve- rimli olacağında şüphe yoktur. — Peki, bu terbiyenin kız ve erkek çocuklara müştereken mi, yoksa ayır uyrı mt verilmesi da. — Kız ve erkek çocuklar için, ayrı ayrı verilmesine taraftarım. — Cinsi meselelerin, çocuğun, gencin ve reşit bir adamın haya. tı üzerinde ne gibi tesirleri var-| Bi si hayat, gerek içtimal sabasında ve gerekse çocu. gun ferdi hayatının bütün safha. İarı üzerinde yaptiğı tesirler çok "mühimdir. Hatta bu tesirler o ka- dar çoktur ki, burada saymak, çok uzun sürer ve imkânsızdır, Bir adamin, ebeveynine, akra. jbalarma ve alelüumum muhitine yru hareketinin iyi veya kötülüğü bu tesirlerle sıkı sıkıya İbeğidir, ve bu mesele hatta ço. cuğun karakteri, ahlâkı ve zekâ sı üzerinde de büyük bir tesir ic. ra eder. — Çocuklara bu terbiyenin verilmesi niçin mühimdir ve bu terbiyenin gaye ve maksadı ne. dir? —Bülüğ çağı, (pubertö) çocuk. larda ay #iziyolojik bir inkişaf çağıdır; bü İni cuklarda ruhi, manevi bii sıkıntılar tevlit eder ve çocuk, bu tamamile yeni hisle, kavrayamadığı.. cihetle, “büyük bir merak ve endişe içine düşer, İşte çocukları bu ve buna ben. zer daha bir çok sıkmtı ve endi- şelerâen vikaye etmek ve onların bu hususta yalan yanlış malümat edinmelerine mâni olmak içindir ki, bu terbiye zaruri ve elzem. dir. Bu malümatı çocuklar çok yan, tiksindirici bir şekilde arka daşlarından öğrenirler ve uygun. suz kitaplardan araştırırlar. Hü- eğer bu terbiye matlüba muvafık bir şekilde intihap olu- narak verilirse, çocuk bütün ha, yatı boyunca bize minnettar ka- lacaktır, , — Bu terbiye, mufassal olarak mi, verilmelidir? — Evet, oldukça mufassal ol. malıdır, yoksa çocuğun tecessli. İsü kâfi derecede tatmin olunmuş olmıyacak ve gene, o bu tecessü- sünü bir çok fena yollarla tatmin etmeye çalışacaktır. ne — Kız ve erkek çocuklara ay. nı şekilde mi, yoksa ayri çekilde mi verilmelidir? — Hemen hemen aynı şekil İde.. Hatta bu bahiste kızlar üze- İrinde daha ısrarla durulmasına İtaraftarım. Çünkü kızlar doğum h gibi bu mevzu ile d 7 İ böyle münarar "yı bir Meksika paeraji #ibi sıcak ve utanmaz, gördüm. Gü- neşte alevlenen kırmızı bükleleri ile “amdthyste,, ve “hğlloirape,, gusları #açıyordu: Bu kadar Utanmaz sehk sertliğini &leme göstermeye yalnız bir prenses Kendine yaraştırai lir, “Az sonra, Viktorya da, bir vedtal gibi beyaz ve ciddi Voroklizkeğe'yı gördüm. Siyah saçlarını, alnının #s- tünde, yüzünün dar bey3liği etrafını kapanmış iki kayu Kanat gibi ayır. pişti. Kaşlarının uçarı #ivriliği altında gözleri İhikti, Seni düşündüm, Ha- tirledım.. Ama o inik Göz kapakları hatıraları bertaraf ediyordu. “Yanında, tze ve sertçe, gülden bir yapı bkelesi içinde gibi gençliğinde kapanmış küçük Maryam Grey otu- ruvordu, “Slepan! Bütün bu Kadınların gü- zelliği, kanımda şarap ve güneş gibi akıyor, “Benim kannatimce, hâyat mükem, mel bir tesistir. “Ya sen, ne yapıyorsun? “Tanrıya ısızlarladık. Dostun “Bözevaky,, diyor. Belki de hükkı var, Yirmi dört | yalın, karımda yirmi dört siklon gibi kasırgalandığını duyuyorum, “Dünya bir gençiik Kirdabıdır, “Kaufmann har sabah Bana doru da mutığını, imparalerdağun en güzel g- tını muvakkaten verdi; kalede bir ge- Erleri günü, “Stepan, Stepan, Siepan! “Aşıkım. Dellee, ilâhice, trajik bir halde âşıkım, (DEVAMI