TY MAYİS 940 > ÖNE BEDELİ iy Ecnebi ÖNÜN MESELELERİ imizi alim! MN vatandaşların şöyle ko. Düştuklarını makfayız: 2 Alman ordusu dehşet! arhlarına mermi işlemi- ları varmış! Tayyarelerinin sayısı 40 Ordusu 30 milyon kişilik. Mtandaşlar tarafından ke- İyetle söylenilen bu ha. i e, rübaliğalı sözler, tel a kalmıya müstait ya. i Kafil kimselerin mane- nb rinde hiç te müsbet bir | a, talmaz, teki bunu hesap ettikleri i inci Kelon,, adını ver. teşkilâtlarında çalışanla rerleştikleri yerlerde alavralar savurmaya vu *tmişlerdir: Harp başlar ii, 47. gizlemiş bulundukları larını giyerek ik ara. ile tn panik yaratmıya, ve Tini koyunlarında bir yi. vi beslemiş olan zavallı *i arkadan ve içten vur- yeltenen “Beşinci Kolon, ek » harp başlamadan evvelki ide e milletin manevi. “*mirmektir: Yukarıdaki İğ ioları safiyetle savuran İZ lince, onlar da farkına “Beşinci Kolon,, a fah. Âzn olmuş gibidirler. Bu. ladığı içindir ki, Yunanis meri; halk arasında mu & mütcallik münakaşala. ü bile yasak etmiş- ip, Kuvvetimizden de, her İç, karşı aldığımız tedbirle. Yetinden de emin bulun için, o derece ileriye zn am görmüyoruz. Fa- », halkımızın ko- daha dikkat stmemek Çünkü u. ticesi hakkın. ilen hiç bir şey söyliye- hiniz bu arpten ev. tün isülâlarda, Alman Min en korkunç kuvveti, tag dakile rin zaafı idi, Ve © bu yeni harpte şimdi. m, tide ettiği şüpheli neti- i— â vaktiyle Polonyayı W içinde ezişinin karşı. lerde uyandırdığı ma. Mütıya borçludur “Be onun vazifesini hiç far. Ni an kolaylaştıran saf. ler, alızlarını açmadan in ei düşünsünler! ii Mu ki şinaslar (!) * rat 500 mtsellâh mu. İK Sİşinasın () yakalanma WI barlarını artist nami iye rengârenk hayanla- haricine çıkarmakla ) Ne isabeti bir daha te- e “Haber,, gazele- luğumuza göre, bazı hı belediyeye başvur- yerlerine çin izin iste- lediye de, büyük bir heilererek, bu müracaat. hayli cevap vermiş, üste dan sonra, memlekete Nb çal ya oyun. ini söylemiş. iyetleri ve şöhretleri olan hakiki sanat- ia bu cevabı tak- gi amamak mümkün de- a biz, bu artistlerin, diğe bütün © foyalarını yada meydana vur- A günlerde, gazinven- * yeniden memlekete kün davranmaları- milli hassasiyete memlekette geri EM artist () gruplarının Tinden evvel gidenleri kiz 2€ davet olunmalarını Çünkü onların ak istedikleri “oyun, enceli değildir! “Cepheden n bulunduğum ma- halli, ve aştığım yol- ları ifşa etmiye mezun de- ğilim. Fakat mahal isimle- rine kadar varan teferrua- ta girişmemin ne ebemmi- yeti var? Düşmanla doğru- dan doğruya ve yakından temasta bulunan bir cephe- den döndüğümü söylemek. liğim kâfi değil mi? bunları gülerek yapan harikult. de insanlar gördüm ve inandım biz, bu davayı kazanabiliriz. heye doğru gidiyordum. Benim yolum üzerinde hicret ©- den kafileler vardı. Bunla: sında, henüz d dan lenler de vardı '— Yarın, belki de bu- gece Almanlar bizim şehirde olacak. lar?” diyorlardı. Ben onları, bunun aksine ik. na elmek istedim. Haritsler gösterdim. Mesafeleri ve manı hesapladım. Fakat bütün bunların hiçbir faydası olmadı. Bunlar, kendilerinden evvelki bir şehir halkının bleretine şa. hit olmanın tesirine