BEDELİ Ecnebi Sone 2600 Kr, 180 so 1 Tay 1 " saran posta İtühmdinn İN olmıyan memleketler Zin Re bedeli müddet sırasiyle liradır. Abone be- Tesne 4 Ay SAy tap- luk pul ilâvesi Yzimdir. NÜN MESELELERİ Propaganda pmuası asebetile İn, Oİstanbuldada geniş Mikyasta dağıtılan şu ma. Enal mecmuasindan bah. mineli hdiğimize göre, alâkadar. mecmuanın propaganda inde olup olmadığını an- İçin tetkikatta bulunacak. DİE, bu meemnanın maksa. Myabilmek için, uzun boy. İkata Hizum yoktur. Çün. Mecmnanın emelleri, her da, hattâ her satırında çarpacak derecede sara. *kunmaktadır. Eğer alâka. bundan şüphe ediyorlarsa, hsande buyursunlar: İddi. İspat için, bu mecmuanın Yin bir tek yazısını Türk. irelim: Derin tetkikat bulunmadığının anlaşıl. bu kadarcık zahmet bol Nİ gelecektir? * Du Mıntaka! , Sirkeci istasyonunda Mutat vazifesini gören ar- Kunızdan birisi, (zabıta rının muhalefetine mu. Olmuş. İlk defa olurak bu ite bulunanlar, herhan. sebep göstermeyi de lü. #aymışlar, Yon, wmtmi bir yerdir. O. iyeti haiz bir gazeteci emesini mâkul göstere. bir sebep tasavvur ede. Gazetecinin mâkul se. Kİ alınan “idari tedbir, le. bulmak ne kadar vazifesi İz bulduğu tedbirleri ten. te ayni derecede vazi. Bir, arkadaşımızın maruz müameleden, polis mü. haberdar bulunduğunu yoruz; Çünkü değerli irümüz, matbuat mün, in İmesleki hukukuna, “Ğİ hepimizi minnettar bıra. crecede hürmetkâr dav. Mar. Bunun içindir ki biz, A şünceli emniyet direktö. Sirkeci istasyonu gibi * bir mahallin gazeteciler nu mıntaka,, ilân olun. 4İ haklı hulmıyacağından e. #İ| Vükiayı nazarı dikkatine muz da bu emniyetimiz. eğe * Siz Dinleyicmer Me bir mektup aldi Aİ Birkaç gün evvel, Aricara en bihis bir yazmızı oku- Sir, bu radyonun, dünyanın da: köpeklerden korunmak, bir konferans vermesini a- nuru yezıyordunuz. İş sizin bü yazmızın İntişa- KI gin sonrs, Ankara radyo- 4 konferenan mevgüu Marularının kökü ması! ku, Gİ, Kaşın verici bir mevzu Müklir, biz, bu konferansı lik, Fakat okuyucumu. tubundan anlaşılıyor ki, i Tadyosu, işi inada bindir. uyor: Münekkitler han» tebarüz ettirirlerse, hk Südüriyeti, ayni suçu da. ik mikyasta işlemekle ce- Münekkitlere cevap olarak, veriyor. tİyete göre, talihsiz rad. ieilerinin selâmeti na. İba, Ankara sadyosuna: e “| demek d 0. hiç de; i Mİ? daha beter olmaktan İh olacağız! TAN Fransanın Tatbika Başladığı Yeni Harp Metodu İle Eskisinin Arasında Ne Farklar Vardır? Aşağıdaki Makalede Bunu Okuyacaksınız: o o o Fransız Stratejisinin Tahavvi ul Geçirdiği eneral Veygand'ını Gene- ral Gamelin yerine ku. #tandayı deruhte ettiği sıralar. da Fransa Bâşvekili Reynaud, Alman harekâtından bahseder. ken şu sözleri söylemişti: “Metodlarımızı ve adamları. mızı değiştirmek mecburiyetin. deyiz.” Bu söz üzerine 15 Fransız genereli değiştirildi ve yeni ge- neraller yeni metod dairesinde yapılacak harbi hazırlamakla meşgul olmıya başladılar, Fransanın 1927 . 