VAR) bunları şimdi| arzuları | defn, hiç te hakikate uygun olmı' B B C radyo istasyonu, hepi. mizin bildiği ve dinlediği Londra radyösudur. Günde dört beş defa harp diyarından mem- leketimize haberler veren bu is. tasyon binası son günlerde bir otel halini almıştır. İngilizler harbi kazanmaların- da en büyük amillerden birinin de kuvei maneviyelerinin sğ-| lamlığı olduğunu farketmişler. dir. Şimdi radyoyu bu hususta propaganda yapmak için kullan. | maktadırlar. Böylelikle gece gün- | İdüz, yirmi dört saatin her saatin. | ide BB Cneşriyatma devam eder. | Ama tepelerinde ateş yağmuru İvarmış, halk sığınaklara kaçıyor. | İmuş.. Gene B B'C faaliyette. dir. Gel görelim ki İngilizler kıy- metli artistlerinin, muharrirleri. nin canını sokağa atacak kadar | aptal da değildirler. Onlar yegâ. ne çareyi B B C binasını bir o- tele çevirmekte bulmuşlardır. ik salondaki iskemleler kal. dırılmış ve buraya 50 ye yakın yer yalağı serilmiştir. Eğer o gün kü neşriyatta vazifesi olan bir İ spiker, yahut şantöz, yahut mü. sahabeci sırasını bitirip te evine döneceği sırada alarmlar çalarsa geceyi rahatla orada geçirebil, mektedir. Son zamanlarda bombardıman lar okadar sıklaşmışlardır ki şimdi radyo İstasyonu mensup. İart ilk fırsatta kendilerini oraya atmakta ve sonra saatlerce sıra- İlarını beklemektedirler. Alt kat. taki antrede de hazır yemekler ve içki satan bir bar açılmıştır. Velhasıl İngilizlerin adasını dünyan öbür uçlarına bağlayan B B C bütün ihtimalleri göze alarak her şeye rağmen faaliye. İtine devam için lâzım gelen ha- zırlığı yapmıştır. Burasını adeta /ufak bir şehir haline getirmekte. İdirler. Eğer günlerle burada mah pus kalmak icap etse bile bina- nm altında hususi tertibatı haiz HİKÂYE D oğru, çok dela il | dım, , Bunu, hayatımın inişin. den hayalimle tekrar yukarıya, tepeye çakıp ta gözlerimi kendime doğru dik. tiğim zaman karşımda safha safha, macera macera, bir manzara görür gi, bi görüyorum, Tabil bundan delayı| mağrur değilim; amma utanç ta du; nuyorum, Çünkü yaptığını fenalıkla, İ rm mücrimi benden fazla, beni o hale İ setirenlerdir. İ Yumuşak kapakları altnda küçük gözleri ile, şimdi artık dünyaya esmer bir tül perdenin arkasından bakmakta Bayan Münire, bir an sustu. Köş. künlin dört yanmı saran & doğru baktı. Herşey esmer, bal ve münasızdı, Sonra yine, $ artık o da yaşlarımış gençlik arkad. vana döndü. — Kimbilir, kalbsirtikten ötürl se. ni kaç kişi tânetlemiştir! — Halbeki kalbsiz değildim de. — Bilirim, ? — Hayır.. Dost kalbi, arkadaş kal- bi değil, kadm kalbi, âşık kalbi, Hiç gülme bu sözüme! Ben kadın kalbimi bilerek kapattım. — Aldattılar da ondan mı? — Yalnız bir kere değil, Fakst bir) efasındaki hayatıma en büyük ve 0. 'nulmaz yarayı açtı. Mânasız ve değer. siz bir vekn idi. Amma belki de İşte leğersiz olduğu İçin yara daha ağır oldu. A üni On yedi yaşımda idim. “Kadınları Yükseltme Cemiyeti, nin terzihanesinde | çalışı- yordum, Az samaada sölyenin en ile, | BBC Radyo İstasyonu - Kayıptan Gelen Ses #ığımaklarına siğmrp gene neşri, Yatlarını yapacaklardır. * * Kayıptan Gelen Ses ergünkü gibi dünde AL İng H manlar “liz adaları ü- zerine bombalar yağdırdılar. İsa. betler oldu, yangınlar çıktı, du. varlar yıkıldı, balk sığınaklara kaçıştı ve