kapılmış bulunmanın o kurbaalarıydılar, Kendilerinden yol sorduklarım bana: - Siz deli misiniz? Daha i. leriye mi gideceksiniz? Alman tankları altında can vermek imi istiyorsunuz?” Diyorlardı. Belliydi ki, para" gütlerle inmiş Almanlar, ve ev- velden memlekete (yerleşmiş bulunan düşmanlar, halk ara- sında bu paniği yaratabilecek derecede kuvvetli bir propagan. da yapmışlardı. B* bunlara inanmak iste- Fakat sık sık m kafilelerin ayni söz. tekrarlamalarının yaptığı yende de şüphe uyandır- yordu. Nihayet, ba. Ba ismi bildirilen şehre on iki kilometre kala rastladığım bir gence, başımdan geçenleri an- lattım. O güldü, ve: “ — Bu panik, dedi, “Beşinci kolon”un marifeti olsa gerek leri Hayatın işlemesi: muhitin te- sirine bağlı olmadığını bu sene ağaçlar —yeni bir delil lâzım- sa— bir kere daha ispat etti. geldi denilecek kadar. ısınama- diği halde ağaçlar her sene bu mevsime mahsus olan yeşillik- lerini ve güzelliklerini göster. diler. Bu da ispat eder ki hay: canlı olan her cismin içinde bü- lunan bir saate göre işler. Sene. şillenecek, Saat öyle gösteriyor. leten muhit olmadığı m gelince, muhitin sıcaklığı veya soğukluğu mü- sait olsun olmasın saatin de ıda vücudün sıcaklık derecesi azalacak, ak- şam biraz artacak... Saat bunu gösteriyor. Gökyüzünde güneş bulunsun, bulunmasın, İnsan uyusun, uyumasın saatin dedi şey olacak... Vücudün çok terlemesi, az Alman istilâsından kurtulmak için yollara dökülen bir aile.. | Mektup | Beşinci Kolon Fransada Hiçbir Iş Göremiyecektir YAZAN JOSEPH KESSEL (Paris - Seir) Gazetesinin Harp Muhabiri t Bombardıman edilen Fransız şehirlerinden birinde iki küçük yavru yıkılmış evlerin harabesi üzerinde hıçkırıyorlar Çünkü ahalisinin kaçtığını bah. settiğiniz şehri, bir farka müde. İna etmektedir ve o İsrkanın da vazifesini lâyikile başırmakla bulunduğundan eminim!” Bu ağır ve sekin ses, bu yor. gun fakat aydınlık çehre, ve za- bitlerinin sorgularına cevap ve. ren adamların emin cdaları, bs. nim üzerimde, damarlarıma ta- ze ve yiğit bir,insan kanı nak- lolunmuş gibi bir tesir yarattı. Ve bu tezat ta, beni “Beşinci Kolon” un Alman ordusundan evvel yenilmesi mutlaka elzem olan bir kuvvetli düşman oldu. ğuna bir daha Ek A" manlar, Sa gün evvel, be. nim bulunduğum Yu şeh- ri almak istemişler, Zırhlı kuvvetlerile, tankları, tayyarelerile ve © piyadelerile yaptıkları ilk taarruz uzun müd det sürmüş, göğüs gö; gü süngüye dövüşülmüş, ve ne- LOK N HEKİMİN ÖĞÜTLERİ ÇOK TERLİYENLER terlemesi de, muhitin sıcaklığı" na değil, içimizde işliyen saatin gösterdiği zamana bağlı oldu. ğundan bu sene henüz yaz gel. mediği halde, bu mevsimde çok terlemeyi âdet etmiş olanlar, şimdiden şikâyete başladılar, Havanın sıcaklığında onların çok terlemelerini haklı göstere. çek hiç bir şey bulunmadığı. dan şikâyetlerinden kendileri de sıkılıyorlarsa da şikâyetleri haklıdır. Bir hastalıktan dolayı terli, yenler, tabii, buradaki bahse girmezler. Ateşli hastalıkların bir çoğu gerek ateşin devam et- tiği günlerde, gerek ateşin ke- sileceğine alâmet olarak has. talığın sonunda insanı çok ter- Tetirler. Verem hastalığının in. at