1928 den- beri askeri siyaseti mevzi mü. dafassına istinat ediyordu. Fransa, topraklarını genişlet- mek peşinde koşmadığı İçin rüsellâh kuvvetlerinden bek- lediği vazife kendi hududunu korumaktan, bu hududun ge çilmez bale getirilmesinden i- baretti, Bu siyaset ile mütekabil te. dafül paktlar imzalamak siya. seti arasında hiçbir zıddiyet gö- rülmüyor ve Avrupanın ücra tsraflarındaki odevletlerle bu pahiyecie paktlar imzalanıyor. u. 1931 denberi Fransanın er. kânıharbiye reisi olan General Gamelin de bu tedafüi nazari- yenin taraftarı idi ve bu naza. Tiye insan sayısına, beton inşa. ata ve sabit toplara dayanıyor. du. Anlaşılan son günlerde az. Iolunan generaller de bu naza. riyenin doğruluğuna inanmakta idiler. po bu telikkiye muha- lefet eden bir mektep te vardı ve nisbeten genç olan gencraller ve kumandanlar bu mektep mensupları arasında |. diler ve bunların noktai nazarı Reynaud'yu da alâkadar edi. yordu. Bu mektep düşüncelerini şu şekilde anlatıyor: | Emme yazım, Delaisi'. nin, beşeriyetin e mekte olduğu büyük iktisadi buhran hakkmdeki etüdünün son kısmının hulâsasıdır. Gelecek yazım, bütün muz. tarip beşeriyeti çok yakmdan alâkadar eden bu mesele hak. kında neşrettiğim etüdlerden çi- kan umumi neticeye tahsis e dilecektir. Külli ve üniversel buhran: 1923 den itibaren stoklar biri. kiyor ve kimse bundan endişe etmiyordu. Bankalar esham ve tahvilât piyasasını tutuyorlar» dı. 1929 sonbaharında Ameri- kada büyük buhran patladı. Bankalar yardımlarını kesmiye mecbur kaldılar, Evvelâ ziraat buhranı kendi. ni gösterdi. Bütün buğday, şe- ker, kauçuk memleketleri zara. rına sattılar; Avrupadan ve A. merikadan satm aldıkları ma- mul eşyanm miktarını azaltfı. lar. Pek çok miktarda mamul eşya depolarda birikti: Ticaret buhranı, Bunun geçlei bir buhran ol. duğu sanılarak istihsal azaltık medi. Günün birinde siparişle. rin kesildiği görüldü; amelele- re yol verildi: Sanayi buhranı. Bu esnada bankalar vazilele- rini yaptılar: Bonoları yenili- yerek ticaret, krediler vererek sanayi buhranının önüne geçmi. ye çalıştılar. Buhrandan müteessir olan mevduat sahipleri paralarını bankadan çekmek istediler. Fa. kat burla muvaffak olamadılar, Büyük müesseseler gişelerini kapamıya mecbur kaldılar; Banka buhranı. Paniği durdurmak ge çok az fiyatlarla roeskonte eden ih. raç bankalarına müracaat edil di. Fakat onlar enflâsyon hudu- dumu çok çabuk aştılar. O zaman halk çok korktu ve cenebi şk satın aldı. ie eylül 1! bizzat İngiliz rası alın €saşını terkatd ve o. Victor b Lennox (Daily Telegraph Gazetesinin Muhabiri, En eski muharebelerdenberi muharip tarafların biri veya diğeri, yeni bir harp metodu takip ederek mukabil tarafa bir sürpriz yapar ve hasmma karşı televvuk temin eden bu metod sayesinde hasmını fe lükste uğratır. Geçen Büyük Harbe ksdâr bütün harp tarihi sayfsları bu çeşit misallerle do. Judur ve her defasında yeni na. zariyeler üstün gelmiştir. Çün- kü bu sayede ya süratli manev. ralar yapılıyor, yahut ateş kuv- yeti arttırılıyor ve mühim ne- ticeler elde ediliyor. 1914 — 1918 harbinin son ay. larında tank ve tayyare, o z8- man henüz çocukluk devrinde olmakla beraber makineleştiril. miş silâhların ehemmiyetini te. barüz ettirmişti, Buna rağmen, Frarsz askeri (omekanizması, hâlâ eski nazariyeye güvenli. yor ve bu nazariyeye göre bü- cum kabiliyeti değil, belki mü. dafas imkânı ehemmiyet kaza. siyordu. Bu yüzden Fransada müdafaa plânlari tüfek kullanan ve kamuflaj içindeki büyük topla- ın himayesi altında hareket e. derek lüzumu takdirinde ilerli. yecek ve arazi kazanacak olan büyük piyade kuvvetlerine isti- nat ediyordu. Levazım, demir. yolları, kamyonlar, beygirler i- le temin olunacak ve bütün bunlar muayyen yollarda ha- reket edeceklerdi. Bu çeşit bir askeri mekanizma mevzie da. yanan barbi yapabilir. Fakat hareket lâzım gelince, vaziyet değişir. Çünkü 1918 senesinden beri, seri ateşli topların ve oto- matik tüfeğin inkişaf: yüzün den piyadenin açıktan manevra ve hücum yapmak kabiliyeti çok azalmıştır. 