tramvaylarile, otomo- billerile dünyanın en gürültülü şehirlerinden biri olan Londra sustu. Ortalıkta yalnız imdada koşan sihhiye ve yangın. otomobilleri vardı. İşte bu sırada düşman tay. yarelerinin bombardımanı eltın. da çalışan bir itfaiye grupunun başından şöyle bir vaka geçmiş- tir: Tam beş saat baştanaşağı yı. kılan bir mahallenin enkazı ara. sında çalışın yangın amelesi mü- temadi surette gaipten gelen bir çocuk sesi duymuşlardır. Nere. den geldiği kestirilemiyen bu &£. nilti bir bebeğin çığlıklarmı an- dırmaktadır. Tam bir günlük gayretten son. fa en nihayet bir evin çökmüş duvarları altında bir konsol bu. Isyorlar. İki amele bunu taşımak üzere sırtlarına alırlarken bir- denbire içinden aynı boğuk ço. cuk yaygarası gelmez mi? Çek. meceyi açınca hakikaten içinde)" kundaklı bir bebek buluyorlar. Yavruya hiç bir şey olmamıştır. Yalnız ellerile ayâklarile işaret- ler yapmakta, adeta kendini kur. taranlara teşekkür etmektedir. Tahminlere göre bombardı. man esnasmda düşen bombaların şiddetile çocuk fırlamış ve aynı sebepten çekmece de ken. dinden kapanmıştır. Gene çocu. ğun tali varmış. Zira şimdi nezaret altma alınmıştır ve rahat etmektedir. Fakat ailesinden hiç bir eser yoktur. 5 BİR KADININ HİKÂYESİ Yazan : Rüveyde Sinanoğlu ti elemanı olmuştum, İyi para kazan. yordum, Sanh akşam, Lâleliğden Div: yoluna kadar gidiş gelişimde, Nişan. lımla (henüz resmi değil) balaşabil. mek fırsatı da olduğu için gerçekten babtiyarden, O. saraşm, temiz yüsMi çok genç biri idi. Bir manlfaura mağazatmâz çalışıyordu, İyi giyiniyordu; çok ter- biyeli idi, Ahbapiığımız ağır ağır başlamıştı. Önce, tramvaya binerken bir yardım ediş; sonra bir hafif selimlaşma; daha sonraları kekelenmiş bir kaç kelime. cik, bir hafta sonra da bir menekşe Derken zamanla biribirimizi den edemez olduk. Artık her bu. şuşumuzda yalnız ve uzun üzün sev- meşguldük. Fakat konuşamaz» yır, En çok süsardık we srk sik içimizi çekerdik, Bütün ifadelerimiz santimantaldi. Bis, o açık sevgi itirafına varabil. mek İçin böyle uzun merhalelerden geçtik. Ah me kadar budala imişim, o zaman! Ömerin (adı Ömerdi.) merha- İelerin arasını © kadar uratması ve bu ara yollarda o derece ağır yürümesi, bence, sevgimiz için, onun tesis, de, cin ve ebedi olmaması için zaruri idi Mesattum, Nihâyet bir bayram tatili günü, o. mun oldum. O günün üstünden günler geçtikçe kendimi daha mesut duyu- yordum, Bir kaç ay sonra, hâli dünya, ya ve istikbalime açılan pencere sim siki kapalı, baş: onun göğründe bt. takıp yalnız onan İlcivert gözlerine bakmakla mesuttum, O sıralar, Ömer, makta çektiği zoriuklardan sk sk bahsediyordu. Henliz yirmi yaşında olduğu halde, annesi ile iki kardeşine bakmıya mecbur olduğu için, hemen hayatını kazan | basının Sf vim ea bir yaprak Yine Can Çekişenler... C an çekişen sânat abideleri kındaki Takvim Yap. rağı okuyucularımızda büyük bir alâka uyandırd. Dün Ahmet Muhtar Kevakibi imzasile aldığı. mız uzun bir mektupta Azapka- kabir azabı çeken yalnız Valide Saliha sebilinin değil, da. ha bir çoklarınm sergüzeştileri hakkında tafsilât veriliyor. 