veya çok zehirliyen müzmin hastalıklar da çok terlemiye se. bep olurlar. Onlarda terlemek hatsızlıktan kurtulmak vasıtadır, Burada söylemek istediğim, görünüşte . hiç bir hastalıkları bulunmadığı halde mevsimi ge- lince çok terlemiye başlıyan. lardır. Onların da kimisi bütün vücuttan çok ter döker, Yalnız terlemek olsa İnsan ona gene tahammül etmek ister. İnsanın bir günde normal olarak dök- tüğü terin miktarım bir litre 0- larak hesap ederler. Bunun bi. raz daha fazlasına da tahammül faydah olur. Fakat çok terli- n bir ticede, düşman püskürtülmüş. Ben, bu korkunç kavgaya he- def olar şehri, dehşet duyarak dolaştım. Şimdi size, gördükle- rimin hangi birini anlatayım? Şehri müdafaa eden ve dört gün, dört gecedir, bir dakika| uyku uyuyamamış bulunduğü halde, şayanı hayret bir dirilik. le konuşan kumandanı mı? Hic- ret etmeyi reddeden kahraman yaralıları m? Yoksa tekerlek. lerine bahar çiçeklerile birlikte insan eti ve insan kanı da bu-| lanmış olan tankların henüz doymamış aç bir canavarı âbdi- ran manzaralarini mi? Burada, büyük kahramanlık hikâyeleri, basit birer vaka gibi sükünetle anlatılıyor. Meselâ, altı Fransız delikanlı. $1. iki ufak antitank topla, yirmi Alman tankım saatlerce nasıl urdurduklarını o kadar sükünet- e anlatıyorlar ki, âdeta, ateş ve mermi saçan o tankları değil de, küçük bir kuzu sürüsünü önl diklerini sanırsınız. Se yıkılan binaların harabeleri altından genç yaşta ölmüş askerlerm, zabitle- rin cesetleri çıkarılıyordu. Bun. lar arasında o hale girmiş olan. larını gördüm ki, onların man- zaralarını, bir insan hafızasının unutabilmesine imkân yoktur. Bir aralık, şimdi benimle be. raber gezen genç zabit seslen. diz “— Daha ileriye gitmeyin: Çünkü şu taş yığınını geçerseniz dü mitralyözlerinin ateş menzili içine girmiş olursunuz!" Bittabi ona itaat ettim. Fakat biraz ilerimde devrilmiş bir Fransız mitralyözünün yamba- şında can vermiş genç bir Fran. sız ölüsü gördüm ki, düşman cephesine doğru kalkık kalmış! koluyla hâlâ meydan okuyor,| v «.- Geçilmez!” diyor gibi i- di! Onun yüreğine ve onun ce-| saretine içlerinden o ayrıldığım| bütün bu askerlerin sahip bu. lunduklarına göre, Alman ordu. sunun Fransız topraklarını çiğ- neyebilmesine, hiçbir kuvvet, ve hiçbir “gizli silâh” muktedir değildir. Cepheden buna inan. manin huzurile döndüm. yenler ter dükmeden önce vü. cudü iğneleniyormuş gibi olur. Nefesine darlık gelir, sıkıntı ba. | sar. Bunların arkasından ilkin alından o başlıyarak bir kaç damla ter gelmesi ferahlık ve- tir. Fakat ter gelinciye kadar... Şişmanlığın böyle bütün vü. cutlan çok terlemiye müsait oL Eski Dostlar Buluştu çika ve Holand erine buradan mikyasta bir muhaceret başla. . Vapurlar, motürler, ss dallar mütemadiyen muhacir te- şımaktadır. Geçenlerde İngil sahillerinde gelen muhacirleri seyretmek için toplanan halk şöyle bir vakaya şahit olmuştur. Sahile yanaşan büyük motör- lerden birinin içinden çıkan on bir kadın ve on iki çocuk karay: ayak basar basmaz orad: ciler arasından bir çığ — Ah, Madam Gonzacles! Bu sesin sahibi iri yarı yapılı, şişman ve yaşlı bir İngiliz kadr mıdır, Henüz motörden çıkan di. ger bir #htiysrın boynuna sarılır. Şimdi o da sevinç içindedir. Hakikaten vaziyet gaye” tuhat tar. 1914 harbinde Belçikanm iş- galı esnasında Madam Gonzseles o zaman dört kızı ile beraber İn. giltereye hicret etmiş ve burada Misis Devis'in evine yerle İerdi. Aradan geçen zamanda hiç biribirlerinden haber almamış. lardı. İşte bugün yine Ostend'li Madam Gonzaeles, dört kızı ve büyük | onların çocuklarile beraber bir i. kinci defa İngiltereye hicret e diyor. Fakat eski ev sahibine bu rastlayış, doğrusu büyük bir te. sadülftür. Şimdi Madam Gonzae- İles, bu ikinci menfa hayatını da yine Mis Devis'in evinde geçire-| cektir. S İyi ki Gazeteye Bakmış B' harbin acılarını gayet kuvvetli duyanlardan biri de ailelerinden ayrılıp onları tek başlarına ve müdafnasız bırakan babalardir. Van Zo, Belçikalı bir gemicidir. Hitlerin Belçikaya sal. dırdığından bir hafta evvel onun gemisini İtalyaya yolladılar. Dö. nüşte İngiltereye uğradılar. İşte Van Zo'nun gemisi ertesi günü buradan Belçikaya dönecekti. Derken Almanya Belçika üzerine yürüdü. Yüksek kumandanlıktan radyo vasıtasile gelen bir emir, çika ve Holanda gemilerine İngi- liz ve diğer bitaraf limanlarına iltics etmelerini bildirdi. Liverpool'de kalan Van Zo'yu bir meraktır aldı. Haarlem kasa. basında bulunan ailesi acaba ne yapıyor? Van Zo'nun oilesi kü- çütkü. Karısı ve üç yaşındaki oğ- lu Kunzo. Gün geçtikçe Holanda. daki felâket büyüdü. Tüyleri di“ ken diken yapan acı hikâyeler her tarafa yayıldı. Van Zo'nun keyfi kaçtı, Ailesini kaybettğine mi yansın, yalanının çiğnendiği. pe mi? Bir gün can sikınsile gir- bir gazinoda dalgınlıkla Bı içkiyi üzerine döktü. Masayı pek iyi kurulıyamıyan garson ü- İzerine bir gazete yaymakla ikti. fa etti. Bedbin bedbin etrafina bokınan Van Zo, birdenbire gaze- de küçük bir çocuk vesmi gördü. Dikkatle bakınca bunun oğlu Kunzo olduğunu gördü. Hemen garsonu yakalayıp gazeteyi okut. tu Bereket garson fransızca da biliyordu. — Bu resim, dedi, muhacerot. leri esnasında açıkgözlülüğü sa- yesinde annesini ölümden kurta. ran Kunzo isminde bir Holanda. ı yavrunun resmidir. Şimdi Lon- drada selâmettedirler. Artık Van Zo'nun sevincine ni. hayet yoktu. . Top ve Yeni Prenses işkidenberi âdettir. Kral ai duğunu bilirsiniz. Bu mevsimde şikâyetçilerin en çoğu şişman lar arasındadır. Onlardan sonra şeker hastalığına tutulmuş 0-| lanlar, zayıf sinirliler... Kimisi de vücudün bir tara, fından çok ter döker: Koltuk; altından, avuç içindeki; tabânla- rın altından... Böyle vücudün bir tarafından terliyenlerin te. ri bazılarında kokulu olur. Ba. yağı ter kokusu değil, hususi 0- larak çirkin bir koku) Çok terlemek kokulu olsun, kokusuz olsun, kendi kendinize alabileceğiniz ilâçlarla Mütehassıs cilt hekiminin ilâç- larına müracaat zaruridir. İ hesaplanır ve ona göre ter lesinden birinin çocuğu do. #unca toplar atarak bu beşeret haberi halka ilin olunur. Çocu- ğun'kız veya oğlan olduğuna gö- re evvtiden atılacak top miktarı ivat alınır. Bir kaç gün evvel İngiltereye giden Holandalı Prenses Julia- Ba'nın üçüncü bir çocuğu olacağı bildiriliyor. Yalnız bu yavrunun doğuş merasiminde kaç top ati- lacaği tayin edilememistir. Zira kral ailesine mensup hiçbir yav. runun bu kadar mebzul top * leri arasında dünyaya gelmediği söyleniyor. İ ze Rosa 60, İ sındadır. Rosa'yı nezaret altngi Yazan: Sevim SERTEL Eski Dostlar Buluştu - iyi ki Gazeteye Bakmış - Top ve Yeni Prenses - İkizlerin Başına Gelenler İkizlerin Başına Gelenler rede Başincikolona ki güne genişliyor. Şimdi 16 ile | sındaki bütün şüpheli ki yecekleri kanaati vardır. Fakal malüm ya kadınların yaş mu lesi daima belâl bir iştir. Valkeğ ville mıntakasında senelerdenbeşi ri ayni evde yerleşmiş Alman İsi kiz Noelle kardeşler oturur. Heli İ işlerini beraber gören, komşuya :İ pazara dalma beraber giden bul i ihtiyarı herkes tanır. çen gün nüfus kâğıtlarına bakarak şüpheli kadınların yaşlarını # bite gelen memurlar gayet taha bir vaka ile karşılaşmışlardır. Rosa ve Elizabeth Noelle kardeştirler, güzel Fakat, bi nin nüfus kâğıdı 31 kânunuewi 1879, ötekisininki 1 kânunussh | 1880 de çıkmıştır. Bu hesaba göl Elizabeth ise 61 yi almak lâzımdır. Tesadüfün tuhi lığına bakın: Bu ikizler senebağil gecesi doğmuşlardır. Elizabeti saat on birde, Rosa ise yeni sen girdikten sonra saat birde doğsl muştur. Hakikatte aralarında Ül saat fark olmasına rağmen tes düfün cilvesi onları bir yaş aj Janıştır. Şimdi Elizabeth her tüHSİ lü kayıttan âzadedir, Rosa şüpheli eşhas Hstesine katılm tır. İY Bugünkü Bulmacamız 123.4 5 6 1. $ Şi hareket halinde olan bütün Bel-| * SOLDAN SAĞA: 1 — İçilir Büyük bahçe 4 — İcru - Ayak « Sig 5 — Dahi - Kay 6 — Bir toprak & Bir peygamber 7 — Uç - Bir uz - Bir nakil öm yet - Kabahet YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Bir ertistimiz - içince İsnat - Damarı hatırlatır 3 — Cene Pislik 4 — Marmarada birkaç tarla var - Arz 5 — Nota - İstidn içim ÜS İzmdir » Bir renk 6 — Demirde, kağ kacakta olur - Erkek 7 — Dahi - BİR vilâyetimiz & — Bir Fransız şairi » Bir işaret sıfalı 9 — Hayret - Dali yaprağı var © DÜNKÜ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ SOLDAN SAĞA: 1 — Mütemadi Al « Kedi 4 — May « Re Abad - Tay 6 — Vaka» Ada sS.le $ — Na Yarasa YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Karavana 2 — Labada Un « Yaka 4 — Tek « Das La Eter - Sar 6 — Mide . İla 7 — Ass Ta. Bs8— De - 8 9 — Siyasi İ KARİ MEKTUP Koskalılarn Şikâyeti Lülelide Konka caddesinde oturin okuyucularımızdan aldığımız mektup. ta deniliyor ki: *— Cadde ürerinde mumaralı bir masura fabrikası va Mahai'e hal kı, fabrikanın İstenilen zamanda çalış. tırılması yüzünden rahat Motör gürültüsünden hastaların rahatine imkin yoktur, Fibrikada ça er öğle paydı .— s— 7 2 — Netice “si Ara Lale san evlerin kı kaz edilince, kızıyorlar, Bu yüzden yol üzerinde hakaret ve münakaşa da eksik olmuyor, Civar ev sahipleri şikâyette buluna. muyorlar. Çünkü bu takdirde işçisile, patronile bütün fabrika sikâyetçiye düsman oluyorlar Mahalle arasmda fabrika tesis ediz emiyeceği hakkmda konunü bir smiley, yide yok mutur? Belediyenin vasiyeti h ğ miş olanların artık zarar veremi il li x - Mernleket, Viki 2 iğ mizle alâkadar olmasını rica ediyo