0 yıl önceye ait bir na. zariyeye göre, organize edilmiş bir orduya karşı, daha üstün havs kuvvetleri ve mo- törize kıtalarla mücehhez bir düşmanın sürpriz imkânlarını geniş bir ölçüde haiz olduğu 8- şikârdır. Mukebil ordu kalite itibarile ne kadar mükemmel olursa ol. sun, hareket icap edince zırh. sz bir halde açık arazide ha- rTekete mecbur olduğu için ani hücumlara, hattâ imha olun. mak tehlikesine maruz kalır, Bu yüzden (müdafaa) na. zariyesine itimat etmiyenler, eski tertip üzere kurulan bir ordunun vazifesini ancak teda- fül vaziyette kalarak ifa edece. gine, hattâ bu şartlar içinde da. bi hareket kabiliyeti yüksek bir ordunun bu müdafaayı ya- rabileceğini ileri sürüyorlardı. Gerçi, yeni Fransız fikir mektebi, Almanyanın Fransız hudut müdafaasını zorlayacak derecede zırhlı kuvvetler vücu. de getirdiğine Oinanmiyordu. Fakat Almanyanın bu kuvvet- leri vücude getirmiye kifayet e- decek müesseseleri bulunduğu. mu biliyor ve bu ihtimalin he- sap edilmesini istiyordu. Bununla beraber harbin, Fransanın, müdafaa hazırlığını bitirmeden başladığını kabul et- mek lâzimdır. Bu yüzden, AL manların zırhlı kuvvetleri, ki. fayetsiz tahkimat sistemini yar- mak imkânmı elde etmişlerdir. pire yarma hareketinin vukuu sırasında yeni or. du teşkilâtı ile daha az meşgul olsaydı, belki de açılan gediği kapar ve şimale doğru yol bu. lan Alman kuvvetlerinin ricat hattım keserek bunları açlık- tan imha eder ve bu suretle mühim bir tehlike bertaraf edi. lirdi. Çünkü Almanya, imha e- dilen bu kuvvetleri kolaylıkla telâfi edemez ve bu muharebe sırasında bu kuvvetlerle mütte- fikleri tehdide imkân bulamaz- dı, Fakat bu ümit tahakkuk et. medi ve müttefiklerin zırhlı kuvvetlerini ıslah etmeleri İ- cap etti. Hali hazırda yeni Fransız a5. ker mektebin! temsil eden ge. neraİler, Fransız ordusunu, ye- ni nazariyeye göre hazırlamak. ta ve müttefiklerin zırhlı kuv. vetlerini tekâmül ettirerek bar- bi kazanmak için çalışmakta. dırlar. Yeni zırhlı kuvvetleri vücu. de getirmek için Fransız sana- yünin faaliyeti hızlandırılmış. tır. Fransız sanayli 100 tonluk bin tank, 50 ve 30 tonluk 3000 tank, 10 ve 20 tonluk 6000 tank imal edecektir. Hem tedafüi, hem tecavüz vazifelerde kullanılacak olan bu büyük kuvvet ile Fransız erkânı harbiyesi, Alman cephesini ya. racak ve Fransız topçusu ile piyndesinin ilerlemesire imkân verecektir. Bu hedefi tahakkuk ettirmek, zaman işidir. Müttefiklerin ha- va kuvvetlerini madunluktan kurtarmak ta yine zaman me. selesidir. Fakat müttefikler za. man âmilini kendi lehlerinde kullanmayı ümit etmektedirler. Bunu da Somme ve Alisne nehirleri üzerindeki mukave- met temin edecektir. İKTISADİ BUHRANIN SEBEPLERİ REJİM BUHRANI kendisile beraber on beş mem- leketi de arkasından sürükledi: ç******* Para buhranı, Buhran, iki seneden az bir za- man içinde bütün memleketler. de, bütün iktisadi fanliyetlere sirayet etti; kölli ve üniversel bir buhran şeklini aldı. umileşmiş devletçilik? Böyle bir buhranın ge- nişliği karşısında bu vaziyetten kurtulmak için, umumi bir plân hazırlamayı kimse düşünmedi. Sadece mütebassıslar grafikle. rini göstererek: (Bu devri buh. randır.) dediler. Bu teminatı &- Jan devlet adamları, iyi zaman. larm yakında ve muhakkak ge- leceğini ilân ettiler. Bugünü beklerken, devletin himayesine sığındı. Her tarafta gümrük tarifesi sedleri yükseldi. Ayni zamanda Dam- ping'e müracaat edildi, Bütün bu tedbirler, mübadeleyi kös. teklemekten ve esasen gayri kâ- fi olan mahreçleri tahdit etmek» ten başka bir netice vermedi. O zaman eski himayecilik e- sasına bazı yeni devalar ilâve &- dildi; Kontenjan sistemi ile yal. Bız fiyatlar değil, ithal edilen malların miktarı da tesbit edil di. Fiyatlar düşmekte devam et- ti. Fakir memleketler, de 50 hattâ yüzde 60 daha fazla ihracat yapmıya mecbur kaldı. lar. Fakat buna muvaffak ola- herkes - yemeYazan: : cadi Sadrettin Celâl madılar, Küçük rl Da pa. ralarını korumak döviz kontrolünü tesis ettiler, Bu va- ziyet üzerine ithalâtçılar malla- rımn bedellerini alacaklardan emin olmadıklarından, ithalât. Jarmı kestiler. Enterfasyonal ticaret azalmı. ya başladı, işsizlik çoğaldı. Her kesin mahrece ihtiyacı vardı, fakat herkes mahreçleri daralt- miya çalışıyordu. Bu, devanın hastalığı daha vahimleştirdiği garip bir tedavi usulü idi, Bu vaziyet karşısında herkes devletin yardımına müracaat elti, Devlet, büyük sanayi mü. esseselerine siparişler, nakil va. sıtaları kumpanyalarma süb- vansyonlar verdi; müşkülât İ- çinde bulunan bankalara yar. dımlarda bulundu. Çiftçiler primler, işsiz ameleler işsizlik tazminatları aldılar. Fakat devlet servet yaratmaz, sadece birine verdiğini diğeri- nin cebinden alır. Ziyanına ça- Lşan müesseselerin az, kaza- nanlarm çok olduğu normal za- manlarda devlet, müstehliklere vergileri tehlikesizce yükliyebi. lir. Bunun içindir ki himayeci. lik, uzun zaman, Umumi mem- “nuniyeti mucip olacak surette devam etti, Fakat; bütün sanayi müesseselerinin zararına çalış. tıkları, ve hiçbirinin kâr etme diği bir zaman gelince, devle- tin varidatı, yardım taleplerinin çoğalması nisbetinde (azaldı. Devletin kaynakları süratle tü. kendi. Fakat müşterileri bunu nazarı dikkate almadılar. Hususi te. şebbüsler için her zaman yardı- mi istenen devletini onlarm İ- darelerine de müdahale etmesi gayet tabii sayıldı, Evvelce ancak müsamaha ile karşılanan müdahalecilik zaruri görülmiye başladı. Bütün teh. dikeleri üzerine alan devletin, bütün müesseseleri kontrol et- mesi mantıki görüldü. Almanyada Hitler kazançları ve ücretleri kanunlarla tesbit elti. Hususi teşebbüslerin dört. te üçü, hükümetin doğrudan doğruya kontrolü altına gir. di. (0) Ayni hâdiseye, İtalyada, Ma- caristanda da tesadüf edilmek. tedir. (2) Her yerde Darvinci ekonami, onun zıddı olan devletçiliğe ye. rini terketmiye başladı. Bu de- gişiklik. o sosyalist kütlelerin tazyiki altında değil, fakat bi. beral burjuvazinin en hakiki varislerinin arzularile ovukua geldi. ir devrin sonu: Bütün bu olarlardan sonra iktisat. çılar 1920, ve 1907 hattâ 1872 ve 1856 istatistiklerine İstinat ederek, bugünkü buhranın ev. velki buhranlardan asla başka olmadığını isbata çalıştılar, Şüphesiz bu buhran - bir kalb sektesi gibi ani olarak değil - diğerleri gibi başladı. Ancak, bu sonuncu buhran: diğerlerin- Flandres ve Dunkergue Müdafaası: Acıklı ve Gülünç Vakaları üttelik ordularının Flan:| yileşir iyileşmez hemen geri di dres ve Dunkergue mü. dafaası tarihe şerefle geçecek destanlarla doludur. Bu dram, acıklı ve gülünç vakalar ihtiva eder, Faclanm içini, şumtilünü ve dehşetini anlamak için Flandres ve Dunkergue harbine ait bazı vaka ve hikâyecikleri naklediyo- rum; Durkergue'ten gelen vapurlar, İngiliz sahillerine akm akın as. ker çıkarıyorlar. * Bunlardan bir tanesi kolunun altında sımsıkı tuttuğu bir bebeği bütün facislara rağmen, bir an koynundan bırakmamıştır. Kendisine bu bebeği niçin ta- şıdığını soruyorlar: — Bunu Belçikada bir sokak. ta buldum, diyor, bombalanan bir oyuncakçı dükkânının enkazı srasmdaydı. Küçük kızıma ver İ mek üzere aldım ve beraberim de getirdim. . Bahriyeli Bradley'in beyanatı şudur: İ — İngiliz ordularını bulmak üö- zere Belçikada karaya çıktık, On. iları toplayıp geri getirecektik. Plâjdaki kumlar içine gömülmüş İ yaralılar ve cesetler bulduk. Bir kaşmını sedyelerle sandallara ta- şıdık, Diğer bir kısmı boğazları. na kadar suya gömülmüş bir hal- de koşarak kendilerini can kurta. ran sandallarına attılar. Bütün bu ameliyat esnasında bir yan- dan da düşman üzerimize habire aleş ve bomba yağdırıyordu. . Yaralı askerlerden Glaskovlu Crighton: — Donanma gelip te biri kur. tarıncıya kadar, diyor, günlerle topraklar, kumlar içinde sakla- narak tavşan gibi gölgemizden korkarak yaşadık. . Ayağında bir kurşun olduğu halde canmı kurtarmak için 30 millik bir yol yürüyen Liverpol. lü bir neler; — O canavarların kadın ve Go- cukların üzerine ateş açması bizi çileden çıkardı, diyor. Ayağım i- den ayıran hususiyet, onun has tayı öldürmek üzere bulunması keyfiyetidir. Bugünkü buhran südece bir iktısat buhranı değil, bir rejim buhranıdir. Eğer kapitalizm ken dini kurtarmak istiyorsa, me- todlarını değiştirmek “ mecburi. yetindedir. Neticelerini gördü- ümüz kör anpirizmin yerine, ferdi faaliyetlere umumi men. İante göre istikamet veren bir umumi plân İkame etmesi lâzım La Fakat plânın direktiflerine ta- biiyet nasıl temin edilecektir? Otorite yolu ile mi, yahut ferdi hürriyet ve mesuliyet yolu ile mi? Bugünkü burjuvazi, siyasi hürriyeti iktisadi teşevvüş ve tezebzüp içinde tahakkuk ettir. di, Sovyetler, bilâkis iktisadi nizami siyasi diktatörlük ile te- min etmek istiyorlar. İktisadi nizamı siyasi hürri- yet içinde tasavvur etmek müm kün müdür? Ben acele etmek şartile, bu- nün mümkün olacağına inanıyo- Tum, () Bu ett miştir, (3) Son günlerde iktızmdi Tibera- lizmin vatanı ve en, kuvvetli temeli olan İngilterede bile, Parlâmemto- nun, bütün sâyl ve sermayeyi, serr maysdar ve ameleyi, bütün iktisadi müeceseseleri hükümetin kontrol ve Idaresi altına koyen ve âdeta şahsi mülkiyeti kaldıran kanunu kabul etmesi, liberal iktısat sisteminin ar- bk lutunamiyücsk bir hale geldiği- nin böriz bir delilidir. 1988 te Inlişar et- (ASKERLİK İŞLERİ : Sarıyer Askerlik Şubesinden: Sarıyer askerlik şubesi halkından olup muvazzaflık hizmetini yapmış 832 - 335 doğumlu bilümum ruhsatlı eratın yoklama için aşağıdaki doğum sirasile gösterilen günlerde saat 9 dan 12 ye kadar şubeye müracastları Hân olunur. 898 Doğumlular 10/11a7/840 Parertesi sm — 11/Haz/940 Sali 338 ” I3#Han/9d0 Perşembe neceğim. o 1 Alay doktoru Young” i — Sahile varıp kendimiz! nanmaya atabilmek için tam kuz gün dokuz gece gözlerimizi kırpmadan yürüdük. Yani tai dokuz gece uyku yüzü görm Düşman bombardımanı hem hemen hiç üzerimizden eks k ol madı. Gökten ateş yağarken yürümemize devam ettik. Almal lar. hiç dövüşmesini bilmiyorlai Ara sira fırsat buldukça elimiz deki silâhlarla onlara ateş Ve bir çoklarını öldürdük. Li unlar da gelen diğer a kerlerin anlattıklarıdır:. — Belçika limanlarından biri ne oradaki askerleri almak üzeri gelen bir gemi; yükünü m tam hareket edeceği sırada üz! rine bir bomba düşmüş, İçindi kiler, hemen canlarını kurtarmal için sahile doğru yüzmiye b mışlar. Fakat geminin batmed ğım görünce, onu limandan * çi karmak niyetile tekrar geriyi dönmüşler. Tam neki ze miye çıkınca bu sefer gemi b denbire batmış. Haydi tekrer d nize... İngiliz donanmasına met sup diğer gemiler tarafından kün tarılan bazı mürettebat saati denberi yüzmekte oldukların söylemişlerdir. e Diğer bir bahriyeli de diyor ki — Tam yedi yahut sekiz sularla mücadele ettikten denize düşmüş bir masaya rasi geldiğim için Allaha dua Diğer bir arkadaşımla berabe bir balıkçı gemisi imdadımıza ge Tinciye kadar onun üzerinde turduk, Kurtarıldığımız zamaf ikimiz de hemen hemen çırçıplal tık; üç gündenberi uykusuzdü! ve 36 saattenberi ağzımıza bi lokma bir şey hamam - eş ei asker “Ate kes!” emrini aldıkları 7 man hayretten donakaldı söylüyorlar. Bir tanesi diyor ki — Silâhımı teslim etmemi İste diler; reddettim. Diğer kafadar larla beraber sahile doğru Ki muya başladık. Bir çok macerg lardan sonra İngiliz ve Tara mülâki olduk. Kral den gelen emre İtaat etmek, Wi aştan kaçmak niyetinde deği Jiz. Benimle hemfikir olan dahi binlerce Belçika askeri vardın o 4 İlk karaya çıkanlardan bir ti nesi de imdat gemilerinin Be dan dönerken deniz ortasi buldukları bir tayyareciydi. K disini ateş alan tayyaresind şağ: atan bu tayyareci, sağ | ilm İngilterede karaya çıktığı man paraşütü hâlâ üzerinde İd Sağ ve salim gelenlerin bir çoğü denizde bombardıman ateşi altı da iki üç defa gemi değiştirmiş mecbur olmuşlardı, İçinde bull dukları gemi battı mı, denize di külüyorlar, bir ikincisi onla kurtarıyordu, ilâh... 7 ğ . Batan bir gemiden denize ai yan. Şimali İngütereli bir denizde yüzerken cebinde bulu nan sevgilisinin resminin haraj olduğundan şikâyet ediyor. Diğer bir asker ellerinde sün gülerle Dunkergue'de bir düş man siperine saldırıp oradaki toj çularla omuz omuza dövüşen neferden baheetek. Yirmi iki öldürmüşler; onlara hicbir olmamış . Munşı geçmekte olan bir üzerine açılan tayyare ateşi le acaip bir netice vermişti Yalnız gemide bulunan on iki kişi ölmüş ve yara! tır. Bunlar da esir alman Aln lardır. o öğ Cenüp limanlarındaki halk gö ri gelen askeri pencerelerden sey. retmiştir. Gemiler rıhtıma varr dan evvel polis bülün sahil b6 yunu geçilmez mıntaka yapımı ve askerler irdiril'inciye kar kimsenin oradan geçmesine saade etmemiştir.