4 Imza sahibinin benliğini ilme hasretmiş, ananeperver, değerli bir zat olduğunu evveldenberi. biliriz. Yazdığı mektubun her sa. tarı değil, her kelimesi dahi “ih- mal ve kader bilmemezlik,, yü. züinden birer birer mahvolma bulunan bu nefis eserlere karşi yanık bir mersiyedir. Şu ölüm ve k Uistesine bakınız: “Kaptan Ibrahim Paşa sebili, nin güzel parmaklıkları, ağırlık” larma rağmen uçmuş, kalan yarinci alamamazane il herne Fındıklıda Koca Yusuf Paşa çe$. ne ve sebilinin oyma taşları ko. pup sokaklara dökülmüş. Çeşme- meydanında Çinili Hasan sebili. nin üstündeki kurşunlar , sıcak- tan olacuk . erimiş ve havaya ka“ rışmış, Hafız Paşa sebili bir taş yığını haline gelmiş. Bir aralık “Oğretmen,, ler Yurdu olan Sul, tanahmetteki anpir üslübunda yapılan baştanaşağı mermer mek tebin köşe penceresinde incir f. danı yetişmiş, Mevsim olduğu için şimdi belki meyva bile ver. miştir. Daha buna göre “neler vi Pariste (Şanzelize) enddesi tL cari hir şekil atmaya başlayınca | oradaki (Otel Mazas) denilen ta. rihi bir konağı yıktılar, Her par. | çasma ayrı ayrı numaralar koya. Yak başka bir mahalleye nak tiler ve yeniden kurduktan sonra “Muharrirler evi,, yaptılar, Pen. cerelerinde meyva ağacı bittiğini görmedim. k Bugün sebilinin parmak. lıklarile hırsızlarma pilav ziya. feti temin eden Hekimoğlu AN Paşaya vaktin hükümdar Kız. maş: — Seni azlederim, başmı ke. serim, Yerine hamal Aliyi vezir yaparım! demiş. dam derhal şu cevabı vermiş: — Ona hamal Ali Paşa derler. Hekimoğlu Ali Paşa demezler! Takvimci .. YEN* NEŞRİYAT: Cepheden Ceshere — Cihan Harhisde ip diyar sahil olan avukat Müzim Munfafa, düet veçuk sene devem eden Üreemi Marka ait miyahedelerini ve hatıralarını bir kitap ha inde neşretmiştir de bir aile babası zahmeti çekiyordu. na acıyordum; onun için biç bir hediyesini kabul etmiyordum. Buluşma saatlerimizi, onu her türlü masraflardan kurtaracak surette Meş, mekte idim, İD Arada bir, binde bire bana bir de- İ met çiçek, yakmt bir şişe parfüm getir, | &ği zaman, içim, © fedakârlığı karşız sında sevgisinin e delili kargısında taşkın bir sünnetle dolardı, k 'Bir akşam beni tramvaya kadar gö türdü. Kendisi, Sirkecide bir yere Uğ- riyacağını söylemişti. Bindim, ön sa. banlıktan kendis'ne son bir selâm bü. kaşı yolladım, Sonra, neden bilmem, inip ona dönmek onunla birar daha kalmak arzusu bir alev gibi içimi bir- denbire sardı. O sırada, bir yük ara, arkısmda tramvay mecburi bir durak yaptı. Hemen atladım. Ge, İ riye doğra yürüdüm, Beş on adem ö- | tede Ömeri gördüm, Yaya kaldırımınm kenarında durmuş, önünden geçmekte olan bir faytomu durduruyordu, Oldü, um yerde kalakaldım. O, arabaya bindi, araba geri, köprüye doğru dö- nüp hızla uzaklaştı, Bir kaç dakika. Sonra birdenbire kalşimi, kadın ve şik kalbimi, Ömere kapadım; yalnır Ömere değil, bütün dünyaya kapadım, Tabii Ömer bu kapanışm sebebini asla öğrenemeği, SA Bu Akşam SÜMER Sinemasında Mevsimin İlk Fe ide 'eli Vodvili YVES MİRANDE'nin kondisinden ikti ği inden iktibas edilen Canımın içi Zengin miransenli ve gayet Baş Rollerdi eğlenceli büyük film başlıyor, TANİA FEDOR , PİRRRE BRASSEUİR - ve Kahkaha Kralı BACH 1539 da Garine 45 Paris'in en son revlisğ,, Eğlenmek ve Zer. | ketmek için Marsilyadan Paris'e, 2 saatlik neş'e kahkaha ve müzik Yerlerinizi evvelden aldırmız, Tel Şarlok Holmes: Kralın Hazinesi TÜRKÇE. Yakında... İ P E K Sinemasında

Bu sayıdan diğer sayfalar: