Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ait ine lik ide he- İn. et. leri a dVv- lük | su, | leri İır. ? do- arı e sü. | iş- le- ire Ti , bulundur S” 9.0 M0 V * â ; < < Ş r B ğ ABONE BEDELİ ğ $ Türkiye Ecnebi e |— : (1400 Kr, v sene — 2800 Kr. ; 7850 » 6 Ay 1800 -8 ç 409 » 8$ Ay Göğ' : AA 1 AY 800 Vi Ben BUGÜN İtalya ve Suriye | Yazan: Ömer Rıza Doğrut ITAN (MODERN HARPTE HAVACILIKW NU merikadan kalkarak Av. rupaya taarruz ettikten 3|sonra tekrar üssüne dönebilecek talyanın bir kolayını bulup <. " Suriyeyi işgal etmeyi özledi. Bi ötedenberi malümdur, Birkaç sene evvel, Fransanın Suriye Mandasını, İtalyaya deyretmesi ahis mevzuu olmuş, bu vadide birçok münakaşaglar vuku bul. Muş, sonunda İtalyanın tasav. Vurları ve ümitleri boşa gitmişti. Tansanın mihver devletlerine . arşı mağlüp olması üzerine, bu is yeniden tazelendi ve bir. aç defa İtalyanın Suriyeyi iş. .. Bal etmek niyetinde olduğundan ahsolundu. Fakat İngilterenin * ı'_öyıe bir teşebbüs vukuu takdi. Tinde, Suriyeyi işgal etmekte ge- - tikmiyeceğini bildirmesi üzerine bu bahis kapanır gibi oldu. Ajansın Kahireden verdiği bir habher, İtalyanın Suriye işgalini Olaylaştırmak için yeni bir ma. Devra çevirdiğini anlatıyor. ' İtalyanın Plânı : —a erilen malümata göre İtal, v ya, Suriyede bulunan mü- Tareke komisyonundan istifade ©derek Suriyeyi evvelâ silâhtan tecrit etmek için çalışıyor. Bu Sayede Suriyede tayyare, tank, İop, tüfek mankına birşey kalma. Yatak ve İtalyanın yapacağı ih. Taç hareketi de hiçbir. mukave. Tittle karşılaşmayacak! akat bu tarzdaki bir plânın Müvaffak olması için, son derece gizli kalması; İtalyanın, kimse farkına varmadan Suriyeyi silâh. ;“" tecrit etmesi, gene bir kimse k varmadan gemilerini as. ©r, top, mühimmat ve saire ile Yükleyip ansızın Suriye sahille- Tinl iecal etmesi, ve günün birin. de bütün dünyayı bir sürprizle Arşsılaştırması icap eder. ., Bütün bunların gizli kalması ihtimal baricindedir. Sonra İngi- " * “donanması şarki Akdenizi Mütemadiyen taradığı için İtal.: halın bu sırada mühim bir ihraç ma“hüni başarması beklene. | ez, : t , Sonra S: riyenin silâhtan tecri. g' ü'erınjl İngilterenin , Filistin. e:n İlerleyerek Suriyeyi Mesine bir mâni kalmaz. S'O halde İtalyanın bu sırada ği';;*ğeyi işgal etmesi kolay de. işgal 1 Kaldı ki Suriyenin işgal mese. Sİ Yalnız Fransa, İtalya ve İn. | K Yi alâkadar eden bir mese. * Şeğildir. i Uriye meselesi bütün Arap giçselesidir. Ve bütün Yakın â?'k' alâkadar eden bir mesele. guî Bu da İtalyanın Suriyeyi iş. mn;âmeoini güçleştirecek bir a. Bu yüzden Suri inkü | Tz iyede bugünkü ! Vaziyctin devamı beklenir. MaueVralan.n Hedefi : ' falyanın bu stradaki en belli. kabiliyette dev tayyareler inşa edildiği ve İngilizlerin bu tayya. releri kullanmak üzere oldukları haber veriliyor. On bin galon benzin yükü ile Atlantiği bir hamlede iki defa aşacak olan bu tayyarelerin on bir kişilik müret.. tebatı vardır. İkisi pilot olan bu şahıslardan geri kalan dokuzu teknik olarak sevk ve idareyi te. min ve silâhların kullanılmasını deruhte edecekletfdir. Uzun mesafeler aştıktan sonra hedefinde büyük tesirler yapma. sı beklenen bu silâhın Mmevcut bombardıman tayyarelerinden da ha fazla yakıcı, yıkıcı ve ezici vasıtalara mâalik olacağı şüphe. sizdir. Üzerinde *75,, milimetre. lik bir topun bulunması, ateş küudreti bakımından, şimdiye ka.- dar inşa edilen tayyarelerin çok üstünde olduğunu göstermekte. dir. Tonlarca bombanın bir tayya- re tarafından hedef üzerine salın. ması hiç şüphesiz ki maddi ve manevi bakımdan büyük tesirler yapar, Bu dev tayyarelerin Ame. rikaya nazaran çok daha yakın- da olan İngiltereden harekete geçmelerile ikinci bir avantaj el. de edilmektedir. Çünkü böylelik. le Atlantiği iki defa aşmaya ye- |tecek benzinin miktarı kadar faz. 'la bomba taşımak mümkün ola. caktır. Uzun Mesafe için lüzumu olan bu benzin tayyareden kal: dırılınca, bömba yükünün arttı. rılacağı gayet tabiidir. A teş kudreti fazla, bombar. dıman tesiri üstün olan bu dev tayyareler hasım için müthiş bir tehlikedir. Bilhassa gece baskınlarının daha müessir . Yazan: A. AHISKAL .. olacağı ve bu gibi hallerde toplu uçuşlardan ziyade büyük yüklü tek tayyarelerin kulanışa elve. rişli bulunacağı tahmin edilebilir. On bin galon benzin, takribi olarak kırk beş tondur. Dört yüz elli kilometre süratle Atlantiği iki defa aşmak ise yirmi dört sa. atlik zamana karşılık olan benzi. nin iktısat edilmesi demektir. Bu miktarın yerine yüklenecek bom- banın otuz ton kadar olacağını basit bir hesapla meydana çıka. rabiliriz. Bu tayyarenin taarruz korkusu karşısında iki esaslı mahzuru bu. lunduğunu unutmayalım. Bun- lardan biri; avlandığı takdirde on bir eleman başta olmak üzere çok büyük masraflara mal olan muazzam bir silâh elden gide. cektir. Bunun yenisini yerine koymak sadece zaman ve para işidir. Fakat şahısların ikmali en mühim meseledir. Harbin yü. kü teknik vasıtaları kullanan mütehassışların sırtındadır. | Za- ferin amilini modern silâh olarak göstermek biraz da haksızlıktır. Onu kullanacak mütehassıs şa. hısların noksanlığı, çok müthiş neticeler elde edecek silâhların hiçbir iş yapamayacak halde kör. lenmesi demek olur. Bu itibarla eleman kaybedilmesi, malzeme masrafından çok daha fazla göz korkutuyor. İkinci mahzur ise, bü muazzam hedefin diğerlerine nispeten çok daha kolayca avlanabilmesi ola- caktır. Zaman göstermiştir ki; ne ferdi, ne de toplu uçuşlar sıra. sında bombardıman tayyareciliği Mevsim icabı, bu günlerde dizanteri hastalığınm adı daha sık - işitiliyor. Eskiden bu tâbir ishale tutulmanm ki- barcası sayrlırdı. Şimdi herkes biliyor ki her ishale dizanteri demek yanlış- tır, dizanteri hastalığınm da türlü tür. lüsü vardır: Basilli dizanteri, amibli dizanteri, daha başka türlü davetsiz mi safirlerden gelen dizanteriler.. Her hal. de dizanteriye sebep olan mikrop veya amib lâboratuvar müuayenesinde iyice görülmeden dizanteri sözünü sarfet- mek ihtiyatsızlık olur, Bilhassa, amibli dizanteri esasen vt Ü TT ŞEREPEERİYET! bi. “LOKMAN HEKİMİN ÖĞÜTLERİ DİZANTERİ yiyecek şeylerin üzerine konarlar, has- talığı lar.. İyi izl İ ellerle de bulaşabilir, fakat o maddele- rin içecek suya karışmasmdarı basilli dizanteri gelebileceği düşüncesi şim- di hemen hemen suya düşmüştür. Hastalığın alâmetlerini, onu çekme- miş olanlar bile işitmekle bilir; Karın ağrısı, sık sık ishal, fakat balgamlı ve Baş ağrısı, bulantı ve sonrası, Dev Tayy'arel(;r Meydana Çıktı. av tayyareleri karşısında esaslı » ve devamlı Bir üstünlük temih edemez. Bombardıman tayyare. ciliğinin silâhları hem kudretli ve hem de mukavimdirler, Fakat buna mukabil av tayyareciliğinin performansına olan mahkümi- yetleri, en zayıf taraflarını teş. kil eder. Evsaf düşüklüğü, av tayyaresi karşısında ezilmesine sebep olur.. Tayyarelerin tekâ. mülünde sürat, tavan ve silâh çapları düşünülmüşse de muhak. kaktır ki, av tayyareciliği karşı. sında tutunabilmek için evvelâ onun bir performansına uymak ve ondan sonra silâh üstünlüğü. nü ileri sürmek zarureti vardır. Topçunun. görünen tayya- reye karşı yapacağı atış muvaffakiyetli olur. Bilhassa bu topçu av tayyarelerile birlaşirse mükemmel bir mukabele kurar. lar, Tayyareler yükseldikçe top- çunun tesiri azalır. Bu tesir azlı- ğinin bulunduğu mıintakalarda av tayyareciliği himayesine gire. cek yer müdafaası belki Aaksa. maz. Fakat topçu için muvaffa. kiyetsizlik mevcuttur. Av tayya. relerinin mânevre ve performans üstünlüğü ve topçunun gözünden korunatak irtifaları tercih eden bombardıman tayyarelerine kar. şı yer müdafaasının tesiri“mey. danda olduktan sonra iş mörebi. lecek zamanı seçen ve büyük hamlelerde kullanılacak olan dev tayyarelerin taarruz tabiyeleri de kendiliğinden meydana çıkmış o. luyor. Gece ve “7000,, metrenin üs- tünden münferit ve birbiri ardın. dan saldıracak olan bu dev tay- yareler, taşıyacakları tonlarca bombanın maddi ve manevi tah- ribatını yapmaktan geri kalma. yacaklardır. Bilhassa devamlı bir baskı temin edilebilirse yapılan masraf ve fedakârlığa karşı el. de edilecek netice değerini bul. 'muş olur. Her silâh birçok fayda ve mah. urlar arzedebilir. Elde edilen faydalar mahzurlarından 'fazla olursa, ancak o zamam kullanıl. ması tercih edilir. Bunu da tec- rübelerin neticesi meydana ko. yar. Şu halde dev tayyarelerin müdafaa hatlarını geçerek yapa. cağı baskınları beklemek lâzım. dır. Muvaffakiyet derecesi, ancak ondan sonra belli olur. ateş de yükselir. Basilli di ide in sayısı en ziyade olur: Yirmi dört saatte 10, 20, 30, SO, 90, 100, da- ha ziyade bile., leketi Bu hastalık insana o kadar rahatsız- değildir. Sıcak den gelen adamların bulaştırdıkları tek tük amib li dizanteriler olabilir. Fakat dizante- rinin o türlüsü bizim iklirhimizde na- dir görülür. * Şimdi bizim gördüklerimiz hep ba. silli dizanteridir. İşittiklerimiz de öyle olsa gerektir. Bu hastalığın basilleri N hastaların karnımnda bulunur ve hasta- lık geçtikten sonra da bir müddet o- rada kalabilirler. Hiç hasta olmayan- ların karnında da bulunmalarmıma ihti. mal vardır.. Oradan -tahmin ettiğiniz b : ıngm,""._'_'_'feü. ALDTIN, RELEEEN| Mertebe dığı;mnk ve İngi | Fi giltere. :g'nm"ı!l_elii sahalardan hücuma ! höz Yacağını hissetirerek onu! Yerde tedbir almaya, kuvvet va l:.ıayı sevketmektir. : » bu suretle Mısıra karşı î:";:lğı taarruzu kolaylaştırmak tenike İaarruzun muvaffakiyetini €tmek emelindedir. ddeler vasıtasile. hastalığı başkası- na bulaştırırlar. Mikropları o madde. lerden alıp hasta olmayanlara götüren zararlı komisyoncular da en ziyade ka. ra sineklerdir: Sinekler o maddelerin : üzerinden kalkarlar, başka bir yerde hık v kle beraber, pek te vahim de. ğildir. Ateş tabii dereceden aşağı düş- mezse hastalık kendi kendine bile ge- çebilir. Fakat hekim bulunan yerde hasta elbette kendi haline birakıla- maz, Zaten bu hastalığa karşı mahsus serum da vardır. Hekim ondan şırınga edince hastalık çabuk geçer, Hastalığın ilk alâmetleri hissedilin. ce, hekim Ti l SA OT M a ef SUAL - CEVAP ğ S: Malül olduğum için Ingilir —Tiralarının teptilinden vaktile baberdar olamadım. Elim- de birkaç banknot var, acaba büunlar kabul edilmez mi? Ct Tİngiliz hükümeti en uzun mühleti Tür- kiyeye vermiştir. Bu mühlet 48 saat idi, 48 saat zarfında Cümhuriyet Merkez Bankasına tevdi edilen banknotlar Ingiliz konsolosha- nesi tarafından tespit edilmiş ve banknotlar yatakta istirahat.. Bu kadarı bile ka- rın ağrılarmı azaltır ve dışarı çka'ı- nın bir 'kaç defası böylelikle atlatıla- bilir. Karın üzerine sıcak suya batırıl. mış bez koymak ağrıları biraz daha ha fifletir. Su içmekten korkmamalıdır: Tabiü, temiz, daha iyisi kaynatılmış ve soğutulmuş su, ıhlamur suyu, pirinç suyu, sebze suyu, paket stir. Bu sebeple elinizdeki banknotların Merker Bankası tara fından kabulüne imkân yoktur, 8: Gölcük askeri! fabrikalarına —mükelef gırak olmak İstiyorum. Nereye müracaat ede- yim? — Şartlarını nereden öğremebilirim? C: Gölcük askeri fabrikalar idaresine veya Istanbul Halicinde Fabrikalar ive Havuzlar müdürlüğüne, yahut Istanbul Deniz komu- tanlığına müracaat ediniz. Esirler - Paraşütü G ünlerdenberi süren karşı. lıklı İngiliz, Alman hü. cumları gittikçe kızışmaktadır. Almanlar Londradan geçip şima- le doğru çıktıkları gibi, İngiliz. ler de Berlinden cenuba inip ta Çekoslovak hududunda bombar. dımanlar yapmaktadır. Her iki memlekette de hayat gün geçtikçe tahammülsüz - bir hal almaktadır. İşininin başında, yemek sofrasında, gece uykusun. da, hiçbir yerde insan emniyet- te değildir. Her dakika düdükler çalabilir. Herkesin sinirleri © kadar gerilmiştir ki en ufak bir gürültü yerlerinden zıplamaları. na sebep olmaktadır. Son günlerde Almanyada halk arasında yeni bir tabir çıkmıştır. Geceleri birbirlerine: — Hayırlı. geceler! temenni. sinde bulunacaklarına, şimdi a. ile halkı yatağa girerken: — Bombardımansız geceler! Demektedir. " * * Fransadaki Esirler ransanın işgal edilmiş kıs. F mında bulunan harp esir. lerile işgal altında olmıyan mın- takadaki tanıdık ve bildikleri, hatta aileleri arasında henüz mü. bet üs etmemiştir. Yal. nız Almanlar Ağustosun ilk üç gününde esirlere birer boş kart- postal vererek: — Bunları istediğiniz kimseye yollayınız, demişlerdir. Fakat zavallılar uzun müddet. tenberi ellerine ilk defa geçen bu ince mukavva parçalarının ü- zerine yalnız şu malümatı yaz. makta serbesttirler: “Almanların eline esir düştük. Sıhhatteyiz, -yahut vaziyete gö. re. hafif yaralıyız. Filvaki haftalardan, hatta ay- lardanberi gaiplerden hiçbir ha. ber almayanlar için bu iki satır da bir tesellidir ama... Her ne ise, bu vaziyetin neticesi olarak şim. diye kadar Almanların elinde bulunan Fransızlara hiçbir . mu- avenet yapılamamıştır. Ne pa.- ket, ne mektup, hatta ne de kartpostal göndermek mümkün değildir. Zira adres belli değil. Almanlar buna sebep olmak üzere tren yollarındaki tahribatı, tren vagonlarının kıtlığını gös. termektedirler. Ve bunlar düzel. tilinceye kadar da vaziyetin de. ğişeceği.ne dair hiçbir ümit yok. ur, * * Paraşütü Neye Getirmedin? 'Aşağıdaki vaka daimi düş. man bombardımanına ma- ruz İngilterenin gayet ücra bir köşesinde, birkaç yüz evli ufak bir köyde geçmiştir. Burası şeh. rin patırtı gürültüsünden, gaze. telerin, radyoların propaganda. sından azade kendi halinde bir yerdir. Harp içinde olduklarını büra halkına hatırlatan sadece ikide bir vızlayarak üzerlerinden “|geçen tayyarelerdir. Hani bunlar da olmasa.. İşte geçen gün bu ufak köyün civarına yolda tayyaresi parçala. nan bir Alman, paraşütile iner. Tarlada çalışan ikt köylü gökten inen bu beyaz şemsiyeyi görünce Bombardımansız Geceler - Fransadaki Neye Getirmedin? hemen oraya koşarlar. Yerden kaldırdıkları paraşütün altından on dokuz yirmi yaşlarında kadar gözüken bir delikanlı çıkar. Çiftçiler hemen tayyarecinin silâhlarını elinden alırlar. Sonra aralarında bir münakaşa başlar. Şimdi bunu ne yapmalı? Köyle. rinde polis, jandarma kabilinden hiçbir teşkilât yoktur. En niha- yet bir tanesinin merhamet da. marı kabarır: — Birader, der, ben bunu bi. zim eve götüreceğim. Zavallının hali bana dokundu. Bizim karı şunun yaralarını bir temizlesin de ne yapacağımızı ondan sonra Böylece yanında genç paraşüt. çü ile beraber çiftçi Cox evine gelir. Onları karşılayan karısına vaziyeti anlatır. — Karıcığım, der, evimde bir düşman barındıracak değilim. Bu pek genç ve tecrübesiz bir çocuk. Biraz kendisine gelsin, çaresine öyle bakacağız. Fakaf çiftçi kadın suratı bir karış asmıştır. Herkese ters ce. vap vermektedir. İşin kızıştığını gören zavallı Cox: — SBSen bilirsin, der, hemen gidelim. O zaman kadın baklayı ağzın- dan çıkarır. Büyük bir hiddetle kocasına: öyleyse rakmıştım. Bunun ne felâkı duğunu anlamak için Saraçha den itibaren Edirnekapısına dar - ana caddeler de dahil o ğrlıa ken mayalanmış ekşi bir bulutu içinde yürüyorsunu semtlerde oturmak talisi uğrayan bir dostumu gittim. karpuz, kavun kabuklarına rışmış çürük domates, ü sası... dikten sonra dertli arka; şöyle anlattı: cak üç günde bir Mevsim yaz, çöp tenekesini gün evde bekletmek kabil | Herkes evinin yakınındaki arsaya tenekeyi boşaltıyor. di bütün arsalarda bir uğul! sıl oldu. Süprüntüler, çeşit sinek, haşerat topluyorlar. cereleri açamıyoruz. Bu se! caip bir sinek daha peyda o Bildiğimiz kara sinekler bu zaman içlerinden biri ötekil ediyorlar. Ev halkı artık m gibi bellerine sokuyorlar. SİGGİDİ Çörçöp Derdi... — M evzu bolluğunda Fatili çöp derdini sonraya — lde . bir gezinti kâfidir. Boş arsaların önünden ge — Bu koku nedir? Süprünt Yani Derin derin bir göğüs “Çöpçüler bu mahallelere yanında bal arısı gibi Kazara elinizi sallayıp ko nız büsbütün öfkeleniyorlar, haber vermiş gibi birden hüle terlikleri ayaklarına değil, Sin ? — Aptal, der, otur yemeği ye. Beni kızdıran o değil, Eve bir biçare getirmişsin ne çıkar. O da zelim paraşüt geçer de onu niye getirmezsin. Geçenm gün komşu. da işittim. Bir paraşütten tam iki tane elbise çıkıyormuş! Eline ge- çen hazineyi kaçırdın. BULMACA & & 8. 4 & 6 276 $ N PEREN N Bi | katı | 5İ B | Hd | | a B Ha 9) M _.ll%_ Soldan sağat 1 — Bir hayvan - bir nota - Musanın değneği. 2 — İçine para «onur - derin. 3 — Ip sarılır. & — Ayrılık - şart eda- tı. S — Müessir - caka. 6 — Çalgr - bayağı. 7 — Tapirto * malül. & — Askeri bir kuman- da - 'gart edatı. 9 — Zamir - kabile - çirgi, Yukarıdan aşağı: 1 — Bir renk - ev - bir zamir, 2 — Eksik değli - Oğuz Han, 3 — Meşhur bir okuyucu. 4 — Hikâye « Tanrı. $ — Çıkıntı - bir nota, 6 — Ahbap, dost, yoldaş. 7 — Fakat « bir hayvan. 8 — Bir nota * bir nota - bir peygamber. 9 — Bir kitap evi - vasıta, araç. Dünkü bulmacanın halli: Soldan sağa; 1 — Yaz - bel. - 2 — An - koh - bi. 8 — Na - ada - ek. 4 — Esami. $ — Lâ - aş 6 — Var - 6 Yo li « ü 68 A tat - #a * saz - dik, Askerlik İşleri 1 Şubeyğ Davet Eminönü Yerli Askerlik 336 insan nihayet. Fakat eline o gü. |, lanmamış, adamcağız haş — Kimseye şikâyet etm mi? — Ettik. Acele etmeyin, yavas$ yoluna kayacağız, Refikimin bu son sözü şu hikâyeyi hatırlattı: Adamın birinin çocuğu yaya gelecekmiş, Hemen lere giderek peşin para beşik ısmarlamış. Vakit sânt laştıkça beşikçi de “bug rın,, diye atlatırmış. Beşik den tedarik etmiş. Çocuk müş, yetişmiş, ev bark muş. Bir çocuk sahibi © görerek ve bahasının kendisi | ısmarladığı beşiği hatırlıyara beşikçiye gitmiş: üt ğ — Benim babam, demİş le benim için size bir beşik lamıştı. Beşik bana yetiş şimdi benim bir çocuğum Ismarlanan beşiği almaya dim. Beşikçi hemen çekmi çekmiş, karşısında beşik yen adama parasını uza! —Ahn şu paranızı, Ben o kadar acele işe geli Takvin Küçük Memleket — Haberleri İZMİTTE BİR DAVA — ! lediyesi, Marmara — ismindeki sahip ve neşriyat müdürü Hasan Ö aleyhine bir dava ikame etmi; Bundan başka, belediye rel mal Öz de, yine bu gazete şahsi bir hakaret davası açmış! OTOMOBİL KAZASI — zili Hüseyinin otomobili kap dönerken yolda Samanlı köyül zilm arabası ile çarpışmış, neti tomobil parçalanmış, arabaya dalardan biri ölmü: doğumluların son yoklamaları 13 Eylâl 940 tarihinde sona ereceğinden şubemizde arker- lik meclisinin toplanma günleri olan d d, v13 Eylül günleri nüfus* cüzdanı, mektep tü- ŞÜMEŞ gea Olga da, ben de, şayet bu dua- , Jlardan birini eksik söylersek, Tan, Finiın korkardık. O- şarki AYGİCE budür. ve yakınd İer b"meıı:lı:ılıiz? mühim hâdise.. M E Okuyucu Dilekleri | c.__ğ_elmıece Postaları kâyetl der, Postaları hakkında bir karl şk | Mayabtik. Posta ve Telgraf'idaresi | ğ atta dği v #bostalarda teahhur olma- , mnlıııl.u':::b"'“" gazete bayil — tarafından , &0 gazetelerş MANlR ve elden getirtip dağıttı- | miştir. Tdarçç Ohisar ettiği neticesine var- ti büyük ı:.'.lh-_hnııııııdı vaki her gikâüye-, gükrander, — TÜkatle takip etmesi gayanı < Burd âe KN Burı ktriksizlik ne oı;:;,.“ğ::;."' tesisatı yapılalı zeklz be- mahalleler vardır, pi C7 Cereyan verilmemiş evvel elektriğe kavuşman gölleler balkı bir an Belediyenin, ahval “;ıııı?ıkudu!u. mecburiyetinde bnıun.ı_h"."ulı durdurmak Saltla — yürüterek halkı işini yerli ve- #taluktan kurtarması di Mehmaemkiân sı- Tica olunmaktadır. B(ğıırlıh bez lıAhı-iılına ZMI © Şidim: “Now J layme...,, nun hgngi lisandan daha iyi anlıya- cağından emin değildik. Tam ingilizce şu duayı ; ANNİE VİVANTİ CiR İtalyancadan çeviren : RÜVEYDE SİNANOĞLU “Şimdi uyumaya hazırlanırken, ey Ulu Tanrı, beni sen koru; “Eğer bu gece ölecek olursam...,, (Vaktile, bu noktada, Olga ile ben, bizim tarafımızdan icat edilmiş kısa- cık biz dua ilâve ederdik: “Ulu Tan- rım sana yalvarırım: Beni bu gece öldürme, amin!,,) A - e çe Ruhumu sana çağır! » .. zayıf yüzlü, dudakları kurumuş, göz- leri kızarık eve döndüğü zaman, ıs. çoktular ki...) Kendime geldiğim za- man jpda, kadınlarla doluydu: Rozal- tırabımı göğsüne mi h iki! genç Bohem; Em- “can sıkıcıl,, diye beni iterek es- nerdi. Bir, gün, bir Alman baronesden bir kiz çocuğu olduğunu öğrendim. O, benim Ümitsizlikten doğma ihtilâç- larım karşısında sertleşti: Mademki.senden asla bir çocu- Vasili bir kolı — Bitirdin mi, bakalım? dedi, Sen can sıkıcısın; haddinden fazla can sikieci... N “Can sıkıcısıni, — Bu kelimeler l d oldu. O, beni daima can sıkıcı buluyor- du. Belki öyle idim... On yedi yaşın. da can sıkıcı olmak kolaydır. Bilhas- sa yabancılar için. Evimde beni dai- ma esprili ve zeki bulmuşlardı. Fakat Vasili için sadece can sıkıcı idim, Rozalyanın yanaklarını — sıktığını görür de ığ:â mıydım?, O, “sen can di Badullah Yıldız yazıyor; — ©ü 970 “1-9-940 pazar günü Almak için bekleyen .ııx,ı.z'::k İj çanesenk ot nin gelmesine dört dakika kalımcıya Kdi Kişenin açılmadığını zördük ve çanı n çkadar . #acmuru, giyeyi açmaya Mecbur .n;.ıju;';'“_ Memurun hakâretine maruz kaldık Di Müta Caketinde yabaner parfümler du- yar da hesap sormıya cesaret mi e- derdim?., O, “sen tahammül edilmez bir can sıkıcısın,, derdi. *Yabani step, müziğini beraber a- larak, evden çıkar, bütün gece dışa- 2 Ş ğum olamaz! diye bağırdı; ne de can sıkıcısın! Çocuğun bile olamadıktan sonra... Ben kalakaldım. Fakat neden?. Niçin?.. Gerçekten asla çocuğum ola- maz mı? O, şatosunun hisarlarına çıkmış, Borgive'lerinki gibi, güzel ve yuvar. lak ağızını açıp uludu: bir kadın değilsin, Annen de söyledi. Nazik vücudumu bir bıçak gibi ke- sen bakışında, bana karşı duyduğu müthiş tiksinmeyi gördüm. Kendimi kaybederek eşiğe düştüm. O, o zaman ürktü. Herkesi çağırdı. Otelin bütün persönelini getirtti. lendirmek için, Karkof'daki bütün AD kadar O, | ya; kı periyal tiyatrosundan bir aktris; Al- mgan baronesi ve kı ili rinden iyi olduğuna şüphe olmıyan Terlezkoya, üzerime eğilip beni te- selli etti:. n — Ona bakma! Belki biraz içmiş- tir. Kapı açıldı; otelin * direktörünün çağırdığı bir hekim içeri acele adım- iarla girdi. Onun görünmesi ile, ka- dınlar, ürkmüş kırlangıçlar gibi, ka- çıştılar. Tabif Vasiliyi de birlikte gö. türdüler. İhtiyar doktora sırrımı ifşa ettim; amma o, bunun içimi nasıl yaktığını rinin en yenisi, SOnuncusu ve en â- teşlisi Culya Terlezkoya, Bütün bu zarif dişi başları, hasta yatağıma eğilmişlerdi. Vasili ise, diz çökmüş, yüzü yatak örtüşüne göngü_ lü, hıçkırıyordu. — Kurtarınız! Öldü! dürdüm.... Onu ben öl- zâttım. Göz yaşları ile çirkinlenmiş yüzünü kaldırdı. Yavaşça: , — Yaşıyorum, dedim. Üzerime atıldı ve ağzımdan öptü. Kadınları, ince ve dekoratif, etrafın- da yarım daire teşkil ediyorlardı; ne- şeli bir duvar halısına benziyorlardı. — Seni seviyorum, diyordu; böy- le hoşuma gidiyorsün; olduğun gibi. Seni başka türlü istemem; bütün ö- tekilere benzer istemem... Ve Terlezkoya bakarak, fransızca ilâve etti: ; — C'est tr6&s rigolo, değil mi? Bir insanın kadın olmıyan zevcesi olmak. Saçlarına dokunmak için elimi u- | ladı. — Doktor, doktor, çocuğum : olma- sını istiyorum, İhtiyar doktor, gülerek ve beni te- selli ederek: — Elbette, elbette olacak, dedi. A- normal hiçbir şeyiniz yok. Sade biraz anet a Ve not kâğıtlarına reçeteler kara- — İşte! Bunları alınız ve Franzes- bad'a gidiniz. Bir yıla kadar beni vaftiz babalığına çağıracı ksi Yazdığı ilâçların hepsini aldım; lâ- kin Franzesbad'a gitmedim. Vasili PI 'a gitmek Beni de birlikte götürdü. Orada, daha ilk akşamdan kendi. sini görmeğe birçok kişi geldi. Başkaları arasında, Grandük Kos- tantin d'Öldenburg, bana bin iltifat- tan sonra, Vasiliyi bir kenara çekip yavaş sesle konuştu. Meşhur bir res- toran adı ile şu sözleri işittim: “Ne- şeli bir akşam yemeği... Çingeneler..,, Sönra benim bilmediğim erkek ve (DEVAMI VAR lebeleri nüfus cüzdanı ve mektep vesikala- rile birlikte müracaat etmeleri. 138 Eylülden sonra gelenler hakkında kanuni takibat yapı- lacağı ilân olunur, v Bakırköy Askerlik şubesinden: 336 ve bu doğumlularla müuameleye tâbi yerli ve ya- bancı eratın son yoklamalarına 2 Eylülde başlanarak Eylül sonuna kadar devam edi- leceği ve günleri evvelce ilân edilmişti. Bu yoklamaların 15 Eylâl 940 tarihinden kadar bitirilmesi icap ettiğinden alâkedark: nın bu tarihe kadar cumartesi, pazar günle rinden maada diğer günler saat 9 dan 13 & kadar müracaatları Tüzümu İlân olunur. | . Beşiktaş Askerlik şubesladen: 1316 — ü4 1334 doğumlu erlerden askerlik hizmetlerini tam olarak ikmalden sonra yedek sübuy © lacak derecede tahsillerini yükselimiş — bulu- nanların tahsil derecelerini gösterir vesaikle ncele şübeye müracaat etmeleri ilân olunur, | | | | a Eminönü Yerli Askerlik şubesinden: 316 iâ 333 dahil doğumlularla demiryolu sımıfına mensup henüz askerliğini yapmamış erat sev- kedileceklerinden 9-9-940 günü behemehal ge- beye müracaztları İlân olunur. OKUMA ODALARI — Y: Çilingir, Kadıköy, Soğucak, Tı köylerinde okuma odaları açılm NEVŞEHİRDE YANGIN — hirde Karasako mahallesinde K retin Hamdinin evinden yangın derhal yetişilerek söndürülmi vi 12 Eylül Perşembe Akşamı ni sinema mevsimini açı İlk programı: CESAR ROMEO ve Marjorie Weav tarafından oynanmış olılğ Madenler Şeyt Fevkalâde heyecanlı hissi bir film AŞK... MACERA... 2 Saatlik Heyeca ıx"_ KUKEZ S E İlk Açılış Programı: Albert Prejean - Dita Parlo -: Jules Berry H tarafından temsil edilen ve Rivlera'nın bütün Lüks ve ihtişemını gö: Monte Karlonun Meçhul Kadıni Güzel Fransız filminde: Albert Prejean bu filminde şimdiye kadar t ettiği bütün filmlerin fevkindedir. F şk.- Mac üks.. Kumar,, A çe SÜMER SİNEMASININ | : Yarın Akşam Açılış suaresi için yerlerinizi evvelden temin ediniz.